24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 AĞUSTOS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Şah’a yapõlan başarõsõz suikasttan en büyük darbeyi komünist Tudeh partisi aldõ. Tudeh kurulduktan birkaç yõl sonra on binleri sokağa dökebilen, iki yüz bini aş- kõn işçiyi bir işareti ile greve başlatabilen bir parti ko- numuna gelmişti. Tudeh’in büyümesi sadece Şah’õ de- ğil İngilizleri de korkutuyordu. Şah’a düzenlenen tek kişilik başarõsõz suikastla, Tudeh’in kapatõlmasõ için aranan bahane de bulunmuş oldu. Oysa Şah’a suikast teşebbüsünde bulunan kişinin radikal dinci olduğuna dair pek çok emare olmasõna karşõn Tudeh hedef seçil- di. İran siyasetinde bir yõldõz gibi parlayõp sönen Tu- deh’in kõsa tarihine bir göz atalõm. KOMÜNİST TUDEH PARTİSİ Baba Rõza Şah’õn tahttan indirilmesi hiç kuşkusuz İran’õn muhalif hareketinin rahat bir nefes almasõnõ sağlamõştõ. Şah’õn tahttan çekildiği 1941 yõlõnõn Ağus- tos ayõnda hapisteki sosyalist bilim adamõ ve siyasetçi- ler serbest bõrakõlmõştõ. Avrupa’da eğitimleri sõrasõnda sosyalist ve komünist düşüncelerden etkilenen aydõn- larõn da katõlõmõyla İran’da “Elliüçüncü Grup” adõyla siyasal bir hareket başlattõlar. Bu hareket eski kuşak komünistleri de aralarõna alarak İrac İskenderi önder- liğinde Hizb-i Tudeh’i (Kitle Partisi) kurdular. Partinin liderliğine eski meşrutiyetçi ve 1920’de ku- rulan Sosyalist Parti’nin de liderliğini yapan Süley- man İskenderi getirildi. Süleyman İskenderi, parti ge- nel başkanlõğõnõ, partinin dindarlarõ kõzdõracak radikal söylemlerde bulunulmamasõ kaydõyla kabul etmişti. Partinin geniş bir tabana yayõlan kitle partisi olmasõnõ istiyordu. ‘İLK HEDEFİMİZ HALKI HAREKETE GEÇİRMEK’ Tudeh Partisi programõnda hangi kitlelere dayana- caklarõ şöyle açõklanõyordu: “İlk hedefimiz İran’da- ki işçileri, köylüleri, ilerici aydınları, esnaf ve zana- atkârları harekete geçirmektir. Toplumumuzda belli başlı iki sınıf bulunur: Temel üretim araçları- na sahip olanlar ve kayda değer malı mülkü olma- yanlar. İkincisine işçiler, köylüler, ilerici aydınlar, esnaf ve zanaatkârlar dahildir. Çalışırlar ama emeklerinin karşılığını alamazlar. Aynı zamanda oligarşinin baskısı altındadırlar. Hedefimiz zorba- lık ve diktatörlükle savaşmak derken, belli kimse- lerden değil zorbalarla diktatörleri yaratan sınıf yapısından söz ediyoruz. Ağustos 1941’de pek çok- ları Rıza Şah’ın tahttan çekilmesiyle diktatörlüğün bir gecede son bulduğunu düşünmüştü. Ama şimdi işin doğrusunu biliyoruz; çünkü Rıza Şah’ı yaratan sınıf yapısının hâlâ yerinde durduğunu kendi göz- lerimizle görebiliyoruz. Daha da kötüsü, bu sınıf yapısı ufak çaplı Rıza Şahlar, üretim araçlarının mülkiyeti sayesinde devletin kontrolünü elinde tut- maya devam eden feodal toprak ağaları ve sömü- rücü kapitalistler kılığına girmiş oligarşiler yarat- mayı sürdürmektedir.” PETROL ŞİRKETLERİNİN UYKULARINI KAÇIRDILAR Tudeh, kõsa zamanda yetmiş sekiz ilde örgütlenmiş, elli bin kayõtlõ üyesiyle önemli bir kitle partisi haline gelmişti. Parlamentoda 6 temsilcisi, hükümette de üç bakanõ bulunan Tudeh Partisi, 1 Mayõs ve Anayasa Günü kutlamalarõnda 50 bine yakõn insanla miting ya- pabilecek güce ulaşmõştõ. “Herkese iş, herkese eğitim ve herkese sağlık” sloganõ yoksul halktan karşõlõk bulmuştu. Diğer ilerici ve sosyalist partilerle ittifaklar kuran Tudeh’in yan kuruluşu olan 275 bin üyeli Birle- şik Sendikalar Merkez Konseyi de işçi sõnõfõnõn kitle- sel desteğine sahipti. 1946 yõlõnda petrol işkolunda yaptõklarõ genel grevle işçiler önemli haklar elde etti. Tudeh’in desteğiyle yapõlan grev İngilizlerin uykularõ- nõ kaçõrdõ. İngiltere’nin Abadan Konsolosu, endişesini “Rafinerinin ve petrol sahalarının güvenliğiyle İn- giliz personelin güvenliği Tudeh Partisi’nin iyi ni- yetine ve iradesine bağlıdır” sözleriyle dile getiriyor- du. TUDEH ZOR DURUMDA Tudeh’i destekleyen gruplarõn tamamõnõn komünist ya da sosyalist düşüncede olduğu söylenemezdi. Yurt- sever milliyetçi gruplar da söyleminden etkilendikleri Tudeh’i destekliyordu. İlk yõllarõnda Batõlõ bir refor- mist parti görünümü veren Tudeh, sonradan içindeki Sovyet yanlõsõ kanadõn güçlenmesiyle komünist bir parti hüviyetine büründü. Ancak hesapta olmayan bir gelişme Tudeh’in talihini tersine çevirdi. 1945 yõlõnda Sovyetler Birliği, Kuzey İran’da petrol arama imtiyazõ vermesi için Şah’õ ve hükümeti sõkõştõrmaya başladõ. Aslõnda Stalin’in İran üzerinde bazõ oyunlar sahneye koyacağõ beklenen bir gelişmeydi. İkinci Dünya Sava- şõ sõrasõnda üç Müttefik ülke, savaşõn bitmesinden altõ ay sonra tüm kuvvetlerini İran’dan çekeceklerine dair anlaşmalarõna rağmen o gün geldiğinde, Stalin Sov- yetler’e yönelik bazõ tehditler olduğunu öne sürerek Kõzõl Ordu’nun Azerbaycan’da kalacağõnõ açõkladõ. Bu ülkeyle yakõn ilişkileri olan Tudeh Partisi yöneticileri, iki arada bir derede kalmõştõ. Tudeh’liler, Sovyetler’in petrol gelirlerini paylaşmada İngilizlerden daha cö- mert davranacağõnõ ve İngilizlerden yüzde 20 daha fazla pay vereceklerini açõklayarak zevahiri kurtarma- ya çalõştõlarsa da parti içindeki milliyetçilerin sert eleştirilerine muhatap oldular. Zira bir süre önce Tu- deh yönetimi, Amerikan şirketlerine İran’õn iki bölge- sinde imtiyaz verilmesini şiddetle kõnamõş ve daha ile- ri giderek Anglo-İranian Oil Company’nin devletleşti- rilmesini istemişlerdi. Petrol tartõşmalarõ yetmezmiş gibi Sovyetler, kendi bölgelerinde özerklik talep eden Azeri ve Kürt grupla- ra destek vermesi Tudeh’in durumunu daha da tartõş- malõ hale getirdi. Sovyetler, Azerbaycan’da kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ve Kürt bölgesinde ku- rulan Mehabad Kürt Cumhuriyeti’ne askeri malzeme ve milis desteği verirken Tudeh yönetimi de sosyalist dayanõşma adõ altõnda bu özerk cumhuriyetleri destek- ledi. Ancak daha sonra İngilizlerle Sovyetler’in arala- rõnda yaptõklarõ anlaşma ile Sovyet ordularõ Kuzey İran’dan çekildi. Sovyet ordularõnõn çekildiği yerlere İran ordusu hõzla girdi. Korumasõz kalan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ile Mehabad Kürt Cumhuriyeti, bir yõl süren rüyadan uyandõlar. Anadolu’ya ait “El atına binen tez iner” özdeyişi gerçekleşmiş, Azeri ve Kürt Cumhuriyetleri bindikleri gösterişli Sovyet atlarõyla dörtnala giderken aşağõ itilmiş, arkadan gelen İran or- dusunun ayaklarõ altõnda kalmõşlardõ. BAHANE ARAYAN ŞAH, TUDEH’İ KAPATTI Bu son olay milliyetçiler ile komünistleri yol ayrõ- mõna getirirken hükümetin Tudeh üzerindeki baskõla- rõnõn da artmasõna yol açtõ. İşte tam da o günlerde Tu- deh’i kapatmak için bahane arayan Şah, kendisine yö- nelik suikast olayõnõ fõrsata çevirdi. ÖnceTahran’da sõ- kõyönetim ilan edildi. Bir süre sonra Sõkõyönetim tüm ülkeye yayõldõ. Tudeh Partisi yasadõşõ ilan edildi, yö- neticilerinin bir kõsmõ hakkõnda tutuklama, kaçanlar hakkõnda da gõyaplarõnda idam cezasõ verildi. Ömrü kõsa olsa da Tudeh, İran siyasetine çok şey kazandõrdõ. Sõnõf bilinci, burjuvazi, oligarşi, aristokra- si, irtica, emekçi, komprador gibi kavramlarla parti kongreleri, programlarõ, gençlik ve taşra teşkilatlarõ, sendikalarla ilişkiler, parti yayõn organlarõ gibi örgüt- lenme biçimlerini ve sosyal devlet anlayõşõnõ İran siya- setine miras bõraktõ. Şah Muhammed Rõza, “fırsat bu fırsat” deyip Tu- deh’le hiçbir ilgisi olmayan diğer muhalifleri hakkõnda da tutuklama, kendisini eleştiren yayõn organlarõ hak- kõnda kapatma kararõ almõştõ. Babasõ gibi diktatörlük özlemiyle yanõp tutuşan Muhammed Rõza Pehlevi, ku- rucu meclisi toplayõp kendisine geniş yetkiler verecek kararlarõ birbiri ardõnca aldõrdõ. Kurucu meclis Şah’a altõ ay içinde yenisinin kurulmasõ koşuluyla parlamen- toyu feshetme ve yarõsõnõ kendisinin atayacağõ altmõş senatörlük bir ayan meclisi kurma yetkisini verdi. İranpetrolünesahipçõkõyor M uhammed Rıza, yetkilerini arttõrmak için ne kadar manevra yaparsa yapsõn bu yet- kileri eskisi gibi rahatça kullanamayacak- tõ. Zira İran’da siyaset bir daha eski düzende süre- mezdi. Sosyalistler, aydõnlar ve milliyetçilerin halk üzerindeki etkisi artmõş, İngilizlerin kuklasõ Muhammed Rõza Şah’õn istemedikleri bir kararõ almasõ halinde yüz binleri sokağa dökebilecek gü- ce ulaşmõşlardõ. 1944’te Suudi Arabistan’a giren Arap-Amerikan Petrol Şirketi (ARAMCO) petro- lün yüzde 50’sinin çõkarõldõğõ ülkeye, yüzde 50’sinin ise rafineriyi kuran şirkete ait olduğunu belirleyen bir anlaşma yapmõş ve bu anlaşma İran’daki milliyetçilerin İngiliz şirketi Anglo-İra- nian Oil şirketine öfkesini daha da arttõrmõştõ. Çünkü İngiliz şirketi İran’a petrol kârõnõn yüzde 20’sini bile vermiyordu. Bu adaletsizlik karşõsõn- da gerek halk gerekse milletvekilleri İngiltere ile daha iyi bir sözleşme yapõlmasõ için Şah’õ sõkõştõ- rõyordu. Aralarõnda Musaddık’õn da olduğu on milletvekili İngiliz şirketi ile yapõlan anlaşmanõn feshedilmesi için kanun tasarõsõ hazõrladõlar. İngil- tere gerek Abadan’da işçilerin daha iyi çalõşma koşullarõ için sõk sõk direnişe geçmesi gerekse meclisteki milletvekillerinin yeni anlaşma yönün- deki baskõlarõ karşõsõnda bir miktar ödün vermek- le durumu kurtaracağõnõ umuyordu. 1933 yõlõnda yapõlan anlaşmaya ek olarak hazõrladõğõ sözleş- mede İran’a imtiyazõn karşõlõğõ olarak ödenen be- delin 4 milyon pounddan az olmayacağõnõ, kuyu açõlacak arazilerin daraltõlacağõnõ ve idari görevle- re getirmek için daha fazla İranlõyõ eğiteceğini ga- ranti ediyordu. İran Başbakanõ sözleşme üzerinde müzakerede bulunmak için şirket yöneticisi Wil- liam Fraser’i Tahran’a davet etti. Ancak Fraser, “Bu son teklifimiz, pazarlığı kabul etmeyiz” di- yerek özel uçağõ ile Londra’ya döndü. MUSADDIK’IN EYLEMİ SEÇİMLERİ YENİLETTİ İngilizleri kõzdõrmak istemeyen Şah Mumam- med Rõza, şirketin önerdiği ek sözleşmeyi onayla- masõ için meclise baskõ yapõyordu. Yakõn zaman- da yapõlacak seçimler nedeniyle birçok milletve- kili ikircikli davranõyordu. Bir yandan Şah’õ kõz- dõrma ve seçimlerde aday olamama riski, diğer yanda seçmenlerin öfkesi. Sonunda her iki tarafõ da fazla kõzdõrmayan bir orta yol bulunmuştu. Milletvekilleri kürsü işgali ile kanunun zamanõn- da meclisten geçmesini engellediler. Şah, ek söz- leşmenin yeni oluşacak mecliste sorun yaşanma- dan geçmesi için kendince önlemler alõyordu. Rüşvetle milletvekili ayarlamaktan, seçim hilele- rine ve kullanabileceği kişilerin meclise seçilmesi için her türlü yola başvurdu. Ancak bu duruma İran halkõnõn tepkisi çok sert oldu. Seçim hileleri- nin yapõldõğõ birçok şehirde protesto gösterileri başladõ. En büyük gösteri ise Muhammed Mu- saddık’õn seçimi kaybettiği söylenen Tahran’da yapõldõ. Musaddõk, seçimlerde hile yapõldõğõna inanan herkesi evinin önünde toplanmaya çağõrdõ. Evinin önünde toplanan binlerce kişiyle birlikte Şah’õn sarayõna doğru yürüyüşe geçti. Hatipliğiy- le ünlü Musaddõk, saray önünde yaptõğõ konuşma- da adil bir seçim yapõlõncaya kadar yerinden kõ- põrdamadan sarayõn bahçesinde oturma eylemi yapacağõnõ açõklayõnca halktan büyük destek gör- dü. Yandaşlarõyla birlikte üç gün üç gece yerin- den kõpõrdamadan sarayõn bahçesinde oturdu. O sõrada Birleşmiş Milletler toplantõsõna gitmeye hazõrlanan Şah, uluslararasõ kamuoyundaki itiba- rõnõ düşünerek Musaddõk ve yandaşlarõnõn talebini kabul etti. Şah, yurtdõşõnda iken Musaddõk’õn evinde muhalif bir oluşumun temelleri atõlõyordu. Liderliğine Musaddõk’õn getirildiği sivil toplum örgütlerinden oluşan koalisyonun adõnõ Milli Cep- he koydular. O güne kadar tek kişilik muhalefet yapan Musaddõk, ilk kez örgütlü bir gücü arkasõna alõyordu. Şah’õn istemeye istemeye yenilediği seçimde Musaddõk ve Milli Cephe’ye mensup altõ kişi meclise seçildi. İngiltere, ek sözleşmenin meclis- ten geçirilmesini sağlayacak güçlü bir başbakan atamasõ için Şah’a telkinde bulunuyordu. Milli Cephe, meclisteki petrol komisyonunda etkin ol- du. Komitenin başkanlõğõna Musaddõk getirildi. İngiltere’nin uzlaşmaz tutumu, ulemayõ da öfke- lendirmiş ve başta Ebulkasım Kaşani de dahil birçok mollayõ da Musaddõk’õn başõnda olduğu Milli Cephe’ye yöneltmişti. Ulema içinde anti- emperyalist söylemleriyle öne çõkan Ebulkasõm Kaşani, sürgünde iken Beyrut’ta seçimlere katõlõp milletvekili seçilmişti. Halkõn baskõlarõ sonucu ül- keye dönmesine izin verilen ve yüz binlerce kişi tarafõndan karşõlanan Kaşani, kalabalõğa karşõ yaptõğõ konuşmasõnda Musaddõk ve Milli Cep- he’yi İran’õn en dürüst yurtseverleri olarak selam- ladõ. Kuzey İran’da petrol imtiyazı isteyen Stalin, reddedilince İran’da özerklik iste- yen Azeri ve Kürtlere destek verdi. Tudeh yönetimi sosyalist da- yanışma adına Azer- baycan Halk Cum- huriyeti ile Mehabad Kürt Cumhuriyeti’ne sıcak bakınca milli- yetçilerin desteğini kaybettiler. Şah Mu- hammed Rıza kendi- sine yönelik suikast olayını bahane ede- rek Tudeh’i kapattı, muhalifleri tutuklattı. İlk yõllarõnda Batõlõ reformist bir parti görünümü veren Tudeh, komünist çizgiye kayõnca yüz binlerin umudu oldu YoksulhalkTudeh’isevdi 1 944’te Suudi Arabistan’a giren Arap-Amerikan Petrol Şirketi, petrolün yüzde 50’sinin çıkarıldığı ülkeye, yüzde 50’sinin ise rafineriyi kuran şirkete ait olduğunu belirleyen bir anlaşma yapmış ve bu anlaşma İran’daki milliyetçilerin İngiliz şirketi Anglo- İranian Oil şirketine öfkesini daha da arttırmıştı. Y A R I N : AJAX OPERASYONU VE MUSADDIK’IN SAVUNMASI Stalin Şah Muhammed Rıza, eşi Farah ve oğlu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle