Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
25 EYLÜL 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ölüler Altın Takmaz...
Başbakan Erdoğan’ın ABD’de 50 Musevi kuru-
luşunun liderleriyle konuştuğu gün, ilginç bir haber
çıktı gazetelerde:
“Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Siirt’te zırhlı bir as-
keri araca taş atan çocuklara otomatik silahla kur-
şun sıkan, birini öldüren askere, ceza verilmeye-
ceğine karar verdi.”
Adı üzerinde zırhlı araç...
Zırhlı bir araca taş atsanız ne olur?
Taşı atanlar çocuk!
Askerin kurşun sıktığı da çocuk!
Güneydoğu’daki çocuklarımızı taş attıkları için
tutuklayıp zindana atan düşünce Türkiye’de bir hu-
kuk ve demokrasi ayıbı...
Demek ki gösterilerde taş atan çocukları hapse
atmak yeterli değil, öldürmek gerekiyor.
Sabahleyin kahvaltımı yaparken lokmalar bo-
ğazımda düğümlendi.
Gözlerimi yumup Malabadi Köprüsü’ne gittim, Si-
irt’te dolaştım, Mardin’de, Batman’da, Diyarba-
kır’da gençlerle konuştum kendi kendime.
Yoksulluğun orta yerinde binlerce tablacı çocuk
gördüm...
İstanbul’un, İzmir’in varoşlarında yaşayan Türk
ve Kürt gençleriyle konuştum.
Neden bu denli acımasızdık? Yaşları 12-15 olan
çocuklarımızdan ne istiyorduk?
Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyeleri, yedi kur-
şunla taş atan çocuğu öldüren askere “bölgenin
özelliği” nedeniyle ceza verilmeyeceği kararını ve-
rirken yüreklerinde bir sızı duymadılar mı?
Başbakan Erdoğan, New York’ta tarihi Plaza Ote-
li’nde 50 Musevi kuruluşu temsilcisiyle konuşuyor.
Toplantıdan sonra Yahudi lobisinin etkin kurulu-
şu olan ADL’nin yöneticisi Abraham Foxman bir
açıklama yapıyor:
“Toplantı çok iyi geçti. Davos zirvesinde yaşanan
‘One Minute’ krizi tarihe gömüldü.”
Bu açıklamayı okuyunca rahatladım...
Ama lokmalar boğazımda düğüm düğüm!
Gazze katliamını anımsadım o anda.
Ölen çocukları, kadınları, gençleri düşündüm.
Cayır cayır yanan evleri... İlaç, su, ekmek bula-
mayan yoksul Filistinlileri...
Yeniden Batman’ın sokaklarını, Mardin çarşısı-
nı, Şanlıurfa’daki yoksulları, ağa, şeyh, devlet
baskısını.
Okula gönderilmeyen çocukları... Bilge köyü
katliamını... Töre adı verilen o çağdışı cinayetleri...
Gazze sokaklarında Erdoğan’ın posterleriyle do-
laşan, onu “halk kahramanı” gören Filistinliler, aca-
ba “one minute”in tarihe gömülmesini nasıl karşı-
lamışlardı?
Ben bu sorulara yanıt ararken gazeteler geldi... Gö-
zucuyla birinci sayfalarına baktım gazetelerin...
Bergama’nın Kozak Yaylası’nda üç yerde Koza
AŞ’ye altın arama izni verilmişti.
Kozak köylüleri eylem yapmışlardı.
Bir kız çocuğunun elindeki pankarta baktım uzun
uzun:
“Unutmayın ölüler altın takmaz!”
O kız çocuğunun taşıdığı pankart içimi acıttı...
Siirt’te zırhlı araca taş attığı için bedenine yedi
kurşun yiyerek ölen çocuğumuz...
Demek bölgenin özelliğine göre karar veriyor yar-
gı...
Yıllardır “Güneydoğu’da akan kan dursun” diyo-
ruz. Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz.
Annelerimiz gözyaşı akıtmasın!
Yıllardır dağlarımızın, ovalarımızın “çokuluslu
altın avcıları”na satıldığını, koylarımızın, büklerimizin
Arap şeyhlerine peşkeş çekildiğini anlatmaya ça-
lışıyoruz.
Çalışıyoruz da ne değişiyor?
Medyamız günlerdir C.G’nin cinayeti nasıl işlediğini
yazıyor, televizyonlar birinci haber olarak veriyor.
Peki, öteki cinayetler?
Aynı duyarlılığı niçin faili meçhul cinayetler ko-
nusunda göstermedik?
Uğur Mumcu, Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi
katliamı... Ve öteki cinayetler...
Tetikçiler bulundu, büyük patron aramızda do-
laşıyor!
Üç günlük bayram tatilinde 103 kişi ölüyor.
İşsizlik ve yoksulluk artıyor.
Yolsuzluk, türedi varsılları “medya patronu” ya-
pıyor!
Ormanlarımız, Hazine alanlarımız talan ediliyor, di-
kilen villalar “köy evi” ya da “ahır” gösterilip tapu
alınıyor.
Tüm bunlar olurken halkımız ne zaman “one mi-
nute” diyecek AKP iktidarına...
Güneydoğu’daki insanımız ne zaman insanca ya-
şayacak?
Ne zaman ölmeyecek çocuklarımız, anneler ne za-
man ağlamayacak?
Ne zaman?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Rahmi Koç’tan
Çapkın’a ziyaret
İSTANBUL (AA) -
Koç Holding Şeref
Başkanõ Rahmi Koç, dün
İstanbul Emniyet Müdürü
Hüseyin Çapkõn’õ ziyaret
etti. İstanbul Emniyet
Müdürlüğü’nün Vatan
Caddesi’ndeki
yerleşkesine gelen Koç,
Çapkõn’õn makamõna
çõkarak yaklaşõk yarõm
saat görüştü. Koç, çõkõşta,
“Sayõn müdürümüzü
ziyarete geldik. İlk kez
tanõşõyoruz. Kendisiyle
görüştük, çok mükemmel
bir insan” dedi.
Halıcı’dan
yalanlama
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Rahşan Ecevit’in en yakõn
çevresinde yer alan
isimlerden olan Ankara
Bağõmsõz Milletvekili
Emrehan Halõcõ,
kurulacak yeni partide yer
almayacağõnõ açõkladõ.
Halõcõ dün yaptõğõ yazõlõ
açõklamada, “Son
günlerde gazetelerde yer
alan bazõ haberlerde
DSP’den ayrõlanlarõn yeni
bir parti kuracağõ ve bu
partiye benim de
katõlacağõm ifade
edilmektedir. Bu
haberlerin benimle ilgili
olan kõsõmlarõ gerçekleri
yansõtmamaktadõr” dedi.
Tekstilci Ünal’ın
ifadesi alındı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Deniz Feneri e.V.
bağlantõlõ soruşturma
kapsamõnda, İstanbul’da
kurulu bir tekstil
şirketinin sahibi Kenan
Ünal’õn ifadesi alõndõ.
Kenan Ünal’õn ifadesi,
Deniz Feneri Derneği
soruşturmasõnõ yürüten
savcõlar Nadi Türkaslan,
Abdulvahap Yaren ve
Mehmet Tamöz
tarafõndan alõndõ. Ünal’õn
sorgusu 1 saat 45 dakika
sürdü. Ünal’õn yönetim
kurulu başkanlõğõ yaptõğõ
şirket ile dernek
arasõnda, bir sözleşme
bulunduğu belirtildi.
Orhan Doğan
heykeline engel
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Şõrnak Cizre Asliye
Hukuk Mahkemesi,
DTP’li belediyenin üç yõl
önce kalp krizi sonucu
yaşamõnõ yitiren eski DEP
milletvekili Orhan Doğan
anõsõna yaptõrdõğõ
kabartma heykelin
yerinden kaldõrõlmasõna
karar verdi. Kaymakamlõk
heykelin kaldõrõlmasõ için
belediyeye uyarõ yazõsõ
gönderdi. Cizre Belediye
Başkanõ Aydõn Budak,
“Bu karar Orhan Doğan
şahsõnda demokrasi ve
barõşa karşõ olan bir
tahammülsüzlüktür” dedi.
Kürtçe
fizik dersi
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eğitim-Sen Diyarbakõr
Şubesi, anadilde eğitim
talebini gündemde
tutmak amacõyla, eğitim
ve öğretim yõlõnõn ilk
dersini Kürtçe yaptõ.
Sanat Sokağõ’nda kurulan
sembolik derslikte,
Kürtçe işlenen “fizik
dersi”nde açõklama yapan
Şube Başkanõ Abdullah
Karahan, Eğitim-Sen’in
kuruluşundan bu yana
sürekli anadilde eğitim
talebini dile getirdiğini
ve bunu ifade ettiği için
de büyük bedeller
ödediğini söyledi.
Erdoğan, anlaşmalarõn imza tarihinden önce TBMM’ye getirileceğini açõkladõ
Ermenistan çelişkisiANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn ABD’de
Ermeni açõlõmõna ilişkin yaptõ-
ğõ değerlendirmeler soru işa-
retlerini de beraberinde getirdi.
Erdoğan, önceki gün Prince-
ton Üniversitesi’nde yaptõğõ
konuşmada Türkiye ile Erme-
nistan ilişkilerinde farklõ bir
şekilde hassas bir noktaya ge-
lindiğini belirterek, “İsviç-
re’nin araya girmesiyle attı-
ğımız bu adımla şu anda çok
önemli bir noktaya gelinmiş
vaziyette ve burada önyargı-
lar öne çıkmazsa, iç siyaset
düşünülerek adım atılmaz-
sa, inanıyorum ki parafe edil-
miş olan anlaşma zabıtları
parlamentoya gönderilecek-
tir. Ayın 10 veya 11’i gibi bu
adımlar da atılmış olacak-
tır” dedi. Oysa, iki ülke ara-
sõnda protokollerin 30 Ağus-
tos’ta parafe edilmesinden 6
hafta sonra imzalanacağõ yö-
nünde mutabakata varõlmõştõ.
Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu da konuya ilişkin bil-
gilendirdiği muhalefet partile-
rine protokollerin 13 Ekim’de
imzalanacağõnõ söylemişti.
Hükümet, protokollerin im-
zalanmasõndan sonra onay sü-
reci için TBMM’ye gönder-
meden önce, Erivan yönetimi-
nin Karabağ ve işgal altõnda tut-
tuğu yedi Azeri bölgesine iliş-
kin atacağõ adõmlara bakma
kararõ almõştõ.
Erivan yönetiminin Karabağ
konusunda adõm atmasõ duru-
munda, hükümet protokolleri
Bakanlar Kurulu’nun yasa ta-
sarõsõ olarak Meclis’in onayõna
sunmayõ kararlaştõrmõştõ. Er-
doğan ve Davutoğlu’nun Bakû
yönetimine verdiği söz gereği,
Ermenistan’õn Karabağ’a ilişkin
herhangi bir adõm atmamasõ
durumunda ise protokollerin
Meclis’e gönderilmemesi ve
anlaşmanõn askõda tutulmasõ
görüşü öne çõkmõştõ.
Genel görüşme mesajı
Ancak Erdoğan, anlaşmala-
rõn imza tarihinden önce para-
fe edilmiş şekliyle TBMM’ye
getirileceğini açõklamasõ dikkat
çekti. Diplomatik kaynaklar,
Erdoğan’õn ABD’deki sözleri
ile “Ermenistan ile ilişkiler
konusunda TBMM’de genel
görüşme isteyeceği” mesajõnõ
vermiş olabileceğini dile getir-
diler. Çünkü, anayasaya göre
imzalanmamõş olan anlaşmalar
onay süreci için TBMM’ye
sevk edilemiyor. Erdoğan’õn
anlaşmalarõn imzalanmasõndan
önce konuyu Meclis’e taşõyõp
muhalefetin desteğini alma ça-
basõ içinde olduğu belirtiliyor.
Sadece anayasanõn 90. mad-
desinin ikinci fõkrasõ “ekono-
mik, ticari veya teknik ilişki-
leri düzenleyen ve süresi bir
yılı aşmayan anlaşmalar, dev-
let maliyesi bakımından bir
yüklenme getirmemek, kişi
hallerine ve Türklerin ya-
bancı memleketlerindeki mül-
kiyet haklarına dokunma-
mak şartıyla yayımlanma ile
yürürlüğe konabilir. Bu tak-
dirde bu anlaşmalar, yayım-
larından başlayarak 2 ay için-
de TBMM’nin bilgisine su-
nulur” deniyor.
Erdoğan’õn, Ermenistan ile ilişkiler konusunda “iç siyaset düşünülerek adõm
atõlmazsa, inanõyorum ki parafe edilmiş olan anlaşma zabõtlarõ parlamentoya
gönderilecektir. Ayõn 10 veya 11’i gibi bu adõmlar da atõlmõş olacaktõr” yönündeki
sözleri kafalarõ karõştõrdõ. Ermenistan ile parafe edilen protokollerin, 13 Ekim’de
imzalanmasõ, Bakanlar Kurulu’nun Erivan’õn Karabağ sorununda atacağõ adõmlara
bağlõ olarak protokolleri yasa tasarõsõ olarak Meclis’e göndermesi planlanmõştõ.
Muhalefet:
Karabağ’sız
çözüm olmaz
CHP’li Öymen, Erdoğan’õn Ermenistan’la
yapõlan anlaşmayõ Meclis’e getireceklerini
açõklamasõnõ anlamsõz buldu. Öymen “Artõk
parafe etmişler, neyi değiştireceksiniz?”
derken MHP’li Vural da Karabağ konusunda
verilen sözler tutulmadan protokolün
Meclis’e getirilmemesini istedi.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Muha-
lefet, Ermenistan’la pa-
rafe edilen protokolün
Karabağ sorunu çözül-
meden Meclis’e getiril-
mesine karşõ çõktõ.
TBMM Dõşişleri Ko-
misyonu üyesi, CHP
Genel Başkan Yardõm-
cõsõ Onur Öymen, Baş-
bakan Tayyip Erdo-
ğan’õn Ermeni proto-
kolü zabõtlarõnõn 10-11
Ekim’de TBMM’ye
gönderileceğine ilişkin
sözlerini değerlendirdi.
Dõşişleri Bakanõ Ahmet
Davutoğlu’nun 13
Ekim’de protokolün im-
zalanacağõnõ söylediği-
ne dikkat çeken Öymen,
“Parlamentoya nasıl
getirecekler bilmiyo-
ruz. Şapkadan her gün
bir tavşan çıkarıyor-
lar. İstişare için Dışiş-
leri Komisyonu’na ge-
tirebilirler. Dışişleri
Bakanı komisyona bil-
gi verir. Ama bir an-
lamı olmaz. Artık pa-
rafe etmişler, neyi de-
ğiştireceksiniz? Gerçi
pek tercih etmiyorlar
ama Meclis’te genel
görüşme de olabilir”
görüşünü dile getirdi.
‘Sözünde dursun’
MHP Grup Başkan-
vekili Oktay Vural ise
usul olarak protokolün
ancak imzalandõktan
sonra Meclis’e gelebile-
ceğini söyledi. MHP ola-
rak, bu prokolün Mec-
lis’e gönderilmesine kar-
şõ olduklarõnõ belirten
Vural, Başbakan Erdo-
ğan’õn “Dağlık Kara-
bağ sorunu çözülme-
den, sınır kapılarının
açılmayacağı” yönün-
deki sözlerini anõmsattõ.
Vural, “Onun için biz
de Başbakan’ın sözün-
de durup, Karabağ so-
runu çözülmeden pro-
tokolün Meclis’e geti-
rilmemesi çağrımızı bir
kez daha yineliyoruz.
Eğer Meclis’e gelirse
de reddedilmelidir.
Çünkü bu onursuz bir
protokoldür. Bu onur-
suz protokolü Meclis,
onurlu bir şekilde red-
detmelidir” diye ko-
nuştu. Başbakan Erdo-
ğan’õn konunun “iç si-
yasete kurban edilme-
mesi” yönündeki söz-
lerine de tepki gösteren
Vural, sorunun Başba-
kan Erdoğan’õn dün söy-
lediğini unutup, bugün
farklõ bir politika izle-
mesinden kaynaklandõ-
ğõnõ ifade etti.
‘İfadeleri tutarsız’
Protokolün Meclis’e
getirilip Ermenistan üze-
rinde baskõ kurabilmek
için “bekletmesi”nin de
bir anlamõ olmayacağõ-
nõ ifade eden Vural,
“Başbakan’ın açıkla-
masında da zaten böy-
le bir niyeti olmadığı
görülüyor, süreci ta-
mamlayacağını söylü-
yor. Ama Meclis ola-
rak Başbakan’ın gü-
nübirlik değişen ira-
desine göre hareket et-
meyi doğru bulmayız.
Bu protokol kesinlikle
reddedilmelidir” diye
konuştu.
Erdoğan’õn protoko-
lün 10 ya da 11 Ekim’de
Meclis’e gönderileceği
yönündeki sözlerini de
eleştiren Vural, “Bu da
cuma ve cumartesiye
denk geliyor. Başba-
kan’ın Meclis’in çalış-
ma günlerinden bile
haberi yok. Ne yapa-
cak, Meclis’i olağan-
üstü toplantıya mı ça-
ğıracak” diye sordu.
İran’ın tercihi Cenevre oldu
Türkiye’nin füze alõmõ konusunda rahatsõz olan Tahran yönetimi, nükleer
güce ilişkin yapõlacak altõlõ zirvenin İstanbul’da yapõlmasõna karşõ çõktõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ABD yönetiminin Tür-
kiye’ye füze satõşõ için Kon-
gre’den izin istemesi, İran’õ ra-
hatsõz etti. Tahran yönetiminin,
İran’õn nükleer dosyasõna ilişkin
6 büyük ülkenin bir araya gele-
ceği toplantõ için İstanbul’u değil,
Cenevre’yi istemesinin arkasõn-
dan, Türkiye’nin füze savunma
sistemi konusunda yaptõğõ giri-
şimler çõktõ.
Türkiye geçen hafta İran ve
Batõ ülkeleri arasõnda Tahran’õn
nükleer programõna ilişkin mü-
zakerelerin başlayacağõ 1
Ekim’den önce uzlaşõya varõl-
masõ çabalarõnõ yoğunlaştõrmõş-
tõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu, İran’da yaptõğõ temas-
larõn ardõndan, AB Yüksek Tem-
silcisi Javier Solana ile görüş-
müş, nükleer müzakerelerin Tür-
kiye’de yapõlmasõ konusunda
mutabakata varõlmõştõ. Yüksek
temsilci, 15 Eylül’deki açõkla-
masõnda, İran ile Batõlõ ülkeleri
1 Ekim’de bir araya getirmesi ön-
görülen görüşmelerin Türkiye’de
yapõlacağõnõ belirtmişti.
Füze alımı rahatsız etti
İran, 5 artõ 1 ülkeleriyle (ABD,
Rusya, Çin, Fransa, Büyük Bri-
tanya ve Almanya) gelecek ay
başlayacak görüşmelerde nük-
leer faaliyetleri dõşõnda her ko-
nuyu tartõşmaya hazõr olduğunu
bildirmişti. Ancak aynõ dönemde,
Türkiye’nin füze kalkanõ proje-
sine ilişkin yaşanan gelişmeler ve
ABD yönetiminin Türkiye’ye
Patriot füzesi satmak için Kon-
gre’den izin istemesi Tahran yö-
netiminde rahatsõzlõk yarattõ. Bu-
nun üzerine İran, Solana ile temas
kurup, görüşmelerin İstanbul ye-
rine Cenevre’de yapõlmasõnõ is-
tedi. Solana da bu talebe olumlu
yanõt verdi.
Sonuçta İran ile 6 büyük ülke-
nin bir araya geleceği toplantõnõn
yeri İsviçre’nin Cenevre kenti
olarak saptandõ. Söz konusu top-
lantõda, Uluslararasõ Atom Ener-
jisi Kurumu’nun (IAEA) 28
Ağustos’taki son İran raporu-
nun da masaya yatõrõlmasõ bek-
leniyor. Tahran, Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi 5 daimi
üyesi ve Almanya’ya öneri pa-
ketini sunmuştu. Ancak paket,
Washington başta olmak üzere
Batõ’daki başkentleri tatmin et-
mekten uzak bulunmuştu.
IAEA’nõn raporunda, İran’õn
nükleer enerji programõnõn ba-
rõşçõl olduğu, müfettişlerin nük-
leer tesislerde inceleme ve de-
netleme yapmasõna izin verdiği
ve kurumla işbirliğini arttõrdõğõ
belirtilmişti.
BM Güvenlik Konseyi’nde,
kitle imha silahına sahip ol-
manın hiçbir ülkeye ek bir
güvenlik sağlamayacağını
söyleyen Erdoğan, toplantı-
lar çerçevesinde İran Cum-
hurbaşkanı Mahmud Ah-
medinejad ile de görüştü.
Erdoğan, ekim ayının so-
nunda ya da kasım ayında
İran’a ziyarette bulunacağı-
nı söyledi. (Fotoğraf: AA)
Erdoğan tarih verdi
BEHZAD BARIŞ
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER -
64. Dönem Birleşmiş Milletler
(BM) Genel Kurulu toplantõlarõ
kapsamõnda New York’ta bulunan
Başbakan Tayyip Erdoğan, Gü-
venlik Konseyi’nde nükleer si-
lahsõzlanma konusunun görüşül-
düğü liderler zirvesinde, sivil nük-
leer teknolojiye erişmenin kõsõtla-
namayacağõ mesajõ verirken, kitle
imha silahõna sahip olmanõn hiçbir
ülkeye ek bir güvenlik sağlama-
yacağõnõ söyledi. Genel kurula hi-
tap eden Erdoğan, Kõbrõs konu-
sunda BM çatõsõ altõnda varõlacak
çözümün en geç 2010 yõlõ bahar
aylarõnda referanduma götürül-
mesi gerektiğini açõkladõ. Rum
yönetimi lideri Dimitris Hristof-
yas ise çözüm için Maraş’õ istedi.
ABD Başkanõ Barack Oba-
ma’nõn başkanlõk yaptõğõ Güven-
lik Konseyi toplantõsõnda Erdoğan,
Kõbrõs için yeni referandum tarihini
açõkladõ. Erdoğan, “Bu yıl sonuna
kadar kapsamlı çözüme ulaşıl-
ması mümkündür. Tarafların
uzlaşamadığı noktalarda BM
Genel Sekreteri’nin devreye gir-
mesi gerek. Hedefimiz; varılacak
çözümü en geç 2010 yılı bahar
aylarında referanduma götür-
mek olmalıdır. Ancak yine Rum
uzlaşmazlığı yüzünden çözüm
bulunamazsa, KKTC’nin ulus-
lararası alandaki statüsünün
normalleştirilmesi artık ertele-
nemez” dedi. Konuşmasõnda Fi-
listin sorunu ve İsrail’in Gazze’ye
yönelik kõyõmõna geniş yer ayõran
Erdoğan, BM’yi Filistin konu-
sunda pasif kalmakla eleştirdi. Er-
doğan Güvenlik Konseyi’ndeki
üye sayõsõnõn az olduğunu ve bu-
nun adil olmadõğõnõ da söyledi.
Hristofyas Maraş’ı istedi
BM Genel Kurulu’nda konuşan
Rum lider Hristofyas da Türki-
ye’nin Kõbrõs’ta “iyiniyet” ola-
rak, kapalõ Maraş’õ iade etmesi ge-
rektiğini ileri sürdü. Türkiye’nin,
Rum yönetimiyle ilişkilerini “nor-
malleştirmesi”ni isteyen Hristof-
yas, Türk askerininin Kõbrõs’taki
varlõğõnõ “işgal” olarak niteledi.
‘Hazmettire hazmettire...’
Erdoğan, Princeton Üniversi-
tesi’nde yaptõğõ konuşmada Eri-
van ve Ankara arasõnda imzala-
nan protokolleri anlatarak Er-
menistan Devlet Başkanõ Serj
Sarkisyan’õn iki ülke arasõnda 14
Ekim’de Bursa’da yapõlacak ma-
çõ izlemeye gelmek için şart koş-
masõnõ eleştirdi. “Demokratik
açılım”a ilişkin soruyu yanõtlayan
Erdoğan, “Hepsini bir anda
derseniz, bu mümkün değil,
hazmede hazmede, hazmettire
hazmettire bu süreci devam
ettirmemiz lazım” dedi.
TEŞEKKÜR
Babamız, canımız, en değerli varlığımız
İSMAİL AYDOĞAN’ı
Işığın sonsuzluğuna uğurlayıp,
gönüllerimize sakladığımız 16.09.2009 günü,
öncesi ve sonrasında; emekleri, bağışları,
mesajları, sözleri ve davranışları ile
acımızı paylaşan çok değerli:
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabi-
limdalı değerli sağlık emekçileri, Sayın; Prof. Dr. Gü-
nay Aydın Tosun, Dr. Zeynep Yıldırım, Dr. Handan Ba-
şel, Dr. Nihal Bayar, Başhemşire Aysun Öge, tüm di-
ğer doktor, hemşire ve personel ile Geropsikiyatri kür-
sü başkanı sayın Engin Eker, Hastane Müdürü sayın
Sinan Altınok ve Şakir Aybirdi ye, Ruhi Su Dostlar Ko-
rosu, Ilgın Ruhi Su, ARKAS Holding ve şirketlerinin her
düzeydeki değerli mensupları, Yapı Kredi Bankası Ge-
nel Müdürlük Bireysel Bankacılık çalışanları, Bospho-
rus Gemi Acenteliği Yönetici ve çalışanları, VOLVO
Otomobil Türk, Sivas-Zara-Taşgöze Köyü Derneği,
komşular, akraba ve dostlara teşekkür ederiz.
Rıza - Karabey - Hasan - Ahmet Aydoğan,
Zeynep Ulusoy, Kıymet Kepenek
ERMENİSTAN’LA İLİŞKİLER
BM Güvenlik Konseyi’nde konuşan Başbakan, ‘Kõbrõs’ta varõlacak
çözüm en geç 2010 yõlõ baharõnda referanduma götürülmeli’ dedi
İran’agidecek