Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Çözmek ya da Çözülmek
ABD bu “açılımın” neresinde?
Bu soruya “ortasında” diye cevap verirseniz, he-
men ve sert bir şekilde “sürece” karşı çıkmakla, mil-
liyetçi, faşist olmakla, soldan çıkmakla suçlanı-
yorsunuz.
Hiç kuşku yok, bu tövbekârlardan, teslimiyetçi-
lerden korkup da gerçeği aramaktan vazgeçecek
değiliz.
ABD bu işin tam ortasındadır.
Bu görüşü temellendirebilecek çok sayıda kanıt
var. Ama kanıt aramadan önce durumu serinkan-
lılıkla tahlil edebilmek gibi bir yeteneğe sahip ol-
manız, görüşünüzü koyu bir sisin kapatmamış ol-
ması gerekiyor.
Yalnızca gazete haberleriyle yetiniyor olsanız bi-
le ABD’nin şu sıralarda “zaferini”, petrol kaynak-
larını, stratejik çıkarlarını güvence altına alarak
bölgeden çekilme hazırlığı içinde olduğunu bilirsi-
niz. Bu güvence nasıl bir şeydir diye düşünmeye de-
vam edin, o zaman Atlantik Konseyi gibi çok sa-
yıda ABD kuruluşunun bu çekiliş ile ilgili araştırma
yaptığını, bu nedenle Türkiye’de cirit attığını da bi-
lirsiniz.
Ne var bunda?
Hiçbir şey yok.
Bu kuruluşlardan sadece birisi ama en etkilile-
rinden ve ABD Dışişleriyle yakından bağlı olanı At-
lantik Konseyi’dir.
Geçtiğimiz nisan ayında ABD’de bir “Work
Shop” düzenlemiş, buna Türkiye’den de konuklar
çağırmış ve sonunda bir rapor hazırlamıştır.
Bu rapor da artık merak eden herkesin ayrıntıla-
rını bildiği bir rapordur.
Gene soralım, ne var bunda?
Hiçbir şey yok. Aslında gelişmeler bu raporu
çoktan eskitti.
Rapor, ABD’nin kazanımlarının güvence altına alın-
ması için gerekli altyapıyı, bu altyapıda Türki-
ye’nin rolünü araştırıyor. Türkiye’ye düşen “gö-
revleri”, yapılması gerekenleri sınıflandırıyor. Bu ra-
porda Kürt sorununun çözümünün ABD’nin istek-
lerine nasıl bağlanabileceği, AKP’nin hızla yükse-
len, etkinleşen, sistemi kendine göre yeniden bi-
çimlendirmek, kalıcılaştırmak isteği ile TSK’nin bu
kapsamdaki rolünün nasıl bağdaştırılabileceği de
satır aralarına yansımaktadır. Gözü olan bunu gö-
rür, kulağı olan bunu işitir, ağzı olan da bunu söy-
ler.
Siz de kimi çözüm önerileri geliştirmiş, bu ra-
pordakilere çok yaklaşmış olduğunuzu düşünebi-
lirsiniz. Raporun lafzından çok ruhuna, genel kur-
gusuna, satır aralarına iyi bakarsanız sakıncası yok.
Sakınca, rapordaki bilgi, bulgu ve isteklerin, AKP’nin
gündeme getirdiği, Kürtlerle pek de ilgili olmayan
açılımla belli ölçülerde örtüşmesinden kaynaklanı-
yor.
AKP adına hızlı bir çalışma yürüten neoliberal çev-
relerin bu rapordaki katkı payları da ABD’nin bu işin
ortasında olduğu gerçeğini pekiştiriyor.
Bunları söylediğiniz zaman dinden, imandan
çıkmazsınız. Bunları söylediğiniz zaman var ol-
duğu apaçık bir sorunun çözümüne karşı çıkı-
yor da olmazsınız. Sadece Amerikan tarzı çö-
zümlere karşı uyanık olmanız gerektiğini an-
larsınız.
Bu konu ile ilgili gelişmeleri, iktidar partisinin tu-
tumunu, bu arada olup bitenleri, birbirini izleyen pro-
jeleri, hızla gelişen pratikleri de görebiliyorsanız, si-
vil bir darbenin ayak seslerini değil, nefesini ense-
nizde hissediyor olmanız gerekir.
Acı mı oldu?
Gerçekler acıdır.
Bir de bu işin kendilerini aşırı gurura ve kibre kap-
tırmış kör değnekçileri var. Onlar artık “ermişler-
dir”, geçmişte edindikleri her türlü birikimi sele ve-
rerek, kavramları tersyüz ederek, içlerini boşalta-
rak, yeni uydurma kavramlar türeterek zamana uy-
gun davrandıklarını, grup psikolojisinin rahatlığı ile
sağa sola küfür edebileceklerini sanmaktadırlar.
Vah onlara ki, artık kişisel birikimlerini de hızla har-
cayanlardan olmuşlardır. Vah onlara ki, unuttukla-
rının sayısı şimdi öğrendiklerini hızla geçmektedir.
Vah onlara ki, yazabildikleri zaman kullandıkları ke-
limelerin ruhuna yapışan sıvışık yağcılığın farkında
bile değildirler.
Bizim ve Türkiye’nin başına gelen, yakın bir ge-
lecekte, zorbalığın hizmetkârı oldukları için onları da-
ha fazla etkileyecektir.
Çünkü biz ne de olsa bu kör gidişe dur demeye
çalışanlardanız. Biz ne de olsa yenilginin erdemiy-
le yeni savaşlara girişebiliriz.
Ama onlar bu haklarını ve yeteneklerini çoktan yi-
tirdiler.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Orgeneral Başbuğ’un sözleri hem iktidar partisini hem de muhalefet partilerini memnun etti:
Günay: Sokağı tahrik ediyorlar
İstanbul Haber Servisi -
Kültür ve Turizm Bakanõ Er-
tuğrul Günay’a, restorasyon
çalõşmalarõnõ incelemek üze-
re Beyazõt Devlet Kütüpha-
nesi’ne gelişi sõrasõnda bir
kişi tarafõndan hükümetin
“Demokratik açõlõm’’ çalõş-
malarõ nedeniyle tepki göste-
rildi. Bakan Günay’a “Ben
şehit ailesiyim. Hükümet yanlõş yapõyor’’
diyen bu kişi, güvenlik görevlileri tarafõn-
dan uzaklaştõrõldõ. Günay “Yapmaya çalõş-
tõğõmõz bir demokratik bütünleşme çabasõ-
dõr. Bazõ muhalefet partileri haksõz bir bi-
çimde ortamõ geriyor. Ne yazõk ki gördüğü-
nüz gibi sokağõ tahrik ediyorlar” dedi.
‘Türk yetkililer katılmadı’
WASHINGTON (Cumhuriyet) - Atlantik
Konseyi Başkan Yardõmcõsõ Frances Bur-
well, “Türkler ve Iraklõ Kürtler arasõnda
Güven İnşasõ” başlõklõ raporun hazõrlanma-
sõndan önce 13-15 Nisan 2009 tarihlerinde
yapõlan toplantõlara “Türk ya da ABD hü-
kümetinden yetkililer Atlantik Konseyi top-
lantõlarõna katõlmadõ” dedi. Burwell katõ-
lõmcõlarõn listesini ise gizlilik sözü verildiği
için açõklayamayacaklarõnõ da ifade etti.
Açõklamaya katõlõyoruz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge-
nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Baş-
buğ’un açõklamalarõ, iktidarõ da muhalefeti de
memnun etti.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Ge-
nelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un açõk-
lamalarõnõn hepsine katõldõklarõnõ söyledi. Ül-
kenin kõrmõzõ çizgilerinin anayasada zaten
mevcut olduğunu, AKP olarak her defasõnda bu-
nu dile getirdiklerini kaydeden Bozdağ, MGK
bildirisinin ardõndan CHP ve MHP’nin TSK’ye
yönelik eleştirilerini arttõrdõğõna dikkat çekti.
Başbuğ’un bu açõklamasõyla “Dün nasılsak bu-
gün de öyleyiz, hassasiyetimizin bilinmesini
istiyoruz” dediğini kaydeden Bozdağ, Baş-
buğ’un terörle mücadelede sosyo-kültürel ön-
lemlerin alõnmasõnõn önemli olduğuna vurgu
yaptõğõna, devletin alacağõ önlemlerin önemli ve
gerekli olduğuna dikkat çektiğini anlattõ.
Bozdağ, “Hem demokratik açılım süreci-
ni yöneten hükümete hem de muhalefete dö-
nük mesajı var. İfadeleri kullanırken, de-
ğerlendirme yapılırken daha özenli olunması
uyarısında bulunuyor. Sayın Bahçeli’nin
açıklaması, sayın Cumhurbaşkanı’nın ce-
vabına rağmen açıklamalarında ısrar et-
mesi, dün de (önceki gün) Baykal’ın açıkla-
ma ve değerlendirmeleri, MGK’nin asker
üyelerini de itham edecek boyuta ulaşınca sa-
yın Genelkurmay Başkanı’nın, bu noktada-
ki duruşlarının ne olduğunu, bu ithamların
mesnetsiz olduğunu ifade etmek için böyle bir
değerlendirme yaptığı kanaatindeyim” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol,
Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bir bütün ol-
duğu ve resmi dilinin Türkçe olduğunun ana-
yasada belirtildiğine dikkat çekti. Genelkurmay
Başkanõ’nõn da açõklamasõnda bu konuya “iyi
bir vurgu yaptığını” belirten Anadol, “Ama gö-
nül isterdi ki MGK bildirisine de bunlar yan-
sısın. Terörle mücadele konusundaki ka-
rarlılık, her MGK bildirisinde yer alıyordu.
Son MGK bildirisinde bu yok. Gönül ister-
di ki bu duyarlılık MGK bildirisine de yan-
sısın” diye konuştu. CHP lideri Deniz Baykal’õn
önceki gün ABD’de gerçekleştirilen toplantõ ile
ilgili verdiği bilgileri anõmsatan Anadol, bu top-
lantõya katõlan 14 kişinin isminin açõklanmasõnõ
istedi. Anadol, ABD Büyükelçisi’nin “demo-
kratik açılımın Türk projesi olduğu ve ABD
ile ilgisinin olmadığı” yönündeki açõklamasõ-
nõn ise inandõrõcõ olmadõğõnõ bildirdi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır,
Başbuğ’un açõklamasõ ile “Kürt açılımı” giri-
şiminin “bittiğini” savundu. TSK’nin yetkisi ve
görevinin anayasada, kanunlarda çok açõk be-
lirtildiğini ifade eden Şandõr, bu süreçte bazõ “ya-
lanlar”õn da ortaya çõktõğõnõ kaydetti. Şandõr,
bunlardan ilkinin, “Kürt açılımı”nõn bir dev-
let projesi olmadõğõnõn ortaya çõkmasõ olduğu-
nu ifade etti. Bu projenin dõş mihraklõ, Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül destekli bir AKP pro-
jesi olduğunu kaydeden Şandõr, ortaya çõkan bir
başka yalanõn ise bu projeye “MGK’nin des-
tek verdiği ve devamını tavsiye ettiği” iddia-
sõ olduğunu ifade etti.
AKP’li Bozdağ: AKP olarak her defasõnda bunlarõ dile getiriyo-
ruz. Süreci sürdürmeyin demiyor. CHP ve MHP de muhatap.
CHP’li Anadol: Türkiye’nin bölünmezliği ve resmi dili konu-
sunda iyi bir vurgu. Gönül isterdi ki MGK bildirisine de yansõsõn.
MHP’li Şandır: Başbuğ’un açõklamasõ ile ‘Kürt açõlõmõ’ girişi-
mi bitmiştir. Devlet projesi olduğu yalanõ da ortaya çõktõ.
‘DEVLET YANLIŞ YAPMAZ’
DEVLETİN ZİRVESİ TÖRENDE- Hava Kuvvetleri Komutanı Orgene-
ral Aydoğan Babaoğlu görevi Orgeneral Hasan Aksay’a devretti. Hava
Kuvvetleri Komutanlığı Karargâhı’nda gerçekleştirilen devir teslim törenine
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Baş-
buğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, kuvvet komutanları ve çok sa-
yıda davetli katıldı. Erdoğan’ın Orgeneral İlker Başbuğ ile el sıkışması-
na karşın hiç konuşmaması dikkat çekti. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’ndan
Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ görevini
devralan Orgeneral Hasan Aksay, Türk
Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) 1984 yõ-
lõndan bu yana yasalarõ hiçe sayarak da-
ğa çõkan kanlõ terör örgütüne karşõ silahlõ
mücadelesinin kararlõlõkla devam ettiğini
belirterek mücadeleyi “son terörist or-
tadan kaldırılıncaya kadar sürdüre-
ceklerini” söyledi.
Törende ilk konuşmayõ yapan Orge-
neral Babaoğlu, komutanlõğõ süresince
Türk Hava Kuvvetleri’ni 2050’li yõlla-
ra taşõyacak kuvvet yapõsõyla ilgili ila-
ve ihtiyaçlarõn belirlenmesine öncelik
verdiğini belirtti. Konuşmasõnõn sonla-
rõnda duygulandõğõ gözlenen Babaoğlu,
sözlerini “Gözüm asla arkada değildir”
diye bitirdi. Görevi Babaoğlu’ndan dev-
ralan Orgeneral Hasan Aksay, etnik, din-
sel ve mezhep çatõşmalarõnõn sebep ol-
duğu terorizm ve aşõrõcõlõğõn Türki-
ye’nin içinde bulunduğu bölgede varlõ-
ğõnõ yoğun olarak sürdürdüğünü kaydetti.
Aksay; Ege, Akdeniz ve Karadeniz’in
uluslararasõ hava sahasõnda gerçekleşti-
rilen bayrak gösterme uçuşlarõnõ, Tür-
kiye’nin egemenlik haklarõnõ koruma ko-
nusundaki kararlõlõğõnõn ve gücünün en
somut örnekleri olarak gösterdi. TSK’nin
bölücü, kanlõ terör örgütüyle mücade-
lesine karşõ silahlõ mücadelesini “ka-
rarlılıkla, taviz vermeden ve artan şid-
detle” devam ettireceğini belirten Or-
general Aksay, “Hava Kuvvetleri ola-
rak bu mücadeledeki başarılı hava
operasyonlarımız eskiden olduğu gi-
bi kararlılıkla son terörist ortadan kal-
dırılıncaya kadar sürdürülecektir.
Bölücülerin hayallerini bir an evvel
söndürmek için, güvenliğin yanında,
ekonomik, sosyokültürel, psikolojik
harekât ve uluslararası alanlardaki ça-
lışmaların bir an evvel sonuçlandırıl-
masının, sorunun en kısa sürede çö-
zümü için en uygun hareket tarzı ol-
duğu değerlendirilmektedir” dedi.
Aksay görevini yaparken ulu önder
Atatürk’ün gösterdiği yolda gitmenin en
temel ilkesi olacağõnõ ve bu yolun çağ-
daş uygarlõk düzeyinin üzerine çõkõl-
masõnõ hefef alan bir dünya görüşü ol-
duğunu vurguladõ.
‘Terör bitirilecek’
Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ görevini devralan Orgeneral Aksay, son
terörist ortadan kaldõrõlõncaya kadar mücadelenin süreceği mesajõnõ verdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşka-
nõ Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanõ Orge-
neral İlker Başbuğ’un açõklamalarõnõ “güzel
açıklama” olarak niteledi. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, demokratik açõlõm ile ilgili ge-
niş açõklamayõ yarõnki “ulusa sesleniş” konuş-
masõnda yapacağõnõ belirterek “Takvim işliyor,
bizi izlemeye devam edin” dedi. Orgeneral Ay-
doğan Babaoğlu’nun Hava Kuvvetleri Komu-
tanlõğõ görevini Orgeneral Hasan Aksay’a dev-
rettiği tören sonrasõ düzenlenen re-
sepsiyonda Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral Başbuğ’un açõklamala-
rõyla ilgili kendisine yöneltilen so-
ruya “güzel açıklama” şeklinde
yanõt verdi. Öte yandan, Cumhur-
başkanõ Gül, Cumhurbaşkanlõğõ
Köşkü’nde, 2008 ve 2009 yõllarõn-
da şehit olanlarõn yakõnlarõ ile ga-
zilerden oluşan toplam 231 davet-
liye iftar yemeği verdi. İftarda konuşan ve acõla-
ra yeni acõlar eklenmemesi için herkesin büyük
bir gayret içerisinde olduğunu anlatan Gül,
“Devletinizden emin olun, devletiniz hiçbir
zaman yanlış bir şey yapmaz. Hele hele şehit-
lerimizin acısını, gazilerimizin fedakârlığını
asla unutmaz” diye konuştu. Her masada kendi-
sinin bir temsilcisi olduğunu belirten Cumhur-
başkanõ Gül, bu kişilere her türlü sõkõntõ ve arzu-
larõn iletilmesini istedi ve bunlarõn hepsinin ta-
kipçisi olunacağõnõ iletti.
BAHÇELİ’DEN SERT MESAJLAR
‘Artık karar
anı gelmiştir’
Gül: Güzel
açıklama
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel
Başkanõ Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin büyük
bir kriz ve kaos ortamının ‘stratejik düzeyde’
çok yüksek tehdit altında” olduğunu belirterek
“Türk milletinin kendisine dayatılan esaret ve
yıkım sürecini büyük bir uyanışla elinin tersiy-
le iteceğinden kuşkuları olmadığını” belirtti.
Hükümetin açõlõmõnõ Osmanlõ’yõ parçalayan
“Şark Meselesi’nin günümüzdeki uzantısı” ola-
rak nitelendiren Bahçeli, “Artık karar anı gel-
miştir. Herkes tavrını belirlemek zorundadır”
dedi. Bahçeli, MHP’nin internet
sitesinde yer alan, “Türk Milleti-
nin Bekasına Yönelik Tehditler
Konusunda Değerlendirmeler”
başlõklõ açõklamasõnda, 7 yõllõk
AKP iktidarõnõ değerlendirerek sert
eleştirilerde bulundu. Kürt açõlõmõ-
nõn AKP ve PKK’nin ortak bir ça-
lõşmasõ ve işbirliği olduğunu öne
süren Bahçeli, “Küresel operas-
yon, ABD önderliğinde, AKP zih-
niyetinde ve Başbakan Erdo-
ğan’ın zihniyetiyle devam etmektedir. PKK’nin
yıllarca savunduğu ihanet fikirlerini şimdi
AKP savunmaktadır” dedi. Açõlõmõ Osmanlõ’yõ
parçalayan ‘Şark Meselesi’nin günümüzdeki
uzantõsõ olarak değerlendiren Bahçeli, “Bir fetret
dönemi AKP ile Türkiye’nin önüne konulmuş-
tur. Bu gelişme Sevr’e boyun eğen, Mondros’u
imzalayan son Osmanlı hükümetlerinin girdiği
küresel sarmalın benzeridir” dedi. Herkesi dev-
letin kuruluş felsefesinde buluşmaya çağõran Bah-
çeli “Artık karar anı gelmiştir. Herkes tavrını
belirlemek zorundadır” mesajõnõ verdi.
Ermeni açõlõmõnda da aynõ isim
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - Kürt açõlõmõnõn
ABD projesi olduğuna ilişkin
kanõt olarak gösterilen raporun ya-
zarõ Atlantik Konseyi kõdemli
uzmanlarõndan David L. Phil-
lips’in, Ermeni sorunu konusun-
da da devrede olduğu ortaya çõk-
tõ. 2001 yõlõnda Türk-Ermeni Ba-
rõşma Komisyonu’na başkanlõk
etmiş olan Phillips, 2007 yõlõnda
da direktörlüğünü yaptõğõ Elie
Wiesel İnsanlõk Vakfõ (The Elie
Wiesel Foundation for Humanity)
aracõlõğõ ile soykõrõmõn tanõnma-
sõ çağrõsõ yapan bir belgenin 53
Nobel ödüllü yazar tarafõndan
imzalanmasõnõ sağlarken söz ko-
nusu belgede, Türkiye’nin atma-
sõ istenen adõmlarõn tamamõnõn
hükümetin geçen yõl başlattõğõ Er-
meni açõlõmõ ile örtüşmesi dikkat
çekti.
David L. Phillips adõ, hükü-
metin Ermeni açõlõmõnda da gün-
deme geldi. Phillips’in Ermeni so-
runu konusunda devrede olduğu
süreç, Bülent Ecevit’in başbakan
olduğu dönemde başladõ. 9 Tem-
muz 2001’de altõ Türk ve dört Er-
meni tarafõndan bir “Türk-Er-
meni Barışma Komisyonu” ku-
ruldu. Komisyon üyelerinin hiç-
birinin resmi bir unvan ve görevi
bulunmazken toplantõlarõn baş-
kanlõğõna David L. Phillips geti-
rildi. Bu gelişmeden altõ yõl son-
ra, 7 Nisan 2007’de Phillips, bu
kez ABD Kongresi’nin sözde
soykõrõm karar tasarõsõnõ ele al-
masõndan hemen önce, Elie Wie-
sel İnsanlõk Vakfõ Direktörü sõ-
fatõyla soykõrõmõn tanõnmasõ çağ-
rõsõ yapan ve çeşitli önerilerin ge-
tirildiği bir belgeyi imzaya açtõ.
Söz konusu belge Nobel ödüllü
53 yazar tarafõndan imzalandõ.
İmzalanan metinde, Türkiye’den
şu adõmlarõ atmasõ istendi:
Türk-Ermeni sõnõrõnõ açõn.
Sõnõrlarõ ve karşõlõklõ olarak
birbirinizi tanõyan anlaşmalarõ
uygulamaya sokun.
Turizm ve ticareti arttõrõn.
Sivil toplumlar arasõndaki te-
maslarõ, akademik ilişkileri ve öğ-
renci değişimini teşvik edin.
Diplomatik ilişki kurun.
Temel özgürlükleri işletin.
Türkiye 301’inci madde gibi, kõ-
sõtlayõcõ unsurlarõ kaldõrmalõ.
İki ülke, farklõ algõlarõndan
kurtulmaya çalõşmalõlar.
Söz konusu önerilerin tamamõ
daha sonra AKP’nin gündeme ge-
tirdiği “Ermeni açılımı” içinde
yer aldõ.
Atlantik Konseyi uzmanlarõndan Phillips’in raporlarõ Ankara’da hep ilgi görmüş