Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN İnandırıcılık Sorunu Bilmiyorum güzel, hatta zaman zaman biraz faz- la sıcak yaz günlerinde, hâlâ günün siyasal ko- nularını işlemek ne kadar insafa ve akla uygun dü- şüyor? Ama biz yine de sürdürelim. Geçen cumartesi Milliyet’te, A&G’nin kendileri için yaptığı araştırma ile ilgili bir haber çıktı. Bu habe- re göre, Ergenekon soruşturmasında her şeyin hu- kuk içinde işlediğine inananların oranı yalnızca yüz- de 23 ile sınırlı kalmış. Bu yılın başında ise, her şeyin hukuk içinde iş- lediğine inananlar yüzde 32.8 oranındaymış. Halkın çoğunluğu Ergenekon konusunda huku- ka uygun olmayan bir uygulamanın olduğunu dü- şünüyor. Oysa siyasal iktidar ile varakpare yandaşları hal- kı inandırmak için ellerinden geleni artlarına koy- muyorlar. Ama inandırıcılık sorununu aşamıyorlar. İşin garibi, inandırıcılık sorunu bir ölçüde onla- rın bu gayretlerinden kaynaklanıyor. Dilerseniz, benim hiçbir zaman güvenmediğim, ama kimilerinin zamanında inandıkları bir belgeden, Murat Belge’den başlayalım. Murat Belge, Albay Dursun Çiçek’in tahliyesini, mahkemeye “yeni bir üye eklenmesine” bağlıyor. Belge bu üyenin Çi- çek’in tahliye talebinden, hatta tutuklanmasından önce tatile ayrılan kişi yerine atandığını bilmiyor mu? Biliyor bilmesine ama yine de söylüyor. İşte inandırıcılık sorununun “belgesel” örneği. Basının inandırıcılığını yitirmesi salt Belge ve ben- zeri köşebazlardan kaynaklanmıyor; zaman zaman ciddi, içinde haber öğeleri de bulunan olağan kö- şe yazıları alınıp, haber şekline dönüştürülüp manşete çıkarılarak, okurları manipüle etmek için de kullanılabiliyor. Doğan Grubu’nun AKP ve Zekeriya Öz des- tekçisi gazetesi Radikal, bunun en çarpıcı örnek- lerinden birini 3 Temmuz Cuma günü verdi. Gazetenin o günkü manşeti şöyleydi: “CHP +TSK = İktidar formülü artık geçersiz.” Manşete baktığınızda, eğer sorgulayıcı bir kişi de- ğilseniz, hemen “eh çok şükür, son zamanlarda de- mokrasi karşıtı bir durum engellenmiş” diyebilir, AKP’yi TSK, CHP işbirliğinin demokrasi dışı yoldan iktidar olma olanağını ortadan kaldırdığı için kut- layabilirdiniz. Oysa biraz sorgulayan kişi sorabilir: “TSK + CHP = İktidar” gibi bir formül ne zaman işledi, ne zaman CHP’ye iktidar yolunu açtı? 12 Eylül’de, TSK adına iktidara el koyanlar, CHP Genel Başkanı’nı içeri atmadılar mı? 12 Mart darbesini yorumlayan Bülent Ecevit, bu darbe bize karşı yapıldı diyerek, genel sekreterlikten ayrılmadı mı? 28 Şubat muhtırasından sonra, CHP mi iktidar oldu, yoksa başkaları mı? Kalıyor geriye 27 Mayıs! Bu konuyu enine boyuna tartışmaya yerimiz elvermiyor. Ama Şeref Bakşık’ın, Cumhuriyet Kitap’ta çıkan “CHP İle Bir Ömür” ad- lı kitabının (yakında uzun uzun söz edeceğim) ilgili bölümlerini okuyanlar, Cemal Gürsel’in İnönü’yü ekarte etmek için nelere tevessül ettiğini çok iyi gö- rebilirler. Ama bu Radikal hep böyle. Geçenlerde de, CHP’nin 12 Eylülcülerin yargılanmasını istemesi üzerine “CHP darbecilikten vazgeçti” manşeti atı- yordu. İnsaf kardeşim! İnsaf! CHP ne zaman darbeci ol- du? Aslına bakarsanız, sözünü ettiğim son manşet, Murat Yetkin’in AKP’li bakanlardan biriyle yaptı- ğı ve köşesine yansıttığı bir söyleşiden çıkarılmış. Yetkin’in söyleşine kimsenin bir diyeceği olamaz. Ama bundan yola çıkıp “Bir bakan son gelişmeleri değerlendirdi” üst başlığı ile “CHP+TSK= İktidar” iddiasını ortaya atmanın ne anlamı var? Biliyorum, şimdi yanıtları hazır: - Biz üst başlıkla onun bir bakanın görüşü ol- duğunu belirttik, diyecekler. Yapmayın hazretler; manşet atar, resim basar- ken hangi küçük oyunlarla nasıl izlenim uyandırıl- dığını sizden başka kimse bilmiyor, anlamıyor mu sanıyorsunuz? İşte inandırıcılık sorunu bu tür davranışlardan kay- naklanıyor. [email protected] BORÇ ÖDEME PLANI Köşk’ten kredi kartõ düzenlemesine onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül, 31 Mayõs 2009 itibarõyla ihtar çekilmiş veya icra takibine düşmüş kredi kartõ borçlarõnõn yeniden yapõlandõrõlmasõna iliş- kin yasayõ onayladõ. Yasa ile yaklaşõk 3.5 milyon takipteki kredi kar- tõ borçlusuna, borçlarõnõ yeniden yapõlandõrarak, icra takibinden kurtulma yolu açõlõyor. Yasa ile getirilen bazõ önemli düzenlemeler şöyle:  Asgari ödeme tutarõ, dönem borcunun yüzde 20’sinden az olamayacak.  31 Mayõs 2009 itibarõyla ödeme için ihtar çe- kilmiş veya icra takibine düşen kredi kartõ hamil- leri, yasanõn yürürlük tarihinden itibaren 60 gün içinde kartõ veren kuruluşa, yazõlõ olarak hesapla- nacak borçlarõnõ ödemek istediğini beyan edecek.  Hesaplanan ödeme planõna esas borç tutarõ- nõn, başvuru tarihinden itibaren 30 gün içerisinde bir defada ya da taksitler halinde ödenmesi duru- munda ilave borç hesaplamasõna gidilmeyecek.  Yeniden yapõlandõrõlan borçlarda, borçlunun yapõlandõrma öncesi dönemde borca ilişkin itiraz- larõ ortadan kalkacak. Son taksitin de vadesinde ödenmesi üzerine icra takibi sona erecek.  Bankalarõn kredi kartõ alacaklarõnõ temlik al- mõş olan varlõk yönetim şirketleri de kredi kartõ borçlularõnõn talebi halinde işlem yapmak zorunda olacak. Temlik alacaklõlarõ da bu kapsamdaki ala- caklarõyla ilgili olarak bankalarõn yararlandõklarõ harç muafiyetlerinden yararlanacak. AKP’nin gece yarõsõ gerçekleştirdiği askerlere sivil yargõ yolunu açan değişikliği eleştirdiler Hukukçular ‘aykõrõlõk’ta hemfikir ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hukukçular, AKP’nin gece yarõsõ gerçerleştirdiği as- kerlere sivil yargõ yolunu açan Ce- za Muhakemesi Kanunu (CMK) değişikliğinin anayasaya aykõrõ ol- duğu noktasõnda birleşiyor. Hukukçularõn konuya ilişkin bugüne değin yaptõklarõ değer- lendirmeler şöyle: Yargıtay Onursal Cum- huriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu: Anayasanõn 145. maddesi durduğu sürece çõkarõ- lacak yasalar, anayasaya aykõrõ olacak. Burada 145. maddenin doğrudan doğruya uygulanma olasõlõğõ da akla gelir, yeni bir tar- tõşmaya yol açõlmõş olur. Anaya- sa hükmü elbette ki uygulanma- sõ gereken hükümdür. O itibarla askeri yargõnõn yet- kisini, görevini herhangi bir ya- sayla ortadan kaldõrmak mümkün değil. O nedenle doğrudan uygu- lanabilirlilik iddiasõ ortaya çõka- caktõr. Her şeyden önce konu tar- tõşõlacak, sadece muhalefet parti- leri değil, konunun uzmanlarõ var. Ceza yasasõ hukuku var, uy- gulamacõlar tartõşacak. Eğer ge- rekirse anayasanõn 145. maddesi değiştirilecek. Eski Adalet Bakanı, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk: Yöntem itibarõyla kanunlarõn ha- zõrlanmasõnda izlenecek genel kurallara uyulmamasõ, başlõ başõna eleştiri konusudur. Taraflarõn görüşleri alõnarak hazõrlanacak metin Meclis’e sevk edilmeliydi. Ama usule uyulma- dõ. Anayasanõn 145. maddesi dur- duğu sürece, değişikliğin anaya- saya aykõrõlõğõ söylenebilecektir. Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen: Düzenlemenin tartõ- şõlmadan, gece yarõsõ getirilmesi dikkat çekici. Demokrasi say- damlõktõr. Farklõ görüşlerin tartõ- şõlmasõ demek. Uzlaşõ aramak demektir. Her şeyin saydam ola- rak ortaya konulmasõ ve diyalog kurulmasõ, demokrasi bunlarõ kapsar. Bu kadar önemli bir yasa, danõşõlmadan, tartõşõlmadan, Mec- lis dõşõnda ve hatta içinde, ka- muoyunda tartõşõlmadan, yargõ çevreleriyle görüşülmeden, as- keri ve sivil yargõnõn ne dediğine bakõlmadan geçirilmemeliydi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok: . Taraflarõn, kamuoyunun yeterli görüşü alõnmadan oldubittiye ge- tirilmek isteniyor. Ortada 145. madde varken böyle bir yasal düzenleme yapmak anayasaya aykõrõ bir norm koymaktõr. Eski Askeri Yargıtay Ge- nel Sekreteri Ali Fahir Ka- yacan: Düzenleme, anayasa- nõn 145. maddesinde yer alan “askeri yargının askerlik hiz- metiyle ve askeri mahalde işle- nen suçlarda görevli olduğu” ifadesine aykõrõ. Cumhurbaşkanõ onay verirse, Anayasa Mahke- mesi’nden döner. Prof. Dr. Ülkü Azrak: Kaotik bir durumun ortaya çõk- masõ ihtimali çok güçlü. CMK’de değişiklik yapõlõyor, ama askeri ceza mevzuatõndaki hükümler kalõyor. Şimdi birbirine zõt hü- kümler çõkacak, görev tartõşmasõ yaşanacak. YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu: Dü- zenleme, anayasanõn 145. mad- desinin ilk iki fõkrasõna açõkça ay- kõrõ. Anayasanõn 145. maddesin- de askeri yargõnõn görev alanõ çi- ziliyor. CMK’de yapõlan değişiklikle anayasada askeri yargõya verilen yetki, sivil yargõya devredilmiş ol- du. Bu nedenle anayasa ile yasa arasõnda çatõşma doğuyor. ‘ANAYASAYA UYGUN’ İDDİASI AKP,itirazlara katılmıyor AKP, Genelkurmay’õn görüşünün tersine kõşlaya siyaset girmesinin engellendiğini ileri sürüyor. EMİNE KAPLAN ANKARA - Genelkurmay Başkanlõğõ, as- kerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõna ilişkin yasa değişikliğine 3 noktada itiraz ederken; AKP bu itirazlara katõlmõyor. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, yasa deği- şikliğinin anayasaya aykõrõ olmadõğõnõ, dü- zenlemeyle kõşlaya siyaset girmesinin engel- lendiği, askeri-adli yargõ arasõnda yaşanabile- cek olasõ çatõşmanõn önlendiğini savundu. Askerlerin sivil mahkemelerde yargõlan- masõna ilişkin yasa değişikliğiyle ilgili olarak Genelkurmay Başkanlõğõ, itirazlarõnõ geçen hafta Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’e sun- du. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ile Baş- bakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek de hüküme- tin bu konudaki görüşünü Gül’e iletti. AKP, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn itirazlarõna ka- tõlmõyor. AKP Grup Başkanvekili Bozdağ, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn itirazlarõyla il- gili olarak şu değerlendirmeleri yaptõ: Anayasaya aykırı değil: Anayasanõn 145. maddesi asker kişilerin görevleriyle ilgi- li suçlar, askeri mahalde işlenen suçlar ve as- ker kişiler aleyhine işlenen suçlara askeri yargõnõn bakmakla görevli olduğunu düzen- lemektedir. 145. maddenin üçüncü fõkrasõn- da, askeri mahkemelerin savaş veya sõkõyö- netim hallerinde hangi suçlar ve kişiler bakõ- mõndan yetkili olduklarõnõn yasayla düzenle- neceği belirtiliyor. Barõş zamanõ da bu madde kapsamõna dahil edilmiştir ve CMY’nin maddesi bu fõkraya uygun hale getirilmiştir. Kışlada siyaset: Bu değişiklikle kõş- laya siyasetin sokulmasõ söz konusu değil- dir. Aksine, siyasetin sokulmasõna engel olacak bir düzenlemedir. Askeri-adli yargı çatışması: Asker ve sivil yargõyõ karşõ karşõya getirmemek için yapõlmõş bir düzenlemedir bu. Görev uyuş- mazlõğõ konularõ tartõşma konusu olmaktan çõkacaktõr. Askeri ve sivil yargõ karşõ karşõya gelmeyecektir, birtakõm yoruma müsait ifa- deler nedeniyle görev uyuşmazlõklarõ olabilir. Bu düzenlemeden sonra artõk görev uyuş- mazlõğõ olamaz, tam tersi bu düzenleme gö- rev kargaşasõnõ ortadan kaldõrõr. Albay Dursun Çiçek hakkõnda askeri sav- cõlõk kovuşturmaya gerek olmadõğõna dair ka- rar verdi. Adli yargõda yargõlanõyor. Çiçek ile ilgili soruşturmayõ yapan İstanbul savcõlarõ izin istedi mi? İstemedi. Tutuklama talebinde bulunurken, tutuklanõrken mahkeme izin is- tedi mi? Hayõr. Çünkü bu adli yargõnõn gör- evine giren konudur. TSK’nin ihbar mektubu endişesi: İhbar mektuplarõ şu anda da gelebilir, durum değişikliği getirmiyor. Bugüne kadar bu kap- samdaki suçlar yine izne tabi değildir, adli yargõnõn soruşturma ve kovuşturmasõ kapsa- mõndaki suçlardõr. Bugüne kadar ihbar mües- sesi işlemedi, bundan sonra niye işlesin. SHP KAYNIYOR Göğüş istifa etti, Ergünvazgeçirildi İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) - SHP Genel Başkanõ Hüseyin Ergün’ün bir gazeteye yaptõğõ açõklamalarõn ardõndan baş- layan parti içi tartõşma istifalarla devam edi- yor. SHP kurucularõndan eski Genel Başkan Yardõmcõsõ İlhan Göğüş partiden istifa etti- ğini açõklarken, Genel Başkan Ergün’ün de istifadan partililerce vazgeçirildiği öğrenildi. SHP kurucu üyelerinden ve eski Genel Başkan Yardõmcõsõ İlhan Göğüş, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada “SHP’nin SHP olmaktan çõktõğõnõ” belirterek partisinden istifa ettiğini açõkladõ. SHP Genel Başkanõ Ergün ve parti meclis üyelerinin çalõşma ve söylemlerini bir süredir izlediğini belirten Göğüş, Hüse- yin Ergün’ün partinin temel değerlerini yok eden, AKP’nin çabalarõnõ destekleyen söy- lemlerde bulunduğu savundu. Ergün’ün gö- rüşlerinin SHP tüzüğüne işlenen sosyal de- mokrasinin evrensel değerlerine de Atatürk devrimleri ve aydõnlanma çağõna olan inan- ca zõt görüşler olduğunu kaydeden Göğüş, “Biz emek verdiğimiz partimizin gelmiş olduğu bu durumdan üzüntü duymakta- yız. SHP, SHP olmaktan çıkmıştır” dedi. Bu arada SHP’nin 27 Haziran’da yapõlan MYK toplantõsõnõn sert tartõşmalara sahne ol- duğu ve Genel Başkan Ergün’ün istifa nokta- sõna geldiği ortaya çõktõ. Tepkiler üzerine isti- fa edeceğini açõklayan Ergün’ün MYK üyele- ri tarafõndan istifadan vazgeçirildiği öğrenildi. Sabih Kanadoğlu, ‘Anayasanõn 145. mad- desi durduğu sürece çõ- karõlacak yasalar, anaya- saya aykõrõ olacak’ dedi. CumhurbaşkanõAbdullahGül’ünkararõnõbuhaftaiçindeaçõklamasõbekleniyor Gül’ün önünde 2 seçenek var ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün, askerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõna ilişkin yasa değişik- liğiyle ilgili kararõ beklenirken Gül’ün önünde 2 seçenek bulunuyor. Gül, ya- sayõ ya onaylayacak ya da geri gön- derecek. Geri göndermesi durumun- da yeni birbir düzenleme yapõlmasõ- nõ olanaklõ hale gelecek. Gül’ün, askerlerin sivil mahkeme- lerde yargõlanmasõna ilişkin yasa de- ğişikliğiyle ilgili kararõnõ bu hafta açõklamasõ bekleniyor. Gül’ün önün- de konuyla ilgili 2 seçenek bulunuyor. Gül’ün ilk seçeneği yasayõ onaylamak. Bu durumda muhalefet, yasanõn ipta- li için Anayasa Mahkemesi’ne başvu- racak. İkinci seçenek ise TSK’nin iti- raz ettiği askerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõnõn yolunu açan yasayõ ge- ri göndermek. Gül, bu yolu izlerse ge- ri gönderme kararõnõn gerekçelerini de ayrõntõlõ olarak hükümete bildirecek. Ancak AKP yöneticileri, yasa deği- şikliğinin doğru olduğunu belirtirken Gül’ün yasayõ geri göndereceğini dü- şünmediklerini belirtiyorlar. Kulisler- de, Yasanõn onaylanmasõ seçeneğinin daha ağõr bastõğõ belirtiliyor. Cum- hurbaşkanõnõn yasayõ onaylarken ge- rekçede tavsiyelerde bulunabilceği de öne sürülüyor. Bu konuda Cumhur- başkanõ Gül’ün, türbanla ilgili anaya- sa değişikliğini onaylarken ortaya koyduğu gerekçeye dikkat çekiliyor.Abdullah Gül Rıza Türmen. Hikmet Sami Türk. Sabih Kanadoğlu.