25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU ‘Terorizmle’ Savaşa Hamas da Katıldı Bir süredir, ABD dış politika çevrelerinde Ha- mas’ın “olgunlaşmaya başladığına” artık “muha- tap alınması” gerektiğine ilişkin yorumlar görülü- yordu. Hamas’ın 14/15 Ağustos’ta Gazze’de Refah kasabasında, İslam Emirliği ilan eden bir ör- güte karşı gerçekleştirdiği kanlı operasyon da, Ba- tı’da, ABD çevrelerinde olumlu karşılandı; “ol- gunlaşmanın” bir örneği olarak algılandı. Şimdi dik- katler, haklı olarak bu “olgunlaşma” süreci üze- rinde yoğunlaşacak. Ama ben madalyonun öbür yüzüne de bakmak gerektiğini düşünüyorum. Hamas’ın olgunlaşması… ABD’nin dış politika çevrelerinin önemli kuru- luşlarından Council on Foreign Relations’ın der- gisi Foreign Affaires’in Temmuz/Ağustos sayısında, Michael Bröning (Friedrich Ebert Vakfı Doğu Ku- düs Şubesi Direktörü, Dei Welt, Der Spiegel ya- zarlarından) imzasıyla yayımlanan “Hamas 2.0: İs- lami Direniş Örgütü Olgunlaştı” başlıklı yazı, Ha- mas’ın derin bir ideolojik dönüşüm yaşamakta ol- duğunu, Batı’nın bu dönüşümü göz önüne alması gerektiğini savunuyordu. Aynı derginin eylül/ekim sayısından Prof. Char- les Tripp’in (Londra’daki School of Oriental and African Studies) makalesinde, “tüm Müslüman si- yasetin yerel olduğu” vurgulanıyor, diğer bir de- yişle uluslararası siyasette Batı’yı, ABD hege- monyasını tehdit etmediğine dikkat çekiliyordu. Nitekim Hamas, kurulduğundan bu yana, ey- lemlerinde ABD’yi hedef almamaya, kendini Filistin sorunuyla sınırlamaya çok dikkat etti. Lübnan’da yayımlanan The Daily Star yazarla- rından Rami G. Khouri’de pazartesi günü, US Ins- titute of Peace’in (1984’te Reagan tarafından ku- ruldu, yönetim kurulunu ABD devlet başkanı atı- yor) “Hamas: İdeolojik katılık ve siyasi esneklik” başlıklı raporuna göndermeyle, ABD yönetimin- de Hamas’a karşı daha nüanslı bir yaklaşımın şe- killendiğine dikkat çekiyordu. Tony Karon da, Ti- me’ın son sayısında “Hamas’ın terorizmle sava- şının arkasındakiler” başlıklı yazısında, Refah operasyonunun ABD yönetiminde olumlu yankı yaptığını, Hamas’ın da, Lübnan’daki Hizbullah, Mısır’daki Müslüman Kardeşler gibi yerel ko- şulların ürünü olduğuna, toplumsal tabanına kar- şı duyarlılıklarına işaret ediyordu. Tony Karon ken- di bloguna (rootlesscosmopolitan.com) koyduğu yorumunda da Hamas’ın, Batı’ya “Eğer bizim kö- tü olduğumuzu düşünüyorsanız bir de El Kai- de’yi deneyin” dediğini yazıyordu. …Ne anlama geliyor? Özetle Hamas’ın, hemen tüm liderliği kendin- den ayrılan kadrolardan oluşan bir radikal örgü- tü imha ederek “terorizmle mücadeleye” katıldı- ğını, Batı tarafından muhatap alınabilmesi için bek- lenen işareti verdiğini söyleyebiliriz. Bu gelişmelerin, demokrasiyi seçimlere indir- geyen liberalizmin, Hamas ve benzeri örgütleri an- tiemperyalist olduğunu düşünen sol popülizmin saf- larında dikkatle izlenmesi gerektiğine inanıyorum. Pek umutlu değilim, ama yine de kimi önemli nok- talara değinmeye çalışacağım. Birincisi, Hamas’ın ortak ideolojik (dini) varsayımlara, geleneğe, hatta tarihe sahip olduğu insanlarla arasındaki farklara - ne de olsa bu insanlar Hamas’a sahip olduğunu id- dia ettiği inançların siyasi sonuçlarını anımsatıyor- lardı- konuşarak çözüm aramak yerine, bir cami- ye saldırmayı göze alarak imha etmeye çalışması düşündürücü. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün dağıttı- ğı bir video, cami baskını sırasında Hamas görev- lilerinin kimi militanları infaz ettiğini gösteriyormuş. Belli ki Hamas, Yasama Konseyi’nin Güvenlik Ko- mitesi Başkanı İsmail Asharq’ın El Ahram We- ekly’ye belirttiği gibi Gazze’de hiçbir siyasi rakibe izin vermeye niyetli değil: “Hükümet, ister entelek- tüel, ister etik, ister yurtsever olsun hiçbir sapma- ya izin vermeyecektir… Biz savaşan bir Müslüman toplumuz. Sapmalar kabul edilemez, akli dengesi bo- zuk insanların, halkımıza kendi gündemlerini da- yatmasına ihtiyacımız yok”. Buyurun size demok- rasiye ve Filistin halkını gelecekte nasıl bir devle- tin beklediğine ilişkin bir ipucu. Hamas deneyiminde, siyasal İslamı antiemper- yalist bir hareket olarak görüp destekleyen popülist sol için de değerli dersler var. Hamas gibi diğer si- yasal İslam akımları çoğu kez, mülk sahibi sınıf- ların yerel çıkarlarından hareketle şekillenen, ken- dileri iktidarlarına emperyalist sistemde bir yer aç- maya çalışan sınıf ve tabakaların ürünü. Bunların, antiemperyalizm olarak görülen ABD ve İsrail düş- manlığının merkezinde, bireysel özgürlükleri, sınıfsal hakları, eşitlik kavramlarını yadsıyan, tüm bunları bugün konuşmamıza olanak sağ- layan Aydınlanma geleneğine karşı çıkan, son derecede karanlık bir çekirdek var. Siyasal İslamın, koşullar oluştuğunda, emperya- lizmle kolaylıkla uzlaşarak, onun yerel taşeronluğu- nu üstlenmesine izin veren de işte bu çekirdek… [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com Yargõyla yõldõzõ barõşmayan iktidar Yargõ Reformu Strateji Taslağõ ile yargõyõ yeniden şekillendirecek AKP’nin ilk hedefi HSYKİLHAN TAŞCI ANKARA - Hâkim ve savcõlarõn atanmasõna ilişkin yaz kararnamesi dö- neminde Hâkimler ve Savcõlar Yük- sek Kurulu’nun (HSYK) yargõç üye- leriyle karşõ karşõya gelen hükümet, yargõyõ yeniden şekillendirmek için ha- rekete geçti. Yargõ Reformu Strateji- si Taslağõ’nda ilk sõrada HSYK’nin ye- niden yapõlandõrõlmasõ yer aldõ. Tas- lağa göre, “geniş tabanlı temsil” ile şekillendirilmek istenen kurulun, üye- lerinin sayõsõ, kimlerce ve nasõl ata- nacaklarõ ise belirtilmedi. Kurul ka- rarlarõna karşõ yargõ yolu da açõlacak. Hâkim ve savcõlarõn terfilerinde de “performans” kriteri getirilecek. Önceki gün Bakanlar Kurulu’nda görüşülen Yargõ Reform Strateji Taslağõ belli oldu. Taslakta önce çõ- kan düzenlemeler ve değerlendir- meler şöyle: HSYK’de geniş temsil: Taslağa gö- re kurul, objektif, tarafsõz ve say- damlõk temelinde geniş tabanlõ temsil esasõna göre yeniden yapõlandõrõlacak. Kurulun kararlarõna itiraz sistemi ge- tirilmesi ve yargõ yolunun açõlmasõ he- deflendi. 2008 taslağõnda, HSYK’ye Meclis’ten de üye atanmasõ açõkça be- lirtilirken son taslakta üyelerin ne şe- kilde ve kim tarafõndan atanacağõ muğlak bõrakõldõ. HSYK’nin hâkim ve savcõlara verdiği disiplin cezalarõ- na ilişkin kararlar, kişisel veriler ko- runarak yayõmlanacak. Kurul verdi- ği cezaya ilişkin kararõ yalnõzca ceza alana tebliğ ediyordu. HSYK’ye sekretarya: Kurulun se- kretaryasõ Adalet Bakanlõğõ Personel Genel Müdürlüğü’nce yürütülüyor. Taslağa göre, kurul yapõsõnõn değişti- rilmesinden sonra sekreteryasõ da ye- niden yapõlandõrõlacak. Kurulun ida- ri ve mali özerkliğinin sağlanmasõnõn da düşünüldüğü belirtildi. Yargıçlara performans kriteri: Yapõlacak düzenleme ile terfi sistemi, hâkim ve savcõnõn çalõşmasõ, etik ku- rallara bağlõlõğõ, kanun yolundan ge- çen veya geçmeyen tüm kararlarõn dik- kate alõndõğõ performans esaslõ olacak şekilde planlanacak. YARSAV kapanmayacak: Hâ- kim ve savcõlarõn örgütlenmesi için bir- lik kurulacak. Hâkimler ve Savcõlar Birliği’nin diğer derneklerden farklõ olarak İçişleri Bakanlõğõ ve mülki idare amirliklerinin kontrolüne tabi ol- mayacak. TBMM’de bulunan yasa ta- sarõsõnda YARSAV’õn kapatõlmasõna ilişkin hüküm bulunuyordu. Taslakta, bu hükmün çõkartõlacağõ belirtildi. Askeri mahkeme karargâh dışına: Askeri mahkemelerde, askeri hâkim sõ- nõfõndan olmayan subaylarõn görev yapmalarõ yeniden gözden geçirilecek. Taslakta, askeri mahkemelerde subay üye bulunmasõnõn Anayasa Mahke- mesi’nce iptal edildiği de anõmsatõldõ. Askeri mahkemeler, birlik dõşõna çõ- kartõlacak. Güvenlik nedeniyle aske- ri mahkemelerin askeri mahalde bu- lunmasõnõn zorunlu olduğu durumda ise binalara girişin askeri bina giri- şinden ayrõ yapõlmasõ öngörüldü. Si- villerin barõş zamanõnda askeri mah- kemelerde yargõlanmalarõna son ve- rilmişti. Taslakta askeri mahkemele- rin görev ve yetkilerinin daha da kõ- sõtlanacağõnõn izleri yer aldõ. Yargı kararlarının hepsi açıkla- nacak: Kişisel verilerin korunmasõ kaydõyla Yargõtay ve Danõştay’õn tüm kararlarõna ulaşõmõn kolaylaştõrõlma- sõ ve internetten yayõmlanmasõna yö- nelik hukuki düzenlemeler yapõla- cak. İstinaf mahkemeleri 2010’da: 17 Mayõs 2007 tarihinde 9 ilde kurul- masõna karşõn altyapõ ve personel yetersizliği nedeniyle faaliyete geç- meyen istinaf mahkemelerinin 2010 yõlõnda faaliyete geçmesi sağlana- cak. Yargıya etik kurallar: Yargõnõn bütün kademelerini kapsayacak bi- çimde, yüksek mahkemeler ve HSYK ile işbirliği halinde Yargõsal Etik ve Davranõş İlkelerini içeren belge oluş- turulacak. Yargõ mensuplarõna ve ça- lõşanlarõna da bu kapsamda Türkiye Adalet Akademisi aracõlõğõyla eğitim verilecek. Kamuoyunun adli faali- yetler hakkõnda doğru ve zamanõnda bilgilendirmesi amacõyla, yüksek mahkemelerde ve belirlenen adliye- lerde basõn sözcülüğü ve halkla iliş- kiler birimleri kurulacak. Adliyeler birleştirilecek: İş sayõ- sõ ve coğrafi konumu gözetilerek bir- birine çok yakõn veya iş sayõsõ az olan adliyeler en yakõn adliyelerle birleş- tirilecek. Adliye olmayan yerlerdeki icra müdürlükleri de kapatõlacak. Yurtdışına adli müşavir: Görülen davalarõn yurtdõşõndaki makamlarla yapõlan yazõşmalarõn verimliliğini arttõrmak gerekçesiyle Türk nüfusu- nun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Belkçika ve Hollanda gibi ülkelekde hâkim ve savcõlardan temsilci bulun- durulacak. Cezaevlerinden jandarma çıka- cak: Cezaevlerinin dõş güvenliğinin sağlanmasõndan hükümlü ve tutuk- lularõn nakline kadar cezaevi dõşõ iş- lemlerde jandarma yerine Adalet Ba- kanlõğõ personeli görev alacak. İlkokulda hukuk dersi: Milli Eğitim Bakanlõğõ ile işbirliği yapõ- larak ilköğretim çağõndan itibaren temel hukuk bilgilerinin verilmesi yoluna gidilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, hükümetin, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapõsõnda yapmaya hazõr- landõğõ değişiklikleri “yargının ta- mamını ele geçirme operasyonu- nun parçası” olarak değerlendir- di. Anadol dün düzenlediği basõn toplantõsõnda “madencilik faa- liyetleri izin yönetmeliği”nde yapõlan değişiklikleri eleştirdi. Bakanlar Kurulu’nun yaptõğõ deği- şiklikle Anayasa Mahkemesi ve Da- nõştay’õn daha önceden verdiği kararla- rõn “dolandığını” kaydeden Anadol, düzenle- menin orman talanõna yol açacağõna dikkat çekti. Anadol, “Burada imzası olan herkes Yüce Divan- lıktır. Bakanlar Kurulu kararında imzası olanla- rın tamamı Yüce Divanlık suç işlemişlerdir. Cumhurbaşkanı’nın sorumsuzluğu vardır ama o da kamuoyunun vicdanında mahkûm olacaktır. Hükümet, çevre cinayetleri- ne ferman çıkarmıştır. Bu doğaya ve insana saygısızlıktır. Resmen anaya- sayı ihlal suçu işlenmiştir” diye konuştu. Anadol, HSYK’nin yapõ- sõnda yapõlmasõ planlanan değişik- likle ilgili bir soru üzerine, HSYK’nin anayasal bir kurul olduğunu ve yapõsõnõn ancak anayasa değişikliği ile değişti- rilebileceğine dikkat çekti. Ba- kanlar Kurulu’nda görüşülen çalõşma- nõn, yürütmenin yasama üzerindeki “tahakkümünün somut göstergesi” oldu- ğuna dikkat çeken Anadol, “Yargıyı tama- men bağımsız olmaktan çıkarıp idarenin emrine sokacak bir girişimdir. AKP iktidarının hedefi artık ortaya çıkmıştır. Hedef, kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırmaktır. Parlamen- to zaten tahakküm altına alınmıştır. Şimdi sıra yargıya gelmiştir” dedi. CHP: YARGININ TAMAMINI ELE GEÇİRME OPERASYONU Başsavcõ ile yapõlan telefon görüşmeleri ‘daha iyi hizmet’ sloganõyla kayda alõnacak Yargıtay’dan önlem dinlemesi İLHAN TAŞCI ANKARA - AKP hakkõnda açtõğõ kapatma davasõyla birlikte hedef gösterilen Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ilginç bir uygulamaya imza attõ. Başsavcõ ile yapõlan telefon görüşmeleri “daha iyi hizmet” sloganõyla kayda alõnõyor. Başsavcõlõk kaynaklarõ, güvenlik gerekçesiyle bu uygulamaya gidildiğini bildirdiler. Daha önce Başsavcõ Abdurrahman Yalçınkaya’ya yönelik hakaret ve tehdit içerikli 120 elektronik postanõn bir bölümüne ilişkin dava açõlmõştõ. Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, AKP’nin laiklik karşõtõ eylemlerin odağõ haline geldiği gerekçesiyle temelli kapatõlmasõ istemiyle 14 Mart 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nde dava açmõştõ. Davayla birlikte Başsavcõ Yalçõnkaya’ya yönelik tehditler yoğunlaşmõştõ. Bunun üzerine Yalçõnkaya’nõn koruma sayõsõ da arttõrõlmõştõ. Eski TBMM Başkanõ Bülent Arınç’õn da açtõğõ dava nedeniyle Yalçõnkaya’ya yönelik “Ölüm en büyük gerçek. Bunu başsavcı da görmeli, siyasetçiler de görmeli, herkes görmeli. Ölüm bize şahdamarlarımızdan daha yakın” sözleri üstü örtülü tehdit olarak yorumlanmõştõ. Eleştirilerin hedefiydi Dava nedeniyle eleştirilerin hedefi haline getirilen Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ Abdurrahman Yalçõnkaya’ya yönelik hakaret ve tehdit içerikli elektronik postalara ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ soruşturma başlatmõştõ. Başsavcõlõk, Yalçõnkaya’ya yönelik hakaret ve tehdit içerikli 120 elektronik posta göndericisinden kimlikleri belirlenenlerden bazõlarõ hakkõnda da dava açmõştõ. Yargõtay Başsavcõsõ’nõn da telefonla tehdit edilmesi üzerine başsavcõlõk yeni bir uygulama başlattõ. Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ özel kalemi arandõğõnda yapõlacak görüşme öncesinde bankalarda olduğu gibi elektronik kayõt devreye girerek “İyi günler, sizlere daha iyi hizmet verebilmek için telefon görüşmelerimiz kaydedilmektedir. Lütfen bekleyin” mesajõnõn ardõndan görüşme kaydõ alõnõyor.Yargõtay Başsavcõlõğõ kaynaklarõ bu uygulamaya güvenlik gerekçesiyle gereksinim duyulduğunu bildirdiler. Yurttaş Baykal’dan tek kişilik eylem Ali Baykal adlı yurttaş, İzmir’deki Konak Mey- danı’nda boynuna astığı “Türk halkı için demo- kratik açılım ve özgürlük istiyorum” pankartıy- la tek kişilik eylem yaptı. Meydanda tur atan Baykal, “Hükümetin aldığı demokratik açılım kararını protesto ediyorum. O halde ben de Türk halkı için demokratik açılım ve özgürlük istiyorum. Bu açılımların bizi nereye götürdüğü belli değil. Kimse kartlarını açık oynamıyor. Va- tandaş olarak eylem yapmaya karar verdim. Hükümete karşı değilim. İşçi emeklisiyim. Bu ül- kede doğdum, büyüdüm. Çocuklarım burada ye- tişecek. Onların en iyi şekilde yaşamalarını isti- yorum. Hiç kimsenin kültürel haklarına karşı değilim. Kendi dilinde konuşabilir, ancak bu ül- kenin ortak kullandığı bir dil vardır ve bunu ka- bullenmelidir” diye konuştu. Baykal, protestosu- nu yaklaşık 1 saat sürdürdü. (Fotoğraf: AA) NazanMoroğlu: Kadõnõnsiyasetteadõyok İstanbul Haber Servisi - İstanbul Kadõn Kuruluşlarõ Birliği Koordinatö- rü Nazan Moroğlu, Türkiye’deki seç- menlerin yüzde 49.27’sinin erkek, yüzde 50.73’ünün kadõn olmasõna kar- şõn bu rakamlarõn 29 Mart 2009 yerel seçimlerinin sonuç- larõna yansõmamasõnõ eleştire- rek “Erkek siyaset-ürkek si- yaset atışmalarının yaşandığı bugünlerde siyasetçi erkekler herkese haddini bildirmekle meşgul. Oysa kadınlar siyasette yer alsaydı ‘herkese hakkõnõ vermek için’ çalışırlardı” dedi. Nazan Moroğlu, yaptõğõ de- ğerlendirmede, “Siyasette ka- dının adı yok” eleştirisini yine- leyerek nüfusun yarõsõnõn temsil edilmediği bir ülkede, alõnan kararlarõn ve uygulamanõn demo- kratik ve çoğulcu ola- mayacağõnõ vurgula- dõ. Moroğlu, 29 Mart 2009 yerel seçimle- rinde seçilen 16 bü- yükşehir belediye başkanõnõn tamamõ- nõn erkek olduğuna dikkat çekerken 3 bin 281 il genel meclisi üyesinin 3 bin 166’sõnõn erkek (yüzde 96.49), 3 bin 281 il genel meclisi üyesinin sadece 115’inin kadõn (yüzde 3.51) olduğuna vurgu yaptõ. Bu tablonun oluşmasõnda par- ti içi demokrasinin eksikliğinin önemli rol oynadõğõna işaret eden Moroğlu, kadõnlarõn aday adayõ olarak başvurduklarõnda listelerde seçilemeyecek sõrala- ra konulduğunu belirtti. Yargõç Osman Kaçmaz hakkõnda yayõn yasağõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan 2. Asliye Hukuk Mah- kemesi, Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün Kayõp Tril- yon davasõnda yar- gõlanmasõna karar veren Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Osman Kaçmaz hakkõnda Adalet Bakanlõğõ’nõn yürüttüğü incelemeyle ilgili bilgi ve bel- gelerin açõklanmasõnõ yasakladõ. Kaçmaz’õn avukatõ Baykal Doğan, “soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin basın-yayın organlarında yer alarak fark- lı yorumlamalara yol açtığı gerekçesiyle bilgi ve belgelere ilişkin yayın yasağı konulma- sını” istedi. Doğan’õn talebini de- ğerlendiren mahkeme, Adalet Bakanlõğõ’nõn Kaç- maz hakkõnda yürüt- tüğü incelemeye iliş- kin bilgi ve belgelerin basõn-yayõn organla- rõnda açõklanmasõnõ yasakladõ. Bu arada Kaçmaz, RTÜK üyeleri hak- kõnda “görevi ihmal ve görevi kötüye kullandıkları” ge- rekçesiyle suç duyu- rusunda bulundu. Ankara Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’na sunulan dilekçede, Sincan Adliyesi’nde yürütülen soruşturmayla ilgili “gizlilik” kararlarõ bulunduğu anõmsatõldõ. RTÜK’ün, yayõn yapan kuruluşlarla ilgili herhan- gi bir işlem yapmadõğõna dikkat çekilen dilekçede, bu nedenle RTÜK üyelerinin “görevlerini ihmal ettikleri ve kötüye kul- landıkları” belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle