23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 AĞUSTOS 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Aynen İade, Derse! Başbakan ne dedi geçen gün? “Kürt açılımının bir Amerikan planı olduğu iddiasını ispat edemezlerse al- çaktırlar, namussuzdurlar...” (21 Ağustos 09) Üstelik, Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi’nden çıkarken. Hem oruçlu, cuma namazı kılmış ve de ca- mi kapısının dibinde! Çok ayıp! Hem de çok çok! “Üst düzey” siyasi tar- tışmalarda bu tür “alçaklık”, “namussuzluk” suçla- malarında bulunmak, zerre kadar sağlıklı değildir. Özel- likle bir başbakan için… Üstelik Türkiye için çok hayati bir konunun tartışıl- dığı, çeşitli görüşlerin ileri sürüldüğü, hükümetin “uz- laşma” temasları yaptığı bir zamanda. Bunu MHP liderine söylüyor! (*) Böylece MHP’yi de tam en uç noktada mevzilendiriyor. AKP hükümeti- nin işi zorlaşıyor, dolayısıyla sorunun çözümünde ge- niş görüş birliği sağlama olanağı da pratik olarak or- tadan kalkmış durumda. Şimdi giderek “Kürt açılı- mı”nda savaşan tarafların varlığından bahsedebi- leceğiz. Tamamen ulusal karakterli, çok yönlü, hemen her yurttaşı ilgilendiren, görüşlerin güçlü bir şekilde sa- vunulduğu bu tür konular, yüksek ve çığırtkan bir ses- le, üstüne üstlük namus ve haysiyet de karıştırılarak tartışılmaz. Üstüne üstlük, işin ucunun bölünmeye kadar gi- debileceğinin resmen, ciddi bir olasılık ve endişe ola- rak ortaya çıktığı durumlarda! Burada demokratik bir tartışma ortamını, bütün fi- kirlerin özgürce dile getirilmesini mi savunuyoruz? Yok- sa, hükümetin dayatacağı çözümü “ya kabul eder- sin, ya kabul edersin” zorbalığını mı? AKP ve destekçileri bu zorbalığı kabul etmenin “tek, en demokratik davranış” olduğunu kabul ettirmeye ça- lışıyor! Bu “önceden sınırları belirlenmiş ve tarif edil- miş” demokrasiyi ve demokratlığı çok iyi biliyoruz! Evet, iktidarın “Kürt açılımı” planı biçim ve öz ba- kımından, ABD’nin Irak ve bölgedeki çıkarları bakı- mından aynı zamanda bir ABD planıdır! Erdoğan sarf ettiği namussuz ve alçak sözlerini geri almak zorun- dadır. Yoksa birileri bu sözleri “aynen iade ediyorum” der ve çok ayıp olur. Böyle mi tartışılacak? Beslediği yandaş kalemler bile bunu açıkça şöyle yazıyor: “Evet ABD’nin çıkarları da Kürt meselesinin çözümü konusunda benzerlik taşıyabilir...” Çok yeni, 1 Haziran 2009 tarihli, Amerikan devle- tine danışmanlık yapan uzmanların hazırladığı Türk- ler ve Irak Kürtleri Arasında Güven Tesisi isimli “www.acus.org/publication/confidence-building- between-turks-and-iraqi-kurds” bir rapor, Atlantic Co- uncil adlı kurulun web sitesinde yayımlandı. (**) David L. Phillips, ABD’nin danışmanı ve kurumun üyesi olarak, bu raporuyla bir “yol haritası” çizdiğini önsözünde açıklıyor: “Bu rapor... Türklerle Irak Kürtleri arasında güven te- sis etmek için enerji, ekonomi ve güvenlik işbirliğinden, sınırlar boyunca azınlık haklarının geliştirilmesine ka- dar değişik alanlarda pratik öneriler sunmaktadır. Ra- por, hedefe doğru ilerlemek için Türklerin ve Iraklı Kürt- lerin üstlenebileceği eylemleri saptamaktadır…” Rapor 14 önde gelen Türk kanaat lideri ve Kürt yö- neticileriyle istişareler sonucu hazırlanmış. Resmi bel- ge değil ama Amerikan yönetiminin bu tür raporlar- la görüşlerini yaydığını biliyoruz. Ayrıca, bizim iktidar yetkilileriyle Amerikalılar arasında çeşitli düzeylerde hangi görüş alışverişlerinin yapıldığını, nelerin iktida- ra söylendiğini, görüşme trafiğini izlemek ancak bir MİT işi olabilir! Kuzey Irak Kürtleriyle ekonomik ilişkilerin geliştiril- mesinden tutun, bugün tartışılan her şey, Türkiye’ye öneriliyor: “Anayasa da vatandaşlığın temeli olan ‘Türklüğü’ ortadan kaldırmalı. PKK problemi, sadece güvenlik önlemleri ile çözülemez. Nihai çözüm, Tür- kiye’nin sürdürülebilir demokratikleşmesinde ve ge- lişiminde, diğer yandan da PKK liderleri ve kadrosu için af düzenlemelerinde yatmakta…” Raporda, Amerikan çıkarlarına kadar her şey anlatılıyor.. Raporda yazılanları pek çok açıdan “reel zorunlu- luk” olarak görebilecek çok insan olabilir. Bunların bir kısmı, bu arada Türkiye ile Kuzey Irak arasındaki iliş- kilerin geliştirilmesi ve PKK’nin oradaki faaliyetlerinin kesilmesi vb. şüphesiz Türkiye’nin çıkarlarına uy- gundur. Ancak burada tartışılmakta olan, Türkiye üniter bir- liğini koruyup koruyamayacağıdır. Raporcu diyor ki “Federalizmi Türkler bölünmeyle eşanlamlı görü- yor; daha az göze çarpan ademi merkeziyet plan- ları tasarlanmalı…” Önerdikleri arasında anayasal değişiklikler var, uzun bir yoldan bahsediyor ve üstelik “Katı, hesap sorulamaz ve aşırı tutucu olan yargının ıslahı için de önlemler alınmalı” diyor. Yani, “Eh şimdi bunlar yapılsın, sonrasının ucu açık; Türklere ve Kürtlere Allah ne gösterir, sonrasının işi....” Raporun yazılmasında örneğin eski ABD Türkiye bü- yükelçisi Ross Winson da var... Erdoğan hem çok ayıp hem de bir sürü inciri ber- bat etti! (*) Bu köşede de birkaç kez “Kürt açılımı” ile Ame- rikan askerlerinin Irak’tan çekileceği 2011 takviminin örtüştüğü, ABD politikası ve görüşleriyle iktidarın açı- lımının benzerlik taşıdığı... yazılıp çizilmişti. (**) Dicle Eroğul, 50 sayfalık raporu Türkçeye çevi- rerek gönderdi, çok teşekkür ederim. SAKARYA 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2009/2083 esas İpotekli olup, bir borçtan dolayõ satõlmasõna karar verilen gayrimenkulun cinsi, kõymeti, vasfõ. TAPU KAYDI:Dosyasõnda mevcut, Sakarya, Adapazarõ Tapu Sicil Müdürlüğünün yazõlarõna göre tamamõ Hakan Sezer adõna kayõtlõ olan taşõnmazõn tapu kaydõ; Sakarya ili, Adapazarõ ilçesi, Cumhuriyet mahallesi, Çark Caddesi, 130 ada, 59 parsel üzerinde Şevketbey Pasajõ B Blok 3. Kat 19 numaralõ 1380/57820 arsa paylõ mesken İMAR DURUMU : Mevcut imar planõna göre imar planlarõnda M Ticaret sahasõnda A-2 yapõ nizamõna tabidir. GAYRİMENKULUN HALİ HAZIR DURUMU VE NİTELİKLERİ: Cumhuriyet mah, Çark Caddesi Şevketbey Pasajõ B Blok 3. Kat Daire: 19 - Adapazarõ adresinde yer almaktadõr. Meskenin bulunduğu parselin yan taraflarõ bitişik binalar ile kapalõ, ön tarafõ Çark caddesine 20 metre cepheli, arka tarafõ arka caddeye 17 metre cepheli olup derinliği 50 metre ve alanõ 1056 m2 dir.Bu parsel üzerinde kurulmuş olan binalarda kat mülkiyeti yapõlmõş ve taşõnmazda arka caddeye bakan B Blok 3. kat 19 numaralõ 1380/57820 arsa paylõ ve halen mesken olarak kullanõlan meskenin oturumu 65 m2 olup, meskende 1 salon, 1 oda, 1 mutfak ve 1 banyo bulunmaktadõr. Giriş kapõsõ çelik, pencereleri PVC dir. Elektrik suyu faal, olup õsõnma türü kaloriferdir. MUHAMMEN DEĞERİ : Adapazarõ Tapu Sicil müdürlüğü, Adapazarõ ilçesi, Çark Caddesi mevkii, 130 ada, 59 parsel sayõlõ taşõnmaz Şevketbey Pasajõ Blok 3. kat 19 numaralõ bağõmsõz bölüm vasõflõ taşõnmaz.Cumhuriyet mah. Çark Caddesi Şevketbey Pasajõ B Blok 3. Kat 19 numara- Adapazarõ adresinde yer almaktadõr. Meskenin bulunduğu parselin yan taraflarõ bitişik binalar ile kapalõ, ön tarafõ Çark caddesine 20 metre cepheli, arka tarafõ arka caddeye 17 metre cepheli olup derinliği 50 metre ve alanõ 1056 m2 dir.Bu parsel üzerinde kurulmuş olan binalarda kat mülkiyeti yapõlmõş ve taşõnmazda arka caddeye bakan B Blok 3. kat 19 numaralõ 1380/57820 arsa paylõ ve hâlen mesken olarak kullanõlan meskenin oturumu 65 m2 olup, meskende 1 salon, 1 oda, 1 mutfak ve 1 banyo bulunmaktadõr. Giriş kapõsõ çelik, pencereleri PVC dir. Elektrik suyu faal, olup õsõnma türü kaloriferdir. Bu özelliklere sahip taşõnmazõn mevkiside göz önünde bulundurularak 60.000,00 (KDV hariç, Altmõşbin TL) dir SATIŞ ŞARTLARI: 1- Yukarõda yazõlõ taşõnmazõn 1. satõşõ 20.10.2009 Salõ günü saat 14.00-14.10 kadar Yorgalar mezarlõğõ Yanõ Belediye Mezat Salonu- Adapazarõ‘nda açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr.Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin % 60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaktan mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõyla ihale olunur.Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla taşõnmaz 30.10.2009 Cuma günü aynõ yerde aynõ saatlerde ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu art- tõrmada da bu miktar elde edilememiş ise , gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir.Şu kadar ki; arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bul- masõ ve satõş isteyenin alacağma rüçhanlõ olan alacaklõlarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevrilmesi ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak edecekle- rin tahmin edilen kõymetin % 20 si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Damga pulu,tellaliye, KDV, tapu alõm harç ve masraflarõ, tahliye masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve tapu satõm harcõ ve masraflarõ satõş bedelinden ödenecektir. 3- İpotek sahibi alacaklõlar ile diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair iddialar- mõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde Dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi halde haklarõ tapu siciliyle sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4- İhaleye katõlõp gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse verilen mehil içinde ihale bedelini öde- mezse namõna yapõlan ihale fesholunarak İİK nun 133. maddesi hükmü tatbik olunur.İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr.îhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden iti- baren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak işleyenlerin 2009/2083 esas sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. (ic.İf.Ka.l26) 7- Uygulama aykõrõlõğõ nedeniyle alacağa mahsuben ihalenin yapõlmasõ veya satõş bedelinin İİK 138 mad cümlesinde ipotek alacaklõsõna ödenmesi durumunda ilgililerin satõşõ takip ederek İİK 142 mad.’ye göre şikayet veya itirazlarõ olanlarõnmu hakkõnõ 7 gün içinde kullandõklarõna dair dosyamõza derkenar ibraz etmeleri İİK 83,100,142,151 ve MK 789, 777 maddeye göre/ayrõca ilanen tebliğ olunur. 8- Satõş ilanõ ilgililerin dosya ve tapu kaydõnda yazõlõ adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapõlamamasõ halinde veya ilgililere yine bu adrese 7201 sayõlõ tebligat kanunu 35. maddesine göre tebligat çõkartõlacağa adresi bilinmeyenlere ise iş bu satõş ilanõnõn ilanen tebligat yerine kaim olacağõ ilan olunur. (İİK 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. İşbu satõş ilanõ ilgililere tebliğ mahiyetindedir. Basõn: 45831 Askeri Öğrenci Kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Mehmet Çakõr Ankaragücü’nü ele geçirme planõ, kongrede yeterli çoğunluk sağlanamayõnca ertelenmek zorunda kaldõ Gökçek’in hayal kõrõklõğõANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek ile oğlu Ahmet Gökçek’in, Ankaragücü’nü ele ge- çirme planõ, kulüp yönetiminin de- legelere, “Kongreye kimlikle ge- lin. Hazirun cetvelini imzalayın” koşuluna takõldõ. Yönetimin bu ko- şulu üzerine dün yapõlacak genel kurulda çoğunluk sağlanamayõnca kongre, 30 Ağustos tarihine erte- lendi. Başkentin yüz yõllõk çõnarõ An- karagücü’nü karanlõk günler bekli- yor. Anakent Belediye Başkanõ Gökçek, Ankaragücü’nü ele geçir- mek için gün sayõyor. Kulüp Baş- kanõ Cengiz Topel Yıldırım ve Onursal Başkan Cemal Aydın’õn geçen hafta, Ankaragücü’nün bütün borçlarõnõ ödemesi ve yeni trans- ferler yapmasõ için anlaştõğõ Gök- çek’in oğlu Ahmet Gökçek’in, dün yapõlmasõ öngörülen Kongre’de “Başkan” seçilmesine kesin gözü- ye bakõlõyordu. Ancak kulüp yöne- timi, oy kullanacak üyelere “Dele- geler kongereye kimlikle gelip, ha- zirun cetvelini imzalayacak” ko- şulunu getirince, kongrede yeterli çoğunluk sağlanamadõ. 626 kongre delegesinden sadece birkaç tanesi dün kongrenin yapõlacağõ Cemal Aydõn tesislerine geldi. Bunun üze- rine kongre, 30 Ağustos tarihine er- telendi. Kulüp yetkilileri, sahte ve- ya başkasõnõn yerine oy kullanõl- masõnõn önüne geçmek için bu ko- şulun getirildiğini söylediler. Gökçek’lerin büyük vaatleri Son 3 sezondur Ankaragücü’nü ele geçirmek için birçok yolu deneyen Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek, öncelikle oğlu Ahmet Gök- çek’i başkanlõk koltuğuna oturtmayõ istiyor. Gökçek bunun için de kulübe büyük vaatlerde bulunuyor. Bu vaat- lerin başõnda kulübün bütün borçla- rõnõn ödenmesi, ardõndan transfer dö- neminin sona ereceği 1 Eylül’e kadar kadroya istenilen oyuncularõn alõnmasõ geliyor. Gökçek ayrõca Ankaras- por’un önemli oyuncularõnõn Anka- ragücü kadrosuna dahil edilmesini ve Sarayköy’de yapõlan Ankaraspor tes- islerinin, yine Ankaragücü’ne veril- mesini planlõyor. Taraftarlara da be- dava kombine bilet verilmesi taah- hüdünde bulunan Gökçek, Ankara- gücü’nü Turkcell Süper Lig şampi- yonu yapacaklarõnõ ileri sürüyor. Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek’in, dün yapõlmasõ öngörülen Kongre’de “Başkan” seçilmesine kesin gözüye bakõlõyordu. Ancak kulüp yönetimi, oy kullanacak üyelere “Delegeler kongereye kimlikle gelip, hazirun cetvelini imzalayacak” koşulunu getirince, kongrede yeterli çoğunluk sağlanamadõ ve kongre 30 Ağustos’a ertelendi. TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli’de “Dersimspor” adõyla kurulacak amatör spor kulübü yöneticilerinin valilik tarafõndan kabul edilmesiyle ilgili olarak yapõlan açõklamada, bu adõn kul- lanõlmasõnda bir sakõnca olmadõ- ğõ ve futbol kulübüne desteğin devam edeceği belirtildi. Tunceli Valiliği, Vali Mustafa Taşkesen’in, 20 Ağustos’ta, “Dersimspor” adõyla spor kulü- bü kurmak isteyen bir grup ama- tör sporcuyu kabul etmesiyle il- gili basõnda birtakõm değerlen- dirmelerin yer almasõ üzerine yazõlõ açõklama yaptõ. Diğer spor dallarõnda olduğu gibi futbolda da Tunceli’yi temsil edecek olan her türlü çalõşmanõn yakõndan ta- kip edilerek destekleneceğine dikkat çekilen açõklamada, “Amatör olarak futbol ile uğ- raşan gençlerimizin kurmak istedikleri futbol kulübü de kitleler tarafından yoğun ilgi gören bu spor dalında ilimizin temsili konusunda önemli va- zifeleri icra edecektir. Bu bağ- lamda dernekler mevzuatına aykırı olmamak şartıyla isim konusunda çekincemiz olmak- sızın kurulacak olan futbol ku- lübüne desteğimiz Tunceli Va- liliği olarak devam edecektir” denildi. Dersimspor’a desteğe devam ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Ziraatçiler Der- neği (TZD) Başkanõ İbrahim Yetkin, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn, Kürt sorununun çözü- mü için demokratik açõlõm görüş- meleri kapsamõnda kendileriyle görüşmemesini “Sayın Ba- kan’ın herkesten görüş aldığı bir ortamda bizden de görüş alması gerekirdi” sözleriyle de- ğerlendirdi. Açõlõmõn ekonomik ayağõnõn Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) olduğunu vurgula- yan Yetkin, bölgenin ekonomi- sinde hayvancõlõğõn önemli bir yer tuttuğunu, ancak son yõllarda terör nedeniyle hayvancõlõğõn ya- põlamadõğõna dikkat çekerek Gü- neydoğu’nun tekrar hayvancõlõk merkezi olabileceğini ifade etti. Ziraatçilerden açılım tepkisi Mavi Çarşõ’nõn kundaklanmasõna karõştõğõ gerekçesiyle müebbet hapis cezasõ alan Azime Işõk AİHM’ye başvurdu Yeniden yargılanmak istiyor HİLAL KÖSE Mavi Çarşõ davasõ sanõklarõndan Azime Işık, “adil yargılanma”, “öz- gürlük ve güvenlik”, “etkili baş- vuru” haklarõnõn, “işkence ve ay- rımcılık yasağı”nõn ihlal edildiğini belirtirek, Avrupa İnsan Haklarõ Mah- kemesi’ne (AİHM) başvurdu. Işõk’õn avukatõ Ayhan Erdoğan, başvuru di- lekçesinde, saldõrõnõn gerçek failleri- nin korunduğunu belirterek, müvek- kili için yeniden yargõlanma istedi. Azime Işõk (32), PKK’nin talimat- larõ doğrultusunda 25 Nisan 1999’da Göztepe’deki Mavi Çarşõ’ya molo- tofkokteyli atõlarak 13 kişinin ölü- müne, iki kişinin de yaralanmasõna ne- den olan saldõrõya karõştõğõ iddiasõy- la İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nce müebbet hapis cezasõna mah- kûm edildi. Işõk, cezasõnõn Yargõtay’ca onanmasõnõn ardõndan avukatõ Ayhan Erdoğan aracõlõğõyla AİHM’ye baş- vurdu. Erdoğan, mahkemeye sunduğu di- lekçesinde, Işõk’õn 30 Nisan 1999’da tutuklandõğõnõ, üç ay sonra yargõç kar- şõsõna çõkarõldõğõnõ kaydetti. Davanõn yaklaşõk 10 yõl sürdüğüne, yargõla- manõn ilk 3.5 yõlõnda usulü işlemle- rin bile tamamlanmadõğõna, delillerin incelenmesine geçilemediğine dikkat çekti. Deliller yok edildi Yargõlama sõrasõnda iddianamede yer alan maddi delillerin adli emanette yok edildiğini belirten Erdoğan, şöy- le devam etti: “Olay yerinden, ame- liyat eldiveni, örme şapka, yanmış el çantası, yanmış gazete parçası, örme şapka içinde beş adet saç kı- lı, iki adet molotofkokteyli şişesi el- de edildi. Sanıklara ait olması ge- reken örme şapka adli emanetten yok edildi. DNA testine en uygun olan bu delilin kimler tarafından hangi aşamada yok edildiği araştı- rılmadan ve maddi gerçeklik orta- ya çıkartılmadan hüküm kurul- du.” Avukat Erdoğan, örme şapka için- de elde edilen beş adet saç kõlõnõn İs- tanbul Kriminal Polis Laboratuva- rõ’nda kaybolduğunu, mahkemenin Kriminal Müdürlüğü’nde saklanma- sõ ve bulunmasõ gereken inceleme tu- tanağõnõ dahi dosyaya getirmediğini ifade ederek “Mahkeme maddi de- lilleri incelemekten adeta imtina et- miş ve delillerin yok olmasını umur- samamıştır” dedi. Maddi delillerin kaybedilmesinin rastlantõ olmadõğõnõ söyleyen Erdoğan, “Bizce Mavi Çarşı davasının gerçek failleri dava dosyasından çıkartıl- mıştır. Bu nedenle delillerin de dosyadan çıkartılması gerekmiştir. Bu işi organize eden güç, gerçek fa- illeri işaret eden delillerin hem sa- nıkların beraat etmesine hem de gerçek faillerin kimliğinin ortaya çıkmasına neden olacağını bil- mektedir” dedi. Maddi deliller bulunmadan, emni- yetteki işkenceye dayalõ ifadeler üze- rinden yargõlama yapõlmasõnõn adil yargõlamanõn ihlali anlamõna geldiğine işaret eden Erdoğan, Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican’õn, olay son- rasõ basõn toplantõsõ yaparak eylemin planlayõcõsõ olarak Neytullah Geti- ren’in ismini verdiğini, ancak bu ki- şi hakkõnda hiçbir işlem yapõlmadõğõnõ kaydetti. Olaya ilişkin çelişkili iki ay- rõ iddianamenin düzenlendiğine, id- dianamelerde olayõn oluşunun, olaya katõlanlarõn yerlerinin ve sayõsõnõn de- ğiştiğine dikkat çekerek, “İki iddia- name arasındaki farklara karşın, iddia makamının delillerinde de- ğişiklik olmamıştır. Bu da suçlanan kişilerin gerçek sanık olmadığını düşündürmektedir” dedi. İşkence görüntüsü var Yer gösterme görüntülerinde, sa- nõklarda işkence sonucu olduğu an- laşõlan bir travmanõn görüldüğünü, Işõk’õn sol gözünün yarõya kadar ka- palõ ve şiş olduğunu belirten Erdoğan, mahkemenin fiziki ve psikolojik trav- manõn tespiti konusundaki talepleri- ni dikkate almadõğõnõ vurguladõ. Işõk’õn yer gösterme sõrasõnda ‘ha- tırlamıyorum’ demesi üzerine, iki polisin koluna girerek Işõk’õ silkele- diklerini, bunun üzerine ‘doğrudur’ dediğine dikkat çekti. Erdoğan, ihlaller nedeniyle doğan maddi ve manevi za- rarlarõnõn Türkiye Cumhuriyeti tara- fõndan ödenmesini ve incelemenin du- ruşmalõ yapõlmasõnõ da istedi. Azime Işık, Mavi Çarşı’nın molotof kokteyli atılarak kundaklanmasına karıştığı gerekçesiyle yargılanmıştı. Mehdi’nin yakõnda ortaya çõkacağõnõ söyleyen İran’õn ruhani lideri Şii inancõna ters düştü Şii kaynaklarına göre Hamaney ‘yalancı’ MİYASE İLKNUR İran İslam Cumhuriyeti’nin ruhani lideri Ayetullah Hamaney’in geçen günlerde yaptõ- ğõ “İmam Mehdi yakında ortaya çıkacak” sözleri İslam dünyasõnda, özellikle de Şiilerin yaşadõğõ bölgelerde ilgi uyandõrdõ. Mehdi ge- linceye kadar İslam ülkelerinin güçlerini bir- leştirmesini ve ona karşõ savaşacak olan ABD ve İsrail’e karşõ İslam ülkelerinin askerlerini eğit- meleri gerektiğini söyleyen Hamaney, Şii inan- cõna göre Mehdi’nin yeryüzündeki vekili. An- cak vekili de olsa Mehdi’nin gelişiyle ilgili bir tahminde bulunduğu için Şii inancõna göre ya- lancõ. Çünkü Şii kaynaklarõna göre İmam Meh- di’nin yeniden zuhur etmesinin zamanõnõ ancak Allah bilebilir. Bunun dõşõnda zuhur için bir za- man verenler yalancõ sayõlõyor. Şii inancõ, bu ka- nõyõ bizzat ‘imam’larõn bu konuyla ilgili söz- lerine dayandõrõyor. Şii âlimlerin önemlilerinden biri olan Şeyh Ebul Cafer Tusi, “Kitab-ul Gaybe” adlõ ki- tabõnda, Fuzeyl adõnda birinin aktarõmõna göre İmam Muhammed Bakır, Mehdi’nin ne zaman geleceğine ilişkin bir soruya üç kez arka arka- ya şu yanõtõ veriyor: “Vakit belirtenler ya- lancıdırlar.” Şeyh Saduk’un “Kemal’ud-Din” adlõ kita- bõnda da İshak bin Yakup’un Muhammed bin Osman-i Amr aracõlõğõ ile İmam Mehdi’ye mek- tup yazarak bazõ sorular sorduğu, yeryüzüne dö- nüşü ile ilgili soruya İmam Mehdi’nin “Zuhur vakti Allah’ın emrine bağlıdır, zaman tayin edenler yalancıdırlar” dediğine yer verilmiş. Şii ekolünün ilk dönem âlimlerinden Numa- ni’nin Kitab’ül-Gaybe adlõ kitabõnda İmam Mehdi’nin dönüşüyle ilgili bilgi verilmesinin ya- saklandõğõ belirtiliyor. Mehdi’nin dönüşü ile ilgili zaman vermenin yasaklandõğõ ve bunu yapan kişinin bizzat imamlara atfen “yalancı”lõkla suçlanmasõna rağ- men İran’õn dini lideri Ayetullah Hamaney’in aksi yöndeki açõklamasõ inancõyla tezat oluştu- ruyor. Bu durumda Hamaney, Şii inancõna gö- re “yalancı” durumuna düşmüş oluyor. obursali@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle