Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada bombalayacağı, uçağımızı düşüreceği gibi deli saçması kimi yalanları hem nalına, hem de mıhına söylemlerle karşıladı. Nalına olan nedir, açıklamalarda; askerin demokrasiye bağlılığı mı... darbeden söz etmenin hicap verici olduğunu ve artık darbeler döneminin kapandığını altını çizerek söylemesi mi? Mıhına olanlar ise askere böylesine saldırılar karşısında devlet ve hükümetten tek söz işitilmemesi mi? Medyamızda kimi kalemler Orgeneral Başbuğ’un öncelikle Başbakan’ı ima ettiğini yazıyorlar. Gerçekte bir hükümet başkanı, üstelik aşırı Müslüman bir başbakan; anayasa gereği Silahlı Kuvvetler’in kendine bağlı olduğunu sadece işine geldiği zaman anımsamıyorsa; Genelkurmay Başkanı’ndan önce... ...Peygamber Ocağı diye nitelenen, -Org. Başbuğ’un açıkladığı gibi- barışta, eğitimlerde ve savaşta Allah Allah diye düşmana saldıran ordunun “Allah’ın evi camiyi bombalaması olanaksızdır” demesi, veya... ...Genelkurmay Başkanı’ndan önce; Başbakan’ın yine darbeye zemin hazırlamak için bir Türk savaş uçağının bir başka Türk savaş uçağını düşüreceği yalanına şiddetle karşı çıkması gerekmez miydi? Anayasaya göre barışta TSK’nin başkomutanı olan Çankaya’daki AKP’li! Neden susmayı yeğliyor? Susuyorlar; demek ki gerekli görmüyorlar. Henüz ortaya çıkmayan -hükümetin de ortaya çıkarmak için parmağını oynatmadığı- bir merkezin, malum gazeteye gönderdiği son darbe planındaki iftiralara savcıların (yargının) el attığına sığınarak susmak; yeterli ve geçerli bir mazeret midir? 2002’den bu yana TSK’ye örneğin AB’den yöneltilen aşırı eleştirilere ne RTE, ne de Çankaya’daki AKP’li Dışişleri Bakanı iken yanıt verdi. Askere haksız yere dil uzatanlara sessiz kalmaları ne zamana kadar sürecek? Genelkurmay’da cumaları camiye giden bir komutan veya komuta heyeti gördükleri güne kadar!.. RTE son günlerde fazla hiddet sergiliyor. “Demokrasiye yönelik tehditler ile vesayet, sivil diktatörlük, sivil faşizm” gibi kavramların -tabii kendisine mal edilerek- gündemden düşürülmediğini söylüyor ve “Şöyle bir altını karıştırırsan altından bakıyorsunuz ki belli tipler çıkıyor” diyor. Bu söylemlerin altından çıkardığı devlet adamı, 1939-1950 arasında Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü’ye diktatör diye saldırıyor. İsmet İnönü, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Atatürk’ün başbakanı olarak devlete ve ulusa büyük hizmetler yaptı. Atatürk 10 Kasım 1938’de öldü, İnönü Cumhurbaşkanı seçildi. On ay sonra, 1 Eylül 1939’da Hitler, Polonya’ya saldırdı, İkinci Dünya Savaşı başladı. Türkiye; savaşın gerektirdiği silahlarla yeterince donanmamış 500 bin kişilik ordusuyla Edirne sınırına dayanan Nazi ordusunu bekliyor. Henüz kalkınmamış bir ülke; halk başta ekmek her şeyi karne ile alıyor. RTE’nin, bugün kendini aklamaya çalışırken diktatör diye suçladığı... -iç siyasette kimi yanlış uygulamalarıyla eleştirdiğimiz- İsmet İnönü, tarafsızlık politikasını mahirane uygulayarak Türkiye’yi savaşa sokmamayı başardı. Diktatör İnönü; savaştan hemen sonra 1946’da çok partili rejime geçti... ve 1950’deki seçimle iktidarı Demokrat Parti’ye, bugün RTE’nin ballandıra ballandıra demokrasi kahramanı ilan ettiği Adnan Menderes’lere devretti. Menderes’in faşist demokrasisi Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Emin Yalman, Metin Toker ve benim gibi pek çok gazeteciyi bir emirle hapishaneye yolladı. CHP’yi kapattırmak için kurduğu Tahkikat Komisyonu muhalif avına çıktı; basına çıkardığı yasalarla, ilanla gazete kâğıdı vermeyerek ölçüsüz baskı uyguladı. Övdüğü Turgut Özal’a gelince; demokratik kuralları tek adamlığını sağlamak için kullanmaya kalkıştı, ama bu girişimi Başbakan Yıldırım Akbulut bozdu. Askerlerle, örneğin Özal’la terse düşerek Genelkurmay Başkanlığı’ndan neden istifa ettiğini Orgeneral Necip Torumtay yayımladığı kitapta ayrıntılarıyla yazdı. Neden; Özal’ın askeri dışlayarak Türkiye’yi ABD’nin yanında Körfez Savaşı’na sokma girişimleriydi. Menderes baskı rejimi yanı sıra orduyu asteğmenlerle idare edebileceğini söyledi... Özal ise askeri ve ANAP hükümetini emrinde kullanarak Çankaya’dan devleti idare etmek istedi. İşte; RTE’nin sivil diktatörlük, sivil faşizm gibi kavramlardan soyutlayarak övdüğü ve örnek aldığı demokrasi kahramanlarının kısa özeti! SAYFA 27 OCAK 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 27 Ocak Oslo K 0 Helsinki K -11 Stockholm K -2 Londra K 5 AmsterdamK 5 Brüksel K -1 Paris B 1 Bonn PB -1 Münih K -4 Berlin K -5 Budapeşte B -5 Madrid B 7 Viyana B -5 Belgrad K -4 Sofya B 5 Roma Y 13 Atina Y 9 Zürih B 0 Moskova PB -18 Aşkabat Y 7 Taşkent B 14 Bakû K 2 Bişkek B 8 Tiflis PB 3 Kahire B 19 Şam B 11 İstanbul B 3 Edirne B 0 Kocaeli B 4 Çanakkale K 3 İzmir Y 10 Manisa Y 8 Denizli Y 8 Zonguldak B 4 Sinop B 4 Samsun PB 4 Trabzon PB 4 Giresun PB 3 Ankara B 0 Eskişehir B -1 Konya B 2 Sıvas PB -7 Antalya B 13 Adana PB 10 Mersin PB 10 Diyarbakır PB 3 Şanlıurfa PB 4 Mardin PB 4 Siirt PB 3 Hakkâri PB -5 Van PB -4 Kars PB -10 Yurdun batı kesimle- ri parçalı ve çok bulut- lu, Marmara’nın güney- batısı, Ege’nin batısı ile akşam saatlerinden sonra Marmara’nın ku- zey ve doğusu, İç Ege ile Akdeniz’in batısı ya- ğışlı geçecek. Ege ve Akdeniz’in kıyı kesim- lerinde yağmur, diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülecek. Yağışların Ege’nin kıyı kesimlerin- de kuvvetli olması bek- leniyor. Hava sıcaklığı iç ve batı kesimlerde 4 ila 6 derece artacak. Ermeni Anayasa Mahkemesi’nin kararõyla ilgili ABD’den beklediği desteği bulamayan AKP vites küçülttü Ankara ‘bekleme’ye geçti BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin, Türkiye ile Erme- nistan ilişkilerinin normalleştirilme- sini öngören protokollerine ilişkin gerekçeli kararõna sert tepki gösteren AKP hükümeti, ABD’den gelen “Mahkeme kararını, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleş- me protokollerinin onay sürecinde olumlu bir adım olarak görüyoruz” mesajõ üzerine, bu konuda yürütme- yi planladõğõ diplomaside vites dü- şürdü. Gerekçeli kararõn protokolle- ri sakatladõğõna yönelik bir hukuki me- tin hazõrlayõp bunu ilgili ülkelere göndermeyi düşünen hükümet, özel- likle ABD’den beklediği desteği bu- lamayõnca beklemeyi uygun gördü. Ermenistan Anayasa Mahkeme- si’nin gerekçeli kararõnda protokolleri 1915 olaylarõna bağlamasõ, 24 Nisan öncesinde Ankara’da adeta alarm zil- lerinin çalmasõna neden oldu. Dõşiş- leri Bakanlõğõ, Ermeni diyasporasõnõn 24 Nisan öncesinde, ABD Kongre- si’ndeki tasarõnõn yeniden canlandõ- rõlmasõ için girişimlerini hõzlandõr- masõna kesin gözüyle bakarken, sõ- kõntõnõn aşõlmasõ için çeşitli formül- ler üzerinde durulmaya başlandõ. Dõş- işleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu bu çerçevede bugün Londra’da düzen- lenecek Afganistan toplantõsõnda bir araya geleceği ABD Dõşişleri Baka- nõ Hillary Clinton’la bu sõkõntõlõ ko- nuya ilişkin son durumu görüşecek. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre daha önce telefonda gör- üştüğü ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton’la bu kez yüz yüze konuşacak olan Davutoğlu gerekçeli kararõn iki ülke arasõnda imzalanan protokolle- rin lafzõ ve ruhuna aykõrõ bir durum oluşturduğuna dikkat çekecek ve ABD’nin devreye girmesini isteyecek. Ankara’nõn, ABD’nin yanõ sõra Er- menistan’la protokollerin imzalan- masõnda arabulucu olan İsviçre ile de temaslarõnõ sürdürdüğü öğrenildi. Tüm temaslarda Ermenistan tarafõn- dan ortaya konan bu yeni durumun ka- bul edilemez olduğunun altõ çiziliyor. Ankara yürüttüğü bu diplomasiye karşõn, Ermenistan Anayasa Mahke- mesi’nin açõkladõğõ gerekçeli kararõn ardõndan oluşan yeni durum için hu- kuki açõdan “bekle gör” politikasõ iz- leme kararõ aldõ. ABD’nin mesajı etkiledi Bu kararõn alõnmasõnda, ilk aşamada Washington yönetiminden gelen “Mahkeme kararını, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleş- me protokollerinin onay sürecinde olumlu bir adım olarak görüyoruz” mesajõnõn etkili olduğu belirtildi. ABD’nin Kafkaslar’dan sorumlu Dõş- işleri Bakan Yardõmcõsõ Philip Gor- don, Özgür Avrupa / Özgürlük Rad- yosu’na gönderdiği yazõlõ açõklama- sõnda “Mahkeme kararını, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normal- leşme protokollerinin onay süre- cinde olumlu bir adım olarak gö- rüyoruz” ifadesini kullanmõş, ayrõca “Türkiye ve Ermenistan’ın, proto- kollere olan taahhütlerini ciddiye al- dıklarından eminiz ve protokollerin iki ülke tarafından vakit geçmeden onaylanması çağrısında bulunuyo- ruz” demişti. Ermenistan Anayasa Mahkeme- si’nin gerekçeli kararõnõn protokolle- ri sakatladõğõna yönelik bir hukuki me- tin hazõrlayõp bunu ilgili ülkelere göndermeyi düşünen Türkiye, Gor- don’un bu açõklamalarõnõn ardõndan hõzlõ hareket etmeden beklemeyi uy- gun buldu. Ermenistan Anayasa Mahkeme- si’nin oluşturduğu yeni durumu hu- kuki olarak değerlendiren bir metin hazõrlanacak, ancak Türkiye bunu uluslararasõ kamuoyu ile paylaşma- yacak. Dış Haberler Servisi - Washington’daki bir üniversitede düzenlenen seminerde, bir haritada Türkiye topraklarõnõn bir kõsmõnõn “Tarihi Ermenistan” başlõğõyla Ermenistan toprağõ olarak gösterilmesi tepki yarattõ. Türkiye ile Ermenistan arasõnda imzala- nan protokoller, Washington’daki George Washington Üniversitesi Hukuk Okulu’nda, “Türkiye-Ermenistan Protokolleri: Ger- çeklikler ve Mitler” başlõklõ seminerde tar- tõşõldõ. Konuşmacõlarõn arkasõndaki haritada Türkiye topraklarõnõn bir bölümünün “Tari- hi Ermenistan” başlõğõyla Ermenistan top- raklarõ olarak gösterildiğinin fark edilmesi üzerine Türkiye’nin Washington Büyükelçi- liği’nden bir yetkili duruma tepki gösterdi. Seminerdeki konuşmacõlardan George Was- hington Üniversitesi Hukuk Okulu Öğretim Üyesi Sean Murphy, haritaya ilişkin so- rumluluğu üzerine alarak haritayõ arama mo- toru Google’dan aldõğõnõ ve haritada “Tari- hi Ermenistan”õn geniş bir bölgeyi kapsadõ- ğõnõ ifade ederek haritanõn, Türkiye’nin sõnõr konusundaki endişelerini göstermek amacõy- la konulduğunu savundu. Murphy, “Keşke bu haritaya yer verme- seydik. Benim amacım sadece ülkelerin bir haritasını koyup, bölgeyle alakalı in- sanların bu konudaki algılarına dikkati çekmekti. Bir karışıklığa yol açtığı için özür dilerim” dedi. Haritada ayrõca, Gürcis- tan, Azerbaycan, İran ve Irak’õn bazõ bölüm- leri de “Tarihi Ermenistan” sõnõrlarõ içinde gösteriliyor. T A R İ H İ E R M E N İ S T A N H A R İ T A S I N A T E P K İ LONDRA (AA) - Birleşik Krallõk’ta iktidardaki İşçi Partisi “Kurds for Labour (İşçi Partisi için Kürtler)” adlõ bir lobi grubu oluşturdu. Milletvekillerinin ofis- lerinin bulunduğu “Portcullis House”da grubun kuruluşu dola- Türklerin yoğun olarak yaşadõğõ bölgelerdeki belediyelerden tem- silciler ve İşçi Partili milletvekil- lerinin de bulunduğu, çok sayõda davetli katõldõ. Resepsiyonda İşçi Partisi Baş- kan Yardõmcõsõ Harriet Har- man ve Gõda, Tarõm ve Çevre Bakanõ Jim Fitzpatrick’in yanõ sõra, İşçi Partisi milletvekilleri Meg Munn, Joan Ryan, Siob- han McDonagh, Mike Gapes, Ann Clwayd ve Andy Love ile çok sayõda yetkili yer aldõ. Bazõ milletvekilleri resepsiyonda kõsa konuşmalar yaparak, “Kurds for Labour” grubuna verdikleri des- teği ifade ettiler. Bu arada gru- bun amaçlarõnõn anlatõldõğõ bir panoda, şu ifadeler yer aldõ: “Amaçlarımız; Kürtlere İşçi Partisi’nde görev verilme im- kânının arttırılması, İşçi Parti- si’nde Kürtlerin temsil ve katı- lımlarının arttırılması, Kürtle- rin İşçi Partisi’ne seçimlerde desteğinin arttırılması.” Benzer bir lobi grubunun ana muhalefetteki Muhafazakâr Parti için de oluşturulmasõ bekleniyor. Dış Haberler Servisi - Genelkur- may Başkanõ Orgeneral İlker Baş- buğ’un “Balyoz” adlõ darbe planla- rõ iddialarõna sert yanõt vermesi ya- bancõ medyada yankõ buldu. İngiliz yayõn kuruluşu BBC, “Türk Gene- rali Darbe Komplosu İddialarını Reddetti” başlõklõ haberinde, “İd- diaların doğruluğunu değerlen- dirmek mümkün değil, ancak bir zamanlar dokunulmaz bir kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni savunmaya itti” görüşünü öne sür- dü. Haberde, Başbuğ’un konuşmasõ- nõn içeriğine ilişkin bilgi verilirken “Darbelerin geçmişte kaldığında ve iktidarın sadece demokratik araçlarla değişmesi gerektiğinde ısrar etti” denildi. Türkiye’de üç darbe girişiminin yaşandõğõnõ belir- ten BBC, “Silahlı Kuvvetler, sah- ne arkasında siyasi bir rol oyna- mayı sürdürdü” savõna da yer ver- di. “Son iki yılda Türk halkı, or- dudaki bazı elemanların kirli oyunlara ilişkin iddialar konu- sunda sansasyonel enformasyon ile bombardımana tutuldu” diyen BBC, bu bilgilerin Ergenekon ile il- gili kõsmõnõn aralarõnda emekli ge- nerallerin bulunduğu düzinelerce ki- şinin tutuklanmasõ ve yargõlanmasõ- na yol açtõğõnõ kaydetti. BBC, ordu için “Artık dokunulmaz değil” ifadesini kullandõğõ haberinde, Bal- yoz darbesi planõ iddialarõna Baş- buğ’un, böyle bir planõn olasõlõğõnõ yalanlayan “öfkeli bir açıklama” ile yanõt verdiğini belirtti. Tartõşma yaratan ‘darbe planõ’ iddialarõyla ilgili askeri ve sivil savcõlõklarõn soruşturma başlattõğõ öne sürüldü ‘Balyoz’a çifte soruşturma Haber Merkezi - Taraf gazete- sinde yayõmlanan “Balyoz Darbe Planı”yla ilgili olarak sivil ve askeri savcõlarõn ayrõ ayrõ soruşturma baş- lattõğõ iddia edildi. Belgenin 1. Ordu Komutanlõğõ’nõn kozmik odasõndan çõktõğõ iddialarõ üzerine Genelkur- may Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıf- zı Çubukçu’nun dün 1. Ordu Ko- mutanlõğõ Karargâhõ’nda askeri sav- cõlarla bir toplantõ yaparak soruştur- mayla ilgili bir yol haritasõ belirledi- ği öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Turan Çolakka- dı’nõn Taraf’õn kendisine teslim etti- ği belgeleri incelenmek üzere emni- yete teslim ettiği kaydedildi. “Balyoz Darbe Planı” adõ verilen belgenin Taraf gazetesinde yayõm- lanmasõnõn ardõndan İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ, iddialarõ araş- tõrmak üzere 3 savcõ görevlendirdi- ğini açõklamõştõ. Taraf gazetesi mu- habiri Mehmet Baransu da plana ilişkin bilgilerin yer aldõğõ 4 CD’yi Turan Çolakkadõ’ya teslim etmişti. Belgeleri inceleyen özel yetkili sav- cõ Bilal Bayraktar ve 2 savcõnõn önümüzdeki günlerde dönemin ko- mutanõ Orgeneral Çetin Doğan’õn görev yaptõğõ 1. Ordu Komutanlõ- ğõ’nõn kozmik odasõnda arama yap- maya hazõrlandõğõ kaydedildi. So- ruşturma kapsamõnda planda imzasõ olduğu belirtilen emekli Orgeneral Doğan’õn da ifadesinin alõnacağõ ile- ri sürülürken Çolakkadõ’nõn dün kendisini ziyaret eden iki emniyet görevlisine elindeki CD’leri ince- lenmek üzere teslim ettiği belirtildi. İddialar üzerine harekete geçen Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn soruşturma hazõrlõğõ yaptõğõ öğrenil- di. Kanal D’nin haberine göre Ge- nelkurmay Adli Müşaviri Tuğgene- ral Çubukçu, soruşturmanõn yol ha- ritasõnõ belirlemek için dün 1. Ordu Komutanlõğõ Karargâhõ’nda askeri savcõlarla bir toplantõ yaptõ. Toplan- tõda soruşturmanõn bütün detaylarõy- la ele alõndõğõ ve kozmik odada ya- põlacak aramada izlenecek yöntem- lerin belirlendiği kaydedildi. Cüppeli Ahmet Hoca olarak bilinen İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Ahmet Mahmut Ünlü, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde Gö- nül Bahçesi İlim Kültür Hizmet Derneği’nin düzenlediği etkinliğe katıldı. Sapanca Belediyesi Spor Sa- lonu’ndaki etkinliği çok sayıda kişi izlerken, Belediye Başkanı İbrahim Uslu, Ünlü’nün yanına giderek “Hoş geldiniz” dedi. Ünlü de katkıların- dan dolayı Uslu’ya teşekkür etti. Sa- lonun girişinde Sapanca Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler üst ara- ması yaparken, Ünlü’nün, vaaz ver- diği sırada yanında sinyal kesici jammer cihazının bulunması dikkat- lerden kaçmadı. Cüppeli Ahmet Ho- ca kendisine gösterilen ilgiden ve yo- ğun katılımdan memnun olduğunu söyledi. (MURAT UYGUN) Kürt lobisi kuruldu BBC, Başbuğ’un ‘Balyoz’ adlõ haberle ilgili açõklamalarõnõ yorumladõ ‘TSK’yi savunmaya ittiler’ Moğolistan özür bekliyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Mo- ğolistan’õn Türkiye Öğrenci Birliği Genel Temsilcisi Natsag Lkhagvajav, bazõ basõn kuruluşlarõnda yer alan, “Moğolistan’õn hõz- la azalan nüfusuna çözüm için 20 bin Türk erkeği istediği” yönündeki haberlerden ra- hatsõzlõk duyduklarõnõ belirtti. Lkhagvajav, “Özür bekliyoruz. Bunun için imza kam- panyasõ başlattõk. Moğolistan haberleri dip- lomatik bir krize yol açabilir” dedi. Jammer’lı Ahmet Hoca İNGİLTERE