18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 6 OCAK 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi Havuzda... Demokratik Açılım tüm hızıyla sürüyor... 1 Mayıs 2009’da İstanbul’da, Ankara’da yaşananları unutabilir miyiz? TEKEL işçilerinin Ankara’daki eylemlerinde de aynı görüntüler karşımıza çıktı... Bu kez “biber gazı”, “cop” ve “tazyikli su”yla birlikte TEKEL işçileri havuza atıldı. Dört gün önce Erzincan ve Edirne’de yaşananlara ne denir? Edirne’de beş üniversiteli genç tutuklanmıştı. Arkadaşları tutuklanan öğrenciler için İstanbul’dan Edirne’ye geldi. 150 kişilik topluluğun kente girmesiyle olaylar başladı. Saldırganlar gençlerin yolunu kesti, karşılıklı çatışmada üç polis, yedi kişi yaralandı. Gençlere linç girişimi son anda önlendi. Erzincan’da da Gençlik Derneği üyeleri basın açıklaması yapınca yine olaylar çıktı. Cumhuriyet Alanı’nda açıklama yapan gençlere saldırıldı. Bu yaşananlar insanı tedirgin ediyor... Toplumda bir gerilim egemen! ABD’nin kanatları altında demokrasi ve özgürlük getiremezsiniz. Hukuksuzluğu, paroanoyayı, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diye geçiştiremezsiniz. Adalette eşitsizliği, tek partili dönemi anımsatan uygulamaları, “ülke değişimin sancılarını yaşıyor” kılıfına sokup “demokrasi ve özgürlük” şarkıları söylerseniz, hiç kimseyi inandıramazsınız. Önce faili meçhul cinayetleri çözün, arkasındaki “büyük patronu” bulun... Bir bakın bakalım Hrant Dink cinayetinin arkasında kimler var ve bugüne değin ne yapıldı? İsterseniz, Uğur Mumcu’nun “12 Eylül’ün Adaleti” kitabını bir okuyun. Orgeneral Recep Ergun Ankara Sıkıyönetim Komutanı’yken faşist katillerin korunup; Kızılay’da afiş asan, solcu gençlerin yakalanıp işkenceden geçtiğini, yıllarca zindanlarda yattıklarını öğrenin. O günleri askeri savcı Nurettin Soyer anlatmıştı 1986 yazında Uğur Mumcu’ya, İzmir Mordoğan’daki yazlık evinde. Geçelim... ABD’nin Orta Asya’da taşeronluğunu üstlenen bir düşünce demokrasi ve özgürlükleri getiremez. Örgütlü bir toplum olacaksın, demokratik mücadele vereceksin! Bunlar tarikat şeyhlerinin müritleri, 12 Eylül’ün faşist artıklarıyla olmaz! Alanlara çıkan TEKEL işçileri, Abdi İpekçi Parkı’nın havuzuna atılırken şöyle düşünmüştüm: “Demokrasimiz havuzda gelişecek(!), özgürlükler(!) umut olacak!” Devletimiz, 12 Eylül öncesi ve sonrası faşistleri koruyup kollamış, işçilerimizi ve gençlerimizi ezmişti... Ya savcı Doğan Öz’ü evinin önünde katledenler? Şimdi nerede o katiller, ne iş yaparlar? Kozmik odalardan ne çıkacak? Kanlı eylemlerin planları mı? Hizbullah’ın Batman’da JİTEM tarafından eğitildiği mi? Mehmet Sincar cinayeti mi, Gaffar Okkan’ın korumalarıyla birlikte öldürülmesi mi? Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Musa Anter, Turan Dursun, Necip Hablemitoğlu cinayetini mi aydınlatacak yoksa Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetleri mi? Şimdilerde ABD yapımı oyunu hep birlikte izliyoruz... Bakalım bizi nasıl bir “The End” bekliyor, hep birlikte göreceğiz. Ergenekon davasında askeri darbe ihalesi Mustafa Balbay’ın tuttuğu günlüklere verildi, Özden Örnek günlükleriyle birlikte evine döndü. Balbay ise on aydır tutuklu. Özden Örnek özgür, Balbay gazeteci olduğu için tutuklu! Darbe kalemle değil silahla yapılır! Dava kaç yıl sürecek bilmem! Kozmik odalar bir değil çok sayıda var! Üstelik Türkiye’nin en az beş kentinde... Ama bildiğim benim güzel ülkemde darbeciler hep aklanır ama devrimciler, sosyalistler, yurtseverler, aydınlar zindanlarda çürür! Bizim demokrasimiz Abdi İpekçi Parkı’nın havuzunda... 12 Eylül adaleti toplumu silindir gibi ezip geçmişti... AKP adaleti bir korku imparatorluğu yarattı. Daha ne diyeyim? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Abbas Ankara’da ANKARA (ANKA) - Filistin Yönetimi Başkanõ Mahmut Abbas, 6-7 Ocak tarihlerinde Ankara’ya bir çalõşma ziyaretinde bulunacak. Türkiye’ye gelmeden önce Washington’un teşviki ile Mõsõr’da Filistin ile İsrail arasõnda görüşmelerin yeniden başlamasõ konusunun ele alõndõğõ belirtilen kritik temaslarda bulunan Abbas, Ankara’da Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ile yapacağõ görüşmelerde Filistin’deki durum ve Ortadoğu’daki son gelişmeler ile ilgili görüş alõşverişinde bulunacak. Erdoğan Rusya yolcusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Başbakanõ Vladimir Putin’in davetine üzerine 12-13 Ocak’ta Moskova’ya resmi ziyaret gerçekleştirecek. Putin’in geçen yõl Ankara’ya yaptõğõ ziyarette varõlan mutabakat uyarõnca Erdoğan, Moskova’ya çok sayõda işadamõ ve gazeteci de götürecek. Erdoğan’õn Moskova ziyaretinde ele alõnacak en önemli dosyalarõn enerji işbirliği ve bölgesel güvenlik olmasõ bekleniyor. Albay T.D. serbest İstanbul Haber Servisi - İstanbul ve Gölcük’te eşzamanlõ düzenlenen operasyon kapsamõnda savcõlõk tarafõndan ifadesi alõnan Albay T.D. serbest bõrakõldõ. Sivil plakalõ askeri araçla İstanbul Adliyesi’ne getirilen Albay D’nin, savcõ Süleyman Pehlivan tarafõndan ifadesine başvuruldu. Serbest bõrakõlan Albay D’nin “amirallere suikast” ile “ele geçirilen TNT kalõplarõ”na ilişkin yürütülen soruşturma kapsamõnda tutuklu olan bazõ şüphelilerden ele geçirilen bir belgede adõnõn geçmesi üzerine sorgulandõğõ öğrenildi. Tutuklama istemine ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki arama sonrasõnda mahkemeye sevk edilen ancak serbest bõrakõlan 3 asker personelin tutuklanmasõ istemiyle soruşturma savcõsõnõn yaptõğõ itiraz reddedildi. Savcõ, gözaltõna alõnan 8 askeri personelden 3’ünü tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etmişti. Ankara 12. Ağõr Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği bu kişileri serbest bõrakmõştõ. Kemal Demir toprağa verildi DÜZCE (AA) - Geçirdiği rahatsõzlõk nedeniyle dün sabaha karşõ evinde yaşamõnõ yitiren Kõzõlay eski başkanlarõndan Dr. Kemal Demir’in cenazesi Düzce Şehir Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Demir için Cevdet Komit Kõzõlay Kan Merkezi’nde yapõlan törene Vali Bülent Kõlõnç, Türk Kõzõlayõ Genel Başkanõ Tekin Küçükali, Belediye Başkanõ İsmail Bayram katõldõ. CHP lideri Baykal, ‘Kurumlarõn birbiriyle çatõştõğõ kanõsõnda değilim’ dedi ‘Çatõşan hükümet’ BDP Grup Başkanõ Yaman, DTP’nin kapatõlmasõnõn sorumlusunun hükümet olduğunu söyledi ‘AKP kendine demokrat’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP Grup Başkanõ Nuri Yaman, DTP’nin kapatõlmasõ ve partili belediye başkanlarõnõn tutuklanma ve gözaltõna alõnmalarõndan AKP hükümetini so- rumlu tutarak “AKP, halkın iradesi- ne karşı kelepçe partisine dönüşm- üştür” dedi. İlk grup konuşmasõnõ yapan BDP Grup Başkanõ Nuri Yaman, DTP’nin ka- patõlmasõ ve BDP’li belediye başkan- larõna yönelik operasyonlarõ eleştirdi. Kürt sorununun çözümünde yakalanan fõrsatõn bu operasyonlarla bir kez daha heba edildiğini kaydeden Yaman, “Ül- kemiz yeni bir yıla, umuda ve barışa ke- lepçeli olarak girdi” dedi. 2009’un AKP’nin maskesinin düştüğü ve gerçek yü- zünün ortaya çõktõğõ bir yõl olduğunu belir- ten Yaman, bu partinin tek hedefinin kendi ik- tidarõnõ ayakta tutmak olduğunu ifade etti. ‘12. el AKP’ DTP’nin AKP’nin “çözümsüzlük” politi- kasõ nedeniyle kapatõl- dõğõnõ belirten Yaman sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümet DTP’yi he- def haline getirmiş, Anayasa Mahkemesi de gereğini yapmıştır! Bir siyasi partinin ka- patılması, siyasi idam- dır. Bu zihniyetin 1938’deki mantıktan ne farkı vardır? Hükümet sorumluluğu yargıya yükleyerek, kendi gerçekliği- ni hiçbir şekilde gizleyemez. DTP’nin kapatılması için kalkan 12’nci el AKP olmuştur. DTP, AKP eliyle yürütülen Kürtlerin siyasal iradesini tasfiye projesinin bir so- nucu olarak kapatılmıştır. Onlara göre, Kürt sorununu siyasallaştı- ranlar tasfiye edilebilirse, geriye Kürt sorunu diye bir şey kalmaya- caktır. AKP ancak, kendine demo- krat, kendine Müslüman...” Belediye başkanlarõnõn kelepçeli gö- rüntülerini “Guantanamo kampı”nda- ki görüntülere benzeten Yaman, üstelik bu görüntünün “sahte demokrasi açı- lımı”nõn gündemde olduğu dönemde ya- põldõğõnõ ifade etti. Oradaki kelepçelerin belediye başkanlarõna değil, “demok- rasiye vurulduğunu” savunan Yaman, DTP ve belediye başkanlarõna yönelik tasfiye operasyonunun temelinde 29 Mart seçimlerinin sindirilememesinin yattõğõnõ söyledi. Yaman, “AKP halkın iradesine karşı kelepçe partisine dönmüştür” diye konuştu. Kelepçele- rin “AKP patentli” olduğunu belirterek “Elleri kelepçeli belediye başkanları- nın yer aldığı o fotoğraf, AKP’nin ger- çek yüzünü afişe etmiştir” diye konuştu. ‘Komisyon kurulsun’ Genelkurmay Seferberlik Bölge Baş- kanlõğõ’ndaki “kozmik aramaların”, devlet içindeki gizli yapõlanmalarõ açõğa çõ- karmak amaçlõysa bu- na itiraz etmeyecek- lerini belirten Yaman, ancak gerçek temiz el- ler operasyonunun tek başõna yargõyla yürü- tülemeyeceğini bildir- di. İktidar ve muhale- fetiyle, tüm siyaset ku- rumu, parlamento ve kamuoyunun da süre- ce dahil edilmesi ge- rektiğini belirten Ya- man, Melcis’te bir “Hakikatleri araş- tırma komisyonu” kurulmasõnõ istedi. Parlamentonun, 6-7 Eylül olaylarõndan, 1 Mayõs 1977 katliamõ- na, Maraş-Sõvas- Çorum-Gazi katliam- larõndan, gazetemiz ya- zarõ Uğur Mum- cu’nun katledilmesinden, Susurluk’tan Şemdinli’ye, Ergenekon’a kadar uzanan karanlõk süreci aydõnlatabileceğini be- lirten Yaman, “Ama hükümet ne ya- pıyor? Halka karşı işlenen suçların, provokasyonların, katliamların he- sabını sormayı bir kenara bırakıp, sa- dece ve sadece AKP’ye yönelik giri- şimleri soruşturan bir tutum içerisine giriyor” görüşünü dile getirdi. Grup toplantõsõnda konuşan İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da, kendilerinin Türkiye bütünlüğünün teminatõ olduğu- nu belirterek “Deniz Gezmiş idam seh- pasına giderken yaşasın Türk ve Kürt halkının kardeşliği demiştir. AKP, sahada Terörle Mücadele Yasası, Si- yasi Partiler Yasası gibi bütün yapa- madıklarını balonlarla Meclis’e as- mıştır. O balonlar ibret olarak orada kalmalı” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başka- nõ Deniz Baykal, son geliş- melerle ilgili olarak “Kurum- ların birbiriyle çatıştığı ka- nısında değilim. Hükümet bazı kurumlarla çatışıyor” dedi. Son dönemde “fos çıkan” savlara dikkat çeken CHP li- deri, “Kozmik soruşturma- dan kozmik patatesler çıkı- yor” diye konuştu. Baykal, grup toplantõsõnda “2009’da Ergenekon ve eko- nomik krizin sarsıcı sonuçları olduğunu, açılım sürecinin Türkiye’yi bir etnik ayrış- tırmaya sürüklediğini, milli kabullerin sorgulanmasının ülkeyi bir depreme maruz bıraktığını” söyledi. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn “Ana muhalefet lide- ri TEKEL işçilerinin yanına gidiyor” diye kendisini eleş- tirdiğini anõmsatan Baykal, “Elbette gidecek... Yetim hak- kını yedirmem, diyor. Baş- bakan kendisi yetimin hak- kını yemekten vazgeçsin” de- di. Baykal, zamlarla ilgili ola- rak da, “Her şeye zam yapıl- dı, doğalgaza yapılmadı. Enerji Bakanı, Baykal ocak- ta zam geliyor, dedi, onun için şubatta yapacağız, dedi. Sa- yemizde vatandaş bir ay zam- dan kurtuldu. Beni tekzip etmek istiyorlarsa söylüyo- rum: Şubatta, yılın kalanın- da doğalgaza büyük zamlar gelecek” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, eczacõlarla yaşanan çatõşmayla ilgili olarak da, “10 milyar dolarlık bir ilaç pazarı var, kavga bunun kavgasıdır. Bu, AKP’nin kadrolaşma an- layışının devlet bürokrasisi dışına, özel sektöre, piyasaya taşınması girişimidir” görü- şünü dile getirdi. Baykal, son dönemde “Ku- rumlar arasında güvensiz- lik, çatışma var” değerlen- dirmelerinin yaygõnlaştõğõna dikkat çekerken “İstihbarat örgütlerine emniyet baskın düzenliyor. Asker askere, as- ker sivile suikast yapacak id- diaları ortaya atılıyor. Bir yarbay gözaltına alınıyor, in- tihar ediyor. Cenazesine sui- kast yapacağı iddia edilen komutanı gidiyor. Yargıçlar hedef, askerler hedef, telefon dinlemeler çığırından çıkmış. Bütün bunların temelinde Ergenekon olayı var. Ben, bu siyasi bir dava, demiş- tim. Her gün bu inancım kökleşiyor. Atabeyler soruş- turması vardı, Genelkur- may’ın önünde gazetecilere sarı zarf verilmişti, ne oldu? Islak imza işi ne oldu? Nere- de bu ihbarı yapan zat? Siz suikastı filan bırakın, bunla- rı takip edin” dedi. ‘Kozmik patatesler’ İntihar eden Yarbay Ali Ta- tar’õn mektubundan bülümler okuyan Baykal, “Bu intiharın arkasında bir onur patlama- sının yattığı çok açık” dedi. “ABD üstünden gelen ih- barlara” dikkat çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “8 asker bırakılıyor. Olayın ciddi bir yönü yok. Arınç’a yönelik suikast girişimi sa- vıyla başlayan süreç. Koz- mik soruşturmadan ne çıka- cak merakla bekliyoruz. Cid- di ihtilaflar var, hepsi gayri tabii olaylar. Kozmik soruş- turma hâkimi takip edildiği- ni düşünüyor. Bir telaş em- niyet güçleri askeri araçları durduruyor, insanlar alını- yor. Bu olayın ardından, bu kozmik soruşturmanın için- den kozmik patatesler çıkı- yor. Ben kurumların birbi- riyle çatıştığı kanısında de- ğilim. Hükümet bazı ku- rumlarla çatışıyor. Yargı ki- minle çatışıyor, TSK kime savaş açmış durumda, bir saldırısı, bir harekâtı söz ko- nusu mu? TSK sinmiş ken- dini savunmaya çalışıyor. Kurumlar arası çatışma de- ğil, saldırı var. Saldırı da hü- kümetin bilgisi ve himaye- sinde yapılıyor. (...) Sayın Çiçek’e soruyorum: Erzincan savcısına, bu işi ta- kip etme, diye telefon açtın mı, açmadın mı? Başbakan, bize yargıya müdahele etme- yin, diyor, senin bakanın et- miş... Çatışma falan yok. Yargıyı ve TSK’yi sindirme ve vesayet altına alma, kişisel denetimini, hegemonyasını pekiştirme mücadelesi var iktidarın. Bu, Türkiye’yi, AKP’nin hegemonyası altına alma projesidir. (...) Arınç, arı kovanına ço- mak soktuk, diyor. Kovan TSK... Genelkurmay Baş- kanı TSK’ye karşı asimet- rik, pskolojik savaş var, di- yor. Bunun arkasında hü- kümetin kendisi var.” Baykal, grup toplantõsõ son- rasõnda TBMM’deki odasõnda gazetecilerle sohbet ederken “Erken seçim bir umuttur. Yaşananlar ortada. Millet kararını aldı ve seçimi bek- liyor” dedi. Baykal, Ahmet Türk’e ev kiralanmamasõyla ilgili olarak da “Açılım in- sanları ayrıştırır demiştik ama inandıramadık. Şimdi insanlara ev verilmiyor. Ar- tık kim ne derse desin en ufak bir olayda PKK deni- yor” görüşünü dile getirdi. Son dönemde yaşanõlan olaylarõn kurumlar arasõ çatõşma değil, hükümetin yargõyõ ve TSK’yi vesayet altõna alma çabasõ olduğunu söyleyen Baykal, “Arõnç, arõ kovanõna çomak soktuk, diyor. Kovan TSK... Genelkurmay Başkanõ, TSK’ye karşõ asimetrik, psikolojik savaş var, diyor. Bunun arkasõnda hükümetin kendisi var” dedi. Hükümetin yeni yõlla birlikte başlattõğõ zam furyasõna da tepki gösteren Baykal, şubat ayõnda doğalgaza büyük zamlar geleceğini öne sürdü. BDP Grup Başkanõ Nuri Yaman, AKP’nin ülkedeki muhalif örgütlü güçleri baskõ altõna alarak kontrol altõnda tutma projesini “açõlõm, özgürlük, demokrasi” söylemleri adõ altõnda yaşama geçirmeye çalõştõğõnõ söyledi. DTP’nin AKP’nin “çözümsüzlük” politikasõ nedeniyle kapatõldõğõnõ belirten Yaman, “Elleri kelepçeli belediye başkanlarõnõn yer aldõğõ o fotoğraf, AKP’nin gerçek yüzünü afişe etmiştir” diye konuştu. KCK operasyonu kapsamında tutuklanan partili belediye başkanlarına ke- lepçe takılmasını protesto eden BDP’liler, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mec- lis’teki makam odasının önüne “kelepçe” bıraktı. (Fotoğraf: AA) BDP, Meclis’e ‘eylem’le döndü ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kapatõlan DTP’nin “Barış ve Demokrasi Partisi” (BDP) adõ al- tõnda TBMM’ye dönen milletvekil- leri, Meclis çalõşmalarõna “kelepçe” eylemiyle başladõ. Başbakan Erdoğan’õn grup ko- nuşmasõ devam ederken BDP Grup Başkanõ Nuri Yaman başkanlõğõn- daki BDP’liler, ellerinde plastik ke- lepçelerle, Erdoğan’õn makam oda- sõnõn önüne geldi. BDP milletve- killeri, kelepçeleri Erdoğan’õn ma- kam odasõnõn önüne bõrakõrken Grup Başkanõ Yaman, “Demokrasiye vurulan bu kelepçeyi kırmak, de- mokrasi önüne konulan zincirle- ri kırmak amacıyla bu kelepçele- ri Sayın Başbakan’ın odasının önüne bırakıyoruz” dedi. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, halkõn yüzde 80’i ile seçilen belediye baş- kanlarõna “Nazi kamplarında, ya- hudilere uygulanan yöntemlerin aynısının uygulandığını” savundu. BDP’liler daha önce planladõkla- rõ “eylem programı” çerçevesinde diğer bir eylemi de Meclis Genel Ku- rulu’nda Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un milletvekilliğinin düşü- rülmesine ilişkin Anayasa Mahke- mesi’nin kararõnõn okunmasõ sõra- sõnda gerçekleştirdi. Genel Kurul’a topluca giren BDP’liler, karar okun- duğu anda ayağa kalkarak alkõşla protesto etti. Genel Kurul’da BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ile AKP Diyarbakõr Milletvekili Ab- durrahman Kurt arasõnda gergin- lik yaşandõ. Kurt, BDP sõralarõna ge- lerek, yeni grup kurmalarõndan do- layõ elini uzatarak kutlamak istedi. Ancak Üçer, Kurt’a elini uzatmadõ. Kurt, Üçer’e “dışarıda görüşelim” karşõlõğõnõ verdi. Kulise çõkarõlan Üçer, burada da “Onu öldürece- ğim” diye bağõrdõ. Küfürleştiler Meclis’te bir başka gerilim ise CHP’li Şahin Mengü ile Sakõk ara- sõnda yaşandõ. Sakõk, bir TV prog- ramõnda Mengü’nün Ahmet Türk’e hakaret ettiğini savunarak “Sen televizyonlara çıkıp ne biçim ko- nuşuyorsun. Terbiyesiz adam” diye bağõrdõ. Mengü’nün sessiz kal- masõ üzerine Sakõk “Şimdi başla- yacağım sana. Köpek, eşşeko... eşek. H…tir” diye çõkõştõ. Mengü ise “Sensin köpek, eşşeko... eşek. Sen s..tir” diye karşõlõk verdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal grup toplantısında konuştu. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle