Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Ham Ervah Takımının
Osmanlı Saplantısı
Geçen hafta vefat eden, sarayda doğmuş son
Osmanlı şehzadesi Ertuğrul Osman Osmanoğ-
lu’nun tabutunun Türk bayrağına sarılması, bu
muhterem kişinin cenaze töreninde devleti tem-
sil eden zevatın hazır bulunması, son derecede ye-
rinde olmuştur.
“Son Şehzade”nin Cumhuriyet, laiklik ve Ata-
türk konusundaki sözlerini, Cumhuriyet döneminde
iktidar olmuş kimi partilerin mensuplarınınkilerle
karşılaştırınca, Osmanlı konusunda kimi yanlış ve
eksik fikirleri olanlar, onları yeniden gözden ge-
çirmek olanağını bulurlar.
Osmanlı’nın okullarından yetişmiş, onun ordu-
sunda iken kahraman bir general rütbesine eriş-
miş Mustafa Kemal ile Cumhuriyetin okullarından
yetişmiş kimilerini karşılaştıralım demeyeceğim,
çünkü o takdirde büyük üzüntüye düşmemiz
mümkündür.
Ama Osmanoğlu hanedanının, sürgünde laik
Cumhuriyete ihanet etmediğini, bu kişilerin Cum-
huriyetin güya öz evlatlarının yaptıklarını yapma-
dıklarını unutmamalıyız.
Yine de muhterem Osman Ertuğrul Beyefendi’nin
cenazesinde meydana gelen kimi olayların, hem
merhumu hem de atalarını muazzep edeceğini dü-
şünmeden edemedim.
Dilerseniz Sultanahmet Camii imamı Emrullah
Hatipoğlu’ndan başlayalım. Kendisi cemaate
seslenirken şunları söylemiş:
- Osmanlı soyunun bizler için yaptıkları orta-
dayken bizim nasıl bir hakkımız olabilir bilmiyorum,
ama haklarınızı helal ediyor musunuz?
Hoca efendi, durup dururken kendi haddini aşan
işlere neden kalkışmış ki?..
Onu, tarihe ters düşen sözleri dolayısıyla, kötü
niyetli olmakla suçlamıyorum asla.
Ama o da bilmeliydi ki, uluslaşma süreci baş-
ladıktan sonra, yani örneğin İngiltere açısından ta
17. yüzyıldan itibaren kralların meşruiyeti artık ulu-
sun çıkarlarına uymasıyla belirlenmekteydi. Baş-
ka bir deyişle, uluslaşma süreci başladıktan son-
ra “artık krallar bile egemenlik haklarını, dolayısıyla
meşruiyetlerini, ‘ulusun kralı’ olmaktan almaya baş-
lamışlardı.”
17. yüzyılda İngiltere’de başlayan ve 19. yüzyılda
bütün demokratik dünyaya yayılan bir olgudan söz
ediyorum. Tabii ki bu durumda meşruiyet açısından
uluslar hanedanlar değil, hanedanlar uluslar karşısında
sorumlu ve hesap verir duruma düşüyorlar. 21. yüz-
yılda bizim toplumumuzda bu gerçeklerin hâlâ iç-
selleştirilememiş olması ne acı değil mi?
Bir de, şovcu kimi cüppelilerin durumdan vazi-
fe çıkararak oraya gelmiş olmaları var ki, gerçek-
ten içler acısı...
Bizde nedense mürteci takımı kendisini Osmanlı
ve dahası Osmanlı hanedanı ile bütünleştirir.
Bunun gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını bizzat o
gün defnedilen merhum Ertuğrul Osman Bey, “ata-
larının yıllar boyu, çağdaşlaşma savaşı verip, bu-
na karşı çıkan ulema takımı ile mücadele ettikle-
rini” söylerken dile getirmiştir.
Osmanlı’nın son dönemlerindeki, modernleşme
( çağdaşlaşma) çabalarını doğru irdelemezsek ken-
di tarihimizi yanlış algılamamız kaçınılmaz olur.
Osmanlı hanedanı,19. yüzyıldan başlayarak hi-
lafet politikasını yalnızca İngiltere’ye karşı bir koz
olarak kullanmış olan II. Abdülhamit dahil, sürekli
olarak yenileşme için çaba harcamıştır. Unutma-
yalım, ülkemizde ilk laik okulları açtıranlar Osmanlı
sultanlarıdır (Tıp Mektebi II. Mahmut, Galatasa-
rayı Sultanisi ve Darülşafaka Abdülaziz).
Osmanlı’nın bu yüzünü görüp laik okullar açtı-
ran Osmanlı sultanları ile imam hatipler açtıran
Cumhuriyet yöneticileri çelişkisini açıklamadan ta-
rihimizi kavramamız mümkün değildir.
Ama mürteci takımı ne tarihi bilir, ne de bu in-
celikleri; bir zamanlar da, Mustafa Kemal’e karşı
tutumuyla bilinen Enver Paşa’ya sarılmışlardı.
Onun laik hamlelerin yapılmasında, hicri takvim ye-
rine Gregoryen takvimin kabulünde, Osmanlı dö-
neminde Robert Kolej’de kadınlarla erkeklerin bir
arada oturdukları çay partilerinde, kadının ilk kez
başı açık sokağa çıkma özgürlüğüne kavuşma-
sında ve tek taraflı boşanma talebinde bulunma
hakkına sahip kılınmasındaki katkılarını tabii ki bil-
miyordu bu takım.
Biz biz olalım, Osmanlı’yı mürtecinin gözüyle de-
ğerlendirme yanlışına düşmeyelim!
asirmen@cumhuriyet.com.tr
DTP, pazar günü toplanacak kongresine MHP dõşõndaki siyasi parti liderleri ile Barzani ve Talabani’yi de davet etti
Türk, yeniden başkan adayõAYŞE SAYIN
ANKARA - DTP, PKK operas-
yonlarõnda çok sayõda yöneticinin
tutuklanmasõ üzerine aldõğõ karar
doğrultusunda 3. olağan kongresi-
ni pazar günü yaparak yeni parti yö-
netimini belirleyecek. Mardin Mil-
letvekili Ahmet Türk’ün “tek
aday” olarak yeniden genel baş-
kanlõğa aday olacağõ “Eşit ve özgür
birlik için demokratik çözüm”
ve “Özgür kimlik, özgür ülke,
özgür önderlik” sloganõ ile ger-
çekleştirilecek kongrede “Kürt açı-
lımı” da tartõşõlacak.
DTP 3. Olağan Kongresi 4 Ekim
Pazar günü Selim Sõrrõ Tarcan Spor
Salonu’nda yapõlacak. Kongrede
Genel Başkan Ahmet Türk’ün ye-
niden genel başkanlõğa seçilmesi
beklenirken, kongreden sonra da
Emine Ayna’nõn yeniden “eşbaş-
kan”lõğa getirilmesi bekleniyor.
Yerel seçimlerin ardõndan, 14
Nisan’dan itibaren PKK operas-
yonlarõnda aralarõnda başkanlõk di-
vanõ ve parti meclisi üyelerinin de
bulunduğu 54 dolayõnda yönetici tu-
tuklanmõştõ. Bunun üzerine “ola-
ğanüstü kongre” kararõ alan DTP
yönetimi, boşalan yerler için yeni
yönetimi belirleyecek.
Abdullah Öcalan ve Osman
Öcalan’õn sert eleştirilerine hedef
olan DTP yönetiminin, son dö-
nemde tartõşõlan “Kürt açılımı”na
yönelik stratejileri ve bundan son-
raki politikalarõnõ da masaya yatõr-
masõ bekleniyor.
Genel başkanlara davet
Kongre için geniş bir davetli lis-
tesi oluşturan parti yönetimi, bu kon-
greye, MHP dõşõndaki partilerin
genel başkanlarõnõ da davet etti.
DTP’nin davetli listesinde AKP
Genel Başkanõ sõfatõyla Başbakan
Tayyip Erdoğan, CHP Genel Baş-
kanõ Deniz Baykal, DP Genel Baş-
kanõ Hüsamettin Cindoruk’un ya-
nõ sõra sol ve sosyalist partilerin ge-
nel başkanlarõ ve yöneticileri, ya-
zarlar, sivil toplum kuruluşlarõnõn
temsilcileri, Avrupa Parlamentosu
Yeşiller grubundan milletvekilleri-
nin de aralarõnda yer aldõğõ 380 ki-
şi bulunuyor.
Geçen günlerde Kuzey Irak’a giden
DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk,
Irak Devlet Başkanõ Celal Talaba-
ni ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi li-
deri Mesut Barzani’yi de kendisi
kongreye davet etti. Ancak ikilinin
kongreye gelmesi beklenmiyor.
Kadõn kotasõ uygulayan DTP’nin,
3. olağan kongrede daha çok kadõn
yöneticiye yer vermesi bekleniyor.
Tüzük gereği yüzde 40 kadõn kota-
sõnõ uygulayacak olan DTP’nin se-
çilecek olan 80 kişilik asil yönetim
listesinde en az 32 kadõna yer ve-
receği belirtiliyor.
DTP yönetimi, üye ve yönetici-
lerine karşõ yürütülen operasyonla-
ra karşõ, özellikle parti meclisini
(PM) güçlendirme ve etkin siyaset
yapabilecek nitelikteki isimleri yö-
netime dahil etme kararõ aldõ. Bu
çerçevede, kongreden 1 gün önce
delegelerin Ankara’da toplanmasõ ve
PM adaylarõnõn delegelere tanõtõl-
masõ planlandõ. Başvurular arasõn-
da yer alan il, ilçe ve belde yöneti-
cilerinin yerel örgütlerin boşalma-
masõ için PM’ye alõnmamasõ da
kararlaştõrõldõ.
DTP’nin “Eşit ve özgür birlik için demokratik çözüm” sloganõ ile gittiği 3. Olağan Kongre’de
“Kürt açõlõmõ” tartõşõlacak. DTP, PKK operasyonlarõ nedeniyle çok sayõda yöneticisi tutuklandõğõ
için parti yetkili organlarõnõn yeni üyelerini de belirleyecek. Genel Başkan Ahmet Türk’ün yeniden
aday olacağõ kongrede, genel başkanlõk çekişmesi yaşanmasõ beklenmiyor.
DTP’Lİ VEKİLLERİN DAVASI
‘Zorla ifade’
için son
karar günü
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Ankara 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi ta-
rafõndan ifade vermeleri
için davetiye gönderilen,
ancak duruşmalara katõl-
mayan 5 DTP milletveki-
linin duruşmalarõna bu-
gün ve yarõn devam edi-
lecek. DTP’lilerin bugün-
kü duruşmaya da katõl-
masõ beklenmediği için,
dokunulmazlõklarõ olan
milletvekillerinin “zorla
ifadeye” götürülüp götü-
rülmeyeceği veya nasõl
bir yol izleneceği konu-
sunda mahkeme karar ve-
recek.
Terör örgütünün pro-
pagandasõnõ yaptõklarõ sa-
võyla haklarõnda dava açõ-
lan DTP Genel Başkanõ
Ahmet Türk hakkõnda
İstanbul 9. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde, Mardin
Milletvekili Emine Ayna
hakkõnda Adana 8. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde, Di-
yarbakõr Milletvekili Se-
lahattin Demirtaş hak-
kõnda Diyarbakõr 5. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde, Di-
yarbakõr Milletvekili Ay-
sel Tuğluk hakkõnda ise
İstanbul ve Diyarbakõr
ağõr ceza mahkemelerinde
dava açõlmõştõ.
Mahkemeler milletve-
killerinin ifadelerinin ta-
limatla alõnmasõ için An-
kara 11. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’ne müzekkere
yazmõştõ. DTP İstanbul
Milletvekili Sebahat
Tuncel’in de arasõnda bu-
lunduğu DTP Kadõn Mec-
lisi üyesi 23 kişi ile DTP
Diyarbakõr Milletvekili
Aysel Tuğluk hakkõnda
ayrõca “suçu ve suçluyu
övdükleri” iddiasõyla An-
kara 11. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde 2 ayrõ dava
daha açõlmõştõ.
Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi, davalarõn ön-
ceki celselerinde, TBMM
Başkanlõğõ’na yazõ yaza-
rak milletvekillerini ifade
vermeye çağõrmõştõ.
TBMM Başkanlõğõ ise
mahkemeye ilettiği yanõt-
ta, “milletvekillerinin se-
kreterlerine yazının
ulaştırıldığı, ancak mil-
letvekillerinin çalışma-
ları dolayısıyla sık sık
Ankara dışında bulun-
duğundan yazının ken-
dilerine ulaştırılamadı-
ğı” belirtilerek “zorla ifa-
de krizi” bir süreliğine
ötelenmişti.
Milletvekillerinin du-
ruşmalara katõlmamalarõ
halinde nasõl bir yol izle-
neceğine Ankara 11. Ağõr
Ceza Mahkemesi karar
verecek. DTP Genel Baş-
kanõ Türk ile milletvekil-
leri Ayna ve Demirtaş’õn
talimatla ifadesinin alõn-
masõ yönündeki duruşma
ile Tuğluk hakkõnda “su-
çu ve suçluyu övdüğü”
iddiasõyla açõlan davanõn
görülmesine bugün de-
vam edilecek.
Tuğluk hakkõnda, İs-
tanbul ve Diyarbakõr ağõr
ceza mahkemelerinde açõ-
lan davalarla ilgili tali-
mat duruşmalarõ ile Seba-
hat Tuncel’in de aralarõn-
da bulunduğu DTP Kadõn
Meclisi üyesi 23 kişinin
yargõlandõğõ dava da yarõn
görülecek.
GÜNAY:
Türkiye
kabuğunu
kırmaya
çalışıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Kül-
tür ve Turizm Bakanõ
Ertuğrul Günay, An-
kara Resim Günleri
etkinliği kapsamõnda
geldiği Ankara Devlet
Resim Heykel Müze-
si’nde gazetecilerin
sorularõnõ yanõtladõ.
Bir gazetecinin, “De-
mokratik açılımdan
bahsetmiştiniz. Baş-
bakan Erdoğan da
‘Hazmede hazmede
olacak’ dedi. Vatan-
daş neyi hazmedece-
ğini bilmiyor” sözleri
üzerine Günay, “Bir-
lik, bütünlük” dedi.
Günay, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Şimdiye
kadarki gerginlik si-
yasetine son vermeye
ve Türkiye’de birlik
ve bütünlük içinde
gerçek bir demokrasi
kılmaya çalışıyoruz.
Önemli bir şey. Hep
söylüyorum, biz 20.
yüzyılın başında bir
Cumhuriyet kurduk.
Şimdi 21. yüzyılın ba-
şında bu Cumhuriye-
ti gerçekten barış,
güvenlik, esenlik, bir-
lik, bütünlük içinde
gerçek bir demokrasi
yapmaya çalışıyoruz.
Gerginlik
siyaseti...
Türkiye çok partili
sisteme geçerken,
1946’da, aynı zaman-
da Soğuk Savaş’ın
ileri karakolu olarak
bir bölünmenin
önünde yer aldı. O
dönem, 45 yıl, 1990’a
kadar Soğuk Savaş
gerginlikleri ve söyle-
miyle geçti. Siyaseti-
miz de buna göre di-
zayn oldu. Soğuk Sa-
vaş sürekli düşman
üreten ve o düşmanla
mücadeleyi birinci
mesele haline getiren
bir tez, yaklaşım üze-
rine kurulmuştu.
90’larda Soğuk Sa-
vaş sona erdi ve Tür-
kiye o kabuğu kır-
maya çalışıyor şu an-
da. Artık siyasetimiz
düşman üretmeye-
cek. Hem içimizde
hem dışımızda dost
üreteceğiz. Bu bir
anlamda Atatürk’ün
söylediği ‘Yurtta sulh,
cihanda sulh’ anlayı-
şının bunca yıl sonra
söz olmaktan bir ger-
çeklik olmaya kavuş-
ması sürecidir ki ya-
ni bir tür Atatürk
devrimlerinin deva-
mı, sürdürülmesi
olarak algılıyorum
ben bunu.”
Alevilerin arayışı sürüyor
MEHMET MENEKŞE
AMASYA - Alevi Bektaşi Federas-
yonu’nun (ABF) düzenlediği “Nasıl
Bir Türkiye İstiyoruz” toplantõsõna
katõlan ABF Yönetim Kurulu üyesi
Oktay Kandemir, CHP’nin etkili bir sol
muhalefet yapamadõğõnõ ve kitlelerin
umudu olamadõğõnõ belirterek “İktida-
ra yürüyen, kararlı, kimlikli bir par-
ti içinde yer almak istiyoruz” dedi.
ABF’nin 15 Ağustos’ta Hacõbektaş’ta
başlattõğõ ve 25 ili kapsayacak şekilde
planladõğõ “Nasıl Bir Türkiye İstiyo-
ruz” toplantõlarõ hafta sonu Kayseri ve
Amasya’da devam etti. Ticaret ve sanayi
odalarõnda gerçekleştirilen toplantõlara
sivil toplum örgütlerinin temsilcileri
ve üyeleri ile çok sayõda yurttaş katõldõ.
Toplantõlarda konuşan ABF Yönetim
Kurulu üyesi Oktay Kandemir, Alevi-
lerin 85 yõldõr oy deposu olarak görül-
düğünü, yok sayõldõğõnõ, haksõzlõklara
ve katliamlara uğradõğõnõ vurguladõ.
AKP hükümetinin de açõlõmlarla Al-
evileri oyaladõğõnõ belirten ABF Yö-
netim Kurulu üyesi Kandemir, “Ol-
mazsa olmaz beş temel isteğimiz
olan Diyanetin ve zorunlu din ders-
lerinin kaldırılması, Madımak Ote-
li’nin müze yapılması, cem evlerinin
yasal statüye kavuşması, Alevi köy-
lerine cami yapılıp kadrolu imam
atanmasına son verilmesi konusun-
da şimdiye kadar somut bir adım atıl-
madı. Alevi açılımları asimilasyona
ve ayrışmaya itiyor” diye konuştu.
Eşit yurtlaşlõk hakkõ istediklerini ifa-
de eden Kandemir şöyle devam etti:
“Aşağılanmak değil, kendi kültürü-
müzle, inancımızla, insanca, eşit yurt-
taşlık haklarımız içinde yaşamak is-
tiyoruz. Sorunlarımız demokrasi için-
de çözülecek sorunlardır. Ancak ken-
di içinde demokrat olamayan ikti-
darıyla, muhalefetiyle bu partiler bi-
zim sorunlarımızı çözemezler.”
‘CHP ile olmayacak’
CHP’yi eleştiren Kandemir, “Ülkenin
zenginlikleri emperyalistlere peşkeş
çekiliyor. Korku toplumu oluşturul-
muş. Yaşanabilir bir ülkede eşit yurt-
taşlık hakkı istiyoruz. Bu da CHP ile
olamayacağı gözleniyor. Parti kurmak
Alevilerin işi değildir. İktidara yürü-
yen, kararlı, kimlikli bir parti içinde
yer almak istiyoruz” diye konuştu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi
ve Hukuk Sekreteri Hasan Yağız da
AKP iktidarõnõn örgütlü bir toplum is-
temediğini, ülkede kõsmi bir dikta re-
jimi süreci yaşandõğõnõ söyledi. Top-
lumda ciddi bir sol muhalefetin oluş-
madõğõnõ belirten Yağõz, “Aleviler
hiçbir parti tarafından ekilip biçilen
bir tarla değildir. İktidarı hedefle-
yen yeni bir solun oluşması için ha-
rekete geçtik. Tabanın ne istediğini
ve ne düşündüğünü tartışan bir si-
nerji yaratmak istiyoruz” dedi.
Dış Haberler Servisi - Terör örgütü El Kai-
de’nin iki numaralõ ismi Eymen El Zevahiri,
ABD Başkanõ Barack Obama’yõ hedef aldõğõ ko-
nuşmasõnda Türkiye’yi de eleştirdi. El Zevahiri
dün yayõmlanan 28 dakikalõk yeni ses bandõnda,
Obama’nõn Batõ Şeria’da Yahudi yerleşimlerinin
yapõlmasõnõ durdurmakta başarõsõz olduğunu söy-
leyerek, ABD Başkanõ’nõ “sahtekâr” olarak nite-
lendirdi. El Zevahiri, Almanya Başbakanõ Angela
Merkel’i de “Almanya’nın Afganistan’daki
görevinin uluslararası barış ve güvenliği des-
teklemek” olduğu yönündeki sözleri nedeniyle
yalan söylemekle suçladõ. NATO için “Siz Müs-
lümanların topraklarından çıkmadıkça ve içiş-
lerine müdahale etmeyi bırakmadıkça uluslar-
arası barış ve güvenlik sağlanmayacak” diyen
El Kaide’nin iki numaralõ ismi, Afganistan’õn baş-
kenti Kâbil’deki NATO Barõş Gücü operasyonla-
rõnõn komutasõnõ gelecek ay üstlenecek Türkiye’yi
de eleştirerek, “Müslüman kanının akmasına
katkıda bulunmakla” suçladõ. Kaydõn yarõsõnda
5 Ağustos’ta Afganistan sõnõrõnda ölen Pakis-
tan’daki Taliban lideri Beytullah Mesud’u öven
El Zevahiri, “Amerikalılara, müttefiklerine ve
kölelerine; siz Mesud’u öldürmüş olabilirsiniz
ancak İslamı ve cihatı öldüremediniz” dedi.
Davutoğlu, Clinton’la görüştü
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, New
York’ta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clin-
ton ile bir araya geldi. ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton, Türk-Amerikan ortaklığının
önemini vurgulayarak Davutoğlu ile pek çok
alanı kapsayan temel konuları konuşacakla-
rını söyledi. Clinton, “Görüşmemiz, Enerji,
AB-Türkiye ilişkileri, Ermenistan ile normal-
leşme çabaları süreci, Afganistan, Pakistan,
İran ve Ortadoğu’yu kapsıyor. Sayın Ba-
kan’a, Türk hükümetinin Ermenistan ile
normalleşme çabaları konusunda gösterdiği
güçlü tavrından dolayı teşekkür ederim” de-
di. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da iki
ülke ilişkilerinin model bir ortaklığı teşkil et-
tiğini belirterek “ABD Başkanı Barack Oba-
ma’nın da söylediği gibi Türk-Amerikan iliş-
kileri model bir ortaklığı teşkil ediyor. Gö-
rüşmelerimiz Ortadoğu’dan Asya’ya, Avru-
pa Birliği’nden Enerji Güvenliği’ne ve son
olarak üyesi olduğumuz BM Güvenlik Kon-
seyi’ne kadar çok derin ve geniş bir alanı
kapsıyor. ABD ile ilişkilerimizi geliştirmeye
devam edeceğiz” diye konuştu. (Fotoğraf: AA)
ABF Yönetim Kurulu üyesi Oktay Kandemir, Alevilerin 85 yõldõr oy deposu olarak
görüldüklerini belirterek, ‘Yaşanabilir bir ülkede eşit yurttaşlõk hakkõ istiyoruz’ dedi
NATO’NUN OPERASYONLARI
El Zevahiri’den
Türkiye’ye eleştiri
MİLLİYET VE VATAN’DA
GÖREV DEĞİŞİMİ
Terör örgütünün propagandasõnõ yaptõklarõ
savõyla haklarõnda dava açõlan DTP’li
vekillerin yargõlanmasõna bugün devam
edilecek. Mahkeme heyeti duruşmalara
katõlmayan vekillerin ifadelerinin nasõl
alõnacağõna bu duruşmada karar verecek.
İstanbul Haber Servisi - Doğan Yayõn Gru-
bu’nun iki gazetesi Milliyet ve Vatan’da görev
değişimine gidildi. Milliyet Gazetesi Genel Ya-
yõn Yönetmeni Sedat Ergin’in yerine Vatan
Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Tayfun De-
vecioğlu getirildi. Vatan gazetesi başyazarõ
Güngör Mengi de Milliyet gazetesinin yeni
başyazarõ oldu. Devecioğlu’ndan boşalan Vatan
Gazetesi Yayõn Yönetmenliği’ne de halen gaze-
tenin Yayõn Yönetmen Yardõmcõlõğõ’nõ sürdüren
İsmail Yuvacan’õn getirilmesi bekleniyor. Mil-
liyet’teki görev değişimi çalõşanlara Doğan Ya-
yõn Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili
Hanzade Doğan Boyner imzasõyla gönderilen
e-posta ile bildirildi. E-postada “17 Mart 2005
tarihinden bu yana Milliyet gazetesinin Ge-
nel Yayın Yönetmenliği görevini başarı ile
yürütmekte olan Sedat Ergin görevine Hür-
riyet gazetesinde köşe yazarı olarak devam
etmek üzere aramızdan ayrılmaktadır. De-
ğerli arkadaşımız Sedat Ergin’den boşalan
bu göreve Vatan Gazetesi Genel Yayın Yö-
netmeni Tayfun Devecioğlu atanmıştır. Sedat
Ergin, güçlü kalemi ile basın dünyasındaki
katkılarına Hürriyet gazetesinde devam ede-
cektir. Tayfun Devecioğlu’nun 60 yıllık Milli-
yet meşalesini başarı ile taşıyacağına inanıyo-
ruz. Her iki arkadaşımıza da yeni görevlerin-
de başarılar diliyorum” denildi.