Katalog

CMYB C M Y B 23 OCAK 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Genelkurmay, yapõlan aramalarda darbe planõyla ilgili faaliyet tespit edilemediğini açõkladõ ‘Kozmik oda’ temiz çõktõ‘Planlar iptal edilecek’ Genelkurmay Başkanlõğõ Adli Müşaviri Tuğgeneral Hõfzõ Çubuklu, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’nda yapõlan aramalarda dar- be planõyla ilgili faaliyet tespit edilemediğini açõkladõ. Çubuklu, “Mevcut usul- ler gereği, uzun yõllar büyük emek verilerek hazõrlanan ve geliştirilen söz konu- su planlar geçerliliğini kaybetmiştir. Bu nedenlerle planlar iptal edilecek” dedi. ‘İddianın zamanlaması dikkat çekici’ Genelkurmay Genel Sekreteri Tüm- general Ferit Güler, “Ankara Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki arama sona eri- yor, Anayasa Mahkemesi askere sivil yargõ yolunu açan yasayõ görüşmek üze- re gündeme alõyor ve birdenbire ortaya ne olduğu meçhul planlar çõkõyor. Med- yaya baktõğõnõzda hangi konunun öne çõktõğõnõ açõkça görmektesiniz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlõğõ Adli Müşavi- ri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a yönelik sui- kast iddiasõnõn ardõndan Ankara Sefer- berlik Bölge Başkanlõğõ’nda yapõlan aramalarda darbe planõyla ilgili faaliyet tespit edilemediğini açõkladõ. Çubuklu, aramalarda görülen devlet sõrrõ niteli- ğindeki planlarõn iptal edileceği bildirildi. Taraf gazetesinin ortaya attõğõ yeni dar- be planõ iddiasõnõn zamanlamasõna dik- kat çeken Genelkurmay Genel Sekrete- ri Tümgeneral Ferit Güler de Birinci Or- du’da gerçekleştirilen plan semineri- nin isminin “Balyoz” olmadõğõnõn altõ- nõ çizdi, cami bombalama ve uçak dü- şürme iddialarõna sert tepki gösterdi. Tuğgeneral Çubuklu, Genelkurmay Başkanlõğõ Karargâhõ’ndaki basõn bil- gilendirme toplantõsõnda, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bu- lundu ve gazetecilerin sorularõnõ yanõt- ladõ. Ankara Seferberlik Bölge Baş- kanlõğõ’nda yapõlan arama konusuna değinen Tuğgeneral Hõfzõ Çubuklu, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’a suikast iddiasõnõn ortaya atõldõğõ 19 Aralõk’tan, aramanõn yapõldõğõ 25 Ara- lõk’a kadar geçen süre içinde konuya iliş- kin çeşitli değerlendirmeler yapõldõğõnõ anõmsattõ. Çubuklu, “Esasen bir suikast iddiası ile başlayan süreç, bu aşama- dan sonra şüpheli olarak gözüken personelin çalıştığı yer olan, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın sor- gulanmasına zemin hazırlayacak bir istikamete yönlendirilmeye çalışıl- mış ve bu konuda çok sayıda abartı- lı, saptırılmış haber ve yorum basın- yayın organlarında yer almıştır. Bu haberlerle, özellikle kamuoyunda be- lirli bir algının oluşmasına çalışıl- mıştır” şeklinde konuştu. ‘TSK’nin saklayacak hiçbir şeyi yok’ Olayõn ikinci safhasõnõn 25 Aralõk Cu- ma günü başladõğõnõ anõmsatan Çubuk- lu, süreci özetledi. Aramalarda sõra özel odalara gelindiğinde nöbetçi hâkime il- gili mevzuata göre aramanõn ancak ko- vuşturma safhasõnda olabileceğinin anõm- satõldõğõnõ belirten Çubuklu, şöyle devam etti: “Yapılan bilgilendirme ve hu- kuksal müzakerelere rağmen, nöbetçi hâkimin aramadaki ısrarının sürme- si ve yeni bir mahkeme kararı alınması üzerine, Silahlı Kuvvetler’in çekinecek ve saklayacak hiçbir şeyi olmadığını göstermek, art niyetli kişi ve grupların, özellikle de bilinen bazı medya or- ganlarının ‘bazõ şeylerin üzeri örtülüyor, bilgi-belge kaçõrõlõyor’ tarzı hezeyanla- rına fırsat vermemek maksadıyla, mahkeme kararına hemen itiraz edil- meyerek hâkimin inceleme yapmasına karşı çıkılmamıştır.” ‘Güvenlik ihlal edildi’ ‘ÜZÜNTÜ VERİCİ’ ‘MİLLİ MUTABAKAT’ HÜKÜMETİ KABİNE LİSTESİNDEKİ İSİMLER TEPKİ GÖSTERDİ EMASYA NEDİR? Toplumsal olaylara müdahalede yetkili ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Taraf gazetesinde ortaya atõlan darbe planõ iddialarõyla birlikte yeniden gündeme gelen Emniyet Asayiş Yardõmlaşma Protokolü (EMASYA) askeri birliklerin, “büyük toplumsal hareketler” karşõsõnda yerel mülki idare amirinin çağrõsõ ve kararõnõ beklemeden kentlerde de olaylara müdahale etmesini öngörüyor. İçişleri Bakanlõğõ ile Genelkurmay Başkanlõğõ arasõnda 7 Temmuz 1997’de imzalanan protokol gereği EMASYA birliklerine, valilik talep etmese de kendisi gerekli gördüğü durumlarda toplumsal olaylara müdahale yetkisi verildi. Genelkurmay Harekât Dairesi Başkanõ Korgeneral Çetin Doğan ile İçişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ Teoman Ünüsan tarafõndan imzalanan ve 27 maddeden oluşan protokol “gizli” ibaresini taşõyor. Bu protokolde askeri birliklerin, “büyük toplumsal hareketler” karşõsõnda yerel mülki idare amirinin çağrõsõ ve kararõnõ beklemeden harekete geçmesi öngörülüyor. İldeki polis ve jandarma, yardõma gelen askeri birliğin komutanõnõn emrine giriyor ve garnizon komutanõ mülki idare amirinin güvenlikle ilgili yetkilerini fiilen devralõyor. Protokol, bu tür olaylarõn öngörülmesi için sivil alanda geniş bir istihbarat çalõşmasõnõn askeri güçler tarafõndan da yapõlmasõna olanak sağlõyor. Söz konusu olayõn başlangõçta “bir sui- kast girişimi” iddiasõyla ele alõndõğõnõ an- cak sonradan gözaltõna alõnan tüm per- sonele “Silahlı örgüt kurmak ve yö- netmek, örgüt faaliyeti çerçevesinde hü- kümete karşı suça teşebbüs ettikleri” suçlamasõnõn yöneltildiğini anõmsatan Çubuklu, Ankara Seferberlik Bölge Baş- kanlõğõ’nõn, kurumsal olarak kendisine ve- rilen görevleri yaptõğõnõ vurguladõ. Buna karşõn söz konusu aramalar nedeniyle “devlet sırrı” niteliğinde olan bazõ plan- larla ilgili olarak “güvenlik prensibi” ih- lali olduğunu belirten Çubuklu, “Mevcut usuller gereği, uzun yıllar büyük emek verilerek hazırlanan ve geliştirilen söz konusu planlar geçerliliğini kaybet- miştir. Bu nedenlerle, bu planlar iptal edilecektir” dedi. Olaylarõn kamuoyuna abartõlarak, çar- põtõlarak ve önyargõlõ ifadelerle sunuldu- ğunun altõnõ çizen Çubuklu, bazõ basõn- yayõn organlarõnõn aramayõ “karargâha baskın” gibi ifadelerle aktardõklarõnõ, yi- ne tüm birlik ve karargâhlarda rutin ola- rak yapõlan evrak imha işleminin de ka- muoyuna “tüm belgeleri yaktılar” şek- linde yansõtõldõğõna dikkat çekti. Çubuk- lu, “Sonuç olarak; bu olaya askeri yar- gının görev alanı kapsamında bakıldı- ğında, yargı sürecinin işleyişine karış- mamakla beraber, özellikle arama tu- tanağındaki bilgiler doğrultusunda Ankara Seferberlik Bölge Başkanlı- ğı’nın görev ve yetki alanı dışında bir faaliyetin tespit edilemediğini ifade et- memiz mümkündür” dedi. Süreçte ya- şananlarõn Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin hu- kuka olan saygõsõnõn en açõk göstergesi ol- duğunu vurgulayan Çubuklu, “Türk Si- lahlı Kuvvetleri, önümüzdeki süreçte de bu kirli oyunları tezgâhlayanların ve kendisini bir suç örgütüymüş gibi gös- termek isteyenlerin, kafalarındaki ön- yargılardan sıyrılmayarak mesnetsiz suçlamalarına devam edeceklerinin bi- lincindedir. TSK’nin hiçbir birimi ku- rumsal olarak yasadışı bir faaliyetin içinde olmamıştır ve bundan sonra da olması mümkün değildir” dedi. ‘Plan seminerinin adı Balyoz değil’ Çubuklu’nun ardõndan kürsüye gelen Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgene- ral Ferit Güler, gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtladõ. Güler, bir gazetecinin Taraf ga- zetesinin ortaya attõğõ yeni darbe planõ id- diasõyla ilgili sorusu üzerine, “Şuranın al- tını çizmek istiyorum ki bu planın ismi asla o iddia edilen isim değildir” diye- rek Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan önce- ki gün yapõlan açõklamalarõ anõmsattõ. Güler şunlarõ söyledi: “Ayrıca şuna dik- katinizi çekmek isterim bu iddiaların or- taya atıldığındaki zamanlamaya dik- katinizi çekmek istiyorum. Ankara Se- ferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki arama sona eriyor, Anayasa Mahkemesi askere sivil yargı yolunu açan yasayı görüşmek üzere gündeme alıyor ve birdenbire or- taya ne olduğu meçhul iddialar ve planlar çıkıyor. Ve bugün yazılı med- yaya baktığımız zamanda hangi konu- nun öne çıktığını, açıkça ortaya çıktığını görmektesiniz. Zaten amaç da bu.” Ergenekon’da yargılanan askerlerin durumu Anayasa Mahkemesi’nin askere sivil yargõ yolunu açan düzenlemeyi iptal ka- rarõna ilişkin sorular üzerine bir kez da- ha söz alan Adli Müşavir Tuğgeneral Hõf- zõ Çubuklu, verilen karara saygõ duy- duklarõnõ ifade etti. Çubuklu, karar son- rasõnda Ergenekon davasõ kapsamõnda ifa- deleri alõnan komutanlarõn durumunun ne olacağõ yönündeki soru üzerine de, “Sav- cılıklarda soruşturması devam edenler, çünkü kararda yürürlüğünün durdu- rulması da var, savcılıklarda devam eden veya mahkemede yargılaması sü- renlerin değerlendirilmesi ilgili mah- keme ve savcılıklar tarafından yapılıp askeri yargı görev alanına giriyorsa gönderilmesi gerekiyor” dedi. ‘Hukuk dõşõ girişimlere boyun bükmeyiz’ Başbakan Erdoğan, Balyoz planõyla ilgili üstü örtülü değerlendirmelerde bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, ad ver- meden Balyoz planõnõ değerlendi- rirken “Kirli senaryo ve hukuk dışı girişimlere karşı boynumuzu hiçbir zaman bükmedik, bundan sonra da bükmeyeceğiz” değer- lendirmesini yaptõ. Erdoğan, partisinin il başkanlarõ toplantõsõnda gündemdeki konulara ilişkin açõklamalar yaptõ. Taraf ga- zetesinin yayõmladõğõ Balyoz planõ- na göndermelerde bulunan Erdo- ğan, “Biz Ankara’nın karanlık tü- nellerine girmedik, girmeyeceğiz. Bütün bu kirli senaryolara, kirli oyunlara, ilişkilere, hukuk dışı gi- rişimlere karşı da boynumuzu hiçbir zaman bükmedik, bundan sonra da bükmeyeceğiz. Demok- rasilerde iktidarlar seçimle gelir, seçimle gider. Kendisini TBMM’nin ve millet iradesinin üzerinde görenler, böyle bir yetkiyi vehmedenler gaflet ve dalalet için- de olurlar. Siyaset kurumu olarak millet iradesine el uzatanlar kar- şısında hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi açıkça ifade ediyorum” dedi. Er- doğan, “Yarın milletimiz emaneti alır, biz de baş göz üstüne eder sa- hibine teslim ederiz. Türkiye’de se- çimler 5 yılda bir yapılıyordu. Eğer bu işte telaşı olan siyasi par- ti olsaydık, bunu 4 yıla indirir miydik? Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesini getirdik. Bunlar, tek parti iktidarına, sivil faşizme son vermenin en somut örnekleridir” diye konuştu. Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi “uzlaşmadan kaçmakla” suçladõ. Basõnõ da eleş- tiren Erdoğan, “yandaş olmakla” eleştirilen medya dahil, hükümetin hizmetlerine yer vermediğini, iktidara muhalefet etmekten başka bir der- dinin olmadõğõnõ ileri sürdü. ‘Darbe senaryoları üretip servis eden karargâh var’ İstanbul Haber Servisi - Taraf gazetesi “Balyoz Harekât Planı” yla ilgili iddiala- rõnõ dün de sürdürdü. Gazete, plana göre dev- rilmesi öngörülen AKP iktidarõ yerine ku- rulmasõ düşünülen “milli mutabakat” hü- kümetinin kabine listesini de yayõmladõ. Listede adõ geçen siyasetçiler, Taraf gazete- sine sert tepki gösterdi. ? Hikmet Çetin: Hiçbir ilgim temasõm yok. Üstelik o yõllarda Türkiye’de değil Afganistan’daydõm. Anlamak mümkün de- ğil. Bu ülkede bir darbe olmaz. Ne dünyada ne Türkiye’de bunun konjonktürü yok. Bu- güne kadar darbelerin sõkõntõlarõnõ yaşamõş, hatta parlamentodan uzaklaştõrõlmõş biri- yim. Bugün ne TSK’nin bir darbe eğilimi var, ne de böyle bir koşul. Bugüne kadar de- mokrasi zora girdiğinde bunlar yaşanmõş. Ama bugün demokrasi içinde sorunlarõ çö- zebilecek durumdayõz. ? Eski TBMM Başkanı Köksal Toptan: Buna diyecek bir şey yok. Deli saçmasõ. Ne ciddiye alõr, ne üzerinde konuşur, ne de bir değerlendirme yaparõm. ? Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz: Ne söyleyeceğimi bilemiyo- rum. İnandõrõcõ gelmiyor. Tamamen yakõş- tõrma. Türkiye’de darbeye ihtimal vermiyo- rum. Aslõ nedir önce bu ortaya çõkarõlmalõ. ? CHP milletvekili eski Türk-İş Başka- nı Bayram Meral: Bunlar gelecekte tiyat- rosu yapõlacak işler. Eskiden Türk-İş Genel başkanõydõm. Meydanlara yüz binler toplu- yordum. Sonra Meclis’e girdim. Girdiğim bir Meclis’in kapanmasõnõ nasõl isterim. Sendi- kal hareket parlamenter sistem içinde anlam taşõr. Ben bir sendikacõ olarak üstelik 12 Ey- lül’den en çok zararõ sendikalarõn gördüğü- nü bilen biri olarak bunu nasõl kabul edebi- lirim. Akla mantõğa sõğmaz, tamamen uy- durma ve çirkin iddialar bunlar. ? CHP milletvekili Prof. Dr. Nur Serter: İnandõrõcõ bulmuyorum. Sadece bu kabine de- ğil haberin tümünü inandõrcõ bulmuyorum. Türkiye’de bir karargâh var ve sürekli sah- te darbe projeleri üretiyor, sonra sonra ser- vis ediyor. Zamanlamasõ çok dikkat çekici. Hem de gündemi hõzla değiştiriyor. Bunu da- ha önceleri de yaşadõk. AKP’nin oy kaybõ ya- şadõğõnõ da biliyoruz. Bu oy kaybõ yaşandõ- ğõnda, gündem hükümetin istemediği bir noktaya kaydõğõnda bu tür şeyler sevis edi- liyor. İktidar için bir mağduriyet oluşuyor. Anayasa Mahkemesi’nin askere sivil yargõ yolunu açan kararõndan hemen önce çõkmasõ da manidar. Ayrõca TSK’ye yönelik yõprat- ma harekâtõ olduğu çok açõk. ? Işın Çelebi: Deli saçmasõnõn daniskasõ. Adõ listede geçen Prof. Dr. Türkan Saylan, Yıldırım Aktuna ve İsmail Cem yaşamlarõnõ yitirmişti. HİSARCIKLIOĞLU YAYINI YAPANLARA DAVA AÇIYOR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Balyoz planõnda ismi, kurulacak kabi- nede Başbakan olarak geçen TOBB Başkanõ Rifat Hisarcıklıoğlu, düzenle- diği basõn toplantõsõnda darbe yapmayõ vatana ihanet kabul ettiğini ve dava açacağõnõ söyledi. Hisarcõklõoğlu, “İhanete teşebbüs edenlerin yanında da olmam, olamam” dedi. Ülke me- selelerinin çözüm yerinin, sadece de- mokrasi platformunda olduğuna inan- dõğõnõ söyleyen Hisarcõklõoğlu, davayõ kime açacağõnõn sorulmasõ üzerine “Yayını kim yaptıysa” dedi. Hisar- cõklõoğlu, “herkesi uyanık olmaya” davet ettiğini belirterek “Duvarın ar- kasını görmek durumundayız, bura- da bir tezgâh var” diye konuştu. Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Druças, gelişmele- ri izlediklerini söyledi. Komşudan ‘Balyoz harekâtı’ yorumu ATİNA (AA) - Yunanistan Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Dimitri Druças, Taraf gazetesinde yer alan “Balyoz güvenlik harekât planı” iddiasõna ilişkin haberleri, “Gün ışığına çıkan bu bilgiler Türkiye’deki bazı çevrelerin düşünce tarzlarının göstergesi” diye değerlendirdi. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Druças, habere göre bazõ askeri çevrelerin Ege’de gerginlik çõkarmak istedikleri yönündeki bilgilerin anõmsatõlmasõ üzerine, söz konusu bilgilerin, “Yunanistan’ın Türkiye ile arasında güven ve işbirliği yaratma konusundaki çabalarında karşılaştığı engellerin de göstergesi olduğunu” söyledi. Konunun halen araştõrõldõğõnõ bildiğini belirten Druças, Yunanistan’õn bu araştõrmadaki gelişmeleri ve süreci büyük bir dikkatle takip edeceğini belirtti. Druças, “Konu hakkındaki hoşnutsuzluğumu ve üzüntümü ifade edebilirim. Umarım bunlar günümüzde artık geçmişte kalmıştır” diye konuştu. Rifat Hisarcıklıoğlu. Hikmet Çetin. Köksal Toptan. ‘ERKEN SEÇİM RÜYASI GÖRMEYİN’ CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn Ad- nan Menderes ve Turgut Özal’a yüklendi- ği vazifeyi, bugün AKP iktidarõna karşõ yük- lendiğini savunan Erdoğan, “Kurumlarõ kõşkõrtarak, kaos senaryolarõna su taşõya- rak, çetelere başta kendi olmak üzere mil- letvekilleriyle beraber avukatlõk yaparak bu ülkeye nasõl bir hizmet sağladõğõnõ düşü- nüyor musunuz? Koro halinde her ikisi de seçim türküsü tutturmuşlar. Boşuna rüya görmeyin, kendi yerinize birilerine de ve- kâlet verip rüyaya yatõrmayõn” dedi. “Siyaset kurumu olarak millet iradesine el uzatanlar karşõsõnda hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi açõkça ifade ediyorum” diyen Erdoğan medyayõ da eleştirdi.