Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2009 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
İyi Adamlar,
Kötü Adamlar
AKP, içeriğinin daha ne olduğu kimse ta-
rafından bilinmeyen “Kürt açılımı” ile ilgili olarak,
İçişleri Bakanı Beşir Atalay başkanlığında, yan-
daş medyadan gelen ya da bugüne kadarki ik-
tidar yanlısı tutumları dolayısıyla yandaş kalem-
ler olarak nitelenen 12 yazarı çağırarak onlarla bir
“Basın Çalıştayı” düzenledi. Katılanların adlarını
gören bir nekre (nüktedan) dost, kendini tutamayıp
şunları söyledi:
- Katılanların hepsinin iktidar yanlısı kişilerden
olmasına bakılırsa, buna “çalıştay” değil, yağdan
galat “yağıştay” dense herhalde daha doğru olur-
du.
Aslında çağrılan adlar, AKP’nin basına bakışı-
nı da çok iyi yansıtıyor.
Basın mensuplarının düşüncelerinin alınması-
nın amacı, kamuoyunun çeşitli kesimlerinin gö-
rüşlerinin ne olduğunu anlamak olmalıdır. Bunun
için de değişik eğilimden insanlar çağrılmalıdır de-
ğil mi?
Ama AKP öyle düşünmez, onun için önemli olan
kendi seçmeni, kendi çoğunluğu, kendi yargısı,
kendi kurumları, kendi yaşam biçimi ve kendi
medyasıdır.
MHP lideri Devlet Bahçeli de “çalıştay”a(!) ka-
tılan gazeteciler için kendine göre bir niteleme bul-
du:
- 12 kötü adam.
Doğrusu teşbihi hiç yakıştırmadığımı söylemek
isterim; yakıştıramamam, illa da o adamların iyi-
liğinden değil de, bizim gibi düşünmeyenlere “kö-
tü” denmesinin yanlışlığından kaynaklanıyor.
Aslında herhangi bir kurumu ya da bir grubu,
onları oluşturan insanların niteliklerine, kişilikle-
rine bakmaktan çok kurumun objektif yapısın-
dan, seçilen insanların oraya getirilmelerine yol
açan ölçütlerden hareketle değerlendirmek da-
ha doğru olur.
Kısacası politikayı kişiler değil, kavramlar ve il-
keler üzerinden yürütmek gerektiğini ve de-
mokrasinin kişilere değil, kurullara ve kurallara
bağlı olduğunu görmenin artık zamanı gelmiş-
tir.
Bu açıdan bakınca Kürt açılımı konusundaki
toplantıyı, katılan kişilerin iyilikleri ve kötülükle-
rinden çok, onların seçilme ölçütlerine göre de-
ğerlendirmek gerekir.
Çağdaş demokrasilerde durumun öyle ol-
masına karşın bizde hiç de değil.
Şu Adalet Bakanı’ndan kaynaklanan HSYK
fırtınası sırasında olanlara bakın!
Yargı bağımsızlığını bir türlü içine sindiremeyen
iktidar, bir yandan yargıçlar ve savcıların örgü-
tü YARSAV’ı yargı bağımsızlığını savunduğu için
yıpratmaya uğraşır, bunun için de onurlu bir hu-
kukçu olan başkanını yıpratmaya çalışırken, öte
yandan da HSYK’nin üyelerinden yargıç Ali Su-
at Ertosun’u yine bir fotoğrafla karalamaya kal-
kışmakta, bunun için yandaş medyasını kullan-
maktaydı.
Suya kıçın kıçın dalan ördek misali şaşkın ik-
tidar, kişileri yıpratarak kurumları çökertmenin pe-
şindeydi ve yandaş medyasıyla toplumu uyut-
maya çalışıyordu.
Oysa sorunun özü, HSYK’nin üstündeki yü-
rütmenin kabul edilemez baskısıydı. Ertosun’un
kişiliğinin bu durumla ilgisi yoktu.
Doğrusu kaç kişinin canına mal olan hayata dö-
nüş operasyonu yüzünden, o zamanlar Ceza ve
Tevkif Evleri’nin başında bulunan ve operasyonda
büyük sorumluluk payları olan Ertosun’a hiçbir
sempatim yok.
Ama Ali Suat Ertosun’un iyi olup olmaması ne-
yi değiştirir? O kötü de olsa bu, yargının yürütme
vesayetine sokulmasını haklı gösterebilir mi?
Bugün Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olan kişi res-
mi evrakta sahtekârlıktan sanık. Dokunulmazlı-
ğı olduğu için yargılanamadığından, yargı önün-
de mahkûm olması da mümkün değil, aklanma-
sı da...
Ama varsayalım ki şu ya da bu şekilde yargı-
landı ve de mahkûm oldu. Bu durumda o kişiye
bakarak biz cumhuriyetten mi vazgeçeceğiz?
Ya da yine aynı suçlamadan sanık olan, üstü-
ne üstlük yanında hakkında başka suçlama-
lar da bulunan Başbakan için de aynı şey varit.
Onun da günün birinde dokunulmazlığı kalksa,
yargılansa ve mahkûm olsa, ona bakarak biz de-
mokrasiden ve parlamenter sistemden mi vaz-
geçeceğiz?
Demokrasinin iyi adamlar veya kötü adamlar
ayrımından çok doğru kurumlar ve kurallar den-
gesine dayandığına, acaba ne zaman alışılacak
dersiniz?
[email protected]
CMYB
C M Y B
Hâkim Osman Kaçmaz’õn avukatõ Baykal Doğan, soruşturmadaki usulsüzlüklere tepki gösterdi
İşiniyaptõ,hedefekonulduANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün
Kayõp Trilyon davasõndan yargõlan-
masõna karar veren Sincan 1. Ağõr Ce-
za Mahkemesi Başkanõ Osman Kaç-
maz’õn avukatõ Baykal Doğan, mü-
vekkili hakkõnda müfettişlerin elindeki
yasadõşõ telefon dinleme kayõtlarõna el
konulmasõ için başsavcõlõğa başvur-
duklarõnõ bildirdi. Doğan, Kaçmaz’õn
telefonlarõnõn dinlenilmesine, Cum-
hurbaşkanõ ve Başbakan hakkõnda
verdiği aleyhteki kararlarõn ardõndan
başlandõğõnõ söyledi.
Adalet Bakanlõğõ’nõn üç müfettiş-
le hakkõnda teftiş başlattõğõ hâkim Os-
man Kaçmaz’õn avukatõ Baykal Do-
ğan, müvekkiline yönelik teftişteki
usulsüzlük ve yasadõşõ uygulamalara
ilişkin basõn toplantõsõ düzenledi.
Müvekkilinin, Cumhurbaşkanõ Gül
hakkõnda yetkisi dahilinde karar
verdiğini anõmsatan Doğan, “Yaşa-
nan bu sürece Meclis Başkanı, Baş-
bakan, Adalet Bakanı işlem ve dü-
şünceleri ile neden olmuş iken mü-
vekkilim yetkisi ve görevi nedeni ile
önüne gelen bu dosyadan dolayı ne-
den suçlanarak hedefe konulmuş-
tur? Bu olay yargıya yönelik siya-
si baskının en şedit (şiddetli) örne-
ği olarak yargı tarihinde yerini al-
mıştır” dedi.
Telefonu dinlenmiş
Doğan, Başbakan hakkõnda verilen
kararõn yazõlõ emir yoluyla bozulma-
sõ isteğinin 2 yõldõr, Cumhurbaşkanõ
hakkõnda verilen kararõn da 2 ayõ aş-
kõn süredir Adalet Bakanlõğõ’nda bek-
letildiğini söyledi. Müvekkili hak-
kõnda Adalet müfettişlerince yürütü-
len soruşturmanõn konusunun ne ol-
duğunun kendilerine bildirilmediğini
anlatan Doğan, “Soruşturmayı yü-
rüten heyetin elinde müvekkilimin
yapmış olduğu telefon konuşmala-
rına ilişkin belgeler bulunduğunu
tespit etmiş bulunmaktayız. Bu da
soruşturma sırasında müvekkili-
min telefonunun dinlendiğinin açık
bir göstergesidir. Soruşturmayı yü-
rüten müfettiş heyeti CMK’de be-
lirtilen suçlara ilişkin bir soruş-
turma yürütmektedir. Bunun dı-
şında müvekkilimin telefonunun
dinlenmesi mümkün değildir. Mü-
vekkilimin CMK’de sayılan suç-
lardan birini işlediğini kabul etsek
bile bu suçların yetkili ve görevli
savcılarca soruşturulması gerekir”
diye konuştu. Adalet Bakanlõğõ’nca
müvekkili hakkõndaki soruşturmanõn
Cumhurbaşkanõ hakkõnda verdiği ka-
rardan önce başlatõldõğõ iddiasõnõ da ya-
nõtlayan Doğan, şunlarõ söyledi: “So-
ruşturma evrakı itiraz üzerine mü-
vekkilime, inceleyip karar veril-
mesi için 2008 Kasım ayında intikal
etmiştir. Ne hikmetse müvekkilimin
telefon dinlemeleri de bu dönem içi-
ne rastlamaktadır. Ve her halü-
kârda Sayın Başbakan’la ilgili ka-
rarı verdikten sonraya rastlamak-
tadır. Birtakım olaylar önlerine
geldiğinde telekulakların açılarak
yasadışı dinleme, teknik takip, iz-
leme yöntemlerine başvurulduğu gi-
bi müvekkilim de aynı muameleye
tabi tutulmuştur.”
Osman Kaçmaz’õn dinlenmesi ne-
deniyle yaptõğõ başvuruya ilişkin ta-
kipsizlik kararõ verildiğini bildiren
Doğan, müvekkili hakkõnda müfett-
işlerin elindeki telefon dökümleri,
bilgi, belge, CD, flash bellek gibi tüm
delillere el konulmasõ için de Sincan
Başsavcõlõğõ’na başvurduklarõnõ kay-
detti. Müfettişlerin, Sincan Adliye-
si’nde görevli, memurlar ile hâkim,
savcõ ve ağõr ceza başkanõ olan kişi-
leri tanõk olarak dinlerken, yasak sor-
gu ve iade alma yöntemlerine baş-
vurduğunu söyleyen Doğan, “Amaç
Müvekkili Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz’õn Cumhurbaşkanõ Gül
ve Erdoğan hakkõndaki dosyalarõ işleme koyduğu için hedef alõndõğõnõ söyleyen Avukat
Baykal Doğan, “Bu olay yargõya yönelik siyasi baskõnõn en şiddetli örneğidir” dedi. Müvekkili
hakkõnda müfettişlerin elinde yasadõşõ dinleme kayõtlarõnõn olduğunu öğrendiklerini söyleyen
Avukat Doğan, bu konuda başsavcõlõğa başvuru yaptõklarõnõ söyledi.
üzüm yemek değil, bağcıyı döv-
mek” dedi.
“Almanya’da halka özgürlük
getirme iddiasını savunarak ikti-
dara gelen Hitler’in yaptıkları, ya-
şanan süreçler neticesinde anlaşıl-
mıştır” diyen Baykal Doğan, “Ada-
let Bakanlığı ve özellikle Tetfiş
Kurulu içerisinde ideolojik bir ya-
pılanma oluşturarak bunun sağla-
yacağı baskı ile yürütmenin istediği
kararları veren bir yargı organı mı
amaçlanmaktadır? Unutulmama-
lıdır ki bunun sağlanması duru-
munda ülkenin laik, demokratik, li-
beral tüm aydınları, kurumları,
kuruluşları baskı altına alınarak
aynı yöntemle hizaya getirilecektir”
diye konuştu.
Gazetecilerin sorusu üzerine avu-
kat Baykal Doğan, soruşturma kap-
samõnda adliye çalõşanlarõnõn tehdit,
korkutma, işine son verme, hapse atõl-
ma gibi yöntemlerle ifadelerinin alõn-
dõğõnõ söyledi. Doğan, şu ana kadar
Kaçmaz’õn ifadesinin alõnmadõğõnõ da
kaydetti.
TAKİPSİZLİK KARARI BOZULDU
İnfaz edilen
imam için
yenisoruşturma
Askeri operasyonda gözaltõna alõndõktan
sonra ölü bulunan imam Hurşit Döner ile
ilgili takipsizlik kararõnõ bozan mahkeme,
Van Askeri Savcõlõğõ tarafõndan olayõn
yeniden soruşturulmasõnõ istedi.
D İ Y A R B A K I R
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bitlis Hizan ilçesine bağ-
lõ Kayalar Köyü’nde
imamlõk yaparken gözal-
tõna alõndõktan sonra ölü
bulunan Hurşit Döner ile
ilgili dosya yeniden açõ-
lõyor.
Bolu Tugay Komutan-
lõğõ’na bağlõ askerlerin 24
Mart 1994’te Kayalar Kö-
yü’ne operasyon düzenle-
dikleri, oğlu terör örgütü
PKK üyesi olan köy ima-
mõ Döner’i evinde yap-
tõklarõ aramadan sonra
gözaltõna aldõklarõ belir-
tildi. Operasyonun ardõn-
dan evlerinden çõkmalarõ-
na izin verilmediğini sa-
vunan köylüler, Döner’i
sabaha karşõ kafasõna tek
kurşun sõkõlmõş halde ölü
olarak bulduklarõnõ ifade
ettiler. Döner’in cenazesi,
otopsiye gerek görülme-
den köy mezarlõğõnda top-
rağa verildi. Ardõndan
köy, güvenlik gerekçe-
siyle boşaltõldõ.
Döner ailesi 11 yõl son-
ra 2005 yõlõnda Hizan
Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na, Bolu Tugay Ko-
mutanlõğõ’nda görevli as-
kerler ve dönemin komu-
tanõ hakkõnda suç duyu-
rusunda bulundu. Soruş-
turma başlatan Hizan
Cumhuriyet Savcõlõğõ, Dö-
ner’in mezarõnõ 30 Eylül
2006’da açtõrdõ. Adli Tõp
Kurumu’nda yapõlan otop-
side kemiklerin Döner’e
ait olduğu, Döner’in ka-
fasõna isabet eden kur-
şunla öldüğü, kafatasõnõn
da 25 parçaya ayrõldõğõ
belirlendi.
Savcõlõk olayla ilgili 20
köylünün ifadesini aldõ.
Köylüler, Döner’in as-
kerler tarafõndan gözaltõna
alõndõğõnõ, ertesi günse ce-
sedini bulduklarõnõ anlat-
tõlar. Görevsizlik kararõ
veren Hizan Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ, soruşturma-
nõn askeri savcõlõk tara-
fõndan yürütülmesini iste-
di. Van Askeri Savcõlõğõ,
olayla ilgili iki asker hak-
kõnda soruşturma başlattõ.
Daha sonra, “İki aske-
rin bu suçu işlediğine
dair somut ve inandırıcı
delil olmadığı” gerekçe-
siyle takipsizlik kararõ ve-
rerek dosyayõ kapattõ.
Ailenin avukatlarõ ta-
kipsizlik kararõna itirazda
bulundu. Dosyayõ incele-
yen Ağrõ Askeri Mahke-
mesi, takipsizlik kararõnõ
kaldõrarak Van Askeri
Savcõlõğõ’nõ dosyaya bak-
makla görevlendirdi.
YARSAV’a üç koldan saldırı
ÖmerFarukEminağaoğlu,kendisi,OsmanKaçmazvebirliğinGenelSekreteri
Ali Rõza Aydõn hakkõndaki işlemlerin eşzamanlõ olmasõna dikkat çekti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yar-
gõçlar ve Savcõlar Birliği (YARSAV) Başkanõ
Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Anayasa
Mahkemesi Raportörü Ali Rõza Aydõn
hakkındaki işlemin, Adalet Bakanlığı ta-
rafından kendisi ve YARSAV kurucu üye-
si Osman Kaçmaz hakkında başlatılan
inceleme ve soruşturma süreciyle eşza-
manlı olmasının düşündürücü olduğunu”
bildirdi.
Eminağaoğlu, dün yaptõğõ yazõlõ açõklama-
da, 26 Kasõm 2006’dan bu yana YARSAV
Genel Sekreterliği görevini yürüten Anayasa
Mahkemesi Raportörü Ali Rıza Aydın’õn,
Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç ta-
rafõndan “rotasyon” gerekçesiyle Sayõştay’a
gönderilmek istendiğini anõmsattõ.
Bunun, “bir mahkemenin kişiye özel ya-
pılandırılmasına yönelik adım atma, ör-
gütlenme özgürlüğüne müdahale ve yargı
bağımsızlığı yönlerinden kabul edilemez”
olduğunu kaydeden Eminağaoğlu, Sayõş-
tay’da görev yapanlarõn YARSAV’a üye
olamayacaklarõnõ, bu nedenle girişimin doğ-
rudan “örgütlenme özgürlüğüne müdaha-
le” niteliği taşõdõğõnõ belirtti.
Rotasyon hukuki mi?
Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Teş-
kilatõ Hakkõndaki Yasa’da, raportör atamasõ-
na ilişkin Anayasa Mahkemesi Başkanõ’na ta-
nõnan yetkinin, nitelikli eleman görevlendi-
rilmesine yönelik olduğuna dikkat çeken
Eminağaoğlu, şunlarõ kaydetti: “Raportör-
lükten gönderilirken bu niteliklerden han-
gisinin ne biçimde kaybedildiği açıkça or-
taya konulamadan, Anayasa Mahkeme-
si’nin en kıdemli raportörü Aydın’ı hedef
seçen girişimin rotasyon olarak adlandı-
rılmasının, ne kadar inandırıcı olduğunun
takdiri ve ayrıca rotasyon işleminin de ne
kadar hukuksal olduğunun değerlendiril-
mesi kamuoyuna aittir. Ali Rıza Aydın hak-
kındaki işlemin, Adalet Bakanlığı tarafın-
dan YARSAV Başkanı olarak hakkımda ve
yine YARSAV kurucu üyesi Osman Kaçmaz
hakkında başlatılan inceleme ve soruş-
turma süreciyle eşzamanlı olması ise ayrı-
ca düşündürücüdür. YARSAV’a yönelik
baskıların bir yenisi olarak gördüğümüz bu
son işlemi protesto ederek, konuyu artık hu-
kuk çevrelerine, uluslararası kuruluşlara,
Dünya Yargıçlar Birliği ile Demokrasi ve
Özgürlük İçin Avrupa Yargıçlar Birliği
nezdine de taşıyacağımızı ilan ediyorum.”
Aydın emekli oluyor
Anayasa Mahkemesi Raportörlüğü gör-
evinden emekliliğini isteyen Ali Rõza Aydõn
da yaptõğõ açõklamada, görev değişikliği ne-
deniyle emekliye ayrõlma kararõ aldõğõnõ söy-
ledi. Şu anda yõllõk iznini kullandõğõnõ, 1 Ekim
itibarõyla emeklilik dilekçesini verdiğini be-
lirten Aydõn, YARSAV tüzüğü gereği emek-
lilerin dernekte unvanlõ görevde bulunama-
dõklarõnõ bu nedenle YARSAV’daki genel se-
kreterlik görevinin de sona ereceğini bildir-
di. Ali Rõza Aydõn, YARSAV Yönetim Ku-
rulu Üyeliği görevinin ise süreceğini kaydetti.
ŞEHİT YAKINLARININ AÇTIĞI DAVA
Erdoğan’dan 3 kuruş
icra yoluyla tahsil edildi
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip Er-
doğan’dan, şehitlere
“kelle” dediği gerek-
çesiyle 3 kuruş manevi
tazminat kazanan 6 ki-
şi, paralarõnõ icra yo-
luyla tahsil etti.
Başbakan Erdo-
ğan’õn, 3 kuruş manevi
tazminat ödemeye
mahkûm edilmesinin
ardõndan Şehit Anala-
rõ Dayanõşma Derneği
Başkanõ Pakize Alp
Akbaba’nõn da arala-
rõnda bulunduğu 6 şi-
kâyetçi, paranõn tahsi-
li için icra takibi baş-
lattõ. Başbakan Erdo-
ğan’õn avukatõ Fatih
Şahin tarafõndan İcra
Müdürlüğü’ne yasal
faiziyle birlikte 20’şer
lira 86’şar kuruş para
yatõrõldõ. Başbakan Er-
doğan, Avustralya’da
katõldõğõ bir radyo
programõnda, terör ör-
gütü başõ Abdullah
Öcalan’a “sayın”, şe-
hitlere ise “kelle” de-
diği için 3 kuruş man-
evi tazminat ödeme-
ye mahkûm olmuştu.
14 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
AdanaEmniyeti’nden
PKK operasyonu
ADANA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Adana Em-
niyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesi ekiple-
ri, bölücü terör örgütü
PKK üyesi olduklarõ ge-
rekçesiyle 14 kişiyi göz-
altõna aldõ. DTP üyeleri
gözaltõlarõ protesto etti.
Geçen cumartesi günü
sabaha karşõ 14 ayrõ ad-
rese operasyon yapan po-
lisler, terör örgütü PKK
lehine izinsiz gösteriler
düzenledikleri, bu ey-
lemlerde yasadõşõ slo-
ganlar attõklarõ ve 19 Ma-
yõs ile Barbaros mahalle-
lerinde MOBESE kame-
relarõnõn kõrõlmasõ olayõ-
na karõştõklarõ gerekçe-
siyle 14 kişiyi gözaltõna
aldõ. Çok sayõda polisin
katõlõmõyla 14 ayrõ adrese
yapõlan baskõnlarda göz-
altõna alõnan 2’si kadõn,
5’i 18 yaşõndan küçük
olan toplam 14 kişi, em-
niyetteki sorgularõnõn ar-
dõndan sağlõk kontrolün-
den geçirildi ve adliyeye
sevkedildi.
DTP protestosu
DTP üyeleri ise dün
gözaltõlarõ protesto etti.
Cemal Gürsel Caddesi
üzerindeki il binasõ önün-
de toplanan DTP’liler,
“Baskılar bizi yıldıra-
maz” ve “Gözaltılar ser-
best bırakılsın” slogan-
larõ attõ. Eylemde konuşan
DTP Seyhan İlçe Başka-
nõ Hüseyin Beyaz, de-
mokratikleşme iddiala-
rõyla girişimler yapõlma-
sõna karşõn üyelerinin
gözaltõna alõnmasõnõ kõ-
nadõ.
Adalet Bakanlığı’nın üç müfettişle hakkında teftiş başlattığı hâkim Osman Kaçmaz’ın avu-
katı Baykal Doğan, müvekkiline yönelik teftişteki usulsüzlük ve yasadışı uygulamalara iliş-
kin basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)