Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLÜL 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Livaneli’den mektup
“Sevgili Ataol,
Yazını okuduktan sonra sana bu mektubu yaz-
maya ve mümkünse köşende değerlendirmeni ri-
ca etmeye karar verdim.
Çünkü cevaplarımı saygıdeğer Cumhuriyet
okurlarının da öğrenmesini istiyorum.
Benim için kullandığın güzel sözlere teşekkür
ederim.
Senin hem dost hem de şair olarak hayatımdaki
önemini ve değerini zaten biliyorsun. Tekrarla-
mama bile gerek yok ama dostluğuyla her zaman
gurur duyduğum bir avuç insan arasındasın.
Gelelim tavrıma:
Bu konuda yazdığım yazıyı AKP’nin ne idüğü be-
lirsiz açılım politikasına destek olarak değil, mef-
hum-u muhalifiyle, yani sol olması gereken CHP
niye bu konularda adım atmıyor, hatta engelliyor
yakınmasıyla yorumlamak gerekir.
Benim AKP ile ne gibi bir ilgim olabilir!.. Onlar-
dan ne kadar canım yandığını ortaya koyan ya-
zım ise bu konudaki bazı haksız kuşkuları gider-
mek içindir. Çünkü bildiğin gibi bazı sevgili ar-
kadaşlarımız bu yazımı ‘dönüş sinyali’ olarak al-
gılamak basiretsizliğini gösterdiler.
Onlar her gün adam ve mesafe kazanırken bi-
zim kesim yıllardır birbirini kuşkuyla süzüyor ve
acaba bugün kimi çarmıha gersek duygusuyla
uyanıyor her sabah.
AKP’yi topa tutan yüzlerce yazı yazıyorsunuz;
konserlerde, televizyonlarda alarm çanları çal-
dırmaya çalışıyorsunuz; bu uğurda ‘değiştiler’ di-
yen birçok kişiyle kavga ediyorsunuz; sonra gü-
nün birinde ‘Kürtlere insan hakları ve kültürel hak-
lar verilmesi kırk yıllık mücadelemizdir; onlar söy-
ledi diye biz fikirlerimizden vaz mı geçeceğiz?’ di-
ye yazıyorsunuz, kıyamet kopuyor.
‘Türkiye’de rejimin değişeceği tarih’, yazımın in-
ternette dolaştığı günler, Uğur Mumcu, Türkan
Saylan ağıtları ne çabuk unutuldu?
Sevgili Ataol,
Bundan on beş yıl önce ‘Sağ ve sol kutuplar eri-
yor, yerine üç kutuplu bir Türkiye oluşuyor.’ diye
yazmaya başladım. Bana göre bu üç kutup ‘İs-
lamcılık, Kürtçülük ve Milliyetçilik’ kutuplarıydı.
Bu tehlikeyi yüzlerce kez vurguladım. CHP par-
ti meclisinde söyledim, Baykal’a anlatmaya ça-
lıştım.
Tehlike; CHP’nin bu etkiyle milliyetçilik kutbu-
na yani MHP eksenine kayması ve ‘kardeşlik, ba-
rış, eşitlik’ gibi sol değerlerden uzaklaşmasıydı.
Ne yazık ki öyle oldu.
Ne olur dinamik bir tahlil yapalım ve 2002’den
beri geçen duruma bakalım. AKP 7 yılda nereden
nereye geldi, toplumu nasıl dönüştürdü?
Bu işin bir yedi yıl daha sürdüğünü düşün.
Kim bilir hangi noktalara sürükleneceğiz?
Karanlık hızla artıyor ve biz bir türlü kendimizi
eleştirmeyi, ‘Nerde hata yapıyoruz’ sorusunu ce-
vaplamayı başaramıyoruz.
Bunun yerine her gün birbirimizin ‘imanını’
sorguluyoruz.
Kimse korkmasın, başımı kesseler, idam seh-
pasına götürseler Mustafa Kemal aydınlığından
taviz vermem. Sorun bu değil.
Ama Türkiye’yi kaybediyoruz. Atatürk ilkeleri ter-
sine çevriliyor, tevhid-i tedrisat deliniyor, genç be-
yinlerin üstüne kapkara bir örtü çekiliyor.
Ne yapacağız sevgili Ataol?
Ne yapacağız?
Diyelim ki Zülfü kusurludur, yanlışları vardır, ha-
talıdır; tamam itirazım yok.
Ama sorun bu değil ki?
Ne yapacağız?
Bu ülkeyi göz göre göre teslim mi edeceğiz?
‘Erdoğan’ı başbakan yapmak için mücadele ver-
miş’ bazı siyasilerin ihtirasına kurban mı gidecek
ülke?
Ülkenin tek kurtuluşu olacağını düşündüğüm
‘sol’dan tamamen mi vazgeçtik?
Kusura bakma, fazla uzattım galiba ama son bir
söz de Ergenekon konusunda.
İlhan Abi’nin yanında olduğumu belirten yazı-
lar yazdım, onu ziyaret ettim ama beni kimse Ve-
li Küçük’lerle, Kerinçsiz’lerle aynı safta göremez.
Biz yıllarca Susurlukçulardan çekmedik mi? Ve-
li Küçük Susurluk’un en önemli ismi değil mi?
AKP’ye karşı olduğumuz için gün gelecek ye-
di TİP’linin katili Abdullah Çatlı’larla, Haluk Kır-
cı’larla da mı aynı safta olacağız?
Geçenlerde seninle ne güzel bir türkü söyle-
miştik.
Hisarlı Ahmet’in ’Ben kendimi gülün dibinde
buldum’ türküsünü.
Umarım yakında gülün dibinde türkü söyleye-
ceğimiz günlere yeniden kavuşuruz sevgili kar-
deşim.
Zülfü”
*Değerli dostum Zülfü Livaneli’nin geçen haf-
taki yazımla ilgili elektronik mektubu böyle. Ben
de ona benim hakkımdaki içtenlikli sözleri için
teşekkür ederim. Mektuptaki kaygılar ve so-
rular kuşkusuz ki hepimizindir. Tartışılabilecek
bazı noktalar üzerinde ise önümüzdeki hafta-
larda dururuz.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Bakan Nimet Çubukçu, eski Bakan Hüseyin Çelik döneminde atanan kadrolarõ tasfiye etmeye başladõ
MEB’de yaprak dökümüMAHMUT LICALI
ANKARA - Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu, eski Bakan Hüse-
yin Çelik döneminde atanan bazõ üst
düzey bürokrat ve yöneticileri gö-
revden almaya hazõrlanõyor. Çubuk-
çu’nun aralarõnda genel müdürlerin de
bulunduğu görevden alma kararlarõnõn
ilk aşamada 7-8 kişiden oluştuğu ve
bugün ya da yarõn yayõmlanmasõnõn
beklendiği öğrenildi. Görevden alõnan
isimlerin Çelik döneminde atanmasõ
Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) içinde
“Çubukçu Çelik’in izlerini siliyor”
yorumuna neden oldu.
MEB görevini Mayõs 2009’da Hü-
seyin Çelik’ten devralan Nimet Çu-
bukçu, kendi kadrosunu oluşturmaya
başladõ. MEB kulislerinden edinilen
bilgiye göre, aralarõnda genel müdür
ve müsteşar yardõmcõlarõnõn da oldu-
ğu görevden alma kararlarõyla ilgili ya-
zõlar Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün onayõna sunulmak üzere Çan-
kaya Köşkü’ne gönderildi. İlk aşamada
7-8 kişiden oluşan görevden alma ve
atama kararlarõnõn bugün ya da yarõn
Resmi Gazete’de yayõmlanmasõ bek-
lenirken, ikinci aşamada bazõ daire baş-
kanlarõ ve şube müdürlerinin gör-
evinden alõnacağõ ve bu kişilerle bir-
likte Çelik döneminde atanan toplam
20-25 üst düzey yönetici ve bürokra-
tõn mevcut görevlerine son verileceği
kaydedildi.
Görevden alınan isimler
Edinilen bilgiye göre görevden alõn-
masõ beklenen isimlerin başõnda EGİ-
TEK Genel Müdürü Nizami Aktürk
geliyor. Aktürk 2003 yõlõnda Çelik dö-
neminde EGİTEK Genel Müdürlüğü
görevine getirilmişti. Görevden alõnan
diğer bir ismin ise İstanbul İl Milli Eği-
tim Müdürü Ata Özer olduğu belir-
tilirken, Özer’in yerine Talim ve Ter-
biye Kurulu Başkan Yardõmcõsõ Mu-
ammer Yıldız’õn getirildiği kayde-
dildi. Müsteşar Yardõmcõlarõ Salih
Çelik, Abdüssamet Arslan, Remzi
Kaya ve Sadettin Sabaz’õn da gö-
revlerine son verileceği kaydedildi.
Remzi Kaya, 2007 yõlõnda Personel
Genel Müdürlüğü görevinden Müs-
teşar Yardõmcõlõğõ’na getirilmişti. Sa-
dettin Sabaz 2008 yõlõnda Ticaret ve
Turizm Öğretimi Genel Müdürü gör-
evinden Müsteşar Yardõmcõlõğõ’na
atanmõştõ. Personel Genel Müdürlü-
ğü’ne 2008 yõlõnda atanan Necmettin
Yalçın’õn da görevden alõnacağõ be-
lirtilirken eski Bakan Çelik’in danõş-
manõ olan Hamza Aydoğdu’nun ise
Çubukçu’nun görevi devralmasõnõn ar-
dõndan getirildiği Personel Genel Mü-
dür Yardõmcõlõğõ görevine de son ve-
rileceği öğrenildi. Ortaöğretim Genel
Müdürlüğü görevine Şubat 2009’da
getirilen Emin Gürkan’õn da Çu-
bukçu tarafõndan görevinden alõnaca-
ğõ dile getirildi.
MEB’de huzursuzluk var
Aralarõnda üst düzey yönetici ve ge-
nel müdürlerin de olduğu kişilerin gö-
revden alõnacağõna ilişkin duyumlar
MEB içinde rahatsõzlõk yaratõrken
görevden alõnan kişilerin Çelik’e ya-
kõnlõklarõyla tanõnmasõ da bakanlõk
içinde “Çubukçu Çelik döneminin
izlerini siliyor” yorumuna neden ol-
du. Üst düzey bazõ bürokratlar Çelik’in
altõ yõl yürüttüğü Milli Eğitim Ba-
kanlõğõ döneminde oluşturduğu kad-
rolarõn Çubukçu tarafõndan dağõtõl-
masõna tepki gösterirken bazõ büro-
kratlar ise yeni bakanõn yeni bir kad-
royla çalõşma istemine saygõ gösteril-
mesi gerektiğini dile getirdi.
‘4 aydır bir şey yapılmıyor’
MEB’de görevden alõnmasõ bekle-
nen üst düzey bir yetkili, bakanlõkta ne-
den gizli bir çalõşma yürütüldüğünü an-
layamadõğõnõ belirterek, “Bana ‘Biz si-
zinle çalõşmak istemiyoruz’ denilse
ben görevimden hemen ayrılırdım”
dedi. Yetkili, yeni bakanõn yeni bir
kadroyla çalõşma isteğine saygõ duy-
duğunu fakat MEB’de hiçbir zaman bu
kadar büyük bir revizyon yaşanmadõ-
ğõnõ savundu. Yetkili, “Eğer insanlar
böyle rencide edilecekse bu kadro
bir an önce değişmeli. Eğitim bu ka-
dar uzun bir alışma devresine gel-
mez. Son 3,5 - 4 aydır doğru düzgün
bir şey yapılmıyor. Koordinasyon
yok. Yarın okullar açıldı mı her yer
kaynamaya başlar. Eski ekip ve
yeni ekip koordineli hale getirilme-
li” diye konuştu.
MEB görevini Mayõs 2009’da Hüseyin Çelik’ten devralan Nimet Çubukçu, kendi kadrosunu
oluşturmaya başladõ. İlk aşamada 7-8 kişiden oluşan görevden alma ve atama kararlarõnõn bugün ya da
yarõn Resmi Gazete’de yayõmlanmasõ beklenirken, bazõ daire başkanlarõ ve şube müdürlerinin görevinden
alõnacağõ, toplam 20-25 üst düzey yönetici ve bürokratõn mevcut görevlerine son verileceği kaydedildi.
Ordu Valisi Ali Kaban’õn camilerdeki pisuvarlarõ ‘İtikadõmõza ters’ diyerek kaldõrmasõ büyük tepki görmüştü
Tartışmalı valiler merkeze çekildi
Yurt Haberleri Servisi - Cami tuva-
letlerinde pisuarlarõ “itikadımıza ters”
diyerek kaldõrtan Ordu Valisi Ali Ka-
ban, Ardahan’õn ÖSS’deki başarõsõzlõğõ-
nõn ardõndan AKP Ardahan Milletvekili
Saffet Kaya’nõn “Çekip gitmelidir”
dediği Ardahan Valisi Selim Cebiroğlu
ve İzmir Belediye Başkanõ Ahmet Pi-
riştina’nõn ölümden sonra yeni başka-
nõn seçilmesi için kulis yapõlmasõ gerek-
tiği yönünde dönemin İçişleri Bakanõ
Abdülkadir Aksu ile yaptõğõ konuş-
mayla gündeme gelen Rize Valisi Zeke-
riya Şarbak merkeze alõndõ.
Resmi Gazete’de yayõmlanan atama
kararlarõna göre, Ardahan Valisi Selim
Cebiroğlu, Ordu Valisi Ali Kaban ile
Rize Valisi Zekeriya Şarbak merkez va-
liliğine alõndõ. Başbakanlõk Müsteşar
Yardõmcõsõ Seyfullah Hacımüftüoğlu
Rize Valisi, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ
Kültür Varlõklarõ ve Müzeler Genel Mü-
dürü Orhan Düzgün Ordu Valisi oldu.
Ardahan Valiliği’ne İçişleri Bakanlõğõ
Müsteşar Yardõmcõsõ Mustafa Tekmen,
Tokat Valiliği’ne de İçişleri Bakanlõğõ
Personel Genel Müdür Yardõmcõsõ Şerif
Yılmaz atandõ.
Uygulalamaları tepki gördü
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün
Dõşişleri Bakanlõğõ döneminde Ulusal
Güvenlik Danõşmanõ olarak görev ya-
pan, ardõndan da Başbakanlõk Müsteşarõ
Efkan Ala’nõn özel danõşmanlõğõna ata-
nan Ali Kaban, geçen yõl Ordu Valili-
ği’ne atanmõştõ. Kültür ve Turizm Baka-
nõ Ertuğrul Günay’õ hacda olduğu için
karşõlayamayan Kaban, Günay’õn tepki-
sini çekmişti. Kaban, yaz aylarõnda ya-
põlan kömür ihalelerini sonbahara ala-
rak kamu kurumlarõnõn kömürün tonuna
250 dolar daha fazla ödemesine neden
olmuştu. Devletin 4.5 milyon TL zarar
ettiği olayla ilgili çok sayõda AKP’li
yargõlanmõştõ. Kaban, cami tuvaletlerin-
de pisuarlarõ “İtikadımıza ters” diyerek
kaldõrtmasõyla kamuyonun gündemine
gelmişti. Kaban, en son çağdaş uygarlõk
için “Saçma sapan kavram” ifadesini
kullanmõş, kamu çalõşanlarõna da “Tek-
dir ile uslanmayanın hakkı kötektir”
ifadesiyle göz dağõ vermişti. Kaban’õn
yerine, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ
Kültür Varlõklarõ ve Müzeler Genel Mü-
dürü Orhan Düzgün atandõ.
Vekille polemik valiyi yedi
Ardahan’õn ÖSS’de son sõralarda yer
almasõ nedeniyle Milli Eğitim Bakanlõğõ
uzmanlarõ tarafõndan düzenlenen toplan-
tõya yõllõk iznini kullandõğõ için katõlma-
yan ve AKP Ardahan Milletvekili Saffet
Kaya’nõn “Çekip gitmelidir” dediği
Vali Selim Cebiroğlu da merkeze alõ-
nõrken yerine İçişleri Bakanlõğõ Müste-
şar Yardõmcõsõ Mustafa Tekmen’in
atandõ.
İçişleri Bakanlõğõ müsteşar yardõmcõ-
sõyken 2004’te yaşamõnõ yitiren İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanõ Ahmet Pi-
riştina’nõn ölümünün ardõndan belediye
başkanlõğõ için dönemin İçişleri Bakanõ
Abdülkadir Aksu ile yaptõğõ kulis ko-
nuşmalarõ ile gündeme gelen Rize Valisi
Zekeriya Şarbak da merkeze çekilen va-
liler arasõnda yer aldõ. Göreve gelişinin
ilk haftasõnda kentteki içme sularõnda
“norovirüs” tespit edildiğini açõklayan
Şarbak, AKP’li Belediye Başkanõ Halil
Bakırcı’yla karşõ karşõya gelmişti.
2003-2009 yõllarõ arasõnda Yalova
Valiliği yapan Doç. Dr. Yusuf Erbay
da Danõştay kararõyla yeniden Yalova
Valiliği’ne döndü. Erbay, geçen ocak
ayõnda merkeze alõnõnca Danõştay’a baş-
vurmuştu.
Öğretmenler Danıştay’da kazandı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk,
Danõştay’õn, sendikanõn açtõğõ davada, ayda 4
günü geçmeyen sevklerde ek ders ücretinin
kesilmeyeceğine karar verdiğini bildirdi. Koncuk
yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Milli Eğitim
Bakanlõğõ’nõn 2007’de yaptõğõ düzenlemeyle
öğretmenlerin ek ders almamasõ esasõ üzerine
yeni bir ek ders hesaplama yöntemi getirildiğini
belirtti. Koncuk, “Sendikamõz, Danõştay’a açtõğõ
davayõ kazanmõştõr. Buna göre, ayda 4 günü
geçmemek üzere ayakta tedavi için sevk alan
öğretmenlerin ek ders ücreti kesilmeyecektir”
dedi. Koncuk, 10 Mayõs 2008 tarihinden bu yana,
4 sevkten fazla almadõğõ halde ek ders ücretleri
kesilen tüm öğretmenlerin, kesilen ek ders
ücretlerini yasal faiziyle birlikte idareden talep
edebileceklerini bildirdi.
ORTAKLIK YAPISI SAVUNMASI
BakanAkdağ’dan
Sancak’õnşirketine
korumaiddiasõ
AYŞE SAYIN
ANKARA - Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn
yakõn arkadaşõ, Star ga-
zetesi ve Kanal 24’ün
sahibi Ethem Sancak’õn
ve ailesinin ortak oldu-
ğu MT şirketi tarafõndan
ithal edilen ve “Çin ma-
lı” olduğu belirtilen bir
tõbbi cihazõn, bir hastanõn
yaşamõnõ yitirmesine ne-
den olduğu, Sağlõk Ba-
kanlõğõ’nõn bu cihazõ
toplatõrken piyasaya ar-
zõnõ da “geçici” olarak
durdurduğu ortaya çõktõ.
Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ, ithalatçõ firma-
nõn “ortaklık yapısını”
soran CHP’li Atilla
Kart’a, “şirketlerin or-
taklık yapılarının bah-
se konu olayla doğru-
dan bağlantısı bulun-
mamaktadır” yanõtõnõ
verdi.
CHP Konya Millet-
vekili Atilla Kart, yeşil-
kart sahibi Hatice Kun-
dakçı isimli bir hastanõn,
boğazõna takõlan “wic-
romed” marka solunu-
mu kolaylaştõran “tra-
keostomi kanülün” ta-
kõlmasõndan 1 gün son-
ra yaşamõnõ yitirmesini
soru önergesiyle Meclis
gündemine taşõdõ. Has-
tayõ muayene eden dok-
torun tõbbi malzemenin
hastanõn boğazõndan
kopmuş olarak çõkarõl-
dõğõ yolunda rapor dü-
zenlediğini anõmsatan
Kart, MT firmasõnõn yö-
netiminin Murat, Tu-
ran, Ethem, Abdül-
rezzak ve Münir San-
cak ile Mehmet Erdo-
ğan’õn da aralarõnda bu-
lunduğu isimlerden oluş-
tuğunu bildirdi. Kart,
Mehmet Erdoğan’õn
Başbakan Erdoğan’la
akrabalõk ilişkisi olup
olmadõğõ ve cihazõn ölü-
me neden olmasõnõn ar-
dõndan, firma hakkõnda
işlem yapõlõp yapõlma-
dõğõ, firmanõn “wicro-
med” adõ altõnda üretti-
ği diğer tõbbi sarf mal-
zemelerinin de “risk”
taşõdõğõ için toplatõlõp
toplatõlmayacağõ konu-
sunda bilgi istedi.
‘Ortaklık yapısı
bağlantısız’
Soru önergesine Baş-
bakan Erdoğan adõna
yanõt veren Sağlõk Ba-
kanõ Akdağ, ölüm ola-
yõnõn ardõndan, satõş yet-
kilisi Öztürk Medikal
ve MT firmasõna piyasa
gözetimi ve denetimi
gerçekleştirildiğini be-
lirten Akdağ, yönetme-
lik uyarõnca, söz konusu
cihazlarõn “kullanımı-
nın ve piyasaya arzla-
rının ihtiyaten yazının
tebliğ edildiği tarihten
itibaren durdurulma-
sı” kararõ alõndõğõnõ bil-
dirdi. Akdağ, “Şirket-
lerin ortaklık yapıları-
nın bahse konu olayla
doğrudan bağlantısı
bulunmamaktadır. (...)
Bir ürünün uygunsuz
olması, diğer ürün
gruplarının yasaklan-
masını gerektirmediği
gibi böyle bir yaptırım
mevzuata uygun de-
ğildir” dedi.
Kart, olayla ilgili Bey-
koz Cumhuriyet Savcõ-
lõğõ’nca dava açõldõğõnõ
da bildirdi.
Yazarkasalıprotestocuçöpçüoldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bü-
lent Ecevit’in Başbakan olduğu dönemde
yazar kasa fõrlatarak gündeme gelen Ah-
met Çakmak, Etimesgut Belediyesi’nde
çöpçü olarak işe başladõ. Geçen zaman di-
liminde ekonomik açõdan birçok sõkõntõ
çektiğini kaydeden Çakmak, dükkânõnõ 1.5
yõl önce kapattõğõnõ, daha sonra başladõğõ
bilgisayar işinde de başarõlõ olamadõğõnõ
söyledi. Dõşarõdan bu işi yaptõğõnõ duyan-
larõn farklõ tepkiler verdiğini kaydeden
Çakmak, “Yaptığım işten çok memnu-
num. Evime, çocuklarıma ekmek götü-
rebilmenin derdindeyim. Aylık düzenli
gelire ihtiyacım vardı, belediye
başkanımızın sayesinde bu işe başla-
dım. Bugüne kadar yediğim ekmeğin
hesabını yapıyorum. Şu anki yediğim
ekmeğin hesabını yapıyorum. Hayatım
boyunca yediğim en helal ekmeği kaza-
nıyorum” dedi. Sekiz yõl önce yaptõğõ
davranõşõ şu anda tekrarlamasõnõn mümkün
olmadõğõnõ belirten Çakmak, “Yaşım ke-
male erdi. Artık tek amacım işime bak-
mak. İnsanların aferin demesi, alkışla-
ması, her gün gündeme gelmek, televiz-
yonlara çıkmanın hiçbir faydası yok. Şu
anki derdim ve amacım ekmeğimi ka-
zanmak. Dün dünde kaldı, artık yeni
şeyler söylemek lazım” diye konuştu.
Çakmak, Ecevit hükümeti döneminde Başbakanlık önünde yazarkasa ile eylem yapmıştı.
Sõvas Kongresi’nin 90’õncõ yõldönümünde açõlõm tartõşmalarõ sürdü
Mesajlarda açõlõm ve birlik vurgusu
Haber Merkezi - AKP hü-
kümetinin “Kürt” ve “Er-
meni açılımları” tartõşma ya-
ratõrken Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül ve Başbakan Tay-
yip Erdoğan, Sõvas Kongre-
si’nin 90. yõldönümü nede-
niyle yayõmladõklarõ mesaj-
larda “birlik-beraberlik” me-
sajlarõ vermeye özen gösterdi.
Sõvas ve İstanbul’da da et-
kinlikler düzenlendi.
Cumhurbaşkanõ Gül, me-
sajõnda, Sõvas Kongresi’nin
90. yõldönümünde, bir taraftan
büyük bir gurur yaşarken di-
ğer yandan da “birlik ve be-
raberlik içinde, ülkenin her
alanda yükselmesi için omuz
omuza çalıştıklarını” bildir-
di. Gelecek nesillere hak et-
tikleri koşullarõ sağlamak için
herkesin üstün gayreti gös-
terdiğini savunan Gül, “Top-
lumun tüm kesimlerinin bu
süreçte, birliğimizi koru-
manın, devletimizin sürek-
liliğini sağlamanın, ecdadı-
mıza ve gelecek nesillere
karşı en önemli borcumuz
olduğunun şuuruyla hareket
etmesi, yarınlara güvenle
bakmamızı mümkün kıl-
maktadır” dedi.
Başbakan Erdoğan da me-
sajõnda, “En zor anlarda bi-
le umutsuzluğa kapılmayan
aziz milletimiz, bütün im-
kânsızlıklara rağmen, Sı-
vas Kongresi’nde ortaya
koyduğu inanç ve kararlı-
lıkla, tek yürek halinde sür-
dürdüğü İstiklal Mücadele-
si’ni zaferle neticelendir-
miştir. Bugün de milletçe ay-
nı ruh ve şuurla ortak Cum-
huriyet değerlerimiz etra-
fında kenetlenmiş olarak
yürüyüşümüze devam edi-
yor, ülkemizin aydınlık ge-
leceğine güvenle bakıyoruz.
İnanıyorum ki bu birlik ve
beraberliğimizi hiçbir güç
bozamayacak, milletçe
Cumhuriyetimizi nice yeni
başarılarla taçlandıracağız”
dedi.
‘Bölünmezlik vurgusu’
CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal mesajõnda, milli mü-
cadelenin siyasi özünün, siyasi
temelinin Sõvas Kongresi’yle
atõldõğõna dikkat çekerek, şun-
larõ kaydetti:
“Sıvas Kongresi Türkiye
Cumhuriyeti’ni sonsuza dek
bağımsız bir devlet olarak
yaşatma kararlılığıdır. Top-
lumumuzun gündemindeki
konular Sıvas Kongresi’nde
alınan kararlarla, benim-
senen ilkelere daha büyük
bir özenle sahip çıkılmasını,
Cumhuriyet projesinin ilk
günkü heyecanla benim-
senmesini gerektirmekte-
dir. O nedenle, Türkiye
Cumhuriyeti’ni sonsuza dek
bağımsız bir devlet olarak
yaşatma kararlığımızı tek-
rarlıyor, Sıvas Kongresi an-
layışından uzağa düşmüş
olanlara da kongrenin ‘Mil-
li sõnõrlar içinde vatan bir bü-
tündür, ayrõlamaz’ hükmünü
bir kez daha hatırlatıyor,
başta Gazi Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere, Sıvas
Kongresi üyelerini saygıyla,
minnetle anıyorum.”
Sõvas Hizmet Vakfõ İstanbul
Şubesi üyeleri, Taksim’deki
Cumhuriyet Anõtõ’na çelenk
bõraktõ. Vakõf üyeleri Cum-
huriyet Anõtõ önünde saygõ du-
ruşunda bulunup, İstiklal Mar-
şõ’nõ okudu.
Sıvas’ta ilk tören Atatürk Anıtı’nda düzenlendi. Bu-
radaki törene TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin
ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da
katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okun-
masının ardından Sıvas Kongresi’nin yapıldığı ta-
rihi binaya geçildi. Şahin, burada PTT Genel Mü-
dürlüğü tarafından düzenlenen pul sergisini açtı.
Bakanlar pul sergisi açtõ