18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 7 TEMMUZ 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kölelik Düzeni [email protected] Başbakan Erdoğan yine med- yaya kızmış, bildik ses tonu ile meydan okuyor. AKP’nin İstan- bul genel kurulunda yaşanan olayların şöyle bir yansımış ol- ması, fazla aday çıktığı gerekçesi ile Ankara il kongresinin ertelen- mesinin şöylesine haber olması, biraz da eleştirilmesi, bu öfkeye yetmiş de artmış bile.. “Sana ne benim kongremden” sözlerini, sıradan demokrasinin geçerli ol- duğu ülkelerde söylemeyi hak görebilecek siyasi lider çıkamaz. Partisinden, partilisinden, devletin işleyişi, kurumlarından malı gibi söz edebilen bir başbakan kül- türü nasıl yaratıldı, nasıl oldu da kitlelerin kafasına sindirilerek yerleştirildi? Aslını ararsanız parti içi de- mokrasinin bu ölçeklerde işle- mediği hukuksal düzenlemeler- den, AB ülkelerinde söz konusu edilemez. Milletvekillerinin liste- lerinin parti başkanı, başbakanın elinden doğrudan çıktığı bir mec- lis yapılanmasında bağımsız ya- sama düzeni olmaz. Bizde mu- halefetin de halkımızın da içine sindirilmiş milletin vekili yerine, parti başkanının vekili olgusunun üstüne, çoğunluk iktidarı ekle- nince, ortaya yasama ve yürüt- meyi ele geçirmiş bir çoğunluk ik- tidarı, diktatörlüğü yapılanması, sandık demokrasisi adına kabul gördü. Üstüne siyasal ılımlı İslam projesi ile birlikte, kamu örgüt- lenmelerinde aynı ideoloji çer- çevesinde çok hızlı kadrolaş- malar eklenince, “oligarşi” olarak bilinen baskı rejimi gücüne güç katmış oldu. Hani AB’ye uyum kriterleri sakız yapılarak savunulmaya çalışılan gece yarısı korsan ya- sasının antidemokratik hazırla- nışından, muhalefete aldatılarak yutturulmasından başlayan, ana- yasal, yasal hukuk düzenine aykırılığı tartışmaları var ya... Sivil siyasilere, bürokratlara ta- nınan yasama dokunulmazlık- larındaki çifte standart, eşitsiz- lik tartışmaları da üstüne tuz bi- ber.. Türkiye’nin en etkin hu- kukçuları, hukuk kurumları bu gündemle açılan tartışmalarda sonuç olarak en vahim tablonun, gerçeğin altını ortak görüş ola- rak çiziverdiler. Ülkemiz insanı, demokrasi, in- san hakları için en büyük tehdit; siyasi iktidarın sivil yargıyı ele ge- çirmek üzere yaptığı operas- yonlarla sivil yargılamada bu- gün gelinen nokta; zaten 12 Mart, 12 Eylül’ün insan hakları- na yönelik tırpanlarına tuz biber ekilmiş, insan hakları, demokra- sinin en kutsal haklarının başın- da yer alması gereken bağımsız sivil yargı, bağımsız olmaktan çık- mıştı. Hukukun sayısız örnekle ayaklar altına alındığı, işlemez ol- duğu Ergenekon yargılamasın- daki yaşananlara hiç girmeden, yargıçların, savcıların atanmala- rına, çalışmalarına, özlük hakla- rına yönelik düzenlemelere bak- mak yeterli... Türkiye’de her şeyin kararını vermede Başbakan tek yetkili ya.. Kamu işçilerinin toplusöz- leşme masasına el koyması, “teğet geçti” dediği krizi gerekçe yaparak bu kez “kriz var, zam yok” demesi ile ortaya çıkmış tablo, bu haftanın yeni gerilim kaynağı. Geçen hafta Türk-İş yönetiminin Başbakan’ın ya- nından eli boş çıkmalarından sonra, AKP merkezlerine ger- çekleştirilen on binlerin protes- to yürüyüşleri medyada fazlaca yer alamamıştı. Sivil-asker yar- gı, sanal darbe krizi tartışmala- rı gündemde haklı öne çıkmış- tı. Dün söz konusu krizlerde beklemede gündem kayınca, bugün yapılması beklenen işyeri boykot eylemleri bağlantılı ka- mu sözleşmeleri krizi öne çıktı. Bu yazının kaleme alınması ya da sizlerin okuyacağı saatlere kadar elbette çok fazla, farklı gelişmeler yaşanabilir. Eylemlerin yapılmamasını ge- rektirecek bir uzlaşma, masadan sözleşme bile çıkabilir. Doğrusu beni bu boyutu çok fazla ilgilen- dirmiyor. Bu işlerin içinde biraz bilen olarak beni en çok kaygı- landıran gelişme, adı üzerinde “toplusözleşme masası uyuş- mazlığı” gibi bir konuda çok sa- yıda işkolundan çok sayıda ka- mu işletmesinde çalışan on bin- lerle, sonuçta ülke çapında yüz binlerle işçiyi ilgilendiren bir söz- leşmede tek karar vericinin Baş- bakan Erdoğan olması gibi bir konumun yaratılması. Demok- rasilerin olmazsa olmaz ayağı toplusözleşme hakkı, özerkliği, iş- çi işveren tarafların iradeleri, top- lu pazarlık masası özerkliği, ta- rafların pazarlık güçlerini kulla- nabilme özgürlükleri, grev hakkı.. Hak götüre.. Zaten AB’ye girme kriterlerini ağzından düşürmeyen hükümetimizin AB kriterlerine göre olmazsa olmaz bu saydık- larıma ilişkin en küçük bir du- yarlılığından söz edemiyoruz.. Baksanıza AKP, Erdoğan hü- kümetinin Meclis’i yaz tatiline sokmadan son gece yarısı son- rası, 3’teki son korsan icraatı, “özel şirketler eliyle kiralık işçi ça- lıştırma” yasası oldu. Hem de yi- ne AB’ye uyum paravanasında, yasanın sendikalardan kaçırıl- ması, korsan çıkarılması dahil, iş- çi simsarlığına yol açan, tabii AB kriterleri ile yüzde yüz ters dü- zenlemelerinin bütünü ile... Şimdi Türk-İş, Hak-İş, DİSK bir araya gelmeden de olsa, birlik- te tıpkı sivil-asker çatışması, kri- zinde olduğu üzere; “Demokra- si dışı, insan haklarına aykırı, iş- çi komisiyonculuğunu, işçi sim- sarlığını, kölelik düzenini geti- ren..” yasanın veto edilmesini bekliyorlar.. Alkollü içki reklam tebliği, büyük kõsõtlamalarõn yanõ sõra kişisel değerlendirmeye açõk maddeler içeriyor IV. Murat kafasõna isyanEkonomi Servisi - Alkollü içecek sektörünün önde gelen üreticileri, Tütün ve Alkol Piyasasõ Düzenleme Kuru- mu’nun (TAPDK) alkollü içki reklam- larõna yönelik kõsõtlamalarõ arttõran son tebliğinin, Türkiye’nin, insanlarõnõn ya- şam tarzõna müdahale eden bir ülke ola- rak algõlanmasõna sebep olabileceğini be- lirttiler. Yetkililer, reklam ve yatõrõm har- camalarõnõn da yeniden gözden geçiri- lebileceğini kaydetti. TAPDK’nin 20 Temmuz’da uygula- maya geçecek olan yeni tebliği alkollü iç- ki reklamlarõnda, içki tüketiminin diğer gõda maddeleriyle, cinsellik, coğrafi, ta- rihi, kültürel, sanatsal ve benzeri ortak de- ğerlerle ilişkilendirilmesini yasaklõyor. Ayrõca yeni tebliğe göre, sinemalarda al- kollü içki reklamlarõnõn, sadece 18 yaşõn üstü olarak tanõmlanmõş filmlerin so- nunda yayõmlanmasõna izin veriliyor. Do- luca şaraplarõ, Anadolu Efes’in bira markasõ Efes Pilsen, Kavaklõdere Şa- raplarõ, Mey İçki ve Türk Tuborg gibi al- kollü içecek sektörünün önde gelen şir- ketlerinin üst düzey yöneticilerinin ka- tõlõmõyla düzenlenen basõn toplantõsõnda, TAPDK’nin yeni tebliğinin, içeriğinde- ki muğlak ifadeler nedeniyle, alkollü iç- ki reklamlarõnõn tamamen yasaklanma- sõ anlamõna gelebileceği belirtildi. Sorularõ yanõtlayan Efes Pilsen Bira Grubu Türkiye Bölge Başkanõ Semih Maviş, “Tebliğdeki muğlak ifadeler- den endişe duymaktayız. Alkollü içki reklamlarında, içki tüketiminin diğer gıda maddeleriyle ilişkilendirilmesinin yasaklanmasını anlamıyoruz” dedi. Maviş şöyle devam etti: “Son derece dikkatle ve duyarlılıkla ürettiğimiz reklamları neredeyse tamamen ya- saklamaya dönük yeni tebliğ, üzülerek belirtmek zorundayız ki Türkiye’nin, insanların yaşam tarzına ve eğlence anlayışına yasakçı müdahalelerde bu- lunan bir ülke olarak algılanma ihti- malini güçlendirmektedir.” TAPDK’nin başkanõ bu yõl mart ayõn- da değişmiş, Mehmet Küçük atanmõş- tõ. Sektör yetkilileri, daha önce kurul ile iletişim halinde olduklarõnõ ancak bu sü- reçte kopukluk yaşandõğõnõ kaydetti. Tebliğ hemen değiştirilmeliMey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu: Boğaz’õn ünlü balõk restoranlarõ kendilerini anlatõrken rakõ ve balõğõ yan yana getir- mezlerse, Galata Köprüsü’nün altõnda rakõ- sõnõ yudumlayan birinin fotoğraflarõn İstan- bul tanõtõmõnda kullanmazsak, sinema film- lerinde yoksul sofralarõnõ peynir/kavun ve cay bardağõnda rakõyla donatmazsak, yaşama kül- türünden nasõl söz edebiliriz ki? Ülkemize turist çekmek için sahip olduğumuz önem- li bir rekabet avantajõnõ neden kullanmaya- lõm ki?.. Eminim ki AB ile ilişkilerden so- rumlu Egemen Bağış, tam da müzakerele- ri hõzlandõrmaya çalõştõğõ sõrada Türkiye’nin yeniden yasaklar ülkesi olmaya doğru iler- lemesinden rahatsõz olmuştur. Yine inanõ- yorum ki Ertuğrul Günay, yabancõ reklam şirketlerine verdiği, vereceği mesajlarda aman içki görseli kullanmayõn demesi bek- lenemez. Maliye Bakanõ’mõz Mehmet Şim- şek, her yõl cirolarõnõn yüzde 70’ine yakõn vergi geliri yaratan bu sektörü bu tür kõsõt- layõcõ önlemler getiren bir tebliğ karşõsõnda yalnõz bõrakmaz. Bu tebliğin mutlaka ve he- men değiştirilmesi gerekiyor. Dolucu Şaraplarõ Yönetim Kurulu Başkanõ Ahmet Kutan: Türkiye’de yõlda yaklaşõk 140 milyon kg yaş üzüm işleniyor. On bin- lerce çiftçi ailesi bu yolla geçimini sağlõyor. Şarabõn, sağladõğõ katma değer 1.5 milyar li- raya ulaştõ. Yunanistan ve Bulgaristan gibi ihracatõ arttõrmalõyõz. Efes Bira Grubu Türiye Bölge Başkanõ Se- mih Maviş: Alkol piyasasõnõn düzenlen- mesinde en az TAPDK kadar sorumlu ol- duğumuza inanõyoruz. Kavaklõdere Şaraplarõ Murahhas Azasõ Ali Başman: Büyük emek ve harcamalarla ya- rattõğõmõz markalarõmõza sahip çõkmalõyõz. Türk Tuborg CEO’su Damla Birol: Sek- tör için turizmin, turizm için de sektörümü- zün büyük önemi var. 50 ülkedeyiz, istik- rarsõzlõk ve kurallarõn sürekli değişmesi ya- tõrõm açõsõndan büyük risk. Ülkelerde reklam içeriğine müdahale söz konusu değil Dünyada örneği yok Sektör yöneticilerinin TAPDK’ye daha önce ilettikleri ve basõn mensuplarõyla dün paylaştõklarõ derlemelere göre tebliğ yürürlüğe girerse, Türkiye, Avrupa başta gelişmiş ülkelerin hiçbirinde örneğine rastlanmayan bir uygulamaya imza atacak. AB ülkelerinde temel kural Dünya Sağlõk Örgütü tarafõndan benimsenmiş Sõnõrötesi Televizyon Sözleşmesi’ne uymak. SİNEMADA YASAĞA KILIF  Sinemalarda alkollü içki reklamlarõnõn yayõmlamasõna, senede üç belki dört adet vizyona giren 18+ olarak tanõmlanmõş filmlerin sonunda, yani seyirciler salonu terk ettikten sonra izin verilecek. Sektör yöneticileri bu düzenleme için “Düzenleme olarak tanõmlanmasõnõ kabul edemiyoruz. Bu bendi, sinemada gösterilecek reklamlarõ yasaklamanõn özenle hazõrlanmõş bir kõlõfõ olarak kabul ediyoruz” dedi. YATIRIMLAR GÖZDEN GEÇİRİLECEK  Alkollü içecek sektörü, geçen yõl 2.2 milyar lirasõ ÖTV, 850 milyon lirasõ da KDV olmak üzere devlete toplam 3.055 milyar lira vergi geliri sağladõ.  Yeni tebliğ, yerli ve yabancõ yatõrõmcõda endişe yarattõ ve hem yeni yatõrõm planlarõnõ hem de yeni reklam harcamalarõnõ tekrar gözden geçirmelerine sebep olabilecek.  Tebliğ, reklamlarda cinselliğin istismarõnõ içeren ifade ya da görüntü içermeyecek, diyor. Cinselliğin istismarõ ne demektir, kapsamõ nedir; bikinili kadõn mõ, el ele tutuşan iki genç mi, yoksa öpüşen bir çift mi? İlgili kurumlara kişisel yorum imkânõ veren, denetleyicinin inisiyatifine bõrakõlmõş ifadeler netleştirilsin.  Yazõlõ medya ve elektronik iletişim araçlarõyla reklam yapõlmasõ halinde; çocuklara ve gençlere yönelik sayfa ve eklerde, program ve bölümlerde, spor sayfalarõnda içki reklamõ olmayacak. Gençler, hangi gazetenin hangi sayfasõnõ okudular; Michael Jackson’un ölüm haberlerinin yer aldõğõ sayfayõ mõ, TV programlarõ sayfasõnõ mõ!? Ülkelerdeki uygulamalar özetle şöyle: Yunanis- tan: Rad- y o - T V reklamla- rõ; sayõ kõ- sõtõ var. Gazete reklamlarõ, serbest. İçeriğe müdahale hiç yok. İngiltere: Radyo-TV ve gazetelerde reklam serbest. İçeriğe müdahale hiç yok. Fransa: 17.00-20.00 arasõ serbest. TV’de yasak, ga- zetede Loi Evin Kanunu’na göre serbest. İçeriğe mü- dahale yok. İtalya: Radyo ve TV’de 20.30’dan sonra serbest. Gazetede gönüllü kõsõtlama söz konusu. İçeriğe müda- hale ise yok. Lüksemburg: Radyoda ve TV’de bazõ kõsõtlamalar dõ- şõnda serbest. İçeriğe mü- dahale yok. Almanya: R a d y o - T V : 23.00’ten sonra ser- best. Gazete reklamlarõ ser- best. İçeriğe müdahale hiç yok. Avustralya: Radyo ve TV’de gün/ saat kõsõtlama- larõ var. Gazetelerde serbest. İçeriğe müdahale yok. ABD: Rad- yoda ser- best. TV’de gönüllü kõ- sõtlama var. İçeriğe müda- hale yok. Güney Amerika: (Arjan- tin, Brezilya, Peru, Bolivya, Ekvator): Gazete, radyo ve televizyonda serbest. İçeri- ğe müdahale söz konusu değil. Portekiz: TV’de 21.30’dan sonra yayõmlanõyor. İçeri- ğe müdahale hiç yok. Ülkelerin uymasõ gere- ken Dünya Sağlõk Ör- gütü’nün Sõnõr ötesi Televizyon Sözleşme- si’ndeki düzenlemeler şöyle: 1- Alkollü içki rek- lamlarõ, özellikle reşit olmayan küçüklere yö- nelik olmayacak ve tü- ketimine ilişkin rek- lamlarda görünen kişi- ler reşit olmayan bir ki- şi izlenimi vermeyecek. 2- Alkol tüketimi fi- ziksel bir etkinliğe ve- ya araba kullanmaya bağlõ sunulamaz, bun- larõ içeremez. 3- Reklamlarda, al- kolün tedavi edici özel- likler taşõdõğõ veya uya- rõcõ, yatõştõrõcõ ve özel sorunlarõn çözümüne katkõ sunduğu izlenimi verilemez. 4-Reklamlar aşõrõ al- kol tüketimini teşvik edici biçimde düzenle- nemez. Az içmeyi olumsuz bir özellik gi- bi gösteremez. 5-Reklamlar, alkollü içki içindeki alkol dü- zeyinin yükselmesinin kaliteyi daha da arttõr- dõğõ mesajõ veremez. T U R İ Z M O L U M S U Z E T K İ L E N İ R  Alkollü içki reklamlarõnda içki tüketiminin diğer gõda maddeleriyle ilişkilendiren bir içeriğin kullanõlamamasõ ülke tanõtõmõ ve turizmi olumsuz etkiler. Yöneticiler, şöyle tepki gösterdi: “Yani rakõ ile balõğõn, peynir ile şarabõn ve cips ile biranõn birlikte gösterilmesinin engellenme nedenini bilmek istiyoruz. Neden rakõ reklamõ Boğaz görüntüsüyle kullanõlamayacak? Çanakkale Boğazõ’na nazõr bağlarõmõzdan, Kapadokya’da özel olarak yetiştirilen üzümlerimizden neden bahsedemeyeceğiz? Bütün bunlar ülke tanõtõmõnõ, ihracatõ ve turizmi çok olumsuz etkileyecek düzenlemelerdir.” ‘NEREYE ÇEKSEN, UYAR’ MADDELERİ Türk Tuborg CEO’su Damla Birol, Doluca Şarapları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kutman, Efes Bira Türkiye Bölge Baş- kanı Semih Maviş, Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu ve Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman tepkilerini dile getirdi. (Soldan sağa). Üst yöneticiler, tebliğin yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Alkollü içecek sektörü, reklam düzenlemeleri adı altında getirilen yasakların şokunu yaşıyor. Buna göre, alkollü içecek reklamlarında coğrafi, tarihi, kültürel, sanatsal değerlerle ve diğer gıda maddeleriyle ilişkilendiren içerik kullanılamayacak. Geniş bir yelpazede kısıtlamalar getiren tebliğe tepki gösteren sektörün üst düzey yöneticileri “Sözde düzenleme olarak belirtilen yasakların birçoğunu ve ardında yatan zihniyeti anlamakta güçlük çekiyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle