Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
13 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ [email protected]
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Çokkültür-Çoklukültür
“Çokkültür-çoklukültür”, “çokkültürlülük-çokkültür-
cülük”.. Toplumbilimciler, felsefeciler Türkçesini türet-
meye çalıştıkları sözcüklerle, dünya ölçeğindeki çok
yaşamsal bir tartışmayı, birinden barış, diğerinden kan
çıkan özgürlük-ayrımcılık sınırları ile oynanmasını an-
latmaya, gözler önüne sermeye çalışıyorlar. Çünkü in-
san hakları, demokrasiden yola çıkılıp birinden gerçek
barış, kardeşlik, diğerinden emperyal çıkarlar adına kan-
lı çatışmaların yaratılması arasındaki yaşamsal farkı an-
layabilmek gerek.
Kürt açılımını tartışanları, işte bu yaşamsal önemde-
ki özgürlük-ayrımcılık sınırlarıyla oynanmasını izlerken hal-
kın kafasının nasıl karıştırıldığını, insanın doğru yerde dur-
masının giderek zorlaştığını görmek kaygı verici.
İnsan hakları, demokrasi adına temel hak ve özgür-
lüklerden yola çıkılması, insanların ırk, din farkı gözetil-
meksizin ayrımcılığa hedef olmaması ortak payda. Em-
peryal çıkarlar adına dünyanın yönetilmesinde neredeyse
kendiliğinden ortaya çıkan, keşfedilen gerçek; ortak çı-
karları olan, aynı toprakları paylaşan halkları, ırklar-din-
ler-mezhepler-tarikatlar ekseninde örgütleyerek ay-
rıştırmak, çatıştırmak. Temel hak ve özgürlükler çerçe-
vesi aşılarak, özgürlükler adına ayrımcılık beslenerek ideo-
lojilerin, ortak amaçların dışında, ayrımcı alt kimliklerin
siyasal partiler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, si-
vil toplum örgütlenmelerine taşınmasıyla böl, parçala ku-
ralı içinde emperyal çıkarlara hizmet ettirmek.
Felsefecilerin çok yalın anlatımlarıyla; Beşiktaş’ı gü-
zelleştirme derneği için üst kimlik Beşiktaşlı olmak. Ül-
ke sınırları içindeki siyasi parti, sendikanın, sivil toplum
örgütlenmelerinin üst kimliğinde vatandaşlık, dünya ça-
pındakiler içinse insanlık olabilir. Yani bir ülkede din ya
da ırk, mezhebe dayalı her tür örgütlenmede, özel yaşam
alanına ait değilse, ırkın, dinin kullanılması özgürleşme,
demokrasi değil ayrımcılığın ta kendisidir. Elbette dini ör-
gütlenmeler, camiler, kiliseler, ırklara ilişkin kültürel ör-
gütlenmeler de olacaktır. Ancak ırk ve inanç alanına gi-
ren bu örgütlenmenin genel, ortak toplumsal alanı dü-
zenleyici niteliği olamaz.
Emperyal çıkarlar ne yazık ki günümüzde yoksul gü-
ney dünyasında halkları dinler, ırklar ekseninde çatıştı-
rarak, kanlı, sonu gelmez hesaplaşmaların içinde kolayca
boğdurmakta, zengin kuzey dünyasında bile ötekiler-
biz ayrımcılığı ekseninde kolayca sömürmenin araçla-
rını yaratmaktadır.
Kürt açılımı özeline gelince... ABD ırklar, dinler, mez-
hepler ekseninde kördüğüm olmuş Irak’ta askerini
çekme noktasında. Irak işgalinde elde edilen ganimet-
lerin ardından, pahalı petrol gerçeği ile yüz yüze kalın-
ca, kimi planların değişmesi gündemde. Tezkereye onay
vermemiş, savaş ganimetlerinden yararlandırılmaması,
cezalandırılması öngörülmüş Türkiye bölge güvenliğin-
de kaçınılmaz önemli güç.
ABD askerlerinin çekilmesi haberlerinin ardından
Irak’ta yeniden alevlenen terör eylemlerinin ilk odağın-
da ağırlıklı Şiiler var. Geçen hafta boyunca üst üste
yaşanan terör, intihar eylemlerinde ölenlerin toplamı yüz-
lerce. Batı medyasının satır arası haberlerine göre bun-
dan sonrasında Kürtleri hedef alan terör eylemleri ka-
çınılmaz olarak artacak.
Malum ırk ve din ekseninde paramparça örgütlenmiş
Irak halkı yoksulluk, yoksunlukta yerlerde, dinsel, ırksal
örgütlenmelerine göre ABD, emperyalistlerden kalacak
petrol paylaşımında öne çıkmak, yoksullukta en altta kal-
mamanın derdindeler. ABD askerlerince ayrıcalıklı kol-
lanmış Kürtlerin olanakları daha mağdur olanlara batı-
yor. ABD’nin önceliklerinde Ortadoğu pahalı petrolünü
ucuzlatmak kaçınılmaz olunca da, çatışmaların alt dü-
zeylere indirilmesi gerekiyor. Irak ölçeğinde ABD için as-
keri maliyeti en aza indirecek, çıkarlarını en üst düzey-
de kollayacak bir tür dengeye, barışa gereksinim var. Irak
bütünlüğü mü, esnek federasyon mu, parçalanmış
Irak mı? Çok fark eder mi?
Bu aşamada tabii ki ABD’nin çıkarları sonucunda da
olsa Türkiye’ye dönük büyük Kürdistan projesinin sıcak
gündemden düşmesi, Kuzey Irak’ta PKK’nin destek-
lenmesinden vazgeçilmesi, Türkiye’nin başta Iraklı
Kürtleri kollamak üzere bölgede yeni görevler üstlenmesi,
ülkemiz içinde barış için iyi bir şans olabilir. Hep birlik-
te doğru çizgilerle değerlendirebilirsek..
Gerçi şu sıkışık aşamada en ayrımcı Kürtçülerin bile
büyük Kürdistan projesini, Türkiye haritasını değiştirmeyi
ağızlarına aldıkları yok. Ancak Cumhuriyet değerleri, Ata-
türk devrimleri, üniter devlet çatısı altında, TC vatandaşlığı
kimliğinde buluşmaya hazır olduklarını da söylemiyor-
lar. İşin o yanını atlayarak Türkiye’ye düşen görevleri bi-
lerek ya da bilmeyerek gerçek barış ilkeleri içinde
değil, ayrımcı, ırkçı yaklaşımla ortaya koyuyorlar. Bizim
iktidarınsa ne dediği hiç belli değil. Malum AKP iktida-
rının kadroları Lozan’a, Cumhuriyet değerleri, kimliğine
çok da bağlı değiller. Varsa yoksa Sünni İslam ağırlık-
lı, ılımlı İslam denilen yeni bir ortak kimlik yaratma sev-
dasındalar. Bilinçli kavram kargaşası, arapsaçı bundan...
[email protected]
Avrupa Kalkõnma Bankasõ Başkanõ Thomas Mirow, özellikle bankalarõ acõ sürprizlerin beklediğini savundu
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Bu yõl en az yüz-
de 5’lik bir ekonomik gerileme yaşa-
yacağõ belirtilen Doğu Avrupa ülke-
lerinde krizin daha yeni başladõğõ ve
“asıl bundan sonra etkili olacağı”
vurgulandõ. Avrupa Kalkõnma Bankasõ
(EBRD) Başkanõ Thomas Mirow, bu
yõl Doğu Avrupa ülkelerindeki büyü-
me oranlarõnõn büyük düşüş göstere-
ceğini, yoğun bir iflas dalgasõ bek-
lendiğini söyledi. “Handelsblatt”
gazetesinin sorularõnõ yanõtlayan Mi-
row, krizin başlarõnda, sanayileşmiş ül-
kelerdeki gelişmenin tersine, Doğu
Avrupa bankalarõnõn önemli bir sorun
yaşamadõğõnõ hatõrlatarak “Ancak re-
el ekonomideki kriz tüm bölgeyi aşı-
rı bir biçimde etkisi altına alıyor.
Asıl bundan sonra gelecek mey-
dan okumaya karşı hazırlıklı ol-
malıyız” dedi.
Kredi dönüşlerinde sorunlar yaşa-
nacağõnõ savunan Thomas Mirow,
gerekli önlemlerin zamanõnda alõn-
mamasõ halinde, bölgede büyük top-
lumsal patlamalar yaşanabileceği uya-
rõsõnda da bulundu.
Romanya’da bu yõl ekonomik kü-
çülmenin yüzde 8.5 olmasõ bekleniyor.
Çek Cumhuriyeti Merkez Bankasõ, ül-
ke ekonomisinin yüzde 3.8 gerileye-
ceğini belirtirken Ukrayna’nõn yüzde
15 gibi düşüşle “felaketin eşiğine”
yerleşeceğine kesin gözüyle bakõlõyor.
Bütün bölgede yoğun bir iflas dalga-
sõ yaşandõğõnõ, banka kredilerinde ge-
ri dönüşlerin yaşanacağõnõ belirten
bölgede etkili Erste Bank’õn uzman-
larõndan Rainer Singer, Handelsb-
latt’a yakõn gelecekte bir iyileşme
beklenmemesi gerektiğini söylerken
Unicredit’ten Debora Revoltella,
“2009 ve 2010 zor yıllar olacak” de-
di. Uzmanlar, son yõllarda Doğu Av-
rupa ülkelerine çok kolay giren ser-
mayenin, kriz ile birlikte aynõ hõzla bu-
ralardan çõktõğõnõ ve bunun da bölge-
yi “dağıttığına” dikkat çekiyorlar.
Avrupa’nõn en zengin ülkesi Almanya’nõn
başkentinde tam bir sosyal dram yaşanõyor.
Varlõk içindeki yokluk, önce çocuklarõ
vuruyor. Berlin Eyalet Sosyal İşler Bakanlõğõ
tarafõndan hazõrlanan veriler Alman
başkentindeki 18 yaşõndan küçük 171 bin
çocuğun “Hartz-IV” adõ altõnda muhtaçlara
verilen devlet yardõmõyla yaşadõğõnõ ortaya
çõkardõ. Bu rakamlara göre, Berlin’deki
çocuk ve gençlerin yüzde 30’undan fazlasõ
yoksulluk sõnõrlarõ içinde yaşamaya çalõşõyor.
Uzmanlar, özellikle 15 yaşõndan küçüklerin
oluşturduğu yaş grubunun yüzde 36’sõnõn bu
“muhtaçlar kategorisinde” yer almasõnõ,
geleceğe yönelik tehdidin bir habercisi
olarak değerlendirdiler. 8 yaşõndan küçük
Berlinli çocuklar arasõnda ise yoksulluk
oranõ yüzde 39’u buluyor. Çocuklarõn yakõn
bir gelecekte yoksulluk sarmalõndan
kurtulacağõnõ gösteren herhangi bir õşõk
bulunmadõğõ vurgulanõrken Berlin eyalet
hükümeti yetkililerince yapõlan bazõ
açõklamalarda, kentteki bu oranlarõn
Almanya genelinden daha kötü olduğu kabul
edildi. Alman hükümetinin 2008 Yoksulluk
Raporu’nda, ülkedeki her 5 çocuktan birinin
“yoksul” olduğu saptanmõştõ. Türkiye
Araştõrmalar Merkezi verilerine göre,
Berlin’de halen 185 bine yakõn Türkiye
kökenli insan yaşõyor. En yoğun göçmen
grubunu oluşturan Türk toplumu, işsizlik ve
gelir düzeyi gibi göstergelerde kentin alt
kesimlerinde yer alõyor.
Orta ve Doğu Avrupa
ülkelerinde krizin şimdiye
kadar fazla bir tahribat
yaratmadõğõnõ belirten
Avrupa Kalkõnma Bankasõ
Yönetim Kurulu Başkanõ
Mirow ancak bundan sonra
büyük bir iflas dalgasõ
yaşanabileceğini belirtti.
Mirow’a göre, gerekli
önlemler alõnamazsa, büyük
toplumsal patlamalar
yaşanabilir.
Kriz daha yeni başlõyor
Sektörler borçlarõnõ
döndürmekte zorlanõyor
ANKARA (ANKA) - Küresel kri-
zin etkisiyle sektörel nakdi krediler ge-
çen yõla göre genel olarak gerilerken
takibe düşen kredilerde rekor düzey-
de artõş yaşandõ. 2009 yõlõ Haziran ayõ
itibarõyla metal ve işlenmiş maden sek-
töründe takibe düşen kredilerin oranõ
geçen yõlõn aynõ dönemine göre
yüzde 180 artarken, ziraat
ve balõkçõlõk sektöründe
bu oran yüzde 109’a, in-
şaat sektöründe yüzde
91’e yükseldi.
Bankacõlõk Düzenle-
me ve Denetleme Ku-
rumu’nun (BDDK) ha-
ziran ayõ itibarõyla sek-
törel bazlõ kredilere iliş-
kin verilerinden yararla-
narak yapõlan hesaplamaya
göre, takipteki kredilerin sek-
töre yönelik verilen kredilere
oranõ geçen yõla göre rekor düzeyde
arttõ.
Sektörlere yönelik nakdi kredilerin
genel olarak gerilediği veya önceki yõl-
lara göre artõş hõzlarõnõn sõnõrlõ kaldõ-
ğõ dönemde, takipteki kredilerde en bü-
yük artõş yüzde 180’le metal ve iş-
lenmiş maden sektöründe oldu. Onu
yüzde 109’luk artõşla ziraat ve balõk-
çõlõk sektörü, yüzde 91’le inşaat sek-
törü izledi. Aynõ dönemde toptan ti-
caret ve komisyonculuk sektöründe ta-
kibe düşen sektörel kredilerdeki artõş
yüzde 82, turizmde yüzde 60 ve gõda
sektöründe yüzde 29 oldu.
İnşaat sektörü, haziran
ayõ itibarõyla bankacõlõk
kesiminden Türkiye
genelinde 15 milyar
445.6 milyar TL kre-
di kullanõrken, aynõ
dönemde inşaat sek-
töründe dõş piyasaya
yönelik verilen kredi
miktarõ 6 milyar 330
milyon TL oldu.
Yurtdõşõna verilen kre-
dilerin ise bu dönemde 17
milyon TL’si takibe düştü.
İnşaat sektöründe kredilerin takibe
düşme oranõ iç piyasada yüzde 6 dü-
zeyinde gerçekleşti. Bu dönemde sek-
töre yönelik verilen kredilerden en bü-
yük payõ iç piyasada yüzde 40’õnõ top-
layan İstanbul, takibe düşen kredile-
rin ise yüzde 39’unu barõndõrdõ.
İngiltere’de işsizlik 14 yõlõn zirvesine çõkarak 2.4 milyonu aştõ
Çağlar: Bankanõn 6 aylõk net kârõ, 1 milyar 785 milyon lira
Ekonomi Servisi - Ziraat
Bankasõ Genel Müdürü Can
Akın Çağlar, bankanõn yõ-
lõn ilk yarõsõndaki net kârõnõn
1 milyar 785 milyon lira ol-
duğunu açõkladõ. Can Akõn
Çağlar, yaptõğõ yazõlõ açõk-
lamada, bankanõn, toplam
aktiflerini bu yõl haziran so-
nunda, geçen yõl sonuna gö-
re yüzde 12 artõrarak 117
milyar liraya yükselttiğini
bildirdi.
Ziraat Bankasõ’nõn “Türk
bankacılığının temel taşı,
Türkiye ekonomisinin lo-
komotifi” olduğunu belirten
Çağlar, 145’inci yõlõnõ geri-
de bõrakan bankanõn, yaşa-
nan ekonomik kriz sürecin-
de tarõma, sanayiye ve bi-
reysel müşterilere kesinti-
siz olarak sunduğu kredi
desteği neticesinde, son 5 yõl-
dõr sürdürdüğü kâr liderliği-
ni 2009 yõlõnõn ilk yarõsõnda
da devam ettirdiğini kay-
detti. Yõlõn ilk yarõsõnda, bi-
reysel kredilerini yüzde 15
artõrarak 15,3 milyar liraya
ulaştõran bankanõn sektör li-
deri olduğu ihtiyaç kredile-
rindeki pazar payõnõn yüzde
25’i aştõğõnõ belirten Çağlar,
tarõm kesimine de destekle-
rini sürdürdüklerini açõkladõ.
Can Akõn Çağlar’õn açõk-
lamasõna göre, yõlõn ilk çey-
reğinde açõklanan “Bahar
Paketi” kapsamõnda 276 bin
kişiye 2.3 milyar lira tuta-
rõnda bireysel kredi kullan-
dõrõldõ. Ödeme Kolaylõğõ Pa-
keti ile de tarõmsal, ticari ve
bireysel alanlarda olmak
üzere toplam 42 bin kişi
üzerindeki 693 milyon lira
kredi yeniden yapõlandõrõldõ.
Açõklamada, takipteki
krediler oranõ, uygulanan
ihtiyatlõ kredilendirme po-
litikasõnõn bir sonucu ola-
rak yüzde 4.9 olan sektör
takip oranõnõn altõnda, yüz-
de 1.8 olarak gerçekleştiği
bildirildi.
Ekonomi Servisi - İngiltere’de yõ-
lõn ikinci çeyreğinde işsiz sayõsõ
220 bin artõş göstererek, toplamda
2.4 milyon kişiyi aştõ. İşsizlik oranõ
da yüzde 7.8 ile 1995 yõlõndan bu ya-
naki en yüksek düzeyine ulaştõ.
Independent gazetesinin de man-
şete taşõdõğõ habere göre İngilte-
re’de her beş gençten biri işsiz ve ül-
ke genelinde işsiz sayõsõnõn 2.5 mil-
yonun üzerinde çõkacağõ tahminle-
ri yapõlõyor.
Hükümetin açõklayacağõ verilere
göre İngiltere’deki 2.5 milyon işsi-
zin 1 milyonu 25 yaşõn altõnda, bu da
ülkedeki genç nüfusun beşte biri de-
mek. Veriler, bir yõl içinde işsizliğin
yüzde 50’lik bir artõşla 800 binden
fazla arttõğõnõ gösteriyor. Bu du-
rum, ekonominin her sektöründe
gözleniyor. Ekonomi uzmanlarõ, ay-
rõca resesyona karşõ dokunulmazlõ-
ğõnõn olduğu düşünülen kamu sek-
töründe de iş kesintilerine başlana-
bileceği uyarõsõnda bulunuyor.
Uzmanlar, İngiltere Başbakanõ
Gordon Brown’õn seçim çağrõsõ
yapabileceği son olasõ tarih olan
mayõs ayõndan itibaren 3 milyon ki-
şinin işsiz kalabileceğini düşünüyor.
İngiltere Merkez Bankasõ da bugün
enflasyon raporunu yayõmlamaya
hazõrlanõyor.
Bu rapor, bankanõn ülkenin eko-
nomik görünümüne ilişkin değer-
lendirmelerini içeriyor. Raporda,
ekonomik iyileşme sürecindeki teh-
likelere ilişkin sert uyarõlara yer ve-
rileceği belirtiliyor.
TAV Havalimanlarõ Holding tarafõndan 2047 yõlõna kadar işleti-
lecek olan Enfidha-Zine El Abidine Ben Ali Uluslararasõ Havali-
manõ’nõn fotoğrafõ, Yeni 50 Tunus Dinarõ banknotunda kullanõldõ.
TAV’dan yapõlan açõklamada, bu yõlõn ekim ayõnda tamamlanma-
sõ planlanan havalimanõnõn fotoğrafõnõn, Tunus Cumhurbaşkanõ Zi-
ne El Abidine Ben Ali’nin isteği üzerine yeni 50 Tunus Dinarõ’nõn
üzerine basõldõğõ kaydedildi. Fotoğrafõn, Merkez Bankasõ’nõn 50.
yõldönümü olan ve aynõ zamanda Tunus Cumhuriyet Bayramõ’na
denk gelen 25 Temmuz 2009 Cumartesi günü, en yüksek para bi-
rimi olarak basõlan Yeni 50 Tunus Dinarõ üzerinde yer aldõ.
TAILWIND, TÜRKİYE’DE UÇUŞA GEÇTİ
Türkiye’nin yeni havayolu şirketi Tailwind, 125 personel ve 3 adet Boeing 737-400 uçağõyla
hizmet verecek. Yapõlan yazõlõ açõklamaya göre, Tailwind Havayollarõ’nõn resmi açõlõş kutla-
masõnda konuşan şirketin Genel Müdürü Safi Ergin, İspanya, İtalya, Hollanda, Belçika, İs-
rail, Kazakistan ve İran’dan Türkiye’ye düzenli olarak turist seferi düzenlediklerini söyledi.
125 personel ve 3 adet Boeing 737-400 uçağõyla hizmet vereceklerini belirten Ergin, hava ta-
şõmacõlõk sektörü olmadõğõnda turizmden bahsetmenin
imkânsõz olduğuna işaret etti. Tailwind Yönetim
Kurulu Başkanõ Kadri Muhittin de şirketin 500
milyon dolarõ geçen portföyle doğduğunu kaydede-
rek, 2010 Ocak ayõnda filolarõna iki uçak daha katacaklarõnõ bildirdi.
TAV’IN HAVALİMANI BANKNOTA BASILDI
‘Genç, yetenekli ama işsiz’
2009
yõlõ Haziran ayõ
itibarõyla metal ve
işlenmiş maden
sektöründe takibe düşen
kredilerin oranõ geçen yõlõn
aynõ dönemine göre yüzde
180 artarken ziraat ve
balõkçõlõk sektöründe
bu oran yüzde
109’a çõktõ.
Ziraat’in kâr rekoru sürüyor
Can Akın Çağlar, bankanın, toplam aktifle-
rini haziran sonunda, geçen yıla göre yüzde 12
artırarak 117 milyar liraya yükselttiğini bil-
dirdi. Banka son 5 yıldır sürdürdüğü kâr li-
derliğini yılın ilk yarısında da devam ettirdi.
B E R L İ N ’ D E H E R Ü Ç Ç O C U K T A N B İ R İ ‘ M U H T A Ç ’