Katalog

3  KASIM   2 0 1 0  CARŞAM BA CUM HURİ YET SAYFA DIZI 9 Bu davanın seyrini korkudan kurtulmuş toplumun vicdanı belirleyecek Haksız tutuklama infazchr alırken, tazılar da tavşan diye  plastiği kovalamaya  başlıyorlar.  Ben İ ngilizlere sordum; tazılar tavşan kokulu  plastiği yakalarsa  ne oluyor? Tazı bir daha asla yarışlarda koşmaz dediler. O salondan bize çıkmaz. Ancak  ilk genel  seçimde halk bu prangaları çözer... B:  Bizim tahliyemizi  isteyen  avukatlar da zor durumda. H er talep gününde söylenmemiş bir  şey  bulmaya  çalışıyorlar. Bazı  avukatlar ve  sanıklar  artık  gereksiz diye  talepte bulunmuyor. Yaşamı mücadeleyle geçti Davanın dümeninde Başbakan Erdoğan var' O :  Öyle bir dava ki, siyasi  etkisi korkunç ve  dümeninde Başbakan  var. AKP , AKP 'li  bürokratlar var.  Siyasi  kin ve  intikam davası.  D osyaya hiçbir  delil girmiyor.  D uruşma gününde başkan  izinli. D avaya, dosyalan  bilmeyen başka  bir mahkemenin üyesi  katılıyor.  Ü stelik katıldığı  oturumda bir sanığa,   "Derdinizi bana değil, asıl üyelere anlatın.  Ben yarın yokum" diyor.  O gün suikastçı  diye suçlanan Erzurum ve  Antalya'da  gözaltma almıp tutuklanan üç polis, 20  ay  sonra, hiç sorgulanmadan dosyayı  hiç bilmeyen misafir  üyenin de oyuyla  oybirliğiyle tahliye ediliyor.  Bu havuz problemini birlikte  çözelim. Çözebilir miyiz? Zor, zor, çok zor.  Sence nereye  gidiyoruz? B:  Bu davanm seyrini  belirleyecek  olan, Silivri'deki  mahkemenin yanmda, siyasetin  seyri, medya mahkemesi  ve toplum vicdanı...  Sondan başlarsak toplumun korkuyu  yenmesi  önemli... Az önce M ithat Paşa yargılamasmdan  örnek verdik.  M ithat Paşa için sürgün karan çıkmca, gemiye  bindiriliyor.  Boğaz açıklarmda iki  gün  bekletiliyor. Toplumdan tepki gelir  diye  endişe ediliyor.  G elmeyince M ithat Paşa bir daha gelmemek  üzere gidiyor.  Sözü bize getirirsek;  Silivri'ye  100 bin kişi  davayı izlemek üzere gelse tutuklu mu kalırdı? B:  Bu davanm bir başka  açmazı da savunma boyutu...  Sen sorguda kara ciycivim  mi demiştin? Ö :  Babamla gittiğimiz  çocukluk fılmlerinden  birinde bir kara  civcivim öyküsü  anlatılıyordu. Bir bant, kocaman bir presin altma bir  sürü civcivi  taşıyordu. Pres inip kalktıkça  civcivler  bandm üstünde  sarı bir tabaka olarak  kalıyorlardı. Banda bir  siyah  civciv  attılar, bütün sarı civcivler  sessizce  ve  kabullenmişlikle presin altma girerken  o kara civciv  kaçtı, kendini banttan aşağı  attı. Tekrar koydular, kurtulmak için her  şeyi yaptı.  Sonunda getirip presin altma koydular.  Bir ayağmı  kaptırdı, kaçtı. Bir kanadmı kaptırdı, gene kaçtı. Sonunda pres olanca gücüyle  üstüne indi... Presin altmdan çıkan o sapsan  tabakanın üstünde kapkara bir kanat dimdik  havadaydı. Türkiye'de  biz bu cehalet iktidarmda o kara civciv  gibiyiz... Cemal Şener7 yitirdik •   Alevi hareketinin ivme kazanmasmda büyük  emekleri bulunan Cemal Şener, bugün 13.00'te  Karacaahmet D ergâhı'ndaki törenin ardmdan Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa  verilecek. MIYASE ILKNUR levi  araştırmacısı yaymcı yazar  Cemal  Şener  (59), genç yaşta yaşamını yitirdi. Ömrü mücadelelerle geçen Cemal Şener, kalbi ve  aort damarıyla  giriştiği mücadelesinde yenik düştü. H abertürk'te 29 Ekim akşamı  katıldığı program sırasmda fenalaşan  Şener, televizyon stüdyosundan apar topar hastaneye kaldırıldı. Tansiyonu 22'ye  çıkan Şener'in aort damarmda anormal ölçüde şişme görüldü ve bir gün sonra ameliyata alındı. Ancak önceki gün sabah saat 01.30'da  girdiği ameliyat masasmda gece  saat  01.10'de kalbi durdu. Prof. Dr. Bingür Sönmez'in by pass  denemeleri sonuç vermedi. A Hak etmediğimiz suçlamayla karşı karşıyayız' B:  M ahkeme salonunu da etkileyen  bir anlatım olmuştu o kara  civciv. O :  Senin de zulüm savunman çok etkiliydi... B:  Evet burada Mevlana'yı,  Hacı Bektaş'ı, Firdevsi'yi, Nizamülmülk'ü, S okrates'i,  ayrıca ve  derinlemesine tanıdık. M evlan a'n m Prof.  Mehmet Kanar'm kitabmdaki  özel  sözlüğü  beni ayrıca  etkilemiş, duruşma salonunda o sözlükten iki  sözcüğün anlammı okumuştum.  Sözlük  "adalef'le  başlıyor "zulüm"le bitiyordu. M evlan a'ya  göre adalet bir  şeyi  hak ettiği  yere  koymak, zulümse bir  şeyi  hak etmediği  yere koymak...  Ben  Silivri'yi  yazdığım  kitaba başlık  ararken M evlan a'n m bu tanımmda karar kalmıştım. H iç hak  etmediğimiz halde böyle  suçlama ve  tutuklama ile karşı  karşıyayız.  Z ulmün bundan âlâ  tarifı ne  olabilir? O :  O salonda söylenenlerin buza yazıldığmı  düşünenler varsa  büyük  yanılgı içindeler. G eçmiş, bugün ve  gelecek  o salonda. Orada söylenenlerin  kayıtlan ortaya çıktığmda birileri  sokağa çıkamayacak.  O yüzden o kara  civcivin kanadı hep yukarıda olacak. Etkili savunma diyoruz  ama bu davada terörist iddiasıyla  yargılanan  14 avukat  var. rgenekon bağlamında en çarpıcı örnek Türkan Saylan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD).  Operasyon dalgaları Saylan'ın evine uzanınca toplum ve sözünü ettiğimiz örgütler tepkisini yükseltti...  Şimdi ışıklar içinde yatsın, Saylan'ın ve ÇYDD'nin  bu operasyonlardaki durumu belli mi? Ö:  Askıda... Tepki yüksek olduğu için orada tutuyorlar... B: Hah,  işte ben de onu diyorum...  Artık bu aşamada toplumsal duyarlılık yükseltilmeli,  Silivri'de inatla aylardır duruşmaları izleyen kararlı çekirdeğe on binler,  yüz binler eklenebilmeli... Ö:  O çekirdek kadro inanılmaz.  Memleket Sevdalıları,  Biz Kaç  Kişiyiz, CUMOK, ADD, siyasi  partiler, CHP'liler,  DP'liler, Y eni Partililer, İ şçi Partililer, büyük bir duyarlılıkla  hiç yalnız bırakmadılar.  Bu birliktelik Silivri'ye  milyonları toplar, ben buna inanıyorum. Biryıldır  bizi yalnız bırakmayan yukarıda sıraladığımız  kurumlara ve onları temsil edenlere teşekkür ediyoruz. E Benim tek umudum halk' O :  Böyle  devam ederse o  100 bin kişinin geleceğine  inanıyorum. Cumhuriyet mitinglerine kimse  gelmez  sanmışlardı, sorun kucaklaşmakla  ilgili. O an geldiğinde  burada bir milyon kişi  olur. Benim tek umudum halk. Çünkü burada dijital  işkence var,  Silivri  toplama kampı var, zulüm var.  Burayı dağıtmaya bir tek halkm gücü ve  siyasal  tercihi yeter. O yüzden bu dava bir yere gitmez, bu  haliyle zulüm devam eder diyorum. İ şte buradan soruyorum; İ zmir, Antalya,  Ankara, İ stanbul, Bursa, G aziantep, Çanakkaleliler, Türkiye'nin tümü bu zülmü bitirmek için siyasi tercihlerini bizden yana kullanmazlar mı? Yatm  içerde mi derler... B:  Toplumun siyasi tercihleri bu  davada önemli olacak.  Çağdaş toplum, örgütlü toplumdur. Ö :  Örgütten söz etme, tutuklarlar... B:  Bir de bu toplumun örgütlü temsilcileri var...  Sivil toplum kuruluşları, meslek  kuruluşları, siyasi partiler, üniversiteler...  Türkiye'de  demokrasi gelişiyor  diyorlar, ama burada demokrasinin vazgeçilmez  unsuru olan örgütlü toplumu savunanları  yargılıyorlar. Vu r  emri çıkarıldı Cemal Şener, 78 kuşağımn önemli isimlerinden biri olarak önce sol mücadele içinde tanındı.  1978 yılmda  Kartal Maltepe Tekel D eposu'nun soygununa karıştığı  ve dönemin ünlü polis şefı Başkomiser Uğur Gür'e silahlı saldırıda bulunduğu gerekçesiyle hakkmda "Vur  emri" çıkarıldı.  1978 yılmda Zeytinburnu'nda yapılan operasyonda öldürülen  Attila Özkan'm da eniştesi olan Cemal Şener, 29 Aralık  1979'da savcılığa  teslim oldu ve hakkmdaki  "Vur Emri" ile arama karan vicahiye  çevrildi. Önce Bayrampaşa Cezaevi'nde, ardmdan da gönderildiği  Sinop Cezaevi'nde tutuklu kalan Şener, Sinop Cezaevi'nin yanması sonucu kış aylarım diğer mahkumlarla birlikte cezaevi bahçesinde geçirmek zorunda kaldı. Olaym gerçek  failleri  yakalamnca Cemal Şener, serbest kaldı. Yükseköğrenimini  İ Ü Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nde lisans, İ ktisat Fakültesi Siyaset Bilimi'nde "Çerkes Ethem Olayı" tezi ile yüksek  lisans olarak yaptı. "Alevilik Olayı" adını taşıyan doktora çalışmasmı sürdürürken, YOK nedeniyle üniversite ile ilişkisi kesildi. Alevi örgütlenmelerinin hız kazandığı yıllarda yurtiçinde ve yurtdışmda birçok dernek ve vakfin  kuruluş çalışmalarmda aktif olarak yer aldı.  Alevilik konusunda 30 yakm kitaba imza attı. G azetemizde de birçok dizi yazıyı  birlikte  hazırladığımız Cemal Şener, Şahkulu Vakfı'nm   "Alevilik Okulu"nda öğretim görevlisi  olarak  "Alevilik" konusunda dersler verdi. Savunma yaparken tutuklanan avukat  var. Bize de çıkabilir' B: Yusuf Erikel'den söz ediyorsun. O çarpıcı bir örnekti. Ortaçağda kimi  davalar şöyle  sonuçlanıyormuş; sanığm  avukatıyla birlikte  infazma.  G eçen yüzyılda  Mithat P aşa'yı Yıldız  Özel  Yetkili M ahkemesi'nde yargılarken, mahkeme, hangi avukatı  seçeceğine  biz karar vereceğiz  demişti. Aklımıza  bu örneklerin gelmeşi  bile vahim... Ö :  Özel yetkili  bu mahkemeden sence bize tahliye çıkar mı? B:  Aklıma  bir reklam geldi; bize  de çıkabilir... Ö: Benim de aklıma Londra'da izlediğim tazı yarışları  geldi. Bir kol, ucunda tavşan kokulu plastik  asılı, kol parkurda hızla yol Zulüm altındayız diye başvurduk ama., 'Üç aydır ses  yok' ine  duruşma  salonuna  gelen  aydınlara,  sanatçılara, akademisyenlere,  dostlara  ikimiz  adına  yürek  dolusu  selamlanmızı  gönderiyoruz.  Teşekkür hanesine  her  cuma  "ilanen " Silivri 'ye gelen  Kadın  Araştırmaları Derneği  'ni, benim  "her  saniye"  dediğim  Cevat  Yurdakul ailesinden  Saniye  Yurdakul'u, Çağlar  Teyze 'yi,   Rabia  Hanım 'ı, Rahmi  Bey  'i  ekleyelim... B:  Aynen  katüıyorum...  Siyasi kurumlar  çok  önemli.  Buraya kayıtsız  kalmaması  gereken  kurumlann  başında  TBMMinsan Hakları  Komisyonu  geliyor.  Burada  insan  haklamalan  var,  zulüm  altındayız  diye  başvurduk, üç  aydır  ses  yok... O:  Daha  önce  geldiklerinde tutukluluk  ve  diğer  yargılamayla ilgili  insan  hakları  ihlallerini 7 Mustafa Balbay,  Tuncay Özkan'a çay ikram ediyor. anlatmaya  çalıştık, bizim  görev alanımız  değil  diye  dinlemek  istemediler.  Ama  sevindiren  şey, komisyon  başkanı  Zafer  Üskül'ün  son  açıklaması;  tutukluluk dahil  davadaki  insan  hakları ihlallerini  ele  almaya  karar  vermişler... B:  Burada  altı  çizilmesi  gereken  bir  durum  da Avrupa  Birliği  (AB) kurumlarının  bu  davaya  körlüğü.  Kimi  davaları  daha mahkeme  başlamadan  takibe koyulan  AB  temsilcileri  Ergenekon 'daki yalanlan,  iftiralan görmezden  geldiler. Ö:  AKP  'nin yalanlanna  inandınldılar.  Örneğin  ben  buradan açık  çağrıda  bulunuyorum.  Sadece  muhalif  olduğumuz  için, AKP  karşıtı  olduğumuz  için zulüm  altındayız.  İ fade,  düşünce, yaşama,  muhalefet  etme  özgür lüğümüz  elimizden  alındı.  Bunları görmezden  gelemezler.  Ben hakkımı  Avrupa  İ nsan  Hakları Mahkemesi  'nde  arıyorum.  AB temsilcilerini  Silivri  'ye  duruşmaları  izlemeye  ve bizimle  görüşmeye  davet  ediyorum.  AKP büyüsünden  çıksınlar. B:  Bu  davayı  sağduyuyla,  hukukla  bakan  herkese  son  bir  durumu  anımsatalım.  1970 80'lerde DGM'ler  neyse,  bugün  özel yetkili  mahkemeler  (ÖYM)  o.  Bu mahkemelerin  olağanüstü  yetkileri  kötüye  kullanılıyor.  Hukuk çiğneniyor,  adalet  yok  ediliyor. Keyfıyet,  şüphe,  kanaat,^ yasanın,  hukukun  üstünde.  ÖYM'lere  hayır  demek  insan  onurunu savunmak  demektir.  DGM'ler ceberut  devleti,  ÖYM'ler  ceberut  hükümeti  korumak  için  kullanılıyor. Alevi camiasmda buyukuzuntu istanbul Haber Servisi   Cemal Şener 'in yaşamını yitirmesi Alevi camiasında  büyük üzüntü ile karşılandı. Ali  Balkız  (Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı):  Cemal Şener, Aleviliğin ve Alevilerin tartışılması ve suyüzüne  çıkması konusunda öncü olan bir  arkadaştı. Prof. Dr. Izzettin Doğan  (Cem  Vakfi Genel Başkanı): Aleviliğin aydınhğa  çıkması için büyük çaba  sarfetti. Rızct Zelyurt  (gazeteci yazar):  Kimsenin Aleviyim  diyemediği  bir dönemde ortaya çıkarak  'biz varız'  demişti. Ali  Kenanoğlu (Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği  Başkanı): Bir aydın, düşünür hak adamıydı. Muharrem  Ercan  (Karacaahmet Sultan Kültürü  Tanıtma Dayanışma  ve Türbesini Onarma Derneği  Başkanı):  Yazdığı kitaplar yaptığı  araştırmalar  Aleviliğe büyük yol gösterici olmuştur. m u C  M  B