19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, kendisini yargõya müdahale etmekle suçlayan Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’e tepki gös- terdi. Gerçeker, “Ben burada doğru bildiğim şeyi söylemeyeceğim de ne söyleyeceğim? Bunun siyasal- laşmayla ne alakası var? ‘Siyaset- çiler gibi her mikrofona konuşmasõn’ demek de güzel bir tabir değil. Söylediklerimi gelişigüzel, ayaküs- tü söylemiş değilim. Düşünüp ta- şınmadan bir şey söylemem” dedi. Gerçeker, makamõnda gazetecilerin, askere sivil yargõ yolu açan düzenle- meyle ilgili sözlerine Çiçek’in verdiği yanõtõ değerlendirdi. Düzenlemeyle il- gili yaptõğõ değerlendirmenin bir bü- tünlük içinde ele alõnmasõnõ isteyen Gerçeker, şunlarõ kaydetti: “Söyledi- ğim sözler bir bütünlük içinde de- ğerlendirilseydi zaten öyle bir anlam çıkması mümkün değil. Bu tür dü- zenlemeler usulüne uygun yapıl- saydı, usule uygun yasalaşma sü- recinden geçirilseydi, anayasa de- ğişikliğiyle birlikte yapılsaydı bu tartışmalar ortaya çıkmazdı, bu sı- kıntılar olmazdı. Biz ‘askeri yargõ alanõnda bir değişiklik yapõlmasõn’ de- miyoruz. Geçen seneki adli yargı açılış konuşmamda da söylemiş- tim. Bunlar yapılsın ama bütünlük içinde yapılsın, bu tür tartışmalara zemin hazırlanmasın.” ‘YANLIŞI SÖYLEMEM SORUMLULUĞUM’ Bir yüksek yargõ organõnõn başkanõ olarak hukuk, demokrasi kurallarõna uygun görmediği bir konuyu gündeme getirmek zorunda olduğunu belirten Gerçeker, “Çünkü yapılan bir yan- lışlık varsa yanlışlığın devam etme- mesini sağlamak açısından bu benim hem sorumluluk hem de yetkim dahilinde olan bir şey” diye konuş- tu. Çiçek’e yanõt vermiş gibi konuş- mak istemediğini ifade eden Gerçeker, “Ben sadece kendi düşüncelerimi ortaya koyuyorum” dedi. Önerile- rinin başkalarõ tarafõndan da dile ge- tirildiğini söyleyen Gerçeker, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘AYAKÜSTÜ DEĞİL DÜŞÜNEREK SÖYLEDİM’ “Askeri yargı sisteminde Avrupa Birliği müktesebatına aykırı ko- nular varsa elbette bunlar olmalı ama anayasa değişikliği ve yasa değişikliği yapılarak bunlar halle- dilebilir. Bunun demokratik bir tartışma ortamında olması gerekli. İlgili kurumların görüşleri alınır. Belki bizim bilmediğimiz, düşüne- mediğimiz, aklımıza gelmeyen şey- leri başkaları söyler, hocaların gö- rüşleri alınır, ondan sonra sağlıklı şekilde her şey ortaya konulsun. Bu tartışmalara da gerek kalmasın. Bir kelimeyi değiştirmekle iş bit- miyor. Anayasa maddesiyle, Aske- ri Ceza Kanunu ile Askeri Usul Ka- nunu ile çelişki var mı, yok mu? Bunlara bakılmalı. Çelişki ortaya çı- kıyor. Bunlar bizim görevimizin içinde olan şeyler. Yarın bunlar sorun olarak, görev uyuşmazlıkla- rı olarak karşımıza çıkacak. Ben bu- rada doğru bildiğim şeyi söyleme- yeceğim de ne söyleyeceğim? Bunun siyasallaşmayla ne alakası var? ‘Si- yasetçiler gibi her mikrofona konuş- masõn’ demek de güzel bir tabir de- ğil. Söylediklerimi gelişigüzel, ayak- üstü söylemiş değilim. Yanlış gör- düğüm bir şeyin tekrarlanmaması için ortaya konulmuş düşünceler bunlar.” Konunun kapanmasõnõ istediğini dile getiren Gerçeker, hayatõnõ huku- ka adadõğõnõ belirterek “Özgürlükçü demokrasiyi herkesten fazla isteyen bir insanım” dedi. Askere sivil yargı yolu açan düzenlemeyle ilgili sözlerine Çiçek’in verdiği yanıtı değerlendiren Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Ben burada doğru bildiğim şeyi söylemeyeceğim de ne söyleyeceğim? Bunun siyasallaşmayla ne alakası var? ‘Siyasetçiler gibi her mikrofona konuşmasın’ demek de güzel bir tabir değil. Söylediklerimi gelişigüzel, ayaküstü söylemiş değilim. Düşünüp taşınmadan bir şey söylemem” dedi. 17 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Devletin Valisi mi, Bolu Beyi mi? Ankara Barosu’nun kuruluş yıldönümü re- sepsiyonundan çıkarken gazeteciler Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’e, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını düzenleyen gece baskını yasası için görüş sormuşlar. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcü- sü’nü fena halde kızdırdığı anlaşılan o soru ile Sa- yın Başkan’ın verdiği yanıtı, önceki günkü Cum- huriyet’ten bir kez daha okuyalım: “... Düzenlemenin, anayasanın 145. maddesi- ne aykırı olduğu söyleniyor. Siz nasıl değerlendi- riyorsunuz? Bir aykırılık söz konusu mu?” Gerçeker, ayak üstü de olsa, deneyimli bir yar- gıcın temkinliliğini elden bırakmadan yanıt vermiş: “Biçimsel olarak baktığımız zaman, bir ay- kırılık olmadığını kimse söyleyemez. Ama Anayasa Mahkemesi nasıl değerlendirir? Onu bilemiyorum.” Ardından şu yanıtı da eklemeyi ihmal etmemiş: “Mesela, anayasa değişikliği ile beraber yapılsaydı, o tartışmalar da ortadan kalkardı. Orada değerli arkadaşlarımız vardır. En doğ- ru kararı vereceklerine inanıyorum.” Yargıtay Başkanı’nın bu sözlerinin, yargılama sü- recine müdahale olduğu gibi geriye alınması zor bir yakıştırmayı Cemil Çiçek gibi, bu hükümetin akıl ve sağduyu süzgeci olarak gördüğüm bir po- litikacı niye üstlenir ki? “.. Bir yasanın anayasaya aykırılığının tespit edi- leceği yerin Yargıtay olmadığını” söylemeye kal- kıyor ve Gerçeker’i “sanki Anayasa Mahkemesi üyesiymiş, başkanıymış gibi..” rol kesmekle suç- luyor. Dahası, Sayın Yargıtay Başkanı’nı, “yargı- ya müdahale, emir vermek, tavsiye ve telkinde bu- lunmak” gibi töhmetlerin altında bırakmaya kal- kıyor. “Onun söylediklerini anayasanın 138. maddesi açısından nereye koyacağız” diyor. Sayın Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Söz- cüsü’ne, yargı erkinin deneyimli bir temsilcisinin yansız ve dikkatli yanıtı ile uğraşmayı bırakarak yü- rütmenin sorumlu bir üyesi olarak bir süreden be- ri politik düşüncelerini kendisine ait özel internet gazetesi aracılığı ile açıklamakta olan Bolu Vali- si’nin yazıp çizdiklerini irdelemesini salık vermek, hakça bir yurttaşlık görevi olmaz mı? Vatan ve Milliyet gazetelerinde dün, Bolu Va- lisi Halil İbrahim Akpınar’ın bir internet sitesi oluş- turarak 1982 Anayasası ile ilgili görüşlerini açık- ladığını bildiren haberlere yer verilmişti. O haberleri irdelerken google’da 26 Haziran tarihli Bolu Ha- ber gazetesinin aynı siteden yaptığı bir alıntıya ta- kıldım. Cumhuriyet rejimi ile ti geçen vali 7 Haziran’da Belçika’da yapılan parlamento se- çimlerinde türbanlı Mahinur’un sağladığı başa- rıyı ele alan Vali Bey, bakın kendi ülkesinin yasaları ve o yasaların uygulanması ile bir siyaset yazarı gibi neler döktürüyor: “Belçika. Zaten tuhaf bir ülke... Herkesin ana- dilini konuşması, federal devlet yönetimi olması, istediği kadar mülk edinmesi, Türklerin her köşe- ye döner kebap lokantaları açmaları ve cami yapmaları yetmiyormuş gibi, şimdi bir de başör- tülü vekil problemi çıktı. Gerçi ondan bu işli kafasına takan yok da bizim memleket hop oturup hop kalkıyor. Ya bir de demokrasi, hukuk, Avrupa Birliği di- ye başörtüsü problemi bize de sıçrarsa. Allah ko- rusun... Ben günlerden beri Belçika Barolar Birliği’nin cüppeleriyle, Kral Leopold II’nin anıtına doğru yü- rümelerini bekliyorum... Ama bırakın yürüyeni, tepki bile veren yok.. Cumhuriyetle idare edilselerdi, belki başsavcı- ları gerekeni yaparlardı. O da yok. Frankofon Hıristiyan Demokratlar Partisi, la- iklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur. Cum- huriyet rejimini değiştirip yerine başka bir şey kuracaklar diye kapatma davası açılabilecek anayasa mahkemeleri de yok.. Belçika YÖK’ü acilen toplanıp bir karar da al- madı.. ‘Kaos Brüksel Meclisi’ne girdi’ diye manşet atan da yok. Gece yarısı bildiri yayımlayan birileri de çık- madı.. Yani her şeyiyle tuhaf bir ülke... Biz halimize bakıp şükredelim: Ülkemizde çağdaş uygarlık düzeyinin üze- rine çıkmış, cumhuriyetin kazanımlarını özüm- semiş, her şeyi cahil halk kümelerinden iyi bi- len aydınlarımız, bürokratlarımız var. Bu gibi durumlarda derhal gerekeni yapar- lar. Bu kişilere hadlerini bildirip vatandaşlıktan bile atarlar. Yani biz emin ellerdeyiz.” Kaynak Bolu Web sitesi. Ne diyorsunuz Sayın Cemil Çiçek? Sakın İçiş- leri Bakanı’nın Vali hakkında Abant Platfor- mu’nda yaptığı konuşma nedeni ile sözde so- ruşturma açtırttığını bir mazeret yanıtı olarak söylemeyin. Zira valiniz, o soruşturmanın açılacağı haberi- ni öğrenir öğrenmez 15 günlük izne ayrılarak sır oluverdi. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Yargõtay Başkanõ Gerçeker kendisini yargõya müdahale etmekle suçlayan Çiçek’e tepki gösterdi ‘Doğru bildiğimi söylerim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, Türkiye’de görevli tüm yargõç ve savcõlarõn atamasõnda Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kuru- lu’nun (HSYK) tam yetkili olduğunu, kurulun bir sekretaryasõnõn olmama- sõ nedeniyle Adalet Bakanlõğõ Perso- nel Genel Müdürlüğü’nce hazõrlanan kararname taslağõnõn bir bağlayõcõlõ- ğõnõn olmadõğõnõ söyledi. Yargõç ve savcõlara yönelik yaz kararnamesine ilişkin tartõşmalarõ de- ğerlendiren YARSAV Başkanõ Emi- nağaoğlu, DGM’lerin kaldõrõlmasõy- la başlayan süreç sonunda atamalar- daki istisnalarõn da ortadan kalktõğõnõ söyledi. Atamalarõn, yargõç ve savcõ- larõn herhangi bir isteği olmadan HSYK tarafõndan gerçekleştirildiğini belirten Eminağaoğlu, “Bugün geniş yetkili mahkemelerde görevli yargıç ve savcılar dahil, tüm yargıç ve savcıları HSYK, istekleri olmaksı- zın ya da haklarında herhangi bir soruşturma olmaksızın bir başka yer veya göreve atayabilmektedir” dedi. Eminağaoğlu, Türkiye genelin- deki görev yerlerinin gelişmişlik ve iş yoğunluğu ölçütlerine göre beş bölge üzerinden değerlendirildiğini, yargõç ve savcõlarõn kural olarak beşinci böl- geden başladõklarõnõ, terfi ettikçe üst bölgelere geldiklerini kaydetti. TASLAĞIN BAĞLAYICILIĞI YOK Adalet Bakanlõğõ’nca HSYK’ye su- nulan taslağõn yasa uyarõnca bir aylõk süre içerisinde görüşüldüğünü, kişileri taslak kapsamõndan çõkarma, kapsama alma veya yerlerini değiştirme gibi iş- lemler yapõlabildiğini anlatan Emi- nağaoğlu, “Taslağın hiçbir bağlayı- cılığı söz konusu değildir. Bu bir ay- lık süre de bağlayıcılığı olan değil tavsiye niteliğinde bir süredir” de- ğerlendirmesini yaptõ. Şimdiye kadar yaz dönemi kararnamelerinin teamü- len haziran ayõ sonunda çõktõğõnõ, sarkma nedeninin adli tatilin 20 Tem- muz’dan 1 Ağustos’a kaydõrõlmasõ olduğunu belirten Eminağaoğlu, “Bir diğer nedeni ise Adalet Bakanlı- ğı’nın taslaktaki düzenlemelerinin HSYK’nin ölçütleriyle uyumsuz- luğu söz konusu olabilir. Taslakta- ki bir kişinin yerini değiştirdiğinizde domino taşı gibi 8-10 kişinin yeri de- ğişebilmektedir” dedi. Eminağaoğlu, yasa uyarõnca HSYK görüşmelerinin gizli olduğunu belir- terek “Basına yansıyan bilgilerin doğruluğu bilinmemekle beraber, bu çalışmaların içeriğinin belirli basın organlarında yer alması de- mek, seçilmiş üyelerinin ki bu üye- ler Yargıtay ve Danıştay üyelikle- rinden seçilmişlerdir, hiçbir yerin et- kisi altında kalması düşünüleme- yeceğinden, basın yoluyla belirli amaçlara yönelik baskı yaratmak anlamındadır” dedi. Hiçbir yargõç ve savcõnõn bir dava veya soruşturma için atanamayacağõ- nõ, her dava ve soruşturmanõn kapsa- mõndaki kişiler için önemli olduğunu belirten Eminağaoğlu, işlemlerin mes- leki performans, yeterlilik ve hukuk- sal ilkelere göre HSYK tarafõndan ya- põldõğõnõ kaydetti. “Eğer bir dava ve soruşturma, dosya kapsamı ile hu- kuk içinde değil, kişilere göre yü- rüyorsa, ya ülkede ya da o kişiler- de bir sorun var demektir, sonuçta ise bir boyutuyla yargıda sorun var demektir” dedi. HSYK üyelerinin toplantõlar dõşõn- da bireysel ya da gruplar halinde ça- lõşmalar yapabileceğini, bunun resmi anlamda bir toplantõ olmayacağõnõ anlatan Eminağaoğlu, şöyle konuştu: “HSYK rahat bırakılmalıdır, yar- gı da yargıya bırakılmalıdır. HSYK yargı bağımsızlığını koruyan ve gü- vencesi olan bir kuruldur ve bu var- lık nedenine göre hareket etmek du- rumundadır. HSYK kararları mut- laka yargı yoluna açılmalıdır ancak HSYK’nin karar sürecinde baskı- lanmaması, herhangi bir biçimde et- ki altında tutulmaması gerekmek- tedir. HSYK’de yaptığı her işle- min hukuksal dayanağını göstere- bilmeli, göstermelidir. Bugün HSYK, çeşitli biçimde adeta 24 sa- at gözetim altında tutulmaktadır ki, bu durum son derece düşündürü- cüdür ve kabul edilemez.” Abbas Ankara’da ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas, temaslarda bulunmak üzere dün Ankara’ya geldi. Abbas’õ Esen- boğa Havaalanõ’nda Ankara Vali Yardõm- cõsõ Fevzi Güneş, Arap ülkelerinin Ankara büyükelçileri ile Dõşiş- leri Bakanlõğõ yetkilileri karşõladõ. Mahmud Abbas, iki günlük ziyareti çerçe- vesinde, dün akşam ilk olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile resmi akşam yemeğinde bir araya geldi. Başbakanlık’tan Taraf’a yalanlama ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Başbakan Basõn Danõş- manõ Kemal Öztürk, “Taraf gazetesinin dünkü sayõsõnda yer alan, TBMM Başkanõ Köksal Toptan ile Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn görüşme- siyle ilgili haberin gerçeği yansõtmadõğõnõ” bildirdi. Başbakanlõk Basõn Merkezi’nin internet sitesinde yer alan açõklamaya göre, Öztürk, “Baş başa yapõlan görüşmenin içeriğiyle ilgili gazete- nizde verilen bilgilerin, diyaloglarõn ve ifadele- rin tümü hayal ürünüdür” dedi. RTÜK’te yeni başkan seçiliyor ANKARA (ANKA) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), görev süresi dolan Zahid Akman’õn yerine yeni başkanõ bugün saat 10.30’da yapacağõ toplantõda seçecek. Sonuç, seçimin ardõn- dan yapõlacak basõn toplantõsõyla açõklana- cak. Toplantõda başkanõn yanõ sõra baş- kanvekili de seçilecek. Levy’den DSP’ye ziyaret ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy, dün DSP Genel Başkanõ Masum Tür- ker’i parti genel merkezindeki ziyare- tinde, son yaşanan politik gerginlikler öncesinde İsrailli turist- lerin en fazla tercih ettiği ülkenin Türkiye olduğunu dikkat çekti. Levy, “Yaşanan son politik gelişmelerin ardõndan İsrailliler, kendilerini Türkiye’de rahat hissetmeyecek ve üzgünüm ki bu sene İsrail’den gelen turist sayõsõ dramatik bir şekilde düşmüş olacak” dedi. Dışişleri kampanyayı tanıttı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’nin insan ticaretine karşõ sürdürdüğü mücadelede ulusal ve uluslararasõ bilinçlendirme amacõyla düzenlenen “Türkiye’nin İnsan Ticaretiyle Mü- cadelesine Katõlõn” kampanyasõ dün Dõşişleri Ba- kanlõğõ’nda yapõlan film gösterimi ile tanõtõldõ. AB tarafõndan desteklenen, İçişleri Bakanlõğõ Dõş İlişkiler ve AB Daire Başkanlõğõ ile Uluslararasõ Göç Örgütü Türkiye Ofisi ortaklõğõyla uygulanan projenin, ulusal ve uluslararasõ alanda insan tica- retine ilişkin bilinci arttõrmayõ amaçladõğõ bildi- rildi. Kampanya çerçevesinde, insan ticaretinin kaynağõ konumundaki Moldova ve Rusya’da gösterilmek üzere Rusça, hedef ve transit ülke konumundaki Türkiye’de gösterilmek üzere de Türkçe olmak üzere kõsa tanõtõm filmleri ve rad- yo spotlarõnõn hazõrlandõğõ belirtildi. YARSAV Başkanõ ‘Kurulun 24 saat gözetim altõnda tutulmasõ son derece düşündürücü’ dedi ‘HSYK’yi rahat bırakın’ Kararname haftaya kaldõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kuru- lu’nun (HSYK), yargõ mensuplarõna yönelik çõkarmasõ beklenen kararname haftaya kaldõ. HSYK Başkanvekili Kadir Öz- bek, yaptõğõ açõklamada, kurulun yaz kararnamesiyle ilgili çalõşmala- rõna kurul üyesi Adalet Bakanlõğõ Müsteşarõ Ahmet Kahraman’õn da katõlõmõyla dün de devam ettiğini söy- ledi. Kararname üzerindeki çalõş- malarõn hafta sonu da devam edece- ğini belirten Özbek, kararnameye son şeklinin hafta başõnda verilebi- leceğini kaydetti. Haziran ayõnda çõkmasõ beklenirken halen daha çõk- mayan kararnamenin Ergenekon so- ruşturmasõnõ yürüten ve davasõna ba- kan savcõ ile yargõçlarõn görev yer- lerinin değiştirilmesi konusuna ta- kõldõğõ iddialarõ gündeme gelmişti. HSYK toplam 7 üyeden oluşuyor. Adalet Bakanõ’nõn başkanõ ve Adalet Bakanlõğõ Müsteşarõ’nõn doğal üyesi olduğu kurulda Yargõtay’dan 3, Da- nõştay kontenjanõndan da 2 üst düzey yargõ mensubu bulunuyor. Kurulu temsil ve kurul adõna açõklama yap- ma yetkisi başkana ait bulunuyor. Yargõtay ve Danõştay’dan gelen tem- silcilerin birer yedek üyeleri de bu- lunuyor. Yedek üyeler, yüksek mah- keme üyeliğine seçilme tarihi esas alõ- narak kõdeme göre belirleniyor, eşit- lik durumu olursa yaş esas alõnõyor. BAKANIN İMZASI ŞART DEĞİL HSYK’nin gündemi başkan veya başkanvekili tarafõndan düzenleni- yor. Gündemde kurul kararõ ile deği- şiklik yapõlabiliyor. Kurul, bakanlõk tarafõndan hazõrlanan kararname tas- laklarõnda vereceği kararlarda Atama ve Nakil Yönetmeliği’ndeki kuralla- rõ dikkate alõyor. Kurulda oylama, ak- sine karar alõnmadõkça açõk yapõlõyor. Kurulda yapõlan işlemler ve ilgili gö- rüşmeler gizli tutuluyor. Yargõç ve sav- cõlarõn atama ve yer değiştirmelerinde esas alõnacak kriterler Hâkim ve Cum- huriyet Savcõlarõnõ Atama ve Nakil Yö- netmeliği ile HSYK’nin aldõğõ çok sa- yõda ilke kararõna dayanõyor. Anaya- sa, HSYK Kanunu, HSYK İç Yönet- meliği ile ‘Hâkimler ve Savcılar Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliği’nde, kararname- lerin kabulü için, kurulun başkanõ olan Adalet Bakanõ’nõn imzasõnõn şart olduğuna ilişkin hüküm bulunmuyor. Aksine kararõn üyelerin salt çoğunlu- ğuyla alõnacağõ belirtiliyor. HSYK tarafõndan yapõlan atamalara ilişkin ka- rarlarõn Resmi Gazete’de yayõmlan- masõ da zorunlu. Ancak atama karar- nameleri bakanlõk kararõ olarak değil HSYK kararõ olarak yayõmlanõyor. HSYK HAFTA SONU ÇALIŞACAK İstanbul Haber Servisi - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK), Adli Yargõ Yaz Kararnamesi’nin kurulun yoğunluğu nedeniyle geciktiğini açõklamasõna karşõn, 3 gündür dinci ve AKP yandaşõ medya- nõn Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ ve hâkimlerin yerlerinin değiştirilmemesi için yayõn yapmasõ dikkat çekiyor. Taraf gazetesi, “Halk bu yargıyı affetmez” başlõğõyla verdiği sürmanşet haberinde Er- genekon soruşturmasõnõn engellenmesi için, soruşturmayõ yürüten hâ- kim ve savcõlarõn yerlerinin değiştirilmeye çalõşõldõğõnõ öne sürdü. Yeni- şafak gazetesi ise, “Ergenekon HSYK’yi karıştırdı. Savcı Öz’ü harca- mak istiyorlar” başlõklarõyla verdiği manşet haberinde, “Ergenekon, faili meçhul cinayetler ve PKK soruşturmalarını yürüten ekipleri da- ğıtmak isteyen üyeler, HSYK’yi karar alamaz hale getirdi” yorumuyla HSYK üyelerine saldõrdõ. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi ise HSYK Başkanvekili Kadir Özbek ve üyeler Musa Tekin, O. Cem Erbük’ün, birçok yargõç ve savcõnõn üye olduğu meslek örgütü olan YARSAV üyesi olmalarõnõ, kararnamenin çõkmamasõyla bağdaştõrarak, HSYK üyelerini hedef gösterdi. Zaman gazetesi ise “Ergenekon baskısı atamaları kilit- ledi” manşetiyle HSYK üyelerine yüklendi. YANDAŞ MEDYANIN HEDEFİ HSYK KILIÇDAROĞLU AKP’Yİ AB’YE ŞİKÂYET ETTİ Haber Merkezi - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ik- tidarõnõn yargõ üzerindeki baskõsõnõ AB Komiseri Diego Mellado’ya şi- kâyet etti. Kõlõçdaroğlu, önceki gün kendisini ziyaret eden Avrupa Ko- misyonu Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarõ Mr. Diego Mella- do’ya AKP’nin AB’yi aldattõğõnõ söyleyerek “Demokrasi AKP için bir amaç değil, araçtır” mesajõ verdi. AB’li konuğun partisiyle ilgili soru- larõnõ tek tek yanõtladõğõnõ ancak CHP hakkõnda birtakõm önyargõlarõ bulunduğunu fark ettiğini anlatan Kõlõçdaroğlu, “Mellado’ya AKP’nin çifte standartlarını anlattım. Bazı soru ve eleştirilerime hak verdi, ba- zıları için yorum yapmaktan kaçındı, ‘bu görüşlerinizi kendi misyonu- muza ileteceğiz’ demekle yetindi” dedi. Kõlõçdaroğlu, AKP’nin asker- lerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõna ilişkin yasayõ savunmasõnõn çelişki olduğunu “Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılarak dar- be yapanların yargılanmaları konusunda CHP’ye yanıt vermediğini aktardığını” belirtti. Kõlõçdaroğlu baskõlar nedeniyle bir yargõcõn da- vadan çekildiğine ilişkin örneği de verdiğini söyledi. CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle