Katalog

14 KASIM 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER Yavru resepsiyon krizi yaklaşıyor Anadolu AjansıKKTC’de ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi, cumhuriyetin 27. kuruluş yıldönümü ile ilgili resepsiyon ve yemeklere katılmayacaklarını açıkladı. CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, “KKTC bütçesi yetmiyor gerekçesiyle işsizliğe ve açlığa mahkum edilen, haklarını aradıkları için yargıya, hapse gönderilen insanlar varken KKTC’nin kuruluş yıldönümü için düzenlenen yemek ve resepsiyonlara katılmayı bir zul olarak görüyoruz” diyor. 11 Demokrasi yolunda 15 yılını veren muhalif lider birlik içinde mücadele çağrısı yaptı SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Suu Çi artık özgür Dış Haberler Servisi Siyasi hayatının zirveye ulaştığı 1990 yılından bu yana toplam olarak 15 yıl evinde ve cezaevinde hapis tutulan, Myanmar’daki cunta yönetimine muhalefetin lideri Ang San Suu Çi, 18 aylık son ev hapsi cezasını tamamladı. Myanmar’ın İngiltere’den bağımsızlığını elde etmesine öncülük eden Ang San’ın kızı olan Suu Çi’nin evinden çıkışı, 7 Kasım’daki seçimlere katılması askeri liderlerce engellenen muhalefet partisinin destekçileri tarafından ulusal marş okunarak karşılandı. Kapının önünde sayıları beş bini bulduğu söylenen destekçilerine hitaben kısa bir konuşma yapan 1991 Nobel Barış Ödülü sahibi Suu Çi, iyi dilekler için teşekkür edip, birlik içinde demokrasi mücadelesi verme çağrısı yaptı. Suu, yandaşlarını bugün, lideri olduğu Demokrasi İçin Ulusal Birlik partisinin genel merkezinin önünde toplanmaya da çağırdı. Suu Çi’nin bundan sonra, uluslararası alanda da destek bulmayan genel seçim sonuçlarına ilişkin itirazlara öncülük edeceği tahmin ediliyor. Uluslararası haber ajansları Suu Çi’nin benzer faaliyetleri nedeniyle geçmişte özgürlüğünü kısıtlayan cezalara maruz kaldığına dikkat çekti. İtalya ‘Hayır’cıların Programını Konuşuyor Bunlar da İtalya’nın “hayır”cıları… Berlusconi’ye öteden beri “rest çekmekle” birlikte sandıkta seslerine tercüman olacak ölçekte bir “muhalefet partisi” desteği bulamayan İtalya’nın “hayır”cıları güçlerini bundan böyle “ekranda” bir araya getiriyor. “Ekran” dediysem, sıradan, herhangi bir ekran değil. Kenarda köşede kalan marjinal bir TV kanalı ekranı hiç değil. Söz ettiğim ekran; anlı şanlı devlet televizyonu ekranı: İtalyan radyo televizyonu RAI. İtalya’da ister özel, ister devlet kanalları olsun“TV’lerin tartışılmaz efendisi” sayılan Berlusconi’ye karşı böylesine devasa çapta ve etkili bir “ekran kalkışmasının” nasıl mümkün olduğunu başka bir yazıda anlatırım. Önce “hayırcı programın” içeriğini anlatmalıyım. MSuu Çi, son ev hapsi cezasını yanmarlı muhalif lider Ang San tamamladığı için serbest bırakıldı. Suu’nun şimdi geçen hafta yapılan ancak partisinin katılmasına izin verilmeyen genel seçimin sonuçlarına yönelik itirazlara ağırlık vermesi bekleniyor. (AP/REUTERS) Fransa’da Türk camisine tehdit Anadolu Ajansı Fransa’nın doğusundaki Strasbourg kentindeki Eyüp Sultan Camisi’nin yöneticisine tehdit mektupları gönderildi. Europe1 radyo kanalının haberine göre mektubun birinde, yakılmış bir Kuran sayfası ile “Müslümanlar, zaman varken topraklarımızı terk etsin” şeklinde bir not da çıktı. Hayır’cıların çağrısı: Benimle gel Programın adı: “Haydi benimle gel./Vieni via con me.” Programın yapımcısı ve takdimcisi: Çizme’nin en beğenilen ve sevilen talk şovcusu Fabio Fazio. Süre: 2 saat. Reytingi: En popüler eğlence programlarını alt eden 89 milyonluk bir izleyici kitlesi ve yüzde 25, yüzde 32 arası değişen bir “share”… Hal böyle olunca; tüm gazeteler, dört gözle beklenen programdan günler öncesinden bahsetmeye başlıyor. Ardından da, günlerce davet edilen konuklar, konukların “polemik” yaratan sözleri ve RAI zirvesinde program yüzünden çıkan kavgalar konuşuluyor. İlk bölümü geçen pazartesi yayınlanan “Haydi benimle gel”in tartışmaları henüz dinmemişken yarın ekrana gelecek program etrafında kopan fırtına, “olay” program için sürekli merak, beklenti yaratıyor. İzleyiciler pazartesi geceleri almış oldukları angajmanları, randevuları değiştirip; ekrana kilitleniyor. İnsanları evlerine kapatacak önemde polemik yaratan programın beslendiği ana damar, sanıldığı gibi “sansasyon” değil. “TV” ve “televizyonculuk” adına “devrim” sayılabilecek fenomeninin en ilginç yanı bu: “Benimle gel!”; rasgele bir “talk şov” değil. Bir kültür programı. Evet doğru okudunuz. Bir kültür programı. “İzleyici ciddi, ağır programlardan hoşlanmıyor” diyerek tukaka edilen kültür programlarının yüzünü ağartan “Haydi Benimle Gel” “kalite” ve “tempo”yu bir araya getiren bir “kültür programının”; şovlara duman attırabileceğini gösteriyor. Suu’nun (küçük fotoğraf) yandaşları liderlerini evinin kapısında bekledi. Partililer bugün yine toplanacak. niyle üç yıl boyunca gidemediği Myanmar’dan çok uzaklarda 1999’da kanserden ölmüştü. İki oğlu var Suu’nun. Küçük oğlu Kim Aris, şimdi Tayland’da, 10 yıldır göremediği annesiyle buluşmayı bekliyor ama anne ile oğul bir telefon görüşmesi yaptılar bile. Aslında Suu bunca yıl süresince başka bir ülkeye gidebilirdi fakat geri dönüşüne izin verilmeyeceği endişesiyle bunu hiçbir zaman yapmadı. Nobel komitesi, demokrasi mücadelesi nedeniyle 1991’de barış ödülünü ona verdiğinde ödül teslim törenine büyük oğlu gidiyordu. 65 yaşındaki kadın lider Myanmar’a yerleşmeden önce hayatının büyük bölümünü yurtdışında geçirdi. 1988’de demokrasi mücadelesine başladığında annesinin sağlık durumu kötüye gidince ülkesine geri döndü. O sırada halihazırda 25 yıldır yönetimi elinde bulunduran orduya karşı yaygın protestolar düzenleniyordu. 1990’da yapılan genel seçimi Suu Çi’nin lideri olduğu parti kazandı ancak askeri liderler yönetimi devretmeyi reddetti. Suu Çi o günlerden sonra 15 yılını evinde ya da cezaevinde olmak üzere hürriyetinden mahrum kalarak geçirdi. Liberal vaadin içi aslında boşmuş Dış Haberler Servisi İngiltere’de bir grup öğrencinin koalisyonun büyük ortağı Muhafazakâr Parti’nin genel merkez binasının çatısına çıktığı geçen haftaki gösterisiyi tetikleyen üniversite haçları tartışmasında, hükümetin küçük ortağının kamuoyunu yanılttığını gösteren belgeler ortaya çıktı. Guardian gazetesi, Liberal Demokratların lideri Nick Clegg’in seçim kampanyasında üniversite harçlarını kaldırmayı vaat etmeye başlamasından çok önce parti kurmaylarının duruma göre partinin elindeki siyasi kozlarını harç vaadi için harcamaması konusunda fikir birliğine vardıklarını gösteren bir belge buldu. ‘Doğu’nun Mandelası’ Güney Afrika’da ırkçı beyazların kurduğu rejime karşı silahlı mücadeleyi de içeren bir kampanya yürüten eski Cumhurbaşkanı Nelson Mandela’nın yıllarca hapiste kalmasını anımsatan siyasi kariyeri sırasında Suu Çi uzun yıllar özgürlüğünden mahrum kaldı. Kocası, İngiliz akademisyen Michael Aris, cuntanın izin vermemesi nede ‘Irak’ta anlaşma ölmüştür’ Allavi CNN’de konuşurken şiddet uyarısı da yaptı. Irak’ta Sünnilerin desteklediği Irakiye grubunun lideri, eski Başbakan İyad Allavi, yeni varılan iktidar paylaşımı anlaşmasının “öldüğünü” söyleyerek, ülkede şiddet olaylarının artacağı öngörüsünde bulundu. Allavi, CNN’e verdiği demeçte, Irakiye üyelerinin bir kısmının hükümete katılabileceğini, ancak kendisi dahil, partinin büyük çoğunluğunun hükümetin dışında kalacağını belirtti. Allavi’nin grubu, 7 Mart’ta yapılan seçimlerin ardından 8 aydır süren siyasi belirsizliğe son vermek için, Şii Başbakan Nuri el Maliki başkanlığında kurulacak yeni hükümete katılmayı en son kabul eden büyük parti olmuştu. Ancak, seçimleri kıl payı kazanan Irakiye’nin milletvekillerinin üçte ikisi, önceki gün yapılan meclis oturumunu, bloklar arasında varılan anlaşmanın ihlal edildiği gerekçesiyle terk etmişti. İyad Allavi, CNN’e, “İktidar paylaşımı anlaşması mefhumunun artık öldüğünü düşünüyoruz. Anlaşma bitmiştir” dedi. Hükümette yer almaktansa muhalefette kalmayı düşündüğünü söyleyen Allavi, “Bu oyunda yer almayacağım. Irak’ta olanlar yeni diktatörlüktür” diye konuştu. Allavi, anlaşmanın sonlandırılmasının gelecek hükümeti nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soruya karşılık, gerginlikler ve şiddet olacağı tahmininde bulundu. Kültür dünyasının birinci ligi İlk bölümü geçtiğimiz hafta ekrana gelen programın konukları; Çizme kültür dünyasının birinci liginde yer alan ağır topları: “Hayat Güzeldir” filmiyle Oscar alan ünlü yönetmen/aktör/komedyen beşi bir arada sanatçı Roberto Benigni; mafyayı anlatan “Gamorra” kitabıyla satış rekorları kıran genç yazar Roberto Saviano ve dünyaca ünlü “maestro”ların arasında yer alan usta orkestra şefi Claudio Abbado oldu. Yankıları hâlâ süren ilk programda yazar Saviano; “fikir özgürlüğü ve demokrasiye en büyük tehdit” gördüğü, iktidar güçlerince yürütülen “itibarsızlaştırma operasyonlarına” cephe almasıyla dikkat çekti. “Maestro” Abbado da; 2000 yıl boyunca depremlere ve savaşlara göğüs gerdikten sonra, bakımsızlıktan çöken Pompei’nin “gladyatörler okulundan” hareketle, Berlusconi hükümetinin kültür politikasına cephe aldı: “Kültür, insanları ‘iyi’ ve ‘kötü’yü ayırt edebilme kapasitesiyle donatır” diyerek söze başladı Abbado: “Hükümet edenleri seçme/seçebilme hassasını geliştirir, özgürlükler ve ifade özgürlüklerinin anahtarını verir. Kültür zenginliktir. ‘Hayat gibi güzeldir’.” Bu sözler “Hayat güzeldir!” sözleriyleözdeşleşen Roberto Benigni; programın en ele avuca sığmaz konuğuydu. Yarım saat ara vermeksizin sahnede kalan büyük sanatçı; zehir zemberek mizahı ile Başbakan Berlusconi’nin “bunga bunga konularına” sardırdı ve ekran başındaki izleyicileri gülmekten kırıp geçirdi. “Seks dedikodularını şimdi boş verin, ben buraya yüksek siyaset konuşmaya geldim” diyerek söze giren ve sürekli Başbakan’ın “eskort düşkünlüğünü” taşlayan Benigni, arada bir en sevimli haliyle kameraya bakıyor; “Silvio, Silvio bak darılmıyorsun değil mi? Biz aslında seni çok seviyoruz. Sakın ha bak! Alınıp da istifa etmeye falan kalkışma” diyordu. Başbakan’ı taşlamadığı zamanlarda, şarkı söyleyen; şarkı söylemediğinde “şiir okuyan” dört dörtlük sanatçının; ekranda kaldığı sürece “rekordan rekora koşan” “Haydi Benimle Gel”in ikinci bölümü yarın akşam. Yarın gece de; son “Faslı kız” skandalının ardından, zorlu günler yaşayan Berlusconi’yi, iki yandan sıkıştıran siyasi rakipleri; sağcı Gianfranco Fini ile sosyal demokrat lider Pierluigi Bersani ekrana gelecek. Fini ve Bersani; yan yana “uygar sağ” ile “solun”; kurucu/yapıcı “değerlerini” anlatacak. [email protected] Partiden farklı sesler Irakiye’nin diğer bazı isimleri ise, partinin hükümete katılmayı hâlâ düşündüğünü söylerken, Irakiyeli bir yetkili, milletvekillerinin meclisi terk etmesini yanlış anlama olarak nitelendirdi. Irak’ta aylar süren siyasi belirsizliğin ardından yeni hükümetin El Maliki başkanlığında kurulması konusunda geniş tabanlı bir anlaşmaya varılmıştı. Saat: 18.00 (KERAHAT VAKT ) CUMHURİYET OKURLARININ BİR ARAYA GELİŞİNİN 15. YILDÖNÜMÜNDE BÜTÜN CUMOKLARI GAZETELERİ İLE BİRLİKTE, DEN Z SOM’UN “VAZ YET”inde EROL GEYRAN’IN ÇAĞRISINI YAPTIĞI İLK BULUŞMA YERİMİZ ROMANT KA’YA BEKLİYORUZ. GAZETEM Z YAZARLARI, ÇALIŞANLARI VE CUMOK OLUŞUMLARI DAVETL D R. Yer: ROMANT KA Fenerbahçe Parkı Fenerbahçe CUMOK DÖNEM SÖZCÜLER TÜRKAN ERK N SAN YE DÖNDÜOĞLU YALÇIN HAL L GÜRDAMAR İletişim ve yer ayırtma: 0537 871 82 34 0537 672 55 00 – 0532 275 21 42 LÜTFEN YER N Z AYIRTINIZ DEN Z SOM’UN ANISINA… 3 ARALIK 2010 Cuma . . Kars Cilavuz Köy Enstitüsü Mezunu baş eğitimin ışıklarından Atatürk ilkelerine gönülden bağlı, Cumhuriyet gazetesi okuru sevgili babamız Emekli Öğretmen Ahmet CENGİZ’i kaybettik. Aydınlanma devrimlerine inanmış, gelecekten kaygı duyan tüm dostlarımızla üzüntümüzü paylaşıyoruz. ‘ STANBUL BULUŞMASI BELK SONRA’ Dış Haberler Servisi İran’ın uluslararası alanda tartışma konusu olan nükleer programıyla ilgili bir yıl aradan sonra yapılacak ilk çok taraflı görüşmenin nerede yapılacağıyla ilgili AB’nin getirdiği öneriye İran’ın yanıtı bekleniyor. Toplantının yeri ve tarihi konusundaki teklifini dün açıklayan AB’nin dış politika baş temsilcisi Catherine Ashton, 5 Aralık için Viyana ya da Cenevre’yi önermişti. ABD adına açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Richard Crowley ise ikinci ya da devam niteliğindeki bir başka buluşmanın İstanbul’da yapılabileceğini söyledi. Eşi; Mahizer, çocukları; Prof. Dr. Kuddusi, Aysel, Yavuz, Mehmet Ali, Ömer ve Ayşe Cengiz. C MY B C MY B