22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2009 SALI 16 KÜLTÜR AYNA ADNAN BİNYAZAR İçimizden Biri... Ahmet Taner Kışlalı’nın Kültür Bakanlığı dö- neminde tanışmıştık Yılmaz Dağdeviren’le. Ben bakanlıkta Tanıtma ve Yayımlar Dairesi Başka- nı’ydım. Dağdeviren de o sırada TRT/TV Başka- nı, aynı zamanda Kültür Bakanlığı “Kültür Yüksek Kurulu Üyesi” idi. Yüzü güleç, sesinin tınısı berraktı. İlk karşılaş- mamızda kırk yıllık dostmuşuz gibi kucaklaşmış- tık. Berlin’de bulunduğum yıllardı. Kurul üyelerine fazla ödeme yapmıştım. Sayıştay’a karşı sorum- luydum. Benim adıma geri ödeme yapmasıyla suç- lu duruma düşmekten kurtulmuştum. Böylece, yüreğim, özünden insan bir dost ka- zanmıştı... Elektronik yüksek mühendisiydi. Çocukluğunda Kuran kurslarından geçerek, kendi deyimiyle “çeyrek hafız” olduğunu; üniver- siteyi bitirene değin namaz kılıp oruç tuttuğunu; nice ilmihaller, dinsel kitaplar devirdiğini... Kuran’ı Türkçe çevirilerinden okuyarak İslamın yasakladığı ruhbanın, İslamı nasıl yozlaştırdığı so- nucuna vardığını... Nice bilgi aşamalarından geçtikten sonra aklı inancın önüne geçirerek, düşüncesini bilim-hak hukuk-doğa-insan-yurt sevgisi temeline oturttu- ğunu yıllar sonra öğrendim. Dünyanın neresinde olursa olsun, her gittiği il- de öncelikle müzeleri geziyor, kitabevlerini dola- şıyor, sanatsal ve bilimsel etkinlikleri, endüstri fu- arlarını hiç kaçırmıyordu. Gözlemlerini anlatırken kendini bilgi yığınları al- tında bunaltmıyor, üzerinde durduğu konuları çö- zümsel bir mantıkla yorumluyordu. Uzun yıllar yurtdışında yaşadığımdan, bu yö- nelimlerine yakından tanık olamadım. Şimdi her bir araya gelişte, bunun yansımalarını görüyor, göz- lemlerini neden yazıya dökmediğini merak edi- yorum. Son iki üç yıldır düzenli olarak eleştirel içerikli iletiler gönderiyor. Özenle hazırladığı her ileti, bu merakımı daha da arttırıyor. TRT’de ve TELSİM’de, kendi alanıyla ilgili üst düzey görevler yüklenmişti. Genç sayılacak yaş- ta emekli olunca, köşesine çekilmedi, içimizden biri oldu. Her gün, temel konusu olan dinselliği nesnel ve- rilerle algılayıp yorumlamaya yönelik onlarca ile- ti-yazısıyla kültürel yaşamımıza düşüncenin ışığını tutuyor. Umarım, Dağdeviren’in, dinsel aykırılıkları sağ- lam bilgiler ışığında irdelediği bu iletisel yazıları, bir kitabın hazırlık denemelerinin öncüsüdür... Onun şu iki iletisi, ele aldığı konuların yayılış ala- nını belirlemeye yetiyor: Yarbay Mustafa Dönmez’e ait olduğu bildiri- len cephaneler, bazı emekli subayların belirttiği gi- bi, bulunduğu yere yeni gömülmüş. Kamuoyunu aldatmaya yönelik silahlar pırıl pırıl, hiçbirinde yıp- ranma, paslanma yok! Öyleyse, neden Yarbay Dönmez?.. Dönmez, geçen yıllarda “Askerlik yan gelip yat- ma yeri değildir!” diyen Sayın Başbakanımızı bu sözünden dolayı mahkemeye verip, onu “bir YTL’lik manevi tazminat”a mahkûm ettiren kişidir! Doğu Anadolu’ya atanarak bir ilçede ev bakan bir arkadaşa ev sahibi, musluklara ilişkin açıkla- ma yapar: “Mutfak musluğu ile banyo musluğu kaçağa bağ- lı; lavabo musluğu su saatine...” Arkadaşı şaşkınlıkla sorar: “Neden ikisi kaçağa bağlı da, lavabo saate?..” İşte yanıt! “Evde biz otururken lavaboda aptes alıyorduk; haram karışmasın diye kaçağa bağlamadık...” Din ticaretinin hangi kör mantığın ürünü oldu- ğunu uzun uzun açıklamaya gerek kalıyor mu?.. binyazar@gmail.com kultur@cumhuriyet.com.tr ‘Canõm Ailem’ dizisi 2008-9 döneminin başõ çekenlerinden... ‘FareliKöy’ünTV’deki ‘kavalcõlarõ’ G ündelik kaygõlardan ‘kaçış’ alanõm 2000’li yõllardan bu yana televiz- yon dizileri... Tembelliğe bahane oluşu, izleme kolaylõğõ, kaçõrõlan bölümlerin yeniden yayõmlanmasõ, olmadõ internet des- teği, dizi seyirciliğini yüreklendiren özellikler. İzlediğim diziler arasõnda ya oyuncularõ, ya konusu, ya diyalog düzeni ya da görüntü ko- tarma ustalõğõ nedeniyle tiryakilik yapanlar da oldu kuşkusuz. Ne ki bir süre sonra -hele ‘rating’ yük- seklerdeyse- diziyi uzatmak için, senaristler başlarõnõ alõp gidiyor, bõktõrõcõ yinelemeler, olaya yeni insanlarõn katõlõp daha önceki iliş- kilerin terk edilivermesi, eskiden yaşanmõş birtakõm durumlarõn bütünüyle unutulmasõ gi- bi yazarlõk yanlõşlarõ yapõlarak seyirciye ayõp ediliyor. ‘İkinci Bahar’, bu tür tuzak- lardan bir oranda uzak durabildiği için ba- şarõya imza attõ. ‘Bir İstanbul Masalı’ ve ‘Hırsız Polis’ dizilerinin ikinci yarõlarõ ve bi- tişi ise nasõl da düş kõrõklõğõna uğratõcõydõ... ‘Yaprak Dökümü’ -ille de bir sezon daha gündemde kalma adõna- epeydir benzer bir yolda. Ya ‘Elveda Rumeli’? Geçen dönemin parlayan dizisi ‘Canım Ai- lem’ 29. bölümden sonra yaz tatiline girmişti. Şimdilerde ise yeniden yayõmlanõyor. İkin- ci kez izlemenin çekiciliği, olaylarõn nasõl ge- lişeceğini değil, senaryonun nasõl biçimlen- dirildiğini ve oyunculukta nüanslarõn (ayõr- tõlarõn) nasõl oluşturulduğunu merak et- mekten kaynaklanõyor. Böylece oyuncunun, dizi uzadõkça aynõ jest ve mimikleri yine- lemekten kaynaklanan tekdüzeliğe düşüp düşmediğini de görüyorsunuz. İlk bölümü atlamõşõm. İnternette bulup iz- leyince senaryoyu yazan Selin Tunç’a hayran kaldõm. Daha sonraki bölümlerle il- gili düğümlerin ipuçlarõnõn daha ilk bölümde nasõl metne işlendiğini, böylece gelecekte yer alacak olaylarõn ‘damdan düşme’ ol- madõğõnõ gözlemlemek dizi izleyicisi için mutluluk verici. Çünkü aptal yerine konma- dõğõnõzõ anlõyor- sunuz. Senarist Tunç, öyküsünü düz- gün ve kolayca geliştirilebilecek bir yapõ üstüne kurmuş. Dayanõş- ma gücüne dayalõ bir dostluk ilişkisi (Samim-Ali), ana- larõ babalarõ ölmüş üç kederli çocukla (Yiğit, Eda, Mert- can) beş parasõz ayazda kalmõş sorumsuz -bir o kadar da se- vimli- bir dayõ (Samim), 20 yõl önce kendi- sini düğünde yalnõz koyarak kaçan ve geri dönmeyen -gemilerde çalõşarak izini kay- bettiren- Samim’e olan aşkõnõ ve nefretini unutamamõş -aynõ zamanda çocuklarõn an- nesinin genç kõzlõk arkadaşõ- olan Meliha, ‘Meloş’un ‘güvenilir’ evlilikler yapmalarõ için uğraştõğõ iki kõz kardeşi Feride (ve uzat- malõ erkek arkadaşõ Kenan) ile Seyhan (ve ni- şanlõsõ Halim)... Bu kişilerin -raslantõlar sonucu- ‘cam- dan dikizleme’ olanağõ sağlayan ‘karşı karşıya’ iki evde konuşlandõrõlmasõyla, 20 yõl öncesinden bugüne uzanan çeşitli hesaplaş- malar ve yeni çatõşmalar gündeme geliyor. Belli başlõ oyun kişilerinden birinin ya da iki- sinin başõna gelen bir olay, dizinin bir bölü- müne motorluk etmeye yetiyor. Senarist Tunç, karakterlerini derinlemesine işlemiş; bu nedenle, ortaya çõkan ‘olay’larõn içi ‘boş’ değil. Dahasõ, hiçbir olay ‘damdan düşer gi- bi’ gelmiyor. Bir zamanlar kõzõ Meliha’yla arkadaşlõk ettiği için Samim’i çifteyle ko- valamõş olan Adana’daki ‘baba’nõn ‘çeki- nilmesi’ gereken bir kişi olduğu ilk bölümden baş- lanarak duyumsatõlmõş. Şimdiye dek gösterilen son birkaç bölümde or- taya çõkarak Samim ile Meliha’nõn arasõna giren Şehnaz’õn varlõğõ bile ilk bölümde sezdiril- miş: (Samim’in 8 ay gemilerde çalõştõğõnõ, yõlõn 4 ayõnõ da Mar- maris’te ‘bir arka- daş’õn pansiyonunda geçirdiğini daha en başta biliyoruz.) İlk bölümlerde sõk sõk yer alan ‘müteahhit’in de bir süre sonra yeniden ortaya çõkacağõnõ umuyoruz. Senarist Selen Tunç aynõ zamanda bir di- yalog ustasõ. Yönetmen Sadullah Celen de ‘ağdalandırma’ tuzağõna düşmeyen sahne- ler çekmekte usta. Bu nedenle görüntüler de, oyunculuk da, diyaloglar da su gibi akõp gi- diyor. Oyuncular mõ? Yalnõz ‘fareli köyün üç kavalcısı’, Uğur Yücel, Ozan Güven ve Şebnem Bozoklu değil, öteki oyuncular da takõyor bizi peşlerine, ha babam gidiyo- ruz... Nazar değmesin diyelim... ‘Kansız’ yeniden çekiliyor Kültür Servisi - Coen Kardeşler’in ilk fil- mi ‘Kansõz/Blood Simple’ (1984), ünlü Çin- li yönetmen Yimou Zhang tarafõndan yeniden çekiliyor. “Kõrmõzõ Fenerler” ve “Altõn Çi- çeğin Laneti” gibi filmlerden tanõdõğõmõz yö- netmen Yimou Zhang, en son ‘Pekin Olim- piyatlarõ’nda açõlõş ve kapanõş törenlerinin sa- nat yönetmenliğini yapmõştõ. Filmde Çinli ak- tör Sun Honglei, komedyen Xiao Shenyang ve aktris Yan Ni rol alacaklar. Yönetmen, son olarak 2006 yõlõnda “Altõn Çiçeğin Laneti”ni çekmişti. KASIMDA GÖSTERİMDE SON BAŞVURU: 15 AĞUSTOS Kültür Servisi - Zeki Demirkubuz’un yeni filmi ‘Kıskanmak’, kasõm ayõnda gösterime girecek. Çekimleri Safranbolu’da yapõlan, başrollerini Nergis Öztürk, Berrak Tüzünataç ve Serhat Tutumluer’in paylaştõğõ film, Nahit Sırrı Örik’in 1956 tarihli aynõ adlõ romanõndan beyazperdeye uyarlandõ. Yerli Film’in yapõmcõlõğõnõ üstlendiği ‘Kıskanmak’õn senaryosu da Demirkubuz’a ait. Filmin öyküsü 1930’lu yõllarõn Zonguldak’õnda geçiyor. Demirkubuz’un ilk ‘dönem filmi’ olduğu vurgulanan ‘Kıskanmak’, “kendini çirkin algılayan bir kadının duygularını” temel alõyor. Yönetmen, “Çirkin olmanın nasıl bir şey olduğu üzerine çok düşündüm. Günlük hayatta hiç fark etmediğimiz, adam yerine bile koymayacağımız bir insanın, sıradan hatta çirkin olarak nitelenecek bir kadının dünyasında ne olabileceğini çok merak ettim” diyor. Zeki Demirkubuz’un yeni filmi ‘Kõskanmak’ Kültür Servisi - “46. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali” için başvurular sürüyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Antalya Kültür Sanat Vakfõ tarafõndan düzenlenen festival, 10-17 Ekim tarihleri arasõnda gerçekleştirilecek. “Ulusal Uzun Metraj Film”, “Ulusal Kısa Film” ve “Ulusal Belgesel Film” dallarõnda yarõşmaya 1 Ekim 2008 tarihinden sonra yapõlan, “Uluslararası Film Yarışması”na ise son iki yõl (24 ay) içinde yapõlmõş filmler katõlabilecek. Ulusal Uzun Metraj Film Yarõşmasõ için 17 Ağustos, Ulusal Kõsa ve Belgesel Film Yarõşmalarõ için 21 Ağustos, Uluslararasõ Film Yarõşmasõ için 15 Ağustos’a dek başvurular yapõlabilecek. Uluslararasõ Film Yarõşmasõ’na başvuran filmler seçici kurul tarafõndan değerlendirildikten sonra, sonuçlar 24 Ağustos’ta açõklanacak. Yarõşmalarla ilgili yönetmeliklere ve başvurulara “www.altinportakal.org.tr” ile “www.aksav.org.tr” adlõ web sitelerinden ulaşõlabilinir. Altın Portakal’a başvurular sürüyor Kültür Servisi - Tiyatro Kedi’nin üç farklı oyunu Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü Bahçesi’nde sahnelenmeye başlayacak. Haldun Dormen, Ebru Cündübeyoğlu, Tarık Papuççuoğlu’nun oynadığı “Kibarlık Buda- lası” 12 Ağustos’ta; Nedim Saban, Füsun Önal ve Atılgan Gümüş’ün oynadığı “Figaro’nun Düğünü” ise 13 Ağustos’ta izleyici karşısına çıkacak. Dilek Tür- ker, Deniz Türkali ve Tarık Papuççuoğlu’nun rol al- dığı “Çalıkuşu” ise 14 Ağustos’ta perdelerini aça- cak. Tüm oyunların başlama saati 21.00. Tiyatro Kedi YõldõzSarayõ’nda Kültür Servisi- Berlin’deki Martin- Gropius-Bau Museum, 20.yüzyõlõn önemli sanat akõmlarõndan Bauhaus Okulu’nun 90. yõlõnõ müzenin 18 galerisindeki 1000 yapõtõn yer aldõğõ bir sergiyle kutluyor. Sergi üç kurumun öncülüğünde; Berlin Bauhaus Arşivi, the Stiftung Bauhaus Dessau ve Klassik Stiftung Bauhaus tarafõndan düzenlendi. “Bauhaus: A Conceptual Model” adlõ bu sergide, okulda eğitmenlik yapan sanatçõ, tasarõmcõ ve mimarlarõn yapõtlarõ ve öğrenci çalõşmalarõyla, bugüne dek nadir olarak sergilenmiş işler de yer alõyor. Öğrencilerin kâğõt işlerinden ustalarõnõn tablolarõna uzanan ve bugüne dek yapõlanlarõn en geniş kapsamlõsõ olan bu Bauhaus sergisi için üç müzeden yapõtlar derlenmiş. Metalden heykeller, seramikler, tablolar, kâğõt işler ve avant garde tasarõmlarõyla sandalyeden satranç tahtasõna objeler, bu sergide. Serginin üç küratöründen biri olan Berlin Bauhaus arşivi yöneticisi Annemarie Jaeggi, daha önce böylesine geniş kapsamlõ bir Bauhaus sergisi yapõlmadõğõnõ söylüyor. Almanya, Weimar’da kurulduğu 1919 yõlõnda dönemin öncü tasarõmcõ ve mimarlarõnõ bir araya getiren okul, kõsa sürede bir eğitim kurumu olmaktan çok öteye gitmişti. Bauhaus okulu, sanat tarihinde iz bõrakan bir üretim ve düşünce paylaşõm platformu kimliği kazandõ; yalnõzca mimarlõk, şehir planlama ve endüstriyel tasarõm alanlarõnõn değil, güzel sanatlarda da döneminde önemli bir etkiye sahip oldu. Okulun en derin etki bõrakan sanatçõ - hocalarõ arasõnda Vasily Kandinsky, Lyonel Feininger, Pauk Klee, Oskar Schlemmer sayõlabilir. ‘İnsanların lükslerinden önce, ihtiyaçları’ diyen Meyer gibi, bu okuldaki birçok tasarõmcõ, mimar ve sanatçõ, yaptõklarõ işe düşünsel temeli açõsõndan da yaklaşõyordu. Bauhaus Okulu, 1933’te Naziler tarafõndan kapatõldõ, okulun eğitmenleri ve öğrencileri ise dünyanõn dört bir yanõna dağõldõ. Bauhaus Okulu 90. yõlõnõ 1000 yapõtõn yer aldõğõ bir sergiyle kutlanõyor Figaro’nunDüğünü Berlin’de Bauhaus sergisi... KOCAELİ 2.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No : 2008/510 Talimat Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri: Tapu Kaydõ: Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Maşukiye köyü, 4 pafta, 2073 parsel, 760,00 m2 yüzölçümlü arsa nitelikli taşõnmazõn satõşõ yapõlacaktõr. İmar Durumu: İlgili belediyeden alõnan 26/06/2008 tarih 822 sayõlõ imar durumunda parselin mesken konut alanõnda ve ticaret alanõnda kaldõğõ ayrõk nizam 2 kat inşaat yapõlabileceği kamu teklerinin yapõlma- sõndan sonra E.0.40 (toplam inşaat alanõ) müsait olduğu anlaşõlmõştõr. Gayrimenkulün Evsafõ: Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Maşukiye köyü, 4 pafta, 2073 parsel, 760,00 m2 yüzölçümlü arsa nitelikli taşõnmaz, Maşukiye Belediyesi, yerleşim olarak Çõnarlõ Mahallesi sõnõrlarõ içinde Ma- şukiye belediye binasõnõn 50 m. kadar kuzeybatõsõnda Leyla Atakan Caddesi’nin kuzeyinde ve bu caddeye cephelidir. Çõnarlõ Mh. Leyla Atakan Caddesi No: 16 adresinde kalan parsel üzerinde yaklaşõk 3 katlõ (ze- min+normal+çatõ katõ) betonarme-karkas şeklinde yapõlmõş, zemin ve normal katlarõ mesken olarak kullanõlan 1. normal kata batõ cepheden dõş merdivenle çõkõlan, dört yöne cepheli bina bulunmaktadõr. Her kat- ta tek daire bulunup daireler 3 oda+salon+mutfak+banyo+wc ve balkon şeklinde olup, pencere doğramalarõ ahşap õsõtma sistemleri sobalõdõr. Meskenin kullanõm alanõ zemin katta 90 m2, normal katlarda 120’şer m2’dir. Gayrimenkulün Kõymeti: Bulunduğu yer, halihazõr vaziyeti, civardaki benzer meskenlerin alõm satõm rayiçleri, kõymetine etki eden diğer hususlar ile günün iktisadi koşullarõ da göz önünde bulundurularak, ar- sa ve binaya toplam 224.903,00 TL (arsanõn değeri: 106.400,00TL + binanõn değeri: 118.503,00 TL) kõymet takdir edilmiştir. Satõş Şartlarõ: 1-Satõş 15/09/2009 günü, saat: 14,00-14,10 arasõnda, KOCAELİ 2. İcra Müdürlüğü’nde, açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 25/09/2009 günü, aynõ yer ve saatlerde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedeli- nin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Artõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, alõm harç ve masraflarõ ile tahliye giderleri ve katma değer vergisi alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ile tellaliye resmi satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacaklõlar ile diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi halde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4-İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatlnnamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca te- merrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacaktõr, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/510 Tal. sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. (İİK 126) (*)İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 43529 SULTAN KAHRİMAN 1952 – .... Anneciğim, Her şeye senin sayende sahip olduğumuzun farkındayız. Senin yönlendirmen ve dualarınla bugünlere geldik bizler de sana layık olmaya çalışıyoruz. Senden sonra sen istiyorsun diye hepimiz üniversitelerimizi bitirdik ve çalışıyoruz. Bir eksik olan sensin ama senin yerin de hiçbir zaman dolmayacak. Her zaman kalbimizdesin, her gün sana dualar ediyor, seni torunlarına anlatıyoruz. Aramızdan ayrılışının 6. yılında hepimiz seni saygıyla anıyoruz ve SENİ ÇOK SEVİYORUZ... Mahmut, Ahmet, Murat, Birgül, Serpil, Canan, Zülfinaz, Belma, Uğur Taner, Ali Utku, Murat Berkay Kahriman, Murat Doğan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle