18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 13 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Çokkültür-Çoklukültür “Çokkültür-çoklukültür”, “çokkültürlülük-çokkültür- cülük”.. Toplumbilimciler, felsefeciler Türkçesini türet- meye çalıştıkları sözcüklerle, dünya ölçeğindeki çok yaşamsal bir tartışmayı, birinden barış, diğerinden kan çıkan özgürlük-ayrımcılık sınırları ile oynanmasını an- latmaya, gözler önüne sermeye çalışıyorlar. Çünkü in- san hakları, demokrasiden yola çıkılıp birinden gerçek barış, kardeşlik, diğerinden emperyal çıkarlar adına kan- lı çatışmaların yaratılması arasındaki yaşamsal farkı an- layabilmek gerek. Kürt açılımını tartışanları, işte bu yaşamsal önemde- ki özgürlük-ayrımcılık sınırlarıyla oynanmasını izlerken hal- kın kafasının nasıl karıştırıldığını, insanın doğru yerde dur- masının giderek zorlaştığını görmek kaygı verici. İnsan hakları, demokrasi adına temel hak ve özgür- lüklerden yola çıkılması, insanların ırk, din farkı gözetil- meksizin ayrımcılığa hedef olmaması ortak payda. Em- peryal çıkarlar adına dünyanın yönetilmesinde neredeyse kendiliğinden ortaya çıkan, keşfedilen gerçek; ortak çı- karları olan, aynı toprakları paylaşan halkları, ırklar-din- ler-mezhepler-tarikatlar ekseninde örgütleyerek ay- rıştırmak, çatıştırmak. Temel hak ve özgürlükler çerçe- vesi aşılarak, özgürlükler adına ayrımcılık beslenerek ideo- lojilerin, ortak amaçların dışında, ayrımcı alt kimliklerin siyasal partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, si- vil toplum örgütlenmelerine taşınmasıyla böl, parçala ku- ralı içinde emperyal çıkarlara hizmet ettirmek. Felsefecilerin çok yalın anlatımlarıyla; Beşiktaş’ı gü- zelleştirme derneği için üst kimlik Beşiktaşlı olmak. Ül- ke sınırları içindeki siyasi parti, sendikanın, sivil toplum örgütlenmelerinin üst kimliğinde vatandaşlık, dünya ça- pındakiler içinse insanlık olabilir. Yani bir ülkede din ya da ırk, mezhebe dayalı her tür örgütlenmede, özel yaşam alanına ait değilse, ırkın, dinin kullanılması özgürleşme, demokrasi değil ayrımcılığın ta kendisidir. Elbette dini ör- gütlenmeler, camiler, kiliseler, ırklara ilişkin kültürel ör- gütlenmeler de olacaktır. Ancak ırk ve inanç alanına gi- ren bu örgütlenmenin genel, ortak toplumsal alanı dü- zenleyici niteliği olamaz. Emperyal çıkarlar ne yazık ki günümüzde yoksul gü- ney dünyasında halkları dinler, ırklar ekseninde çatıştı- rarak, kanlı, sonu gelmez hesaplaşmaların içinde kolayca boğdurmakta, zengin kuzey dünyasında bile ötekiler- biz ayrımcılığı ekseninde kolayca sömürmenin araçla- rını yaratmaktadır. Kürt açılımı özeline gelince... ABD ırklar, dinler, mez- hepler ekseninde kördüğüm olmuş Irak’ta askerini çekme noktasında. Irak işgalinde elde edilen ganimet- lerin ardından, pahalı petrol gerçeği ile yüz yüze kalın- ca, kimi planların değişmesi gündemde. Tezkereye onay vermemiş, savaş ganimetlerinden yararlandırılmaması, cezalandırılması öngörülmüş Türkiye bölge güvenliğin- de kaçınılmaz önemli güç. ABD askerlerinin çekilmesi haberlerinin ardından Irak’ta yeniden alevlenen terör eylemlerinin ilk odağın- da ağırlıklı Şiiler var. Geçen hafta boyunca üst üste yaşanan terör, intihar eylemlerinde ölenlerin toplamı yüz- lerce. Batı medyasının satır arası haberlerine göre bun- dan sonrasında Kürtleri hedef alan terör eylemleri ka- çınılmaz olarak artacak. Malum ırk ve din ekseninde paramparça örgütlenmiş Irak halkı yoksulluk, yoksunlukta yerlerde, dinsel, ırksal örgütlenmelerine göre ABD, emperyalistlerden kalacak petrol paylaşımında öne çıkmak, yoksullukta en altta kal- mamanın derdindeler. ABD askerlerince ayrıcalıklı kol- lanmış Kürtlerin olanakları daha mağdur olanlara batı- yor. ABD’nin önceliklerinde Ortadoğu pahalı petrolünü ucuzlatmak kaçınılmaz olunca da, çatışmaların alt dü- zeylere indirilmesi gerekiyor. Irak ölçeğinde ABD için as- keri maliyeti en aza indirecek, çıkarlarını en üst düzey- de kollayacak bir tür dengeye, barışa gereksinim var. Irak bütünlüğü mü, esnek federasyon mu, parçalanmış Irak mı? Çok fark eder mi? Bu aşamada tabii ki ABD’nin çıkarları sonucunda da olsa Türkiye’ye dönük büyük Kürdistan projesinin sıcak gündemden düşmesi, Kuzey Irak’ta PKK’nin destek- lenmesinden vazgeçilmesi, Türkiye’nin başta Iraklı Kürtleri kollamak üzere bölgede yeni görevler üstlenmesi, ülkemiz içinde barış için iyi bir şans olabilir. Hep birlik- te doğru çizgilerle değerlendirebilirsek.. Gerçi şu sıkışık aşamada en ayrımcı Kürtçülerin bile büyük Kürdistan projesini, Türkiye haritasını değiştirmeyi ağızlarına aldıkları yok. Ancak Cumhuriyet değerleri, Ata- türk devrimleri, üniter devlet çatısı altında, TC vatandaşlığı kimliğinde buluşmaya hazır olduklarını da söylemiyor- lar. İşin o yanını atlayarak Türkiye’ye düşen görevleri bi- lerek ya da bilmeyerek gerçek barış ilkeleri içinde değil, ayrımcı, ırkçı yaklaşımla ortaya koyuyorlar. Bizim iktidarınsa ne dediği hiç belli değil. Malum AKP iktida- rının kadroları Lozan’a, Cumhuriyet değerleri, kimliğine çok da bağlı değiller. Varsa yoksa Sünni İslam ağırlık- lı, ılımlı İslam denilen yeni bir ortak kimlik yaratma sev- dasındalar. Bilinçli kavram kargaşası, arapsaçı bundan... [email protected] Avrupa Kalkõnma Bankasõ Başkanõ Thomas Mirow, özellikle bankalarõ acõ sürprizlerin beklediğini savundu OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Bu yõl en az yüz- de 5’lik bir ekonomik gerileme yaşa- yacağõ belirtilen Doğu Avrupa ülke- lerinde krizin daha yeni başladõğõ ve “asıl bundan sonra etkili olacağı” vurgulandõ. Avrupa Kalkõnma Bankasõ (EBRD) Başkanõ Thomas Mirow, bu yõl Doğu Avrupa ülkelerindeki büyü- me oranlarõnõn büyük düşüş göstere- ceğini, yoğun bir iflas dalgasõ bek- lendiğini söyledi. “Handelsblatt” gazetesinin sorularõnõ yanõtlayan Mi- row, krizin başlarõnda, sanayileşmiş ül- kelerdeki gelişmenin tersine, Doğu Avrupa bankalarõnõn önemli bir sorun yaşamadõğõnõ hatõrlatarak “Ancak re- el ekonomideki kriz tüm bölgeyi aşı- rı bir biçimde etkisi altına alıyor. Asıl bundan sonra gelecek mey- dan okumaya karşı hazırlıklı ol- malıyız” dedi. Kredi dönüşlerinde sorunlar yaşa- nacağõnõ savunan Thomas Mirow, gerekli önlemlerin zamanõnda alõn- mamasõ halinde, bölgede büyük top- lumsal patlamalar yaşanabileceği uya- rõsõnda da bulundu. Romanya’da bu yõl ekonomik kü- çülmenin yüzde 8.5 olmasõ bekleniyor. Çek Cumhuriyeti Merkez Bankasõ, ül- ke ekonomisinin yüzde 3.8 gerileye- ceğini belirtirken Ukrayna’nõn yüzde 15 gibi düşüşle “felaketin eşiğine” yerleşeceğine kesin gözüyle bakõlõyor. Bütün bölgede yoğun bir iflas dalga- sõ yaşandõğõnõ, banka kredilerinde ge- ri dönüşlerin yaşanacağõnõ belirten bölgede etkili Erste Bank’õn uzman- larõndan Rainer Singer, Handelsb- latt’a yakõn gelecekte bir iyileşme beklenmemesi gerektiğini söylerken Unicredit’ten Debora Revoltella, “2009 ve 2010 zor yıllar olacak” de- di. Uzmanlar, son yõllarda Doğu Av- rupa ülkelerine çok kolay giren ser- mayenin, kriz ile birlikte aynõ hõzla bu- ralardan çõktõğõnõ ve bunun da bölge- yi “dağıttığına” dikkat çekiyorlar. Avrupa’nõn en zengin ülkesi Almanya’nõn başkentinde tam bir sosyal dram yaşanõyor. Varlõk içindeki yokluk, önce çocuklarõ vuruyor. Berlin Eyalet Sosyal İşler Bakanlõğõ tarafõndan hazõrlanan veriler Alman başkentindeki 18 yaşõndan küçük 171 bin çocuğun “Hartz-IV” adõ altõnda muhtaçlara verilen devlet yardõmõyla yaşadõğõnõ ortaya çõkardõ. Bu rakamlara göre, Berlin’deki çocuk ve gençlerin yüzde 30’undan fazlasõ yoksulluk sõnõrlarõ içinde yaşamaya çalõşõyor. Uzmanlar, özellikle 15 yaşõndan küçüklerin oluşturduğu yaş grubunun yüzde 36’sõnõn bu “muhtaçlar kategorisinde” yer almasõnõ, geleceğe yönelik tehdidin bir habercisi olarak değerlendirdiler. 8 yaşõndan küçük Berlinli çocuklar arasõnda ise yoksulluk oranõ yüzde 39’u buluyor. Çocuklarõn yakõn bir gelecekte yoksulluk sarmalõndan kurtulacağõnõ gösteren herhangi bir õşõk bulunmadõğõ vurgulanõrken Berlin eyalet hükümeti yetkililerince yapõlan bazõ açõklamalarda, kentteki bu oranlarõn Almanya genelinden daha kötü olduğu kabul edildi. Alman hükümetinin 2008 Yoksulluk Raporu’nda, ülkedeki her 5 çocuktan birinin “yoksul” olduğu saptanmõştõ. Türkiye Araştõrmalar Merkezi verilerine göre, Berlin’de halen 185 bine yakõn Türkiye kökenli insan yaşõyor. En yoğun göçmen grubunu oluşturan Türk toplumu, işsizlik ve gelir düzeyi gibi göstergelerde kentin alt kesimlerinde yer alõyor. Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde krizin şimdiye kadar fazla bir tahribat yaratmadõğõnõ belirten Avrupa Kalkõnma Bankasõ Yönetim Kurulu Başkanõ Mirow ancak bundan sonra büyük bir iflas dalgasõ yaşanabileceğini belirtti. Mirow’a göre, gerekli önlemler alõnamazsa, büyük toplumsal patlamalar yaşanabilir. Kriz daha yeni başlõyor Sektörler borçlarõnõ döndürmekte zorlanõyor ANKARA (ANKA) - Küresel kri- zin etkisiyle sektörel nakdi krediler ge- çen yõla göre genel olarak gerilerken takibe düşen kredilerde rekor düzey- de artõş yaşandõ. 2009 yõlõ Haziran ayõ itibarõyla metal ve işlenmiş maden sek- töründe takibe düşen kredilerin oranõ geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 180 artarken, ziraat ve balõkçõlõk sektöründe bu oran yüzde 109’a, in- şaat sektöründe yüzde 91’e yükseldi. Bankacõlõk Düzenle- me ve Denetleme Ku- rumu’nun (BDDK) ha- ziran ayõ itibarõyla sek- törel bazlõ kredilere iliş- kin verilerinden yararla- narak yapõlan hesaplamaya göre, takipteki kredilerin sek- töre yönelik verilen kredilere oranõ geçen yõla göre rekor düzeyde arttõ. Sektörlere yönelik nakdi kredilerin genel olarak gerilediği veya önceki yõl- lara göre artõş hõzlarõnõn sõnõrlõ kaldõ- ğõ dönemde, takipteki kredilerde en bü- yük artõş yüzde 180’le metal ve iş- lenmiş maden sektöründe oldu. Onu yüzde 109’luk artõşla ziraat ve balõk- çõlõk sektörü, yüzde 91’le inşaat sek- törü izledi. Aynõ dönemde toptan ti- caret ve komisyonculuk sektöründe ta- kibe düşen sektörel kredilerdeki artõş yüzde 82, turizmde yüzde 60 ve gõda sektöründe yüzde 29 oldu. İnşaat sektörü, haziran ayõ itibarõyla bankacõlõk kesiminden Türkiye genelinde 15 milyar 445.6 milyar TL kre- di kullanõrken, aynõ dönemde inşaat sek- töründe dõş piyasaya yönelik verilen kredi miktarõ 6 milyar 330 milyon TL oldu. Yurtdõşõna verilen kre- dilerin ise bu dönemde 17 milyon TL’si takibe düştü. İnşaat sektöründe kredilerin takibe düşme oranõ iç piyasada yüzde 6 dü- zeyinde gerçekleşti. Bu dönemde sek- töre yönelik verilen kredilerden en bü- yük payõ iç piyasada yüzde 40’õnõ top- layan İstanbul, takibe düşen kredile- rin ise yüzde 39’unu barõndõrdõ. İngiltere’de işsizlik 14 yõlõn zirvesine çõkarak 2.4 milyonu aştõ Çağlar: Bankanõn 6 aylõk net kârõ, 1 milyar 785 milyon lira Ekonomi Servisi - Ziraat Bankasõ Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bankanõn yõ- lõn ilk yarõsõndaki net kârõnõn 1 milyar 785 milyon lira ol- duğunu açõkladõ. Can Akõn Çağlar, yaptõğõ yazõlõ açõk- lamada, bankanõn, toplam aktiflerini bu yõl haziran so- nunda, geçen yõl sonuna gö- re yüzde 12 artõrarak 117 milyar liraya yükselttiğini bildirdi. Ziraat Bankasõ’nõn “Türk bankacılığının temel taşı, Türkiye ekonomisinin lo- komotifi” olduğunu belirten Çağlar, 145’inci yõlõnõ geri- de bõrakan bankanõn, yaşa- nan ekonomik kriz sürecin- de tarõma, sanayiye ve bi- reysel müşterilere kesinti- siz olarak sunduğu kredi desteği neticesinde, son 5 yõl- dõr sürdürdüğü kâr liderliği- ni 2009 yõlõnõn ilk yarõsõnda da devam ettirdiğini kay- detti. Yõlõn ilk yarõsõnda, bi- reysel kredilerini yüzde 15 artõrarak 15,3 milyar liraya ulaştõran bankanõn sektör li- deri olduğu ihtiyaç kredile- rindeki pazar payõnõn yüzde 25’i aştõğõnõ belirten Çağlar, tarõm kesimine de destekle- rini sürdürdüklerini açõkladõ. Can Akõn Çağlar’õn açõk- lamasõna göre, yõlõn ilk çey- reğinde açõklanan “Bahar Paketi” kapsamõnda 276 bin kişiye 2.3 milyar lira tuta- rõnda bireysel kredi kullan- dõrõldõ. Ödeme Kolaylõğõ Pa- keti ile de tarõmsal, ticari ve bireysel alanlarda olmak üzere toplam 42 bin kişi üzerindeki 693 milyon lira kredi yeniden yapõlandõrõldõ. Açõklamada, takipteki krediler oranõ, uygulanan ihtiyatlõ kredilendirme po- litikasõnõn bir sonucu ola- rak yüzde 4.9 olan sektör takip oranõnõn altõnda, yüz- de 1.8 olarak gerçekleştiği bildirildi. Ekonomi Servisi - İngiltere’de yõ- lõn ikinci çeyreğinde işsiz sayõsõ 220 bin artõş göstererek, toplamda 2.4 milyon kişiyi aştõ. İşsizlik oranõ da yüzde 7.8 ile 1995 yõlõndan bu ya- naki en yüksek düzeyine ulaştõ. Independent gazetesinin de man- şete taşõdõğõ habere göre İngilte- re’de her beş gençten biri işsiz ve ül- ke genelinde işsiz sayõsõnõn 2.5 mil- yonun üzerinde çõkacağõ tahminle- ri yapõlõyor. Hükümetin açõklayacağõ verilere göre İngiltere’deki 2.5 milyon işsi- zin 1 milyonu 25 yaşõn altõnda, bu da ülkedeki genç nüfusun beşte biri de- mek. Veriler, bir yõl içinde işsizliğin yüzde 50’lik bir artõşla 800 binden fazla arttõğõnõ gösteriyor. Bu du- rum, ekonominin her sektöründe gözleniyor. Ekonomi uzmanlarõ, ay- rõca resesyona karşõ dokunulmazlõ- ğõnõn olduğu düşünülen kamu sek- töründe de iş kesintilerine başlana- bileceği uyarõsõnda bulunuyor. Uzmanlar, İngiltere Başbakanõ Gordon Brown’õn seçim çağrõsõ yapabileceği son olasõ tarih olan mayõs ayõndan itibaren 3 milyon ki- şinin işsiz kalabileceğini düşünüyor. İngiltere Merkez Bankasõ da bugün enflasyon raporunu yayõmlamaya hazõrlanõyor. Bu rapor, bankanõn ülkenin eko- nomik görünümüne ilişkin değer- lendirmelerini içeriyor. Raporda, ekonomik iyileşme sürecindeki teh- likelere ilişkin sert uyarõlara yer ve- rileceği belirtiliyor. TAV Havalimanlarõ Holding tarafõndan 2047 yõlõna kadar işleti- lecek olan Enfidha-Zine El Abidine Ben Ali Uluslararasõ Havali- manõ’nõn fotoğrafõ, Yeni 50 Tunus Dinarõ banknotunda kullanõldõ. TAV’dan yapõlan açõklamada, bu yõlõn ekim ayõnda tamamlanma- sõ planlanan havalimanõnõn fotoğrafõnõn, Tunus Cumhurbaşkanõ Zi- ne El Abidine Ben Ali’nin isteği üzerine yeni 50 Tunus Dinarõ’nõn üzerine basõldõğõ kaydedildi. Fotoğrafõn, Merkez Bankasõ’nõn 50. yõldönümü olan ve aynõ zamanda Tunus Cumhuriyet Bayramõ’na denk gelen 25 Temmuz 2009 Cumartesi günü, en yüksek para bi- rimi olarak basõlan Yeni 50 Tunus Dinarõ üzerinde yer aldõ. TAILWIND, TÜRKİYE’DE UÇUŞA GEÇTİ Türkiye’nin yeni havayolu şirketi Tailwind, 125 personel ve 3 adet Boeing 737-400 uçağõyla hizmet verecek. Yapõlan yazõlõ açõklamaya göre, Tailwind Havayollarõ’nõn resmi açõlõş kutla- masõnda konuşan şirketin Genel Müdürü Safi Ergin, İspanya, İtalya, Hollanda, Belçika, İs- rail, Kazakistan ve İran’dan Türkiye’ye düzenli olarak turist seferi düzenlediklerini söyledi. 125 personel ve 3 adet Boeing 737-400 uçağõyla hizmet vereceklerini belirten Ergin, hava ta- şõmacõlõk sektörü olmadõğõnda turizmden bahsetmenin imkânsõz olduğuna işaret etti. Tailwind Yönetim Kurulu Başkanõ Kadri Muhittin de şirketin 500 milyon dolarõ geçen portföyle doğduğunu kaydede- rek, 2010 Ocak ayõnda filolarõna iki uçak daha katacaklarõnõ bildirdi. TAV’IN HAVALİMANI BANKNOTA BASILDI ‘Genç, yetenekli ama işsiz’ 2009 yõlõ Haziran ayõ itibarõyla metal ve işlenmiş maden sektöründe takibe düşen kredilerin oranõ geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 180 artarken ziraat ve balõkçõlõk sektöründe bu oran yüzde 109’a çõktõ. Ziraat’in kâr rekoru sürüyor Can Akın Çağlar, bankanın, toplam aktifle- rini haziran sonunda, geçen yıla göre yüzde 12 artırarak 117 milyar liraya yükselttiğini bil- dirdi. Banka son 5 yıldır sürdürdüğü kâr li- derliğini yılın ilk yarısında da devam ettirdi. B E R L İ N ’ D E H E R Ü Ç Ç O C U K T A N B İ R İ ‘ M U H T A Ç ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle