Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                Tiryakisi  olduğunuz ya  zarlar vardır. Hiç  düşünmezsiniz bir gün  köşesini bırakıp gideceğini. Yazar  lar şehri Dublin’den dönerken uçak  ta öğrendim Deniz Som’un ölü  münü… Eleştirel bakışın zekâ,  espri ve araştırmacı bir kalemle  buluştuğu köşeydi “Vaziyet...”  Yazılarıyla, duruşuyla silinme  yecek belleklerden…  Yazarlar şehri  Ulster Bank Dublin Tiyatro  Festivali gerçekten bir yazar  lar şehri olan Dublin’in kül  tür ve sanat alanında en  önemli etkinliklerinden biri.  Dublin’in nüfusu sadece bir  milyon ama, tiyatro binala  rının sayısı İstanbul’u katlar.  Çoğu, geçmişten bugüne uza  nan yapılar. Üç dil ustası; bir  İrlandalı, bir İngiliz ve onlardan  etkilendiğini her fırsatta söyle  yen bir Amerikalı… “Beckett  PinterMamet: Dilin Tadı”  (Dilin Gücü de diyebilirsi  niz) başlıklı buluşmanın dün  ya çapında ünlü yazarları. Bu  buluşma, 250 yıllık bir geçmişi olan  ve1928’de tiyatroya dönüştürülen  Gate Tiyatrosu’nda yaşandı festi  val süresince. 82 yıllık geçmişine  bakıldığında Orson Wells, James  Mason, Michael Gambon, Ralph  Fiennes, Liam Neeson Gate sah  nesinden geçen sanatçılardan sadece  birkaçı. Samuel Beckett’in doğu  munun 100. yılında, 2006’da Dub  lin Tiyatro Festivali kapsamında dü  zenlenen Gate/Beckett etkinlikleri  de yine bu tiyatroda yapılmış ve da  ha sonra Lincoln Center’a gitmiş  ti. Aynı yıl, 15. Uluslararası İstan  bul Tiyatro Festivali’nde yönet  men Pierre Chabert tarafından  sahnelenen “Oyun Sonu” da İs  tanbul’dan sonra Paris Beckett Fes  tivali’ne davet edilmiş ve Peter  Brook’un Tiyatrosu olarak da anı  lan Theatre Du Bouffe Nord’da  oynamıştı.  30 Eylül 17 Ekim tarihleri ara  sında yapılan Ulster Bank Dublin  Tiyatro Festivali’nde Beckett’in  “Oyun Sonu” ve “Watt” (yazarın  aynı adlı romanından seçilen me  tinler sahneye uyarlanmış), Ha  rold Pinter’in “Kutlama” ve Da  vid Mamet’in “Boston Evliliği” ad  lı oyunları bir bütün oluşturuyor.  Ben, Owen Roe ve David Brad  ley’in güçlü performanslarıyla Gen  co Erkal ve Bülent Emin Ya  rar’ın güçlü performanslarını kı  yaslayama olanağını bulduğum  “Oyun Sonu”nu izleyebildim bü  yük tat alarak…  Yazar  ları bu kentin  zenginliği…  Dublin edebiya  tı ve tiyatroyu  seven bir şehir…  Swifth’den Sheridan’a,  Shaw’dan Wilde’a (yat  tığı yerde kulakları çın  lasın sevgili Şakir Ec  z a c ı b a ş ı ’ n ı n ) ,  Synge’den O’Casey’e,  W.B. Yeats’den James  Joyce’a, Beckett’den  Behan’a uzanan son  suz bir kalem gücü ta  rihine sahip çıkması  nı bilen şehri sar  malıyor… “Dub  lin’li Yazarlar  Müzesi” insa  nın keyifle do  laşacağı, ba  kacağı, gö  receği, din  leyeceği,  okuyacağı, düşü  neceği ve de ken  dimize dair pek  çok şeyi ister iste  mez sorgulayaca  ğı iki katlı bir mekân. Abbey Tiyatro  su 1904’te W.B. Yeats ve Lady Augusta Gre  gory tarafından kurulmuş. Henrik Ibsen’in  “John Gabriel Borkman” oyununu bu ol  duğu gibi korunmuş tiyatroda izledim. Frank  McGuiness yeniden kaleme almış Ibsen  metnini. James McDonald ise Royal Court’da  pek çok oyunu sahnelenmiş olan bir yönetmen.  Klasik çizgilerini korumuş oyunun. Öte yan  dan, salt İngiliz tiyatrosunun değil, dünya ti  yatrosunun iki dev oyuncusu Fiona Shaw  (Gunhild Borkman) ve Alan Rickman’ı  (Gabriel Borkman) karşılıklı izlemek kolay bu  lunur bir şans değildi kanımca…  Ve Jan Klata  Son yılların gözde Polonyalı yönetmenle  rinden biri Jan Klata. Lupa ve Warlikows  ki ile birlikte Polonya’dan yeniden esmeye baş  layan tiyatro rüzgârlarını taşıyorlar dünyaya.  Yönetmen ve sahne tasarımcısı Lupa yedi bu  çuk saat süren ve de Andy Warhol’dan  esinlenen “Fabrika 2” (Factory 2) ile Dub  lin’in O’Really Tiyatrosu’na konuk olurken Jan  Klata da ilk gösterimi 2008’de Warşova’da ya  pılan “Danton Olayı” (Danton Case) ile  Project Arts Center’da buluşuyor seyirciyle.  Kendi yazdığı “Danton Olayı” devrimin  nasıl da kendi adamlarını yediğini dile geti  rirken sahnelemede üç çizgi dikkat çekiyor.  Danton  Robespierre ilişkisi ve bu insanlar  çevresinde büyük bir hızla dönen aldatma, iha  net, yalan çarkları… Yönetmen adeta fars sı  nırına geçebilecek bir çizgide işliyor olayla  rı... Disko müziğinden romantik melodilere  uzanan bir atmosfer sahneyi sararken tasa  rımda öne çıkan yön ise yaşamın sefaletini, çü  rümüşlüğü vurguluyor… Renk skalası zengin  oyuncular bir an bile düşmeyen tempolarıy  la ihtilali, baskıyı, şiddeti tartışıyorlar… Bu  nu dans ederken de yapıyorlar, sevişirken de…  Çark sürekli dönüyor… Hiç arasız hemen he  men üç saat süren “Danton Olayı”ndan çı  karken kendi kendime sormadan edemiyorum  oyundan ne denli etkilendiğimi… Galiba  benim için etkilenmekten çok ilgi çeken bir  yorumdu izlediğim…  Son bir söz; Dublin Tiyatro Festivali’nin ana  sponsoru Ulster Bank ama başta Arts Coun  cil Ireland, Culture Ireland, Dublin City  Council olmak üzere pek çok kurum ve ku  ruluş kapı gibi duruyor festivalin arkasında…  Bu arada, Culture Ireland’dan İstanbul Tiyatro  Festivali ile 2012’de işbirliği yapmak için ge  len önerinin de ayrıca memnuniyet verici ol  duğunu belirtmeliyim.  CMYB  C M Y B  19 EK M 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA  KÜLTÜR 17  KARŞILAŞMALAR  İNCİ ARAL  Geçmiş Olsun!  Altmışlı yılların ortasında, Gazi Eğitim  Enstitüsü Resimİş Bölümü’nde parasız yatılı  öğrenciydim. Tarihi ana binadaydık.  Radyatörler kireçlenmiş olduğu için kışın  ısınamaz, yün başlık ve çoraplarla yatardık.  Amerika’dan gelmiş dev sığır butlarıyla yapılan  yemekler de kötüydü. Ama mutluyduk.  Okulda sosyal faaliyetler; danslı eğlenceler,  şiir ve edebiyat geceleri, tartışmalar  düzenlenir, oyunlar sahnelenirdi. Öğretim  kadrosunda tanınmış eğitimci ve sanatçılar  vardı. Görüş ayrılıkları, öğrenci derneklerinin  düzenlediği fakülteler arası toplantılarda  uygarca tartışılırdı.  Operaya, tiyatroya, Senfoni Orkestrası  konserlerine giderdik. Anadolu’ya dağılacak  genç öğretmenlerin her bakımdan donanımlı  olmaları, çağdaşlaşma ve ilerlemede rol  almaları amaçlanıyordu. Programlar, yaratıcılık  ve özgür düşünceyi yeni kuşaklara aktaracak  nitelikli insanlar yetiştirmeye yönelikti.  Ekonomi kötü, yoksulluk ve cehalet diz boyu,  sorunlar çoktu. Ama hak ve özgürlüklerin yeni  anayasada tanımlandığı, bağımsızlık ve  demokrasi özlemlerinin yükseldiği o heyecan  verici yıllarda genç olmak çok güzeldi…  Takkeliler Güven Park’ta toplanıp  “Komünistler Moskova’ya!” diye bağırıyor  olsalar da 68 gençliği yetişiyor, ülkenin  geleceğine inancımız pekişiyordu. Gelecek  bizdik!  Mabedim olan görkemli kütüphane, tarih,  felsefe, edebiyat ve bilimsel eserlerle dolu ve  hep açıktı. Çağdaş sanatın en seçkin  örneklerini içeren göz kamaştırıcı kataloglara  bakabilir, ödünç kitap alabilir, çeşitli konuları  araştırabilirdiniz.  O kütüphanenin aydınlık, pırıl pırıl  salonlarından geçmiş çok sayıda yazar, ressam  ve müzisyen vardır. Rıfat Ilgaz, H. İzzettin  Dinamo, İlhan Berk, Talip Apaydın, Fakir  Baykurt, Adnan Binyazar, Özdemir İnce,  Osman Şahin, Ahmet Telli, Rüştü Şardağ,  Mustafa Ayaz, Adnan Turani, Habip  Aydoğdu, Ali Candaş ve anamadığım daha  pek çok isim…  1978’de Gazi’nin Resim Bölümü’ne atandım.  Ortam tanıdık işleyiş bambaşkaydı. Çatışmalar  nedeniyle öğrenime uzun süre ara  verildiğinden hızlandırılmış öğrenim  yapıyorduk. Sınıfın sağında ve solunda  oturanlar birbirlerine diş gıcırdatıyor, derslik  kapılarında polisler bekliyordu.  Silahlı bir çatışmada müdür yardımcısı  vurulunca enstitü yeniden kapatıldı. Ardından  12 Eylül ve emekli albay yeni bir müdür geldi.  125 öğretmenle birlikte görevden alındım,  Balgat Ortaokulu’na sürüldüm. Birkaç ay sonra  da bir buçuk yıl sürecek geçici görevle Talim  Terbiye’ye gönderildim. Gördüm ki gericilik  oraya da girmiş, her şey bitmiş!  G.E.E. Milli Eğitimin kalbiydi. YÖK  kapsamına alındıktan sonra gelenek ve  deneyiminden yararlanma yerine yok edildi.  Tutucu zihniyet önce M. Eğitim Bakanlığı’nda  azgınca kadrolaştı ve yıllar içinde yetersiz,  karmaşık bir yapboz sistemi kurdu. Kendi  çocuklarını yurtdışında okutan dinci siyaset,  halk çocuklarını imam hatiplere, cemaat  yurtlarına doldurdu.  Varılan nokta ise okulları tekkeye,  üniversiteleri hapishaneye çevirmek ve  sonunda yükseköğretimi polis düzenine teslim  etmek oldu! Hepimize geçmiş olsun!  Peki, eğitimi dogmaların ve çağdışı  anlayışların hükmüne devrederek kendi  ülkesinin geleceğini yıkmakta olan bu  özgürlük, bilim, sanat düşmanlarına tepki  göstermeyen, sinip boyun eğen rektörlerin,  öğretim üyelerinin vicdanı sızlamıyor mu, bu  millete hiç mi borçları yok?  kultur@cumhuriyet.com.tr  Rimini Protokol “Dağaçar Bey ve Çöpün  Altın Tektoniği” ile Garajistanbul’daydı  ‘Çöpten’ hikâyeler  SENEM ÖZCAN  Daha önce 2010 etkinlikleri  kapsamında “Prometheus Ati  na’da” belgeseliyle İstanbul’un  konuğu olan Alman tiyatro top  luluğu Rimini Protokol, 16, 17 ve  18 Ekim’de de “Dağaçar Bey ve  Çöpün Altın Tektoniği” adlı  oyunla Garajistanbul’un konu  ğuydu. İstanbul 2010 Kültür  Başkenti Ajansı’nın katkılarıyla  “İstanpoli” projesi kapsamında  sahnelenen oyunun yönetmenleri  Helgard Haug ve Daniel Wet  zel, katı atık toplayıcılarının hi  kâyelerini sahneye taşıdı.  Abdullah Dağaçar, Aziz İdi  kurt, Bayram Renklihava, Mit  hat İçten... Üçü Siverek’ten biri  Mersin’den çocuk yaşta İstan  bul’a “taşı toprağı altın” diyerek  göç eden bu insanlar, hayallerini  dile getirirken biri “Şimdiki ha  yalim mutlu ve insanca yaşa  maktır” diyor, diğeri “Altın de  ğil tozun içinde yaşıyoruz ve  bu tozdan faydalanıyoruz”.  Kendi hayatlarını sahneye ta  şıyan katı atık toplayıcılarıyla bir  araya gelen yönetmenler, onla  rın hayatlarına tiyatro aracılığı ile  yakınlaşmaya çalıştıklarını, ara  daki dil bariyerini aşmakta zor  luk yaşadıklarını belirtiyorlar.  Haug ve Wetzel bir yandan ka  tı atık toplayıcıların gündelik  rutinlerine eşlik edip diğer yan  dan dünya piyasasında bakırın,  demirin, altının fiyatlarına göre  oluşan çöp piyasasına mikros  kobik bir bakış sunuyorlar. Ha  yatta kalma stratejileri ile kırıl  gan zeminin hassas hareketlerini  göz önünde bulunduran yönet  menler, Deprem Gözlem Mer  kezi’ni ve jeologları da oyuna  dahil ediyorlar.  Rimini Protokol, “Dağaçar  Bey ve Çöpün Altın Tektoni  ği” ile önümüzdeki aylarda  Ruhr 2010 Kulturhauptstadt  Europas, Berlin HAU, Rotter  damse Schouwburg’a ve Ut  reht Stadschouwburg’a turne  düzenleyecek.  Ulster Bank Dublin Tiyatro Festivali gerçekten bir yazarlar  şehri olan Dublin’in kültür ve sanat alanında en önemli  etkinliklerinden biri. Etkinlikteki “BeckettPinter  Mamet: Dilin Tadı” başlıklı buluşma da dünya  çapında yazarları bir araya getiriyor.  ULSTER BANK DUBLİN TİYATRO FESTİVALİ’NDEN…  Tiyatroveedebiyatısevenşehir  Dosya No: 2008/61  Adana İli Seyhan İlçesi Kurtuluş Mahallesi/ köyünde tapunun sayfa 5186 cilt 44 Ada 1853 parsel 466 da kayıtlı 743.00’lık taşınmaz izalei  şüyu kararına istinaden aşağıdaki şekilde ve Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 24/12/2009 tarih ve 2009/256 esas ve 1991 sayılı kararına  istinaden satılacaktır.  1 A Harfi ile gösterilen yerde NECATİ ÇABUK ait bina yarı karkas niteliğinde iki katlı bir yapı bu yapının ZEMİN KAT 14 nolu sokak cep  heli ve giriş yapılmaktadır üst kat ise yan sokak 10 nolu sokaktan giriş yapılmaktadır zemin kat iş yeri olarak kullanılmakta zemin kaplaması  karo duvarları sıvalı boyalı 54,00 m2 oturum alanlı ÜST KAT: Bu katta 10 nolu sokak 2/1 nolu kapıdan giriş yapılmakta demir merdivenle çı  kılmaktadır. İki oda bir salon ve müştemilatından ibaret zemini karo duvarları sıvalı boyalı Mutfak tezgâhı mermer altı ve üstü dolaplı bu yapı  nın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 30.240,00 TL değerinde olduğu,  2B Harfi ile gösterilen yerde TUNCAY KORAL ait yapı 10 nolu sokakta 4 nolu giriş olarak yapılmıştır. Zemin ve iki normal kat ve terası  da bulunmaktadır. Mesken olarak yapılan bina Adana Görüntüleme röntgeni olarak kullanılmakta ZEMİN KAT Mesken olarak kullanılmakta  bu bina üç oda salon ve müştemilatından ibaret olarak yapılmış zemini karo duvarları sıvalı boyalı ahşap doğramalı pencereleri demir şebekeli  zeminde 112,00 m2 oturum alanlı ÜST KATLAR bu katlar görüntüleme röntgeni yeri olarak kullanılmakta her iki katta 3 oda 1 salon ve müş  temilatından ibarettir mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 124.000,00 TL değerinde olduğu,  3C Harfi ile gösterilen yerde DEDO DEMİR’e ait yapı bulunmakta bina yarı karkas tarzında yapılmış tek katlı sıvalı boyalı zeminde 56,00  m2 oturum alanlı iki oda bir salon ve müştemilatından ibaret olup mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 16.800,00 TL değerinde ol  duğu.  Parsel üzerinde Asma ve Zeytin ağacı bulunmakta bu ağaçların değerinin ise 175,00TL değerinde olduğu  ZEMİN DEĞERİ: Taşınmaz Yeni Baraj Mahallesi 14 sokak ile 68021 sokağın kesiştiği köşe başında bulunmaktadır. Taşınmazın bulundu  ğu yer kullanım şekli ve imar durumu göz önüne alındığında 1 m2’sinin 680.00 TL değerinde olduğu zemin değerinin tamamı 505.240,00 TL  değerinde olduğu,  Parsel üzerinde bulunan yapılar ağaçlar ve zemin değerinin tamamı 676,455,00 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır.  İMAR DURUMU:  E3 Ön Bahçesiz altı katlı sıra yapı nizamı  D Yapı nizamı  Satış Şartları:  1Satış 07/03/2011 PAZARTESİ günü saat 10.00’dan 10.15’e kadar Adana Adliye binasının 5. katında 408 nolu odada açık arttırma sure  tiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecnunu ve satış masraflarını geçmek  şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artzıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 17/03/2011 PERŞEMBE günü Adliye bi  nası 5 katta 408 nolu odada aynı saatlerde de ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu arttırmadada bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en art  tıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %  40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma  masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.  2Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mek  tubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma Değer Vergisi, ihale pu  lu, tapu harcının Binde 16,5 alıcıya Binde 16,5 ise satıcı durumunda bulunanların hisselerinden kesilecektir ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş  vergiler satış bedelinden ödenir.  2464 Sayılı kanunun 68. maddesi gereğince Tellaliye harcı satış bedelinden ödenir.  3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddiaların dayanağı bel  geler ile ONBEŞ gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacak  lardır.  4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile  son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt fai  zi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.  5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya örneği gönderilebi  lir.  6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/61 Sayılı dos  ya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İcra. İflas Kanunun 126  İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 69609)  T.C. ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ SATIŞ  MEMURLUĞUNDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI  PUSAN F LM FEST VAL  Kültür Servisi   Kürt film endüstrisini  temsilen, Asya’nın  en önemli sinema et  kinliği olarak anılan  15. Pusan Uluslar  arası Film Festiva  li’ne sekiz Kürt fil  mi katıldı. 715  Ekim tarihleri ara  sında Güney Ko  re’nin Busan şeh  rinde gerçekleşen festivalde, “Kürt Sine  ması: Fethedilmemiş Ruh” başlığı altında  sergilenen filmlerin yanı sıra Kürt sineması  nın ele alındığı bir de seminer düzenlendi.  Festivaldeki Kürt programını hazırlayan  Mustafa Gündoğdu, tıpkı Kürtlerin belli  topraklardaki varlığı gibi Kürt sinemasının  varlığının da sorgulandığını, bugün bulun  dukları yerin bu sinemanın varlığını göster  diğini belirtmesi boşuna değil. Çünkü Tür  kiye, Irak, Suriye ve İran’da yaşayan Kürt  kültürü içerisinde evrilen Kürt sineması,  2005’te Saddam Hüseyin’in düşüşünün ar  dından Irak’taki Kürt bölgesinde açılan film  okullarıyla gelişme şansı bularak son yıllar  da üretilen filmlerle pek çok uluslararası  festivale katılıyor ve ödüller alıyor. Festiva  le katılan filmler arasında Türkiye’den Yıl  maz Güney ve Şerif Sezer’in 1982 yapımı  Altın Palmiye’li “Yol”u ve Miraz Bezar’ın  2009 yapımı “Min Dit ” filmi yer alıyor.  Kürt filmleri  Güney Kore’de   
            
    
