Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
25 EYLÜL 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Hedef Başka,
Gerçekleşme Başka…
Son 2010-2012 dönemi Orta Vadeli Plan’ın
2010’dan itibaren yüzde 3.5’ten başlayan ve yüz-
de 5’e çıkmayı öngören büyüme hedefleri ne ka-
dar gerçekçi?
Belli dönemlerde, bir hedef belirlemek başka, onu
gerçekleştirmeyi başarmak başka bir şeydir. Hedefin
tutturulmasında, dış ve iç konjonktür, ekonomik ve
siyasi iklim büyük önem taşır.
Nitekim, 2009’u ele alalım. Yılın başında 2009’da
ekonominin yüzde 3.6 büyümesi hedeflenmişti. Ge-
linen yer, yüzde 6 küçülmeye şükretmektir şimdi...
Büyük sapma, büyük fiyasko!..
Türkiye’nin “planlı döneme” geçtiği 1960’lardan
bu yana, konulan büyüme hedeflerine bazen çok
yaklaşıldığı, hatta hedefin üstüne çıkıldığı, ama ba-
zen de hedefin çok gerisinde kalındığı çeşitli dö-
nemler vardır. Bu bahiste en başarılı dönem
1960’ların iki 5 yıllık plan dönemleridir.
Dünya konjonktürünün de istikrarlı seyrettiği bu
dönemde, iç pazara dönük ithal ikameci sanayi-
leşmenin, kamu yatırımlarının ağırlık taşıdığı büyü-
me çizgisi, yüzde 90-95 oranında hedefin tutturul-
masını getirmiş ve 10 yılda ortalama yüzde 6.5 do-
layında büyüme yaşanmıştır.
1970’li yılların büyüme hedefi ve gerçekleşme
inişli çıkışlıdır. 1970’lerin petrol şokunun da etki-
siyle 1973-1977 döneminde hedefin ancak üçte iki-
si gerçekleştirilirken büyüme yüzde 5 dolayına
düşmüştü. Esas önemli olan sonraki yıllardı. Tür-
kiye’yi 24 Ocak Kararlarına ve ardından 12 Ey-
lül askeri darbesine taşıyan yıllarda hedefin çok
gerisinde büyüme performansı yaşandı. 1978 Ec-
evit Hükümeti büyüme hedefinin ancak yüzde 20’si-
ne ulaşabildi. İkinci MC ve ondan yönetimi alan 12
Eylül askeri diktatörlük döneminde de yüzde 8 bü-
yüme hedefine karşılık ancak yüzde 1.7 büyüme
gerçekleştirilebildi. Özellikle 1979 ve 1980 sürün-
me yıllarıydı. İthal ikameci birikim modelinden dı-
şa açılmacı birikim modeline geçiş yıllarının ilk alt
döneminde Özal, dış konjonktürün de olumlu
seyretmesi ile 1984-1989 arasında görece istik-
rarlı büyüme süreci gerçekleştirdi.
Kaynak; DPT verilerinden düzenlendi
Kamu açıklarının hızla büyümeye başladığı
1990’ların başından 1994 krizine uzanan süreçte ,
büyüme hedeflerinin ancak yarısı gerçekleşti ve yüz-
de 3.5 büyüme yaşanabildi. 1994 krizinden çıkış yı-
lında, ihracatın rüzgârıyla da büyüme, hedefin yüz-
de 180 üstüne çıktı. AB ile Gümrük Birliği anlaşması
ile ticaretin arttığı 1996-2000 döneminde büyüme,
hedeflenenin yüzde 63’ü kadar olabildi. Bu düşük
performansta 1999 depremi de etkili oldu.
Ekonominin yüzde 6’ya yakın daraldığı 2001’den
sonra, dünyadaki likidite bolluğunun rüzgârıyla ye-
niden büyüme yaşanan 2005’e kadar büyüme, or-
talama yüzde 4’ü geçti. 2006-2008 döneminin Or-
ta Vadeli Plan’ı, her yıl yüzde 5 büyüme öngörür-
ken gerçekleşme 2006’da yüzde 7’ye kadar çıktı
ama 2007’de yüzde 4.7’ye indikten sonra 2008’de,
kısmen küresel krizin de etkisiyle yüzde 1.1’e ka-
dar düştü ve 3 yılın ortalaması yüzde 4.2 olarak ger-
çekleşti. Yine de sıcak para rüzgârıyla beslenen bu
“lale devri”nde, hedef büyümenin gerçekleşme ora-
nı yüzde 84’ü buldu.
Şimdi bakalım 2009’daki yüzde 6 küçülme bek-
lentisinin ardından hedefler ne kadar tutturulacak,
evdeki hesap ne kadar çarşıya uyacak…
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr
Ekonomi Servisi - Dev-
let Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Ali Babacan,
daha önce “olmazsa da
olur” dediği IMF ile ya-
põlacak anlaşmadan sağ-
lanacak olasõ kredinin
iç borcun ödenmesinde
kullanõlacağõnõ söyledi.
Birleşmiş Milletler
Genel Kurul çalõşmalarõ
nedeniyle Başbakan Tay-
yip Erdoğan ve beraberinde-
ki heyetle birlikte New York’ta
bulunan Babacan, TRT 2’nin
programõna katõldõ. IMF ile
ilişkiler konusunda sorularõ yanõtlayan
Babacan, geçen hafta açõklanan Orta
Vadeli Programõn (OVP) IMF ile bir
anlaşmayõ varsayan bir program ol-
madõğõnõ vurguladõ.
Anlaşma olumlu olur
Ancak, IMF ile yapõlacak bir anlaş-
ma ve oradan sağlanacak bir kredinin
bu programda öngörülen tabloyu olum-
luya götüreceğine işaret eden Bakan
Babacan, şunlarõ söyledi: “Yurtdı-
şından uygun şartlarda sağlanabi-
lecek kaynakların, Türkiye’nin bü-
yümesine olumlu etkisi olacak.
IMF’den kullanılabilecek kredileri,
biz Merkez Bankası’na koyacağız.
Karşılığında alacağımız para ile iç pi-
yasaya olan borçlarımızı ödeyeceğiz.
İç piyasadan borçlanma ihtiyacı-
mız azalacak. Böylece iç piyasada pa-
ra olacak. IMF’den gelecek her 1
milyar dolar, iç piyasaya bırakılacak
1,5 milyar lira demek. Bu tüketim ve
yatırım için kullanılabilecek kaynak
olacaktır. Büyümeyi etkileyecektir.
7-8 milyar dolar IMF’ye borcumuz
var ve yıllık yüzde 2,1 faiz ödüyoruz.
Şu anda Türkiye’nin başka bir kay-
naktan bu kadar uygun şartlarda
kredi bulması o kadar kolay değil.
Ama olmazsa olmaz noktasında da
değil... IMF ile anlaşma yaparak fa-
izleri, değil 2-3 puan, 0,2 puan bile
düşürebiliyorsak, Türkiye’nin ulus-
lararası kredibilitesine bir şeyler
ilave edebiliyorsak, bunu yapma-
manın da bir vebali vardır. Popülizm
adına ‘Ben IMF ile birşey yapmam’
demenin de ayrı bir sorumluluğu
olacaktır.”
HESABI MERKEZ BANKASI DEĞİL, HÜKÜMET VERECEKTİR
Babacan, Başbakan Erdoğan’õn Merkez Bankasõ ile
ilgili ifadelerinin hatõrlatõlmasõ üzerine de şunlarõ
kaydetti: “Yarın Türkiye’de bir şeyler ters gittiğinde
kimse dönüp Merkez Bankası’na ‘bu senin yüzünden
böyle oldu’ demez. Uygulamaların siyasi
sorumluluğu yüzde 100 hükümetin üzerindedir.
Merkez Bankamızın da diğer birimlerle ve genel
politikayla uyumlu bir çizgi çizmesi önemlidir.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığının çerçevesi zaten
yasada çizilmiştir. Onun ötesinde bir şey değildir.
Nihai sorumluluk, bu işin siyasi sorumluluğu
hükümettedir.”
Beko, Rusya’da
‘en sorumlu’ şirket
BETAM’agöre,uzundönemliişsizlerinpayõerkeklerdeyüzde24,kadõnlardayüzde33
İşsiz kadınların umudu tükeniyor
Ekonomi Servisi - Çukurova
Pamuk, Yerfõstõğõ ve Yağlõ To-
humlar Tarõm Satõş Koopera-
tifleri Birliği (Çukobirlik), ku-
ruma borcu bulunan ortaklarõn
gecikme faizlerinde indirim
yaptõ.
Çukobirlik Yönetim Kurulu
Başkanõ Hamza Öztürk, ku-
ruma borcu bulunan ortakla-
rõn, 15 Eylül tarihinden başla-
yarak 30 Kasõm’a kadar bunu
ürün teslim ederek ödemeleri
halinde tahakkuk eden gecikme
faizinin yüzde 40’õnõn, nakit
ödenmesi durumunda tahakkuk
eden faizin yüzde 20’sinin in-
dirime tabi tutulacağõnõ belirtti.
Ekonomi Servisi - Arçelik
A.Ş’nin Rusya’da faaliyet gös-
teren şirketi BEKO LLC, eği-
timden spora geniş kapsamda yü-
rütttüğü kurumsal sosyal so-
rumluluk çalõşmalarõ ile “Yılın
Şirketi” ilan edildi.
Beko LLC, ödülü-
nü, 8. “Ulusal
Ekonomi Elit-
leri” ödül tö-
reni çerçeve-
sinde aldõ. Be-
ko LLC’nin
kurumsal sosyal
sorumluluk prog-
ramõ; çocuklarõn ve gençlerin
sağlõklõ gelişimlerine, eğitimle-
rine destek, Vladimir bölgesin-
deki okullarõn iyileştirilmesine ve
Rus gençlerinin spor alanõndaki
faaliyetlerine katkõ gibi geniş
bir yelpazede yürüttüğü faali-
yetleri kapsõyor.
Türkiye’de, umudu kõrõlan kadõnlarõn
işsiz kadõnlara oranõ yüzde 32 gibi
yüksek düzeyde seyrederken erkeklerde
bu oran yüzde 18 seviyesinde kaldõ.
Ekonomi Servisi - Bahçeşehir Üniversitesi
Ekonomik ve Toplumsal Araştõrmalar Mer-
kezi’nin (BETAM) yaptõğõ araştõrmaya gö-
re, uzun süreli işsizlik, her eğitim seviyesi için
kadõnlarda daha yaygõn.
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Duygu Güner ve
Burak Darbaz tarafõndan 2006 Hanehalkõ İş-
gücü Anketi ham verileri kullanõlarak hazõr-
lanan BETAM’õn araştõrmasõna göre, TÜİ’in
açõkadõğõ Mayõs 2009 işsizlik süreleri istatis-
tikleri incelendiğinde bu farklõlaşma görü-
lürken işsizler arasõnda uzun dönemli işsizlerin
payõ kadõnlarda yüzde 33 iken, erkeklerde yüz-
de 24 oldu.
Kõsa dönemli işsizlik ise işsiz erkekler arasõn-
da daha yaygõn bir durum olarak ortaya çõ-
karken erkeklerde kõsa dönemli işsizlerin
toplama oranõ, kadõnlardakinden 6 puan da-
ha yüksek oldu.
Araştõrmada kadõnlarda, uzun süreli işsizlerin
toplam içindeki payõnõn erkeklere kõyasla
daha yüksek olmasõnõn arkasõnda yatan ne-
denler, rezervasyon ücretleri ve işgücü piya-
sasõnda olasõ ayrõmcõ eğilimler olmak üzere iki
ana çerçevede açõklanabileceği belirtildi.
Umudu kõrõlan kadõnlarõn işsiz kadõnlara ora-
nõ yüzde 32 gibi yüksek düzeyde seyrederken
erkeklerde bu oran yüzde 18 seviyesinde
kaldõ. BETAM’õn saptamalarõndan bazõlarõ
şöyle:
İşsiz erkekler arasõnda üniversite mezunla-
rõnõn payõ yüzde 9.4 iken kadõnlarda bu pay
yüzde 21.3 düzeyinde bulunuyor.
İşsiz kadõnlarõn yüzde 39.6’sõ lise mezunu
iken aynõ oran erkeklerde yüzde 25.4.
Çalõşan kadõnlarõn erkeklere kõyasla daha bü-
yük bir kõsmõ üniversite mezunu. Kadõnlarda
bu oran yüzde 30.5, erkeklerde yüzde 13.8.
Araştırmada, kadınların işgücü piyasasın-
daki durumlarını düzeltmek için daha önce
çalışmamış olan kadınların işgücü piyasa-
sına uyumunu kolaylaştırıcı politikaların
öneminin büyük olduğuna işaret edildi. İş ga-
rantili meslek kursları, işverenlere yönelik
kadın istihdamı teşvikleri benzeri projeler uy-
gulanması önerildi.
Erkekler daha tecrübeli çıktı
BETAM’õn araştõrma notuna
göre, rezervasyon ücretlerinin
belirlenmesinde işgücü piyasa-
sõnda olanlarõn eğitimi kadar iş
tecrübesi de rol oynuyor. İş tec-
rübesini doğrudan ölçmek eldeki
verilerle mümkün olmasa da
kişinin daha önce çalõşõp çalõş-
madõğõ bilgisi en azõndan iş tec-
rübesi olup olmadõğõnõn gös-
tergesi olurken daha önce ça-
lõşmõş olmak işsizlik sürelerini
oldukça kõsaltõyor. Kadõn işsiz-
lerde daha önce herhangi bir iş-
te çalõşmamõş olanlarõn oranõ
yüzde 36, erkeklerde ise bu oran
yüzde 16 oldu. Bu nedenle daha
önce çalõşmamõş olanlar için
gözlemlenen uzun işsizlik süre-
leri özellikle kadõnlarõ etkilerken,
bu veriler õşõğõnda, kadõnlarõn iş-
sizlik sürelerinin daha uzun ol-
masõnda iş tecrübesi eksiklikle-
rinin etkili olduğu görülüyor.
FASHIONABLE İSTANBUL BY AVEA 23 EKİM’DE
Dünya markaları
Türkiye’ye geliyor
TÜSİAD Başkanõ Yalçõndağ, G20 zirvesi öncesinde Erdoğan’a mektup gönderdi:
Ekonomi Servisi - TÜSİAD
Yönetim Kurulu Başkanõ Arzu-
han Doğan Yalçındağ, G20 zir-
vesi öncesinde, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’a bir mektup ile
küresel ekonomiye yönelik kilit
konular ve bu konularõn Türki-
ye’ye yansõmalarõ üzerine görüş-
lerini iletti. Finansal krizin ardõn-
dan piyasada güveni tesis etmenin
önemine değinilen mektupta, eko-
nomiyi yeniden yapõlandõrma te-
şebbüslerine ve finansal piyasaya
yönelik reformlara devam edilmesi
gerektiği belirtildi.
G20 zirvesi kapsamõnda, küre-
sel gözetim, şeffaflõk ve risk yö-
netimi gibi hususlarõ geliştirmek
için mali reform çalõşmalarõna de-
vam kararõ beklendiğini ifade eden
Yalçõndağ, bankacõlõk sektöründe
de konjonktürel dalgalanmalarõ
engelleyecek geleceğe dönük ih-
tiyatlõ kurallarõn tesis edilmesi yö-
nündeki beklentisini dile getirdi.
Yalçõndağ, finansal krizden son-
ra ekonomiyi istikrara kavuştur-
mak için, devlet yardõmõ ve teşvik
planlarõ aracõlõğõyla yapõlan hü-
kümet müdahalelerine de değindi.
Bu müdahalelerin olumlu etkile-
rinin yanõ sõra, adil rekabet üze-
rinde olumsuz etki yapma ihtima-
lini barõndõrdõğõnõ da belirten TÜ-
SİAD Yönetim Kurulu Başkanõ,
G20’nin, devlet yardõmlarõnõn ül-
keler arasõnda adil rekabeti boz-
mayacak kurallar geliştirmesi ge-
rektiğini savundu.
Korumacõlõğa karşõ mücadeleye
yönelik bir önceki G20 taahhütle-
rinin arzulanan etkiyi sağlayama-
dõğõnõ hatõrlatan Yalçõndağ,
G20’nin teşvik politikalarõnõn içe-
rebileceği korumacõlõğa karşõ da-
ha kararlõ bir tutum benimseme-
sinin yararlõ olacağõnõ ifade etti.
Arzuhan Doğan Yalçõndağ mek-
tupta ayrõca, G20 zirvesinin, iklim
değişikliği konusunda Kopenhag
Anlaşmasõ’nõn güçlü bir şekilde sa-
vunulmasõ için bir fõrsat olacağõnõ
da vurguladõ.
Yalçõndağ bu bağlamda,
AB’nin düşük karbonlu ekono-
miye geçiş politikasõ çerçe-
vesinde, Türkiye’nin he-
deflenen büyüme oranõna
bağlõ olarak oluşacak
emisyon artõşõnõ azalt-
maya yönelik çalõşma-
lar yapmasõnõn önem
arz ettiğini ifade etti.
Mektupta, bu hu-
susta, kamu kurum-
larõnõn yanõ sõra, ilgi-
li tüm paydaşlarõn
ve özel sektö-
rün işbirliği ha-
linde çalõşmasõ
gerektiği be-
lirtildi.
Ekonomi Servisi - Türki-
ye’de ilk kez, Avea’nõn öncü-
lüğünde 23-25 Ekim tarihle-
rinde Dolmabahçe Sarayõ’nda
kurulacak çadõrda gerçekleşecek
olan “Fashionable İstanbul
by Avea” ile dünyaca ünlü ta-
sarõmcõlar İstanbul’da buluşu-
yor. Türk markalarõnõn yanõ sõ-
ra Missoni, Salvatore Ferra-
gamo, Vivienne Westwood,
Roberto Cavalli ve Gian-
franco Ferre gibi dünyaca
ünlü markalarõn da katõla-
cağõ ve her gün iki defilenin
yer alacağõ etkinlik için 2,5
milyon Avro hedef bütçe
belirlendiği açõklandõ.
Organizasyonun mode-
ratörlüğünü yapan Bay-
kam&RBM ortaklarõn-
dan Raif İnan, Bay-
kam&RBM olarak Tür-
kiye’yi dünya çapõnda
farklõ alanlarda, ön plana
çõkaracak ve aynõ za-
manda ticari başarõ
sağlayacak projeler gerçekleş-
tirmek istediklerini söyleye-
rek Türk moda sektörünü ve
markalarõnõ büyütmenin, onla-
rõ moda devleri arasõna taşõ-
manõn en büyük hedef oldu-
ğunu vurguladõ.
Baykam&RBM ortak-
larõndan Mehmet Çele-
bi de etkinliklerinin iki
bölümü olduğunu ve
“Genç Tasarõmcõlar
Show’unda beğeni-
len tasarõmcõlara ün-
lü modacõlarõn ya-
nõnda stajyer olarak
çalõşma imkânõ sağ-
layacaklarõnõ açõkladõ.
Çelebi, platformlarõnõn
Türk markalarõna açõk ol-
duğunu ve katõlanlara dün-
yaya açõlma fõrsatõ verdik-
lerini de ekledi.
Organizasyonla Türk
moda sektörü ve markalarõ-
nõ moda devlerinin arasõna ta-
şõmak hedefleniyor.
YENİ MUCİTLER ARANIYOR
Sabancı Vakfı
‘Fark Yaratanlar’ın
peşine düştü
Ekonomi Servisi - Sabancõ Vak-
fõ, Türkiye’de toplumsal gelişme-
ye katkõda bulunanlarõn öyküleri-
ni ve çalõşmalarõnõ gündeme geti-
rerek onlarõ teşvik etmek amacõy-
la ‘Fark Yaratanlar’ projesini
hayata geçirdi.
Ekonomik gelişme, sağlõk, çev-
re, toplumsal adalet, eğitim ve
yurttaş katõlõmõ hakkõnda yapõlacak
çalõşmalar, değerlendirme kuru-
lundan geçerek 4 Ekim’den itiba-
ren CNN Türk’te yayõmlanacak.
Projeye aday olmak isteyenler
www.farkyaratanlar.org web site-
sinden online olarak adaylõk baş-
vurusu yapabilecekler.
Projenin tanõtõm toplantõsõnda
konuşan Sabancõ Vakfõ Mütevelli
Heyeti Başkanõ Güler Sabancı,
“Bu proje ile fark yaratanları
görünür kılarak çalışmalarına
katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
Görünürlük arttıkça iyi örnekler
çoğalır. Türkiye’de ne kadar çok
fark yaratan olursa toplumsal
gelişme o kadar hızlı olur” dedi.
Yalçõndağ, Başbakan’a gönderdiği mektupta, finansal
krizin ardõndan piyasada güveni tesis etmenin önemine
değindi. TÜSİAD Başkanõ, ekonomiyi yeniden yapõlandõrma
teşebbüslerine ve finansal piyasaya yönelik reformlara
devam edilmesi gerektiğini ifade etti.
Güven sağlanmalõ, reformlar sürmeli
Krizin yaralarõnõ sarmak için kullanõlabileceği umuduyla yolu gözlenen kredinin harcanacağõ adresi Babacan açõkladõ
SPOR VE EĞİTİME KATKI
Çukobirlik’ten
borçluüyeyekolaylõk
Halkevlerine,
üye kadınlar,
daha önce
yaptıkları
eylemlerde
işsizlik ve
yoksulluğu
boş
tencerelerle
protesto
etmişlerdi.
Babacan, Orta Vadeli Programõn
IMF ile bir anlaşmayõ
varsaymadõğõnõ, ancak, IMF ile bir
anlaşma ve oradan sağlanacak bir
kredinin bu programda öngörülen
tabloyu olumluya
götüreceğine işaret etti.
IMF’den alõrsak borca yatõracağõz