16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 30 EK M 2010 CUMARTES 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Hizbullah’a Özgürlük 22 Ekim tarihli “Hürriyet” gazetesinde, gazetecilik başarısı olarak alkışlanacak önemde bir haber vardı. Bütün bir sayfayı kaplayan haberin büyük puntolarla verilmiş başlığı şöyleydi: “İlköğretimde türbanın altından Hizbullah göründü...” Söz konusu habere ilişkin iki fotoğrafta, ilköğretim öğrencisi iki türbanlı kız, babalarıyla birlikte görülüyordu. Derslere türbanla girmek isteyen ilköğretim öğrencisi iki kızın varlığını biliyorduk. “Hürriyet” olayın arka planını araştırmış. Haberden öğrendiğimize göre, Mersin’de Sakarya İlköğretim Okulu’nda derse türbanla girmekte ısrar ettiği belirtilen 8. sınıf öğrencisi 13 yaşındaki M.G’nin babası, inşaat işçisi, 46 yaşındaki Hasan G, 1990’da Şırnak’tan Mersin’e göç etmiş... 3’ü kız 6 çocuk babası. Hasan G’nin, 17 Ocak 2000’de İstanbul’da basılan Hizbullah terör örgütünün arşivinden özgeçmişi çıkıyor. Örgütün üst düzey sorumlularından biri, Hasan G.nin Mersin’de askeri kanatta (bu örgüt, Hizbullah olmalı) etkinlik gösterdiğini söylüyor. Aynı Hasan G. 9 Ocak 2002’deki Hizbullah operasyonunda, üzerinde başkası adına düzenlenen pasaportla yakalanarak gözaltına alınmış. Yargılamalar sonucunda ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay ağır hapis cezasına mahkum olarak 10 Ocak 2008’de tutuklanmış. 24 Ağustos 2010’da cezasını tamamlayarak tahliye olmuş... Gelin, yukarıdaki haberi tek cümlede özetleyelim: Mersin’deki masum (gerçekten) Şırnaklı çocuğun babası, kendisi iftiraya uğradığını söylemekle birlikte, mahkemece Hizbullah askeri kanadının bir üyesi olarak mahkum edilmiş biridir... Aynı başlık altında yan yana yer alan haberlerden ikincisinde ise, Adana’da Kanuni İlköğretim Okulu’nda sınıfa türbanla girmek isteyen yine 13 yaşındaki T.Y’nin 41 yaşındaki babası Hüseyin Ş’nin bir şeker fabrikasında işçi olarak çalıştığını, bu yılın şubat ayında Adana Asliye Ceza Mahkemesi’nce Hizbullah terör örgütünün amacı doğrultusunda etkinlik gösterdiği gerekçesi ile kapatılmasına karar verilen MustazafDer’in Adana Şube Başkanlığı görevinde bulunduğunu öğreniyoruz. Bu işçi kardeşimiz ayrıca (adını ilk kez duyduğum) Peygamber Sevdalıları Platformu’nun da üyesi imiş. İlköğretim öğrencisi iki türbanlı kızımızın öyküsü böyle. Yukarıdaki bilgiler ışığında bundan bir özgürlük masalı çıkarmak isteyecek liberal, demokrat, özgürlükçü ve de “evet”çi arkadaşlara söyleyecek sözüm olamaz. Fakat AKP şahinlerinin bile böylesi bir masala karınları tok olmalı ki, bir zamanlar Milli Eğitim Bakanı olan şimdiki başbakan yardımcısı zat, bu işin içinde AKP’nin türban davasını zora sokmak isteyen birilerinin bulunduğunu söylemeye çalıştı. Bu birileri kim olabilir? CHP mi? Ergenekoncular mı? Bilemeyeceğimiz açık ya da gizli başka örgütler mi? Bu gibi soruların yanıtını ise yine “evet”çi takımın komplo konusunda uzmanlaşmış medya erbabına bırakmak daha doğru olur... Fakat görebildiğim kadarı ile konunun üzeri şimdilik örtüldü. Türbancı ilköğretim öğrencisi kızlarımız ve sayın babaları da “ısrar”larından şimdilik vazgeçmiş olmalılar... Evet, şimdilik... Milli Güvenlik Kurulu’nun son toplantısında kabul edildiği bildirilen yeni “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi”yle “irtica” iç tehdit olmaktan çıkarıldığına göre, demokrasi yolunda daha emin adımlarla ilerleyeceğiz demektir... Yakında, ilköğretim öğrencisi türbanlı kızlarımızın, Hizbullahçı babalarıyla birlikte, “Türban hakkımız, söke söke alırız” ve “Hizbullah’a özgürlük” pankartlarıyla (liberal, demokrat, özgürlükçü ve de “evet”çi aydınlarımızın destek ve katılımlarıyla) gerçekleştirecekleri özgürlük gösterilerine kendimizi şimdiden hazırlayalım. “Bu arada, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 ANKARA/ İSTANBUL (Cum huriyet) Darbe günlükleri soruş turmasındaki yetkisizlik kararı, Er genekon davalarının İstanbul’da yü rütülüyor olmasını da tartışmaya aç tı. Hukukçular, darbe iddialarının usule aykırı bir biçimde İstanbul’da görevli cumhuriyet savcılarınca so ruşturulduğunu savunurken, İkinci Ergenekon davasında yargılanan ga zetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın “Ben içerdeyim, paşalar nerede?” sorusuna dikkat çekti. Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “darbe günlükle ri” iddiasıyla yürütülen soruşturmada, Ergenekon davasıyla irtibatlı olmadı ğı gerekçesiyle “yetkisizlik” kararı ve rilmesinin, Ergenekon’dan yargıla nan sanıkların tutukluluğunu etkile yeceğini kaydetti. Artık bu günlükle rin davada dayanak yapılamayacağı nı kaydeden Feyzioğlu, “Yargılama süreci içerisinde suç süphesi artmak yerine giderek azalıyorsa, mahkeme tutukluluk halinin buna rağmen neden devam ettirdiğini çok daha doyurucu gerekçelerle açıklamak zorunda” dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararını yorumlayan ceza hukukçusu Prof. Dr. Feyzioğlu, “Darbe günlükleri Ergenekon da vasında delil olarak adlandırıldıy sa artık söz konusu günlükler nasıl ki Sayın Özden Örnek açısından Ergenekon adlı davayla bağlantılı değilse, bu davalarda İstanbul’da yargılanan diğer sanıklar açısın dan da bağlantılı olmaması gerekir. Başka bir anlatımla, mahkemenin kararıyla bu bağlantı ihtimali or tadan kaldırılmıştır” dedi. Bunun tu tukluluk haline etkisinin yakından in celenmesi gerektiğini belirten Feyzi oğlu, “Tutukluluğun ön şartı sanı ğın kuvvetli suç süphesi altında bu lunduğunu gösteren delillerin ol masıdır. Eğer söz konusu günlükler Beşiktaş mahkemelerindeki Erge nekon adıyla yürüyen davalarda ko nuyla ilgisiz hale geldiyse, bu gün lüklerin tutuklama kararlarına da bundan böyle dayanak yapılama ması gerekir” görüşünü kaydetti. İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın ise “Türkiye’de Ergenekon ile ilişkilendirilmiş pek çok olayın as lında onunla alakalı olmadığı orta ya çıkacak. Bu karar beni şaşırt madı. Normal bir işlem. Ergenekon ile ilişkileri olmadığı için dosya An kara’ya gönderildi. Ankara Cum huriyet Başsavcılığı dosyayı incele yecek. Ankara bu sonuşturmaya ya devam edecek ya takipsizlik ka rarı verecek ya da kovuşturma ka rarı verecek” diye konuştu. Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve İkinci Ergenekon davası sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük’ün avukatı Hasan Fehmi Demir, “İkinci Erge nekon davası da eğer bir darbe da vası ise, ki iddianamede bu iddiaya oldukça geniş yer ayrılıyor, Anka ra’ya gönderilmeli” dedi. Yetkisizlik kararında, anayasanın 148. madde sinde yapılan değişiklik gereğince kuvvet komutanlarının hukuki ko numlarının değerlendirilmesi gerek tiğinin belirtildiğine dikkat çeken De mir, şöyle devam etti: “Savcı, komutanların dosyasının ilerde Yüce Divan’da görülebile ceği değerlendirmesini yapıyor. Komutanlar hakkında ilerde bir dava açılacak olursa İkinci Erge nekon davasının bu dosya ile bir leştirilmesi gerekir. Bana göre dosyaya Yüce Divan’ın mı genel mahkemelerin mi bakacağına da Yargıtay’ın karar vermesi gerekir. Komutanlara takipsizlik kararı verilirse de darbe iddiasıyla yar gılanan tüm sanıkların tahliye edilmesi, haklarında beraat kara rı verilmesi gerekir. Aslında sa mimi olarak söylemek gerekirse bu tablo bir hukuki zırvadır.” Ergenekon davası sanığı İşçi Parti si (İP) Genel Başkanı Doğu Perin çek’in avukatı Hasan Basri Özbey de, “Ergenekon savcıları, bu yetkisizlik kararıyla, darbe iddiasıyla Erge nekon’un bağının tespit edemedik lerini söylüyorlar. Davanın en temel savı ortadan kaldırılmış oluyor. Mustafa Balbay demişti ya ‘Ben içer deyim komutanlar nerede?’ Balbay’a sizinle ilgisi yok deyip cevap vermiş oluyorlar” dedi. Başsavcının açıklaması Yetkisizlik kararında özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Er gül’ün imzasının yanında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı’nın imzasının olmaması nın usule aykırı olduğu ileri sürüldü. Bu iddialara karşılık veren Baş savcı Vekili Çolakkadı ise “Soruş turmayı ben yapıp bitirebilirdim an cak iş yoğunluğu nedeniyle sonuç landırmayı savcılara bıraktım. 50 100 klasörü benim inceleme bitirme gibi bir imkânım yok. Yetkisizlik ka rarı ile zaten suçlu ya da suçsuz den miyor” dedi. Çolakkadı, darbe günlüklerinin İkin ci Ergenekon iddianamesinin temeli ni oluşturduğu anımsatılınca “Erge nekon ile hiçbir ilgisi yok. Suç ayrı suç tarihleri ayrı. Karara baktım. Savcılar bana da söylediler. ‘Suç ye ri Ankara’ dediler. Usul yönünden bir sorun yok” diye yanıtladı. İLHAN TAŞCI ANKARA Anayasa değişikliği nin ardından oluşan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK), ilk işi 130 unvanlı, 120 ida ri yargıdan olmak üzere 250 kişilik yargıç ve savcı kararnamesi olacak. Adalet Bakanlığı kararname taslağını önceki gün kurul üyelerine dağıttı. Kurulun gelecek hafta kararnameyi görüşerek karara bağlaması bekleni yor. Zekeriya Öz başta olmak üzere Ergenekon savcılarının yerinde kala cağı, Erzincan Başsavcısı İlhan Ci haner’in ise “hakkındaki dava ge rekçesiyle” yer değişikliğine tabi tu tulacağı belirtildi. Yeni HSYK’nin ilk işi, Ergenekon savcılarının yerlerinin değiştirilmesi istemi nedeniyle bakanlığın geri çek tiği ve tartışma yaratan unvanlı karar namesi oldu. Adalet Bakanlığı, karar name taslağını yeni üyelere sundu. Kararnamenin, önümüzdeki hafta çıkması bekleniyor. Bakanlık, eski kurul üyelerinin özellikle Ergenekon savcıları başta olmak üzere bazı hâ kim ve savcıların yerinin değiştiril mesi yönündeki taleplerine, “7 yıllık görev süresini doldurmadıkları ve talepte bulunmadıkları” gerekçe siyle olumsuz görüş bildirdi. Ankara’ya atama bekleniyor Bu kararname çerçevesinde, yakla şık 10 aydır boş bulunan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yeni ata ma yapılmasına kesin gözüyle bakılı yor. Ayrıca geçen dönem yargı ile bakanlığı karşı karşıya getiren bazı başsavcılıklar ile mahkeme başkan lıkları da bu kararnamede değerlendi rilecek. Ağır ceza mahkemesi baş kanları da unvanlı kararnamesinde değerlendiriliyor. Bu nedenle Erge nekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Köksal Şengün’ün de yerinde kala cağı belirtiliyor. Başta Ergenekon savcısı Zekeriya Öz olmak üzere so ruşturma savcılarının yerlerini koru yacakları öğrenildi. Erzincan Başsav cısı İlhan Cihaner’in ise “hakkında ki dava gerekçesiyle” yer değişikli ğine tabi tutulacağı belirtildi. Kurulun yeni oluşumunda bakanlı ğın “ağırlığı” nedeniyle bu kanadın isteği dışında bir karar alınması nere deyse imkânsız hale geldi. Geçen ağustos döneminin kriz ko nuları arasında yer alan idari yargı kararnamesi de aynı çerçevede görü şülecek. İdari yargı kararnamesi de yaklaşık 120 yargıç ve savcıyı kapsı yor. Yeni HSYK, unvanlı ve idari yargıdan toplam 250 dolayında yar gıç ve savcıyla ilgili kararını verecek. Bu sayının yaklaşık 10 dolayında ar tıp azalabileceği de belirtiliyor. Çün kü kararname taslağına giren her yar gıç ve savcının ataması yapılmayabi liyor ya da taslakta olmayan isimler kurul üyelerince önerilebiliyor. ‘Sizinle ilgisi yok’ denildi Örnek: Karar sürpriz olmadı Haber Merkezi İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın ‘darbe günlükleri’ soruştur masında yetkisizlik kararı vermesini Hürri yet gazetesine değerlendiren eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, “Zaten ben içinde değildim” de di. Örnek, “Karar sizin için sürpriz oldu mu?” sorusuna, “Niçin sürpriz olsun? Darbe günlükleri diye bir şeyin içinde ol madığımı zaten biliyorum. Bunun aksi ni düşünmek mümkün mü? Cumhuriyet Savcılığı da tetkik etti, Ergenekon ve var olduğu iddia edilen günlükler arasında bir bağ olmadığı görüldü. Soruşturma nın gizliliği devam ettiği için söyleyecek başka bir şeyim yok” yanıtını verdi. Adalet Bakanlığı’nın HSYK’ye gönderdiği kararname taslağında Savcı İlhan Cihaner’in yeri değiştiriliyor Ergenekon savcıları kalıyor Muhabirimize polis ‘çemberi’ RİZE (Cumhuriyet) Ener ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ta ner Yıldız’ın Rize’de katıldığı Enerji Verimliliği panelinde, ga zetemizin Rize muhabiri ve De relerin Kardeşliği Platformu Dö nem Sözcüsü Ömer Şan, biri ka meralı 4 sivil polis tarafından ab lukaya alındı. Şan, mücadelele rini sonuna kadar sürdürecekle rini söyledi. Emniyet yetkilileri ise iddiaları reddetti. Fındıklı ilçesinde yayımlanan yerel Vice Haber gazetesinin de sahibi olan Şan, önceki gün Ba kan Yıldız’ın da katıldığı “Ener ji Verimliliği” toplantısını izle di. Ancak toplantı boyunca Şan’ın başında biri kameralı 4 sivil po lis memuru bekledi. ‘Bu gerçekten üzücü’ Muhabirimiz Şan, toplantıya gazeteci olarak katıldığını vur gulayarak, şöyle konuştu: “25 yıl dır Rize’de gazetecilikle uğra şıyorum. Aynı zamanda çevre sorunlarına da hassasiyet gös teriyorum. Anayasadan almış olduğumuz yurttaşlık görevini, anayasal ve demokratik ku rallar çerçevesinde sürdürü yoruz. Gergin bir ortamda ba kanın çevresinde güvenlik ön lemi alınması abartılı olsa da normal. Yaptığımız açıklama larda saldırgan olmayan tav rımıza rağmen 400 kişilik sa londa kuşatma altına alınmaya anlam veremedik. Vali ve em niyet müdürünün bilgisi varsa bu gerçekten üzücü olmuştur.” UIA KONGRESİ ‘Ergin’in tavrıhukuki değilsiyasi’ İstanbul Haber Servisi İstanbul Ba rosu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen Uluslararası Avukatlar Birliği (UIA) Kongresi’nin Başkanı Corrado de Mar tini, tarihlerinde ilk kez bir Adalet Ba kanı’nın toplantılarına katılmayı red dettiğini belirtti. İstanbul Barosu Baş kanı Muammer Aydın, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in ret mektubunu top lantıda öğrendiğini belirterek, “Ya böy le bir toplantıya bizzat katılması ya da temsilci göndermesi gerekirdi. Bu nun adı siyasettir, hukuk değil” dedi. Beyoğlu’ndaki İstanbul Barosu bina sında Uluslararası Avukatlar Birliği (UIA) Kongresi öncesi basın toplantısı düzenlendi. UIA Başkanı Martini 54 yıl lık birliğin her yıl farklı bir ülkede kon gre düzenlediğini ifade etti. Türkiye’de tutuklu bulunan avukatlar hakkındaki dü şünceleri sorulan Martini, Ergenekon da vasında tutuklu bulunan ve neyle suç landıklarını bilmeyen avukatlarla ilgili soruya “Bu durumdan haberdar de ğildik. İstanbul Barosu yardım ister se biz hazırız. Bazen böylesi gelişme lerden haberdar olmayabiliyoruz” şeklinde yanıtladı. Aydın da “İstanbul Barosu Türki ye’de yaşanan hukuksuzlukları dün yadaki tüm barolarla paylaşmıştır. Ancak bugüne kadar isim belirtmedik. Cumhuriyetçilerin ve Atatürkçüle rin tehdit altında olduğunu belirttik. Uluslararası camiada Türkiye’de gö rülenler siyasi boyuttadır. O yüzden yeterince destek bulamadık” dedi. Hukukçular ‘darbe günlükleri’ soruşturmasındaki yetkisizlik kararının tutuklulukları etkilemesi gerektiğini belirtti: ‘ÖNLEMLER BAKAN Ç N’ Rize İl Emniyet Mü dürlüğü iddiaları reddet ti. Geniş güvenlik önlem lerinin Bakan Yıldız için alındığını savunan Emni yet Müdürlüğü, şu açık lamayı yaptı: “Bakanı mız Sayın Yıldız’ın da katılımı ile gerçekleşen ‘Enerji Verimliliği’ ko nulu panelde standart güvenlik tedbirlerinin yanı sıra Koruma Hiz metleri Yönetmeliği çer çevesinde Sayın Bakanı mızın katılmasından do layı yakın koruma ön lemleri alınmıştır. Adı geçen Ömer Şan isimli şahsın toplantıya katıldı ğından gazetede çıkan haber üzerine bilgi sahi bi olunmuştur.” BAKANLIKTAN DEN Z FENER AÇIKLAMASI Haber Merkezi Adalet Ba kanlığı, dün gazetemizde “Fe ner’e Bakan aranıyor” başlı ğıyla yayımlanan haberle ilgili ya zılı bir açıklama yaptı. Bakanlık açıklamasında, Almanya’daki De niz Feneri e.V. bağlantılı soruş turmanın Türkiye ayağını yürüten savcıların Almanya’da inceleme lerde bulunmak üzere bu ülkeye gitme talebine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3 Eylül 2010 tarihli yazısının aynı gün Alman makamlarına iletilmek üzere Türkiye’nin Berlin Büyük elçiliği’ne gönderildiği belirtil di. Açıklamada, “Şu anda savcı ların Almanya’ya giderek in celeme yapmaları amacıyla Al manya’dan tarih verilmesi bek lenmektedir. Almanya’dan bu cevap geldikten sonra savcılar giderek dosyaları inceleyebile cek ve ifade alma işlemine ka tılabilecektir. Savcıların gitme lerini engelleme ya da geciktir me gibi bir tutumu kesinlikle söz konusu değildir” denildi. VAKIF GUREBA’NIN AS STAN DOKTORLARI ‘Sürgün tayin’e protesto‘Almanya’yı bekliyoruz’ İstanbul Haber Servisi Bezmi Alem Valide Sultan Va kıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin geçen günlerde ka patılması üzerine asistan dok torlara uygulanan sürgün gibi ta yinler protestolara neden oldu. İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi’nce, ka patılan hastane önünde yapılan açıklamada, hastanenin özel üni versite olmasına karar verilince kendilerine 6 ay önce isteyenle rin üniversitede kalabileceğini isteyenlerin de İstanbul’daki eği tim ve araştırma hastanelerine gönderileceğinin bildirildiği kay dedildi. Son gün tayinler için ha zırlanan tüm listelerin değişti rildiği ifade edilen açıklamada, “Bizi tehditle ve zorla hakkı mızdan vazgeçirmeye çalıştılar. ‘Ya özel üniversitede kalacak sınız ya da Anadolu’ya sürgüne gideceksiniz’ dediler. Bu ta yinlerin hiçbir hukuki yönü yok” ifadelerine yer verildi. KISA KISA... KISA KISA... Bekleviç’e Ermenistan’da gözaltı: Ermenistan ile sınırların karşılıklı olarak açıl ması gerektiğini savunan ve bu konuda bir ba sın açıklaması yapmak için bir grup partili ile beraber dün Ermenistan’ın Başkenti Erivan’a giden Güçlü Türkiye Partisi Genel Başkanı Tu na Bekleviç, Ermenistan Gizli Servisi tarafın dan gözaltına alındı. Bekleviç, birkaç saat sonra serbest bırakılarak Ermenistan’ı terk etti. Ulaşım zammına dava açılıyor: TÜ KODER ve Halkevleri İstanbul’da toplu taşıma ücretlerine yapılan yüzde 10’luk zammın geri çe kilmesini istemiyle 1 Kasım’da dava açacaklarını duyurdu. Halkevleri, bir yandan da daha önceki zammın iptalinde etkili olan “uyarı” eylemlerine dün yeniden başladı. Özel Halk Otobüs Şirketleri zammı “az” bulurken İBB Başkanı Kadir Topbaş da oranın makul olduğunu savundu. ‘Jet’ hızıyla organ nakli: Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi karaciğer nakli için bekleyen Kahramanmaraş’ın Pazarcıklı ilçesinde kadın hasta için dün akşam zamana karşı bir ya rış yaptı. Üniversitenin yardım isteğini geri çe virmeyen SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu tarafından An kara’ya gönderilen uçak, temin edilen karaciğeri getirdi. Karaciğer, başarılıyla nakledildi. Ömer Şan Muhabiri miz Şan, top lantıyı takip ederken, po lisler de Şan’ın her hareketini sa niye saniye kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle