16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 2 EK M 2010 CUMARTES 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bir 12 Eylül Mağdurunun Notları 1 Kişinin kendisinden söz etmesinin hoş karşılanmadığı bir kültürden geliyoruz. Doğrusu da budur. Fakat kimi kez kendinizden söz etmenin kaçınılmaz olduğu zamanlar ve durumlar da vardır. Gazetemizde 12 Eylül 1980 faşist darbesinden sonra yaşanan acıların anlatıldığı, 12 Eylül mağdurlarından hayatta olanların tanıklıklarının belgelendiği diziyi ilgiyle okudum. Bunların çoğunu biliyorduk. Yine de okurun ve özellikle de yeni kuşakların bilgisine topluca sunulmuş olmaları kuşkusuz ki yararlı oldu. Diziyi okurken zaman zaman kendi yaşantı ve deneyimlerim de zihnimden ve gözlerimin önünden geçti. Bunlardan kimilerini, konu henüz sıcaklığını korumaktayken, sizlerle paylaşmak istedim... 12 Eylül öncesindeki boğuntulu süreci en yakınından yaşamış olanlardan biriyim. Neredeyse her gün, aydın, yazar, gazeteci, sanatçı, siyasetçi, bir arkadaşımızın katledildiği günlerdi. O dönemde genel sekreteri olduğum Türkiye Yazarlar Sendikası nın Cağaloğlu nda birkaç metrelik bir odadan ibaret genel merkezindeki toplantılarımız sırasında her an bir saldırıya uğrayabilir, öldürülebilirdik. Gece evde uyurken baskına uğrayarak öldürülme olasılığına karşı kendimce bir yöntem bulmuştum. İçerden kapımızın önüne bir sandalye koyuyor, üstüne de üst üste iki İpragaz tüpü yerleştiriyordum. Güya, saldırganlar kapıyı bir biçimde açarak içeri girmek istediklerinde tüpler yuvarlanacak, böylece gürültüden uyanarak hiç değilse uykuda öldürülmemiş olacaktım... Bugün bana da çocukça gelen bu korunma yönteminden, o günlerde yaşanmakta olan ortamı daha iyi anlatabilmek için söz ediyorum 12 Eylül sabahı Kuşadası nda bir barış şölenindeydim. İstanbul a dönmeyip bir süre İzmir çevresinde arkadaş evlerinde kaldım. Nitekim Göztepe deki baba evinden aranmışım. Aynı semtte oturan sevgili A. Kadir e, gözaltına alındığında beni de sormuşlar. A.Kadir Hasdal kışlasında kırk gün süren gözaltı anılarını sonradan Silahlı Kuvvetler in Güvencesi Altında adıyla kitaplaştırdı. 12 Eylül zulmünden söz eden yazı ve araştırmalarda bu büyük ve aynı ölçüde de alçakgönüllü şairin 12 Eylül anıları atlanmamalıdır. Bir süre sonra İstanbul a döndüm. Arayan soran olmadı. Bu arada yurtdışında davet edildiğim bir toplantıya bile katıldım. Toplantı bitiminde yakınlarımın ve arkadaşlarımın uyarılarına karşın ülkeye dönmekte tereddüt etmedim. Bir süre sonra bu iş benim bakımımdan kapanmış ya da hiç değilse yatışmış gibiydi. İlk darbe beklenmedik bir yerden, sivil bir mahkemeden geldi. Daha önceki yıllarda yayımlanan Ne Yağmur Ne Şiirler adlı şiir kitabımın yeni bir basımının toplatılmasına ve imhasına karar verilmişti Selimiye Kışlası nda bir hafta gözaltında tutuldum... 12 Eylül sonrasındaki bu ilk tutukluluğun öyküsünü ayrıntılarıyla ayrıca yazmak gerekir. Sinemasal yanları vardır. Gözaltına alınan her çeşit insanın haklarındaki kararı bekledikleri mahzenimsi bir büyük odada akşama doğru kimlerin kışlada kalacakları belli olduğunda, sandalye ya da tabure gibi yükseltiler üzerine çıkarak tutukluları çember içine alan görevli erlerin ellerindeki coplarla tehdit edip dürterek aralarında bulunduğum bu insanları bir koyun sürüsü gibi hizaya sokmaları şu anda da gözlerimin önündedir Yayınevi basılarak el konulan şiir kitaplarım, bana ve hakkımda karar verilecek olan Selimiye Kışlası na gözetimi altında gönderildiğim sivil polise taşıtılarak aynı mahzenimsi odada bir köşeye yığılmış, parçalanan paketlerin birinden çevreye kitaplar saçılmıştı Görevli erlerin en faşisti olduğu ve sivil yaşamında da bu işlerin içinde bulunduğu besbelli birinin, üzerine çıkmış olduğu yükseltide bu kitaplardan birini eline alıp sayfaları rastgele çevirerek, dişlerini gıcırdatarak, yüksek sesle ve yalan yanlış bir şeyler okumasından, aramızda geçen gerilimli diyalogdan, yukarıda yazdığım gibi, ayrıca ve ayrıntılı söz etmek gerekir Bir hafta süren tutukluluk, bir daha asla geri alınamayacak olan kitapların, ancak bizde rastlanabilecek garip bir paradoksla , Selimiye Kışlası ndaki askeri mahkemece ilk duruşmada beraat ettirilmesi, benim salıverilmem, sonrasında ise tutukluluk süresinden de uzun sürecek zatürree şiddetinde bir soğuk algınlığı ile yatağa serilmemle sona erdi Barış Derneği davası henüz açılmamıştı Çok öncelerden planlanmış olduğu besbelli 12 Eylül darbecilerinin belli ki acelesi yoktu Bundan önümüzdeki hafta söz edeceğim. [email protected] Faks: 0212 343 72 64 Siyaset dili yenilenmeli ANKARA Cumhuriyet Büro su Cumhurbaşkanı Abdullah Gül TBMM de yeni yasama yılı açış konuşmasında Bugünün Türki yesi sivil, demokratik ve çoğulcu bir anayasaya ihtiyaç duymakta dır. Kuşkusuz bunun zamanla masına siyaset kurumu karar ve recektir. Fakat yeni anayasanın toplumun bütününün beklenti lerine yer verecek bir katılım ve ortak anlayışla çıkarılması ge rektiğini belirtmek istiyorum mesajı verdi. Gül, Kürt sorunuyla il gili olarak Çare, etnik odaklı si yaset dili değil, daha fazla de mokrasidir. Tüm meşru muha taplarla sorun çözme yöntemi ge liştirilmelidir. Sorunların çözü münü ertelersek, gelecek nesille ri çok daha çetrefilli bir sorunlar yumağı ile karşı karşıya bırakırız. Bu sorunu büyük bir kararlı lıkla biz çözmeliyiz dedi. Yargılama sürecindeki ge cikmelerin, sebebi ne olursa olsun, tutukluluğu fiili bir mahkumiyet duru muna dönüştürmemesi ge rekir diyen Gül, gör evin bizzat yargı siste mine düştüğünün altını çizdi. Cumhurbaşkanı Gül, TBMM de siyasi temsilin de rinleştirilmesi ve çeşitlendirilme si ve siyaset dilinin yenilenmesi gereği üzerinde de durdu. Gül ün TBMM de yaptığı ko nuşmada verdiği mesajlar şöyle: Temsilin derinleştirilme si: TBMM de siyasi temsilin de rinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi, kendi içimizdeki tüm farklılıkları siyasete yansıtacaktır. Ülkenin tüm önde gelen siyasi akımlarının temsil edilmediği bir Meclis, eksik bir Mec lis olacaktır. İkinci önemli husus, ka tılımın daha da teşviki ve güçlendi rilmesi meselesidir. Sadece siyasi partilerin değil, sivil toplum kuru luşları aracılığıyla toplumun tama mının siyasi süreçlere katılımı, Tür kiye nin temel sorunlarının çözü münü kolaylaştıracaktır. Kimlik tar tışmaları, demokratik standartların yükseltilmesi, yeni anayasa yapılması, din, devlet ve toplum ilişkisine yö nelik tartışmalar, iktidar olsun, mu halefet olsun tüm tarafların, Meclis dı şındaki siyasi partiler ve sivil toplu mun tüm unsurlarının da katılımını ve ortak bir anlayışa varmasını gerek tirmektedir. Siyaset dili: Demokratik sis temin kendini yenilemesi ve vizyo nunu küresel standartlara yükselte bilmesi için siyasetçilere düşen çok önemli bir görev daha var. Bu görev, siyaset dilinin yenilenmesi görevi dir. Günümüz sorunlarına, geliş melere cevap veremeyen eski siya set dilinin, yeni, dinamik, hoşgörü lü bir siyaset dili ile yer değiştirmesi gereği, bugün dünya çapında siya set bilimcilerin ve düşünce insan larının önemli gündem maddeleri arasındadır. Tüm milletvekillerinin bu yeni siyaset dilinin kurulmasına katkıda bulunması gerekir. Referandum: Farklı bakış açılarını kutuplaşma olarak gör mek, olgunlaşmamış bir demokra tik anlayışın tezahürüdür. Bu fark lılıklar dışlama, tahkir etme, yok say ma, kültürel bölünme değil, tam ter sine demokratik zenginliğin bir gös tergesi olarak alınmalıdır. Demokrasi dışı planlar: Milletin bu çatı altındaki temsilcileri, demokratik düzen çerçevesinde mil letin iradesinin tecellisi konusunda çok dikkatli olmalı ve milletin sesini bastıracak, iradesini askıya alacak gi rişimlere karşı durmalıdır. KCK operasyonunda 32 gözaltı DİYARBAKIR Cumhuriyet Bürosu Şanlıurfa da terör örgütü PKK nin kent yapılanması olan KCK Türkiye Meclisi ne KCKTM yönelik operasyonda BDP il eşbaşkanları İbrahim Ayhan ve Adile Fidan ile BDP yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 32 kişi gözaltına alındı. Terör örgütü propagandası yapmak suçundan yargılandığı davada ifade vermediği için önceki gün gözaltına alınan Şırnak ın Balveren Belde Belediye Başkanı Abdurrezzak Yıldız ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. AYŞE SAYIN ANKARA TBMM nin yeni yasama yılının açılış törenlerine, CHP deki ta vır değişikliği damgasını vurdu. CHP li deri Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP liler, Cumhurbaşkanlığı na seçildi ğinden bu yana ilk kez Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü genel kurula girişinde ayakta karşılarken arka sıralarda otur mayı tercih eden eski Genel Başkan De niz Baykal ve kendisine yakın milletve killerinden Onur Öymen, Canan Arıt man, Nesrin Baytok, Mustafa Özyü rek in de aralarında bulunduğu bazı mil letvekilleri oturmayı tercih etti. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin in verdiği re sepsiyonda da, CHP ilk kez genel baş kan düzeyinde temsil edildi. CHP, AKP nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinden bu yana ilk kez genel baş kan düzeyinde resepsiyona katıldı. Kı lıçdaroğlu, resepsiyona katılma gerekçe si konusunda CHP, cumhuriyetin ku rucu partisidir. Halkın iradesini temsil ediyor, geleceğiz, resepsiyona katıla cağız açıklaması yaptı. Genel Kurul daki törenlere, Genel kurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanları, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tam kadro katıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Sa yıştay Başkanı Recai Akyel, YÖK Baş kanı Yusuf Ziya Özcan, Yargıtay Cu muhriyet Başsavcısı Abdurrahman Yal çınkaya da locada yer aldı. TBMM, yeni yasama fiziki olarak baştan aşağı yenilenerek girdi. İktidar ve muhalefet kulislerine lacivert, dış ko lislere de bordo renkli deri koltuklar konuldu. Meclis, tanesi 150 bin liradan alı nan ve kendi sulamasını yapan, bitkinin su gereksinimini karşılayan akıllı sak sı larla donatıldı. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bütün milletvekillerinin masalarına kır mızıbeyaz karanfiller koydurdu. YEN YASAMA YILI BAŞLADI Demokratik zeminde çözülmeli Uzun yılların bir realitesi olan ve demokratik standartlarımızın ye tersizliğinden kaynaklanan Kürt sorununu, bölücü terörden ayrıştı rarak çözmemiz gerekmektedir. Si vil bir irade geliştirerek yanlışlık larla yüzleşmemiz ve sorunu temel prensipler etrafında birleşerek de mokratik bir zeminde çözmemiz ge rekmektedir. Güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza yöneltilen tek bir silah olduğu müddetçe bunun ce vabı en sert şekilde verilecektir. So runun demokratikleşmeyle ilgili bo yutunun muhatabı da çözüm zemi ni de TBMM dir. Toplumun bütün farklı kesimleri, sivil toplum kuru luşları, dernekler, siyasi gruplar ve meşru tüm muhataplar, sıfatlarına ve kimliklerine bakılmaksızın dahil edilerek geniş kapsamlı bir sorun çözme yöntemi geliştirilmelidir. Çare etnik odaklı siyaset dili değil, daha fazla demokrasidir. Çözümü ertelersek, gelecek nesilleri çok da ha çetrefilli bir sorunlar yumağı ile karşı karşıya bırakırız. Beklentilere cevap vermeli 1982 Anayasası, millet iradesine kısıtlamagetirenbirmüdaheleninar dından, o dönemin şartlarının oluş turduğu kadrolar tarafından hazır lanmıştır. Bugüne dek yapılan de ğişikliklikler maalesef Türkiye nin ih tiyacı olan yeni anayasa talebini tam olarak karşılamamaktadır. Bugünün Türkiyesi, sivil, demokratik ve ço ğulcu bir anayasaya ihtiyaç duy maktadır. Kuşkusuz, bunun zaman lamasına siyaset kurumu karar ve recektir. Fakat Cumhurbaşkanı ola rak, yapılacak yeni anayasanın top lumun bütünün beklentilerine yer ve recek bir katılım ve ortak anlayışla çıkarılması gerektiğini belirtmek is tiyorum. Yeni yasama yılının yeni anayasa tartışmasına yer vermesini, geniş bir tartışma imk nı ve alanı oluşturması gerektiğini düşüyorum. KÜRT SORUNU YEN ANAYASA Yargı bağımsızlığı: En sert tartışmaların yar gının bağımsızlığı ve tarafsızlığı etrafında sürdürülmüş olduğunu ve bu konuda bir saflaşmanın ortaya çıktı ğını gördük. Bu tartışma ortamının en büyük riski, mül kün temeli olduğuna inandığımız adalet in işleyinde küçük de olsa bir sapma veya aksamanın ortaya çık ma ihtimalidir. Bu konudaki hassasiyet, bütün siya setçilerden beklendiği gibi yargı mensuplarından da beklenmelidir. Yargılama sürecindeki gecikmelerin, se bebi ne olursa olsun, tutukluluğu fiili bir mahkumiyet durumuna dönüştürmemesi gerekir. Bu tür aksaklık ların düzeltilmesi ve geç tecelli eden adaletin ada letsizlikten farklı olmadığı anlayışı ile gerekli yasal düzenlemlerin en kısa zamanda hayata geçirilmesi bü yük önem taşımaktadır. Bu sorunun sadece bir yasal düzenleme konusu olmadığı, adalet mekanizmasının et kinliğinin arttırılmasının da gerekli olduğu ve bu gör evin bizzat yargı sistemine düştüğü açıktır. TUTUKLULUK FİİLİ BİR MAHK MİYETE DÖNÜŞMEMELİ CHP DE TAVIR DEĞ Ş KL Ğ ANKARA Cumhuriyet Bürosu TBMM nin yeni yasama yılının başlaması ne deniyle TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin in verdiği resepsiyonda, Genel Başkan Selahattin Demirtaş başkanlığındaki BDP liler, yolunu kes tiği Başbakan Erdoğan ile ayaküstü görüşerek ta leplerini iletti. BDP liler, partililerine yönelik KCK operasyonu siteminde bulundu. BDP Genel Başkanı Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan ın Meclis resepsiyonundan ay rıldığı sırada çıkışta bekleyerek KCK operas yonlarını sordu. Erdoğan ın, AKPBDP arasın da geçtiğimiz günlerde yapılan görüşmeyi kas tederek, görüşmeyi iyi götürdün dediği De mirtaş, Görüşme çift taraflı olursa daha iyi olur yanıtını verdi. Erdoğan ise Götürürüz, tek taraflı demiyoruz zaten çift taraflı dedi. Bunun üzerine Demirtaş, Erdoğan a, Biz bu iş için uğraşırken bir yanda da Urfa da parti mize operasyonlar var. Gözaltılar var. Yine siyasi operasyonlar var diyerek KCK ope rasyonu nedeniyle sitem etti. Erdoğan ise Si yasi operasyon olmaz. Ama niye alınmış de di. Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal da ko nuşmaya katılarak, Hanefi Avcı üzerinden bir operasyon yapılıyor. Örneğin siz referan dumdan sonra demokratikleşme, özgürleşme olacak dediniz. Bunun bir karşılığı olmalı Sa yın Başbakan diyerek sözlerini sürdürdü. Erdoğan ise Bak şimdi, bir şeyi gerçekçi gö receğiz. Eğer böyle bir operasyon varsa, bu operasyon kim vasıtasıyla yapılır. Yargı bir talimat verdiği zaman bu talimatın gereğini yürütme yerine getirmek durumundadır. Eğer Avcı yla ilgili böyle bir şey varsa bunun ilintili. Bağlantıları nelerdir? Bunların hep sini araştırmak durumundadır. Durup du rurken yoldan geçen birisini almıyorlar. De ğil mi? dedi. Birdal ın tutukluluk sürelerinin uzunluğundan yakınması üzerine de Erdoğan, O da yine yargının takdirindedir karşılığını verdi. Bunun üzerine Demirtaş, Terörle Müca dele Yasası nda bazı problemli maddeler oldu ğunu söyleyince Erdoğan, Hiç kimse geciken adaleti savunamaz. Geciken adalet nokta sındaki tavrımız zaten belli bir tavırdır. 18 20 sene süren dosyalar var. Suç yargıda, kad ro istediler. Eyvallah dedik, kemarayla mü lakat dediler. Bu süreçlerin kısaltılabilmesi için neler yapılabilir, bunların üzerinde du rulur, buna göre adım atılır dedi. Gazete cilerin sorularını yanıtlayan Demirtaş, İçişleri Ba kanı Beşir Atalay ın Biz sorunları çözeceğiz, çözdükçe BDP bitecek sözlerini eleştirerek, Bu sorunları çözmeyeceğiz demektir dedi. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ise Ana yasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ın ana yasanın değiştirilemez maddeleriyle ilgili açık lamalarıyla ilgili sorular üzerine Müspet an lamda, daha da güçlendirme bakımından yapılacak değişiklikler için bir fikir beyan et ti, anladığım kadarıyla dedi. Resepsiyonda sürpriz zirve KCKoperasyonlarınatepkigösterenDemirtaş aErdoğan Durupdururkenyoldangeçeniiçerialmıyorlar yanıtınıverdi Cumhurbaşkanı Gül genel kurula girişinde CHP li ler tarafından ayakta alkış landı. Gül, yeni anayasa, Kürt sorunu, referandum, yargı ve siyasal katılım konularında mesajlar verdi. Gül ün ko nuşmasında siyasi temsilin derinleştirilmesi ve çeşitlen dirilmesi, tüm farklılıkların siyasete yansıtılmasını ifa delerine, bazı BDP liler al kışla karşılık verdi. BDP den alkışladestek ATALAY, CUMHUR YET TAR H N OKUSUN CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Be şir Atalay, Güneydoğu sorununun eski CHP den kaynaklan dığını söyledi. Bu konuda ne diyorsunuz? yönündeki soruyu yanıtlarken Kendi tarihine iyi baksın. Yakın Cumhuriyet ta rihini, Sayın Atalay ın bir daha okumasını isterim. Yakın ta rihi bilmeden, CHP yi hedef alan suçlama bir bakana yakış mıyor. Bir bakan, daha ciddi, daha tutarlı konuşmalar yap malı. Hele İçişleri Bakanı... diye konuştu. Kılıçdaroğlu resepsi yonda Cumhurbaşkanı Gül ile bir süre sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül ün konuşmasıyla ilgili olarak beklentilerinin bir bölümünü karşıladığını söyledi. Kılıç ın sözleriyle ilgili olarak Kılıçdaroğlu, Sayın Haşim Kılıç a şunu öneririm: Kurucu irade nedir önce bir okumasını isterim dedi. CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 2 EK M 2010 CUMARTES 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bir 12 Eylül Mağdurunun Notları 1 Kişinin kendisinden söz etmesinin hoş karşılanmadığı bir kültürden geliyoruz. Doğrusu da budur. Fakat kimi kez kendinizden söz etmenin kaçınılmaz olduğu zamanlar ve durumlar da vardır. Gazetemizde 12 Eylül 1980 faşist darbesinden sonra yaşanan acıların anlatıldığı, 12 Eylül mağdurlarından hayatta olanların tanıklıklarının belgelendiği diziyi ilgiyle okudum. Bunların çoğunu biliyorduk. Yine de okurun ve özellikle de yeni kuşakların bilgisine topluca sunulmuş olmaları kuşkusuz ki yararlı oldu. Diziyi okurken zaman zaman kendi yaşantı ve deneyimlerim de zihnimden ve gözlerimin önünden geçti. Bunlardan kimilerini, konu henüz sıcaklığını korumaktayken, sizlerle paylaşmak istedim... 12 Eylül öncesindeki boğuntulu süreci en yakınından yaşamış olanlardan biriyim. Neredeyse her gün, aydın, yazar, gazeteci, sanatçı, siyasetçi, bir arkadaşımızın katledildiği günlerdi. O dönemde genel sekreteri olduğum Türkiye Yazarlar Sendikası nın Cağaloğlu nda birkaç metrelik bir odadan ibaret genel merkezindeki toplantılarımız sırasında her an bir saldırıya uğrayabilir, öldürülebilirdik. Gece evde uyurken baskına uğrayarak öldürülme olasılığına karşı kendimce bir yöntem bulmuştum. İçerden kapımızın önüne bir sandalye koyuyor, üstüne de üst üste iki İpragaz tüpü yerleştiriyordum. Güya, saldırganlar kapıyı bir biçimde açarak içeri girmek istediklerinde tüpler yuvarlanacak, böylece gürültüden uyanarak hiç değilse uykuda öldürülmemiş olacaktım... Bugün bana da çocukça gelen bu korunma yönteminden, o günlerde yaşanmakta olan ortamı daha iyi anlatabilmek için söz ediyorum 12 Eylül sabahı Kuşadası nda bir barış şölenindeydim. İstanbul a dönmeyip bir süre İzmir çevresinde arkadaş evlerinde kaldım. Nite
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle