Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 OCAK 2010 CUMARTESİ
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
TÜSİAD’ın Kadınları
Arzuhan Yalçındağ seçildiğinde çok dikkati
çekmemişti. Sadece büyük aileden, holdinglerden,
işin başında babalar, CEO’lardan başkan seçme
geleneği kırılmıyor, ikinci, genç kuşaktan temsile
kadın kimliği eklenmiş oluyordu. Kadın sorunlarına
bulaşık biri olarak daha o zaman içimden
gülümsemiş; “Zor işlere kadının öne sürülmesi
kuralı TÜSİAD için de geçerli olmuş..” diye içimden
geçirmiştim.
AKP’nin çoğunluk iktidarının kendi yandaş
sermayesini yaratmada geçmiş iktidarları mumla
aratacak icraatlarına, Başbakan Erdoğan’ın en
küçük bir muhalefete, uyarıya katlanamaz kimliği,
öfkesi tuz biber ekiyordu. MÜSİAD’ı güçlendirme,
geleneksel sanayicilerin tepe örgütü TÜSİAD’ı
hafife alma inadına, üretimden piyasalar düzenine,
ticarete, kayıt dışına kayan iktidar politikaları
eklenince çıkarlar çatışması kaçınılmazdı.
İktidarlar değişse de sözlerinin dinlenmesine
alışık TÜSİAD üyeleri, yönetim kadroları, iş
dünyasının en sıradan, olmazsa olmaz, iktidara
duyurulmasını gerekli gördükleri sorunlarını her
açıkladıklarında aldıkları tepkiden şaşkındı.
Dahası 12 Eylül sonrası işçi sendikal hareketinin
geriye püskürtülmesi, demokratik kitle, meslek
örgütlerinin işlevlerinin kırılması, devletin sosyal
kimliğinin tepetaklak oluşunda, sesini duyurabilen
sivil sermaye örgütü olarak, ülke sorunları üzerinde
de görüş söylemek alışkanlığı edinmişlerdi. İşveren
penceresinden olsa da ülke sorunları üzerinde
olabildiğince saygın bilimsel çalışma raporunun
altında imzaları vardı.
İşveren meslek birliklerinin daha duyarsız
kalmaları, iktidarın suyundan giden, tam destek
vermenin ötesinde, yandaşlık ilişkileri ile de
bağlantılı tek ses kalıyorlardı. Sınırlı üst sermaye
grubunu temsil eden TÜSAD’ın raporları,
toplumsal sorunlara ilişkin görüş açıklamaları ister
istemez ilgiyi çekiyor, siyasetin üzerinde de
yönlendirici oluyordu. Erdoğan hükümetleri
sürecinde durum tersine dönünce, Erdoğan
hükümetinden gelen tepkiler hırçınlık ölçeğinde
büyüdükçe, hele de bire bir şirketlerin zorlanması,
baskılar şiddetlenince, kadın başkan besbelli
kaçınılmaz gündeme gelmişti..
İşverenlerimizin alınacakları bir durum yok
aslında. Dünya siyasal hareketleri, sivil toplum
örgütlenmeleri yıllardan bu yana bu işi hep
yapıyorlar. Ne zamanki işler sarpa sarıyor, iktidar
koltuğunun çekiciliği azalıyor, zorlu günler geliyor...
Savaşlarda olduğu üzere, çok doğal bir biçimde
boşalan erkeklerin yerlerini kadınlar alıyor. 1980’li
yıllarda kadın hareketlerinin güçlenmesi, kadın
sorunlarının gündeme gelmesi, kadın hakları
savaşımındaki büyük atak kendiliğinden mi oldu
sanıyorsunuz? Demokratik olmasa da eşitlik,
paylaşım üzerinden eski Boğu Bloku Marksist
düzen tehdit algılaması ile ortadan kalktığında, iki
kutuplu dünyadan tek kutuplu dünyaya geçişte,
akıl almaz bir paylaşım sorunu gündeme geldi.
En gelişmiş demokrasileri de kapsayacak
biçimde eşitlikten, paylaşımdan, sosyal devletten,
sendikal haklardan, örgütlülükten geriye gidiş, hızlı
bir yoksullaşma yoksunlaşma yaşandı. İngiltere’de
8 milyon örgütlü, sendikalı işçiden 4 milyon
püskürtülmüş bir sendikal düzene geçişte, kimliğini
kaybeden sosyal demokrat parti, İngiliz İşçi Partisi,
yeni sol rüzgârlarında kadın hareketi ile
toparlanmanın yolunu buldu. Madenci grevlerinde
keşfedilen kullanılmayan nufusun öteki yarısı,
kadın gücü, toplumun her alanındaki haklar
savaşımında öne çıkarılırken, meclislere,
yönetimlere kadın seçilmesinde büyük özen
gösterildi. AB ülkelerinin tümüne, dünyaya
sıçrayan bu dinamiğin Türkiye ayağında özel bir
hareketlendirme odağı daha vardı..
12 Eylül’ün yasaklı sürecinde kendilerini
ideolojileri ile ifade edemeyen tüm siyasetler,
örgütlenmelerde kadınların öne çıkarılması yaşam
gerçeği, dayatması olarak gündeme gelmişti. On
binlerin cezaevlerinden geçirilmelesi sürecinde
kapılarda öne çıkan analar, bacılar kan kaybeden
tüm örgütlenmeler için motivasyon olmuş, siyasal
İslam hareketi bayrak yaptığı türban savaşımını
öne çıkarırken, Özalizmin papatyaları keşfedilmişti.
Yasaklı düzende güç kaybetmiş sendikalar
yasalar, grevlerle hak alamaz olunca, yükselen
direnişlerde yine kadınlar öndeydi. Bahar eylemleri,
yaz direnişleri, Zonguldak büyük direnişi, şimdi de
Ankara kışının ayazına hapsedilmiş Tekel işçilerinin
büyük direnişinde kadınların ne kadar önde, eylemi
ayakta tutan, direniş gücünü yükselten güçlerini,
etkinliklerini tahmin bile edemezsiniz.
TÜSİAD’ın görevden ayrılan başkanı Arzuhan
Yalçındağ’ın veda konuşmasını, göreve yeni
başlıyan Nazlı Ümit Boyner’in kamuoyuna ilk
seslenişini dinlerken kadın olarak, kadın
hareketine, direniş gücüne pay çıkarmadan
edemedim. Demokrasi açığımızı ortaya koyan, yeni
baskı odakları yaratılmamasını isteyen çıkış hem
dürsüt hem de yürekliydi...
soner@cumhuriyet.com.tr
Türkel: Çözüm
yoksa ben de
açlık
grevindeyim
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Açlõk gre-
vine ara veren TEKEL işçilerinin eylemleri 40.
gününde devam ediyor.
Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Musta-
fa Türkel, 26 Ocak’a kadar çözüm bulunmama-
sõ durumunda kendisi de dahil olmak üzere iste-
yen tüm işçilerin yeniden açlõk grevine başlaya-
cağõnõ açõkladõ. Açlõk grevine ara veren işçilere ses-
lenen Türkel, bazõ TEKEL işçilerinin, “Sendikaya
rağmen biz açlık grevine devam etmek istiyo-
ruz” tavrõnõn sürdürmelerini tasvip etmedikleri-
ni kaydederek “Hak-İş ve Memur-Sen’e hiçbir
zaman el uzatmazdım ama işçinin mücadelesi
için elimi uzattım. Bu mücadele, kişisel duygu
ve tepkilerimin üzerinde olacak kadar önem-
li” dedi. Açlõk grevini bitiren işçi Hilal Akbulut
hastaneye kaldõrõldõ. Çankaya Belediye Başkanõ
Bülent Tanık da destek ziyaretinde bulundu.
100’ü aşkõn ülkeden 4 bin mesaj gönderen yabancõ sendikalar 29-30-31 Ocak’õ dayanõşma günleri olarak belirledi
Tütün işçisine taraftar desteği
OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA
Başta Avrupalõ işçi ve sendikalarõ ol-
mak üzere uluslararasõ emek örgütleri
TEKEL işçisini yalnõz bõrakmõyor. Ey-
lemin başladõğõ günden itibaren özellikle
15 Aralõk’tan sonra artan destek, bu ayõn
son günlerinde yoğunlaşacak. 15 Ara-
lõk’tan sonra yaklaşõk 100 ülkeden 4 bi-
nin üzerinde mesaj gönderen uluslararasõ
sendikal birlikler, ay sonunda Tek Gõ-
da-İş istek ve yönlendirmeleriyle birlikte
bir dizi eyleme imza atacak.
Başta Almanya Gõda İşçileri Birliği
NGG, Avrupa Gõda İşçisi Sendikalarõ
Federasyonu EFFAT ve Uluslararasõ Gõ-
da İşçileri Birliği IUF, Almanya’dan IG
Metal ile Forza Livorno, 29-30-31
Ocak’ta “Her yer TEKEL, her yer di-
reniş” günleri olarak kabul etti. Berlin,
Paris, Viyana, Amsterdam ve Lon-
dra’da, Türk konsolosluklarõ, fabrikalar,
üniversitelerde TEKEL işçisine destek
gösterileri düzenlenecek. Dortmant
çağrõsõ olarak adlandõrõlan hareketle
tüm meslek örgütlerine, partilere, yerel
derneklere, sosyal kurumlara başvu-
ruldu, hazõrlaklar başladõ. Eylemler
arasõnda sendika temsilcilerinin Türk
konsolosluklarõna siyah çelenk bõrak-
masõ ve hükümete protesto mektubu bõ-
rakmasõ yer alõyor.
Taraftar desteği
Endüstriyel futbola karşõ duruşu ile
tanõnan Forza Livorno, TEKEL işçi-
sine dayanõşma çağrõsõ yaptõ ve artõk
maçlarõnda enternasyonali TEKEL
işçisine atfederek okuyacağõnõ açõkladõ.
Maçlarda işçilere destek pankartlarõ-
nõn açõlmasõ için tüm tribünlere çağrõda
bulundu. 29-30 Ocak tarihli maçlarda
destek pankartlarõ açõlacak.
29-30-31 Ocak’ta Berlin, Paris,
Viyana, Amsterdam ve Londra’da,
TEKEL işçisine destek gösterileri
düzenlenecek. 29-30 Ocak’taki
maçlarda TEKEL işçisine destek
pankartlarõ açõlacak.
Erdoğan’ın işçi açılımı: Avucunu yalarsın
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Tayyip Erdoğan, 40
gündür Ankara’nõn ayazõnda gece
gündüz eylem yapan TEKEL işçi-
lerini ajitasyon yapmakla suçlar-
ken; “Genel grev kararı alırsak
hükümeti deviririz” diyen Tek
Gõda-İş Sendikasõ Başkanõ Musta-
fa Türkel’e “Hükümeti devire-
cekmiş, avucunu yalarsın avucu-
nu. Kaç üyen var, neyle konuşu-
yorsun, önce haddini bil” dedi.
Erdoğan, il başkanlarõ toplantõ-
sõnda TEKEL işçileri ve tam gün ya-
sasõna eleştirilere yanõt verdi.
Geliri az bulan doktorun önünün
tõkanmadõğõnõ anlatan Erdoğan,
“Buyrun özel sektöre geçin ya
da muayenehaneyi bırak, hasta-
nede mesai saati dışında görevini
ifa et diyoruz” dedi.
TEKEL işçilerinin gösterilerinin
hükümete karşõ kõşkõrtmaya dönüş-
tüğünü ileri süren Erdoğan, küresel
krizle birlikte Türkiye’de işsiz sa-
yõsõnõn 4 milyona ulaştõğõnõ, insan-
larõn iş sõnavlarõ için kuyruk oluş-
turduğunu söyledi. TEKEL işçile-
rinin “açız, sefiliz” diyerek ajitasyon
yaptõklarõnõ savunan Erdoğan, işçi-
lere 2 yõldõr çalõşmadan maaşlarõnõ
ödediklerini ileri sürdü. Erdoğan,
“Diğer 4-C’de çalışanlar bu ül-
kenin evladı değil mi? Şu anda 19
bin dolayında 4-C kapsamında
olan işçimiz var” dedi.
Kõzõlay’da 8 bin TEKEL işçisinin
beklediği yönünde haberler yapõl-
dõğõnõ belirten Erdoğan, “Gidin,
bu rakamın onda biri yok. Belli
bir çadırın içinde medya maha-
retini oynuyor” dedi. Erdoğan iş-
çilere yönelik, “Boş depolarda
duruyorlar, 40 trilyon maaş alı-
yorlar. O parayla 3-4 kat işçiyi is-
tihdam ederiz” diye konuştu.
8 BİN 300 KİŞİ İŞSİZ
Opel, bir fabrika
daha kapatõyor
Ekonomi Servisi - ABD’li otomotiv şir-
keti General Motors’a bağlõ Opel,
Belçika’daki fabrikasõnõ kapatacağõnõ
açõkladõ. Opel Üst Yöneticisi Nick Re-
illy, Belçika’nõn Anvers kentindeki
Opel fabrikasõnõ kapatacaklarõnõ, 2
bin 600’ü bu fabrikada, 4 bini Al-
manya’da olmak üzere Avrupa’da 8
bin 300 işçiyi çõkaracaklarõnõ söyledi.
Reilly, “Para kaybediyoruz ve bir
şeyler yapmalıyız. Opel’in çalışma-
ya devam edebilmesi için bu tip
kararlar almak zorundayız” dedi.
Reilly, krizin etkisiyle Avrupa’da bu yõl
geçen yõla göre 1.5 milyon adet daha
az araç satacaklarõnõ söyledi.
Bu arada Opel’in fabrika kapatma ka-
rarõna çalõşanlar tepki gösterdi. An-
vers’teki otomotiv işçileri sendikasõ-
nõn sözcüsü Werner Dillen, “Bazıları
ağladı, bazıları en azından bizim du-
rumumuz ne olacak, geleceğimiz
ne olacak bilelim dediler” diye ko-
nuştu. Ahmed Teghmas adlõ işçi de,
yönetimin sendikaya sadece muhtemel
bir kapatmadan bahsettiklerini belir-
terek “Üretimin sürmesi için oyun
oynuyorlar” dedi.
İyi Tarõm Uygulamalarõ ile yaş sebze ve meyvede AB standartlarõ yakalanacak
MİGROS sebzede AB’ye uydu
Ekonomi Servisi -
Migros Ticaret Yönetim
Kurulu Başkanõ Bülend
Özaydınlı, yeni dönem-
de iyi tarõm uygulama-
larõna uygun üretim ya-
pan yaklaşõk 2 bin üreti-
ciden alõm yaparak, satõn
aldõklarõ meyve sebzeyi
ilk etapta Migros ve
Macrocenter mağazala-
rõndan tüketicilere ulaş-
tõracaklarõnõ söyledi.
Özaydõnlõ, Migros’un,
yaş sebze ve meyvede
AB standartlarõnõ yaka-
layan ‘İyi Tarım Uy-
gulamaları (İTU)’ çer-
çevesinde Tarõm ve Köy-
işleri Bakanlõğõ ile işbir-
liğine gitmesine ilişkin
düzenlenen toplantõda
yaptõğõ konuşmada, Tür-
kiye’de tarõmõn çağ atla-
yacağõna inandõklarõnõ,
bu süreçte öncü rol üst-
lenmekten memnuniyet
duyduklarõnõ söyledi.
Özaydõnlõ, tüm Migros
ve Macrocenter mağa-
zalarõnda dökme ve pa-
ketli satõlan sebze mey-
veyi İTU ile sertifika-
landõrõlmõş çiftçiden te-
min etme kararõ aldõkla-
rõnõ belirtti. Yõlda 270 bin
ton yaş meyve sebzeyi
Migros kalitesi ile tüke-
ticilere ulaştõrdõklarõnõ
kaydeden Özaydõnlõ,
“Türkiye’nin 71 ilinde
ve yurtdışında 1589
mağazamız var. Alıcı
olmamızın projeye çok
önemli katkı sağlaya-
cak” dedi.
Başbakan Erdoğan’õn veto ettiği ve hükümetten hiçbir bakanõn katõl-
mayacağõ Davos Zirvesi’nde Türkiye’yi Merkez Bankasõ Başkanõ Dur-
muş Yõlmaz temsil edecek. Yõlmaz’õn, 26 Ocak’da Enflasyon Rapo-
ru’nu açõklamasõnõn ardõndan Davos’a gidecek. Davos Zirvesi’ne,
bankacõlarõn yanõ sõra, işadamlarõnõn da katõlacağõ belirtiliyor. 27-
31 Ocak tarihleri arasõnda düzenlenecek Dünya Ekonomi Forumu’nun
(Davos Zirvesi) 40. yõllõk toplantõsõnõn gündem konusu, küresel eko-
nomik krizin verdiği zararõn ve bu zararõn telafi yollarõnõn aranacağõ
“Dünyanõn Durumunu İyileştirme: Yeniden Düşünme, Yeni-
den Tasarlama, Yeniden İnşa Etme” olarak belirlendi.
LIBERTY’DEN AKUT’A KATKI
Liberty Sigorta, güvenli yaşam kültürünün ve bilincinin Türkiye’de
oluşturulmasõ hedefine katkõda bulunmak için AKUT ve Tiyatro-
kare’nin katkõlarõyla hayata geçen ‘Birimiz Hepimiz, Hepimiz AKUT’
isimli çocuk müzikalinin ana sponsoru oldu. İlköğretim okullarõ, özel
tiyatrolar ve yerel yönetimlerin mekânlarõnda sahnelenecek oyu-
nun, ana sponsoru olan Liberty Sigorta, üç yõl boyunca oyunun
tüm basõlõ malzemeleri ve tanõtõm çalõşmalarõnõ yürütecek. Oyu-
nu izleyen her çocuğa içeriği AKUT tarafõndan hazõrlanmõş ve
deprem, afet durumlarõnda yapõlmasõ gerekenleri anlatan bir
bilgilendirme kitapçõğõ ücretsiz olarak dağõtõlacak.
MOBİLYACILAR HEDEF BÜYÜTTÜ
Geçen yõlõ 1.5 milyar ihracatla kapatan Türkiye mobilya sektörü, İMOB İs-
tanbul Mobilya Fuarõ ile 2-6 Şubat’ta CNR Expo Fuar Merkezi’nde dün-
yanõn en önemli alõcõlarõyla buluşuyor. İstanbul Fuarcõlõk tarafõndan Tür-
kiye Mobilya Sanayicileri Derneği desteğiyle gerçekleştirile-
cek fuara 170 ülkeye mobilya ihraç eden 300 firma katõlõyor.
MOSDER Başkanõ Nazif Türkoğlu ihracatta hedef büyüt-
tüklerini belirterek fuara 6 bini yabancõ toplam 80 bin ziya-
retçi beklediklerini söyledi. Türkoğlu, “Krize rağmen 1.5 mil-
yar dolar ihracat ve 250 bine yakõn istihdam gücü ile mobilya sek-
törü, Türkiye ekonomisinin lokomotifi” dedi.
TEKEL işçilerinin Anka-
ra’daki direnişine Ege’nin
farklı noktalarından destek
sürüyor. Türk-İş 3. Bölge
Temsilcisi Mustafa Kun-
dakçı, İzmir’deki sendika
şube başkanlarıyla birlikte
yaptığı açıklamada, daha
önce duyurdukları bir gün-
lük açlık grevi kararını ör-
güt disiplini gereği 26 Ocak
Salı’ya dek askıya aldıkla-
rını söyledi. Kundakçı,
“Ayrıca AKP İl Başkanlı-
ğı’na yapacağımız yürüyüş
de askıya alındı” dedi.
TEKEL işçilerine destek
amacıyla Muğla’da da,
AKP il binası önüne açlık
çadırı kuruldu.
Bülent Özaydınlı ve Tarım Bakanı Mehdi Eker, İTU ile tarım ürünlerinin en yüksek besin ve hijyenik
değerde tüketiciye ulaşabilmesi için 236 farklı kriterin yerine getirilmesini öngörüyor.
Migros, Tarõm Bakanlõğõ işbirlilği ile
iyi tarõm yapan 2 bin tüketiciden aldõğõ
sebze ve meyveyi mağazalarda
tüketicilerle buluşturacak.
İŞÇİLERE EGE’DEN DESTEK
DAVOS’TA TÜRKİYE’Yİ YILMAZ TEMSİL EDECEK
TEK GIDA-İŞ’TEN YANIT: KAMUOYUNUN BİLİNCİNİ BULANDIRMAYIN
Tek Gõda-İş Sendikasõ Genel Başkanõ Mustafa
Türkel, TEKEL işçilerini “ajitasyon” yapmakla suç-
layan Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Hükümet
olarak işçilere iyilik yapıyormuş, fazladan hak ta-
nıyormuş gibi bahsederek, kamuoyunun bilinci-
ni bulandırmaya çalışmayın” karşõlõğõnõ verdi.
Türkel, yaptõğõ yazõlõ açõklama ile dün kendisini ve
işçileri hedef alan Başbakan Erdoğan’a yanõt verdi.
Erdoğan’õn “haksız ve mesnetsiz açıklamalar” yap-
tõğõnõ vurgulayan Türkel, “İşçiler, ücretlerinin dü-
şürülmesini, sosyal ve sendikal haklarının kaybını
ve kölelik düzeni içinde çalışmayı kabul etmeye-
rek, uluslararası ve iç hukuk kuralları çerçeve-
sinde hakkını aramaktadır” dedi.
Erdoğan’õn TEKEL işçilerinin “ihbar ve kıdem
tazminatı”nõn ödenmesini sanki “ulufe” yapõyor-
larmõş gibi anlattõğõnõ belirten Türkel, “Sayın Baş-
bakan! Bu para işçinin anasının sütü kadar he-
lal ve yasal haktır” ifadelerini kullandõ. İşçilerin “ye-
tim hakkı yediği” iddialarõnõ reddeden Türkel,
kendisine yönelik “Hükümeti devirecekmiş, avu-
cunu yalarsın avucunu” diyen Erdoğan’õn sözlerine
ise “ Hükümetler seçimle gelir, seçimle gider. Baş-
bakan gerçek muhatapları doğrudan dinleme lü-
tufunda bulunurlarsa, daha doğru ve gerçek bir
şekilde bilgilendirilmiş olacaklardır” dedi.