23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 2 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ilımlı Diktatör Ilımlı kavramını dünyaya egemen sağ ideolojiler, insanlara, insanlığa yedirilen kazıkların acısını yutturmada çok etkin kullanıyorlar ya... Sivil darbelerle gelen, ülkemiz gündemine de yerleşik, sivil döktatörlük için, ılımlı diktatör kavramını üretsek mi? Dünya ve ülkemiz gündeminden çıkmış, emperyal sistem desteklemedikçe, gündemde olamayacak askeri diktatörlüklere karşı, demokrasi çığırtkanlığı ile yola çıkan bilim, gazeteci kökenli yandaşlar; Varsayalım ki geçmişin askeri diktatörlükleri, girişimleri, yasadışılıkları, çeteleri ile... Tekmili birden hesaplaşmayı göze alan bir iktidar iradesi düşü görülüyor. İyi, keşke olsa, çok güzel de, iktidar iradesi, Erdoğan hükümetlerinin sorumluluğunda günümüzde yaşanmakta olan ağır insan hakları, hukuk ihlalleri, bal gibi de diktatoryal içerikli icraatlar, kadrolaşma, kurumlaşmalara karşı, insan hakları, demokratik duruşumuz, savaşımımız ne olacak?.. dediğinizde bir yerlerine iğne batmış gibi tepki veriyorlar... 12 Eylül insan hakları, hukuk ihlalleri gerçekleri ile, Ergenekon icraatları hiç, bir mi? Bugün işkence yok: Yargı bağımsız, hükümet karışamaz, yargının sonucunu bekleyin... diye savunmaya geçiyorlar... Yargısız infazlar, medyayı da kullanarak ılımlı İslam, ılımlı diktatörlük adına tetikçilikte, atışlarında giderek insafsızlaşıyorlar... Hanefi Avcı olayı, emniyet bürokrasisinde en yüksek görevlere gelmiş, sağda ama meslek ilkelerinde saygın bir bürokratın başına örülebilecek çorapları gösterdiği için çarpıcı, bir o kadar ürkütücü... Ünlü Abant toplantılarına soldan aydınları olabildiğince kalabalık toplamak üzere yıllar öncesinde gündeme gelen seferberlikte, birebir ikna turlarında, eğitimli propagandistlerin söylemleri belleğime kazınmış, Fanatik, radikal, gerici İslami akımlara karşı, İslamın reformu, çağdaşlığı için aydınların desteğine ihtiyaç var. İnsan hakları, demokrasi, sol, sosyal paylaşım değerlerine sahip aydınlar, sizler ellerinizi taşın altına koyacaksınız ki... Dünya İslamı, çoğunluğu Müslüman halkımız İslam adına gerici, bağnaz, radikal akımlardan kurtulsun, hurafeden arınsın... Payıma düşen Boğaziçi mezunu oğlum yaşındaki çok sevimli genci başımdan uzaklaştırmaya çalışırken de söylediğim gibi, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, laiklik ilkelerinin korunmasının, ılımlı, demokratik kavramları içine sokulmuş olsa da inanç alanında kalması gereken dini örgütlenmelerin, siyasalsosyalekonomik, toplumsal yaşama bulaşmaya kalkışmalarının, ağızlardan düşmeyen tüm bu haklar için, ne kadar büyük, gerçek tehdit oluşturacağını hep anlatmaya çalıştım. Günümüze kadar, cemaatlerin giderek daha pervasız, çok etkin örgütlenmiş, güçlenmiş olarak toplumsal yaşama ayırımcı, tehdit boyutlarında ağırlıklarını koymaları, Erdoğan hükümetleri icraatları ile bir biçimde çoğunluk diktatörlüğü iktidarının yerleşmiş olması ile ders alınabilecekken, tam tersi bir medyatik güdüleme, gerçekleri çarpıtma yaşanıyor... Kafes planı davasında mahkemeye sunulan CD, DVD ler sanık avukatları aracılığı ile ABD de bir uzmanlık kurumuna inceletilip rapor haline getirilince, kanıtlar düzmece haberi ister istemez medya gündemine girdi. Benzeri yüzlerle, binlerle örnek var... Ergenekon yargılamaları, infazlarının ilk günlerinden bugüne, içimizden, canımızdan, İlhan Ağabey, Mustafa Balbay ın başlarına gelenlerden ayrıntılı bilgi sahibi olarak, yaşatılanları gazeteci gözüyle kamuoyuyla paylaşmaya çabaladık. İzleyebildiğim kadarı ile hukuk adına başısonu olmayan davalarda yargılananların büyük çoğunluğu için geçerli olmak üzere, yaşanan ağır insan hakları, hukuk ihlalleri, yargısız infazlar; sivil darbe hukukunun işletilişinin kimi tanıklıkları, örnekleri kamuoyuna ulaşabilse bile, duyarlılık yetersiz kalıyor... Sözde sivil iktidar, sivil parlamento yönetimi altında yaşatılan insan hakları, hukuk ihlallerinin, çok daha yakından izlediğim 12 Mart12 Eylül askeri darbe süreçlerinin askeri darbe hukukunu aratmayacak hukuksuzluklar, ihlal halkaları, tehdit boyutlarının en başından altını çizmek istedim. En çok da askeri darbe olasılığını ortadan kaldırma, TSK, 12 Eylül ile hesaplaşma gibi gerekçelerle insan hakları, hukuk ihlallerinin görülmezlikten gelinmesinin onarılamaz sonuçları üzerinde durarak olup biteni görmezlikten gelmeyi seçen sözde demokratlar, gazeteciler, bilim insanlarını yargılamaları izlemeye çağırdım... Çok doğru Silivri de 12 Eylül cezaevlerinin koşulları, emniyette bilinen maddi işkenceler değil, ılımlı kavramı ile özdeş, çağdaş yöntemler geçerli... Tecritle yok etme, insan hakları ihlallerinin varabileceği boyutlar üzerine, serbest kalan eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ın, Silivri Cezaevi tecridi, 12 Eylül de yaşadığım Diyarbakır Cezaevi koşullarından daha ağırdı açıklaması düşündürücü olmalı... Kaç kişi bu koşullarda önce sağlığını sonra yaşamını yitirdi, kaç kişi intihar etti? Tutuksuz yargılanabilecekler, infaz niteliğinde tutuklu sürelerinin dökümleri ne? soner@cumhuriyet.com.tr Yüksek İstişare Kurulu nda mali kuraldan büyümenin finansmanına kadar bir dizi konuya dikkat çekildi TÜSİAD danhükümeteuyarı Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, büyümenin dış borçla, sıcak para ile finanse edildiği sürece hükümetin, ekonomik ve yapısal politikalarda kesinlikle hata yapma lüksü bulunmadığını kaydetti. Mali kuralın ertelenmiş olması haklı olarak yaklaşan genel seçimlerde mali disiplinin sürdürülemeyeceği endişesini de getiriyor. Hükümetin konuda güven verici açıklamalarını olumlu buluyor, uygulamada da aynı kararlılığı göstereceğine inanıyoruz. Ülkenin sorunlarının çözümü için fikir üretmeye, laik, demokratik hukuk devleti yapısının sağlamlaşması için çalışmaya, güçler ayrılığı dengesini savunup, parlamentonun daha etkin hale gelmesi için taraf olmaya devam edeceğiz. BÜYÜME SICAK PARAYLA OLMAZ MAL KURAL END ŞES TARAFIZ, TARAF KALACAĞIZ Ekonomi Servisi TÜSİ AD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç, Tür kiye deki büyümenin ağırlık lı olarak dış borçla, sıcak pa ra ile finanse edilmeye devam ettiği sürece hükümetin, eko nomik ve yapısal politikalar da kesinlikle hata yapma lük sü bulunmadığını kaydetti. Türk Sanayicileri ve İşa damları Derneği TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi YİK toplantısında konuşan Koç un dikkat çektiği nokta lar şunlar: Krizin hemen arkasın dan yükselen devletçilik ideo lojisi ve küreselleşmeyi keskin biçimde reddetme eğilimleri, yerini daha serinkanlı anla yışlara bıraktı. Piyasanın so runlarını kendi başına halle deceği anlayışı da geri gel meyecek şekilde terk edildi. Krizden çıkarılan iki önemli ders; küresel ve ulusal planda daha güçlü ve daha iyi do nanmış bağımsız düzenleyici kurumların önemli olduğu ve işlevselliği ile iyice küresel leşmiş ve ortak mekanizma larla işleyen dünya ekonomi si sorunlarının ancak yine uluslararası dayanışma ile çö zülebileceği gerçeği. Mali disiplin vurgusu Yerli ve yabancı yatırımcı lara uygun yatırım ortam sağ lanmadığında bu paranın ay nı hızla çıkması muhtemel. Bu nedenle hükümet tarafından başlatılan mali kuralla ilgili ça lışmalara katılarak destek ve riyoruz. Mali kural, kriz son rası dönemde tüm ülkeler ya bancı sermaye çekmeye çalı şırken Türkiye yi bir adım öne çıkaracak. Mali kuralın ertelenmiş olması haklı olarak yaklaşan genel seçimlerde mali disip linin sürdürülemeyeceği en dişesini de beraberinde taşıyor. Hükümetin bu konudaki açık lamalarını olumlu buluyor, uygulamada da aynı kararlılı ğı göstereceğine inanıyoruz. Türkiye deki büyüme ağırlıklı olarak dış borçla, ya ni sıcak para ile finanse edil meye devam ettiği sürece he pimiz biliyoruz ki hükümetin ekonomik ve yapısal politi kalarda hata yapma lüksü ke sinlikle yoktur. Bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumların önemi 10 yılda daha iyi anla şıldı. Son yıllarda ekonomi yöneti minde ve ba ğımsız ku rumlardaki ciddiyet ve profesyo nel yakla şımı tak dirle izli y o r u z . Ekonomi de uzun va deli ve yapı sal reformla ra odaklanma nın gerekliliği de ortada. Ekonomi Servisi Türk Sanayicileri ve İşadamları Der neği TÜSİAD Yönetim Ku rulu Başkanı Ümit Boyner, hedeflerinin daha müreffeh, daha huzurlu, daha özgür bir toplum olduğunu belirterek, Yalan yanlış tezler üzerin den TÜSİAD a saldırmanın dayanılmaz hafifliğiyle baş ları dönenlere bu temel ilkeyi bir kez daha hatırlatmak is tedim dedi. TÜSİAD YİK Toplantı sı nda Boyner in dikkat çektiği noktalar özetle şöyle: Sizce sermayenin coğrafyası, ideolojisi ya da samimiyeti tartışmalarına dal mış, sermayenin el değiştirme sinden bahse den bir Türki ye böyle bir vizyonu geliş tirme, bu tür den bir gelecek kurma projesi nin neresindedir? Pek çok ba kımdan gerçekten de tarihsel anlamlarla yüklü referandumun ar dından biz gene temel ilkele rimiz doğrultusunda konuş mayı, önerilerde bulunmayı ve kamuoyu ile görüşlerimizi paylaşmayı sürdüreceğiz. Anadolu serma yesi , İstanbul serma yesi karşılaştırması anlamsız bir tartışma, asıl büyük ayrış ma kayıtlı iş yapan sermaye ile kayıt dışı sermaye arasında. Bir gecede demokrat olu namıyor. Kişiler ve kurumlar ancak zaman içinde tecrübe kazandıkça ortak akıl ürete bilecek kapasiteye kavuşu yorlar. Zira yalnızca eğitim ve para insan sermayesini şekil lendirmek için yeterli olmuyor. Türkiye yi geren ve se çim sonuçları coğrafyasının çarpıcı şekilde dikkatimize sunduğu kutuplaşma bizi ye rimize mıhlayacak, geleceği mizi kurmamızı zorlaştıracak bir zincirdir. Mutlaka kırılması gerekir. TÜSİAD olarak seçim lere kadar geçecek dönemde şu 5 konuda, o konunun uz manları ve uygulayıcıları olan kişilerle yuvarlak masa top lantıları düzenleyerek, tartış maları ve varılan sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Bu konular, yeni anayasanın hazırlanma yöntemi , 21. yüzyıl anayasasının temel ilke ve kurumları , din ve vicdan özgürlüğü , kimlik ler meselesi ve kuvvetler ayrılığı dır. Temel sorunların en ba şında Kürt meselesi geliyor. PKK şiddetinin son bulması nın ülkemizde Kürt meselesi nin çözümüne yönelik çaba lara ivme kazandıracağına, bölünme kaygılarını da ciddi şekilde gündemden kaldıra cağına inanıyoruz. TÜSİAD olarak Türki ye de barışın tesisiyle eko nomik refah arasındaki iliş kiyi vurgulamaktan vazgeç meyeceğiz. Güçler ayrılığı ve dengesini savunup, par lamentonun bugünkünden daha etkin hale gelmesi için çalışacağız. Ekonomi Servisi Şarapta bir merkez ko numuna gelmeye baş layan Denizli nin Güney ilçesi, uluslararası alanda önemli bir adım attı. Dün yanın önde gelen iki şarap ya zarından biri olarak gösterilen Financial Times yazarı Jancis Robinson, internet sitesi ve Twit ter adresinde, ilçedeki bağlardan elde edilen şaraplara yaptığı yo rumu, Güney deki Türk lokumu başlı ğıyla yayımlayınca, bölgeye yatırım yapanların önünde yeni bir ufuk açıldı. Bölgede, Sevilen ve Pamukkale nin ardından Ka vaklıdere ve Doluca da modern bağ yatırımları yapmış durumda. 19 Ağus tos 2010 da yayımlanan yazıda Se vilen bağlarından elde edilen şarap larla ilgili değerlendirme yapan Ro binson, tatilini Türkiye de geçirmek isteyenlere çağrı yapıp, Güney in şaraplarını mutlaka ta dın dedi. Sevilen Şarapçı lık Yönetim Kurulu Üyesi Enis Güner, AA muhabiri Tolga Albay a yaptığı açıkla mada, Türk bağcılığı ve şarap larıyla ilgili ilk kez bu düzeyde bir yazı yayımlandığını ve bunun bir dö nüm noktası olduğunu belirterek, Güney artık İtalya nın Tuscany, ABD nin Napa bölgesi gibi meşhur bağcılık bölgeleriyle birlikte anılır hale geldi dedi. Daha önce dünyanın en iyi iki restoranının menüsüne girdiklerini kaydeden Güner, Avru pa dan sonra bu yıl ABD ye de ihra cata başlıyacaklarını, önde gelen res toran ve otellere yönelik özel pazar lama çalışmasına girişeceklerini, mo rallerinin çok iyi olduğunu belirtti. Son gelişmelerden sonra artık şa rapçılık ta yeni bir turizm alanı ya ratabilecek ve yurtdışında markalaş manın olanakları doğacak. Konya Şeker den yeni marka: Torku Ekonomi Servisi Konya Şe ker in yeni geliştirdiği Torku mar kalı çikolata, şekerleme, barlar, toz ve küp şeker ürünleri, Pratiko markalı dondurulmuş patates ürün leri bu ay başından itibaren raf lardaki yerini almaya başladı. İlk lansmanı uluslararası gıda fuarında birçok yerli ve yabancı müşterileriyle buluşma fırsatı yakaladı. En büyük sa nayi kuruluşları arasında 36. sıraya tırmanan şirket, Torku markasıyla pazarda yer alan ikramlık çikola taları ve şekerlemeleri ile 2010 yılında piyasaya ta nıttığı tablet çikolatalarının yanında şimdi de toz şe ker ve küp şeker ürünlerini aynı ana marka altında bir leştirdi. Yüzde 100 doğal pancar şekerinden ve en son teknolojilerle üretilen Torku şeker küpü ve şeker ta nesi ürünlerinin üç farklı ambalaj çeşidi bulunuyor. Ekonomi Servisi Her yıl özel likle Doğu ve Güneydoğu Ana dolu bölgesinden Hatay a gelen mevsimlik işçilerin bu yıl fındık toplamak için Karadeniz Bölgesi ne, sera ürünleri için de Antalya yöresine gitmesi Amik Ovası ndaki pamuk üreticilerini sıkıntıya soktu. Yak laşık 200 bin dönüm ekili pamuk toplanamıyor. Kırıkhan İlçe Tarım Müdürü Ali Temizkan, bundan sonra maki neli hasada geçilmesinin neredeyse zorunlu hale geldiğini vurguladı. 100 dönümlük tarlasına yaklaşık 40 bin lira masraf yaptığını belirten çiftçi Mahmut Türk de Güney doğu dan işçilerin gelmemesi halinde ovada pamuk üre timinin tehlikeye gireceğini söyledi. Öte yandan Anado lu Ajansı nın kuruluşunun 90. yıl etkinlikleri kapsamında, Adana Bölge Müdürlüğü çalışanlarının, Süvari Tekstil desteğiyle tohumdan kon feksiyona pamuğun öyküsü nü fotoğraflayarak oluştur duğu Beyaz Bir Masal isimli sergi Adana 75. Yıl Sanat Galerisi nde açıldı. Çukurova da pamuk üretim alanla rının giderek daralmasına dikkati çekmeyi amaçlayan ser gide, AA muhabirleri Dilek Akın, Aykut Ünlüpınar, Vol kan Kaşık, Seçkin Yalçın ve Haşmet Bahadır Laçin in ob jektifinden 50 fotoğraf yer alıyor. Beyaz Altın ın çilesi GE, Garanti den çıkıp enerjide büyüyecek Denizbank a 12 ülkeden sendikasyon Ekonomi Servisi Deniz bank, uluslararası piyasalardan Standard Charted ve Wells Far go koordinatörlüğünde 650 mil yon dolar tutarında sendikasyon kredisi sağladı. 12 ülkeden 30 bankanın katılımıyla sağlanan 1 yıl vadeli kredinin toplam ma liyeti, yıllık libor euribor artı yüzde 1.3 olarak belirlendi. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, sendikasyon kre disinin imza töreninde yaptı ğı konuşmada, para politika larında eskiye dönüş olduğu nu belirterek Merkez Banka sı nın munzam karşılıkları arttırması kararının normal olduğunu, Merkez Banka sı nın bunu bültenlerinde açık ça beyan ettiğini söyledi. Denizbank ın uluslararası pi yasalardan sağladığı 650 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisinin tamamının ihracatın finansmanında kullanılacağını belirten Ateş, Özellikle ülke ler, küresel ticaret hacminden daha fazla pay alma arzusu içerisinde. Bir para birimi sa vaşları... Herkes parasının de ğerini düşürmek yönünde gay ret içinde. Böyle bir çerçeve içinde ülkemizdeki ihracatın da cari açık dikkate alındı ğında önem arz ettiğinin bi lincindeyiz. Bu çerçevede de bu kesime daha ucuz, daha uzun vadeli kaynakları temin etmek için bu tür kaynakları sunuyoruz dedi. Soruları da yanıtlayan Ateş, Merkez Bankası nın zorunlu karşılıkları arttırmasıyla ilgili şunları söyledi: Bankacılık sektörü genelde efendi bir ta vır içindedir. Burada sanıyo rum tartışma konusu olan, kesintilere şu ana kadar öde nen faizin sıfırlanmasıydı. Bu rada iki konu gündeme geldi. BDDK nin kritikleri oldu. Bankacılara yansıması itiba rıyla bunun net aracılık mali yetlerini arttırıcı etkisi ola cağı, dolayısıyla artan mali yetlerin azalan k rlılıklarla sonuçlanacağı ifade edildi. Ekonomi Servisi General Electric GE Türkiye nin Genel Müdürü Kürşat Özkan, 5 yılda, Garanti Banka sı ndaki paylarını satışının ardından aynı büyüklükte en düstriyel varlık yaratacaklarını belirterek, Türkiye deki enerji faaliyetlerinde büyümeyi düşündüklerini söyledi. Özkan, enerji yatırımlarında özellikle yüzde 50 ortak oldukları Gama Enerji üzerinden bir yoğunlaşma ola cağını belirterek, Başka projeler de olabilir. Ener ji projelerimiz arasında önümüzdeki dönemde 400 MW gaz santralı ve 110 MW rüzg r santralı yer alı yor dedi. GE nin Garanti Bankası nda sahip olduğu yüzde 20.85 satış hisseleriyle ilgili satış sürecinin de vam ettiğini belirten Özkan, Türkiye de enerji haricinde sağlık ve havacılık alanlarıyla da ilgilendiklerini bildirdi. Garanti Bankası nın piyasa değeri bugünkü hisse de ğeri üzerinden yaklaşık 24 milyar dolar. Bu değer üzerinden GE nin bankadaki payının değeri ise yaklaşık 5 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Genel Müdür Hakan Ateş, herkesin parasının değerini düşürüp dünya ticaretinden daha fazla pay alma yarışında olduğu bu dönemde ihracatın artan önemine işaret ederek kredinin tamamının ihracatçılara sunulacağını bildirdi. Denizli nin Güney ilçesi Tuscany gibi Koç: Hükümetin hata yapma lüksü yok Koç, ekonomi yönetimiyle ilgili üç konuya dikkat çekti ve bunları mali disiplin, bağımsız kurumlar ve yapısal reformlar olarak sıraladı. Boyner: Bir gecede demokrat olunmuyor TÜSİAD ın stra tejik iş geliştirme biri mi TÜSİAD International, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın daveti üzerine 14 Ekim de Ümit Boyner başkanlığında Erbil e gi decek. TÜSİAD açıklamasında, Irak ta anayasal bir oluşum ola rak hukuki bir zeminde faaliyet gösterdiği ifade edilerek, başta Mesud Barzani ve Başbakan Berham Salih olmak üzere IKBY yetkilileriyle gö rüşüleceği belir tildi. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 2 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ilımlı Diktatör Ilımlı kavramını dünyaya egemen sağ ideolojiler, insanlara, insanlığa yedirilen kazıkların acısını yutturmada çok etkin kullanıyorlar ya... Sivil darbelerle gelen, ülkemiz gündemine de yerleşik, sivil döktatörlük için, ılımlı diktatör kavramını üretsek mi? Dünya ve ülkemiz gündeminden çıkmış, emperyal sistem desteklemedikçe, gündemde olamayacak askeri diktatörlüklere karşı, demokrasi çığırtkanlığı ile yola çıkan bilim, gazeteci kökenli yandaşlar; Varsayalım ki geçmişin askeri diktatörlükleri, girişimleri, yasadışılıkları, çeteleri ile... Tekmili birden hesaplaşmayı göze alan bir iktidar iradesi düşü görülüyor. İyi, keşke olsa, çok güzel de, iktidar iradesi, Erdoğan hükümetlerinin sorumluluğunda günümüzde yaşanmakta olan ağır insan hakları, hukuk ihlalleri, bal gibi de diktatoryal içerikli icraatlar, kadrolaşma, kurumlaşmalara karşı, insan hakları, demokratik duruşumuz, savaşımımız ne olacak?.. dediğinizde bir yerlerine iğne batmış gibi tepki veriyorlar... 12 Eylül insan hakları, hukuk ihlalleri gerçekleri ile, Ergenekon icraatları hiç, bir mi? Bugün işkence yok: Yargı bağımsız, hükümet karışamaz, yargının sonucunu bekleyin... diye savunmaya geçiyorlar... Yargısız infazlar, medyayı da kullanarak ılımlı İslam, ılımlı diktatörlük adına tetikçilikte, atışlarında giderek insafsızlaşıyorlar... Hanefi Avcı olayı, emniyet bürokrasisinde en yüksek görevlere gelmiş, sağda ama meslek ilkelerinde saygın bir bürokratın başına örülebilecek çorapları gösterdiği için çarpıcı, bir o kadar ürkütücü... Ünlü Abant toplantılarına soldan aydınları olabildiğince kalabalık toplamak üzere yıllar öncesinde gündeme gelen seferberlikte, birebir ikna turlarında, eğitimli propagandistlerin söylemleri belleğime kazınmış, Fanatik, radikal, gerici İslami akımla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle