24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 14 AĞUSTOS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ Kürt Kadınlardan Başlayın da Görelim… Kürt sorunu, eşittir PKK sorunu değildir. Kürt so- runu, sadece siyasal-etnik bir sorun değildir, çok çet- refilli bir sosyal ve ekonomik eşitsizlik yumağıdır. Irak petrollerini sağmaya hazırlanan Batı’nın Irak’ı PKK’den sterilize etme ihtiyacı ile el atılan “çözüm”, hiçbir za- man “gerçek çözüm” olmayacaktır. Çünkü, sorun “Dağdakiler”in indirilmesi, 200’ünün İsveç’e gönde- rilmesi, kalanın düze indirilmesiyle “çözülmez”… O düzlükteki yoksulluğun, işsizliğin, hastalığın çığlıklarına kulak kabartılmadıkça, acılar dindirilmedikçe, “dağ” yine orada, her zaman çıkılacak yer olarak durmak- tadır ve duracaktır… Önce samimiyet lazım… “Anayasal vatandaşlık” di- yordu Milliyet’te, Devrim Sevimay’ın dizisinde boy gösteren Dengir Mir Mehmet Fırat… Anayasal va- tandaşlık lafla olmaz. Batı’da, burjuva devriminde “Anayasal vatandaşlık” vaadine köylünün karnı tok- tu, “toprak” istedi ve öyle oldu “anayasal vatandaş”… Anayasal vatandaş olacaksa Kürtler, onlara, en muhtaçlarından başlayarak, sosyal haklarını vere- rek başlayacaksınız… En başta da açlık sorunlarını halledeceksiniz… En ezilenimiz, en muhtacımız, yoksul Kürt kadın- larımız, genç kızlarımız, kız çocuklarımız… Onlar 72 milyonluk Türkiye’nin her anlamda en ezileni, en acı çekenleridir. Samimi iseniz, onlardan başlarsınız. Otuz küsur yıldır Güneydoğu’da kırlarda yaşanan çatışmalı ortam, köylerin boşaltılması ile sonuçlandı; köyde hayvancılıkla, toprakla çocuklarının kıt ka- naat karnını doyuran kadınlar, ortalama 6-7 ço- cuğuyla ile kentlere yığıldı. Dayanılmaz bir yok- sulluk!.. Alın size 2008’e ait bir bölge fotoğrafı: Yak- laşık 6.5 milyon kadın nüfus var bölgede. Bunla- rın 4.1 milyonu 15 yaşın üzerinde. Eli ayağı iş tu- tar. Peki kaçının işi var? Her 100’ünden ancak 14’ünün.. Hatta köyde çiftle çubukla, hayvanla uğraşanı dışarıda tutarsanız, kentlerde her 100 ka- dından ancak 3’ünün işi var!... Dehşetli bir ötekileştirme, dışlama, dehşetli bir ya- bancılaşma... Zaten bunun sonucudur ki Türkiye ge- nelinde kayıtlara “intihar” olarak geçen vakaların yüz- de 20’si Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde… İntiharların kadın-erkek bileşimine bakıldığında, ül- ke genelinde kadınların payının yüzde 37 olmasına karşılık, Doğu ve Güneydoğu’daki intiharlarda ka- dının payı yüzde 51… Öyle, “yatırım yapılır, iş yaratılır” masalları filan an- latmasın kimse.. Ortadaki acil sorunlar, “yatırım-is- tihdam” vaatlerini, yılan hikâyelerini kaldırmıyor.. acil sosyal hamleler istiyor. Hem de hemen, şimdi… Nedir onlar? Önce gerçeklerle yüzleşin: Bu ülkede, resmi makamlar, aylık gelirinin asgari ücretin üçte birine bile yaklaşmadığını kanıtlayan yoksullara “yeşil kart” veriyorlar ve 9.5 milyonu bulan bu kap- samdaki yoksulların neredeyse yarısı, yüzde 46’sı Doğu ve G. Doğu’da yaşıyor. Ama yeşil kart, sadece hastane kapısında iş gö- rüyor, karın doyurmuyor. Bölgeye acil gıda yardımı gerekiyor. Bunun için de, “Cemaat Cumhuriyetçisi” AKP’nin sadaka politikalarıyla filan değil, TBMM’nin kararıyla “çağdaş sosyal devlet” olmanın gereği, büt- çeye şu madde konulmalı: Bölgedeki 1 milyona ya- kın yoksul aileye her ay, net asgari ücretin yarısı ka- dar maaş bağlanacak ve bu ödeme, evdeki anne- ye, mutfak maaşı olarak verilecek. Bölgedeki 1 mil- yon yoksul aile başına, ayda kabaca net 250 TL’lik bir destek maaşı bağlanması, toplam bütçe harca- malarının yüzde 1’inden biraz fazla değildir. Aynı gö- revi, bölge dışındaki diğer 1 milyon yoksul yeşil kart- lılar için de yapın. Bütçeye maliyeti varsın yüzde 2 olsun. Çok mu? Sadece bütçede görünen asker- polis harcamaları yüzde 15’e yaklaşıyor. Soruyorum; zor mu bu kadarcık bir sosyal yardımı yapmak ? Haydi bakalım, açılımınızı buradan başlatın da sa- mimiyetinizi görelim. Önce yoksul Kürt kadınlarına, çocuklarının karnını doyurmaları için “vatandaşlık geliri” verin. Dedim ya.. “Anayasal vatandaşlık” diyordu Den- gir Mir Mehmet Fırat Bey… Aç karnına Anayasal vatandaşlık olur mu? Önce açlığa karşı, “asgari vatandaşlık maaşı”ndan başlasanıza açılıma… Yapabilir misiniz? Hiç san- mıyorum… [email protected] Yarõsõndan fazlasõ, istihdam hariç, tüm göstergelerde olumsuzluk bildiren sanayici ikinci yarõdan umutlu Baharda çöktük, umutlar kõşaEkonomi Servisi - İstanbul Sanayi Odasõ’nõn (İSO) Ekonomik Durum Tespit Anketi’ne katõ- lan işletmeler, 2009’un ikinci yarõsõnõn, yõlõn ilk- yarõsõna göre tüm göstergelerde daha olumlu ge- çeceği beklentisini taşõyor. İSO üyeleri arasõnda yapõlan anketin 2009 ilk 6 ayõ- nõ kapsayan sonuçlarõ ile 2009 beklentileri, İSO Yönetim Kurulu Başkanõ Tanıl Küçük tarafõn- dan basõn toplantõsõyla kamuoyuna açõklandõ. 2009 ikinci yarõda işletmelerin yüzde 19.4’ü üre- timde, yüzde 20.1’i iç satõşlarõnda, yüzde 22.3’ü dõş satõşlarõnda, yüzde 21.8’i de yeni siparişlerinde azalma beklerken, istihdamlarõnda azalma bek- leyen işletmelerin oranõ yüzde 18.5 oldu. Anket kapsamõnda istihdam hariç diğer tüm gös- tergelerde olumsuzluk bildiren işletmelerin ora- nõ yüzde 55’in üzerinde kaldõ. Ankette işletme- lerin yüzde 47.6’sõ üretimlerinin bir önceki dö- neme göre azaldõğõnõ belirtirken bu oran, 2009’un ilkyarõsõnda yüzde 59.6’ya çõktõ. Çalõşmaya göre 2008 ikinci yarõda 80.8 olan üre- tim endeksi, 2009 ilkyarõda düşüşle 61.5’e geri- lerken bu, 2001 ilkyarõ hariç, 1998’den bu yana karşõlaşõlan en düşük değer oldu. Üretim endeksindeki düşüş eğilimi tüm ölçekler için geçerli oldu. 2009 ilkyarõda üretim endeksi, kü- çüklerde 52.5, ortalarda 70.2, büyüklerde 67.7 ile 2008 ikinci yarõ değerlerinin altõnda kaldõ. İşletmelerde 2008 ikinci yarõda 78.5 olan iç satõş- lar endeksi, 2009 ilkyarõda 61.1’e geriledi. İç sa- tõşlar endeksinde de 2009 ilkyarõ endeks değeri, 2001 ilkyarõsõndan sonraki en düşük değer oldu. 2008 ikinci yarõda 75.5 olan dõş satõşlar endek- si, 2009 ilkyarõda 66.2’ye gerilerken, bu 1998’den bu yana karşõlaşõlan en düşük değer oldu. 2009 ilkyarõda 58.3’e gerileyen yeni sipariş endeksi de, 2001 ilkyarõ sonrasõndaki en olumsuz değer olurken, 2009 ikinci yarõ yeni siparişler beklen- ti değerlerine bakõldõğõnda, büyük ölçekli işlet- melerin küçük ve orta ölçekli işletmelere göre da- ha iyimser olduklarõ gözlendi. Ankette göre; ÜFE tahmini yüzde 6.5. TÜ- FE artõş tahmini yüzde 7.1 oldu. İşletmeler, 2009 sonu dolar kurunu 1.63 TL, Avro’yu 2.26 olarak tahmin etti. KOBİbirleşmesine teşvik geliyor Ekonomi Servisi - Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) birleşmesi, vergi düzenlemesiyle teşvik edilecek. KOBİ’lerin 31 Aralõk 2009 tarihine kadar birleş- meleri halinde birleşmeden doğan kazançlarõ, Ku- rumlar Vergisi’nden istisna tutulacak. Söz konusu KO- Bİ’lerin üç hesap döneminde elde ettikleri kazançlarõ için de yüzde 75’e kadar indirimli Kurumlar Vergi- si uygulanacak. Konuya ilişkin Kurumlar Vergisi Ge- nel Tebliği, Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda ya- yõmlandõ. Düzenlemeyle, bir numaralõ Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde, “5904 sayılı Gelir Ver- gisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Ya- pılması Hakkında Kanun”a paralel değişiklikler ya- põldõ. Düzenlemede öngörülen KOBİ birleşmelerinin teşvikiyle “işletmelerin mali yapılarının güçlen- dirilmesi, ölçek verimliliğinin sağlanması, rekabet ortamına uyum kapasitelerinin geliştirilmesi ve is- tihdam düzeylerinin arttırılması” amaçlanõyor. Tebliğden “Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde kurulan, 10 ila 250 işçi çalıştıran, yıllık net satış- lar toplamı 25 milyon lirayı geçmeyen veya aktif toplamı 25 milyon liradan az olan ticari işletme- ler” yararlanacak. Bu tanõm çerçevesinde, 2008 Aralõk ayõna iliş- kin olarak verilen sigorta bildirgesine göre 10’dan az veya 250’den fazla işçi çalõştõran işletmeler KO- Bİ sayõlmayacak. Bir işletmenin, 2008 hesap dö- neminin sonu itibarõyla yõllõk net satõşlar veya net aktif toplamõ 25 milyon liradan fazla olmasõ halinde de yine KOBİ kapsamõnda değerlendirilmeyecek. İstanbul Haber Servisi - KESK, toplu iş sözleşmesi taleplerini dile ge- tirmek amacõyla, 2 milyon 200 memuru ilgilendiren toplu görüşmelerin yapõlacağõ 15 Ağustos tarihinde Ankara’da olacak şekilde İstanbul ve Di- yarbakõr’dan bir yürüyüş başlattõ. KESK Genel Başkanõ Sami Evren, top- lu iş sözleşmesinin (TİS) olmadõğõ toplu görüşme masasõnõn meşru ol- madõğõnõ belirterek, görüşmeleri sürdüren Bakan Hayati Yazıcıoğ- lu’nun da, kendi iradesinin toplu görüşme masasõnda olmadõğõnõ belirt- ti. KESK üyeleri asgari ücretin 1500 liraya çõkarõlmasõnõ istedi. Yürüyüş öncesi Kadõköy Altõyol’daki Boğa heykelinin yanõnda top- lanan KESK İstanbul Şubeleri Platformu üyeleri, “TİS ve Grev Hak- kımızı Kullanmak İçin Yürüyoruz”, “Tutuklular serbest bıra- kılsın” yazõlõ pankartlar açtõlar. “TİS yoksa grev var” yazõlõ gömlek giyen KESK’liler, “Mezarda emekli olmaya dur”, “Gerici kadrolaşmaya dur”, “Sağlığı ve eğitimi satmaya dur” yazõlõ dövizler taşõyarak, “Baskılar bi- zi yıldıramaz”, “Toplu görüşme toplusözleşme değildir”, “Devlet güdümlü sendikaya hayır” sloganlarõ attõlar. Burada KESK üyeleri adõna konuşan Genel Başkan Sami Evren, 15 Ağustos’ta yapõlmak istenen toplu görüşmeyi protesto etmek, emekçilerin hak ve çõkarlarõnõ koruyacak toplusözleşme ya- põlmasõ talebini paylaşmak için yürüyüş başlattõklarõnõ belirtti. Asgari ücret 1500 TL olsun Erdoğan’a seslenen Çalõşkan, “Bizimle barõşmayõ niçin düşünmüyorsunuz?” dedi Emekliler de açılım istiyor Eti Gıda Sanayi ve Ticaret’te çalışan yaklaşık 2 bin iş- çi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağ- lanmayınca greve çıktı. Greve çıkan işçiler, Organize Sanayi Bölgesindeki Eti Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’ye ait kek fabrikası önünde toplandı. Tek Gıda-İş Sendi- kası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Mustafa Türkel de işçilere destek vermek amacıyla fabrika önü- ne geldi. Türkel, yaptığı açıklamada, uzun süredir top- lu iş sözleşmesi müzakerelerini beklediklerini, ancak ge- linen noktada anlaşma sağlayamadıklarını kaydetti. Türkel, işverenin kendilerini sokaktaki işsizle terbiye etmek istediklerini dile getirdi. 175 gün süren görüş- melerde sendika ilk altı ayda 11-13 zam istiyordu. ANKARA (ANKA) - Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derne- ği Genel Başkanõ Satılmış Çalış- kan, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’a seslenerek, “Her kesime ve her konuda açılımlar yapıyorsunuz. Bu açılımlarınızda devlete ve mil- letimize karşı isyan etmiş kişilerle bile barışılmasını öngörüyorsunuz. Bizlerle barışmayı neden düşün- müyorsunuz” dedi. Çalõşkan, de- mokratik açõlõmdan sonra “emekliler” için de bir açõlõm yapõlmasõnõ istedi. Emeklilerin devlete sadakatle 25- 30 yõl hizmet verdiklerini kaydeden Çalõşkan, “Vergilerimizi ve prim- lerimizi devletimize eksiksiz öde- dik. Karşılığında bizi açlık sınırı al- tında aylık maaşla geçinmeye mah- kûm ettiniz. Yüzde 1.83’ lük artışla ayda 5.00 TL ile 12.00 TL zam ver- diniz bu artışı bize nasıl layık gör- dünüz? Biz emekliler olarak, bu ül- kenin taşında, toprağında alın te- rimiz var. Biz bu alın terini ver- mesek idi sizler bugün bu yöne- timde olamazdınız. Bizlerle ba- rışmayı neden düşünmüyorsu- nuz?” dedi. İTO: Ekonomik program vadesini tamamladı Ekonomi Servisi - İstanbul Tica- ret Odasõ (İTO) Yönetim Kurulu Başkanõ Murat Yalçıntaş, artõk eko- nomik programõn vadesini tamam- ladõğõnõ belirterek, “Bugün Türki- ye’nin en kısa zamanda büyüme odaklı yeni bir ekonomik program hazırlaması lazım” dedi. İTO Ağustos Ayõ Meclis Toplan- tõsõ’nda konuşan Yalçõntaş, şunlarõ kaydetti: “Biz Türkiye olarak hep bütçe açıklarını kontrol ettik, enf- lasyonla mücadele ettik ve son 6-7 yılda bir ekonomik program uy- guladık. O zaman doğruydu bu program. Ciddi bütçe açıklarımız, ciddi enflasyonumuz vardı. Ama artık bugün bu program vadesini tamamlamıştır ve bitmiştir. Bugün Türkiye’nin en kısa zamanda bü- yüme odaklı yeni bir ekonomik program hazırlaması lazım. Çün- kü büyümenin motoru özel sek- tördür. Eğer Türkiye ileriye gide- cekse mutlaka büyümeye odaklı olan, özel sektörün yatırımlarını da teşvik edecek Türkiye’nin yeni bir programa ihtiyacı var. Özel sek- törün önündeki engelleri kaldıra- cak, özel sektörü yatırıma teşvik edecek bu programın belli dö- nemlerle sınırlı olmaması her za- man geçerli bir program olması la- zım. Ekonomi kurmaylarının bir an evvel üretim, büyüme odaklı ye- ni bir program hazırlaması, bu programın da her zaman geçerli bir program olması lazım.” ETİ’DE GREV BAŞLADI Ekonomi Servisi - 81 bin 46 ki- şi, 91 bin 85 adet kredi kartõnõ yeniden yapõlandõrmak için pro- tokol imzaladõ. İmzalanan proto- kol kapsamõnda 251 milyon 722 bin TL’lik borç yeniden yapõlan- dõrõldõ. Türkiye Bankalar Birliği (TBB), temmuz itibarõyla Yeni- den Yapõlandõrõlan Kredi Kartlarõ ile ilgili istatistikleri açõkladõ. Kredi kartõ çõkaran TBB üyesi 21 bankadan derlenen verilere göre, Temmuz itibarõyla protokol imzalanan kart sayõsõ 91 bin 85 adet olurken, kişi sayõsõ 81 bin 46 olarak gerçekleşti. Aynõ dö- nemde 684 kişinin 624 adet kre- di kartõ protokolü bozulurken, yapõlandõrma kapsamõndan çõka- rõlan borç tutarõ 2 milyon 955 bin 394 TL oldu. 250 milyon liralık borç yeniden düzenleniyor Geçen yõl ikinci yarõyõ kapsayan ankette işletmelerin yüzde 47.6’sõ üretimlerinin bir önceki döneme göre azaldõğõnõ belirtirken bu oran, bu yõlõn ilkyarõsõnda yüzde 60’a çõktõ. Sanayide en olumsuz dönem, 1998’den beri, 2001’in ilkyarõsõ hariç, bu yõl ilkyarõda gerçekleşti. İlkyarõda düşerek 61.5’e gerileyen üretim endeks değeri, 2001 ilkyarõsõ hariç, en düşük değer oldu. Ekonomi Servisi - Türkiye’nin en büyük petrokimya üreticisi ve ihra- catçõsõ petkim, konsolide olmayan bi- lançosuna göre ilkyarõda 40.55 mil- yon lira kâr ettiğini Kamuyu Aydõn- latma Platformu’na açõkladõ. Şirket, geçen yõl aynõ dönemde 17.56 milyon lira zarar açõklamõştõ. Geçen yõlõn ikinci çeyreğinde 2.66 milyon lira zarar açõklayan şirket, bu yõl ikinci çeyrekte ise 28.41 milyon lira kâr açõkladõ. Petkim’in ilkyarõdaki satõş gelirle- ri geçen yõlõn aynõ dönemindeki 1.25 milyar lira seviyesine göre yüzde 28.4 gerileyerek 895.3 milyon lira oldu. Petkim hisseleri ilk seansõ yüzde 0.67 yükselişle 7.50 lirada tamam- lamõştõ. Petkim’den 40 milyon lira kâr Fotoğraf:UğurDEMİR KÜÇÜK: ÜMİTTEN DAHA FAZLASINA İHTİYAÇ VAR Küçük, anket sonuçlarõna ilişkin yaptõğõ değerlendirme- de, 2009 ilkyarõ ekonomik durum tespit anketinin, küre- sel krizin 2008 yõlõnõn ikinci yarõsõnda kuvvetle hissedi- len etkilerinin, 2009 yõlõnõn ilkyarõsõnda daha da derin- leştiğini ortaya koyduğunu belirtti. Ankette olumsuzluk yaşadõğõnõ bildiren işletmelerin oranõnõn bazõ gösterge- lerde yüzde 60’larõ bulduğunu dile getiren Küçük, mev- cut durumdaki olumsuzluğa rağmen, 2009 ikinci yarõya yönelik beklentilerin iyimser olduğunu söyledi. Bu yõl haziran ayõnda sanayi üretiminde yüzde 9.7 ile tek hane- li bir oran beklentisinin iyimserliği ve ümitleri güçlen- dirdiğini anlatan Küçük, “Fakat şunu ifade etmeliyiz ki, yüzde 9.7 normal koşullarda yüksek bir küçülme oranı- dır. Sanayi üretimindeki küçülme, geçen yıl ağustos ayında başlamıştı ve neredeyse bir yıldır aralıksız de- vam ediyor. İçinden çıkıp geldiğimiz bu çok olumsuz süreç nedeniyle yüzde 9.7’yi ehvenişer olarak değerlen- diriyor, ümit verici buluyoruz. Ama bizim ümitten daha fazlasına ihtiyacımız vardır. Sanayi üretiminde hâlâ sı- fırın altında olduğumuz unutulmamalıdır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle