18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 2010 CUMARTESİ 14 HABERLER Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk-Japon İş Konseyi ve Japonya Araştõrmalarõ Derne- ği (JAD) işbirliğinde 25 Ocak’ta Kayseri’de, 27 Ocak’ta ise Kon- ya’da eğitim seminerleri gerçek- leştirilecek. Konuyla ilgili yapõlan açõkla- maya göre, “Mitsubishi Corpo- ration Seminerleri Serisi-II” başlõğõyla gerçekleştirilecek et- kinlikle, küçük ve orta ölçekli işletmelerin üretim sürecinde kalite ve maliyet açõsõndan dün- ya ile rekabet edebilir hale gel- mesine katkõda bulunulmasõ he- defleniyor. Eğitim semineri aynõ zamanda Japon üretim tarzõnõ Türkiye’ye taşõyarak gelecekte iki ülke şir- ketleri arasõnda daha somut işbir- liklerinin önünü açmayõ amaçlõ- yor. KOBİ’lerin küresel rekabet ortamõnda karşõlaştõğõ sorunlarõ- na yoğunlaşan seminerin ana te- masõ “Üretici Olarak Dünya- nın En İyisi Olmayı Hedefle- mek: Yalın Üretim Sistemi’’ olarak belirlendi. 25 Ocak’ta Kayseri’de, 27 Ocak’ta Konya’da düzenlenecek seminerin ana konuşmasõ ünlü Japon üretim ve Kaizen uzmanõ Prof. Dr. Yasuhiro Monden ta- rafõndan yapõlacak. Kayseri Sa- nayi Odasõ Başkanõ Mustafa Boydak ve Konya Ticaret Odasõ Başkanõ Hüseyin Üzülmez’in ev sahipliklerinde gerçekleşecek se- minerlerin açõlõşõnõ, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Selçuk Esenbel yapacak. Çağrõ merkezleri Türkiye’de cid- di bir büyüme atağõ içinde. Ancak sektör geliştikçe kalifiye eleman ih- tiyacõ da giderek artõyor. Turkcell İş Destekten Sorumlu Ge- nel Müdür Yardõmcõsõ Selen Koca- baş, çağrõ merkezi sektöründe kali- fiye elemana ihtiyaç duyulduğunu, bu ihtiyacõn karşõlanmasõ yönünde üni- versitelerin meslek yüksekokulla- rõnda açõlacak bölümlerin önem ka- zanabileceğini söyledi. Kocabaş, 1999 yõlõnda “çağrı mer- kezi” olarak kurulan Turkcell Global Bilgi’nin, sektördeki gelişmeler ve müşteri beklentilerinin değişerek art- masõ sonucu yapõlan yatõrõmlarla “Müşteri İlişkileri Yönetim Mer- kezi”ne dönüştüğünü, merkezin sek- töründe Türkiye’nin ve Avrupa’nõn en gelişmiş teknolojik sistemine sa- hip olduğunu belirtti. Turkcell Global Bilgi’nin Türki- ye’de İstanbul, İzmir, Erzurum, Di- yarbakõr ve Ankara olmak üzere 8, yurtdõşõnda ise Ukrayna’da 2 olmak üzere toplam 10 lokasyonda 5 bin masa kapasitesiyle hizmet verdiğini ifade eden Kocabaş, oldukça genç bir çalõşan profiline sahip olan Turkcell Global Bilgi Erzurum ve Diyarbakõr lokasyonlarõnõn sadece Turkcell müş- terilerine hizmet verdiğini kaydetti. Kocabaş, 2006 yõlõnda Erzu- rum’da açtõklarõ çağrõ merkezinde toplam 850 kişinin çalõştõğõnõ an- latarak şöyle devam etti: “Bu merkezde çalışanlarımızın yüzde 40’ı kadın, yüzde 60’ı ise er- kek. Yaş ortalaması 24 olan çalı- şanlarımızın yüzde 14’ü lisans, yüzde 17’si ön lisans, yüzde 69’u da lise mezunu. Erzurum’da sağlanan başarı ve artan iş hacminin ardın- dan, 12.3 milyon dolar yatırımla 2008 yılında açtığımız Diyarba- kır Çağrı Merkezi’nde 600 kişi çalışıyor. Buradaki çalışanlarımı- zın yüzde 61’i kadın, yüzde 39’u er- kek. Burada da 26 yaş ortalaması bulunan çalışanlarımızın yüzde 17’si lisans, yüzde 35’i ön lisans, yüzde 48’i de lise mezunu.” Turkcell Global Bilgi’nin, çağrõ merkezi sektöründe yüzde 45 pazar payõyla Türkiye’nin lider etkileşim merkezi olduğuna dikkati çeken Ko- cabaş, “Bugün 7 bin kişiye istihdam ve Türkiye’de 40 milyon, Ukray- na’da 10 milyondan fazla kişiye katma değerli hizmet sağlayan Turkcell Global Bilgi, önemli bir iş- veren konumundadır” dedi. Çağrõ merkezi sektörünün hem dünyada hem de Türkiye’de olduk- ça hõzlõ gelişen bir sektör olduğunu vurgulayan Kocabaş, “Bu gelişimle beraber Turkcell Global Bilgi ola- rak önümüzdeki dönemde de var olduğumuz lokasyonlarda büyü- meyi öngörüyoruz” diye konuştu. İs- tihdamda çağrõ merkezlerinin öne- mine değinen Kocabaş, toplam 30 bin masa kapasiteli çağrõ merkezlerinde 35 bin civarõnda müşteri temsilcisi ça- lõştõğõnõ belirterek şunlarõ kaydetti: “Yıllık bazda bakıldığında yüz- de 15 büyüme oranıyla 5 yıl içe- risinde sektörün 30 bin kişiyi daha istihdam edebileceğini ön- görüyoruz. Bu sektörde kalifiye elemana ihtiyaç duyuluyor. Bu ihtiyacın karşılanması yönünde üniversitelerin meslek yüksek- okullarında açılacak bölümler önem kazanabilir.” Her kriz, yeni düzenlemeleri kaçınılmaz kılar. Eski çerçeve krizin gerekli kıldığı yeni ihtiyaçlara cevap veremediği için değişir. Yeni çerçevenin topluma kabul ettirilmesi zorlu bir süreçtir. İdeolojik hegemonya ve güçlü politik hâkimiyet olmadan uygulamaya konulamaz. 1979-80 krizinde krize karşı yeni çerçeve olarak sunulan 24 Ocak tedbirlerinin hayata geçirilebilmesi için 12 Eylül’ün şiddeti devreye sokulmuştu. 1994 krizinde 5 Nisan kararları adı altında yapılan düzenlemeler, işçi eylemleri ve sendikal mücadeleler nedeniyle etkisiz kaldı. 2001 krizinde “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” adı altında uygulamaya konulan tedbirlerle yeni bir kavşağa girildi. İroniktir… Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nı Cumhuriyet tarihinin en zayıf hükümetlerinden biri uygulamaya koymuştur. Zayıf hükümetin gücü, işçi hareketinin, sendikaların ve toplumsal hareketlerin geriye çekilmiş olmasından kaynaklanıyordu. Bu sayede ekonomide, çalışma hayatında ve politik alanda, toplumsal çıkarlara aykırı, pek çok yeni düzenlemeler yapmak mümkün oldu. Böylece Türkiye 2000’li yıllara ekonomide ve toplumsal alanda sağlanan “yeni bir istikrar rejimiyle” girdi. AKP ve Erdoğan işte bu “istikrar” koşullarında iktidara geldi. Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nda yer alan ama hayata geçirilmeyen, pek çok düzenlemeyi AKP’nin tek partili iktidarı, tepkileri hiçbir şekilde dikkate almadan hayata geçirdi. Çok sayıda düzenleme var ama bunların en önemlilerinden birisi, 30 yıllık çalışma mevzuatının omurgası olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun değiştirilmesidir. Bunun anlamı şuydu; piyasalarda “reform” adı altında muazzam ölçekte serbestleştirmeler yapılırken emek faktörü korunaksız, güvencesiz bırakılıyor, emeğin tarihi kazanımları piyasanın ihtiyaçları ve ekonomik istikrar uğruna çok önemli ölçüde ortadan kaldırılıyordu. Bu düzenlemeyi tamamlayan bir politika ise yasaklar, engeller, kısıtlamalarla dolu 1983 tarihli sendikalar ve grev yasalarını değiştirmemekte ısrar edilmesidir. Bugünün krizini işte bu istikrar rejimi oluşturdu. Bu istikrar rejiminin bazı özelliklerine bakalım. 2001 krizinden 2008 sonuna kadar Milli Gelir yüzde 49 oranında artarken Milli Gelir içindeki ücret ve maaşların payı yüzde 28’den yüzde 22’ye geriledi. Bir başka önemli olgu, 2001’de yüzde 15 olan gerçek işsizlik oranının 2008 sonunda yüzde 18’e çıkmış olmasıdır. Politik ve ekonomik istikrarın bedeli ağır olmuştur. Bu nedenle belli eşikten sonra sürdürülmesi, politik baskıların artması -ki bu demokratik hakların sınırlaması demektir- ve çalışma hayatında işçi ve sendikaların aleyhine yeni düzenlemeler yapılması pahasına mümkün olabilir. AKP iktidarı kriz sürecinde sosyal tedbirler almamakta ısrar ederek ve çalışma hayatında esnekliği yaygınlaştıran düzenlemeler yaparak “ekonomik ve sosyal istikrarı” devam ettirmekte çok kararlı gözüküyor. Ama Tekel işçilerinin, esnek istihdamın özel bir türü olan 4-C’yi reddederek eski kazanımlarında ısrar etmesi, 10 yıldır sessizliğe bürünen işçilerin yeniden ayağa kalkmasının imkânlarını yaratmıştır. İstikrar arayanların, AKP’yi istikrar nişanesi olarak değerlendirenlerin, emeği yalnızca maliyet öğesi olarak görenlerin, önümüzdeki dönemde emeğe saygıyı, sosyal hakları demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak ele almasında yarar var. [email protected] ‘İstikrar’ Bozuluyor mu? G Ö R Ü Ş ERHAN BİLGİN YAHYA ARIKAN [email protected] YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Ücretliler için asgari geçim indirimi rehberi Sektörün 5 yõl içinde 30 bin kişiyi daha istihdam edeceği belirtiliyor Japonlardan Anadolu’ya rekabet dersi P&G Türkiye sürdürülebilir kalkõnma raporunu yayõmladõ Atıkları yüzde 30 azalttık hurriyetkiyasla.com Hürriyet İnternet Grubu ça- tõsõ altõnda bulunan ve 2009 yõlõnõn kasõm ayõ itibarõyla yayõn yolculuğuna başlayan hur- riyetkiyasla.com, kredi almayõ veya yatõrõm yapmayõ hedefleyen tüketicilere pazardaki ürün ve hizmetler arasõnda kõyaslama yap- ma fõrsatõ sunmayõ, bu sayede de onlarõ bilinçlendirmeyi hedefliyor. Hurriyetkõyasla.com Portal Mü- dürü Nuray Kentli “Kıyasla- madan karar verme!” sloga- nõyla yola çõktõklarõnõ belirterek sektörde iddialõ olduklarõnõ söy- lüyor. Hurriyetkiyasla.com’un yayõna aldõğõ ilk ürün grubu ise mortgage/konut, ihtiyaç ve taşõt gibi bireysel krediler ile kredi kart- larõnõ kapsõyor. Portal, 2010 yõlõnda da sigorta, telekomünikasyon ve seyahat ko- nularõna yönelik hizmetler sun- mayõ hedefliyor. Portalde ayrõca, uzman görüşlerine ve bireysel finansman konusunda tüketici- lere yol gösterecek önemli ipuç- larõna da yer veriliyor. Kredileri kıyaslayan yeni bir portal Turkcell İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardõmcõsõ Selen Kocabaş, sektörde kalifiye eleman ihtiyacõnõn karşõlanabilmesi için üniversitelerin meslek yüksekokullarõnda açõlacak bölümlerin önem kazanacağõnõ söyledi. A sgari geçim indirimi uygulaması, kısaca, ücretlilerin vergi matrahları üzerinden vergi tarifesi kullanılarak hesaplanan gelir vergisinden, çalışanın medeni durumuna göre yıllık brüt asgari ücret esas alınarak hesaplanacak bir indirim tutarının indirilmesi esasına dayanıyor. Uygulama, ilgili yasa gereğince, sadece gerçek usulde vergilendirilen (net ücret sözleşmesi ile çalışanlar dahil) gerçek kişilerin ücret gelirleri için yapılır. Ücretler dışındaki vergiye tabi gelirler, (ticari kazançlar, zirai kazançlar, serbest meslek kazançları, menkul sermaye iratları, gayrimenkul sermaye iratları, diğer kazanç ve iratlar) söz konusu uygulamaya tabi değil. Öte yandan, ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilenler ve dar mükellefiyet kapsamında ücret geliri elde edenler de asgari geçim indirimi uygulamasından yararlanamayacaklar. Ücretlere aylık olarak yansıtılacak Bir ücretlinin asgari geçim indirimi uygulaması kapsamında hak kazanacağı indirim tutarı aylık bazda hesaplanacak ve uygulanacak. Yani, ücretlinin medeni durumu, asgari ücretin, takvim yılı başındaki yıllık tutarı dikkate alınarak hesaplanan yıllık indirim tutarının 1/12’si, her ay ücret üzerinden hesaplanacak gelir vergisinden indirim konusu yapılacak. Nasıl hesaplanacak? Uygulamanın esasını, ücretin elde edildiği yılın başında geçerli olan (1 Ocak 2010 için 729-TL) ve sanayi kesiminde çalışan (16) yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının ücretlinin medeni durumuna göre belirlenecek bir oran üzerinden hesaplanacak matraha yüzde 15 oranı kullanılarak hesaplanacak verginin, ücretlinin vergi matrahı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden indirilmesi oluşturmaktadır. Yasaya göre, ücretlinin medeni durumuna göre kullanılacak oranları, mükellefin kendisi için yüzde 50, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için yüzde 7.5 diğer çocuklar için yüzde 5 olarak belirlemiştir. Örneğin, evli, eşi çalışmayan ve eşinin herhangi bir geliri bulunmayan, iki çocuklu bir ücretlinin ücreti üzerinden hesaplanan gelir vergisinden indirilecek vergi tutarı hesaplanırken, matrah olarak, yıllık brüt asgari ücretin yüzde 75’i dikkate alınacaktır. Bu şekilde hesaplanan tutara da yüzde 15 vergi oranı uygulanarak, ücretlinin gelir vergisinden bir yıllık sürede indirilebilecek vergi tutarına ulaşılacaktır. Buna göre bir ücretlinin aylık dönemde hak kazanacağı indirim tutarı; Asgari ücretin yıllık tutarı x asgari geçim indirimi oranı x yüzde 15 / 12 formülü ile hesaplanacaktır. Bulunan tutar, medeni durumunda bir değişiklik olmadığı takdirde, ücretlinin asgari geçim indiriminden bir yıl boyunca sağlayacağı aylık net menfaat olacaktır. Örneğin, eşi çalışan ve iki çocuğu bulunan asgari ücretlinin 2010 yılında yararlanabileceği asgari geçim indirimi tutarı, aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır: Buna göre, işveren mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarı olan 71,08 TL kadar ücretliye daha fazla ödeme yapacaktır. Diğer bir ifadeyle ücretlinin eline geçen net tutar 71,08 TL fazla olacaktır. Ücretli sakatlık indiriminden de yararlanabilecek mi? Gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci maddesi hükümleri kapsamında sakatlık indiriminden yararlanmakta olan bir çalışan aynı zamanda asgari geçim indiriminden de yararlanabilecektir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. CMYB C M Y B P&G Türkiye, Sürdürülebilir Kalkõnma Özet Raporu’nu ya- yõmladõ… Rapora göre, Türkiye’de- ki tüm P&G üretim tesislerinde, 2007 - 2009 yõllarõ arasõnda yüzde 15 enerji, yüzde 12 oranõnda su ta- sarrufu sağlanõrken, atõk çõkõşõ yüz- de 30 oranõnda azaltõldõ. Sera gazõ emisyonlarõnda da yüzde 25 düşüş gerçekleştirildi. P&G tarafõndan ya- põlan yazõlõ açõklamaya göre “bugün ve gelecekte herkes için kaliteli bir yaşam” anlayõşõ ile belirlenen sür- dürülebilirlik hedeflerinde beş temel stratejiye (ürünler, operasyonlar, sosyal sorumluluk, çalõşanlar ve paydaşlar) odaklanõyor. Raporda “Yarõn için Sorumluluk Al” Progra- mõ ile çalõşanlarõn 1 yõlda 36 bin pet şişeyi, 7 ton kâğõdõ geri dönüştürür- ken ayda 36 Kw/saat enerji tasarru- fu sağladõklarõ da belirtiliyor. Rapor şirketin Türkiye’deki çevresel ve sosyal çalõşmalarõnõ kamuoyu ile paylaşmak amacõyla, her iki yõlda bir yayõmlanacak. Çağrõ merkezleri nitelikli eleman istiyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle