Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
14 AĞUSTOS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Kürt Kadınlardan
Başlayın da Görelim…
Kürt sorunu, eşittir PKK sorunu değildir. Kürt so-
runu, sadece siyasal-etnik bir sorun değildir, çok çet-
refilli bir sosyal ve ekonomik eşitsizlik yumağıdır. Irak
petrollerini sağmaya hazırlanan Batı’nın Irak’ı PKK’den
sterilize etme ihtiyacı ile el atılan “çözüm”, hiçbir za-
man “gerçek çözüm” olmayacaktır. Çünkü, sorun
“Dağdakiler”in indirilmesi, 200’ünün İsveç’e gönde-
rilmesi, kalanın düze indirilmesiyle “çözülmez”… O
düzlükteki yoksulluğun, işsizliğin, hastalığın çığlıklarına
kulak kabartılmadıkça, acılar dindirilmedikçe, “dağ”
yine orada, her zaman çıkılacak yer olarak durmak-
tadır ve duracaktır…
Önce samimiyet lazım… “Anayasal vatandaşlık” di-
yordu Milliyet’te, Devrim Sevimay’ın dizisinde boy
gösteren Dengir Mir Mehmet Fırat… Anayasal va-
tandaşlık lafla olmaz. Batı’da, burjuva devriminde
“Anayasal vatandaşlık” vaadine köylünün karnı tok-
tu, “toprak” istedi ve öyle oldu “anayasal vatandaş”…
Anayasal vatandaş olacaksa Kürtler, onlara, en
muhtaçlarından başlayarak, sosyal haklarını vere-
rek başlayacaksınız… En başta da açlık sorunlarını
halledeceksiniz…
En ezilenimiz, en muhtacımız, yoksul Kürt kadın-
larımız, genç kızlarımız, kız çocuklarımız… Onlar 72
milyonluk Türkiye’nin her anlamda en ezileni, en acı
çekenleridir. Samimi iseniz, onlardan başlarsınız.
Otuz küsur yıldır Güneydoğu’da kırlarda yaşanan
çatışmalı ortam, köylerin boşaltılması ile sonuçlandı;
köyde hayvancılıkla, toprakla çocuklarının kıt ka-
naat karnını doyuran kadınlar, ortalama 6-7 ço-
cuğuyla ile kentlere yığıldı. Dayanılmaz bir yok-
sulluk!.. Alın size 2008’e ait bir bölge fotoğrafı: Yak-
laşık 6.5 milyon kadın nüfus var bölgede. Bunla-
rın 4.1 milyonu 15 yaşın üzerinde. Eli ayağı iş tu-
tar. Peki kaçının işi var? Her 100’ünden ancak
14’ünün.. Hatta köyde çiftle çubukla, hayvanla
uğraşanı dışarıda tutarsanız, kentlerde her 100 ka-
dından ancak 3’ünün işi var!...
Dehşetli bir ötekileştirme, dışlama, dehşetli bir ya-
bancılaşma... Zaten bunun sonucudur ki Türkiye ge-
nelinde kayıtlara “intihar” olarak geçen vakaların yüz-
de 20’si Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde…
İntiharların kadın-erkek bileşimine bakıldığında, ül-
ke genelinde kadınların payının yüzde 37 olmasına
karşılık, Doğu ve Güneydoğu’daki intiharlarda ka-
dının payı yüzde 51…
Öyle, “yatırım yapılır, iş yaratılır” masalları filan an-
latmasın kimse.. Ortadaki acil sorunlar, “yatırım-is-
tihdam” vaatlerini, yılan hikâyelerini kaldırmıyor.. acil
sosyal hamleler istiyor. Hem de hemen, şimdi…
Nedir onlar? Önce gerçeklerle yüzleşin: Bu ülkede,
resmi makamlar, aylık gelirinin asgari ücretin üçte
birine bile yaklaşmadığını kanıtlayan yoksullara
“yeşil kart” veriyorlar ve 9.5 milyonu bulan bu kap-
samdaki yoksulların neredeyse yarısı, yüzde 46’sı
Doğu ve G. Doğu’da yaşıyor.
Ama yeşil kart, sadece hastane kapısında iş gö-
rüyor, karın doyurmuyor. Bölgeye acil gıda yardımı
gerekiyor. Bunun için de, “Cemaat Cumhuriyetçisi”
AKP’nin sadaka politikalarıyla filan değil, TBMM’nin
kararıyla “çağdaş sosyal devlet” olmanın gereği, büt-
çeye şu madde konulmalı: Bölgedeki 1 milyona ya-
kın yoksul aileye her ay, net asgari ücretin yarısı ka-
dar maaş bağlanacak ve bu ödeme, evdeki anne-
ye, mutfak maaşı olarak verilecek. Bölgedeki 1 mil-
yon yoksul aile başına, ayda kabaca net 250 TL’lik
bir destek maaşı bağlanması, toplam bütçe harca-
malarının yüzde 1’inden biraz fazla değildir. Aynı gö-
revi, bölge dışındaki diğer 1 milyon yoksul yeşil kart-
lılar için de yapın. Bütçeye maliyeti varsın yüzde 2
olsun. Çok mu? Sadece bütçede görünen asker-
polis harcamaları yüzde 15’e yaklaşıyor. Soruyorum;
zor mu bu kadarcık bir sosyal yardımı yapmak ?
Haydi bakalım, açılımınızı buradan başlatın da sa-
mimiyetinizi görelim. Önce yoksul Kürt kadınlarına,
çocuklarının karnını doyurmaları için “vatandaşlık
geliri” verin.
Dedim ya.. “Anayasal vatandaşlık” diyordu Den-
gir Mir Mehmet Fırat Bey…
Aç karnına Anayasal vatandaşlık olur mu? Önce
açlığa karşı, “asgari vatandaşlık maaşı”ndan
başlasanıza açılıma… Yapabilir misiniz? Hiç san-
mıyorum…
mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr
Yarõsõndan fazlasõ, istihdam hariç, tüm göstergelerde olumsuzluk bildiren sanayici ikinci yarõdan umutlu
Baharda çöktük, umutlar kõşaEkonomi Servisi - İstanbul Sanayi Odasõ’nõn
(İSO) Ekonomik Durum Tespit Anketi’ne katõ-
lan işletmeler, 2009’un ikinci yarõsõnõn, yõlõn ilk-
yarõsõna göre tüm göstergelerde daha olumlu ge-
çeceği beklentisini taşõyor.
İSO üyeleri arasõnda yapõlan anketin 2009 ilk 6 ayõ-
nõ kapsayan sonuçlarõ ile 2009 beklentileri, İSO
Yönetim Kurulu Başkanõ Tanıl Küçük tarafõn-
dan basõn toplantõsõyla kamuoyuna açõklandõ.
2009 ikinci yarõda işletmelerin yüzde 19.4’ü üre-
timde, yüzde 20.1’i iç satõşlarõnda, yüzde 22.3’ü
dõş satõşlarõnda, yüzde 21.8’i de yeni siparişlerinde
azalma beklerken, istihdamlarõnda azalma bek-
leyen işletmelerin oranõ yüzde 18.5 oldu.
Anket kapsamõnda istihdam hariç diğer tüm gös-
tergelerde olumsuzluk bildiren işletmelerin ora-
nõ yüzde 55’in üzerinde kaldõ. Ankette işletme-
lerin yüzde 47.6’sõ üretimlerinin bir önceki dö-
neme göre azaldõğõnõ belirtirken bu oran, 2009’un
ilkyarõsõnda yüzde 59.6’ya çõktõ.
Çalõşmaya göre 2008 ikinci yarõda 80.8 olan üre-
tim endeksi, 2009 ilkyarõda düşüşle 61.5’e geri-
lerken bu, 2001 ilkyarõ hariç, 1998’den bu yana
karşõlaşõlan en düşük değer oldu.
Üretim endeksindeki düşüş eğilimi tüm ölçekler için
geçerli oldu. 2009 ilkyarõda üretim endeksi, kü-
çüklerde 52.5, ortalarda 70.2, büyüklerde 67.7 ile
2008 ikinci yarõ değerlerinin altõnda kaldõ.
İşletmelerde 2008 ikinci yarõda 78.5 olan iç satõş-
lar endeksi, 2009 ilkyarõda 61.1’e geriledi. İç sa-
tõşlar endeksinde de 2009 ilkyarõ endeks değeri,
2001 ilkyarõsõndan sonraki en düşük değer oldu.
2008 ikinci yarõda 75.5 olan dõş satõşlar endek-
si, 2009 ilkyarõda 66.2’ye gerilerken, bu 1998’den
bu yana karşõlaşõlan en düşük değer oldu.
2009 ilkyarõda 58.3’e gerileyen yeni sipariş endeksi
de, 2001 ilkyarõ sonrasõndaki en olumsuz değer
olurken, 2009 ikinci yarõ yeni siparişler beklen-
ti değerlerine bakõldõğõnda, büyük ölçekli işlet-
melerin küçük ve orta ölçekli işletmelere göre da-
ha iyimser olduklarõ gözlendi.
Ankette göre; ÜFE tahmini yüzde 6.5. TÜ-
FE artõş tahmini yüzde 7.1 oldu. İşletmeler,
2009 sonu dolar kurunu 1.63 TL, Avro’yu 2.26
olarak tahmin etti.
KOBİbirleşmesine
teşvik geliyor
Ekonomi Servisi - Küçük ve Orta Büyüklükteki
İşletmelerin (KOBİ) birleşmesi, vergi düzenlemesiyle
teşvik edilecek.
KOBİ’lerin 31 Aralõk 2009 tarihine kadar birleş-
meleri halinde birleşmeden doğan kazançlarõ, Ku-
rumlar Vergisi’nden istisna tutulacak. Söz konusu KO-
Bİ’lerin üç hesap döneminde elde ettikleri kazançlarõ
için de yüzde 75’e kadar indirimli Kurumlar Vergi-
si uygulanacak. Konuya ilişkin Kurumlar Vergisi Ge-
nel Tebliği, Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda ya-
yõmlandõ. Düzenlemeyle, bir numaralõ Kurumlar
Vergisi Genel Tebliği’nde, “5904 sayılı Gelir Ver-
gisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Ya-
pılması Hakkında Kanun”a paralel değişiklikler ya-
põldõ. Düzenlemede öngörülen KOBİ birleşmelerinin
teşvikiyle “işletmelerin mali yapılarının güçlen-
dirilmesi, ölçek verimliliğinin sağlanması, rekabet
ortamına uyum kapasitelerinin geliştirilmesi ve is-
tihdam düzeylerinin arttırılması” amaçlanõyor.
Tebliğden “Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde
kurulan, 10 ila 250 işçi çalıştıran, yıllık net satış-
lar toplamı 25 milyon lirayı geçmeyen veya aktif
toplamı 25 milyon liradan az olan ticari işletme-
ler” yararlanacak.
Bu tanõm çerçevesinde, 2008 Aralõk ayõna iliş-
kin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10’dan
az veya 250’den fazla işçi çalõştõran işletmeler KO-
Bİ sayõlmayacak. Bir işletmenin, 2008 hesap dö-
neminin sonu itibarõyla yõllõk net satõşlar veya net
aktif toplamõ 25 milyon liradan fazla olmasõ halinde
de yine KOBİ kapsamõnda değerlendirilmeyecek.
İstanbul Haber Servisi - KESK, toplu iş sözleşmesi taleplerini dile ge-
tirmek amacõyla, 2 milyon 200 memuru ilgilendiren toplu görüşmelerin
yapõlacağõ 15 Ağustos tarihinde Ankara’da olacak şekilde İstanbul ve Di-
yarbakõr’dan bir yürüyüş başlattõ. KESK Genel Başkanõ Sami Evren, top-
lu iş sözleşmesinin (TİS) olmadõğõ toplu görüşme masasõnõn meşru ol-
madõğõnõ belirterek, görüşmeleri sürdüren Bakan Hayati Yazıcıoğ-
lu’nun da, kendi iradesinin toplu görüşme masasõnda olmadõğõnõ belirt-
ti. KESK üyeleri asgari ücretin 1500 liraya çõkarõlmasõnõ istedi.
Yürüyüş öncesi Kadõköy Altõyol’daki Boğa heykelinin yanõnda top-
lanan KESK İstanbul Şubeleri Platformu üyeleri, “TİS ve Grev Hak-
kımızı Kullanmak İçin Yürüyoruz”, “Tutuklular serbest bıra-
kılsın” yazõlõ pankartlar açtõlar. “TİS yoksa grev var” yazõlõ gömlek giyen
KESK’liler, “Mezarda emekli olmaya dur”, “Gerici kadrolaşmaya dur”,
“Sağlığı ve eğitimi satmaya dur” yazõlõ dövizler taşõyarak, “Baskılar bi-
zi yıldıramaz”, “Toplu görüşme toplusözleşme değildir”, “Devlet güdümlü
sendikaya hayır” sloganlarõ attõlar. Burada KESK üyeleri adõna konuşan
Genel Başkan Sami Evren, 15 Ağustos’ta yapõlmak istenen toplu görüşmeyi
protesto etmek, emekçilerin hak ve çõkarlarõnõ koruyacak toplusözleşme ya-
põlmasõ talebini paylaşmak için yürüyüş başlattõklarõnõ belirtti.
Asgari ücret 1500 TL olsun
Erdoğan’a seslenen Çalõşkan, “Bizimle barõşmayõ niçin düşünmüyorsunuz?” dedi
Emekliler de açılım istiyor
Eti Gıda Sanayi ve Ticaret’te çalışan yaklaşık 2 bin iş-
çi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağ-
lanmayınca greve çıktı. Greve çıkan işçiler, Organize
Sanayi Bölgesindeki Eti Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’ye
ait kek fabrikası önünde toplandı. Tek Gıda-İş Sendi-
kası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa
Türkel de işçilere destek vermek amacıyla fabrika önü-
ne geldi. Türkel, yaptığı açıklamada, uzun süredir top-
lu iş sözleşmesi müzakerelerini beklediklerini, ancak ge-
linen noktada anlaşma sağlayamadıklarını kaydetti.
Türkel, işverenin kendilerini sokaktaki işsizle terbiye
etmek istediklerini dile getirdi. 175 gün süren görüş-
melerde sendika ilk altı ayda 11-13 zam istiyordu.
ANKARA (ANKA) - Tüm İşçi
Emeklileri Dul ve Yetimleri Derne-
ği Genel Başkanõ Satılmış Çalış-
kan, Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’a seslenerek, “Her kesime ve her
konuda açılımlar yapıyorsunuz.
Bu açılımlarınızda devlete ve mil-
letimize karşı isyan etmiş kişilerle
bile barışılmasını öngörüyorsunuz.
Bizlerle barışmayı neden düşün-
müyorsunuz” dedi. Çalõşkan, de-
mokratik açõlõmdan sonra “emekliler”
için de bir açõlõm yapõlmasõnõ istedi.
Emeklilerin devlete sadakatle 25-
30 yõl hizmet verdiklerini kaydeden
Çalõşkan, “Vergilerimizi ve prim-
lerimizi devletimize eksiksiz öde-
dik. Karşılığında bizi açlık sınırı al-
tında aylık maaşla geçinmeye mah-
kûm ettiniz. Yüzde 1.83’ lük artışla
ayda 5.00 TL ile 12.00 TL zam ver-
diniz bu artışı bize nasıl layık gör-
dünüz? Biz emekliler olarak, bu ül-
kenin taşında, toprağında alın te-
rimiz var. Biz bu alın terini ver-
mesek idi sizler bugün bu yöne-
timde olamazdınız. Bizlerle ba-
rışmayı neden düşünmüyorsu-
nuz?” dedi.
İTO: Ekonomik
program vadesini
tamamladı
Ekonomi Servisi - İstanbul Tica-
ret Odasõ (İTO) Yönetim Kurulu
Başkanõ Murat Yalçıntaş, artõk eko-
nomik programõn vadesini tamam-
ladõğõnõ belirterek, “Bugün Türki-
ye’nin en kısa zamanda büyüme
odaklı yeni bir ekonomik program
hazırlaması lazım” dedi.
İTO Ağustos Ayõ Meclis Toplan-
tõsõ’nda konuşan Yalçõntaş, şunlarõ
kaydetti: “Biz Türkiye olarak hep
bütçe açıklarını kontrol ettik, enf-
lasyonla mücadele ettik ve son 6-7
yılda bir ekonomik program uy-
guladık. O zaman doğruydu bu
program. Ciddi bütçe açıklarımız,
ciddi enflasyonumuz vardı. Ama
artık bugün bu program vadesini
tamamlamıştır ve bitmiştir. Bugün
Türkiye’nin en kısa zamanda bü-
yüme odaklı yeni bir ekonomik
program hazırlaması lazım. Çün-
kü büyümenin motoru özel sek-
tördür. Eğer Türkiye ileriye gide-
cekse mutlaka büyümeye odaklı
olan, özel sektörün yatırımlarını da
teşvik edecek Türkiye’nin yeni bir
programa ihtiyacı var. Özel sek-
törün önündeki engelleri kaldıra-
cak, özel sektörü yatırıma teşvik
edecek bu programın belli dö-
nemlerle sınırlı olmaması her za-
man geçerli bir program olması la-
zım. Ekonomi kurmaylarının bir
an evvel üretim, büyüme odaklı ye-
ni bir program hazırlaması, bu
programın da her zaman geçerli bir
program olması lazım.”
ETİ’DE GREV BAŞLADI
Ekonomi Servisi - 81 bin 46 ki-
şi, 91 bin 85 adet kredi kartõnõ
yeniden yapõlandõrmak için pro-
tokol imzaladõ. İmzalanan proto-
kol kapsamõnda 251 milyon 722
bin TL’lik borç yeniden yapõlan-
dõrõldõ. Türkiye Bankalar Birliği
(TBB), temmuz itibarõyla Yeni-
den Yapõlandõrõlan Kredi Kartlarõ
ile ilgili istatistikleri açõkladõ.
Kredi kartõ çõkaran TBB üyesi
21 bankadan derlenen verilere
göre, Temmuz itibarõyla protokol
imzalanan kart sayõsõ 91 bin 85
adet olurken, kişi sayõsõ 81 bin
46 olarak gerçekleşti. Aynõ dö-
nemde 684 kişinin 624 adet kre-
di kartõ protokolü bozulurken,
yapõlandõrma kapsamõndan çõka-
rõlan borç tutarõ 2 milyon 955 bin
394 TL oldu.
250 milyon liralık
borç yeniden
düzenleniyor
Geçen yõl ikinci yarõyõ kapsayan ankette
işletmelerin yüzde 47.6’sõ üretimlerinin bir önceki
döneme göre azaldõğõnõ belirtirken bu oran, bu yõlõn
ilkyarõsõnda yüzde 60’a çõktõ.
Sanayide en olumsuz dönem, 1998’den beri, 2001’in
ilkyarõsõ hariç, bu yõl ilkyarõda gerçekleşti. İlkyarõda
düşerek 61.5’e gerileyen üretim endeks değeri, 2001
ilkyarõsõ hariç, en düşük değer oldu.
Ekonomi Servisi - Türkiye’nin en
büyük petrokimya üreticisi ve ihra-
catçõsõ petkim, konsolide olmayan bi-
lançosuna göre ilkyarõda 40.55 mil-
yon lira kâr ettiğini Kamuyu Aydõn-
latma Platformu’na açõkladõ. Şirket,
geçen yõl aynõ dönemde 17.56 milyon
lira zarar açõklamõştõ.
Geçen yõlõn ikinci çeyreğinde 2.66
milyon lira zarar açõklayan şirket, bu
yõl ikinci çeyrekte ise 28.41 milyon
lira kâr açõkladõ.
Petkim’in ilkyarõdaki satõş gelirle-
ri geçen yõlõn aynõ dönemindeki 1.25
milyar lira seviyesine göre yüzde 28.4
gerileyerek 895.3 milyon lira oldu.
Petkim hisseleri ilk seansõ yüzde
0.67 yükselişle 7.50 lirada tamam-
lamõştõ.
Petkim’den 40
milyon lira kâr
Fotoğraf:UğurDEMİR
KÜÇÜK:
ÜMİTTEN
DAHA
FAZLASINA
İHTİYAÇ
VAR
Küçük, anket sonuçlarõna ilişkin yaptõğõ değerlendirme-
de, 2009 ilkyarõ ekonomik durum tespit anketinin, küre-
sel krizin 2008 yõlõnõn ikinci yarõsõnda kuvvetle hissedi-
len etkilerinin, 2009 yõlõnõn ilkyarõsõnda daha da derin-
leştiğini ortaya koyduğunu belirtti. Ankette olumsuzluk
yaşadõğõnõ bildiren işletmelerin oranõnõn bazõ gösterge-
lerde yüzde 60’larõ bulduğunu dile getiren Küçük, mev-
cut durumdaki olumsuzluğa rağmen, 2009 ikinci yarõya
yönelik beklentilerin iyimser olduğunu söyledi. Bu yõl
haziran ayõnda sanayi üretiminde yüzde 9.7 ile tek hane-
li bir oran beklentisinin iyimserliği ve ümitleri güçlen-
dirdiğini anlatan Küçük, “Fakat şunu ifade etmeliyiz ki,
yüzde 9.7 normal koşullarda yüksek bir küçülme oranı-
dır. Sanayi üretimindeki küçülme, geçen yıl ağustos
ayında başlamıştı ve neredeyse bir yıldır aralıksız de-
vam ediyor. İçinden çıkıp geldiğimiz bu çok olumsuz
süreç nedeniyle yüzde 9.7’yi ehvenişer olarak değerlen-
diriyor, ümit verici buluyoruz. Ama bizim ümitten daha
fazlasına ihtiyacımız vardır. Sanayi üretiminde hâlâ sı-
fırın altında olduğumuz unutulmamalıdır” dedi.