22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Sözleri gerçeği yansıttığı için yadırganmadı. Hat- ta kamuoyu onayladı. Gelmiş geçmiş başbakanlar, parti önderleri, siya- setçiler karşıtlarına ağır biçimde yüklenirken konuş- malarında asla argo, hakaret içeren sözcükler kul- lanmadılar. Albay Talat Aydemir’in isyan girişimlerinin ilkinde Başbakan İsmet İnönü’nün ne yaptığını veya yap- mayı tasarladığını öğrenmek için Pembe Köşk’ü aradım. Damadı Metin Toker çıktı telefona. Tankların Kızılay Meydanı’na indiğini söylediğim sı- rada İsmet Paşa’nın sesi kulağıma çarptı, kiminle ko- nuştuğunu soruyordu Toker’e. Metin, adımı verdi: “Kızılay’a tankların geldiğini söy- lüyor” dedi. Paşa’nın kahkaha attığını ve yanıtını işittim: “Ben şimdi gösteririm o maskaralara!” Demokratik rejimin kaderiyle oynandığı saatlerde İsmet Paşa’dan, günümüz başbakanından işittikle- rimizden ne bir sözcük, ne de bir cümle: Maskaralar!... O kadar!... Örneğin İsmet Paşa’dan sonra gelen başbakan- lardan da, ne Demirel’den ne de Ecevit’ten… argo, hakaret eden tek bir sözcük duymadık. Üstelik çok bunalımlı günlerde bile dünkü siyasetçi, RTE gibi... ; “…Artistlik yapma lan… Gâvur İzmir… Be- kâra karı boşamak kolay… alçak... şerefsiz... namert… çirkef... ne sallarsan salla… müfteri, utanmaz… ar da- marı çatlamış... ananı al da git… bizi ırgalamaz…” gi- bi sözcükler kullanmadı... Kitaplığı karıştırırken küçük bir kitapçık geçti elime... 54 yıl önce, 1955’te basılmış: “Meşhurların Nüktele- ri-Akbaba (dergisi) yayınları.” Derginin sahibi ünlü yazar Yusuf Ziya Ortaç, “Bu Kitap” başlıklı bir önsöz yazmış; “bu kitapta topla- yabildiklerimizin çoğunu, kendi kulağımızla duymuş olmanın bahtiyarlığını tattık… Hiç çekinmeden öğü- nelim: Nasrettin Hoca’mızla her dilde dâhiyiz! O zengin kabiliyeti yetiştiren milletin çocukları da elbet zekâ ve zarafet fukarası değildir” diyor, rahmetli Yu- suf Ziya Ortaç Usta... ne yazık ki “bugün zekâ ve za- rafet fukaraları, kaba üslup sahipleri” çoğunlukta! Ama zekâ, ama zarafet: Örnek olsun veya olur diye “Meşhurların Nüktele- ri”nden aktaracağımız birkaç fıkrada yaşıyor. Örne- ğin şu fıkrada ve diğerlerinde: Bir yaz akşamı Atatürk Büyükada’ya gelmiş, o za- man adı Yat Kulübü olan Anadolu Kulübü’ne… Sof- ta kurulmuş, konuklar birer ikişer Cumhurbaşkanı’nı selamlayarak yerlerine oturmuşlar. İçki ve söyleşi başlamış ve… ciddi sorunlar, zaman zaman tatlı bir nükte ile hafifletiliyor. Ahmet Ağaoğlu’nun imalı bir sözüne Atatürk bir soruyla yanıt verir: “Sen Cumhurbaşkanı olsan ne ya- parsın?” Ve birden bu soru bütün konukları yoklayan bir an- ket oluverir: “Sen - Siz - Zatıâliniz?” Salih Bozok, “Beni seçecek enayi yoktur Paşam” dedi. İbrahim Alâeddin; “Derhal istifa ederim” dedi. Sıra Yusuf Ziya Ortaç’a gelmişti. Atatürk, kadeh- ten bir yudum içip sordu: “Ya siz, Cumhurbaşkanı ol- sanız ne yaparsınız?” Akbabacı: “Sizi Cumhurbaşkanı yaparım Paşam” dedi. Bir diğeri: Şairdi, milletvekiliydi, yaşlıydı ve dördüncü karısından bir çocuğu daha olmuştu. İçki sofrasında Atatürk’e sordu. “Paşam, bir oğlum dünyaya geldi, adını ne koyayım?” Canı sıkılan Atatürk yanıtladı: “Yuha koy!” Ya şu fıkradaki inceliğe ne dersiniz?: Patavatsız- lığı ile meşhur bir eski milletvekili, bir gün İsmet Pa- şa’ya sordu; “Vallahi şaşırıyorum Paşam, bu kulakla Lozan konferansını nasıl idare ettin?” İsmet Paşa hiç tereddüt etmeden şu yanıtı verdi: “Düşmanlarımız o kadar terbiyeli insanlardı ki, bana sağırlığımı hissettirmediler!” Son bir fıkra; belki geçmişin aydınlığında kalan gün- leri… iktidarın bugünlerdeki övünmelerini anımsatı- yor: Cumhuriyetin 10. yıldönümünde bir meydan nut- ku çekiliyordu. Çoşan konuşmacı: “On yılda Avrupa’yı bir yüzyıl geride bıraktık!” diye bağırınca… Yahya Ke- mal esefle dizine vurdu: “Yahu, şu Avrupa ile bir tür- lü beraber olmadık… Ya geri kalıyoruz, ya geçiyoruz!” Fıkralarla dünden bugünlere yolculuk, kimilerine gö- re geçmiş zaman olur ki hayali cihan değerindedir... kuşku yok, kabalığı zekâ ve zarafet sanan kimilerine göre değildir!... SAYFA 5 TEMMUZ 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 29 Edirne Y 30 Kocaeli Y 30 Çanakkale B 31 İzmir A 33 Manisa A 35 Aydın A 36 Denizli PB 34 Zonguldak B 25 Sinop Y 27 Samsun B 28 Trabzon Y 26 Giresun B 27 Ankara Y 29 Eskişehir B 29 Konya Y 27 Sıvas B 27 Antalya B 30 Adana Y 32 Mersin Y 30 Diyarbakır PB 37 Şanlıurfa PB 37 Mardin PB 35 Siirt PB 35 Hakkâri B 25 Van Y 23 Kars Y 22 Oslo Y 18 Helsinki Y 17 Stockholm Y 22 Londra Y 23 Amsterdam Y 25 Brüksel Y 24 Paris Y 25 Bonn PB 23 Münih Y 26 Berlin Y 25 Budapeşte Y 29 Madrid B 35 Viyana Y 24 Belgrad Y 29 Sofya Y 28 Roma Y 27 Atina Y 30 Zürih Y 26 Moskova Y 18 Aşkabat B 34 Astana Y 27 Taşkent A 37 Bakû PB 28 Bişkek PB 31 Tiflis PB 22 Kahire B 34 Şam Y 30 Ülkemiz geneli parçalı bulutlu, Marmara’nın kuzeyi, Doğu Akdeniz, İç Anadolu’nun güneyi, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Karabük, Kastamonu, Sinop, Ankara, Çankırı, Çorum çevreleri kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak ya- ğışlı geçecek. / IŞIL ÖZGENTÜRK Sabreden Derviş Murada Ermiş mi? Baştarafı Arka Sayfada yaşamdan koparõp onu sanal âlemin sürü içindeki koyunlarõna çeviriyor. Varoluşun, bize sunulan tüm kabul görmüş kavramlarõn ne işe yaradõğõ- nõn sorgulandõğõ yaşlarda, yapayalnõz, her şeyin düzmece olduğu bir sanal âlemde yuvarlanõp duruyorlar. Öte yandan dünyanõn hiçbir yerin- de eşitsizlik bizdeki kadar gözle gö- rülür değil. Genç insan evinden dõşa- rõ adõm atõyor ve kendi yaşõndaki baş- ka gençlerin en son model arabalara bindiğini, sular seller gibi para har- cadõğõnõ aynen o dakika görüyor. Hiç düşündünüz mü cebinde kõz ar- kadaşõnõ sinemaya götürecek parasõ ol- mayan bir genç adam nasõl bir ruh ha- li içindedir ya da kendisiyle yaşõt üç gence hizmet eden ve onlarõn çifter çifter en pahalõ spor ayakkabõlarõ sar- dõrdõklarõnõ gören genç bir kõz neler düşünür? Bu yazõmõ okuyan bazõ dostlarõmõn “Işıl gene yoksulluk edebiyatı ya- pıyorsun” dediklerini duyar gibi- yim, öyle, ne olduğu bile belli olma- yan bir kâğõt parçasõna kilitlenen yüksek siyasetten öylesine gõna gel- di ki, ben de ülkenin en hakiki gerçeği yoksulluktan söz etmek istiyorum. Bu ülkede gerçek gündemin, yoksulluk, yoksunluk ve işsizlik olduğunu ye- niden yeniden hatõrlatmak istiyorum. AKP’nin muhteşem kötü yönetimi sa- yesinde ülke öyle bir noktaya geldi ki, artõk hiçbir belge, hiçbir yalan bu ül- kedeki gerçek gündemi değiştirmeye yetmiyor. Yetmeyecek de!.. AKP’nin bu ülkeye yaptõğõ en bü- yük kötülük, ülkenin gelişmiş insan malzemesini hallaç pamuğu gibi atõp, en bilmeyenleri işin başõna getirme- si oldu. Sonuç dehşet verici bir kü- çülme, İkinci Dünya Savaşõ yõllarõna dönmemize çok az bir zaman kaldõ. Ama hâlâ bu kötü durumu aşmak için herhangi bir planõmõz yok. Her alanda günü kurtarmak dõşõnda yap- tõğõmõz bir şey yok. Hâlâ umudumuz tüketimde! Mutluluğumuz tüketimde! Neyse ki, bir tas sõcak yemek için aşevlerinin kapõsõnda sõraya girenle- rin, evine tek bir ekmek bile götüre- meyenlerin, üniversitede okuyabilmek için babasõ yaşõnda adamlarõn metre- si olanlarõn, tiner çekip bol yemekli rü- yalara dalan sokak çocuklarõnõn, ölüm tersanelerinde çalõşmak için sõraya gi- renlerin, tüm haklarõ tõrpanlanmõş iş- çilerin henüz sokağa dökülmediği fazlasõyla sabõrlõ bir ülkedeyiz ve midemiz yangõnlardayken yüksek si- yaset konuşup, ülke kurtarmayõ hâlâ sürdürebiliyoruz. Hayret ve bravo bize!.. MELTEM YILMAZ A&G Araştõrma Şirketi Yönetim Kurulu Baş- kanõ Adil Gür, “Ergenekon örgütünün varlığına inanıyorum” diyenlerin oranõnõn yüzde 74.7’den yüzde 53.5’e gerilemesinin nedeninin, “Türkan Saylan’ın evinin aranması, davanın bir türlü sonuçlanmaması ile kişilere gözdağı veriliyor gibi bir havanın yaratılması” olduğunu söyle- di. Gür, A&G’nin yaptõğõ bir önceki Ergenekon araştõrmasõna kõyasla dava hakkõnda fikir beyan etmeyenlerin oranõnda artõş olduğunu kaydederek, “fikir beyan etmeyenlerde artış olması, toplu- mun davadan korkması ile açıklanabilir. Er- genekon iddianamesinde kişilerin özel hayat- larının çarşaf çarşaf yer alıyor olması, toplu- mun kafasında ‘davaya karşõ çõkarsak bizim de başõmõza aynõ şey mi gelir’ sorusunu yarattı” di- ye konuştu. Yerel seçimlerde yaptõklarõ gerçeğe en yakõn tah- minlerle dikkatleri üzerine çeken A&G Araştõr- ma Şirketi son anket sonuçlarõ arasõndan en dik- kat çekici konulardan bir tanesi “Türkiye’deki yurttaşın Ergenekon davasına güveninin azal- ması” oldu. Konuya ilişkin gözlemlerini gazete- mize değerlendiren Gür, A&G Araştõrma Şirke- ti’nin yaptõğõ araştõrmaya göre, 2008 yõlõnõn Ağustos ayõnda “Ergenekon örgütünün varlı- ğına inanıyorum” diyenlerin oranõ yüzde 74.7 iken, bu oranõn 2009’un Haziran ayõnda yüzde 53.8’e inmesinin en önemli nedenlerinden birinin “Türkan Saylan’ın evinin aranması ve ardın- dan Saylan’ın vefatı” olduğunu belirterek şöy- le devam etti: “Bana göre toplumun Ergenekon davasına bakış açısının değişmesinin en önemli neden- lerinden bir tanesi önce Türkan Saylan’ın evinin aranması, ardından Saylan’ın ölümüdür. Bir de davanın uzun süredir devam ediyor olup halen sonuçlanmamış olması, halkın gözünde inandırıcılığını yitirmesine neden oldu.” İnsanlar korkuyor... Toplumun büyük bir çoğunluğunun Ergenekon davasõna, “evet bir çeteleşme var ama bunun ya- nında suçluyla suçsuz birbirine karıştırılıyor, birilerine gözdağı mı veriliyor” şeklinde yak- laştõğõnõ belirten Gür, Ergenekon davasõ konusunda fikir beyan etmeyenlerin oranõnõn yüzde 23’e tõr- manmasõnõ ise “insanların dava hakkında ko- nuşmaktan korkar hale gelmesi” olarak yo- rumladõ. Gür, şunlarõ söyledi: “Bir önceki dönemde Ergnekon üzerine yaptığımız kamuoyu araştırmasına kıyasla şimdiki araştırmada cevap vermeyenlerin ora- nının artış gösterdiğini gözlemledik. Bu durum, insanların davadan çekinip korktuklarını gös- teriyor. Ergenekon iddianamesinde kişilerin özel hayatlarının yer alıyor olması, toplumun kafasında ‘davaya karşõ çõkarsak bizim de başõ- mõza aynõ şey mi gelir’ sorusunu yarattı. Bir de toplum, bir yandan iddianamenin hazırlan- madığı söylenirken diğer yandan aynı iddia- namenin basında yer almış olmasına anlam ve- remiyor. Bu konuda siyasilerin taraf olduğu- nu gördükçe iyice korku duyup taraf olmak- tan kaçınıyor, bu nedenle fikir beyan etmiyor.” Gür, bu sonuçtan yola çõkarak toplumun hukuka olan inancõnõn zedelendiğinin söylenemeyeceği- ni ancak “yargı sürecine olan güvenin azaldı- ğını” belirtti. A&G şirketinin araştõrmasõna göre; halk Ergenekon diye bir örgütün varlõğõna artõk inanmõyor Ergenekon, AKP manevrasõİstanbul Haber Servisi - A&G Araştırma Şirketi’nin Milliyet ga- zetesinde yayõmlanan araştõrmasõna göre Ergenekon örgütünün varlõğõna inananlarõn oranõ giderek azalõyor. Araştõrma sonuçlarõna göre 2008 yõ- lõnõn ağustos ayõnda “Ergenekon ör- gütünün varlığına inanıyorum” di- yenlerin oranõ yüzde 74.7 iken bu oran 2009’un Haziran ayõnda yüzde 53.8’e indi. Ergenekon sürecinin hukuk için- de işlediğini düşünenlerin oranõ ise yüzde 23.3. AKP’nin siyasi manevrasõ olduğunu düşünenlerin oranõ yüzde 18.1’e yükseldi. Türkiye’nin 7 bölgesinden 33 ilde 6-7 Haziran tarihleri arasõnda yapõlan ve Milliyet gazetesinde “A&G’den Türkiye Profili-Ergenekon davası” başlõklõ dizi halinde yayõmlanan araş- tõrma sonuçlarõna göre Ergenekon örgütünün varlõğõna inananlarõn ora- nõ azalõrken “Ergenekon yok” di- yenlerin sayõsõ artõyor. Ağustos 2008’de araştõrmaya yanõt verenlerin yüzde 14.8’i, Ergenekon’a inanma- dõğõnõ söylerken bu oran geçen ocak ayõnda yüzde 20.3’e, haziranda ise yüzde 27.6’ya yükseldi. Araştõrmaya göre, erkekler kadõnlara oranla Erge- nekon’un varlõğõna daha çok inanõyor. 18-27 yaş arasõndaki gençler ise genel ortalamanõn üzerinde Ergenekon’a inanmadõğõnõ belirtiyor. Eğitim yük- seldikçe Ergenekon’a inanmayanlarõn da oranõ artõyor. Araştõrmada Ergekon konusunda partililerin de eğilimleri- ni ortaya çõkaracak sorular soruldu. Buna göre “Bugün seçim olsa oyunu AKP’ye vereceğini söyle- yenlerin” yüzde 70.3’ü, DTP’lilerin ise yüzde 68.8’i Ergenekon’un varlõ- ğõna inanõyor. Ergenekon’a inanan CHP’lilerin oranõ yüzde 34.8, MHP’li- lerin oranõ yüzde 46.3 seviyesinde. CHP’lilerin yüzde 50’si, AKP’lilerin yüzde 11’i, MHP’lilerin yüzde 39’u, DTP’lilerin ise yüzde 21’i “Ergene- kon yok” diyor. Hukuk işliyor mu? Araştõrma sonuçlarõna göre halkõn yüzde 29.9’u, “Çeteleşme var ama bazılarına da gözdağı veriliyor” derken “AKP’nin siyasi manevrası” görüşünde olanlarõn oranõ yüzde 18.1. Sürecin hukuk içinde sürdüğüne inananlarõn oranõ son 6 ayda ciddi oranda azaldõ. Kadõnlar, erkeklere oranla her şeyin hukuk içinde işledi- ğine daha az inanõyor. Kadõnlarõn yüzde 21.6’sõ “Her şey hukuk için- de işliyor” derken bu oran erkekler- de yüzde 25. Genç yaş gruplarõ, hukuk sürecinin işlediğine daha az inanõyor. Eğitim seviyesi yükseldikçe “Her şey hukuk içinde işliyor” diyenlerin oranõ azalõyor, AKP’nin siyasi ma- nevrasõ olduğunu düşünenlerin oranõ artõyor. İlkokul mezunlarõnõn yüzde 25’i, üniversite mezunlarõnõn ise yüz- de 20’si her şeyin hukuk içinde işle- diğini düşünüyor. Davanõn AKP’nin manevrasõ olduğuna inananlarõn ora- nõ ilkokul mezunlarõ arasõnda yüzde 13 olurken üniversite mezunlarõ arasõn- da bu kanaati paylaşanlarõn oranõ yüzde 31’e yükseliyor. Bugün seçim olsa oyunu AKP’ye vereceğini söy- leyenlerin yüzde 41’i her şeyin hukuk içinde işlediğini söylüyor. CHP seç- meninin yüzde 39’u süreci AKP’nin manevrasõ olarak görürken yüzde 32’si “Çeteleşme var ama bazıları- na da gözdağı veriliyor” diyor. Er- genekon sürecinin hukuk içinde kal- dõğõna en az inananlar ise DTP’liler. DTP’li seçmenin yüzde 6.6’sõ hukuk içinde kalõndõğõ görüşünde. Rus Ortodoks Patriği İstanbul’da İstanbul Haber Servisi - Rus Ortodoks Patriği Kirill çeşitli temaslarda bulunmak üzere dün İstanbul’a geldi. Patrik Kirill’i İs- tanbul Atatürk Havaalanõ’nda Rusya Federasyonu Ankara Bü- yükelçisi Vladimir İvanovskiy, Bergama Metropoliti Prof. Dr. Ioannis Ziziovlas ve Rusya’nõn İstanbul Başkonsolosluğu yetki- lileri karşõladõ. Atatürk Havaalanõ VIP Salo- nu’nda bir süre dinlenen Patrik Kirill, daha sonra Fener Rum Pat- rikhanesi’ne gitmek üzere alan- dan ayrõldõ. Kirill ile birlikte çok sayõda din adamõ da İstan- bul’a geldi. Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’yle egemenlik kav- gasõ yaşayan Rus Ortodoks Ki- lisesi’nden heyetin Fener ziyareti, Ortodoks dünyasõnda ilgiyle iz- leniyor. Şubat ayõnda Rus Orto- doks Kilisesi’nin başõna getirilen Patrik Kirill, İstanbul’da ilk ola- rak Rum Ortodoks Patriği Bart- holomeos ile görüştü. Bu gö- rüşmenin, Fener Patrikhanesi ile Rus Ortodoks Kilisesi arasõn- daki ilişkiler ile işbirliği açõsõn- dan büyük önem taşõdõğõ vurgu- lanõyor. Fener Rum Patrikha- si’ne gelişinde çanlar çalõnarak karşõlanan Kirill’e özel Fener Rum Kilisesi’nden çocuklar çi- cek verdi. Daha sonra Kirill Ayayorgi Kilise’sindeki karşõla- ma ayinine katõlarak şükran dua- sõnõ yönetti. Kirill ile bir araya gelen Bartholomeos, ziyaretin Rus Kilisesi ile birlik beraberlik kardeşlik mesajõ anlamõna gel- diğini söyledi. Kirill ise Bartho- lomeos’un ‘hepimiz tek bir bir- leşik Ortodoks Kilesisi’nin par- çasıyız’ mesajõna katõldõğõnõ ifa- de etti. Ayasofya’yõ da ziyaret edecek Patrik Kirill, bugün Fener Rum Ortodoks Patriği Bartho- lomeos ile ortak bir ayin düzen- leyecek ve Aya İrini’de, ünlü Sretensky Manastõrõ korosu ile Hatay Korosu’nun ortaklaşa ve- receği konseri izleyecek. Daha sonra Ankara’ya geçecek olan Patrik Kirill, Diyanet İşleri Baş- kanõ Ali Bardakoğlu’nu ziyaret edecek. Patrik Kiril’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Kül- tür Bakanõ Ertuğrul Günay ile görüşmesi bekleniyor. Patrik Ki- rill, daha sonra Moskova’ya dö- nerek 7 Temmuz Salõ günü ABD Başkanõ Barack Obama ile gö- rüşecek. Patrik Kirill’in Anka- ra’daki en önemli gündem mad- desinin, “20 milyon Müslüma- nın bulunduğu Rusya’da, İs- lam konusunda ders veren üni- versite öğretim üyelerinin Tür- kiye’de eğitim görmesi” tale- binin olacağõ öğrenildi. ‘Cumartesi Anneleri’ 223. haftada Gözaltına alındıktan sonra kaybolan ya- kınlarının bulunmasını isteyen “Cumartesi Anneleri”, 223’üncü kez Galatasaray Mey- danı’nda toplanarak oturma eylemi yap- tı. Ellerinde kaybettikleri yakınlarının re- simleri ve karanfiller bulunan ve “Faille- ri belli kayıplar nerede” yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri bu hafta Mardin Dargeçit’teki evlerinde, 1995 yılında, 13 ya- şındayken gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Ne- dim Akyol’un dosyasının Ergenekon so- ruşturmasına eklenmesini istedi. Burada kayıp yakınları adına İnsan Hakları Der- neği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Ka- yıplara Karşı Komisyon’nun açıklaması- nı eski İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin okudu. Ergenekon’da 3. iddianame hazır İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nõn yürüttüğü Erge- nekon soruşturmasõ kapsamõnda hazõrlanan üçüncü iddianamenin, 2. Ergenekon da- vasõnõn başlayacağõ 20 Temmuz’dan önce açõklanmasõ bekleniyor. Ergenekon sav- cõlarõ tarafõndan mart ayõnda yazõlmaya baş- lanan 3. iddianame 7 Ocak 2009 ile 13 Ni- san 2009 arasõnda gerçekleştirilen 9, 10 ve 11. Ergenekon operasyonlarõnda hakla- rõnda işlem yapõlan şüphelileri kapsõyor. 3. Ergenekon iddianamesinde yaklaşõk 60 sanõğõn bulunduğu ve Poyrazköy’de nisan ayõnda yapõlan kazõlar sonucu ele geçirilen silah ve mühimmata ilişkin bazõ kişilerin gözaltõna alõnmasõna kadar olan dönemi kapsayacağõ belirtiliyor. Eski Özel Harekât Dairesi Başkanveki- li İbrahim Şahin’in Yarbay Mustafa Dönmez, Türk-Metal Sendikasõ Başkanõ Mustafa Özbek’in de aralarõnda bulunduğu 50’yi aşkõn tutuklu şüphelinin yer alacağõ 3. iddianamede halen yurtdõşõnda bulunan İSTEK Vakfõ Başkanõ Bedrettin Dalan’õn da firari şüpheli sõfatõyla yer alacağõ öğre- nildi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki faili meçhul cinayetleri de kapsayacağõ söy- lenen 3. iddianamede, Sõvas’ta 35 aydõnõn katledildiği Madõmak yangõnõna ve Baş- bağlar katliamõna ilişkin belgeler bulunduğu kaydedildi. Ergenekon savcõlarõnõn elinde bugüne kadar hiç yayõmlanmamõş video gö- rüntülerinin bulunduğu iddia edildi. Ümraniye ilçesinde 12 Haziran 2007’de patlayõcõ maddeler ele geçirilmesiyle baş- layan “Ergenekon” soruşturmasõnda ilk da- vanõn İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde görülmesine, aralarõnda emekli Tuğ- general Veli Küçük’ün de bulunduğu 46’sõ tutuklu 86 sanõk ile 20 Ekim 2008’de Silivri Cezaevi kampusundaki salonda başlandõ. Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, emekli orgeneraller Hurşit Tolon, Şener Eruygur, eski Esen- yurt Belediye Başkanõ Gürbüz Çapan’õn da aralarõnda bulunduğu 19’u tutuklu, 56 sanõklõ dava 20 Temmuz’da başlayacak. İkinci Ergenekon davasõnõn tutuksuz sa- nõklarõ arasõnda Anayasa Mahkemesi Baş- kan Vekili Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt, gazeteci Tuncay Özkan ile ATO Başkanõ Sinan Aygün de bulunuyor. Ergenekon’a olan inanç, Türkan Saylan’la azaldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle