22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada ulusumuz hâlâ terör belasını ortadan kaldıracak, kar- deşlik ve barış içinde yaşamamızı sağlayacak ön- lemler nelerdir, bilmiyor. Bildiği tek şey medyanın yazdıkları. Orada bura- da gizli toplantılar, görüşmeler… Zira RTE ve ilgili bakanları açılımı hâlâ rayına otur- tamadılar. “Demokratik açılımın” devletin temel kurallarına, örneğin anayasanın ilk üç maddesindeki değiştiril- mesi olanaksız ilkelere dokunulmayacağını hele bir saptasınlar… … Ulusumuz neye destek verdiğini anlayacak! 1950’lerde tek başına iktidara gelen Demokrat Par- ti’nin kudretli bakanlarından Samet Ağaoğlu’nun Meclis kürsüsünden söylediklerini gelin de anım- samayın. Bir konu görüşülüyor Meclis’te. CHP, Samet Ağaoğlu’nun sıraladığı önlemlerin, önerilerin yasası olmadığını söyleyerek muhalefet edi- yor. Ağaoğlu eleştirileri şöyle karşılıyor: “Biz gerekeni yaparız. İstim (ilgili yasa) arkadan ge- lir!” Bugünkü durum Ağaoğlu anlayışı ile örtüşüyor. AKP hükümeti de, “Ulusa sen ver desteği… Hangi önlemler geleceğini, verdiğin desteğin içeri- ğini daha sonra öğrenirsin” diyor. Bir yazarımız son gelişmelerde iki kişinin yıldızı- nın parladığını yazıyor. Biri İçişleri Bakanı Beşir Atalay, diğeri de Dışiş- leri Bakanı Ahmet Davutoğlu! Oysa listeye bir başka ismi daha eklemek gere- kiyordu: Demokratik Toplum (Kürt) Partisi Genel Baş- kanı Ahmet (Kürt) Türk’ü… Ne ki parlayan yıldızına gölge düşürdü. Saklıyor- du, gizliyordu, açıktan söylemiyordu. Lakin PKK’den, İmralı’dan öyle baskı gördü ki… tam gaz barışın, kar- deşliğin lideri olacağı sırada, Van mitinginde barış anahtarı olarak bebek katilini gösteriverdi ve… DTP’nin tutumu iktidarda galiba uyanışa yol aç- tı. Başta Başbakanları, sözcüleri, yazar çizerleri… açılımın amacının, “Öcalan’ı muhatap almak ve kur- tarmak, PKK’yi ve mücadelesini meşrulaştırmak değildir” demeye başladılar. Bir ara bölünmeye, ayrışmaya karşı olduğunu ka- nıtlamaya çalışan DTP ise, Van mitingini “Onurlu ba- rışın muhatabı Öcalan’dır” pankartı ile açtı. Ahmet Bey de bu pankartın altında “Biz cesuruz. Düşün- celerimizi, eleştirilerimizi her yerde yaparız” diye ba- ğıra çağıra konuştu. Lakin Bay Türk (Kürt) Ahmet; öncelikle daha ön- ce 40 milyon diye ilan ettiği Kürt nüfusunu, -insafa geldi- 20 milyona indirdiği Van’da, PKK’yi de İmra- lı’daki efendisini de öylesine savundu. Destek veren yandaş tutumuyla DTP de AKP’nin elinden gidiverdi. Ama Bay (Kürt) Türk Ahmet Bey, ummadığı bir yer- den övgüler alıyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç diyor ki; “DTP Başkanı ‘Bu iş bitsin ikinci gün Allah canımı alsın’ diyor. Bu söz çok önemlidir, çok manidardır.” Neden önemlidir ve anlamlıdır? Zira DTP Başka- nı Allah’a yakarıyor. Bu, övgü yağdırmak yeterlidir Bay Arınç’a! Merak bu ya; Başbakan Yardımcısı’nın bu tutu- mu bir başka olayı çağrıştırdı. Bay Arınç, Hürriyet Genel Yayın Müdürü Ertuğ- rul Özkök’e, dincilikten laikliğe dönen kutsal top- raklardaki kılavuzu Ahmet Hakan’la gittiği umreyi anlatan yazı dizisine nasıl bakacak ve yorumlaya- cak acaba? Bay Arınç, işte size malzeme: Bakınız, kılavuz Ah- met Hakan nasıl anlatıyor umredeki genel yayın mü- dürünü: “Herkes bana ‘Ertuğrul Özkök’ün değişimi’ üze- rine sorular soruyor… Şöyle söyleyeyim: İlk dakika- larda ‘Lawrence of Arabia’ havasındaydı… Aşırı em- peryal ve koloniyal takılıyordu... Sonra ihrama girdi, dualar etti, tavaf yaptı, say yaptı, dünyanın en büyük sofrasında siyah, beyaz, çekik gözlü insanların ara- sında iftar yaptı… Ve yüzüne bir nur indi…” (Hürri- yet-3.9.2009) Yüzüne nur inen Özkök, övgülerinize layık değil mi Bay Bülent Arınç? Doğrusu Ertuğrul Özkök başarılamayacağı sanı- lanı başardı. “Aydın Doğan’ın izinde” dünya nimetlerinden ya- rarlanıyor. Ahretteki yerini de sağlama alıyor: “Peygamberin izinde!” SAYFA 5 EYLÜL 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 30 Edirne B 34 Kocaeli B 32 Çanakkale B 31 İzmir B 33 Manisa B 35 Aydın B 36 Denizli B 36 Zonguldak B 26 Sinop B 26 Samsun PB 27 Trabzon Y 26 Giresun Y 27 Ankara B 32 Eskişehir B 32 Konya B 31 Sıvas B 29 Antalya B 34 Adana B 35 Mersin B 33 Diyarbakır A 38 Şanlıurfa A 39 Mardin A 35 Siirt A 37 Hakkâri B 29 Van B 27 Kars PB 26 Oslo Y 15 Helsinki Y 18 Stockholm Y 20 Londra Y 20 Amsterdam Y 18 Brüksel Y 18 Paris Y 19 Bonn Y 18 Münih Y 18 Berlin Y 22 Budapeşte Y 22 Madrid PB 34 Viyana Y 20 Belgrad Y 26 Sofya Y 31 Roma Y 29 Atina B 31 Zürih Y 18 Moskova PB 24 Aşkabat B 31 Astana PB 20 Taşkent PB 30 Bakû PB 29 Bişkek PB 22 Tiflis B 32 Kahire B 33 Şam B 35 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Ka- radeniz kıyıları, Ordu, Artvin, Kars ve Arda- han çevreleri sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Kürt Açõlõmõ Üzerine Melih ÇINAR ADD Bandõrma Şube Başkanõ Baştarafı 2. Sayfada Ama ne acõdõr ki dost olarak bildiğimiz AB ve ABD, devletimizin bölgede güçlü olmasõnõ kabullenmeyip kendi menfaatleri doğrultusunda bölgeyi şekillendir- mek istemektedir. Bu dün böyle idi, bugün de böyle. Öcalan’õn yakalanmasõ ile hõzõnõ kaybeden olaylar son yedi yõlda kademe kademe artarak bugünlere ge- linmiş, kõrmõzõ çizgilerimizden birer birer vazgeçil- miştir. Teslimiyetçi bir anlayõş içinde her taviz bir ta- vize altyapõ oluşturmuştur. Bununla kalõnmamõş Cumhuriyet’e karşõ olanlarla, etnik ayrõşmacõlõğõ destekleyenler aynõ anda hareke- te geçmiş, devletimiz içeriden ve dõşarõdan kõskaca alõn- mõş, bu gidişe direnen ulusalcõ yurtseverler bir dava ortaya atõlarak enterne edilmiş, aynõ merkezden yö- netildiği gün gibi aşikâr bir oluşumla psikolojik savaş uygulamaya konmuştur. Burada sorulmasõ ve üzerinde düşünülmesi gereken durum şudur: “Siyasi emellerimizi müstevlilerin si- yasi emelleri ile paylaşacakmıyız?” Yoksa Lozan ile çerçevesi çizilmiş devletimizin yapõsõnõ koruyup tüm halkõmõzõn eşitlik içinde demokratik, hukuksal ve ik- tisadi yaşamõnõ birlikte geliştirecek miyiz? TuncayGüney’inemeklimaaşõnõnsorulmasõkararõnõnalõndõğõErgenekondavasõndaeskibaşbakandanorijinalraporistendi Yõlmaz’dan Susurluk raporu istendi İstanbul Haber Servisi - Ergene- kon davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi, birleştirilen Da- nõştay dosyasõ sanõklarõna ait tüm te- lefonlarõn, Uluslararasõ Mobil Cihaz Kimliği (IMEI) numaralarõnõn ve bu telefonlarla kullanõlan hat numarala- rõnõn, 1 Haziran 2006’ya kadar, ara- yan-aranan ve mesaj trafiği döküm- lerini, aramama zamanõ süresi ve baz istasyonu kayõtlarõnõ ilgili kurumdan istedi. Danõştay binasõna güvenlik hizmeti veren şirket yetkililerinin isim ve adreslerinin tespitini karar- laştõran heyet, Danõştay sanõklarõnõn Ankara’daki Selvi Oteli’nde veya di- ğer otellerde 15, 16 ve 17 Mayõs 2006 tarihlerinde kalõp kalmadõklarõ- nõn sorulmasõna hükmetti. Mahkeme heyeti, önceki gün akşam 18.30’da verdiği aranõn ardõndan, ge- ce 24.00 sõralarõnda 44 maddelik ara kararõnõ açõkladõ. Cumhuriyet gazetesi ve Danõştay saldõrõlarõyla ilgili olarak yargõlanan sa- nõklara İstanbul Barosu tarafõndan atanan avukatlarõn, Ergenekon dava- sõnda yargõlanan bazõ sanõklarõn avu- katõ olduklarõnõ tespit eden mahkeme, ‘Danıştay dosyası sanıkları ile Er- genekon davası sanıkları arasında menfaat çatışması bulunduğu’ ge- rekçesiyle Danõştay sanõklarõna baş- ka avukatlarõn atanmasõ için baroya yazõ yazõlmasõna hükmetti. Arslan’ın kaldığı otel Mahkeme heyeti Alparslan Ars- lan’õn kaldõğõ Ankara Ulus’taki Sel- vi Otel yetkililerinden 15, 16 Mayõs ve saldõrõnõn gerçekleştirildiği 17 Mayõs 2006 tarihine ait defter ve bilgisayar kayõtlarõnõn istenmesine veya başka bir otelde kalõp kalmadõklarõnõn sorul- masõnõ ve baz istasyonlarõnõn isimle- rinin istenmesine karar verdi. Aksu isimli bir otelin bulunup bulunmadõ- ğõnõn da sorulmasõna hükmeden heyet, Alparslan Arslan ve diğer Danõştay sa- nõklarõna ait olduğu ileri sürülen te- lefon hatlarõnõn görüşme trafik dö- kümlerini Telekomünikasyon İleti- şim Başkanlõğõ’ndan (TİB) istedi. Ayrõca Alparslan Arslan’a ait olduğu ileri sürülen hattõn 2000-2006 tarihleri arasõndaki dökümleri de TİB’den is- tendi. Emekli tuğgeneral Veli Kü- çük’ün avukatõ Zeynep Küçük’ün ta- lebi doğrultusunda Danõştay dosya- sõnda tespit edilen bütün telefon nu- maralarõna ait arayan-aranan, mesaj trafiği, abone kimlik bilgileri, İMEİ numaralarõnõn dökümünün istenme- sine karar verildi. Ankara’dan getir- tilen emanet eşyalarõn arasõndaki Ars- lan’õn evrak çantasõndan çõktõğõ be- lirtilen 51 adet kartvizitin ve 16 say- falõk Ergenekon adlõ internet çõktõsõ- nõn birer örneğinin dosyaya konul- masõna karar veren heyet, Arslan’a ait aracõn 4-16 Mayõs 2006 tarihleri ara- sõndaki köprü ve otoban geçiş zama- nõnõn bildirilmesi için Karayollarõ Genel Müdürlüğü’ne yazõ yazõlmasõ- na, aracõn alõm-satõm geşmişinin araş- tõrõlmasõna karar verdi. Danıştay’ın güvenliği araştırılacak Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden 3-17 Mayõs 2006 tarihleri arasõnda Da- nõştay binasõnõn güvenlik kamerala- rõnõn arõzalarõ nedeniyle alõnan ci- hazlarõn arõzalõ olsa bile OYAK Sa- vunma ve Güvenlik AŞ‘den temin edilmesine karar veren heyet, şirketin yönetim kurulu başkanõ ve üyelerinin, bakõm ve onarõm işlerinden sorumlu yetkilinin isim ve adreslerinin sorul- masõ için ilgili kurumlara yazõ yazõl- masõnõ kararlaştõrdõ. Heyet, Danõştay binasõ çevresindeki kurum ve kuru- luşlardan temin edilip emanete alõnan kamera görüntülerinin incelenmesi için mahkeme üyesi Hüsnü Çal- muk’u naip hâkim olarak tayin etti. Bombalar ve telefonlar... Mahkeme heyeti ilgili kuvvet ko- mutanlõklarõna yazõ yazõlarak birinci Ergenekon davasõ kapsamõnda Üm- raniye’de ve Eskişehir’de el konulan el bombalarõ ve mühimmatõn tesli- mininden itibaren birlik ve şahõs ola- rak tarihleriyle zimmet silsilesinin, sarf edilmişse sarf raporunun istenmesine karar verdi. Tutuklu sanõk emekli yüzbaşõ Muzaffer Tekin’in bõçakla kendini yaralayarak intihar girişi- minde bulunduğu tahliye edilen sanõk Mahmut Öztürk’e ait Çavuşba- şõ’ndaki evin sabit telefon numarasõ- nõn tespitine karar veren heyet, 21 Ma- yõs 2006 tarihinden iki yõl öncesine ait görüşme trafiğinin dökümünün is- tenmesini kararlaştõrdõ. Sanõklar Mu- zaffer Tekin, Oktay Yıldırım, Meh- met Zekeriya Öztürk, Mehmet Fik- ri Karadağ, Rasi Görüm, Fikret Emek, Veli Küçük ve Ali Yiğit’te bu- lunan cep telefonlarõnõn İMEİ nu- maralarõnõn, sim kart kullanõm nu- maralarõnõn tespitine karar veren he- yet, bu telefonlarõn Haziran 2007’de- ki görüşme dökümlerinin ve baz is- tasyon kayõtlarõnõn istenmesine karar verdi. Heyet dosyada bulunan tüm te- lefonlar için aynõ işlemin yapõlmasõ için yazõ yazõlmasõnõ kararlaştõrdõ. Susurluk raporu istendi Başbakanlõk Teftiş Kurulu Başka- nõ Kutlu Savaş’õn Susurluk raporu- nun dosyaya eksik gönderilmesi ne- deniyle, raporun sunulduğu eski baş- bakanlardan Rize Milletveli Mesut Yılmaz’dan 12 Ocak 1998 tarihli 119 sayfalõk ve 140 parçadan oluşan 18 adet ekin iade edilmek üzere iste- nilmesine karar verdi. Tutuksuz yar- gõlanan Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemda- roğlu ve Güler Kömürcü’nün avu- katõ Metin Çetinbaş’õn talebini kabul eden heyet, bu sanõklarõn yakalan- dõktan sonra haklarõnda yeni bir din- leme işlemi yapõlõp yapõlmadõğõnõn so- rulmasõna, yapõlmõşsa ilgili evrakõn is- tenmesine karar verdi. Heyet ayrõca 22 Ocak 1998 gecesi Kanal D televiz- yonunda yayõmlanan dönemin Baş- bakanõ Mesut Yõlmaz ve İşçi Partisi Genel Başkanõ Doğu Perinçek’in katõldõğõ Arena programõnõn görün- tülerinin istenilmesini kararlaştõrdõ. Mahkeme, avukat Çetinbaş ve tutuk- lu sanõk Selim Akkurt hakkõnda, Si- livri Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusunda bulundu. Güney’in emekli maaşı Heyet, iddialarõ Ergenekon davasõna dayanak olan firari şüpheli Tuncay Güney’in Emekli Sandõğõ’ndan her- hangi bir maaş alõp almadõğõnõn so- rulmasõna karar verdi. Güney ile il- gili tüm soruşturma evrakõnõn isten- mesine hükmeden heyet, Güney ko- nusunda yapõlacak işlem konusunda dosya incelendikten sonra karar ve- receğini açõkladõ. Heyet, yargõlama- nõn geldiği aşamayõ göz önüne alarak Osman Yõldõrõm olduğu ileri sürülen gizli tanõk 9 ve İkinci Ergenekon da- vasõ sanõğõ İbrahim Özcan’õn ifade- sinin tam olarak sanõk ve avukatlara verilmesini kararlaştõrdõ. Ulusalcı hareketler Tutuklu sanõk Kemal Kerinçsiz’in talebi doğrultusunda, İçişleri Bakan- lõğõ’na yazõ yazõlmasõna karar veren heyet, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde “ulusalcı” hareketler konusunda bir çalõşmasõnõn olup olmadõğõnõn isten- mesini kararlaştõrdõ. Tutuklu Sayın’ın sağlığı Duruşma sõrasõnda sanõklarõn akõl sağlõğõnõn yerinde olmadõğõnõ beyan ettikleri Gizli Tanõk Anadolu olduğu iddia edilen Doç. Dr. Ümit Sayın’õn Silivri Devlet Hastanesi’ne sevk edi- lerek sağlõk raporu ve tedavisi için ge- rekli işlemlerin yapõlmasõna hükme- dildi. Ayrõca Ümit Sayõn’õn duruş- mada hazõr edilmesi için Silivri Ce- zaevi idaresine yazõ yazmaya karar verdi. İstanbul Haber Servi- si - DİSK’e bağlõ Öğren- ci Gençlik Sendikasõ (Genç-Sen), üniversitele- re bu yõl ilk defa kayõt yaptõran öğrencilerden 50 ile 250 TL’ye varan kayõt parasõ istenmesini protes- to etti. Galatasaray Mey- danõ’nda toplanan Genç- Sen üyeleri, “Parasız eğitim istiyoruz”, “Ka- yıtlarda para alınması hukuksuzluktur” döviz- leri taşõyõp, “Asla yalnız yürümeyeceksiniz”, “Öğrenciler susmuyor, haklarını arıyor” slo- ganlarõ attõlar. Grup adõ- na basõn açõklamasõnõ okuyan İsmail Aslan, üniversitelerde farklõ kõ- lõflara büründürülerek kayõt paralarõ toplandõğõ- nõ belirterek, “Hiçbir ge- çerli mevzuata dayandı- rılmadan toplanan bu paralar yatırılmadığı takdirde öğrencilere kayıt yaptırılmayacağı söyleniyor. YÖK’ün açıklamasında açıkça belirtiliyor. ‘Kayõt için öğrencilerden her ne ad altõnda olursa olsun mev- zuat dayanaklarõ olmayan hiç bir ücret istenemez’ aksi durum yasadışıdır. Buna karşıt kayıt para- sı isteniyor” dedi. AKP iktidarõnõn harç zamlarõ- na yüzde 500’e varan oranlarda zam yapmak istediğini kaydeden As- lan, “İktidar memur maaşlarına ortalama yüzde 3 zam yaptı. Şim- di de bu insanlardan gayri-meşru yollardan kayıt paraları topluyor. Sizleri uyarıyoruz. Eği- timi topyekûn paralaş- tırarak öğrenim hakla- rını ellerinden almaya çalıştığınız bu insanla- rın solukları ensenizde- dir. Genç-Sen olarak, harç zamlarını yaptır- madığımız gibi kayıt paralarının da geri ödenmesini sağlayaca- ğız” diye konuştu. OKTAY EKİNCİ Hükümetin PKK terörüne karşõ “artık kan akmasın” gerekçesiyle öne sürdüğü “demokratik açılım” politikasõna muhalefetten destek bu- lamamasõndaki temel nedenin “gü- vensizlik” olduğu belirtiliyor. Özel- likle AKP’yle farklõ çizgideki med- ya yöneticilerinin aylardõr “tutuklu” olmalarõ da sadece “aynı çizgide- ki”lerle yapõlan “çalıştay”larõ inan- dõrõcõ olmaktan uzaklaştõrõyor. Yaklaşan 12 Eylül nedeniyle 29 yõl önceki darbenin “devam eden so- nuçları”nõ konuştuğumuz Prof. Dr. Süheyl Batum, özellikle “Ergene- kon davası tutukluları”na dikkat çe- kerek şunlarõ söylüyor: “Hükümetle görüş birliği olma- yan dört etkin TV kanalının yö- neticileri neyle suçlandıkları bile kanıtlanamadan özgürlüklerin- den yoksunlarken; yine hüküme- te karşı tarafsızlığı önemseyen en büyük medya grubuna bugüne dek görülmemiş düzeyde vergi ce- zaları kesilirken, sadece terörle ilişkili demokratik açılım tezleri el- bette ki inandırıcı da olmuyor; güven de sağlamıyor...” Anayasa hukuku uzmanõ Prof. Dr. Batum’a göre, benzer şekilde özel- likle “seçim yasası” ile “partiler ya- sası”nda demokratikleşmeye yöne- lik hiçbir girişimde bulunulmazken demokrasiyi tek başõna dil, inanç ve diğer etnik öğelerle sõnõrlõ görmek de açõlõmõn başlõca açmazõ... Asıl demokrasiye ‘kapalı’lar AKP hükümetinin “demokratik açılım” söyleminde “yandaşı ol- mayan” çevrelerden destek göre- memesi, “eşzamanlı” gerçekleşen demokrasi karşõtõ gelişmeler ile diğer alanlardaki hemen tüm demokratik beklentilere “kapalı” olunmasõn- dan kaynaklanõyor. Özellikle ka- muoyu oluşumunda en önemli kesi- mi oluşturan medya alanõnda “fark- lı” görüşlerdeki başlõca 4 TV kana- lõnõn yöneticileri aylardõr “konuşa- maz” ve “görev yapamaz” halde- ler... Ortak özellikleri Atatürk dev- rimlerini ve ulusal çõkarlarõ “ödün- süz” savunmak olan, Kanal B’yi yöneten Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Kanal Biz’in yöneticisi ve Yeni Parti Genel Başkanõ Tuncay Özkan, ART’nin onursal başkanõ sendikacõ Mustafa Özbek ve Ulusal Kanal’õn en güçlü ismi İşçi Partisi Genel Başkanõ Do- ğu Perinçek’in yanõ sõra Cumhuri- yet yazarõ ve Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile diğer benzer gö- rüşlerdeki gazeteciler, aydõnlar ve uz- manlar demokratik açõlõm konusun- da bile konuşma, yazma ve yayõn yapma özgürlüklerinden yoksunlar. Benzer şekilde İlhan Selçuk’tan yine Atatürkçü kimlikleriyle tanõnan diğer eski rektörlerden emekli ko- mutanlara kadar çok sayõda aydõn, yazar ve akademisyenler de şüpheli ya da sanõk konumunda sorgulanõr- larken demokratik açõlõm söyleminin içtenliği konusundaki soru işaretle- rini gidermek de mümkün olamõyor. İşte böylesi bir ortamda demokra- siyi güçlendirmenin “öncelikleri”ni tartõşmak gerektiğini anõmsatan Prof. Dr. Süheyl Batum, tüm alanlarda de- mokratikleşmeyi ve hukukun üstün- lüğünü sağlayõcõ adõmlar atmadan, özellikle de “lider egemenliği”ni pe- kiştiren partiler yasasõ ile “ulusal ira- denin parlamentoya adaletli yan- sımasını engelleyen” seçim yasasõ- nõ demokratikleştirmeden, sadece PKK terörünü önlemeye yönelik de- mokrasi anlayõşõnõn daha açõlmadan açmaza girdiğini belirtiyor... ELKATMIŞ: RAPORUN YILMAZ’DA OLMASI SKANDAL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın, Başbakanlık Teftiş Ku- rulu’nun Susurluk Raporu’nu elinde tutmasının bir skandal olduğunu söyledi. Elkatmış, “Rapor, devle- tin arşivine konulmalı” dedi. NTV’ye açıklamalar- da bulunan Elkatmış, “Bir rapor hazırlanıyor ve bu tek bir nüsha olarak aslı dönemin başbakanında ve hâlâ kendisinde bulunuyor. Bunun sebebini neye bağ- larsınız?” sorusuna, şu yanıtı verdi: “Bu bir skan- daldır. Bu raporu sayın Mesut Yılmaz başbakan ola- rak kendisine bağlı olan resmi bir kurum olan Baş- bakanlık Teftiş Kurulu’na görev olarak vermişti. Ve Başbakanlık Teftiş Kurulu da konuyu inceleyerek bir rapor sunmuştu. Bu resmi bir görevdi ve devletin ar- şivinde olması gerekliydi bu raporun. Ama maalesef bu olay dolayısıyla anlıyoruz ki bunun tek nüsha ola- rak hazırlanmış ve Sayın Mesut Yılmaz’daymış” Öğrencilerdenkayıtparasıprotestosu Açılımın ‘açmaz’ı güvensizlik Hükümeti eleştiren medya yöneticileri ‘tutuklu’larken bununla ‘eşzamanlõ’ gündeme getirilen ‘demokratik açõlõm’ inandõrõcõ olamõyor (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle