Katalog

SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 23 KASIM 2010 SALI DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Sağlar, Kılıçdaroğlu’na mektup yazdı. Doğan ‘katkı vermeye’ hazır, Tanrıkulu’nun üyeliği yakında RTE Söylediğinden Değil, Doğru Olmadığından... Değerli okurum Metin Mangir’den bir ileti aldım. Cumhuriyet okuru Sayın Mangir, çok konuda görüşlerimizin bağdaştığını ama cuma günkü (19 Kasım) yazıma katılmadığını söylüyor ve Tayyip Erdoğan diplomasisine yönelttiğim eleştirileri yerinde bulmadığını belirttikten sonra, şunları ekliyor: Komşumuz İran’a karşı bu ABD inisiyatifinin bizim kontrolümüzde olmasını istemek Türkiye Başbakanı’nın görevidir. NATO ve ABD’nin her isteğine gözü kapalı boyun eğmemesi yerilecek değil, övülecek yaklaşımdır. Sadece RTE söyledi diye her şeye karşı çıkılmamalıdır. Her şeyden önce, Mehmet Yılmaz’a ben de katılarak, AKP’yi kutlamak isterim. Değil mi ki titiz bir Cumhuriyet okurunda bile, Türkiye’nin çıkarlarını koruyarak ABD ve NATO’nun her istediğini boyun eğmeyen imajını yaratmıştır AKP, bu büyük başarısı dolayısıyla gerçekten tebrike şayandır. Burada birçok kez belirtmeye çalıştığım gibi, siyasette neyin nasıl olduğundan daha çok, nasıl algılandığıdır önemli olan. Bu açıdan AKP siyaseti başarılıdır genelde. Bu hususu vurguladıktan “sadece RTE söyledi diye her şeye karşı çıkılmaması gerektiği” görüşüne tümüyle katıldığımı söyledikten sonra bir noktayı belirteyim: Karşı çıkışım RTE söylediği için değil, söylenenler yanlış ve yapılanlarla çelişkili olduğu içindir. Lizbon Zirvesi’nin ana konusu olan füze kalkanı ve İran sorununda AKP ve lideri Tayyip Bey (zirveye katılan Sayın Gül de olsa politikayı oluşturan RTE’dir) daha baştan yanlıştılar ve Erdoğan – Davutoğlu diplomasisi, İran’ın nükleer bir güç olma olasılığının yarattığı riski inanılmaz bir hafiflikle ve birçoklarının da belirttiği gibi ideolojik bir saplantıyla ciddiye almamışlardır. Oysa İran’ın nükleer kapasitesini geliştirmesi, bütün bölge ve dolayısıyla bölge ülkesi olan Türkiye için tehdit oluşturur. Hiçbir devlet adamı, tehdit değerlendirmesi yaparken, komşulardan herhangi birini “bundan bize tehlike gelmez” diye bir kenara koyamaz. Hele ki bu ülke İran gibi saldırgan ve devrim ihraç edici tavrını yakın geçmişte davranışlarıyla kanıtlamışsa. Tayyip Bey’in bu konudaki politikasına karşı çıkışımızın ve onu Türkiye’nin çıkarlarına aykırı buluşumuzun birinci nedeni budur. “Komşularla sıfır sorun” politikasına gelince: Evvela Ortadoğu’da bunun gerçekçiliği ve uygulanabilirliği tartışmalıdır. Ayrıca İran ile iyi ilişkiler mümkün ve arzulanabilir ama sıfır sorun imkânsızdır. Üstelik, füze kalkanı, Türkiye’nin zararına değil yararınadır. Tayyip Erdoğan’ın kimi çıkışları da dış politikadan çok iç tüketime yönelik. Ortadoğu’nun mazlum uluslarına karşı ABD emperyalizminin yanında saf tutmama gösterisine kimse kanmamalı. BOP’un eşbaşkanı olduğunu dünya âleme iftiharla ilan eden, 1 Mart tezkeresini geçirip, Irak işgalinde Amerikan tramplenliği işlevini gerçekleştirmek için canını dişine takan Tayyip Bey, şimdi ABD emperyalizmine ya da İsrail saldırganlığına karşı bölge yiğidi mi olacak? Güldürmeyin beni... Bu masal ancak Hamas’ın içine demokrasi ışığı sızmayan loş sokaklarında yutulur. AKP’nin bütün bu oyunu, “İran’ın hedef gösterilmesini engelledik, bütün istediklerimizi kabul ettirdik” diye satmasına kanmak ise safdilliliktir. Gidin sorun İran’a, “bu füze kalkanı kime karşı?” diye. Bakalım size ne diyecekler... Savunma sistemini harekete geçirecek düğmeye basma yetkisinin Türkiye’de olmasına gelince: Konunun ileride ele alınması, bu isteğin gerçekleşebileceği anlamını taşımıyor. Bu böyle biline! Peki nasıl oluyor da Kadri Gürsel’in çok yerinde olarak iflas diye nitelediği bu politika, kamuoyuna büyük bir başarı olarak lanse edilebiliyor? Bu sorunun yanıtının yedirende mi, yoksa yiyende mi olduğunun takdiri sizindir. CHP’de üye açılımı TÜREY KÖSE ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partinin kapılarını CHP’den ihraç edilen veya çeşitli nedenlerle kopan isimlere açarken eski bakanlardan Fikri Sağlar, “Kılıçdaroğlu ve arkadaşları CHP’yi gerçek sol misyonuna döndürmek için gayret ediyor, katkı vermeye hazırım” dedi. Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır gezisi sırasında üye olması beklenen ancak rozet takılmayan eski Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, “CHP’ye davet edildim, ben de katkı koyacağımı söyledim. Üyeliğimin yöntemini genel merkeze bıraktım, sorun yok” Kemal Kılıçdaroğlu, partinin kapılarını CHP’den ihraç edilen veya çeşitli nedenlerle kopan isimlere açarken eski bakanlardan Fikri Sağlar ve eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan katkıya hazır olduklarını açıkladı. açıklamasını yaptı. Eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan da “Değişim eğilimi yakalandı. Katkı vermeye hazırım” dedi. vermeye hazır olduğunu bildirdi. Sağlar şunları söyledi: “Her şeyden önce 10 yıldır halktan kopuk, kahvelere gidip insanlarla el sıkışmayan, tarlada, atölyede, sokakta insanlarla kucaklaşmayan CHP görünümünden uzaklaşılmaya başlandı. Halkla bütünleşen, halkın partisi olmaya çalışan ve hayatın gerçek sorunlarını çözme doğrultusunda cesur adımlar atmaya kararlı bir anlayış ser ‘Devrimci gayret’ CHP’de üye kayıt kampanyası başlatılırken partiden kopan bazı isimler de dönüş hazırlığına başladı. CHP’den Deniz Baykal döneminde ihraç edilen eski bakanlardan Sağlar, Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazarak katkı giliyorlar. Yani devrimci, değişimci bir Türkiye partisi olma doğrultusunda ilerleyen, insanların eşit, özgür, mutlu ve gelecek korkusundan uzak yaşayabilecekleri ortamı yaratmak için ileri ülkelerin ulaştığı yüksek yaşam standardını oluşturma doğrultusunda bir gayret içerisindeler. Değişen bir CHP, bizim bıraktığımız sosyal demokrasinin gereklerini, Türkiye gerçeğini göz ardı etmeden yerine getiren bir parti. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının gayretini takdir ettiğimi, bu değişimi gördüğümü bir mektupla Kemal Bey’e aktarmıştım. Bizim bıraktığımız, ayrılmaya mecbur edildiğimiz, ihraç edildiğimiz CHP, başka bir yere giden bir CHP’ydi. Şimdi yine eski, devrimci, değişimci bir partiye döndüğü için CHP’ye katkıda bulunmak isterim.” Sağlar, üyeliğiyle ilgili soruya da “Benim bu mektubumu başvuru olarak kabul ettiler. Bütün gücümle CHP’ye katkı vermeye hazırım” karşılığını verdi. DEMİRTAŞ NOKTAYI KOYDU BDP: İttifak mümkün değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş CHPBDP ittifakının mümkün olmadığını açıkladı. BDP’nin CHP’ye yaptığı bayram ziyareti sırasında gündeme gelen seçim ittifakı tartışmasını NTV’ye değerlendiren Demirtaş, “Türkiye’nin kendi içinde dizayn süreci yaşadığını, sol bir bloğa ihtiyaç bulunduğunu” söyledi. “İlkesiz bir seçim ittifakını tartışalım demedik” diyen Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Teknik olarak iktidarı hedefleyen bir ittifak anlayışını tartışmadık. Biz BDP olarak meseleye nasıl baktığımızı anlattık. CHP bugün Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt sorunu hakkında politika üretmek zorundadır. CHP’nin geçmişteki zihniyeti bu sorunu yarattı çünkü. Bunun üzerinden bir blok yaratılabilir.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretini “normal ve sıradan bir olay” olarak niteleyen Demirtaş, “Bizim açımızdan olağan dışı bir durumu yok. CHP buraya gelir, biz Samsun’a gideriz. Türkiye’de siyaset her yerde yapılmalıdır. Olağanüstü hale dönüştürülmesi CHP’nin Kürt sorununa nasıl yaklaştığıyla ilgili” dedi. Doğan: Katkıya hazırım Eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan da, “barajın düşürülmesi, Kürt açılımı, parti içi demokrasi” başta olmak üzere birçok konuda Kemal Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmelerine katıldığını bildirdi. Doğan, “10 yıl önce bizim söylediklerimizi söylüyorlar. Kemal Bey’in partiyi iktidar yapma çabasına katkı vermeliyiz. CHP ne zaman yüzünü değişime çevirse, gelişmiştir. Değişim eğilimi yakalanmıştır” dedi. CHP MYK TOPLANDI Madenci ailelerinden CHP’ye ziyaret Zonguldak Karadon’daki maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında yaşamını yitirenlerle, göçük altından çıkarılamayan 2 madencinin aileleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada Kılıçdaroğlu’nun, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve İzzet Çetin ile madenci ailelerinin sorunlarını dinlediği ve ne yapılması gerekiyorsa yapma sözü verdiği belirtildi. Göçük altından çıkarılamayan Dursun Kartal’ın oğlu Turgut Kartal’ın, mağduriyetlerinin devam ettiğini dile getirdiği ve göçük altındaki iki madencinin cenazesini alamadıklarını ifade ettiği kaydedildi. Açıklamada Kartal’ın, “Yetkililerin duyarsız davrandığını söylediği” aktarıldı. Göçükte yaşamını yitiren madenci Hüseyin Arslan’ın eşi Fatma Arslan’ın da aynı şekilde “duyarsızlıktan” yakındığı belirtildi. (Fotoğraf: AA) Tanrıkulu: Sorun yok Bu arada, eski Diyarbakır Baro Başkanı Tanrıkulu’nun da önümüzdeki günlerde CHP’li olması bekleniyor. Kulislerde, Diyarbakır örgütünden bazı itirazlar nedeniyle Tanrıkulu’ya gezi sırasında rozet takılmadığı ifade edildi. Tanrıkulu bu konuda “Katılım konusunda sorun yok. Kemal Bey’i destekliyorum. CHP’de çalışma konusunda bende de Kemal Bey’de de sorun yok ” yanıtını verdi. Kurultay vekile sorucak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Parti Sözcüsü ve Genel Sekreter Süheyl Batum, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında olağanüstü kurultaya ilişkin bir karar alınmadığını söyledi. Batum, bugünkü grup toplantısında milletvekillerinin görüşünün alınacağını kaydetti. CHP MYK Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Batum, gündemdeki konuların ele alındığı toplantının ardından açıklamalarda bulunarak soruları yanıtladı. NATO zirvesinde füze kalkanı konusunda alınan kararın değerlendirildiğini ifade eden Batum, füze kalkanı konusunda Türk kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediğini söyledi. Batum, “Hangi NATO ülkelerini kapsayacak? Türkiye’nin buna maddi katkısı ne olacak? Bu konuların mutlaka bir an önce aydınlığa kavuşturulması lazım” dedi. Batum, “Ege’de 12 mil sorunu, limanların Kıbrıs Rum kesimi bandıralı gemilere açılması” gibi ciddi ulusal konularda da bilgi verilmediğini ifade etti. BDP ile ittifak konusundaki soruyu da yanıtlayan Batum, bazı medya kuruluşlarının bu konudaki haberlerini eleştirerek “ İttifak yoktur, bütün partilerle bütün sorunların çözümünde işbirliği olacaktır” dedi. ‘Bu sorun AKP ile çözülemez’ Kılıçdaroğlu’nun Güneydoğu ziyaretini olumlu bulduklarını belirten sivil toplum kuruluşları, CHP’den net bir tavır ve çözüme dair bir adım beklediklerini söyledi MAHMUT ORAL DİYARBAKIR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta sonu Diyarbakır ve Şanlıurfa’ya yaptığı ziyaret bölgede olumlu karşılandı. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yurttaşlar geziyi bir “başlangıç” olarak nitelendirirken CHP’den bölge halkı ile temasını sıklaştırmasını ve sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) diyaloğu arttırmasını istedi. İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, “Kılıçdaroğlu’nun kente gelmesi Kürt halkına yabancılaşmaması açısından önemlidir. Bu halkla CHP’nin de ilgilenmesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun kentin havasını soluması, siyasi atmosferini bire bir teneffüs etmesi gayet olumludur” dedi. ülkede tüm sorunların çözümünde önemli misyonu var.” Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Mehmet Emin Aktar ise geziyi “transit geçiş” olarak niteledi. Türkiye’de Kürt sorunu da dahil birçok sorunun çözümüne giden yolu açabilecek olan CHP’nin Diyarbakır’da “bir çay içimi” kaldığını ifade eden Aktar, Kılıçdaroğlu’nun gezisinde protesto ile karşılaşmamasını Kürtlerin nezaketine bağladı. Aktar, “CHP imaj değiştirme çabasından çıkıp, gerçekten çözüm için harekete geçmelidir. CHP, Kürt sorunu ile ilgili tavrını net olarak ortaya koymalı. Somut bir program yapmalı, aşamalarını netleştirmelidir. Yoksa CHP’de Kürt sorunu açısından yeni bir şey yok” dedi. Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyüp Sabri Ertekin de Kılıçdaroğlu’nun gezisini olumlu karşıladı. Ertekin “Kılıçdaroğlu, bölgeye daha çok gelmeli, sivil toplum kuruluşları ile yakın temas kurmalıdır” diye konuştu. Yurttaşlar da kentte Kılıçdaroğlu’na dair bir antipati olmadığını belirterek CHP liderinden daha sık gelmesini istedi. ‘Sorun AKP ile çözülmez’ Kürt sorununun çözümünde CHP’nin önemli olduğunun altını çizen Bilici şöyle konuştu: “Biz daha önce birçok kez Kürt sorununun çözümü konusunda CHP’nin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etmiştik. CHP çözmez ise bu sorun AKP ile çözülemez. CHP’nin bu asirmen@cumhuriyet.com.tr Çakmakçı görevden alındı Toplantıda ayrıca bir süre önce Kadın Kolları Başkanlığı’na atanan Asuman Çakmakçı’nın görevden alınması kararı verildi. Çakmakçı’nın yerine eski Parti Meclisi üyesi Zühal Samlı getirildi. DENİZ BAYKAL: Karadeniz’de yükseliş bekliyorum CEMİL CİĞERİM THY’YE ALINAN GAZETELER SAMSUN CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Samsun’da CHP’li Atakum Belediye Başkanı Metin Burma’yı ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. “CHP’nin Karadeniz’deki hedefi nedir” sorusu üzerine Baykal, “Ege’deki, Trakya’daki, Akdeniz’deki gelişmeyi Karadeniz yöresi geriden izliyor. Karadeniz de CHP’nin sosyal demokrasinin çok daha güçlü bir şekilde kucakladığı bir yöre haline gelecektir. Hiç kuşku duymuyorum bundan” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarını ziyaret etmesiyle ilgili sorular üzerine ise Baykal şunları söyledi: “Herkes herkese saygısını sunabilir. Herkes herkese karşı duygularını bu tip ziyaretlerle ifade edebilir. Bunda şaşılacak bir şey yok. Herkesin bunu doğal karşılaması, anlayışla karşılaşması gerekir. Yanlış olan bunu bir siyasi kullanma konusu haline getirmek ya da siyasi suçlama konusuna dönüştürmektir.” ‘Cumhuriyet ve Sözcü neden yok’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, TBMM Başkanlığı’na Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti: “7 Kasım 2010 günlü TK 1985 sayılı İstanbulLondra uçuşunda rastladığım ve aynı şekilde 11 Kasım 2010 günlü TK 1980 sayılı uçak ile dönüşümde de ilk sırada oturarak tespit ettiğim, her iki seferde de Sözcü gazetesinin ve gidiş uçuşumda da Cumhuriyet gazetesinin Türk Hava Yolları uçaklarında dağıtılmaması Türk Hava Yolları’nın iktidar yandaşlığı ve bazı basına karşıtlığı değil midir? THY’nin bazı gazetelere karşı uyguladığı uçaklarda dağıtmama sorumsuzluğunu siz de doğru buluyor musunuz?” C MY B C MY B