Katalog

SAYFA CUMHURİ YET 3 KASIM  2010 ÇARŞAMBA OLAYLAR  VE  G ORU ŞLER HATAYI  kendi de kabul ettiğine göre,  Oktay Ekşi olayını fazla uzatıp arkadaş  "linç"\ ne  dönüştürmek ve kimilerinin yapmaya  başladıkları gibi değerli  bir  insanımızı daha hırpalamak zamanı  değildir. Belki, bütün toplum açısından  yapılması yararlı olabilecekolan, şu soruya akılcı bir yanıt aramak olabilir: Acaba, sıradan, hırslı ve önyargılı partililer biryana, Oktay Ekşi türünden son derece iyi yetişmiş, bilgili, deneyimli ve sorumlu basın mensuplarını  bile çileden çıkarıp alışılmış ılımlı üsluplarını  bozduran durumlar ve olaylar nelerdir? Bu soruya doğru yanıt  verilmelidir ki, çileden, hatta zıvanadan daha kolay çıkabilecek olanlar yüzünden vatandaşlar  birbirine girmesin. izim toplum kadar anaerkil olmasalar  da,  bütün toplumlar analığı ve anaları yüceltir, taparcasına sever. Buna  karşılık, aynı toplumlarda sinirler ve ağızlar bozulup küfretmeye sıra gelince hemen anaların akla gelmesi bütün o kıyı sakinlerinin ortak yarasıdır.  Elbet, bununla  Ekşi'nin   hatasını  basit bir  "dil sürçmesi"y\ e ya da ruhbilimde MUMTAZ  SOYSAL Latincedeki adıyla "lapsus calami"y\ e,  yani  bir   "kalem sürçmesi"y\ e izah etmek elbet eksik ya da yanlış olur. Ama doğaya âşık bir Karadenizlinin herhalde insanlığın  en tuhaf f rafa"sında  bunun etkisi "feveranlı  alışkanlıklarından  biri olsa gerek. kolayca  yadsınamaz. Bunun neredeyse içgüdüsel bir ele bu mahvediş, gerekli ve ivmeyle edilen söze ağırlık vermek zorunlu bir elektrik gereksinimini isteyişten başka bir açıklaması yanlış yöntemlerle karşılamak gibi olamaz. Gerçekten, farkına bir  başka hatadan  kaynaklanıyorsa. varmadan, neyi önemsiyorsakonun Gerçekten de, özde haklı yanına  "ana"y\  eklemek de içimize temellere dayanan  "hidroelekthk işlemiştir: Anayoldan anafikre, santrallar"  politikası yer yer iyi anavatandan  anayasaya  kadar. hesap edilmemiş ve halka iyi Dolayısıyla,  yüce anlam yüklü anlatılmamış  öyle projelerle "ana"   sözcüğünün  "satış"  gibi yürütülmek isteniyor ki, ortaya çıkan olumsuzluk ifade eden bir başka sonuçları  "kaş yapalım derken göz sözcüğe eklendiği durumlarda çıkarmak"tan  başka sözlerle mutlaka ağır bir manevi "trauma"nm,  yani  bir gönül yarasının anlatmaya çalışmak, Ekşi olayında olduğu gibi bazen herkesi üzen izini aramak gerekir. Karadeniz hatalara yol açabiliyor. doğasının  doğru dürüst hazırlanmamış  ihalelerle şu ya da bu  amaçla mahvediliyor  olması mumtazsoysal@gmail.com AÇI Yalıtılmış Yaşamlar... N usret ERTURK 2 nsanın insanla ilişiği kesilirI  se, geriye  ne kalır?M ehmet JAyhan,   emekli  eğitim  müfettişidir.  Bir televizyonda gördüm;  Bach'ı,  Bethoven'i  kemanlakusursuz  çalıyordu. Sonra,  bir sanat gecesinde Mehmet Bey'le  karşılaşınca  sordum: "Konservatuvar öğreniminiz var  mı?"  "Var"  dedi. "Isparta Gönen Köy  Enstitüsü. Orada, öğretmen adaylarının  bir müzik  enstrümanını  öğrenme  görevi vardı."  Gönen deyince Fakir Baykurt akla geliyor.  Mahmut  Makal,  Mehmet  Başaran, Talip Apaydın, Osman  Bolulu,  Ali  Dündar, Dursun  Akçam,  Ümit  Kaftancıoğlu, Adnan Binyazar. .. Daha binlercesi o yalıtımsız, özgür  Köy Enstitüsü'nde öğrenim  gördüler. Hepsi alanlannda birer dağ oldular. Bugün hangi okulda, böylesi yeteneklere kapı  açıhyor? Açık kapılar bile tarikatın kıskacına  alınıyor. Kılıçdaroğlu,  yüzlerce ilçede şu  sorayu  sordu:  "Bu  ülkenin üniversiteleri yok  mu?  Niçin konuşmuyorlar?" Ülkenin geleceği  oylanıyor.  Sayıları  iki yüze  yaklaşan,  ülkenin  sözde beyni sayılan bu kuıumlardan  tık yok!  Kapıları kapalı!  YÖK'ün yeni yönetimi yalıtımı iyi yapm ış... İ nsanı  yalnızlaştıran  başta onun bencilliğidir. Kendisinde olanı, paylaşmıyorsa  kişi, bitmiştir  işi...Yalıtım  ayrılıktır, ayrıştırmadır.  İ nsanları  daha kolay yönetmenin bir yoludur bu. ONUNCU  KOY BEKİ R  COŞKUN Lapsus Calami? Kapının Eşiğinden Bir engele takılıp da düşeceğimiz zaman, ayaklarımız koşmaya başlar... Ayaklar  koşar, çünkü vücudun altı, düşmekte olan üst tarafın altına geçmeye çalışır... Üst taraf düşmektedir... Alt  hızlanır Ki yere varmadan yakalayıp, altına geçsin üstün... Ayaklar  bir anda popo hizasına kadar daireler çizerek teker kesilir... Var gücüyle döner havada ve bu yüzden  bu pozisyona "tekerlenme" deriz... Kafa, gövdenin üst tarafındadır. Hızla yere yaklaşırken  kafa, kendisini kurtaracak olan ayaklara acele komut verir: "Koş..." H B • taksitle Evora'da! 5 l;Bıı Bir gece önce referandum sonuçları belli olmuş, başına örülen çorabın farkına varamamış aziz milletimiz "evet"  demişti. Cumhuriyet sevdalılarının  ise yüreklerine bir sıkıntı, bir hüzün,  bir  yalnızlık, bir umutsuzluk çökmüştü o gün... Birbirlerinin yüzüne  bakmadan yürüyorlardı sokaklarda. Ve aynı gün çalıştığım  gazete yazılarıma son vermişti. Ayağım takılmıştı... Nasıl oldu bilmiyorum; tam yere kapaklanırken, o gün Cumhuriyet'in Genel Yayın Yönetmeni İ brahim Yıldız telefonda, "Biraz önce karar aldık,  yayın kurulu olarak seni Cumhuriyet'e davet ediyoruz" diyordu. Tam tökezlenirken yaralı zihnim komut veriyordu ayaklarıma: "Koş..." • Cumhuriyet;  tarihi misyonunu sürdürüyor, bu  ülkenin  çağdışınasürüklenmesini istemeyen, laikcumhuriyetin dinci faşizme dönüşmesine direnen çocuklarına sahip çıkıyordu. Bana İ lhan Selçuk'un yerini verdiler. Hani devlet adamının  koltuğuna oturmuş bayram çocukları gibi  gururluyum... Âmatedirgin, şaşkın, eğreti, ürkek... O büyük ustanın  ne yerini, ne de köşesini dolduramayacağımı tabii ki biliyorum. Ben onun derya bilgeliği yanında, noktayla virgülün yerini bile bilemem. Hele bir de noktalı virgül olduğunda başımı gökyüzüne çevirip sorarım artık ustama: "Nokta mı üstte olacaktı, virgül mü usta?.." • , * Beni buradan kovamazlar da... Çünkü şükür burada patron yok... Bu büyük istilada, Türkiye'de "özgür basın" denilen şeyin olduğunu söylemek yalandır. Zannetmek ise büyük ahmaklık... Ama bu gazeteyi cumhuriyete gönül verenler özgürcebağımsız  yapıyorlar ve yönetiyorlar... Sahibi ise siz Cumhuriyet  okurlarısınız... Sadece siz  istemediğiniz anda bunu anlarım ve giderim... Şimdiiii... Kapının eşiğindeyim... Korkarak tıkırdatıyorum camı... İ zin verirseniz; ben geldim... Kartal Kavjağı Fatih Sultan Mehmet, Boğazid Köprüsü is&meti Samandıra\ sanrakttpcJ Kavîagı  "' Evora, Samandıra'da, Aydos Ormanları'nın  yanıbaşında,  bölgenin ve hatta İ stanbul'un en dikkat çekici projelerinden biri olarak yükselmeye başlıyor. Y üzde 85'e varan yeşil alanla  kaplı, minimalist modern mimari çizgilerle tasarlanan  Evora, Teknik Y apı güvencesiyle sakinlerine kapılarını  açıyor. Bir evden beklediğiniz her şeyi cömertçe sunan Evora ile hemen siz de tanışın, uygun ödeme koşullarıyla  ayrıcalıklı  bir hayatın temelini atın. Pendik, Ankara, SabihaGökçen Havalimanı istikamet ıvıı İ M1 /  Y akaak Samandıra AYDOS ORM ANI EL/ ORR Uğurmumcu BAHADIRSELİ MDİ LEK Pendik, Ankara Istikameti "VORA'nın  cazibe  noktaları 77.700  TL'den  başlayan fiyatlar %1 pfşinat  avantajı %0   faiz  imkanı Y atpay gölet ve kenarında sospl tesfe Eksiksiz  sosyal ve  sportif tesisler Teknik GOvenlfk'ten 7/ 24 güvenlîk  hizmetl aşam'ın sunduğu site yönetimi Aktif Y Satış Ofisi: Fatih Mah.,  Y akacık Cad.,  No:185 (Fenerbahçe Can Bartu Spor Tesisleri yani) Sancaktepe   İ stanbul Tel1.  0216 311  87 15  |   Tel2. 0216 311  87 55  I  Fax.  0216 311  87 75  |   www.ev ora.com KARTAL '  Kartal  Kavşağı  AKP'Nİ N KÜRT AÇMAZI Bahadır Selim Dilek,  VVashington'da projelendirilip  uygulaması için AKP'nin önüne konan "Kürt açılımı"nın bir  "açmaz" olduğunu ve Türkiye'nin toprak bütünlüğünün  sorgulanmasına giden  sürecin başlangıç noktasını oluşturacağını anlatıyor. M ARM ARADENİ Zİ Brüt m 2 2 Fiyat Aralığı 2 35,15  m     46,88 m 77.700 TL 115.400 TL 120.200 TL 157.200 TL 193.900 TL 234.500 TL 244.900 TL   289.200  TL 54,50  m 2    60,75 m 2 92,20  m 2    95,46 m 2 120,57  m 2    121,67 m 2 r «1 4 4 4 1 0 0 8 'M e ^^" rke zi www.teknikyapi.com m EKNIKYAPI H  O  L  D  I  N  G O f   Cumhuriyet ^   Kit a p la r ı Kİ TAP OKUDUĞUNUZU Bİ ÜYORUZ o , u, ^™<.   ^ ^ www.kitap.cumhuriyeti.conn.tr  J J Q C  M  ,  B