Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 2010 CUMARTESİ
20 SPOR
PUAN DURUMU
TAKIM O G B M A Y P AVJ.
F.BAHÇE 18 13 1 4 34 18 40 +16
G.SARAY 17 11 3 3 36 21 36 +15
BURSA 17 11 2 4 34 17 35 +17
KAYSERİ 17 10 4 3 28 13 34 +15
BEŞİKTAŞ 17 9 5 3 20 10 32 +10
TRABZON17 8 3 6 30 21 27 +9
G.BİRLİĞİ 17 7 5 5 23 17 26 +6
İBB. 17 7 5 5 21 25 26 -4
ESKİŞEHİR17 6 7 4 21 16 25 +5
ANTALYA17 7 3 7 24 21 24 +3
G.ANTEP 17 6 6 5 22 20 24 +2
K.PAŞA 17 5 5 7 26 28 20 --2
MANİSA 17 4 6 7 16 19 18 -3
D.BAKIR 17 4 6 7 17 25 18 -8
A.GÜCÜ 17 4 5 8 22 25 17 -3
SIVAS 17 5 2 10 21 29 17 -8
DENİZLİ 18 1 4 13 12 31 7 -19
ANKARA 17 0 0 17 0 51 0 -51
Erman Toroğlu ile hukukum epey eskilere
dayanır. O hakem, ben ise Cumhuriyet’in genç
spor yazarlarından biriyken Erman Hoca bana
mektuplar gönderirdi. Hakkımda yazdığı güzel
şeyler hoşuma gittiği için onları saklıyorum. Belki
bir gün anılarımda söz ederim. Toroğlu hakemliği
bıraktığı zaman da jübilesine davetlilerin başında
ben gelmekteydim. Davetiyeyi bizzat kendi vermiş
ve neden çağrıldığıma ilişkin gönül okşayıcı sözler
söylemişti. Sonra gazeteci olarak yıllarca birlikte
deplasmanlara gittik, sohbetlerimiz oldu. Aklı
başında, hoş sohbet, ne dediğini bilen bir
insandır. Toroğlu beni sever, sayar ben de onu...
Ama ben onun televizyondaki hallerini hiç ama hiç
sevemedim. Ekran arkasındaki hoca ile ekran
karşısındaki Toroğlu hiç birbirine benzemiyordu.
Bu yüzden, bir gün kendisini eleştirmiş,
karşılaştığımız bir yerde “Hocam etme eyleme. Şu
konuşmalarına biraz çekidüzen ver. Büyümekte
olan çocuklarımız var” demiştim. Hocanın yanıtı
aynen şöyle oldu: “Hoca sen toplumda kaç kişisin.
Sen yüzde beşsin. Ben yüzde beşe göre
konuşamam.” Sen de haklısın demekten başka
çarem kalmamıştı. O gün anladım ki Erman
Toroğlu rolünü iyi oynuyor. Ben yüzde 95’e hitap
etmek üzere bir rol üstlenmiş Erman Hoca’yı
yıllardır çok az izlediğimi söyleyebilirim. Hatta
Toroğlu’nun soyunduğu görevden çocuklarımı
korumak için eve Digitürk sokmadım.
Çocuklarımın ikisi üniversiteyi bitirdiği, biri de
üniversitede sona yaklaştığı için birkaç ay önce
Digitürk aldım. Toroğlu’na ilişkin fikir beyan
edilince onun artık bir model olduğu göz ardı
ediliyor. Ahmet Çakar da bu modellerden biridir
ve böyle giderse gelecekte de yenileri çıkacak.
Konu aslında Toroğlu tarzı yorumdan çok bu tür
programların argo bir dil ile, kavgacı, hatta
takımları ve yandaşlarını bölüp şiddet içeren
görüntüler yayınlamalarıdır. Ertan Özerdem
konuya bu yanıyla yaklaşmaya çalıştı, haklıdır da.
Bu tür görüntülere ihtiyaç duyanlar kimlerdir? Yine
Toroğlu’nun söylemiyle toplumun yüzde 95’i
böylesi bir talebin içindeyse, mantığı kazanç
sağlamak üzerine kurulmuş özel şirketler
Toroğlu’na neden dokunurlar? Keşke Erman
Hoca’yı yerinden eden yöneticiler değil halk
olsaydı. İşte o zaman sorunlarına sahip çıkan bir
toplumun içinde olma mutluluğunu yaşardık. Bir
de madalyonun öbür yüzü var. Siz 14 yıl boyunca
Erman Hoca’yı afyon gibi yutturursanız, zaten
yaşamak ve eğlenmek için fazla seçeneği
olmayan o halk, Toroğlu bağımlısı olur. Alternatif
programlar yapıp halka seçenek sunmazsanız, iki
veya üç yorumcunun etrafında dolanır durur
halkımız. Hakem hataları üzerinden iki eski hakemi
bir fenomen olarak yaratan halk aslında
incelenmeye de değerdir. Dünyanın hiçbir
ülkesinde, bugüne kadar hiçbir maç, bir hakem
hatası yüzünden kaybedilmemiştir.
Futbolun asli üreticileri futbolculardır. Onların
etrafında ise teknik adamlar, yöneticiler ve diğer
unsurlar var. Bu unsurların ürettiği güzellikleri
yorumlayacak insanlar ekranlarda yer bulamazsa
Erman Hoca’yı görevden almak işe yaramaz
çünkü yeni Erman’lar çabucak bulunuverir...
GÖRÜŞ / METİN TÜKENMEZ
Erman Toroğlu Olayı
e-posta:tukenmezm@itu.edu.tr
İNÖNÜ’DE LİG FIRTINASI
Spor Servisi - Turkcell Süper Lig’in
ikinci yarõsõnõn ilk haftasõnda İstanbul
Büyükşehir Belediyespor’u konuk
edecek Beşiktaş, rakibini mağlup ederek
zirveden kopmamayõ hedefliyor. Ligin
ilk haftalarõnda başarõsõz sonuçlar alan ve bir ara
liderden 12 puan geriye düşen, ancak üst üste 8
galibiyetle tekrar zirveye ortak olan Beşiktaş, ilk
yarõnõn son haftalarõndaki düşüşü, İstanbul
Büyükşehir Belediyespor karşõsõnda
sonlandõrmaya çalõşacak. Siyah - Beyazlõ takõm ile
İstanbul Büyükşehir Belediyespor arasõndaki
karşõlaşma bu akşam BJK İnönü Stadõ’nda saat
19.00’da yapõlacak. Lig TV’den naklen
yayõnlanacak mücadeleyi hakem Cüneyt Çakır
yönetecek. Bu arada yaklaşan kongre öncesi
Beşiktaş Kulübü Başkan adayõ Murat
Aksu’nun listesinde yer alan Mahmut Arslan,
“Aksu ile birlikte Beşiktaş’a çok güzel
günler yaşatacağız” dedi.
TOROĞLU: AÇIKLAYACAĞIM
Spor Servisi - Lig TV’den ayrõldõktan
sonra konuyla ilgili şimdiye kadar
konuşmayan Erman Toroğlu, önceki
akşam Cengiz Semercioğlu’nun
sunduğu ‘Full Ekran’ programõna telefon ile
bağlandõ. Toroğlu, “Bu olayın tüm ayrıntılarını
çarşamba günü kendi köşemde yazacağım. Bu
bir Türkiye gerçeğidir” dedi.
Maraton yok 91. dakika var
Turkcell Süper Lig maçlarõnõn yayõncõsõ Lig
TV’nin efsane programõ ‘Maraton’ yerini ‘91.
Dakika’ya bõraktõ. Şansal Büyüka ve Erman
Toroğlu’nun 10 yõlõ aşkõn süredir sürdürdüğü
Maraton, Digitürk yönetiminin aldõğõ karar
doğrultusunda askõya alõnmõştõ. Dünkü
F.Bahçe-Denizli maçõ sonrasõ Melih Şendil’in
sunduğu 91. Dakika’da programa katõlmasõ
beklenen ünlü spor yazarlarõnõn Lig TV’ye
gelemediği anons edildi.
Balçıktan F.Bahçe çıktı
Ağır sahada oynanan maçta Denizlispor’u son 13 dakikada bulduğu gollerle yendi
E L E Ş T İ R İ
ALİ İSMET URAL
E L E Ş T İ R İ
DR. SEDAT HAYRAN
Papazõn Çayõrõ
İnancõn Zaferi
Saha böyle olunca teknikten ya da
yetenekten daha çok kondisyon şartları
iyi olan ayakta kalır ve sonuca gider. Alex
yok ama F.Bahçe için böyle bir zeminde
pozitif bir durumdu bu. Takım eksik
kalmadı, herkes koştu ve 10. dakikadan
sonra oyuna fizik gücünü yansıttı. İlkyarı
sahanın en kötü kulvarında mücadele
eden Vederson durmak bilmedi. İki kişilik
oynayınca Dos Santos’u da rahatlattı.
Emre, Baroni ve Mehmet Topuz orta
sahayı çok iyi kontrol altına alınca Denizli
savunması uzun toplarla çıkmaya çalıştı.
Ama her çıkışlarında top F.Bahçeli
oyuncularda takıldı. Gökhan Gönül’ün
yokluğunda şans bulan Bekir görevini iyi
yaptı. Semih ile Güiza bol pozisyon
yakaladı görünseler de en net olanı 34.
dakikada Güiza’nın karşı karşıya kalıp
Özden’i geçemediği andı. Semih takımın
en ağır adamı olarak göründü ama
sakatlık sonrası en ciddi maçı oldu.
Lugano ve Bilica’nın kafa vuruşlarını da
hatırlarsak ilkyarı daha çok Özden ile
Fenerbahçe arasında geçti. Vederson için
ikinci yarıyı zor çıkarır diye düşünmüştüm.
Daum da onu zamanında oyundan alarak
Özer ile hücuma taze güç kattı. İkinci
yarıya da hızlı başladı Fenerbahçe ama
Denizli’de ayakta duran tek isim Özden’i
bir türlü geçemedi. Neler kaçtı neler...
Ama Dos Santos ustaca bir vuruşla
herkesi rahatlattı darken Youla cevap
verdi. Atak üstüne atak yapan
Fenerbahçe bu maçı kazanmasını bildi.
Ayakta kalan kazanır. Denizli gücü kadar
oynadı ve Fenerbahçe’ye ayak
uyduramadı.
35 gündür bu statta maç yapılmıyor.
Kaldı ki çim bakımı nedeniyle Tokatspor
ile oynanan kupa maçı Olimpiyat Stadı’na
alınmıştı. Bu mu peki zeminin bakılmış
hali. Yazık geçen zamana. Fener
şampiyonluk yarışında 11 maçı evinde
oynacaksa bir kere daha yazık. Maçlar
oynanmadan kazanılmaz ama “Papazın
Çayırı” şampiyonluğa engel olursa suç
kime bağlanacak merak ediyorum.
Yaklaşık 3 aylık süreçten sonra
seyircisinin huzuruna çıkan lider
Fenerbahçe, tarihinin en kötü
sezonunu yaşayan lig sonuncusu
Denizlispor’u sahasında konuk etti.
Doğal olarak 3 puana yakın olan taraf
ev sahibi ekip Fenerbahçe idi.
Konuk takım Denizlispor garantili
bir futbolu tercih etti. Defans
güvenliğini ön plana çıkartarak
öncelikle gol yememek, maç
esnasında atabilirse bir şans golü ile
puan ya da puanları almaya yönelik
taktik anlayışını maça yansıttı. Güray,
Angelov, Ahmet Cebe ve Çağlar
gibi oyuncuları ile Fenerbahçe yarı
alanında nadiren de olsa pozisyonlar
buldu ancak final vuruşlarını iyi
yapamadı.
Fenerbahçe’ye gelince; maç
genelinde ofansif bir oyun kurgusunu
sahaya yansıttı. Rakip yarı alanda
sayısız net pozisyonlar buldu. Yağışlı
hava ve kaygan zemine rağmen
sahanın her yerinde oyunun
üstünlüğünü ele geçirdi. Rakibine
kıyasla maça pozitif katkı yapan ve
daha çok golü isteyen taraf hiç
kuşkusuz Fenerbahçe idi. Alex’in
yokluğuna karşın top alışverişi kötü
değildi. Özellikle ikinci yarı tek kale
oynadı. Hava koşulları göz önünde
bulundurularak Gökhan da üçüncü
forvet olarak saha sürüldü. İnanılmaz
goller kaçtı. Ancak Fenerbahçe
inanmıştı. Bu maçı alacaktı. Youla’nın
şans golü bile bu inancı kıramadı.
Çünkü sergilediği pozitif nitelikli futbol
ile 3 puanı hak etmişti Sarı-
Lacivertliler. Attı, yedi, attı ve inancın
zaferini herkese gösterdi. Eğer bu
istek ilerleyen haftalarda da devam
ederse bu F.Bahçe zirveyi bırakmaz...
FENERBAHÇE: 3 – DENİZLİ: 1
STAT: Şükrü Saracoğlu
HAKEMLER: Bünyamin Gezer (5), Cem Satman
(5), Gökhan Memişoğlu (5)
FENERBAHÇE: Volkan (5), Bekir (5) (dk. 76
G.Ünal), Lugano (6), Bilica (6), Santos (7),
Mehmet Topuz (6), Emre (6), Cristian (5),
Vederson (5) (dk. 54 Özer 7), Semih (4) (dk. 88
Deniz), Güiza (5)
DENİZLİ: Özden (5), A.Cebe (5), Burak (6), Bajic
(5), Çağlar (6), Roberts (5) (dk. 58 O.Koç 5),
Braga (7) (dk. 80 Youla 6), Giray (5), Berberovic
(4), Angelov (4) (dk. 73 Fatih), Engin (4)
GOLLER: Dk. 77 Santos, dk. 82 Youla, dk. 86
Özer, dk. 89 Güiza
SARI KARTLAR: Bajic, A.Cebe, Braga, Berberovic,
Özden (Denizli); Lugano, Emre, Santos, Cristian,
Özer (F.Bahçe)
DAKİKA
HİLMİ TÜRKAY
90Zor Galibiyet
Devre arası tatili bitti, dün ikinci
bölüm başladı. Temennimiz maçların fair-play
çerçevesinde geçmesi... Ara transferde bazı
kulüpler hareketliydi bazıları ise sessiz kaldı.
Bakalım sonunda kimler gülecek kimler üzülecek?
Avrupa’da liglerin ikinci yarısı bizden önce başladı.
Birçok maçı izleme fırsatı buldum. Nasıl futbol,
nasıl bir tempodur öyle? Geriye dönük oynayan,
kaleciye top atan yok. Hep hucüma yönelik
oynuyorlar. Bu da izleyenlere büyük keyif veriyor.
Hakemler 2-3 veya 5 dakika uzatma gösteriyor,
sanki karşılaşma yeni başlamış gibi. Herkes
koşuyor. Sahada duranı görmek mümkün değil.
Ya bizimkiler, bizdeki yabancılar? Kandırıyorlar
hepimizi. Bir dünya para alıyorlar, altlarında son
model arabalar, en lüks villalarda oturuyorlar.
Oynamaya gelince fıs. Hocalar için de aynısı
geçerli. Aragones ne demiş biliyorsunuzdur:
“Fenerbahçe’de torunlarıma yetecek kadar para
kazandım.” Ne yaptı koca iki yıl? Ah yöneticiler
ah... Paraları çarçur etmekte üstünüze yok.
Fenerbahçe ilk hafta İstanbul’da sonra
Antalya’da kamp yaptı. Bir de bu şehirde
Antalyaspor’la kupa maçı oynadı, kaybetti. Daum
oynanan futboldan çok memnundu. Gülücükler
dağıtıyordu çevresine. Akabinde yöneticilerden
forvete oyuncu istedi. Pes doğrusu. Oysa aynı gün
Gökhan Ünal Fenerbahçeli olmuştu. Haberi mi
yoktu acaba? Bu adam doyumsuz, istekleri hiç
bitmez. İster de ister. Nasıl olsa para kendi
cebinden çıkmıyor ya. Yöneticilerden biri de
hocaya “Kadromuz yeterli” diyemiyor. Hepsi sus
pus. Bu Alman’ın takıma katkı payı nedir? Hangi
gün iyi futbol oynattı. Saçma sapan işler yapmakta
üzerine yok. İyi bir kıyımcı aynı zamanda. Aldırır
oynatmaz. Seveni var mı? Bir elin beş parmağını
geçmez. Yurtdışında o kadar kariyerli veya
kariyerini ispatlamak için sırada bekleyen hoca
varken neden hâlâ Daum, anlamış değilim. Dün
İstanbul çok soğuktu. Meteoroloji sürekli bugün
için uyarı yaptı. Tribünler dolmadı. Nasıl gelsinler
ki? Hem hava kötü hem de bilet fiatları yüksek.
Alex ile Gökhan Gönül cezalıydı. İki önemli kayıp.
Biliyoruz ki Denizlispor, Fenerbahçe’ye ters gelen
bir ekip. Ama eski havalarında değiller.
Sıralamadaki yerleri (17) durumlarının hiç de iyi
olmadığını apaçık gözler önüne seriyor. Sarı-
Lacivertliler favori. Baksanıza İddaa’daki orana:
1.05. Farklı bir skor da çıkabilir.
Ancak zemini gördüm şaşırdım. Müdahale
edilmiş hali bu mu? Yazıktır, ayıptır. F.Bahçe
yöneticileri oturdukları yerde maçı izlerken rahat
mıydılar acaba? Doğal olarak iyi oyun beklemedim.
Futbolcular ağır sahaya rağmen canla başla
mücadele ettiler. F.Bahçe’nin lideri yoktu. Alex
arandı. Güiza-Semih ‘bitmiş ikili’. Neler kaçırdılar,
neler. Denizlispor ilk bölümde istediğini aldı.
İkinci bölümde zemin ‘patates tarlasından’
farksızdı. Su birikintileri çoğaldı, top sürmek
zorlaştı. Denizli, direniyordu. Israrlıydı puan almak
için. Bu direnişleri son 20 dakikaya kadar sürdü.
Santos’un golü harikaydı, şapka çıkartılır. Ama kim
bilebilirdi ki Bilica’nın büyük hata yapacağını,
Youla’nın da bunu golle sonuçlandıracağını… Her
şey bitti derken Özer çıktı sahneye. Ardından
Güzia… Skor bir anda 3-1 oldu. Böylece F.Bahçe
çok önemli bir 3 puanı yazdırıyordu hanesine.
Ancak görünen bir gerçek var ki, Alex’in
yokluğunda Sarı-Lacivertliler hayli zorlanıyor.
F.BAHÇE ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI’NDAN NOTLAR / CUMHUR ÖNDER ARSLAN
3 puan geldi, 4 oyuncu gitti
F.Bahçe’nin Denizlispor’u 3-1
yendiği karşõlaşmada Sarõ -
Lacivertlilerin kart sõnõrõnda bulunan
4 önemli oyuncusu cezalõ duruma
düştü. F.Bahçe’de sarõ kart gören
Lugano, Emre, Cristian ve Dos
Santos gelecek hafta deplasmanda
Sõvasspor’la oynanacak maçta forma
giyemeyecek.
Kocaman: Top yönetimde
F.Bahçe Sportif Direktörü Aykut
Kocaman, Brezilya’da iki oyuncuyu
izlediğini ve raporunu yönetime
sunduğunu söyledi. Kocaman,
“Brezilya’da gündemimizde olan
iyi oyuncuyu izledim. Son kararı
yönetim verecek. Daum ile
yapılacak görüşmenin ardından
transferle ilgili somut gelişmeler
olacaktır” ifadesini kullandõ.
TEKEL’e taraftar desteği
Sözleşmesindeki opsiyonu görüşünü
almadan kullanarak mukavele uzatan
F.Bahçe yönetimini TFF’ye şikâyet
eden Semih’e taraftar sahip çõktõ.
Yoğun yağõş nedeniyle stat büyük
ölçüde boş kalõrken taraftarlar
Semih’e “Büyük kaptan Semih”
şeklinde tezahürat yaptõ. Tribünlerde
hükümeti protesto eden TEKEL
işçilerine destek pankartlarõ açõldõ.
İlkyarõda Emre, Braga ile girdiği
ikili mücadelede rakibinin boğazõna
sarõldõ. Cezalõ Alex mücadeleyi
eşiyle beraber kendisine ait locadan
izledi. Başkan Aziz Yıldırım,
Santos’un golü sonrasõ ayağa
kalkarak sevindi. Yõldõrõm, 89.
dakikada şeref tribününden ayrõldõ.
Gökhan Gönül cezasõ, Deivid de
sakatlõğõ nedeniyle ilk 18’e giremedi.
F.Bahçe Yüksek Divan Kurulu
toplantõsõ bugün 10.30’da Faruk
Ilgaz Tesisleri’nde yapõlacak.
F.Bahçe’de özel hayatlarõnda
yaşadõklarõ skandallarla gündeme
gelen futbolculara yönetimin gizli bir
şekilde 50’şer bin dolar ceza kestiği
öğrenildi. Bu futbolcular arasõnda
Bilica, Vederson, Lugano, Deivid,
Dos Santos ve takõmdan gönderilen
Roberto Carlos yer alõyor.
SARACOĞLU’NU SU BASTI
A
vrupa’nõn gözde statlarõ
arasõnda gösterilen
ancak TFF’nin Euro
2016 adaylõğõ için listeye
almadõğõ Şükrü Saracoğlu
Stadõ’nõn zemini Denizli
maçõnda sõnõfta kaldõ. Zemine
1000 wattlõk ultraviole õşõn
verilerek yapõlan bakõm işe
yaramadõ. İstanbul’daki yağõş
Saracoğlu’nun zemininde su
birikintileri oluşturdu. Maçtan
2 saat önce görevliler
zemindeki suyu boşalttõ.
Sahadaki su giderlerinin de
tõkandõğõ öğrenildi. Son çare
olarak zeminin çeşitli
yerlerine delikler açõlarak
tahliye sağlandõ. Bu
görüntüler ligin devre
arasõnda yaklaşõk 100 bin
Avro harcanarak yapõlan
yenilemenin işe yaramadõğõnõ
ortaya çõkardõ.
DENİZLİSPOR
VE GEZER’E ÖFKE
Fenerbahçeli taraftarlar
maç boyunca 2005-06
sezonunda kendilerini
şampiyonluktan eden
Denizlispor’a tepki göstererek
“Denizli kümeye” diye bağırdı.
Sarı - Lacivertli seyirciler
G.Saray derbisinden bu yana
ilk kez bir F.Bahçe maçı
yöneten hakem Bünyamin
Gezer’e bazı pozisyonlardan
sonra aleyhte tezahürat
yapıldı. Her iki takım sahaya
“Teşekkürler Digitürk”
pankartıyla çıktı.
DAUM: TAKIM
PES ETMİYOR
Christoph Daum(F.Bahçe
teknik direktörü): Oynanan
futboldan memnunum. 1-1’den
sonra çökmememiz beni mutlu
etti. Takõm hiç pes etmedi. 4
futbolcumuzun Sõvas maçõnda
oynamayacak olmasõ bizim için
büyük dezavantaj.
Özer Hurmacı: Saha şartlarõ
futbol oynamaya elverişsizdi.
Buna rağmen çok iyi mücadele
ettik. Attõğõm gol benim için iyi
oldu. F.Bahçe’ye yakõşan
galibiyeti aldõk. Taraftarlar bize
her zaman güvensin.
Gökhan Ünal F.Bahçe formasıyla Saracoğlu’na
çıkarken, Özer de ilk golünü attı. Güiza ise farkı açan
isim oldu. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU)
Fenerbahçe tribünleri grevdeki TEKEL işçilerini unutmadı.