Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker,
kendisini yargõya müdahale etmekle
suçlayan Devlet Bakanõ ve Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çiçek’e tepki gös-
terdi. Gerçeker, “Ben burada doğru
bildiğim şeyi söylemeyeceğim de
ne söyleyeceğim? Bunun siyasal-
laşmayla ne alakası var? ‘Siyaset-
çiler gibi her mikrofona konuşmasõn’
demek de güzel bir tabir değil.
Söylediklerimi gelişigüzel, ayaküs-
tü söylemiş değilim. Düşünüp ta-
şınmadan bir şey söylemem” dedi.
Gerçeker, makamõnda gazetecilerin,
askere sivil yargõ yolu açan düzenle-
meyle ilgili sözlerine Çiçek’in verdiği
yanõtõ değerlendirdi. Düzenlemeyle il-
gili yaptõğõ değerlendirmenin bir bü-
tünlük içinde ele alõnmasõnõ isteyen
Gerçeker, şunlarõ kaydetti: “Söyledi-
ğim sözler bir bütünlük içinde de-
ğerlendirilseydi zaten öyle bir anlam
çıkması mümkün değil. Bu tür dü-
zenlemeler usulüne uygun yapıl-
saydı, usule uygun yasalaşma sü-
recinden geçirilseydi, anayasa de-
ğişikliğiyle birlikte yapılsaydı bu
tartışmalar ortaya çıkmazdı, bu sı-
kıntılar olmazdı. Biz ‘askeri yargõ
alanõnda bir değişiklik yapõlmasõn’ de-
miyoruz. Geçen seneki adli yargı
açılış konuşmamda da söylemiş-
tim. Bunlar yapılsın ama bütünlük
içinde yapılsın, bu tür tartışmalara
zemin hazırlanmasın.”
‘YANLIŞI SÖYLEMEM
SORUMLULUĞUM’
Bir yüksek yargõ organõnõn başkanõ
olarak hukuk, demokrasi kurallarõna
uygun görmediği bir konuyu gündeme
getirmek zorunda olduğunu belirten
Gerçeker, “Çünkü yapılan bir yan-
lışlık varsa yanlışlığın devam etme-
mesini sağlamak açısından bu benim
hem sorumluluk hem de yetkim
dahilinde olan bir şey” diye konuş-
tu. Çiçek’e yanõt vermiş gibi konuş-
mak istemediğini ifade eden Gerçeker,
“Ben sadece kendi düşüncelerimi
ortaya koyuyorum” dedi. Önerile-
rinin başkalarõ tarafõndan da dile ge-
tirildiğini söyleyen Gerçeker, sözlerini
şöyle sürdürdü:
‘AYAKÜSTÜ DEĞİL
DÜŞÜNEREK SÖYLEDİM’
“Askeri yargı sisteminde Avrupa
Birliği müktesebatına aykırı ko-
nular varsa elbette bunlar olmalı
ama anayasa değişikliği ve yasa
değişikliği yapılarak bunlar halle-
dilebilir. Bunun demokratik bir
tartışma ortamında olması gerekli.
İlgili kurumların görüşleri alınır.
Belki bizim bilmediğimiz, düşüne-
mediğimiz, aklımıza gelmeyen şey-
leri başkaları söyler, hocaların gö-
rüşleri alınır, ondan sonra sağlıklı
şekilde her şey ortaya konulsun. Bu
tartışmalara da gerek kalmasın.
Bir kelimeyi değiştirmekle iş bit-
miyor. Anayasa maddesiyle, Aske-
ri Ceza Kanunu ile Askeri Usul Ka-
nunu ile çelişki var mı, yok mu?
Bunlara bakılmalı. Çelişki ortaya çı-
kıyor. Bunlar bizim görevimizin
içinde olan şeyler. Yarın bunlar
sorun olarak, görev uyuşmazlıkla-
rı olarak karşımıza çıkacak. Ben bu-
rada doğru bildiğim şeyi söyleme-
yeceğim de ne söyleyeceğim? Bunun
siyasallaşmayla ne alakası var? ‘Si-
yasetçiler gibi her mikrofona konuş-
masõn’ demek de güzel bir tabir de-
ğil. Söylediklerimi gelişigüzel, ayak-
üstü söylemiş değilim. Yanlış gör-
düğüm bir şeyin tekrarlanmaması
için ortaya konulmuş düşünceler
bunlar.”
Konunun kapanmasõnõ istediğini
dile getiren Gerçeker, hayatõnõ huku-
ka adadõğõnõ belirterek “Özgürlükçü
demokrasiyi herkesten fazla isteyen
bir insanım” dedi.
Askere sivil yargı yolu açan düzenlemeyle ilgili
sözlerine Çiçek’in verdiği yanıtı değerlendiren
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, “Ben burada
doğru bildiğim şeyi söylemeyeceğim de ne
söyleyeceğim? Bunun siyasallaşmayla ne alakası
var? ‘Siyasetçiler gibi her mikrofona konuşmasın’
demek de güzel bir tabir değil. Söylediklerimi
gelişigüzel, ayaküstü söylemiş değilim. Düşünüp
taşınmadan bir şey söylemem” dedi.
17 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Devletin Valisi mi,
Bolu Beyi mi?
Ankara Barosu’nun kuruluş yıldönümü re-
sepsiyonundan çıkarken gazeteciler Yargıtay
Başkanı Hasan Gerçeker’e, askerlerin sivil
mahkemelerde yargılanmasını düzenleyen gece
baskını yasası için görüş sormuşlar.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcü-
sü’nü fena halde kızdırdığı anlaşılan o soru ile Sa-
yın Başkan’ın verdiği yanıtı, önceki günkü Cum-
huriyet’ten bir kez daha okuyalım:
“... Düzenlemenin, anayasanın 145. maddesi-
ne aykırı olduğu söyleniyor. Siz nasıl değerlendi-
riyorsunuz? Bir aykırılık söz konusu mu?”
Gerçeker, ayak üstü de olsa, deneyimli bir yar-
gıcın temkinliliğini elden bırakmadan yanıt vermiş:
“Biçimsel olarak baktığımız zaman, bir ay-
kırılık olmadığını kimse söyleyemez. Ama
Anayasa Mahkemesi nasıl değerlendirir? Onu
bilemiyorum.”
Ardından şu yanıtı da eklemeyi ihmal etmemiş:
“Mesela, anayasa değişikliği ile beraber
yapılsaydı, o tartışmalar da ortadan kalkardı.
Orada değerli arkadaşlarımız vardır. En doğ-
ru kararı vereceklerine inanıyorum.”
Yargıtay Başkanı’nın bu sözlerinin, yargılama sü-
recine müdahale olduğu gibi geriye alınması zor
bir yakıştırmayı Cemil Çiçek gibi, bu hükümetin
akıl ve sağduyu süzgeci olarak gördüğüm bir po-
litikacı niye üstlenir ki?
“.. Bir yasanın anayasaya aykırılığının tespit edi-
leceği yerin Yargıtay olmadığını” söylemeye kal-
kıyor ve Gerçeker’i “sanki Anayasa Mahkemesi
üyesiymiş, başkanıymış gibi..” rol kesmekle suç-
luyor. Dahası, Sayın Yargıtay Başkanı’nı, “yargı-
ya müdahale, emir vermek, tavsiye ve telkinde bu-
lunmak” gibi töhmetlerin altında bırakmaya kal-
kıyor. “Onun söylediklerini anayasanın 138.
maddesi açısından nereye koyacağız” diyor.
Sayın Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Söz-
cüsü’ne, yargı erkinin deneyimli bir temsilcisinin
yansız ve dikkatli yanıtı ile uğraşmayı bırakarak yü-
rütmenin sorumlu bir üyesi olarak bir süreden be-
ri politik düşüncelerini kendisine ait özel internet
gazetesi aracılığı ile açıklamakta olan Bolu Vali-
si’nin yazıp çizdiklerini irdelemesini salık vermek,
hakça bir yurttaşlık görevi olmaz mı?
Vatan ve Milliyet gazetelerinde dün, Bolu Va-
lisi Halil İbrahim Akpınar’ın bir internet sitesi oluş-
turarak 1982 Anayasası ile ilgili görüşlerini açık-
ladığını bildiren haberlere yer verilmişti. O haberleri
irdelerken google’da 26 Haziran tarihli Bolu Ha-
ber gazetesinin aynı siteden yaptığı bir alıntıya ta-
kıldım.
Cumhuriyet rejimi ile ti geçen vali
7 Haziran’da Belçika’da yapılan parlamento se-
çimlerinde türbanlı Mahinur’un sağladığı başa-
rıyı ele alan Vali Bey, bakın kendi ülkesinin yasaları
ve o yasaların uygulanması ile bir siyaset yazarı
gibi neler döktürüyor:
“Belçika. Zaten tuhaf bir ülke... Herkesin ana-
dilini konuşması, federal devlet yönetimi olması,
istediği kadar mülk edinmesi, Türklerin her köşe-
ye döner kebap lokantaları açmaları ve cami
yapmaları yetmiyormuş gibi, şimdi bir de başör-
tülü vekil problemi çıktı.
Gerçi ondan bu işli kafasına takan yok da bizim
memleket hop oturup hop kalkıyor.
Ya bir de demokrasi, hukuk, Avrupa Birliği di-
ye başörtüsü problemi bize de sıçrarsa. Allah ko-
rusun...
Ben günlerden beri Belçika Barolar Birliği’nin
cüppeleriyle, Kral Leopold II’nin anıtına doğru yü-
rümelerini bekliyorum...
Ama bırakın yürüyeni, tepki bile veren yok..
Cumhuriyetle idare edilselerdi, belki başsavcı-
ları gerekeni yaparlardı. O da yok.
Frankofon Hıristiyan Demokratlar Partisi, la-
iklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur. Cum-
huriyet rejimini değiştirip yerine başka bir şey
kuracaklar diye kapatma davası açılabilecek
anayasa mahkemeleri de yok..
Belçika YÖK’ü acilen toplanıp bir karar da al-
madı..
‘Kaos Brüksel Meclisi’ne girdi’ diye manşet
atan da yok.
Gece yarısı bildiri yayımlayan birileri de çık-
madı..
Yani her şeyiyle tuhaf bir ülke...
Biz halimize bakıp şükredelim:
Ülkemizde çağdaş uygarlık düzeyinin üze-
rine çıkmış, cumhuriyetin kazanımlarını özüm-
semiş, her şeyi cahil halk kümelerinden iyi bi-
len aydınlarımız, bürokratlarımız var.
Bu gibi durumlarda derhal gerekeni yapar-
lar.
Bu kişilere hadlerini bildirip vatandaşlıktan
bile atarlar.
Yani biz emin ellerdeyiz.” Kaynak Bolu Web
sitesi.
Ne diyorsunuz Sayın Cemil Çiçek? Sakın İçiş-
leri Bakanı’nın Vali hakkında Abant Platfor-
mu’nda yaptığı konuşma nedeni ile sözde so-
ruşturma açtırttığını bir mazeret yanıtı olarak
söylemeyin.
Zira valiniz, o soruşturmanın açılacağı haberi-
ni öğrenir öğrenmez 15 günlük izne ayrılarak sır
oluverdi.
Faks: 0 216 302 82 08 [email protected]
Yargõtay Başkanõ Gerçeker kendisini yargõya müdahale etmekle suçlayan Çiçek’e tepki gösterdi
‘Doğru bildiğimi söylerim’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- YARSAV Başkanõ Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Türkiye’de görevli
tüm yargõç ve savcõlarõn atamasõnda
Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kuru-
lu’nun (HSYK) tam yetkili olduğunu,
kurulun bir sekretaryasõnõn olmama-
sõ nedeniyle Adalet Bakanlõğõ Perso-
nel Genel Müdürlüğü’nce hazõrlanan
kararname taslağõnõn bir bağlayõcõlõ-
ğõnõn olmadõğõnõ söyledi.
Yargõç ve savcõlara yönelik yaz
kararnamesine ilişkin tartõşmalarõ de-
ğerlendiren YARSAV Başkanõ Emi-
nağaoğlu, DGM’lerin kaldõrõlmasõy-
la başlayan süreç sonunda atamalar-
daki istisnalarõn da ortadan kalktõğõnõ
söyledi. Atamalarõn, yargõç ve savcõ-
larõn herhangi bir isteği olmadan
HSYK tarafõndan gerçekleştirildiğini
belirten Eminağaoğlu, “Bugün geniş
yetkili mahkemelerde görevli yargıç
ve savcılar dahil, tüm yargıç ve
savcıları HSYK, istekleri olmaksı-
zın ya da haklarında herhangi bir
soruşturma olmaksızın bir başka
yer veya göreve atayabilmektedir”
dedi. Eminağaoğlu, Türkiye genelin-
deki görev yerlerinin gelişmişlik ve iş
yoğunluğu ölçütlerine göre beş bölge
üzerinden değerlendirildiğini, yargõç
ve savcõlarõn kural olarak beşinci böl-
geden başladõklarõnõ, terfi ettikçe üst
bölgelere geldiklerini kaydetti.
TASLAĞIN
BAĞLAYICILIĞI YOK
Adalet Bakanlõğõ’nca HSYK’ye su-
nulan taslağõn yasa uyarõnca bir aylõk
süre içerisinde görüşüldüğünü, kişileri
taslak kapsamõndan çõkarma, kapsama
alma veya yerlerini değiştirme gibi iş-
lemler yapõlabildiğini anlatan Emi-
nağaoğlu, “Taslağın hiçbir bağlayı-
cılığı söz konusu değildir. Bu bir ay-
lık süre de bağlayıcılığı olan değil
tavsiye niteliğinde bir süredir” de-
ğerlendirmesini yaptõ. Şimdiye kadar
yaz dönemi kararnamelerinin teamü-
len haziran ayõ sonunda çõktõğõnõ,
sarkma nedeninin adli tatilin 20 Tem-
muz’dan 1 Ağustos’a kaydõrõlmasõ
olduğunu belirten Eminağaoğlu, “Bir
diğer nedeni ise Adalet Bakanlı-
ğı’nın taslaktaki düzenlemelerinin
HSYK’nin ölçütleriyle uyumsuz-
luğu söz konusu olabilir. Taslakta-
ki bir kişinin yerini değiştirdiğinizde
domino taşı gibi 8-10 kişinin yeri de-
ğişebilmektedir” dedi.
Eminağaoğlu, yasa uyarõnca HSYK
görüşmelerinin gizli olduğunu belir-
terek “Basına yansıyan bilgilerin
doğruluğu bilinmemekle beraber,
bu çalışmaların içeriğinin belirli
basın organlarında yer alması de-
mek, seçilmiş üyelerinin ki bu üye-
ler Yargıtay ve Danıştay üyelikle-
rinden seçilmişlerdir, hiçbir yerin et-
kisi altında kalması düşünüleme-
yeceğinden, basın yoluyla belirli
amaçlara yönelik baskı yaratmak
anlamındadır” dedi.
Hiçbir yargõç ve savcõnõn bir dava
veya soruşturma için atanamayacağõ-
nõ, her dava ve soruşturmanõn kapsa-
mõndaki kişiler için önemli olduğunu
belirten Eminağaoğlu, işlemlerin mes-
leki performans, yeterlilik ve hukuk-
sal ilkelere göre HSYK tarafõndan ya-
põldõğõnõ kaydetti. “Eğer bir dava ve
soruşturma, dosya kapsamı ile hu-
kuk içinde değil, kişilere göre yü-
rüyorsa, ya ülkede ya da o kişiler-
de bir sorun var demektir, sonuçta
ise bir boyutuyla yargıda sorun
var demektir” dedi.
HSYK üyelerinin toplantõlar dõşõn-
da bireysel ya da gruplar halinde ça-
lõşmalar yapabileceğini, bunun resmi
anlamda bir toplantõ olmayacağõnõ
anlatan Eminağaoğlu, şöyle konuştu:
“HSYK rahat bırakılmalıdır, yar-
gı da yargıya bırakılmalıdır. HSYK
yargı bağımsızlığını koruyan ve gü-
vencesi olan bir kuruldur ve bu var-
lık nedenine göre hareket etmek du-
rumundadır. HSYK kararları mut-
laka yargı yoluna açılmalıdır ancak
HSYK’nin karar sürecinde baskı-
lanmaması, herhangi bir biçimde et-
ki altında tutulmaması gerekmek-
tedir. HSYK’de yaptığı her işle-
min hukuksal dayanağını göstere-
bilmeli, göstermelidir. Bugün
HSYK, çeşitli biçimde adeta 24 sa-
at gözetim altında tutulmaktadır ki,
bu durum son derece düşündürü-
cüdür ve kabul edilemez.”
Abbas
Ankara’da
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Filistin Devlet Başkanõ
Mahmud Abbas,
temaslarda bulunmak
üzere dün Ankara’ya
geldi. Abbas’õ Esen-
boğa Havaalanõ’nda
Ankara Vali Yardõm-
cõsõ Fevzi Güneş, Arap
ülkelerinin Ankara
büyükelçileri ile Dõşiş-
leri Bakanlõğõ
yetkilileri karşõladõ.
Mahmud Abbas, iki
günlük ziyareti çerçe-
vesinde, dün akşam ilk
olarak Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile
resmi akşam
yemeğinde bir araya
geldi.
Başbakanlık’tan
Taraf’a
yalanlama
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Başbakan Basõn Danõş-
manõ Kemal Öztürk,
“Taraf gazetesinin
dünkü sayõsõnda yer
alan, TBMM Başkanõ
Köksal Toptan ile Baş-
bakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn görüşme-
siyle ilgili haberin
gerçeği
yansõtmadõğõnõ”
bildirdi. Başbakanlõk
Basõn Merkezi’nin
internet sitesinde yer
alan açõklamaya göre,
Öztürk, “Baş başa
yapõlan görüşmenin
içeriğiyle ilgili gazete-
nizde verilen bilgilerin,
diyaloglarõn ve ifadele-
rin tümü hayal
ürünüdür” dedi.
RTÜK’te yeni
başkan
seçiliyor
ANKARA (ANKA)
- Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu (RTÜK),
görev süresi dolan
Zahid Akman’õn yerine
yeni başkanõ bugün
saat 10.30’da yapacağõ
toplantõda seçecek.
Sonuç, seçimin ardõn-
dan yapõlacak basõn
toplantõsõyla açõklana-
cak. Toplantõda
başkanõn yanõ sõra baş-
kanvekili de seçilecek.
Levy’den
DSP’ye ziyaret
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) -
İsrail’in Ankara
Büyükelçisi Gabby
Levy, dün DSP Genel
Başkanõ Masum Tür-
ker’i parti genel
merkezindeki ziyare-
tinde, son yaşanan
politik gerginlikler
öncesinde İsrailli turist-
lerin en fazla tercih
ettiği ülkenin Türkiye
olduğunu dikkat çekti.
Levy, “Yaşanan son
politik gelişmelerin
ardõndan İsrailliler,
kendilerini Türkiye’de
rahat hissetmeyecek ve
üzgünüm ki bu sene
İsrail’den gelen turist
sayõsõ dramatik bir
şekilde düşmüş olacak”
dedi.
Dışişleri kampanyayı tanıttı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’nin
insan ticaretine karşõ sürdürdüğü mücadelede
ulusal ve uluslararasõ bilinçlendirme amacõyla
düzenlenen “Türkiye’nin İnsan Ticaretiyle Mü-
cadelesine Katõlõn” kampanyasõ dün Dõşişleri Ba-
kanlõğõ’nda yapõlan film gösterimi ile tanõtõldõ.
AB tarafõndan desteklenen, İçişleri Bakanlõğõ Dõş
İlişkiler ve AB Daire Başkanlõğõ ile Uluslararasõ
Göç Örgütü Türkiye Ofisi ortaklõğõyla uygulanan
projenin, ulusal ve uluslararasõ alanda insan tica-
retine ilişkin bilinci arttõrmayõ amaçladõğõ bildi-
rildi. Kampanya çerçevesinde, insan ticaretinin
kaynağõ konumundaki Moldova ve Rusya’da
gösterilmek üzere Rusça, hedef ve transit ülke
konumundaki Türkiye’de gösterilmek üzere de
Türkçe olmak üzere kõsa tanõtõm filmleri ve rad-
yo spotlarõnõn hazõrlandõğõ belirtildi.
YARSAV Başkanõ ‘Kurulun 24 saat gözetim altõnda tutulmasõ son derece düşündürücü’ dedi
‘HSYK’yi rahat bırakın’
Kararname
haftaya kaldõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kuru-
lu’nun (HSYK), yargõ mensuplarõna
yönelik çõkarmasõ beklenen kararname
haftaya kaldõ.
HSYK Başkanvekili Kadir Öz-
bek, yaptõğõ açõklamada, kurulun
yaz kararnamesiyle ilgili çalõşmala-
rõna kurul üyesi Adalet Bakanlõğõ
Müsteşarõ Ahmet Kahraman’õn da
katõlõmõyla dün de devam ettiğini söy-
ledi. Kararname üzerindeki çalõş-
malarõn hafta sonu da devam edece-
ğini belirten Özbek, kararnameye
son şeklinin hafta başõnda verilebi-
leceğini kaydetti. Haziran ayõnda
çõkmasõ beklenirken halen daha çõk-
mayan kararnamenin Ergenekon so-
ruşturmasõnõ yürüten ve davasõna ba-
kan savcõ ile yargõçlarõn görev yer-
lerinin değiştirilmesi konusuna ta-
kõldõğõ iddialarõ gündeme gelmişti.
HSYK toplam 7 üyeden oluşuyor.
Adalet Bakanõ’nõn başkanõ ve Adalet
Bakanlõğõ Müsteşarõ’nõn doğal üyesi
olduğu kurulda Yargõtay’dan 3, Da-
nõştay kontenjanõndan da 2 üst düzey
yargõ mensubu bulunuyor. Kurulu
temsil ve kurul adõna açõklama yap-
ma yetkisi başkana ait bulunuyor.
Yargõtay ve Danõştay’dan gelen tem-
silcilerin birer yedek üyeleri de bu-
lunuyor. Yedek üyeler, yüksek mah-
keme üyeliğine seçilme tarihi esas alõ-
narak kõdeme göre belirleniyor, eşit-
lik durumu olursa yaş esas alõnõyor.
BAKANIN İMZASI
ŞART DEĞİL
HSYK’nin gündemi başkan veya
başkanvekili tarafõndan düzenleni-
yor. Gündemde kurul kararõ ile deği-
şiklik yapõlabiliyor. Kurul, bakanlõk
tarafõndan hazõrlanan kararname tas-
laklarõnda vereceği kararlarda Atama
ve Nakil Yönetmeliği’ndeki kuralla-
rõ dikkate alõyor. Kurulda oylama, ak-
sine karar alõnmadõkça açõk yapõlõyor.
Kurulda yapõlan işlemler ve ilgili gö-
rüşmeler gizli tutuluyor. Yargõç ve sav-
cõlarõn atama ve yer değiştirmelerinde
esas alõnacak kriterler Hâkim ve Cum-
huriyet Savcõlarõnõ Atama ve Nakil Yö-
netmeliği ile HSYK’nin aldõğõ çok sa-
yõda ilke kararõna dayanõyor. Anaya-
sa, HSYK Kanunu, HSYK İç Yönet-
meliği ile ‘Hâkimler ve Savcılar
Hakkında Uygulanacak Atama ve
Nakil Yönetmeliği’nde, kararname-
lerin kabulü için, kurulun başkanõ
olan Adalet Bakanõ’nõn imzasõnõn şart
olduğuna ilişkin hüküm bulunmuyor.
Aksine kararõn üyelerin salt çoğunlu-
ğuyla alõnacağõ belirtiliyor. HSYK
tarafõndan yapõlan atamalara ilişkin ka-
rarlarõn Resmi Gazete’de yayõmlan-
masõ da zorunlu. Ancak atama karar-
nameleri bakanlõk kararõ olarak değil
HSYK kararõ olarak yayõmlanõyor.
HSYK HAFTA SONU ÇALIŞACAK
İstanbul Haber Servisi - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun
(HSYK), Adli Yargõ Yaz Kararnamesi’nin kurulun yoğunluğu nedeniyle
geciktiğini açõklamasõna karşõn, 3 gündür dinci ve AKP yandaşõ medya-
nõn Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten savcõ ve hâkimlerin yerlerinin
değiştirilmemesi için yayõn yapmasõ dikkat çekiyor. Taraf gazetesi,
“Halk bu yargıyı affetmez” başlõğõyla verdiği sürmanşet haberinde Er-
genekon soruşturmasõnõn engellenmesi için, soruşturmayõ yürüten hâ-
kim ve savcõlarõn yerlerinin değiştirilmeye çalõşõldõğõnõ öne sürdü. Yeni-
şafak gazetesi ise, “Ergenekon HSYK’yi karıştırdı. Savcı Öz’ü harca-
mak istiyorlar” başlõklarõyla verdiği manşet haberinde, “Ergenekon,
faili meçhul cinayetler ve PKK soruşturmalarını yürüten ekipleri da-
ğıtmak isteyen üyeler, HSYK’yi karar alamaz hale getirdi” yorumuyla
HSYK üyelerine saldõrdõ. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi ise HSYK
Başkanvekili Kadir Özbek ve üyeler Musa Tekin, O. Cem Erbük’ün,
birçok yargõç ve savcõnõn üye olduğu meslek örgütü olan YARSAV üyesi
olmalarõnõ, kararnamenin çõkmamasõyla bağdaştõrarak, HSYK üyelerini
hedef gösterdi. Zaman gazetesi ise “Ergenekon baskısı atamaları kilit-
ledi” manşetiyle HSYK üyelerine yüklendi.
YANDAŞ MEDYANIN HEDEFİ HSYK
KILIÇDAROĞLU AKP’Yİ AB’YE ŞİKÂYET ETTİ
Haber Merkezi - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ik-
tidarõnõn yargõ üzerindeki baskõsõnõ AB Komiseri Diego Mellado’ya şi-
kâyet etti. Kõlõçdaroğlu, önceki gün kendisini ziyaret eden Avrupa Ko-
misyonu Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarõ Mr. Diego Mella-
do’ya AKP’nin AB’yi aldattõğõnõ söyleyerek “Demokrasi AKP için bir
amaç değil, araçtır” mesajõ verdi. AB’li konuğun partisiyle ilgili soru-
larõnõ tek tek yanõtladõğõnõ ancak CHP hakkõnda birtakõm önyargõlarõ
bulunduğunu fark ettiğini anlatan Kõlõçdaroğlu, “Mellado’ya AKP’nin
çifte standartlarını anlattım. Bazı soru ve eleştirilerime hak verdi, ba-
zıları için yorum yapmaktan kaçındı, ‘bu görüşlerinizi kendi misyonu-
muza ileteceğiz’ demekle yetindi” dedi. Kõlõçdaroğlu, AKP’nin asker-
lerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõna ilişkin yasayõ savunmasõnõn
çelişki olduğunu “Anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılarak dar-
be yapanların yargılanmaları konusunda CHP’ye yanıt vermediğini
aktardığını” belirtti. Kõlõçdaroğlu baskõlar nedeniyle bir yargõcõn da-
vadan çekildiğine ilişkin örneği de verdiğini söyledi.
CMYB
C M Y B