Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
13 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr
TEK GIDA-İŞ’TEN GREV KARARI
Türk-İş’e bağlõ Tek Gõda-İş
Sendikasõ Eskişehir Şube’de
Eti Gõda’da çalõşan 2 bin iş-
çiyi kapsayan toplu iş söz-
leşmesi görüşmelerinde an-
laşma sağlanmayõnca grev
kararõ alõndõ. Sendikadan ya-
põlan açõklamada görüşme-
lerin 175 gündür sürdüğü
ancak bir sonuca ulaşõlama-
dõğõ dile getirildi. Çoğunluğu
550 lira maaşla çalõşan yak-
laşõk 2 bin işçi için 185 lira
seyyanen zam isteniyor.
MADEN İŞÇİSİ İŞ BIRAKTI
Çorum’un Dodurga
ilçesinde Alpagut-
Dodurga Linyitleri
İşletmesi’nde çalõşan 120
işçi, işten çõkarõlan
arkadaşlarõnõn yeniden işe
alõnmasõ için iş bõrakma
eylemi başlattõ. Zam
talebiyle 24 Temmuzda iş
bõrakan işçiler zammõn
alõnmasõ üzerine işbaşõ
yapmõştõ. Ancak 10 işçinin
işten atõlmasõ üzerine
işçiler yeniden iş bõraktõ.
SAĞLIKÇI KADRO FARKI İSTEMİYOR
Tüm Sağlõk-Sen Genel Baş-
kanõ Okay Erözgün, sağlõk ça-
lõşanlarõ arasõndaki “657,
4/B, 4/C sözleşmeli ayrõmõnõn
ortadan kaldõrõlmasõnõ, tek
kadro uygulamasõna geçil-
mesini” istedi. Tek kadro uy-
gulamasõna geçilmesi gerek-
tiğini savunan Erözgün, bu
personelin kamunun asli ve
sürekli hizmetlerini yürüt-
mesi nedeniyle kadroya alõn-
malarõnõn anayasa gereği ol-
duğunu ileri sürdü.
GÖRÜŞ
ATİLLA ÖZSEVER (*)
Fon, GAP’a ve
İşverene Yaradı
Önceki gün TBMM’den geçen yasa,
2009 ve 2010 yılları için İşsizlik Sigorta-
sı Fonu’nun nema gelirlerinin dörtte
üçünün, 2011 ve 2012 yılları için de dört-
te birinin GAP (Güneydoğu Anadolu
Projesi) ve diğer altyapı yatırımlarında kul-
lanılması amacıyla bütçeye gelir kayde-
dilmesini öngörüyor.
Aslında bu madde, İşsizlik Sigortası
Kanunu’nun amacına aykırı. Ancak fon,
kısa zamanda o kadar çok büyüdü ki,
herkesin iştahını kabartıyor. 2008 so-
nunda bütçenin yüzde 20’sini oluştura-
cak bir büyüklüğe ulaştı. Temmuz 2009
sonu itibarıyla fonda 42.2 milyar lira pa-
ra bulunuyor.
Fonun işsizlik ödeneği vermeye baş-
ladığı Mart 2002’den Temmuz 2009
sonuna kadar 1.6 milyon kişiye toplam
2.5 milyar lira ödeme yapıldı. Yani, top-
lam yedi yılda fonun sadece yüzde 6’sı
işsizlere ödenek olarak verildi. Oysa
Mayıs 2008’de çıkarılan 5763 sayılı ya-
sayla aynı yıl GAP’a 1.3 milyar lira ak-
tarıldı. 2009 - 2012 yılları arasında da fo-
nun nema gelirlerinin dörtte birinin yine
GAP’a aktarılması öngörüldü. Bu miktar
yıl başına 1.5 milyar lira düzeyindedir.
Yine aynı yasada tüm işverenlerin si-
gorta priminden 5 puan düşürülmesi ve
bunun Hazine tarafından karşılanması
öngörüldü. Ayrıca 18-29 yaş arasında-
ki gençler ile kadınların istihdamındaki iş-
veren sigorta primlerinin yine fondan kar-
şılanması hükme bağlandı. Özürlü is-
tihdamı ile birlikte işverenlere sağlanan
bu olanağın yıllık maliyeti 4 milyar liradır.
İşverenlere 2008 ve 2009 yılları için
sağlanan kaynak 6 milyar lira olarak he-
saplanmaktadır. GAP’a 2008 ve 2009 için
toplam 2.8 milyar lira aktarılmış olacak-
tır. Haziran 2009’da çıkarılan ikinci teş-
vik ve istihdam paketinin yıllık maliyeti de
1 milyar liradır. En son çıkarılan yasay-
la da 2009 yılı için fonun nema gelirleri-
nin dörtte üçünün, yani 4.5 milyar liranın
GAP ve diğer yatırımlar için bütçeye ak-
tarılması öngörülmektedir. Bu son yasa
çerçevesinde teşvik edilen yatırımlarda
istihdam edilen işçilerin işveren sigorta
payı da yine Hazine’den karşılanacaktır.
Sonuç itibarıyla 2008 ve 2009 yılları için
İşsizlik Sigortası Fonu’ndan GAP ve iş-
verenlere toplam 14.5 milyar lira akta-
rılmış olacaktır. Yıl sonunda fonda 45 mil-
yar lira birikeceği hesap edilirse bu ke-
sime aktarılan miktar yüzde 32 oranın-
dadır. Oysa işsizler için yedi yılda sadece
yüzde 6’lık bir bölüm kullanıldı.
İşsizlik Fonu’ndan 2010 - 2012 yılları
arasında GAP ve bütçeye aktarılacak
toplam kaynak da 12 milyar lira olarak
hesaplanmaktadır. 5 yılın toplamı 27 mil-
yar lirayı bulmaktadır. Buna İşsizlik Fo-
nu’nun, işsizlerin parasının “yağmalan-
ması” denmezse başka ne nedir? Tak-
dir sendikalarındır…
(*) Dr. Maltepe Üniversitesi
atillaozsever@ttmail.com
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
Geçmişten Bugüne
Ülkemizde en çok yinelenen ama büyük çoğun-
luğun başarıyla kulak arkası ettiği öğütlerden biri de
“sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma”dır.
Türkiye’de askere kızanların iki gerekçesi olduğu
söylenebilir.
Bunlardan ilki 27 Mayıs 1960 günü yapılan mü-
dahale ve onu izleyen Yassıada davalarıdır.
İkincisi daha yakın bir tarihte başlamıştır ve aske-
rin laiklik ilkesinin korunması konusundaki titizliğin-
den kaynaklanmıştır.
Bu iki ayrı neden, yaşam biçimleri uyuşmayanla-
rı bile askere karşıtlıkta ortak noktada buluşturmuştur.
Önce şunu belirtmek gerekir ki, görevleri yasalar-
la belirlenmiş mahkemeler, cumhuriyet savcılarının
önlerine getirdikleri davalara bakmaktan kaçınamaz.
Yüksek Adalet Divanı’nın, Bebek Davası, Afgan-
tazısı Davası, Hemşire Barbara Davası gibi, ciddilikleri
bugün de tartışılan davalara bakmak zorunda kalmış
olmasının nedeni de budur.
Yassıada davaları kapsamında hem dava konu-
larından, hem de mahkemenin oluşum yönteminden
neredeyse 50 yıldır yakınanların, yakındıklarını ken-
di adlarına gerçekleştirme çabaları son günlerde te-
pe noktasına ulaştı.
Hemen her gün belirli yayın organlarında yani ga-
zete ve televizyonlarda yasa gereği açık duruma ge-
len iddianamelerle eklerinde yer alan dinleme çö-
zümlerinin belirli bölümleri eski gazetecilik deyimiyle
tefrika ediliyor.
Edilmekle kalmıyor, arkasında önünde ne olduğu
bilinmeyen alıntılar, sanki iddia değil de kesinleşmiş
mahkeme kararı imiş gibi yansıtılıp, kamuoyu oluş-
turulmaya çalışılıyor.
Yassıada davaları açılmadan Yüksek Soruşturma
Kurulu’nun fezlekelerine dayanılarak yapılan yayın-
ların benzerini bugün daha yoğun olarak yaşıyoruz.
O dönemdeki tartışmalar, daha çok Demokrat Par-
ti’nin demokrasi anlayışı ile muhalefetin anlayışı
arasındaki farklılıktan, bir bölümü ile de kimi DP yö-
neticisinin giderek sertleşen yaklaşımından kay-
naklanıyordu.
Bu nedenle de örneğin “Yassıada’daki Adnan Men-
deres’i kurtarmak için Yenikapı’dan tünel kazacak-
ların oluşturduğu çete” ihbarları ciddiye alınıp tu-
tuklamalar yapılıyordu.
Gözaltına alınıp Balmumcu Kışlası’na konulan ve
unutulan yüzlerce kişi de ifade sırasının kendilerine
gelip gelmeyeceğini bilmeden günlerini geçiriyorlardı.
“Öç alma” isteği galiba kimi genlere yer etmiş. Yas-
sıada davaları sonundaki üç idamın öcünün Deniz
Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın asılmasıyla
alındığına ilişkin açıklamaların henüz unutulma sü-
recine girmediğini anımsamalıyız. Ve yazılanlara
bakarak “Acaba Yassıada davalarının öcünü de al-
mak isteyenler mi var” sorusunu da unutmamalıyız.
Yassıada davalarından söz açmışken, bir daha ya-
şanmamasını dilediğimiz “Sizi buraya tıkan kuvvet böy-
le istiyor” cümlesine takılıp kalmadan, duruşmaların
200 gününü izleyen bir gazeteci olarak, Yüksek Ada-
let Divanı’ndaki yaklaşımı somut bir örnekle anım-
satmak istiyorum.
1 numaralı dava olan “Anayasayı İhlal Davası”nın
gerekçeli kararı, şimdi A4 olarak anılan kâğıtlardan
biraz daha büyük “eseri cedid” kâğıtlarla 469 sayfa
tutuyor.
Sanıkların avukatları, savunmalarında o dönemde
ünlü ve yetkin sayılan yabancı hukukçulardan da alın-
tılar yapmışlardı.
Aşağıdaki bölümü gerekçeli kararın 70’inci sayfa-
sından aktarıyorum:
“Bu yazılı müdafaalar, İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi profesörlerinden Ord. Prof. Sulhi Dönmezer,
Ankara Üniversitesi Ceza Hukuk Prof. Burhan Kö-
ni, Prof. Faruk Erem, İstanbul Hukuk Fakültesi pro-
fesörlerinden Nurullah Kunter, Prof. Naci Şensoy,
Prof. Sahir Erman’dan müteşekkil 6 kişilik bir heye-
te tevdi edilerek (Bu yazılı müdafaalarda ceza huku-
ku sahasındaki yabancı müelliflerin (eser yazanların)
bahis konusu hususlarla ilgili görüşlerinin ve gerek-
tiğinde yabancı mevzuatın ilgili maddelerinin şahsi her-
hangi bir mütalaa ve kanaat katmadan aynen tercü-
mesi ile yazılı olarak tevdii) hususunda vazifelendiril-
miş ve bu heyet tarafından imzaları altında 53 sayfadan
ibaret yazılı bir tetkik divana tevdi edilmiştir.”
Hiçbir yorum yapmıyorum.
oerinc@cumhuriyet.com.tr
İ
şsizlik Sigortasõ Fo-
nu’ndaki paranõn tama-
mõyla işçiler için kulla-
nõlmasõ gerekirken, buna göz
dikilerek amacõ dõşõnda kul-
lanõlmasõnõn devlete olan gü-
veni sarstõğõnõ dile getiren
Türk-İş Başkanõ Mustafa
Kumlu, yanlõştan dönülmesi için tüm
çabanõn gösterileceğini söyledi.
İşçilere ait kaynağõn GAP ve bütçe
açõğõna aktarõlmasõnõ Cumhuriyet’e de-
ğerlendiren Kumlu, bugüne kadar
oluşturulan fonlarõn akõbetinin ka-
muoyu ve emekçiler tarafõndan yakõ-
nen bilindi-
ğini hatõrlatarak
“Her biri çarçur edilmiş bu fonlar
şimdiye kadar hep amacına aykırı
olarak kullanıldı. Şimdi işsizlik fo-
nundaki paranın başka yerlere ak-
tarılması, bu fonun akıbetinin de di-
ğer fonlara gibi olacağı endişesi
yaratmıştır” dedi.
Bu hatadan dönülmesi için Türk-İş
ve diğer sendika konfederasyonlarõ
olarak gerekli tüm çabayõ sarf ede-
ceklerinin altõnõ çizen Kumlu, Cum-
hurbaşkanõ’nõn da tõpkõ kiralõk işçili-
ğe olanak tanõyan düzenlemeyi veto et-
tiği gibi bunu da veto edeceğini um-
duğunu belirtti. İşsizlik sigortasõnõn
amacõnõn, işini kaybeden sigortalõla-
rõn işsiz kalmalarõ nedeniyle uğra-
dõklarõ gelir kaybõnõ belli süre ve öl-
çüde karşõlamak olduğunu vurgulayan
Kumlu, bu riske karşõ fona işçiler için
prim yatõrõldõğõna dikkati çekti. Fon-
daki kaynağõn, iyi değerlendirilmesi
ve amacõ dõşõndaki kullanõma izin
verilmemesi nedeniyle 41 milyar
TL’nin üzerine çõktõğõnõ dile getiren
Kumlu, ancak fondaki para büyü-
dükçe işverenler ve hükümetin fona
“göz diker” hale geldiğini savundu.
Geçen yõl yapõlan düzenlemeyle
fondan 1 milyar 300 milyon TL’nin
Hazine’ye, ayrõca 2009-2012’de de fon
tarafõndan tahsil edilecek nema gelir-
lerinin dörtte birinin de bütçeye gelir
olarak aktarõldõğõnõ anlatan Kumlu, iş-
çi kesimi tarafõndan bu uygulama
eleştirilirken bu kez 2009 ve 2010’da
fonun nema gelirlerinin dörtte üçünün
yol yapõmõ gibi faaliyetler için bütçe-
ye aktarõlmasõ girişimiyle karşõ karşõya
kaldõklarõnõ hatõrlattõ.
Türk-İş Başkanõ Kumlu, İşsizlik Fonu’ndaki paranõn amacõ dõşõnda
kullanõlmasõnõn devlete olan güveni sarstõğõnõ söyledi. Cumhurbaşkanõ’ndan veto
bekleyen Kumlu, hatadan dönülmesi için gerek Türk-İş olarak gerekse diğer sendika
konfederasyonlarõyla birlikte gerekli tüm çabayõ göstereceklerini dile getirdi.
AKP’den yasadışı kesinti
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Hükümetin, işsizliğin
çõğ gibi büyüdüğü ve 6 milyon
işsizin sokakta dolaştõğõ bir
dönemde, fonun nema gelirlerinin
dörtte üçünü karayolu
müteahhitlerine aktarmasõnõn
İşsizlik Sigortasõ Yasasõ’na aykõrõ
olduğu ortaya çõktõ.
İşsizlik Sigortasõ ile İşsizlik
Sigortasõ Fonu’nu düzenleyen
4447 sayõlõ yasanõn 46.
maddesinde işsizlik sigortasõnõn
amacõ “İşsizlik sigortasına ilişkin
kuralları ve uygulama esaslarını
düzenlemek ve sigortalılara işsiz
kalmaları halinde, bu kanunda
öngörülen ödeme ve hizmetlerin
yerine getirilmesini
sağlamaktır” şeklinde hüküm
altõna alõnõyor. Yasanõn bu
hükmünde, İşsizlik Sigortasõ’nõn
amacõnõn devletin altyapõ
yatõrõmlarõnõ desteklemek
olduğuna ilişkin herhangi bir ibare
yer almõyor. Yasanõn 47.
maddesinde de fonun altyapõ
yatõrõmlarõna dönük
kullanõlabileceği belirtilmiyor.
H
ükümet ve yetkili memur sen-
dikalarõ, kamu çalõşanlarõnõn ge-
lecek yõlki ekonomik ve sosyal
haklarõnõ belirlemek üzere 15 Ağustos
Cumartesi günü masaya oturacak. Baş-
bakanlõk Merkez Bina’daki ilk toplan-
tõ, 10.00’da başlayacak.
Kamu Görevlileri Sendikalarõ Yasasõ
uyarõnca, her hizmet kolunda en fazla
üyesi bulunan sendikanõn katõldõğõ top-
lu görüşmelerde Türkiye Kamu-Sen’e
bağlõ Türk Büro-Sen, Türk Enerji-Sen,
Türk Ulaşõm-Sen, Türk Haber-Sen,
Türk İmar-Sen, Türk Eğitim-Sen, Me-
mur-Sen’e bağlõ Diyanet-Sen, Bem-
Bir-Sen, Toç-Bir-Sen ve Sağlõk-Sen ile
KESK’e bağlõ Kültür Sanat-Sen me-
murlarõ temsil edecek.
En fazla üyeye sahip olmasõ dolayõ-
sõyla Memur-Sen’in başkanlõğõnda yü-
rütülecek toplu görüşmelerde, Türkiye
Kamu-Sen temsilcileri de bulunacak.
Vergi 5 puan insin
Anlaşmazlõk durumunda ise uyuş-
mazlõk tutanağõ tutulacak ve Yüksek Ha-
kem Kurulu Başkanõ ve 4 öğretim gö-
revlisinden oluşan uzlaştõrma kurulu
devreye girecek. Kurulun 5 gün içinde
vereceği karara taraflarõn katõlmasõ du-
rumunda sonuç, mutabakat metni olarak
Bakanlar Kurulu’na sunulacak.
Memur-Sen, yüz-
de 11 zam talep edi-
yor. Ayrõca memur-
lara en az 80 lira ek
ödeme yapõlmasõnõ,
sendika üyesi kamu
görevlilerine verilen
10 liranõn 28 liraya
çõkarõlmasõnõ, gelir
vergisi oranlarõnõn 5
puan indirilmesini,
eğer vergi indirimi ya-
põlmazsa kamu çalõşan-
larõna 6 ayda bir 600 lira
kriz çeki verilmesini isti-
yor.KESK, kamu ça-
lõşanlarõna, aynõ zaman-
da emekliler ve asgari
ücretliler için de esas
olmak üzere en az
1500 lira “temel üc-
ret” ödenmesini is-
tiyor. Ayrõca, gelir
vergisi oranlarõnõn
yüzde 10 azaltõlma-
sõ, kamudaki güven-
cesiz istihdam bi-
çimlerine son veril-
mesi, engellilerin is-
tihdam kotalarõnõn dol-
durulmasõ, kadõnlara çalõş-
ma yaşamõnda pozitif ayrõm-
cõlõk uygulanmasõ da isteniyor.
Harb-İşveSağlõk-İş’tentepki
Türk Harb-İş Sendikasõ Merkez
Yönetim Kurulu, “İşsizlik Si-
gortası Fonu gelirlerinin büt-
çeye aktarılması girişiminin
anayasaya uygun olmadığı”nõ
açõkladõ. Sendikadan yapõlan açõk-
lamada, İşsizlik Sigortasõ Fo-
nu’nun etkisiz ve güçsüz kõlõn-
masõ sonucunu doğuracak bu de-
ğişikliğin muhalefet partileri ta-
rafõndan Anayasa Mahkemesi’ne
taşõnmasõ kadar Türk - İş’in de
açõklamalarla yetinmeyen bir
davranõş geliştirmesinin zorunlu
olduğu dile getirildi.
Sağlõk-İş Genel Başkanõ Musta-
fa Başoğlu da, yapõlmasõ gere-
kenin, İşsizlik Sigortasõ Fonu’nda
biriken paranõn başka alanlarda
kullanõlmasõna yol vermek değil,
işsiz kalan işçinin bu fondan da-
ha kolay yararlanmasõ ve daha
yüksek işsizlik ödeneği verilme-
sini sağlamak olduğunu belirtti.
Emekli derneği
araştõrdõ,durumvahim
KKTC’dasağlõkeylemi
İtfaiyeci hak arayacak
M
emur-Sen’e bağlõ BEM-BİR-SEN’e
üye itfaiyeci ve zabõtalar, 15
Ağustos’ta başlayacak olan kamu
kesimleri toplu görüşmesinden bir gün önce
cuma günü Güvenpark’ta bir araya gelip hak
arama eylemi düzenleyecekler.
Çeşitli illerden gelecek olan itfaiyeci ve
zabõtalar eyleme üniformalarõyla katõlacaklar,
çocuk eylemciler ellerinde pankartlarla
babalarõna destek verecek.
BEM-BİR-SEN’in Güvenpark’ta
gerçekleştireceği eylem, yerel yönetimlerde
çalõşan sözleşmeli memurlar ile vekil
memurlarõn sorunlarõnõ içeren dilekçelerden
oluşan klasörün Başbakanlõk’a teslim
edilmesiyle son bulacak.
K
uzey Kõbrõs Türk Cumhuriyeti’nde
sağlõk alanõnda örgütlü 5 sendikanõn,
fazla mesailer konusunda çõkarõlan
kanun hükmünde kararnamenin geri alõnmasõ
talebiyle geçen hafta başlayan eylemler devam
ediyor. Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu
Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Rifat Siber,
hastanede acil hastalara gereken tedavi
verildiğini itfaiyeci, ancak poliklinik hizmetleri
verilmediğini açõkladõ. İsteklerin
gerçekleşmemesi halinde gerekirse
fazla mesaiye gitmeyerek, acil servislerde
grev yapõlacak.
T
ürkiye İşçi
Emeklileri Derneği
(TİED) tarafõndan
yapõlan araştõrmaya göre,
son 10 yõllõk dönemde işçi
emeklilerinin taban aylõğõ
bazõ gõda maddeleri
karşõsõnda gerilerken,
kuru fasulye
karşõsõnda arttõ.
TİED Ankara Şube
Başkanlõğõ’nca,
Eylül 1999 ve Ağustos
2009 arasõndaki yaklaşõk
10 yõlda işçi emeklisi
taban aylõğõnõn alõm
gücündeki değişikliklere
ilişkin bir
araştõrma yapõldõ.
Araştõrmada,
dana eti, zeytin,
kuru fasulye,
mutfak tüpü gibi
temel tüketim mallarõ
ile tüm tüketim
mallarõnõn fiyatlarõnõ
etkilediği gerekçesiyle
benzin fiyatlarõ
dikkate alõndõ.
Eylül 1999’da emekli
aylõğõyla yaklaşõk 120
kilogram kuru fasulye
alõnabilirken
bugün 140,5 kilogram
alõnabildiğine yer verilen
araştõrmada, emeklilerin
alabildiği kuru fasulye
miktarõnõn 20,5 kilogram
arttõğõna işaret edildi.
Araştõrmada, “Bir
zamanlarõn gözde fukara
yemeği olan kuru fasulye,
yeniden bu niteliğini
kazanmõş görünüyor”
denildi.
Yüzde 11 zam ve kriz çeki isteniyor
Memurların toplu
pazarlığı başlıyor
ON YILDA CİDDİ BİR GELİR KAYBI OLDUĞU GÖRÜLDÜ
Kumlu:İşsizlikFonu’nunamaçdõşõkullanõlmasõ,bunundadiğerçarcuredilenfonlarõnakõbetineuğrayacağõendişesidoğuruyor
İşsizlik parasõ işçinindir
TOPLUSÖZLEŞME
YOKSA GREV VAR
Yalnız ilk görüşmeye
katılacak KESK eylem
takvimini de açıkladı.
KESK ayrıca birinci
oturumda Ankara’da
sonlandırılmak üzere,
bugün İstanbul ve
Diyarbakır’dan “Toplu
İş Sözleşmesi Yoksa
Grev Var” başlıklı
yürüyüş başlatacak.