24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ümit Pamir’in Önerisine Hazır mıyız? AKP Hükümeti’nin ABD startıyla başlattığı “Kürt açılımı” ne sonuç verecek bilemiyorum. Ancak “açı- lım”ın, sorunun “etrafını cami efradını mani” bi- çimde tartışılması ve tanımlanması konusundaki girişimleri başlatmış olması açısından yararlı ol- duğunu şimdiden söylemek mümkün. Kürt sorunu diye adlandırılan sorunun çözümü- nü gerçekten istiyorsak eğer, doğru tanımlanmasını ve enine boyuna tartışılmasını göze almak gerekir. Acaba buna hazır mıyız? Bu soruyu sormamın nedeni, Devrim Sevi- may’ın hazırladığı, çeşitli önde gelen isimlere so- rulmuş Kürt sorunuyla ilgili 10 soruyu içeren “Türkiye Kendi Modelini Arıyor” dizisi çerçevesinde, Emekli Büyükelçi Ümit Pamir’in dünkü Milli- yet’in 16. sayfasında verdiği yanıtlar. Em. Büyükelçi Pamir, on sorunun tam bir yol ha- ritası olduğunu kabul ederken, onlara geçmeden önce ilk sorulması gereken şeyin Türkler ile Kürt- lerin birlikte mi, yoksa ayrı mı yaşamak istedikle- ri konusu olduğunu söylüyor. Sayın Pamir bununla kalsa iyi, eğer sonuç ayrı yaşamak olarak çıkar- sa bağımsızlığın gündeme geleceğini ve bunun da aşama aşama gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor. Herkesin aklının bir köşesinde duran, ama hiç değilse Misak-ı Milli’ye bağlı olan kimsenin telaf- fuz edemediği veya etmediği böyle bir olasılığı tar- tışmaya acaba toplum hazır mı? Kürt sorununun çözümünün özü, Kürtler ile Türk- lerin birlikte yaşama iradelerinin var olup olmadı- ğıdır. Buna verilecek yanıt çözümün hareket ve so- nuç bölümünü de belirleyecek, yol haritası da bu- na göre çizilecektir. Tartışmanın sağlıklı olması için, Sayın Pamir’in ortaya attığı sorunun sorulması şart. Yalnız Ü. Pa- mir’in yanıldığı tek nokta, “birlikte yaşama isteği- nin olup olmadığı” sorusunun yalnızca kimliğini Kürt olarak tanımlayanlara değil, ama aynı zamanda kendisine Türk diyenlere de sorulması gerektiği- dir. Her şeyden önce böyle bir davranış hakkaniyetin gereğidir. İkincisi, pek de âlâ, kimi Türklerin 1920’lerden bu yana koşulların değiştiğini, Misak- i Milli’nin aslında türdeş bir ulus devletin oluşu- munun temelini attığını, bugün için dayanışmayı bozan unsurları kapsamayan yeni sınırların, tür- deşliği artırarak, daha sağlam, daha güçlü, ulusal geliri, eğitim düzeyi daha yüksek bir toplum ve dev- let yaratabileceğini ileri sürerek, ayrı yaşama is- teğini izhar edebilecekleri olasılığının dışlanama- yacak olmasıdır. Evet, Kürt kardeşe tanınan hak, Türk kardeşe ne- den tanınmasın ki? Burada yanlış anlaşılmaları önlemek için bir hu- susu vurgulamak zorunlu. BM’nin 1960 tarih ve 26- 25 sayılı Azınlık Bildirgesi’ne göre, azınlık tanımı- na giren toplulukların bile eğer bulundukları ülkede temsili organları (Meclis’te milletvekilleri ve yerel yönetimleri) varsa oto determinasyon yoluna başvurmaları olanağı kendilerine tanınmamıştır. Yaşadıklarımız Kürt sorununun tartışılmasını kaçınılmaz kılıyor. Konuyu konuşmamanın, tar- tışmamanın hiçbir şeyi çözmediğini yaşayarak gö- rüyoruz. Eğer toplumun çoğunluğu bir arada yaşamak is- tiyorsa, ortak bir dil bulunarak çözülmesi mümkün. Ama eğer kendisini Türk hissetmeyenlerin ço- ğunluğu birlikte yaşamayı istemiyorlarsa, onları bu- na zorlayabilecek hiçbir gücün bulunmadığını da tarih göstermiştir. Ancak bir gerçeğin iki tarafça da bilinmesi ge- rekir. Birlikte yaşama iradesi yoksa, çözüm ayrıl- maktır. Ayrılmanın yalnız çoğunlukta olan ve da- ha zengin, daha eğitimli olan taraf için sakıncalı ol- duğunu düşünmek yanlıştır. Kim böyle bir çözü- mün daha yoksul, bölgesel nedenler yüzünden sosyoekonomik olarak daha az gelişmiş taraf için de sakıncaları olmadığını söyleyebilir? Bu gerçeğin açıkça anlaşılması da, daha sağ- lıklı bir tartışmanın önkoşuludur. Ama acaba toplum buna hazır mı? [email protected] ‘TRT, Şahin’in çiftliği mi?’ YALOVA (Cum- huriyet) - CHP’li Muhar- rem İnce, PTT Genel Mü- dürü Osman Tural’õn kõ- zõnõn TCDD tesislerinde yapõlan düğününe TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin tarafõndan 3 TRT sanatçõsõ ve saz ekibinin görevlendirildiği, salon- daki ses sisteminin de TRT aracõ tahsis edilerek kurulduğu iddialarõnõ TBMM gündemine taşõdõ. Başbakan Yardõmcõsõ Bü- lent Arõnç’õn yanõtlamasõ istemiyle önerge veren İnce, “TRT sanatçõlarõnõn düğünlerde sahne almala- rõnõn hukuki dayanağõ ne- dir?” diye sordu. Çotuksöken görevden ayrıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) karar- larõnõn açõklanmasõnõn ar- dõndan Hava Kuvvetleri Değerlendirme ve Denet- leme Başkanlõğõ’ndan Diyarbakõr’daki 2. Taktik Hava Kuvveti Komutan- lõğõ’na atanan Korgeneral Mustafa Çotuksöken isti- fa etti. Hava Kuvvetle- ri’nde bu yõl istifa eden üçüncü general olan Ço- tuksöken’in “görevlen- dirme kararõna tepkili ol- duğu” iddia edildi. Tunceli’de büyük operasyon Yurt Haberleri Servisi- Güvenlik güçleri Kandil Dağõ’ndan eylem talimatõ aldõğõnõ belirledi- ği PKK üyelerine yönelik Tunceli ve Bingöl kõrsa- lõnda hava destekli ope- rasyon başlattõ. Operas- yonda PKK’lilerin asker- lerin geçiş güzergâhlarõn- da 3 ayrõ yere tuzakladõğõ 13 kiloluk patlayõcõ bulu- narak etiksiz hale getiril- di. Operasyon, Tunceli- Bingöl sõnõrõ, Nazimiye, Pülümür, Yayladare, Ye- disu, Kiğõ ilçelerinde yo- ğunlaştõrõldõ. ‘Terörle müzakere’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Tayyip Erdoğan ile DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk’ün görüşmesini eleştirerek, “Bu görüşmeyle Başba- kan, terörle müzakere döneminin başladõğõnõ resmen ilan etmiştir” de- di. Vural, TRT ekranla- rõnda, Abdullah Öcalan için “Sayõn” ifadesinin kullanõlmasõnõ eleştirdi. Contepe: Fırsat kaçmasın İstanbul Haber Servisi- Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Bilge Conte- pe, “Kürt sorununa şid- detsiz ve demokratik bir çözüm istediklerini” söy- ledi. Contepe, “Bu fõrsat kaçõrõlmamalõ. Önce şid- detsizliği benimsemek ve milliyetçiliğin çizdiği sõ- nõrlarõn dõşõna çõkmak zo- rundayõz” diye konuştu. Öğrenciler mahkûm oldu ADANA (Cumhu- riyet Bürosu) - Niğde Üniversitesi öğrencisi 7 kişi “bölücü örgüt üyesi olmak” ve “örgütün propagandasõnõ yapmak” suçundan 7’şer yõl 1’er ay hapse mahkûm edildi. Öğrencilerin, Yõlmaz Er- doğan’õn yazdõğõ “Bir İs- hak’sõn bir Cemil” adlõ oyunu sahneledikleri, bö- lücü örgütün renklerini temsil eden sarõ, kõrmõzõ ve yeşil renkte forma giydikleri belirtildi. CHP’li Kõlõç, Alman polisinin AKP liderine 6 sayfa yer ayõrdõğõ raporu açõkladõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Merkez Yö- netim Kurulu (MYK) üyesi Ali Kılıç, Almanlar tarafõndan hazõrlanan dosyada Başbakan Tayyip Erdoğan’a 6 sayfa ayrõldõğõna dikkat çekerken “Sanık ve şüpheliler sırala- nırken Başbakan Erdo- ğan’ın adı da bu kişiler ara- sında yer aldı. Alman yet- kililerinin hazırladığı ra- porlara göre Başbakan Er- doğan Deniz Feneri dosya- sına girmiştir” dedi. “De- niz Feneri’nin 1 numarası kim” sorusunun altõnõ çizen Kõlõç, gazetecilerin “1 nu- mara Erdoğan mı” sorusuna “Şemaya bakılırsa sayın Başbakan’ın en üst noktada durduğu görülüyor” yanõtõ- nõ verdi. CHP’li Kõlõç dün düzenle- diği basõn toplantõsõnda Deniz Feneri davasõyla ilgili olarak Almanya’dan getirdiği 13 kla- sörü gazetecilere gösterdi. Başbakan Erdoğan’õn “AKP’nin kasasına bir tek kuruş Deniz Feneri parası girmemiştir” sözlerini anõm- satan Kõlõç, “Türkiye’de he- nüz dava açılmadı, yargıla- ma başlamadı. O nedenle AKP’nin kasasına bir tek kuruş Deniz Feneri parası- nın girip girmediğini bil- miyoruz. Ama Alman yet- kililerinin hazırladığı ra- porlara göre Başbakan Er- doğan Deniz Feneri dosya- sına girmiştir” dedi. Kõlõç, “Türkiye Cumhuri- yeti Başbakanı’nın adının yüzyılın soygun hareketiyle aynı dosyada yer almasının üzücü” olduğunu vurgularken şu açõklamalarõ yaptõ: “Soruşturmayı yürüten Frankfurt Emniyet Mü- dürlüğü tarafından hazır- lanan Deniz Feneri dosya- sında sanık ve şüpheliler sı- ralanırken, Başbakan Er- doğan’ın adı da bu kişiler arasında yer aldı. Yüzyılın soygun hareketinin anlatıl- dığı polis raporunun 55. sayfasından itibaren maa- lesef Türkiye Cumhuriye- ti’nin Başbakanı Erdoğan anlatılmaktadır. Önce Necmettin Erbakan’ın anlatıldığı, Erdoğan’ın da onun takipçisi olduğu belir- tilen raporda özellikle Baş- bakan Erdoğan’ın siyasi ka- riyerinin detaylarına kadar yer aldığı dikkat çekmekte- dir. Yüzyılın soygun olayı raporuna Türkiye Cumhu- riyeti Başbakanı Erdoğan’ın adının eklenmesi, aile iliş- kileri, bağlı bulunduğu ta- rikat ve Gürcü kökenli ol- duğu belirtilerek etnik kim- liğine kadar geniş bilgiler yer almaktadır. Davanın iddianamesinde ‘siyasi baskõdan’ bahsedil- miş ve daha sonra bu konu kapatılmıştı. Dosyada, Er- bakan’ın şu sözlerine yer verilmesi oldukça dikkat çe- kicidir: ‘Bir gün iktidarõ ele geçire- ceğiz, kanlõ mõ olacak, kansõz mõ olacak işte açõkta olan so- ru budur...’ Sayfaları çevir- dikçe 28 Şubat süreci de analiz edilmektedir. Ardın- dan bu cephedeki bölünme anlatılmaktadır. Yine dos- yada Erdoğan’ın ‘Kemalist- ler laikliği bir din gibi algõlõ- yor’ sözlerine vurgu yapıl- maktadır.” Dosyada Erbakan ve Erdo- ğan’dan sonra Alman ma- kamlarõnõn Türkiye’den adli yardõm talebinde bulunduğu 19 kişinin adlarõnõn yer aldõ- ğõnõ aktaran Kõlõç, “Dosya- daki şemaya göre Başba- kan Erdoğan’ın bu yapı- lanma anlatılırken ilk sırada yer al- ması oldukça anlamlıdır” dedi. Kõlõç, dosyada “Başbakan Erdoğan’ın Gürcü Müslü- man kökenli olduğu”, “Bir denizci olan babasının İsla- mi takvime göre 7. ay olan ramazan ayında doğması nedeniyle ona Recep adını verdiği”, “gençliğinde ra- dikal İslamcı grup Akıncı- lar’a üyeydi” vb. bilgilerin yer aldõğõna dikkat çekerken “Başbakan Erdoğan’ın De- niz Fener’i zanlılarıyla aynı dosyada yer alması tesadüf mü” diye sordu. Kõlõç, “Başbakan Erdo- ğan’ın bu dosyadan haberi var mıdır? Acaba ‘siyasi baskõ’ nedeniyle mi Erdo- ğan’ın adı adli yardım ta- lebi belgesinde yer almadı? Türkiye’de Deniz Feneri davasıyla ilgili gizlilik ka- rarı alınmıştı. Acaba bu kararın arkasında Başbakan’ın adının dosyada yer alması ya- tıyor olabilir mi” soru- larõna yanõt istedi. ‘1 numara mı?’ Olayõ “skandal” olarak ni- telendiren Kõlõç, “Dosyada Başbakan Erdoğan’a yönelik suçlamalar yok mu, sadece özyaşam öyküsüyle ilgili bil- giler mi yer alıyor” sorusu üzerine, “Türkiye Cumhuri- yeti Başbakanı’nın adının bu dosyada yer alması neyi ifade ediyor? Niye Bülent Arõnç’ın, Abdüllatif Şener’in adı yok da, onun ve Erba- kan’ın adı geçiyor? Kimseyi itham etmiyoruz” dedi. Kõlõç, “1 Numara Erdoğan mı” sorusu üzerine de “Şe- maya bakılırsa sayın Baş- bakan en üst noktasında du- ruyor. Karar açıklanırken Başbakan’ın fotoğrafı ek- rana yansıtılarak ‘asõl ele- başõlar Türkiye’de’ denilme- si de dikkat çekiciydi” açõk- lamasõnõ yaptõ. Ali Kõlõç ‘‘Alman yetkililerin hazõrladõğõ raporlara göre Başbakan Erdoğan Deniz Feneri dosyasõna girmiştir” dedi. Kõlõç’õn verdiği bilgilere göre, Fener yolsuzluğunun Türkiye ayağõna dair hazõrlanan raporda yer alan isimlerin başõnda Başbakan Erdoğan geliyor. Raporda Erdoğan’a 6 sayfa ayrõlmõş. ABD ONAY VERDİ DTP, Washington’a temsilcilik açıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP, ABD’de temsilcilik açõyor. DTP’nin Washing- ton’a temsilci olarak kapatõlan DEHAP’õn yöne- ticilerinden Nazmi Gür’ü göndereceği öğrenildi. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ile ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey akşam yeme- ğinde bir araya geldi. Sürpriz görüşmenin perde arkasõ bilgileri de netleşmeye başladõ. Görüşme- de DTP’nin ABD’de temsilcilik açma talebi ele alõndõ. DTP’nin daha önceden yaptõğõ temsilcilik açma başvurusu, Washington’dan resmen onay aldõ. Onay, Jeffrey tarafõndan Ahmet Türk’e de iletildi. DTP, ABD’ye temsilci olarak Nazmi Gür’ü göndermeyi kararlaştõrdõ. Gür, kapatõlan DEHAP’õn Dõş İlişkiler Sorumlusu’ydu. Nazmi Gür’ün eylül ayõnda Washington’a gideceği ve temsilciliğin resmen faaliyete geçeceği de öğre- nildi. ABD temsilciliğinin resmi açõlõşõ ise faali- yetten birkaç ay sonra DTP Genel Başkanõ Ah- met Türk ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ayna’nõn katõlõmõyla gerçekleştirilecek. Açõlõş öncesinde DTP lideri Türk için Ameri- kan yönetimi nezdinde randevu arayõşlarõ da baş- ladõ. Yemekte ayrõca Kürt açõlõmõ konusunun da gündeme geldiği Jeffrey’nin Erdoğan-Türk gö- rüşmesinden duyduklarõ memnuniyeti dile getir- diği öğrenildi. Siyasi Partiler Yasasõ’nõn değişti- rilmesinin ardõndan siyasi partiler Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na bildirmek koşuluyla yurtdõşõnda temsilcilik açabiliyor. Erdoğan ‘Fener’de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle