24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Mumla Adaleti Arayan Mustafa’yı Ziyaret... [email protected] Sevgili, Bir gardiyanın yönlendir- diği konuşma kabini, bizim- kilerden daha değişik, daha modern, daha ruhsuz. Tabii benim gibi orada, günler, aylar, yıllar geçir- memiş biri için öyle, bizim hapishanelerin görüşme ka- binlerinin de oradan çok farkı yoktu.. tek değişik ya- nı, bizimkilerin köşelerinden birine anılarımızın, acıları- mızın, umutlarımızın takılıp kalmış olmasıydı. Bekliyorum.. beklerken kendimi aynı oyunda bu kez başka bir role çıkmış bir oyuncu gibi hissediyorum. Beklerken, özellikle bu tür zi- yaretlerin olmazsa olmazı olan gülücüğümü suratıma takmaya çalışıyorum. Oysa bunu yapmamam gerektiğini, çok aptalca ol- duğunu yaşayarak biliyo- rum. Karşımdaki boş hücrenin arkasından geçen gardiyan bana doğru dönerek, - Haber verdim, birazdan gelecek, diyor ve sonra yü- rüyüşüne devam ediyor. “Tiyatro oyunlarında, kah- raman sahneye ne kadar geç girerse, seyirciyi bekle- tip, merakını arttırdığı için ‘antresi’ o kadar etkili olur” diye düşünüyorum bekler- ken. Ama biliyorum ki, onun gecikmesi, beklenmedik zi- yaret için hazırlanmaktan geliyor. Nihayet, o her zamanki güler yüzü ve enerjik haliy- le görünüyor Mustafa Bal- bay. Ben de âdet üzere gü- lümser maskemi hemen ta- kıveriyorum. Mustafa Balbay’ı arkadaş toplantısında, bir meyhane masasında, sokakta yürür- ken, tanıdığım tanımadığım çok kişi sordu bana.. hep- sine yanıtım aynı oldu: - İyidir, iyi... Çok iyi... Mustafa dışarıdayken, maraton koşularına katılırdı, büyük çoğunluğunu da ta- mamlardı. Onun koşuculu- ğundan söz açılınca, aklıma hep “Yaşam bir maratondur” diyen ve şu anda bu mara- tonu hâlâ büyük bir tempo ile sürdüren İlhan Abi gelir- di. Bir gün Ankara’da arka- daşlarla yürürken, karşıdan Balbay geliyordu. - Bakın size basınımızın en uzun soluklu yazarını tanış- tırayım, demiştim. O dahil hepimiz gülmüş- tük. Mustafa’nın maratonu ya- şamında da sürüyordu ve ben bu yüzden bir gün da- hi, onun nasıl olduğunu me- rak etmedim. Telefon konuşmalarımız- dan, çevreden anlatılanlar- dan Gülşah’ın da kocasın- dan pek farklı olmadığını biliyorum. Gülşah bir aralar siyaset bilimi dalında doktorasını hazırlıyordu; şu aralar, tu- tuklu eşi olarak, Türkiye si- yaseti konusunda pratik ça- lışma yapıyor. Çocuklar da, tutuklu babayı ziyaret ede- rek yaşamda ilk adımlarını atıyorlar. Neyse ki, her ayın ilk haf- tası eş, ana - baba ve ço- cuklar ile açık görüş imkânı var, birbirlerini kucaklayıp hasret giderebiliyorlar.. tabii eğer o, hasret koyulaştırma değil de giderme ise... Sohbetimizde, geleceğe yönelik projeler yapıyor, ken- dimize yeni ortak hedefler çi- ziyoruz. Balbay, ihtiyatlı iyim- serlik içinde. Öyle de olmalı... Aklın evetlemese bile bir iyimser- lik tutamı barındırmalısın içinde... Konuşurken arada konu- lara dalıyoruz, onun hapis- te olduğunu unutuyorum... Gazeteyi soruyor, arka- daşları, İlhan Abi’nin sağlı- ğını.. - Ona kendine dikkat et- mesini söyle abi! diyor. Tabii, İlhan Selçuk kendi- ne dikkat edecek ki, bize de mukayyet olsun! Trafo patlamasından elek- trikler kesildiğini, mum ışı- ğında savunma yazdığını anlatıyor. - Yani adaleti mumla arı- yoruz, diyor. Yemekleri soruyorum, na- sıl olsa şikâyet etmeyeceğini bile bile... Bunlar bir şey değil de, spor olanaklarının kısıtlı ol- ması can sıkıcı.. biz daha geniş havalandırma alanla- rında daha fazla spor imkâ- nı bulur ya da daha doğru- su yaratırdık... Bu hücrelerde çok ko- nuşmuş olmama rağmen, konu bulmakta zorlanıyo- rum. Alışkın olmama rağ- men, onun tutukluluğu kar- şısında, serbest olmaktan utanıyorum... Ona Avustralya’dan or- tak dostlarımızın imzaladığı kartı getirdiğimi söylüyo- rum. Fevzi Bey’i, Cihan Ha- nım’ı, Leyla Hanım’ı, Murat Bey’i.. diğer dostları soruyor. - Onlar da seni sordular, ben de kafadan ‘iyidir’ de- dim, senin iyi olduğunu na- sıl olsa biliyordum, senin bu badireyi firesiz atlataca- ğından her zaman eminim, diyorum. Cama ellerimizi koyarak vedalaşıyoruz. Dönüşte, Selimpaşa’da “Menemenci Alaaddin’in Ye- ri”nde, menemen yerken, patron Ali Bey geliyor ve ba- na “Mustafa Balbay nasıl?” diye soruyor. Gece Swiss Otel’in serin bahçesindeki güzel sofradan kalkarken “Balbay şimdi ko- ğuşunda uykuya dalmıştır bile” diye düşünüyorum. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, Rusya’yla imzalanan enerji anlaşmalarõna dikkat çekti ‘Nükleerdekuşkularvar’ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, hükümetin Rusya ile imzalanan enerji anlaş- malarõ hakkõnda bilgi ver- mesi gerektiğini söyledi. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn damadõnõn genel mü- dür olduğu Çalõk Grubu’na ait Samsun Ceyhan boru hat- tõna Ruslarõn petrol vermesi ve Ceyhan’da rafineri ku- rulmasõ kararõna dikkat çeken Öymen, Erdoğan’õn daha ön- ce “orası (Ceyhan) için Ça- lık’a sözüm var” dediğini anõmsattõ. Bunu “ciddi dev- let anlayışından uzak bir durum” olarak nitelendiren Öymen, “Başbakan kalkıp bir projeyi ona verdim, bu- na verdim diyemez. Kime veriyorsun. Türkiye’de bü- tün işler ihalelere, kuralla- ra göre yapılır. Serbest bir yarışma ortamı olur. Artık bu unsurlar Türkiye’de kayboldu” dedi. Rusya’yla enerji yakõnlaş- masõ konusunda “Bir ilke olarak gayet tabii Rus- ya’yla her alanda yakın ilişki içinde olmayı destek- leriz” görüşünü dile getiren Öymen, ancak bunun birta- kõm ölçülerinin olacağõna dikkat çekti. Öymen, “Ener- ji gibi konularda bağımlı olmamak önemlidir” uya- rõsõnõ yaptõ. Nükleer santral ihalesinin Ruslara verilmesini de eleştiren Öymen, “Nük- leer santral konusunda iha- le açıyorsunuz, bir tek fir- ma katılıyor. O da Rus fir- ması. Bir kere Rusya’nın verdiği fiyat en iyi fiyat mı? Bu konuda kuşkular var. Nükleer santralların atıklarının nereye atılaca- ğı sorunu Türkiye’de hiç tartışılmıyor” dedi. ‘Yol geçen hanı mı?’ Türkiye’nin Karadeniz’den geçmesi konusunda vize ver- diği Ruslarõn Güney Akõm Projesi’nin “Türkiye’ye ne faydası olduğunu” soran Öymen, “Enerji konusu- nun ekonomik boyutunun yanı sıra bir de siyasi bo- yutu var. Daha önceki Enerji Bakanı Hilmi Güler komisyonda bizlere bilgi verirken yeni Enerji Ba- kanı Taner Yõldõz hâlâ Mec- lis’i bilgilendirmemiştir. Bu anlaşmaların Meclis’te konuşulması gerek. Yarın öbür gün işbaşına gelecek hükümetleri bağlayacak taahhütlere giriyorsunuz” dedi. Öymen, “Meclis için- de tartışılması lazım. Tür- kiye ne alıyor ne veriyor açıklanması gerekiyor” de- ğerlendirmesini de yaptõ. Bo- ru hatlarõyla Türkiye’nin enerji koridoru olmasõ ko- nusunda ise Öymen, “Belli bir geçiş ücreti karşılığında coğrafyayı mı pazarlıyor- sunuz? Türkiye sadece bir yol geçen hanı mı olacak” diye sordu. Ruslarõn Güney Akõm Projesi’nin “Türkiye’ye ne faydasõ olduğunu” soran Öymen, “Enerji konusunun ekonomik boyutunun yanõ sõra bir de siyasi boyutu var” dedi. AKP’li üyenin imar oyunu Eskişehir’in Odunpazarõ Belediyesi kaçak kooperatif inşaatõna göz yumdu ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Eskişehir’in, AKP’li Burhan Sakallı yö- netimindeki Odunpazarõ Be- lediyesi, imar kanununa aykõ- rõ olduğu halde bir taraftan AKP’de belediye meclis üye- liği ve il başkan yardõmcõlõğõ gibi görevlerde bulunan, bir ta- raftan da kooperatif başkanlõ- ğõ yapan kişilerin başõnõ çekti- ği kooperatif inşaatõna göz yumdu. Geçen dönem AKP Eskişe- hir İl Başkanõ, Belediye Mec- lis Üyesi ve İmar Komisyonu Başkanlõğõ gibi görevleri aynõ anda yapan Murat Canözer’in aynõ zamanda yapõ denetim firmasõna sahip olmasõ ve koo- peratif binalarõna imara aykõ- rõ onay verdiğinin anlaşõlma- sõnõn ardõndan şimdi de kent- te, yine AKP’lilerin içinde ol- duğu bir imar usulsüzlüğü or- taya çõktõ. AKP’li Odunpaza- rõ Belediye Meclis Üyeliği’nin yanõ sõra encümen üyesi de olan Tornacõlar Odasõ Başka- nõ Halil Kılıç ile AKP’nin İl Başkan Yardõmcõsõ Hayret- tin Esen’in TEKSAN Sanayi Sitesi’ne inşa ettirdikleri be- lirtilen 300 bin metrekare ala- na kurulu 800 iş yerinin ruh- satsõz bir şekilde yapõlmakta ol- duğu saptandõ. Söz konusu skandalõ, Odunpazarõ Beledi- yesi’nin DSP’li Meclis Üyesi Ertan Koşarsoy, 9 Tem- muz’daki belediye meclis top- lantõsõnda gündeme getirdi. Koşarsoy’un, Odunpazarõ Be- lediye Başkanõ Sakallõ’ya, bu inşaatlarõn yapõm çalõşmalarõ- nõn devam edip etmediğini sormasõ üzerine Sakallõ, “De- vam etmiyordur” cevabõnõ verdi. Bunun üzerine açõkla- maya sert tepki göstererek in- şaat sahasõndaki çalõşmalarõn devam ettiğini gösteren fotoğ- raflarõ başkana sunan DSP’li Koşarsoy, “Söz konusu fo- toğraflar siz, ‘Mühürlendi’ dedikten sonra çekildi. Ma- dem burada inşaatlar de- vam etmiyor, bu fotoğrafta- ki çalışmalar ne? Bu fotoğ- raflar daha yeni çekildi” de- di. Koşarsoy’un, Başkan Sa- kallõ’ya “Ben yalancı mı- yım?” diye sormasõ üzerine Sakallõ, “Ben kimseye yalan- cı demiyorum. Sizin sözünü ettiğiniz dört inşaatta çalışma yok” demekle yetindi. Kent kamuoyu şimdi kaçak yapõlan bu yüzlerce işyeri inşaatõna ilişkin, AKP’li Odunpazarõ İl- çe Belediyesi’nin ne yapaca- ğõnõ merakla bekliyor. Koşarsoy, kaçak yapõlarõn in- şa edildiği alanõn Hazine ara- zisi olduğunu vurguladõ. DOÇ. DR. ÇELİKPALA ‘Rusya’nın eligüçleniyor’ Mitat Çelikpala, Türkiye’nin enerji alanõndaki bağõmlõlõğõn bir kat daha arttõğõna dikkat çekti. SERTAÇ EŞ ANKARA - Türkiye, Rusya ve İtalya başbakanlarõnõn katõlõmõyla enerji alanõn- da yapõlan anlaşmalarõ değerlendiren TOBB Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mitat Çelik- pala, Rusya’nõn elini güçlendirmeyi sür- dürdüğünü, bu anlaşmalardan da kârlõ çõk- tõğõnõ söyledi. Doç. Çelikpala, Putin döneminde Rus- ya’nõn ağõrlõğõnõ tüm çevresiyle ekonomik ve ticari ilişkiler kurma stratejisine yö- nelttiğini, bu stratejinin temel kozlarõnõn da doğalgaz ve petrol olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin bu yaklaşõma 2001 yõlõnda “olur verdiğini”, bu aşamadan sonra ti- caretin 38 milyar dolara çõktõğõnõ belirten Çelikpala, Türk hazinesine ise yalnõzca 4- 5 milyar dolarõn girdiğini kaydetti. Son an- laşmalardan Ruslarõn kârlõ çõktõklarõnõn gayet açõk olduğunu anlatan Çelikpala, “Enerji alanında elektrik dahil tam ba- ğımlı Türkiye ve yeni anlaşmalarla da daha da bağımlı bir Türkiye konumuna geldi. Türk-AB, Türk-ABD ilişkilerini şüphesiz bunun siyasi yansımaları da ola- cak” diye konuştu. Rusya’nõn geliştirdiği projelerle Ukray- na-Bulgaristan gibi başağrõsõ olacak un- surlardan kurtulmaya, Avrupa’ya daha so- runsuz, hõzlõ ve ucuz ulaşmaya çalõştõğõnõ anlatan Çelikpala, “Biz de sadece transiz olacağız. Buradaki gelir ne olacak tam belli değil. Sadece transit geçiş ücreti ve vergi olacak. Güvenlik konusu ise ba- şağrısı. Enerji koridoru olanın riskleri de çok. Yeni bir güvenlik riski demek. Şu anda Türkiye’de 12 bin kilometre boru var ve gittikçe artıyor. Bunların güven- liği ileride geleneksel sistemle ne kadar daha korunabilir? Bu ciddi sorunları hiç kimse düşünmüyor” değerlendirmesini yaptõ. Türkiye’nin elektrik ve nükleer dahil enerjide bağõmlõlõğõnõn daha da artacağõnõ vurgulayan Doç. Dr. Mitat Çelikpala, “Bir diğer sorun Rusların yeni borusu- na da gaz Orta Asya ve Hazar’dan ge- lecek. Bu, Kafkas ve Orta Asya ülkele- rine ‘gazõnõzõ Rusya üzerinden alacağõz’ mesajı vermemiz gibi bir hava yarattı. Rusya’nın eli güçleniyor. Bu durum Av- rupa ve Amerika’yı nasıl etkiler? O za- man NABUCCO ölmüş mü oluyor... Herhalde ilk önce proje inşasına başla- yan kazanacak gibi. Borular nasıl ve kim tarafından doldurulacak, iyi düşünmek lazım” dedi. Çelikpala, nükleer enerjide pazarlõklarõn sürdüğünü, dile getirilen fiyatõn fahiş ol- duğunu söyledi. 300 bin metrekare alana kurulu 800 iş yerinin ruhsatsız bir şekilde yapılmakta olduğu saptandı. Odunpazarõ Belediyesi’nin DSP’li Meclis Üyesi Koşarsoy, kaçak yapõlarõn inşa edildiği alanõn Hazine arazisi olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle