20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Ermeni Açılımı I: ‘Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu?’ İktidar son günlerde bir “Açılım” saldırısına geç- miş görünüyor. Aslında çelişkili uygulamalara bakılırsa, bun- ların hiçbiri “Açılım” değil… Galiba hepsi “Sözde Açılım”. Önce “Kürt Açılımı”. Hemen ardından “HSYK Açılımı”. Şimdi de “Ermeni Açılımı”. Sanıyorum çok kısa bir süre sonra “Kıbrıs Açı- lımı” da gelecek gündeme. Bu “Açılımlardan” önce de bir “Silivri Davası Açılımı” yaşamıştık. Hem de 12 dalga halinde gelen baskınlar, tu- tuklamalar ve fişlemeler, medyatik infazlarla bir- likte… Mahkemenin yasaklamasına karşın, bazı çev- relerin “Ergenekon Davası” demekte ısrar ettikleri “Silivri Davası Açılımı” hukuka aykırı olduğu id- dia edilen uygulamalar dolayısıyla Türkiye’deki ba- roları ayağa kaldırmış, HSYK’nin isyanına yol aç- mıştı. Derken demokratikleşme çerçevesinde çö- zülmesi gereken bir sorun, “Kürt Açılımı” diye top- luma sunuldu. Böylece sorun, bir etnik grup adıyla takdim edil- diği için, daha başında milliyetçilik tartışmala- rının labirentinde çözümsüz bir yola girdi. Bu arada, Silivri davasının hukuk ihlalleri konusu henüz gündemdeyken, “HSYK Açılımı” devreye sokuldu. Silivri Davası nedeniyle zaten tartışılan adaletin siyasallaşması iddialarını pekiştirdiği için bu “Açılım” da, daha işin başında çıkmaza sap- landı. Şimdi bir de “Ermeni Açılımı” ile karşı karşıya- yız. Bu “Açılım” da iktidarın uygulamaları dolayısıyla daha başından çelişkilerle dolu görünüyor: “Karabağ sorunu çözülmeden, Ermenistan sı- nırını açmayız” diyen Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’ın sözlerini bir yana bıraksak bile, Erme- ni vatandaşlarımızın ibadet yerleriyle ilgili uygu- lamalar hiç de iç açıcı değil. Değerli gazeteci Melih Aşık 3 Eylül’de Milli- yet’teki köşesinde AKP iktidarının “Ermeni Açı- lımı” konusundaki çelişkili tutumunu söyle özetlemişti: “Dimitrios Kilisesi İki hafta önce Kemerburgaz’da okul yıkan İs- tanbul Anakent Belediyesi, Silivri Ortaköy’deki Aziz Dimitrios Kilisesi’ni cami olarak restore etmeye başladı. Erdoğan, ‘Medeniyetler İttifakı’nın eşbaşka- nı... Ve daha iki hafta önce Büyükada’da azınlıkla- rın dini liderlerine ‘Türkiye’de bütün din ve mez- heplere aynı mesafede durduklarını’ söylemişti... Demek hepsi ‘laf’mış... Bina kilise olarak kullanılmıyorsa kültür merke- zine, sergi salonuna dönüştürülebilirdi. Prof. İlber Ortaylı diyor ki: ‘Kiliseden cami olmaz... Bunlar 15. 17. asırla- rın işi. Bu asırda olmaz.’ Başbakan’a çağrıda bulunuyoruz... ‘Durdurun bu inşaatı... Hiç değilse kendi ken- dinizle tutarlı olun...’” AKP iktidarı, bütün dünyanın gözleri önünde- ki çelişkili uygulamalarının dikkat çekmeyeceğini, bilmiyor olamaz. Acaba “Nasıl olsa ABD’nin de AB’nin de bütün istediklerini yapıyor görünüyoruz, bizden iyisini mi bulacaklar?. Tutarsızlıklarımıza göz yummak zo- rundalar!” diye mi düşünüyorlar? “Sözde Açılımlar” konusunda bütün bu tu- tarsızlıklarıyla başarısızlığa uğradıkları zaman beceriksizliklerinin suçunu muhalefetin üzerine ata- rak, “Biz çabaladık ama muhalefet yolumuzu kesti” mi diyecekler? Gerçekten merak ediyorum. [email protected]; www.kongar.org Bilge köyü katliamõnõn sanõklarõndan Mehmet Çelebi’nin verdiği ifade tüyleri ürpertti Sadece imama üzülmüş SEYFETTİN METE ÇORUM - Mardin’in Bilge köyünde 44 kişinin öldürüldüğü katliamõn sanõklarõndan “Şeyh Mehmet” lakaplõ Mehmet Çele- bi mahkemede ilginç ifadeler verdi. Çelebi, “Ben 43 kişiye değil en çok bu olayda ölen 44. kişi olan köy imamına üzül- düm. Eğer onun orada öleceği- ni bilseydim bu cinayetleri işle- mezdim. Vicdanımı rahatlat- mak için çocuklarımdan birini imamın ailesine vermek iste- rim” dedi. Sanõklardan birinin duruşma sonrasõ zafer işareti yapmasõ dikkat çekti. Katliamõ, nişan evinin sahibi Cemil Çelebi’nin himayesinde bulunan Fesih Çelebi’nin eşiyle ilişkisi olduğu için yaptõğõnõ an- latan Mehmet Çelebi, “Olaydan önce 15 yıl bakımını yaptığım ve şeyhlik mertebesini ondan aldığım bir kişinin oğlu olan Cemil Çelebi’den, bir süre ön- ce onun himayesinde bulunan Fesih Çelebi’yi köyden uzak- laştırmasını istedim. Bana söz verdi ama yerine getirmedi” diye konuştu. Olay gecesi nişan evine giderek, Cemil Çelebi ile görüştüğünü ifade eden Mehmet Çelebi şunlarõ söyledi: “Verdiği sözü neden tutma- dığını söyledim. Bana ‘Sinek bile öldüremem, yapamam’ de- di. Üzerimde bulunan silahı göstererek, ‘Seni öldürürüm bak’ dedim. O da bana ‘Öldü- rürsen öldür. Şu anda tek beni öldürürsün’ dedi. Tam o sırada tüm kişileri taramaya başla- dım. Bu işte bana oğlum Meh- met Şirin Çelebi ve amcam es- ki köy muhtarı Abdulhekim Çelebi de yardım etti.” Cenazeyekarşõlõktaahhütname Kot taşlama işçisinin dramõ Ev cinayetlerinde kadõnlar ilk sõrada yer alõrken bölge bazõnda Ege birinci Tartışma kanlı bitiyor DİYARBAKIR (AA) - Tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi (DÜ) Tõp Fa- kültesi Hastanesi’nde yak- laşõk 20 gün önce ölen sli- kozis (çöl akciğeri) hastasõ İbrahim Güloğlu’nun (30) cenazesi, ailesi tara- fõndan 2 bin TL’lik hasta- ne masraflarõ karşõlõğõnda taahhütname imzalanarak teslim alõndõ. Güloğlu, Güneydoğu’da çok sayõda genç gibi bir akrabasõnõn tavsiyesi üze- rine kot taşlama atölye- sinde çalõşmak üzere Kõrk- lareli’ye gitti. İbrahim Gü- loğlu, 5 yõl süresince kot taşlama atölyesinde ça- lõştõktan sonra Diyarba- kõr’a döndü ve yaklaşõk 1.5 yõl sonra rahatsõzlandõ. Gittiği hastanede slikozis teşhisi konulan Güloğlu, teşhis konduktan bir yõl sonra da öldü. Ağabeyi Fehmi Gü- loğlu, kardeşinin cenaze- sini almak için 2 bin TL tutan hastane masraflarõ karşõlõğõnda taahhütname imzaladõğõnõ ifade ede- rek, ödeyecek imkânõ bu- lunmadõğõ için ancak bu şekilde kardeşinin cena- zesini teslim alabildiğini söyledi. Acõlõ ağabey, şöy- le devam etti: “Parayı bir ay içeri- sinde borç alarak öde- mem gerekiyor. Yoksa taahhütnamede yargı- lanmamın ve evime icra gelmesinin söz konusu olduğu yazıyor.” Normal uygulama Rektör Yardõmcõsõ Prof. Dr. Aytekin Sır, masraf- larõ karşõlanmayan hasta- lara taahhütname imzala- tõldõğõnõ belirterek, “Bu tür hastaların tedavile- rinin ücretsiz yapılacağı konusunda, bakanlıktan herhangi bir resmi yazı ulaşmadı” dedi. ANKARA (AA) - Başbakan- lõk Aile ve Sosyal Araştõrmalar Genel Müdürlüğü’nce yapõlan “Türkiye’de Ev Cinayetleri Araştırması”na göre, eşe yö- nelik cinayet ve cinayet girişimi olaylarõnõn yüzde 52’si kadõnlar, yüzde 32’si erkekler tarafõndan gerçekleştiriliyor. Adalet Bakanlõğõ verilerin- den yararlanan Genel Müdürlük, 2005-2008 yõllarõna ait 134 ağõr ceza mahkemesindeki kayõtlarõ taradõ. Buna göre, aile içi cina- yetlerin sayõsõ 2005’te 216 iken, 2008’de 255 olarak saptandõ. Ta- rama yapõlan döneme ilişkin olaylarda sanõklarõn yüzde 84’ünü erkekler, yüzde 16’sõnõ kadõnlar oluştururken maktulle- rin yüzde 57.5’inin erkek, 42.5’inin ise kadõn olduğu gö- rüldü. Maktullerin yüzde 37’si eşi, 20.53’ü kardeşi, 17.65’i an- ne babasõ, 10.45’i çocuğu, 8.47’si akrabasõ, 4.07’si eşinin akrabasõ, 1.52’si ise damat ya da gelinleri tarafõndan öldürüldü. Akdeniz ikinci sırada Aile içi cinayetler ve cinayet girişimi olaylarõnõn bölgelere göre dağõlõmõna bakõldõğõnda ise Ege Bölgesi ilk sõrada yer alõrken onu Akdeniz ile Ankara, Konya ve Karaman’õn içinde bulunduğu bölge takip ediyor. Bu tür cinayetlerin en az görül- düğü bölge ise Kuzeydoğu Ana- dolu olarak kayõtlara geçti. İstanbul ve Doğu Karade- niz’de kadõnlar, Doğu Marmara ve Güneydoğu’da erkekler daha fazla aile içi cinayet ve cinayet girişimi olayõna karõşõyor. Saldõrõ nedenlerinin başõnda yüzde 47.67 oranla “ev içi tartışma” gelirken bunu 19.34 ile “miras, arazi, para”, 10.54 ile “aldatma, namus”, 7.49 ile “ayrılığı kabullenememe” izliyor. Yaşama tutunanlar SEÇİL SOLMAZ ANTALYA - Organ Nakli Ko- ordinatörleri Derneği (ONKOD) tarafından bu yıl ikincisi düzen- lenen “Yaşamak da güzel ya- şatmak da” kampına, Türki- ye’nin dört bir yanından, yaşları 6 ile 15 arasındaki çocuklar ve aileleri katıldı. Organ nakliyle hayata yeniden tutunan çocuklar, Belek Letonya Otel’de zor zamanları geride bı- rakmanın sevincini yaşıyor. ON- KOD Başkanı Ahmet Çakıroğlu, çocuklara bu kamp aracılığıyla, hayatın da içinde olduklarını an- latmaya çalıştıklarını söyledi. Türkiye’nin ilk çift taraflı akci- ğer nakli çocuk hastası 14 yaşın- daki Mehmet Palaz, kampa an- nesi Gönül Palaz’la katılırken, 5 ay önce nakledilen akciğerler sa- yesinde solunum cihazı olmadan özgürce nefes almanın tadını çı- kardığını belirtti. (Fotoğraf:AA) Gün batımında Atatürk silueti SEYDİŞEHİR (Cumhuriyet) - Seydişehir ilçesinin batõsõndaki Yünlü Dağõ Küpe çukurunda gün batõmõnda olu- şan Atatürk silueti görenleri hayran bõra- kõyor. Yurttaşlar, oluşan bu görünüm ne- deniyle dağa “Atatürk Dağõ” adõnõ verdi. Ardahan’õn Damal ilçesine bağlõ Yukarõ- gündeş köyü, Karadağ yamacõnda yõlõn belli dönemlerinde oluşan Atatürk silueti nedeniyle ilçede festival düzenlendiğini anõmsatan yurttaşlar, “Damal’daki gibi Seydişehir’de de Atatürk festivali düzen- lenebilir. Bu bir doğa harikasõ” dediler. Dönüş yolunda kaza: 18 yaralı ELAZIĞ (Cumhuriyet) - Ordu’dan Şanlõurfa’ya dönen fõndõk işçilerini taşõ- yan kamyonetin Elazõğ’da devrilmesi so- nucu 18 kişi yaralandõ. Aralarõnda çocuk- larõn da bulunduğu yaralõlar, Elazõğ’daki hastanelere kaldõrõlarak tedavi altõna alõn- dõ. Kaza, geçici tarõm işçileriyle ilgili alõ- nan güvenlik önlemlerinin yeterli olmadõ- ğõnõ bir kez daha gözler önüne serdi. Ya- põlan yasal düzenlemelerde tarõm işçileri- nin kamyon, kamyonet gibi araçlarla se- yahat etmesi yasaklanmõş, işçiler özel se- ferlerde trenlerle taşõnmõştõ. Evinde silah onarıyormuş SAKARYA (AA) - Adapazarõ’nda- ki evinde silah onarõmõ yaptõğõ ihbarõnõ değerlendiren polis, Emre M’nin (55) otomobilini Pekşenler kavşağõnda durdur- du. Emre M’nin otomobilinde ve Yenido- ğan Mahallesi’ndeki evinde yapõlan ara- mada çok sayõda tabanca, tüfek ve silah yapõmõnda kullanõlan malzeme ele geçi- rildi. Emniyetteki sorgusunun ardõndan adliyeye sevk edilen Emre M. tutuklandõ. Ambulansa izin vermediler SEYDİŞEHİR (AA) - Konya’nõn Seydişehir ilçesi Taraşcõ beldesi yolu 2. kilometrede bir otomobil, yol kenarõndaki trafik levhasõna ve elektrik direğine çarp- tõ. Kazada araçta bulunan Hatice S. (40) yaralandõ. Olay yerine gelen 112 Acil Sağlõk ekibi, yaralõ kadõna müdahale et- mek istedi ancak araç sürücüsü ve aynõ araçta bulunduğu belirtilen 2 erkek, ağõr yaralõ kadõna ekiplerin müdahale etmesini engelledi. Sürücü ve arkadaşlarõ, Hatice S’yi hastaneye bõrakõp kaçtõ. Milli Park’ın kurbağaları KAYSERİ (AA) - Sultansazlõğõ Milli Parkõ’ndan kurbağa toplayan 1 kişi yakalandõ. Toplanan kurbağalar sazlõğa bõrakõldõ. Jandarma ekipleri Sultansazlõğõ çevresindeki Develi ilçesine bağlõ Soysal- lõ köyünde Kemal Avcõ’ya ait evde yap- tõklarõ aramada 400 kilo canlõ kurbağa buldu. Sultansazlõğõ’ndan kurbağa topla- yan Kemal Avcõ hakkõnda yasal işlem ya- põldõğõ, soruşturmanõn sürdüğü bildirildi. (ENVERHAYKIR) 86 yõl sonra gelen madalya BARIŞ YAMAN KONYA - 1. Dünya Savaşõ’nda gazi olan, daha sonra da İstiklal Savaşõ’na katõ- lan Konyalõ Mustafa Solak’õn madalyasõ 86 yõl sonra Selçuk Üniversitesi Meram Tõp Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan 66 yaşõndaki oğlu Prof. Dr. Hasan So- lak’a teslim edildi. Solak, “Bu madalyayı onurla taşıyacağım” dedi. Mustafa Solak, 1916’da Filistin Cephe- si’nde İngiliz- lere karşõ sa- vaştõ. 1918’de çarpõşmalar sõrasõnda ko- mutanõ yarala- nõnca onu sed- yeyle cephe- den çõkarmaya çalõşan Solak, bu sõrada ba- cağõndan ya- ralandõ. Ko- mutanõ ve ar- kadaşõ da gözleri önünde şehit düştü. Ya- ralõlarõ esir almaya gelen İngiliz askerle- rinden ölü taklidi yaparak kurtuldu. İstik- lal Savaşõ’nõn başlamasõyla 1919’da cep- heye dönen Solak, Afyonkarahisar Cephe- si’nde 3 yõl savaştõ. 97 yaşõnda öldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle