16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B AYDINLANMA EMRE KONGAR Resmen Totaliter Faşizme Geçiyoruz AKP iktidarı referandum sonrası, seçim öncesi çok çok önemli adımlar atıyor: Toplumu, iktidarın ideolojisine koşut biçimde eğitmeye ! ve gönüllü olarak ! örgütlemeye böylece baskı altına almaya başlıyor. Dini eğitimi topluma yayıyor... Bununla aynı zamanda, resmi olmayan, dolayısıyla sorumluluk taşımayan, ama resmi ideolojiye koşut olarak iş yapan ve siyasal sorumluluğu olmadığı için çok daha acımasız ve baskıcı davranabilecek bir sözde Sivil Toplum Örgütlenmeleri yapısı oluşturuyor. Bu yapılanma, yani halkın özel olarak eğitilmesi ve gönüllü olarak iktidara koşut biçimde baskı grupları halinde örgütlenmesi bütün totaliter toplumlarda çok başvurulan bir yöntem. Hitler Almanyası ndan Humeyni İranı na kadar özellikle ahlak, güvenlik ve eğitim alanlarında böyle örgütlenmeler, eli sopalı baskı grupları olarak topluma nefes aldırmıyor. Tam bu noktada 1980 lerde katıldığım bir açık oturumu anımsıyorum. 12 Eylül ün baskıcı yönetimi ve yasakları dolayısıyla mazlum durumuna düşen bütün politikacılarla birlikte Siyasal İslamcıların da haklarını savunuyordum. Açık oturumda Abdurrahman Dilipak da vardı. Dilipak a şöyle bir soru sormuştum: İktidara gelince, kadınların başlarını örtmesi için yasa mı çıkaracaksınız? Dilipak büyük bir açık yüreklilikle Hayır yasa çıkarmayacağız, toplum onları buna mecbur edecek demişti. Ben de bunun üzerine Dilipak bizi recmettirecek, taşlattıracak demiştim. Dilipak da gülerek, Yok hocam, merak etme, biz seni severiz, sana bir şey yapmayız diye şaka yollu bir yanıt vermişti. Şimdi AKP iktidarının şu iki projesine yakından bakın: Birinci proje Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu nun Kanaat Önderi İmamlar projesi: Cami dışı din hizmetleri adıyla bir proje başlattık. Bu proje ile din hizmetlerinin sadece namaz kılmak ya da oruç tutmak olmadığını, dinin bütün sosyal hayatı kapsadığını vermeye çalışıyoruz. Din görevlimiz sadece camide namaz kıldıran bir memur değildir. Toplumun bütün sosyal hayatına müdahale eden kanaat önderi olmalıdır. Öyle anlaşılıyor ki, Diyanet İşleri Başkanlığı, imamların ibadet dışındaki konularda da toplumu eğitmesini ve bütün toplumsal yaşamı biçimlendirmesini amaçlıyor. İkinci proje eşcinselliğin hastalık olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini söyleyerek dikkatleri çeken Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ın Ebeveyn İzleme Platformu projesi: Kavaf, RTÜK ün ceza verme gücünün, ceza süreci çok uzun sürdüğü için etkisiz olduğunu ve her şeyin yasa ile yapılamayacağını belirterek şöyle demiş: Sivil inisiyatif, toplumun genel ahlak kurallarını ve bu anlamda vicdanını rahatsız eden birtakım görüntülerle ilgili televizyon filmleri, görsel yazılı basınla ilgili kendi yaptırımlarını kamuoyunun hassasiyetlerini baskı unsuru olarak yayıncıların üzerinde hissettirmek suretiyle böyle bir mekanizma işletmeyi düşünüyoruz. Öyle anlaşılıyor ki AKP iktidarı, artık yasaları, RTÜK denetimini, maliyenin cezalarını bile yetersiz buluyor ve ayrıca halkı da iktidar paralelinde baskı uygulaması için örgütlemeye gidiyor. İleri demokrasi böyle yasalar dışı bir şey herhalde! AKP iktidarının hedeflediği manzara ortada: İmamların önderliğinde eğitilen ve yönlendirilen bir halk Ve devlet eliyle kurulan gönüllü örgütler ! aracılığıyla, ahlakı ve medyası denetlenen bir toplum! Totaliter faşizmin bundan daha net bir tanımı olabilir mi? Liberal ! arkadaşlar bizi aydınlatsalar da öğrensek! [email protected] www.kongar.org 12 EK M 2010 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 3 DİYARBAKIR Cumhuriyet Bürosu Bitlis in Mutki ilçesinde 15 yaşındaki E.C. ye tecavüz edip hamile bıraktıkları belirtilen 4 kişi, ilk duruşmada serbest bırakıldı. Küçük kızın ailesi ise herkes tarafından dışlandı. Aileye yönelik tacizler fiziki saldırıya dönüştü. Davaya ilişkin ilk duruşmada mahkeme, 4 zanlıyı tahliye etti. Memur F.A., köy korucusu C.İ., bakkal C.Ö. ve o sırada İstanbul da yaşayan ve beldeye misafir olarak giden Y.E ifadelerinde E.C. ile kendi isteğiyle beraber olduklarını, tecavüz ya da zorlama olmadığını iddia etti. Mahkeme, olay tarihinde küçük kızın 15 yaşından büyük olduğunu, karar verme ehliyetine sahip olduğunu gerekçe gösterdi. Ayrıca şüphelilerin E.C. nin çocuğunun kimden olduğunun tespiti için istenen DNA testinin sonuçları gelmemesine karşın çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılmaları dikkat çekti. Serbest bırakılan 4 zanlı köye geri döndükten sonra E.C nin ailesini beldeyi terk etmeleri için tehdit ettiği ileri sürüldü. Baba R.C. ise Mahkemenin nerede yapılacağını gizlediler dedi. Kızının başına gelen olay ortaya çıktıktan sonra koruculuğu bırakan baba R.C, şik yetçi olmalarının ardından zanlıların aileleri tarafından tehdit edilerek zorla köyden çıkartılmaya çalışıldıklarını anlattı. R.C. sözlü tacizlerin ardından zanlıların akrabalarından oluşan bir grubun evlerini bastığını, eşini tartakladığını söyledi. Tehditler fiili saldırılara dönüşünce baskıdan bunalan baba R.C, BDP Bitlis İl Başkanlığı na giderek yardım talebinde bulundu. BDP Bitlis İl Başkanı Mehmet Can Demir, Böylesi bir durumun yaşanması bizi insanlığımızdan utandırıyor. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız dedi. Devlet koruyor Mahkemenin babanın haberi olmayacak şekilde gizli yapılmasının, deliller netleşmeden ve şik yet olmasına karşın sanıkların serbest bırakılmasının doğru olmadığını dile getiren İHD Bitlis Temsilcisi Hasan Ceylan ise, Aileye hukuki yardım sağlayacağız dedi. İHD yöneticisi Bahattin Çağatay ise, devletin tecavüzcü korucuları savunduğunu belirterek, Devlet gerek mahkeme konusunda yanıltma gerekse de yanlış yönlendirmelerle tecavüz eden korucuyu ve diğerlerini koruyor. Ama aile korkudan bir şey yapamıyor diye konuştu. Yaşamlarını zindan ettiler 15 yaşındaki kıza tecavüz edip hamile bırakan dört kişi serbest kaldı, zanlıların akrabaları aileyi tartakladı, gidin diye tehdit etti. Yetmedi belde halkı da aileyi dışladı Likya yolunda başlayan ultramaratona Danimarka dan diyabetli sporcu da katılıyor Şeker gibi bir maraton S BEL BAHÇETEPE FETH YE Türkiye nin ilk ultramaratonu Muğla nın Fethiye ilçesindeki tarihi Likya yolunda dün başladı. Maratona Danimarka dan gelen ve 8 yıldır tip 1 diyabet şeker hastası olan Soeren Kruse Lilleore 30 de katılıyor. 6 gün boyunca 240 kilometre zorlu parkuru aşacak olan Lilleore, diyabette farkındalık yaratmak için koştuğunu belirterek Koşmaya başlamam bir tutkunun sonucu değil, daha çok zorluklarla baş edebileceğimi bilmek içindi. Başardım ve bunu spora adeta çiviledim. Şeker hastasının da spor yapabileceğini göstermek istiyorum dedi. Yunanistan, Çin, Fas, Avustralya gibi ülkelerin bulunduğu, dünyanın birçok farklı yerinde zorlu parkurlarda gerçekleştirilen ultramaratonlar, ilk kez medeniyetlerin beşiği Ege ve Akdeniz topraklarında yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın desteklediği Likya Ultra Maratonu na biri kadın 14 kişi katılıyor. 6 gün sürecek olan yarış boyunca toplamda 240 km lik bir parkurda koşacak olan yarışmacılar, yiyecek ve uyku tulumlarını sırtlarında taşıyacak, zaman zaman deniz seviyesinden 800 metre yüksekteki dağlık arazide iniş çıkışları olan, zaman zaman da kumsal, toprak yol, patikalar, dik yamaçlar gibi parkurlarda koşacaklar. Sporculara su ve gerekli hallerde tıbbi yardım sağlamak amacıyla destek verilecek. Bugüne dek 39 maratona katıldığını, bunun 40. maratonu olacağını söyleyen Lilleore sırt çantasına insülin iğnelerini, şeker ölçüm cihazlarını koyarak maratonlara katıldığını, koşular sırasında hastalığına bağlı problemler yaşamadığını anlattı. Lilleore, Doktorum bana ilk defa şeker hastası olduğumu söylediğinde bildiğim şekliyle olan yaşantımın bittiğini sandım. Daha sonra da hastalığımın ve hayatımın gidişatını değiştirmeye karar verdim dedi. Peygamber soyundanız deyip dolandırdılar BURSA Cumhuriyet Bursa da, kendisini Peygamber soyundan geliyorum diyerek tanıtan ve bu yolla vatandaşları 1 milyon 200 bin lira dolandırdığı iddia edilen kadın ile 11 akrabası gözaltına alındı. Olay elektronik posta ile polise yapılan ihbar sonrası çevresinde kendisini Peygamber soyundan geliyorum diyerek tanıtan Türkan D. 48 ile akrabalarını izlemeye başlamasıyla ortaya çıktı. Polis, Bursa nın merkez Osmangazi ilçesinde yaşayan Türkan D. ailesiyle dini içerikli sohbetlere katılarak, burada tanıştıkları kişilere muhafazak r aileler için havuzlu villalar yaptıracağını söylediğini tespit etti. 40 kişiden para toplayan Türkan D. ve ailesi gözaltına alındı. Vatandaşları 1 milyon 200 bin TL dolandırdıkları öne sürülen zanlılar, sorgulamalarının tamamlanmasının ardından, Örgüt kurmak, örgüt kapsamında dini istismar ederek nitelikli dolandırıcılık yapmak suçlarından adliyeye sevk edildi. Mürettebatın sağlık durumu iyi ANKARA AA Malta açıklarında tehlike sinyali veren Türk gemisindeki 16 personelin tamamının kurtulduğu ve sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi, Ayhur KRK isimli gemiden tehlike sinyali aldıklarını ve gemiyle irtibat kuramayınca RCC Malta yı aradıklarını ve Acuncagua Bay isimli gemiyi Ayhur KRK deki kazazedeleri kurtarmak için yönlendirdiklerini açıkladı. Batan geminin kaptanı Erol Şengül ile görüşüldüğü ve gemideki 16 personelin de kurtulduğu belirtilen açıklamada, kaptanın gemiyi son gördüklerinde kıç tarafının bir kısmının su altında olduğunu ve tam olarak batmadığını, bulundukları geminin ise Libya nın Bingazi Limanı na gittiğini söylediği kaydedildi. Kargo gemisi battı 4 kişi kayıp Dış Haberler Servisi Ukrayna nın Kırım bölgesi açıklarında Moğolistan bandıralı bir kargo gemisinin battığı bildirildi. Ukrayna Acil Durumlar Bakanlığı, Karadeniz ile Azak Denizi arasındaki Kerç Boğazı nda batan hurda metal yüklü geminin 12 kişilik mürettebatından 8 kişinin kurtarıldığını açıkladı. Kayıp 4 kişinin bulunması amacıyla arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi. Gemi mürettebatının 9 unun Rus, ikisinin ise Ukraynalı olduğu ifade edildi. Asansörde kaldılar KONYA AA Konya da arızalanan engelli asansöründe mahsur kalan üç çocuğu itfaiye ekipleri kurtardı. Harun Acu 13 , amcasının oğlu Muhammet Acu 5 ve Mehmet Ali Bozyiğit 9 merkez Karatay ilçesi Karakulak Mahallesi Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu yaya üst geçidinde bindikleri engelli asansörünün düğmeleriyle oynamaya başladı. Asansör arızalanınca çocuklar mahsur kaldı. Çocuklar, yaklaşık iki saat süren çalışma sonucu kurtarıldı. Türkiye nin ilk insansı sı İstanbul Haber Servisi Türkiye nin ilk insansı robotu , yarın Sabancı Üniversitesi nde tanıtılacak. Sabancı Üniversitesi nden yapılan açıklamaya göre Suralp adı verilen robot, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Kemalettin Erbatur liderliğindeki bir ekip tarafından geliştirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle