22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİ YET 3  KASIM  2010  CARŞAMBA HABERLER Ergenekon davası sanığı İ nönü Ü niversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih H ilmioğlu savunmasını tamamladı AVRUPA GURAY  OZ 'Basınla görüşmem normal' H ATİ C E  TU N C ER İ kinci Ergenekon davasmda tedavi gördüğü  hastaneden doktor nezaretinde getirilen tutuklu sanık eski İ nönü  Ü niversitesi  Rektörü  Prof.  D r. F atih  H ilmioğlu  savunmasını  tamamladı. Prof. Dr. Hilmioğlu'nun önceki ifadeleri okunurken gazetemiz yazarı  M ustafa  Balbay  ile  10  telefon görüşmesi kaydedildiği  dikkat çekti. Hilmioğlu kendisine sorulan telefonun özel  kaleminin  telefonu  olduğunu belirtirken Balbay, "C um huriyet gazetesinin An kara  Bürosu'n un telefonlarının  dinlendiğine bir kez daha  dikkatinizi  çekiyorum " dedi. Ergenekon  davasımn  dün 90. duruşması gerçekleştirildi.  Davaya bakan  İ stanbul  13. Ağır  Ceza Mahkemesi  Başkanı  Köksal  Şen gün 'ün gelmemesi nedeniyle mahkeme heyeti Başkan H asan H üseyin Özese, H üsnü  Ç alm uk  ve  Sedat  Sanıi  H aşıloğlu'ndan  oluşturuldu.  Hilmioğlu, önceki gün başladığı savunmasma sabahki  oturumda devam  etti. Hilmi Tutsaklığın Hikâyesi Kimileri gittikçe artan  bir ivmeyle  gökyüzüne doğru tırmandığımızı düşünse  de acı gerçek, alacakaranlığın  karanlığa  dönüşmeye başladığıdır.  Bu kadar  karamsar  bir bakış  açısı kuşkusuz  birey olarak fena  halde canımızı sıkar. İ çimizi  de karartan o sıkıntıyla, bir çıkış yolu  olup olmadığına  her zamankinden  daha fazla  kafa yormaya  başlamak  gerektiğini düşünmez  miyiz? Oyle de yapılmalıdır zaten. Proust'un  yazdığı gibi "bütün zamanlara aynı anda dokunarak",   düşünmeye başlamalıyız  belki de. Belki de her gün  biraz dahayorulan  öfkemizin  içinde anlaşılmaz  hale gelen  bugünkü durumu, kendimizi, toplumumuzu  değerlendirmek  için  şansımızı zorlamanın  zamanı gelmiştir. Öyle söylemiş,  öyle yazmışlardı  eski  ustalar. Örneğin  şöyle yazmışlardı:   "İ nsanlar  kendi tarihlerini kendileri yaparlar, ama  kendi keyiflerine göre değil; kendi seçtikleri koşullar  içinde değil, doğrudan  karşı  karşıya kaldıkları, belirlenmiş olan ve geçmişten gelen  koşullar  içinde yaparlar." •   H ilmioğlu'nun Mustafa Balbay ile  10 telefon görüşmesi kaydedildiği  dikkat çekti. Balbay, "G azetenin Ankara Bürosu'nun santral numarasmm kişisel numaram gibi gösterildiğini bir kez daha dikkatinize sunuyorum" diye konuştu. oğlu'nun  savunmasını  tamamlamasınm ardmdan Başkan Özese, emniyet,  savcılık ve  nöbetçi mahkemede verdiği ifadeleri  okudu. Özese  ifadeleri  okurken  H ilmioğlu'na,  "San ık Mustafa Ali Balbay'ın kullanmış olduğu 0312 419 50 20 0312 442 30 50 n um aralı telefonlar  ile İ nönü Ü niversitesi  adına kayıtlı  0422 341  00 34 0422  341  00  28  telefonlar  arasında değişik tarih ve  saatlerde  10 adet  görüşme  kayıtlarının  olduğu tespit  edilmiştir.  N e kon uda  görüştün üz" şeklindeki soru yöneltildi. Söz  alan Balbay,  Cumhuriyet gazetesinin künyesinin yer aldığı sayfayı heyete göstererek şu açıklamalarda bulundu: "C um huriyet gazetesine bakan  herkes  gazetenin An kara  Bürosu'n un  0312  419 50 20 0312 442 30 50  şeklindeki  n um araların ı görür.  F atih  H oca'yı  eğitim  m uhabirleri  arayıp  görüşmüş  olabilir. H aberler hakkın da konuşmuş olabilirler.  F atih  H oca, hiçbir zaman haberlerimizi beğenmemiştir. Yeri geldiği için sıcağı sıcağına bu  açıklamayı  yapm ak  istedim. İ ddian amede Engin Aydm  ile 304  kez  görüştüğüm yazılı. Ben de şaşırıp   'acaba mı'  demiştim. Bu noktada Cumh uriyet  G azetesi  An kara  Bürosu'n un santral num arasının kişisel n u m aram  gibi  gösterildiğini  bir kez daha dikkatinize sunuyorum ." rasın da  belki  günde  10  gazeteci demeç alırdı" diye konuştu. Her rektörlük özel kalemini arayan kişinin kendisiyle  görüşmüş anlamına  gelmeyeceğini  ifade  eden Hilmioğlu, tutuksuz sanık emekli Orgeneral  H urşit  Tolon'u  da  üniversitede konferans  vermek  üzere  çağırdığım anlattı. YÖK Yasa Tasarısı tartışmaları sırasmda G enelkurmay Başkanlığı'mn  6 Mart 2OO4'te yaptığı  açıklamanın ardmdan İ nönü Ü niversitesi Senatosu'nun bu açıklamayı  destekleme kararı doğrultusunda açıklama yapıldığım  anlatan Prof. D r. Hilmioğlu, "T SK 'n in YÖK  ile ilgili açıklamasına  tepki  gösterenlere  karşı üniversite senatosu da destek kararı aldı. Askerlerin  açıklamasını  destekler mahiyetteki açıklamayı  yalnızca  H urşit  Tolon 'a  değil,  tüm kom utan lara  gön derdik" dedi. Savcı M ehmet Ali Pekgüzel'in tu Gazeteciler arardı Prof. Dr. Hilmioğlu ise 0422 341 00 34   0422  341  00  28 numaralarının İ nönü Üniversitesi Rektörlük Özel Kalem i'n in  olduğunu  ifade  ederek "Kimlerle görüştüğümü  hatırlayamam.  Özel kalem bağlamıştır ya da bağlamamıştır.  G azeteciler sık  sık ararlar özel demeç alırlar.  Özellikle YÖK Yasa Tasarısı tartışmaları sı tuklu sanık Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. M ehmet H aberal  hakkında  16  Ekim  2009 tarihinde İ stanbul Üniversitesi (İ Ü) Kardiyoloji Ana Bilim Dah Başkanlığı tarafından tedavisinin ayakta yapılabileceğine ilişkin  5 uzman doktor tarafından  bir  rapor  oluşturulduğunun anlaşıldığını  belirterek,  bu  raporun mahkemeye 28 Ekim 2010 tarüıinde geldiğini,  savcılık makamına ise  yeni ulaştığını  söyledi. Pekgüzel, raporu  gizleyenler  hakkında suç duyurusunda  bulunulmasını  talep  etti.  İ Ü Rektörlüğü'nden gönderilen cevabi yazıda ise "16 Ekim 2009 tarihinde H aberal'ın  ayakta  tedavi  edilebileceğine  ilişkin  bir  rapor  planlandığı, ancak  hastanın şikâyetlerinin  artması ve kullanmakta olduğu ilacın yan  etkilerinin  meydana  gelmesi üzerine  bu  rapordaki  tıbbi  değerlendirmelerin geçersiz hale geldiği ve işleme  konulmadığı" anlatıldı. İ fadeler okunurken H ilmioğlu'nun sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine,  duruşma  4  Kasım'a  ertelendi. • •• KKC  D AVASI Yeşiller G rubu'nun düzenlediği 'Avrupa'daki Türkiye' toplanüsı sona erdi Bilgisayarda i belge iddiası •   Sanıklardan H eval Erdemli'nin bilgisayarmda  "Türkiye Cumhuriyeti İ ç G üvenlik Strateji" belgesinin bulunduğu öne sürüldü. D İ YARBAKIR  /  VAN   (C um h uriyet Bürosu)   KCK Türkiye  Meclisi davasımn  9. duruşmasmda okunan iddianamede sanıklardan H eval E rdem li'n in bilgisayarmda  birçok kamu kurumunda bile bulunmayan, gizlilik esaslarma  göre şaklanması  gereken  "Türkiye  C um h uriyeti İ ç  G üvenlik Strateji"  belgesinin  bulunduğu öne  sürüldü. Aralarmda belediye  başkanları, il ve  belediye  meclis üyeleri,  sendikacılar, gazeteciler,  avukat ve  sivil toplum kuruluşu temsilcileri  ile politikacılarm bulunduğu 104'ü  tutuklu, 19'u  firar,  toplam 152  sanıklı KCK  TM davasımn  9. oturumu dün gerçekleşti.  D iyarbakır  6. Ağır Ceza M ahkemesi'ndeki duruşmaya  95'i  tutuklu, 2 tutuksuz, 97  sanık katıldı. Samklar yapılan yoklamada Kürtçe "E z  li vir  im Burdayım " dedi.  İ ddianamenin özetini aktarmaya devam eden savcı İ smail Aksoy, sanıklardan H eval Erdemli'nin  bilgisayarmda önemli gizli belgeler  de bulunduğunu  söyledi. Savcı Aksoy, sanık Erdemli'nin evinde  ele geçen bilgisayarmda,  devletin birçok kurumunda dahi bulunmayan, "gizli" gizlilik dereceli iç güvenlik  stratejileri  ile ilgili belgeler  ele geçirildiğini  belirtti. Erdemli'nin ayrıca belediyelerin  imar ve  ihale  işlemlerini kendi kontrolünde tuttuğu, Ankara, İ stanbul ve  M ersin'de işadamlarıyla  görüşerek  örgüt için para topladığı  savunuldu. Yeşifler  anayasayı tarüştı •   AKP,  CHP ve  BDP temsilcilerinin önerilerini açıkladığı oturuma M H P'nin  davet edilmesine karşm katılmaması dikkat çekti. ÖZLEM G Ü VEMLİ Avrupa  Parlamentosu  Yeşiller G rubu'nun düzenlediği  "Avru pa'd aki  Türkiye" toplantısının son gününde yeni anayasa tartışıldı. AKP, CHP ve  BDP temsilcilerinin katılarak yeni anayasa  ile  ilgili  görüş  ve  önerilerini açıkladığı oturuma MH P'nin davet edilmesine karşm katılmaması dikkat  çekti. Avrupa  Parlamentosu  Yeşiller  G rubu  Eşbaşkam Daniel Cohn Bendit ile CHP PM Ü yesi  Prof.  Dr. Süheyl  Batum arasmda  da  CH P'nin  ordu  ile ilişkileri  ve  cinsel  yönelim  özgürlüğü  konusunda tartışma yaşandı. İ stanbul  Kongre Merkezi'nde dün  sona eren toplantımn "Yeni anayasa  ışığında  Türkiye'n in demokratikleşme  süreci"  konulu  oturumunun açılış  konuşmasını yapan AP Yeşiller G rubu Ü yesi F ran ziska Keller, Türkiye'de  yapılan  etnik, dini, cinsel azmlıklann ve kadınların durumu ile ilgili yasal değişikliklerin  kâğıt üzerinde kaldığma dikkat çekti. Davalar ile ilgili de kafa karışıklığı olduğunu dile getiren Keller, Doğan G rubu'na yönelik davaları ve Ergenekon'u örnek gösterdi. Avrupa  Konseyi  Venedik Komisyonu Başkanı G ianni Buquicchio,  12 Eylül  2010'da deToplantıda Daniel Cohn Bendit ve Süheyl Batum  aıasıııda  tartışma yaşandı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Dahası var: "Bütün  ölmüş  kuşakların  geleneği,  büyük bir ağırlıkla, yaşayanların  beyinleri üzerine bir  kâbus gibi çöker. Ve, tamamıyla yeni bir şey yaratmak için  kendilerini ve maddi çevreyi dönüştürmekle  uğraşır göründüklerinde, tam da böyle  devrimci bunalım  çağlarında, geçmişin  ruhlarını kaygıyla yardıma çağırırlar, onların adlarını, sloganlarını ve kılıklarını  ödünç  alır, yeni tarih sahnesine  bu zamanında  saygın  olan kılıkla ve ödünç  alınmış  dille  çıkmaya kalkarlar." Böyle  bir ödünç almanın  pek işe yaramayacağına  da dikkati çeken  M arx bu satırları,  harikulade  bir dönem  eleştirisi, analizi olan "18 Brumaire'de  yapar. Eğer  bir  toplum  kendi  başlangıç  noktasının gerisine düşmüşse ya da düşme  tehlikesiyle karşı  karşıyaysa,  devrimci  bir başlangıç  noktası yaratmak  durumundadır.  Devrim ya da devrimciler  durmadan  kendilerini  eleştirir, sık sık  durup  konumlarını  değerlendirir,  kendi girişimleriyle  alay  eder ve o ne güzel bir cümledir;  "Kendi amaçlarının  belirsiz sonsuzluğu  karşısında  durmadan geri çekilirler, t a ki her türlü geri çekilişi sonunda  olanaksız  kılan  durum yaratılıncaya ve bizzat  koşullar  bağırıncaya kadar: Hic  Rhodus, hic salta!" • •• Uzun alıntılardan  oluşan  bu yazıyı yazarken, olumsuz  koşullar  içinde devrimci  bireyin ve toplumun  çaresiz  gibi göründüğü zamanı aşmanın  yollarını  eski  ustalarda  bulabileceğime dair,  beni  hiç terk etmeyen  umutla  karıştırdım eski  kitapları. • •• ğiştirilen  yeni anayasanm "m ükemmel" olmadığım vurgulayarak  "D aha  iyisi  yapılabilirdi. Adalet  Bakanlığı, yeni 4 maddenin  uygulanmasına  yönelik bizden  destek  ve  görüş  istedi bun u  m em nuniyetle  karşıladık"  diye  konuştu. Buquicchio, başkanlık  sisteminin de totaliter ve baskıcı bir yönetime neden olacağı uyarısmda bulundu. ğiştirmedi?  Cinsel yönelim özgürlüğü yeni teklifte yer  alacak mı? Yeni anayasada  cinsel yönelim özgürlüğü  yer  alsa Türkiye'de  devrim  olurdu" sözleri tartışma yarattı. Batum, CHP'nin; gücünühalktan  aldığım,  kendisine  belirlenen  sımrlarm  dışma  çıkan  iktidarlara karşı  denge ve  fren mekanizmasma gerek olduğunu düşündüğünü belirterek "Bu  tavrımız bizi ordun un yanında gibi gösteriyor  ama değiliz" dedi. Cinsel yönelim ile ilgili soruya da  tepki  gösteren  Batum  "Türkiye'deki  sendikal haklar, basın özgürlüğü,  kişisel  özgürlükler ile ilgili sıkıntılar varken  cinsel yönelim  özgürlüğünden  bahsetmek,  sadece  bununla  kısıtlam ak  doğru  olmaz. Bu, Bendit'in Türkiye'deki  demokrasi hakkında bilgisi olmadığım göst eriyo r"  diye  konuştu.  Bekir Bozdağ ise cinsel yönelim konusunun  Türkiye'nin  gündemine daha yeni yeni girdiğini açıkladı. Dİ SK  G enel  Başkanı  Süleym an  Çelebi,  ağır  eleştirilerde bulundu. Türkiye'de hâlâ 12 Eylül generallerinin hazırladığı sendika  yasasımn  yürürlükte  olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "12  Eylül'de  idamla  yargılandım, 4 yıl cezaevinde kaldım.  Şimdi  ben  tutucu oldum onlar özgürlükçü... Biz anayasanın  baştan  sona  değiştirilmesini istiyoruz. AKP  yıllardır düzenleme yapacağız  diye  söz vererek I LO'ya yalan  söylüyor sizleri de kandırıyor. AKP 'den sadece 12 Eylül  generallerinin elimizden  aldığı  şu  an  Anayasa M ahkemesi tarafından  kullanılan binamızı bize  geri  vermesini  istiyorum." Buldum mu? Gördüğünüz  gibi,  evet. Y ine de durumu tam anlatmaya  yetmiyor bu satırlar. Daha  ilerilere gitmek, okumaya  devam  etmek gerekiyor.  Bulup okursunuz  artık  herhalde. Ama  o analizdeki  belki de en önemli  paragrafın son  cümlesinin yeri tam d a  burasıdır. "...bir ulusun  nasıl gafil avlandığı ve direnç göstermeden tutsak alındığı  gene de açıklanması  gereken bir şey olarak kalır." İ şte  bizim  70'li yıllardan  bu  yana  sıkışan ve nihayet  gittikçe koyulaşan, daha  kötüsü bir alışkanlığa  dönüşme  eğilimi, tehlikesi  taşıyan tutsaklığımızın  hikâyesi  de böyledir. Kuşkusuz  açıklanmasının  zamanı da gelmiştir artık. e posta:  guray@cumhuriyet. com. tr Ordu tartışması AKP Grup Başkanvekili  Bekir Bozdağ, CHP PM Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum ve  BDP İ stanbul Milletvekili  Sebahat Tuncel de referandum  süreci  ve  yeni anayasa talebi ile ilgili görüşlerini anlattı. Konuşmalarm ardmdan söz alan Bendit'in CH P'nin  orduyu İ slamlaşmaya karşı  kullandığım iddia ederek "C H P  iktidara  geldiğinde  neden  anayasayı  de KISA KISA... KISA KISA... 'Ana  davayla  birleştirilsin':  Agos Gazetesi G enel Yayın Yönetmeni Hrant D ink'in katil zanlısı  Ogün Samast'ın çocuk mahkemesine gönderilen dosyasrmn İ stanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ana dava ile birleştirilmesi talep edildi. Dink ailesi avukatları Fethiye Çetin ve Cem  Halavurt, mahkemeye dilekçe sundu. Eğitimlere katıldığı iddiası İ ddianamede, D EP M illetvekili  H at ip D icle'nin terör örgütü lideri  Abdullah Ö calan 'm talimatıyla D emokratik Toplum Kongresi'ni  (D TK) kurduğu, KC K'n in isteğine  ve  teklifme  karşm  D iyarbakır Büyükşehir  Belediye  Başkanlığı  adaylığmı kabul  etmediği, Kandil ve  Kato'daki eğitimlere katıldığı  öne sürüldü. İ ddianamede sanıklardan H acı E r d e m ir ' in belediyenin ruhsat işlemlerinden  P KK'ye aktanlmak üzere para aldığı, Selah attin E lçi'n in ise belediyeye ait arsaları  yüksek fiyattan  satarak bir kısmmı  örgüte aktardığı, sanık  G a r ip K a n d em ir 'in de Bismil  ilçesinde  örgütsel  faaliyetlerde bulunulduğu ifade  edildi. AVCI,  CEZAEVİ NDEN  M EKTUP CÖNDERDİ KAZANIN  ÜZERINDEN MX  YIL  CECTI 'Dinlemeler cemaatin işi' İ stanbul  H aber  Servisi  Devrimci Karargâh terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla tutuklanan Emniyet Müdürü H anefi  Avcı,  cezaevinden gönderdiği mektupta, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ndeki  makammda  bulunan,  24 adet kaset ve  19 adet CD 'nin iftira  amaçlı  makamma konulduğunu söyledi. Avcı, bütün  dinlemeleri cemaatin ordu içindeki mensupları aracıhğıyla yaptrrdığınm bilindiğini savundu. Mektubunda, Mülkiye Başmüfettişi  N uri  Yam an  ile yaptığı  görüşmeye  değinen Avcı,  "Yam an  ile konuştuğum konu, Yeşil'in G üneydoğu'daki  infazları,  Cem E rsever'in  öldürülmesi konularıydı. C em 'in öldürülmesinden  sonra  kullandığı araç mobil telefonunun Yeşil  tarafından  kullanıldığı, bu numarayla birçok yetkili kişi  ile  görüştüğünü  anlattım.  Yam an 'a  konu ile ilgili  delillerin  İ stanbul  İ stihbarat Şube M üdürlüğü, İ stih barat  D aire  Başkanlığı, T ü r k  T elekom 'un  yetkili birimlerinde olduğunu  söyledim" dedi. Aramalarda elde edilen kaset ve  CD 'lerin kendisine ait olmadığım vurgulayan  Avcı, mektubunda  "24  Eylül'den itibaren  ifadeye  çağrıldım. Aram a  28'inde yapıldı. Kaset ve C D 'lerin 25 26 Eylül tarihlerinde oraya konduğu kan aatin deyim .  Aram ad a siyah  çan ta  içerisinde  24 kaset  gardrobun  üstün de bu lu n d u  den iliyor.  Am a aram ada  bulun an  eşyalar hâkim  h u zu ru n d a  açıldığında  sarı  büyük  zarf  içerisinde  '24 adet kaset'  yazıyor"  ifadelerini  kullandı. Sıısıırluk hâlâ karanhk İ stanbul  H aber  Servisi  Mafya,  siyaset ve  devlet üçgenindeki kirli ilişkileri ortaya çıkaran Susurluk kazasının üzerinden  tam  14  yıl  geçti. Devlet  içinde  yapılanan  karanhk güçler ve  17 bin 500 faili meçhul cinayet ise hâlâ aydınlatılmadı. Susurluk'ta  3  Kasım 1996'da  meydana  gelen  bir kamyonla  Mercedes  marka otomobilin  çarpıştığı  trafık kazası,  devlet  içindeki  yapılanmayı açığa çıkardı. Kazada Bahçelievler katliamı sanığı Abdullah  Ç atlı,  sevgilisi G onca Us ve  İ stanbul Emniyet Müdür Yardımcısı H üseyin Kocadağ öldü. DYP Milletvekili  Sedat  Edip  Bucak yaralı  olarak  kurtuldu. Daha sonra, Susurluk'ta açığa çıkan karanhk ilişkileri araştırmakla görevli Mİ T üyesi Ertuğrul Berkman,  Başbakanlık  Hukuk Müşaviri Hâkim Akman Akyürek  ve  G aziantep Milletvekili  Bedri  İ ncetahtacı da kuşkulu trafik kazalarında yaşamlannı yitirdi. Çatlı'nın iş ortağı ve en yakrn arkadaşı Efraim Barut  da trafık  kazasına kurban gitti. Kazanın  ardmdan hazırlanan  ilk  iddianamede, Öm er Lütfi  Topal  cinayeti,  Tarık Ü mit'in  öldürülmesine, Bucak,  Çatlı,  İ brah im  Şahin, Korkut Eken ve özel harekât polisleri  arasındaki ilişkilerine yer verildi. Davayı  12 Şubat 2001'de  karara  bağlayan DGM,  sanıklardan  Şahin  ve Eken'i çete suçundan 6'şar yıl, özel  harekâtçı  polisler,  Bucak'ın şoförü Abdülgani  Kızılkaya,  katliam  hükümlüsü H aluk Kırcı, Yaşar  Öz, Sami  H oştan ve Ali Fevzi Bir'i de  4'er  yıl  hapis  cezasına mahkum etti. zana: Mahkemenin kararı  yasadışi: Eski  D EP  milletvekili  Leyla  Zana, D TP 'n in kapatılmasma yol  açtığı gerekçesiyle hakkında açılan  davada ifade  verdi. Zana, "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar yasadışıdır"  dedi. Gökçek tazminat ödeyecek:  CHP'nin 2009 yerel  seçimlerindeki Ankara  Büyükşehir Belediye  Başkanı Murat Karayalçın'ın Ankara Büyükşehir  Belediye  Başkanı Melih G ökçek hakkında açtığı tazminat davası  karara bağlandı. Mahkeme, G ökçek'in, Karayalçın'a 7 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Ranzadan düşerek öldü:  Agn Patnostaki 34. Motorlu Piyade Tugay Komutanhğı'nda vatani görevini yapan  er Osman Kulaber (20), sabah sporunda rahatsızlanarak, dinlenmek üzere koğuşuna gitti. Uyuduğu ranzadan düştüğü iddia edilen  Kulaber, revirde yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Savcılık soruşturma başlattı. Nöbeti devraldılar D avada yargılananlara  destek  vermek amacıyla adliye  dışmda tutulan barış nöbetini ise kadmlar ile Bingöl  ve  Tunceli'den gelen gruplar  devraldı. Barış nöbetini devralmak için KESK, İ H D , Selis Kadm D erneği, Kardelen Kadm Evi, Bağlar Kadm Kooperatifı yöneticisi kadmlar ile Tunceli ve Bingöl'den kalabalık  kitle, öğlen  saatlerinde D ağkapı M eydam'nda toplamp D iyarbakır Adliyesi'ne doğru yürüdü. Van'daki  17 sanıklı  KCK TM davasımn önceki günkü oturumu ise  geç  saatlerde sona erdi. Samklarm Kürtçe savunma talebi reddedilirken tutuklu R am azan Özlü, Kürtçe savunma yapma konusunda ısrar edince mahkeme  Özlü'nün ifadesini  almadı. Mahkeme heyeti, bir  sonraki duruşmanm 25 Ocak'ta yapılmasma karar verdi. işadamına erkek çocukla şantaj:   Ankaralı işadamı C.A., Akyurt İ lçesi'ndeki  çiftliğini satışa çıkarttı.  C.A. ile bağlantı kuran 4 kişi, işadamını kaçırarak bir gecekonduya götürdü. İ şadamının  16 yaşında bir erkek çocuğuyla yatakta çıplak fotoğraflarını  çeken şahıslar, çiftliği kendilerine  devretmesini istedi. C.A'nın şücayeti üzerine harakata geçen polis 4 kişiyi gözaltına aldı. 3 3 0  yil  hapİ S  İ S tendİ :  İ stanbul, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Siirt ve  Şanlıurfa'da  suç örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınan eski CHP  Sakarya İ l Başkanı Vahit Serbes'in  oğlu Serhat Serbes'in  de aralarmda bulunduğu  55 kişi hakkında  "nitelikli yağma"  ve  "tefecilik"  gibi suçlardan  1 ile 330 yıl  arasında değişen hapis cezaları istemiyle  iddianame hazırlandı. m u C  M  B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle