Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 2 EK M 2010 CUMARTES 10 DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU CHP ye Bir Miliband mı Lazım? Tüzük kurultayı! Yurtdışında onca yıl sol partilerin kongrelerini izledim: Tüzük kurultayı! diye bir tarifle hiç karşı karşıya gelmedim. Tüzüğün de mutlaka kendi içinde önemi vardır. Bir araya gelen bir kongrede hiç kuşkusuz tüzük de konuşulur. Ancak başlıbaşına tüzük adına bir kurultay yapmak tüzük kurultayı toplamak olgusuyla hiç karşılaşmadım. İspanya da halen iktidarda olan PSOE İspanyol Sosyalist İşçi Partisi nin tüzük konuları sorunlarına dair tek bir makale okuduğumu hatırlamıyorum. Aynı şeyi İtalyan solu, sosyal demokratları için söyleyebilirim. Siyasi partilerin kongreleri; tanıdığım, bildiğim Batı ülkelerinde ancak lider ya da siyasi çizgi başka deyişle politika değişiklikleri gündeme geldiğinde masaya yatırılır. Öncelikli olarak parti yönü ya da kimliğini içeren esasa dair konular yanında tüzük , kamuoyu açısından tali bürokratik bir konudur. Türkiye deki durum ise tam tersi. Taktik , siyasetin yerini aldığında Türkiye şartlarında, nevi şahsına münhasır da olsa iyi kötü sol parti olmak iddiasına sahip çıkan CHP de parti kimliği , partinin yönü , çizgisi , genel politika ya da içerik adına kurultay toplamak akla gelmiyor da tüzük kurultayı öneriliyor. Henüz yeni, taze bir lider değişikliği olmuş Bu yeni liderle nasıl bir CHP , hangi CHP sorularına cevap arayan örneğin! bir kurultay yerine, sırf taktik nedenlerle eski lider siyasi kimlikten arındırılmış bir tüzük kurultayı toplamanın ortamını arıyor. Ardından da CHP acaba neden bir türlü oylarını arttıramıyor, bir yerlerde tıkanıp kalıyor? deniyor. Tüzük kurultayı gibi adı bile insanda yabancılaştırma efekti yaratan bir öneri; üstelik de son kullanım tarihi dolmuş miladını doldurmuş sabık bir lider tarafından dolaşıma sokulduğunda; seçmende heyecan kalır mı? Küresel düzen kimden yanaydı? Heyecan derken ben aslında bugün İngiltere de heyecan tsunamisi yaratan İşçi Partisi nin 40 yaşındaki çiçeği burnunda lideri Ed Miliband dan söz edecektim. Ama Baykal ın tüzük kurultay ı üzerindeki bitmez tükenmez ısrarına ilişkin yazıları görünce konuya değinmeden geçemedim. Biz gene burada CHP yi bırakıp, romanlara konu olabilecek Miliband E nin renkli serüvenine geçelim... Miliband E Ed Miliband ın; bir de Miliband D versiyonu David Miliband var biliyorsunuz. Yaz aylarına kadar dünya, Miliband ların E olanından habersizdi Küresel köy; ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton un öve öve yere göğe koyamadığı Miliband ların D olanına David Miliband a teksif olmuştu. İşçi Partisi hükümetlerinde dışişleri bakanı olarak görev alan ağabey David Miliband; İşçi Partisi ne Tony Blair in çömezi olarak girmiş, Blair in rahlesinden geçmişti. Manchester daki İşçi Partisi kongresinde, geçtiğimiz cumartesi herkes Milibandlar ın tanınan markası ağabey Miliband ın lider çıkmasını beklerken; sürpriz yapan kardeş Ed beklenmedik biçimde genel başkanlık koltuğuna oturdu. O gün bugün işte Milibandlar etrafındaki heyecan durulmuyor. Neden Kızıl Ed adı takıldı? Heyecan hem Ed e atfedilen siyasi çizgi değişikliğinden kaynaklanıyor. Hem kardeşler arası rekabet , insani öykü boyutu ile hiç dinmeyen bir ilgi yaratıyor. Sendikalardan aldığı oy farkıyla, ağabeyini genel başkan seçiminde yenen Ed in; Blair izm in devamı sayılan David Miliband dan farklı vizyona sahip olduğu iddia ediliyor. Küçük kardeş Miliband; 97 den beri dümeni sağa kıran Blair in İşçi Parti sinde bıraktığı muhafazak r mirastan kopuşu ifade ediyor. Sendikalar; Ed i bu, geçmişten kopuş adına destekliyorlar. Küresel düzen ise tam aksine geçmişle devam çizgisini aksettirdiği için Clinton örneğinde görüldüğü gibi ağırlığı David Miliband dan yana koymuş bulunuyor Manchester daki kongrede yanlış kardeş Ed in işte, umulmadık şekilde liderliğe yükselmesi , kurulu düzen için tüm kartları alt üst eden bir şok oldu. Şokun boyutunu, İngiltere nin muhafazak r basınında yer alan yazılardan anlıyoruz. Daha dün bir, bugün iki... Bismillah derken İşçi Partisi yeni liderinin alnına; küreselleşme çağında nerdeyse küfür anlamına gelen Red Ed Kızıl Ed lakabı yapıştırıldı. Yarın bu lakaptan devam ederiz. [email protected] Ekvador Cumhurbaşkanı Correa, polislerin kuşattığı hastaneden 12 saat sonra kurtarılabildi Asker başkanı polisten kaçırdıDış Haberler Servisi Latin Amerika ül kesi Ekvador da, özlük haklarında kısıntıya gidilmesiyle ilgili yasayı protesto eden yüz lerce polisin ayaklanması sonucu olaylar çık tı. Cumhurbaşkanı Rafael Correa da biber gazı saldırısı sonucu kaldırıldığı hastanede mahsur kaldı ancak 12 saat sonra askerler ta rafından kurtarıldı. Olaylar önceki gün sabah saatlerinde pi rimlerinde kesintiye gidilen polisin ülke çapında yolları kapatmasıyla başladı, tüm gün ve gece de devam etti. Protestocular başkent Quito Havaalanı nı ve kente girişi sağlayan anayolu kapattı. Meclis binasını işgal etti. Başkent Quito ve ülkenin en büyük kenti Guayaquil den hırsızlık ve yağma haberle ri geldi. Polis, Quito, Guayaquil ve Cuenca şehirlerinde kışlaları da ele geçirdi. Okullar ve dükk nlar kapatıldı. Olağanüstü hal ilan eden Rafael Correa, gün içerisinde protestocu polislerle konuş maya çalıştı. Cumhurbaşkanı Rafael Correa protestoculara Eğer beni öldürmek isti yorsanız buradayım ancak geri adım at mayacağım diye seslendi. Protestoların devam ettiği bu sıralarda Correa, itiş kakış arasında göz yaşartıcı gaz dan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. Bir protestocunun da Correa nın gaz maske sini çıkarmaya çalıştığı gözlendi. Tedavi sinin ardından Rafael Correa, kendisini pro testo eden polislerin kuşattığı hastaneden an cak 12 saat sonra ordu birliklerinin müdaha lesi sonucu kurtarıldı. Cumhurbaşkanı nın hastaneden başında miğfer, yüzünde gaz mas kesiyle tekerlekli sandalyede çıkarıldığı göz lendi. Olaylar sırasında ikisi polis, biri asker 3 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Rafael Correa, önceki gece kurtarılmasının ar dından Cumhurbaşkanlığı Sarayı nın balko nundan yaptığı zafer konuşmasında demokrasi için ölmeye bile hazır olan destekçilerine te şekkür etti. Muhalefetin ve polisin darbe yapmak istediğini savunan Correa, bu olayların va tandaşların devrimini sandık dışında dur durmaya çalışanlara bir ders verdiğini söy ledi. Olaylarda hayatını kaybeden ve yaralananlar için üzüldüğünü ifade eden Rafael Correa, isyana başvuran polislerin affedilmeyeceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı nın kurtarılmasından sonra as kerlerin, emniyet müdürlüğü merkezlerine bas kınlar düzenlediği bildiriliyor. Ekvador Ulusal Polis Gücü Şefi Freddy Martinez, olaylara ka rışmasa da polisleri kontrol edemediği gerek çesiyle dün istifa etti. Protestocuların, kendilerine her terfide nakdi olarak nişan ve prim verilmesini ortadan kaldı ran yasanın çarşamba günü Kongre den geç mesine kızdıkları belirtiliyor. Yasa ayrıca, ter fi için istenen normal sürenin 5 yıldan 7 yıla uza tılmasını öngörüyor. Latin Amerika liderlerinden destek Olayların ardından Güney Amerika liderleri dün sabah Arjantin in başkenti Buenos Ai res te toplandı. Şili, Bolivya, Peru, Uruguay, Ko lombiya, Venezüella ve Arjantin devlet baş kanları darbe teşebbüsü nü kınayarak, destek gösterisi için Ekvador a dışişleri bakanlarını gön derdi. Amerika da olayları kınarken Venezüel la Devlet Başkanı Hugo Chavez ve Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales dün başkaldırının ardında ABD nin olduğunu savundu. Rafael Correa 47 , uzun süredir Ekvador da istikrarı sağlayan ilk lider. İşçilere ve yerlilere ülkenin petrol, gaz ve diğer kaynaklarından pay verme sözüyle ilk olarak 2007 de göreve gel di, geçen yıl yeniden seçildi. Ülkede 1996 dan 2006 ya kadar süren istikrarsızlık döneminde yö netime gelen liderler görev sürelerini tamam layamadan istifa etmek zorunda kalmıştı. Eko nomi eğitimi alan Correa, önceki hükümetlerin aldığı 3.2 milyar dolarlık dış borcu yasadışı ilan ederek ödemeyeceğini açıklamıştı. ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON Osmanlı İmpa ratorluğu döneminde Ermenilere soykırım yapıldığı yönündeki tezleri reddeden ABD nin önde gelen siya set bilimcisi Guenter Lewy Türk ajanı olduğu yönündeki suçlama lara karşı açtığı davayı kazandı. ABD de Southern Poverty Law Center isimli sivil haklar örgütüne ait bir dergide 2008 yılında Erme ni soykırımının ink rını yayma karşılığında Lewy nin Türkiye den yüksek miktarlarda para aldığı ileri sürülmüştü. Bunun üzerine Lewy örgüte dava açarak 8 milyon dolar tutarında tazminat talep etti. İki yıl süren davanın sonunda sivil haklar kuruluşu Lewy den resmi bir şekil de özür dilemeyi ve tutarının gizli tutulduğu yüksek bir tazminat öde meyi kabul etti. Taraflar arasında varılan anlaşma da Southern Po verty Law Cen ter kuruluşu Lewy nin mali kaynaklarını yanlış anladı ğı ve Ermeni soykırımını sorgulayan bir akademisyenin Türk hükümeti tarafından fi nanse edildiğini düşünmenin yanlış olduğu açıklamasını yaptı. ABD nin Massachusetts Üniversite si profesörlerinden ve Osmanlı Türkiyesi nde Ermeni Katliamla rı: Tartışmalı Bir Soykırım baş lıklı kitabın yazarı Lewy, 1915 1923 tarihleri arasında Ermenilere yönelik cinayetler ve techirin bir soykırım oluşturmadığı görüşünü savunuyor. Lewy kitabında yer alan araştırmaları ve görüşleri nedeniyle ABD deki Ermeni lobisinin sert tep kisini çekmiş ve Türk hükümeti için çalışmakla suçlanmıştı. Lewy dava sonucuyla ilgili açıklamasında Bu beni kötü niyetli suçlamalardan akladığı gibi, özgür araştırma için de bir zaferdir dedi. Lewy yi da vada ABD deki Türk toplumunun oluşturduğu kuruluşlardan Türk Amerikan Hukuk Müdafaa Fonu TALDF temsil etti. Tarihçi Lewy nin hukukzaferi Dış Haberler Servisi Almanya da Stuttgart 21 demiryolu projesine karşı çıkan göstericilerle polis arasında çatışma çıktı. Polisin biber gazı ve tazyikli su kullandığı çatışmalarda aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 100 kişi yaralandı. Yaralılardan bazılarının hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. 5 bin ile 10 bin kişi arasında oldukları bildirilen göstericiler, önceki gün Stuttgart taki merkez tren istasyonunun yakınındaki bir parkta 25 ağacın kesilmesini engellemek isterken yaklaşık bin kişilik polis kuvveti göstericileri dağıtmaya çalıştı. 7 milyar Avro luk demiryolu projesi çerçevesinde merkez istasyonun yeraltına alınması planlanırken bölgedeki ağaçların kesilmesine karşı çıkılıyor. Fotoğraf: AP Dış Haberler Servisi Hollan da da, Liberal Parti VVD ile Hristiyan Demokratlar Birli ği nin CDA kuracağı ve aşırı sağcı Geert Wilders ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi nin PVV dışarıdan destekleyeceği sağ azınlık hükümetinin koalisyon protokolü açıklandı. Protokolde, burka ya sağı ve göçmen sayısının azaltılması ile Türklere zo runlu uyum kursu getiril mesi öngörülüyor. Wilders önceki gün yaptı ğı açıklamada, Hollanda da yeni bir rüzg r esecek. Burka ve yüzü tamamen kapatan giysilere yasak gelecek. İslamlaşmanın dur durulmasını istiyoruz diye konuştu. Aşırı sağcı lider, alınacak önlemlerle göç men sayısının yüzde 50 oranında azal tılmasının hedeflendiğini de söyledi. Koalisyon protokolünde mülteci sta tüsü verilmesinin ve göçmen işçilerin partnerleri ile çocuklarının Hollanda ya yerleşmesinin zorlaştırılması, uyum sı navlarının da ağırlaştırılması yer alıyor. Protokolde, Türkiye den gelenlerin de uyum kurslarına katılmak zorun da olduklarına yer verildi. Daha önce Rotterdam mahkemesi, Türkiye ile AB arasında imzalanan or taklık anlaşmasına dayanarak, zorun lu uyum kurslarının Türklere uygu lanamayacağı yönünde bir karar ver mişti. Üç liderin üzerinde anlaştıkları koalisyon protokolüne VVD ve PVV tam destek verirken CDA içinde Wil ders le işbirliği konusunda görüş ayrı lıkları olduğu ve partinin bugün kararı nı açıklayacağı bildirildi. CDA içindeki Müslüman üyeler de bugünkü olağanüstü parti kon gresine sunmak üzere koalisyona kar şı olduklarını bildiren bir önerge ha zırladı. Türk ve Faslı 35 kişi tarafın dan imzalanan önergede, Wilders ın, İslama ve Müslümanlara bakışının anayasada güvence altına alınan din ve vicdan özgürlüğüyle çeliştiği be lirtildi. 16.5 milyon nüfuslu Hollan da da 900 bin Müslüman yaşıyor. Fransa geçen ay parlamentoda kabul edilen bir yasayla kamusal alanda bur ka giymeyi yasaklamıştı. Lewy Türk ajanı olduğu suçlamalarına karşı dava açmıştı. Stuttgart ağaçlar için direniyor SOYKIRIM DEĞİL DEDİ Türklere zorunlu uyum dersi Rafael Correa üstte , primlerinde kesintiye gidilmesini protesto eden polislerle konuşurken göz yaşartıcı gazdan etkilenip hastaneye kaldırıldı. Polis Correa nın kaldığı hastaneyi kuşattı. Correa zafer konuşmasında destekçilerine teşekkür ederken Güney Amerika nın çeşitli kentleri de Correa ya destek gösterilerine sahne oldu. AP AFP Pakistan da dün Afganistan daki NATO güçleri için yakıt ve erzak taşıyan 27 kamyon ve tanker ağır silahlı militanların saldırısına uğradı. Araçların taşıdıkları yükle beraber yakıldığı bildiriliyor. Ülkenin güneyindeki Karaçi kentinin kuzeyine giden yol üzerinde Şikarpur bölgesindeki bir benzin istasyonunda park etmiş araçlar sabaha karşı saldırıya uğradı. Saldırıda ölen veya yaralanan olmadığı öğrenildi. Pakistan ın güneyinde NATO konvoylarına ilk kez bu derece büyük bir saldırı düzenlendiğine dikkat çekildi. Şikapur bölgesi polis şefi Abdülhamid Hoso, roketatarlar ve tüfeklerle silahlanmış yaklaşık 15 kişinin kamyonlara saldırdığını söyledi. Önceki gün NATO helikopterinin sınırda açtığı ateş sonucu 3 Pakistan askerinin ölümünün ardından Pakistan hükümeti Torkham sınırını kapatmaya karar vermişti. Dün saldırıya uğrayan araçlar bundan dolayı Çaman bölgesindeki diğer geçiş noktasına yönelmişti. Pakistan da 27 NATO tankeri yakıldı 50. yıla kan bulaştı Dış Haberler Servisi Nijerya nın başkenti Abuja da, ülkenin 50. bağımsızlık yıl dönümü kutlamalarında hükümet yetkilileri ve yabancı konukların geçişi sırasında bombalı araçlarla düzenlenen saldırılarda 7 kişinin öldüğü bildirildi. Polis yetkilisi, ölenlerden en az birinin polis olduğunu belirtti. Bir görgü tanığı, önce bir aracın infilak ettiğini, ikinci saldırının ilkinden 5 dakika sonra yapıldığını anlattı. Devlet Başkanı Goodluck Jonathan ın katıldığı törenin, saldırılara rağmen devam ettiği kaydedildi. Saldırılar, MEND Nijer Deltası nın Kurtuluşu Hareketi isyancı gerilla örgütünün, geçit töreni güzerg hındaki çeşitli yerlere patlayıcı yerleştirildiği yönünde epostayla uyarı yayınlamasından bir saat sonra düzenlenmişti. CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 2 EK M 2010 CUMARTES 10 DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU CHP ye Bir Miliband mı Lazım? Tüzük kurultayı! Yurtdışında onca yıl sol partilerin kongrelerini izledim: Tüzük kurultayı! diye bir tarifle hiç karşı karşıya gelmedim. Tüzüğün de mutlaka kendi içinde önemi vardır. Bir araya gelen bir kongrede hiç kuşkusuz tüzük de konuşulur. Ancak başlıbaşına tüzük adına bir kurultay yapmak tüzük kurultayı toplamak olgusuyla hiç karşılaşmadım. İspanya da halen iktidarda olan PSOE İspanyol Sosyalist İşçi Partisi nin tüzük konuları sorunlarına dair tek bir makale okuduğumu hatırlamıyorum. Aynı şeyi İtalyan solu, sosyal demokratları için söyleyebilirim. Siyasi partilerin kongreleri; tanıdığım, bildiğim Batı ülkelerinde ancak lider ya da siyasi çizgi başka deyişle politika değişiklikleri gündeme geldiğinde masaya yatırılır. Öncelikli olarak parti yönü ya da kimliğini içeren esasa dair konular yanında tüzük , kamuoyu açısından tali bürokratik bir konudur. Türkiye deki durum ise tam tersi. Taktik , siyasetin yerini aldığında Türkiye şartlarında, nevi şahsına münhasır da olsa iyi kötü sol parti olmak iddiasına sahip çıkan CHP de parti kimliği , partinin yönü , çizgisi , genel politika ya da içerik adına kurultay toplamak akla gelmiyor da tüzük kurultayı öneriliyor. Henüz yeni, taze bir lider değişikliği olmuş Bu yeni liderle nasıl bir CHP , hangi CHP sorularına cevap arayan örneğin! bir kurultay yerine, sırf taktik nedenlerle eski lider siyasi kimlikten arındırılmış bir tüzük kurultayı toplamanın ortamını arıyor. Ardından da CHP acaba neden bir türlü oylarını arttıramıyor, bir yerlerde tıkanıp kalıyor? deniyor. Tüzük kurultayı gibi adı bile insanda yabancılaştırma efekti yaratan bir öneri; üstelik de son ku