Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
15 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
Uzmanlardan üniversite adaylarõna uyarõ: Hiç istemediğiniz bir programõ asla tercih listenize yazmayõn
Şimdi doğru tercih zamanõFİGEN ATALAY
ÖSS sonuçlarõnõn açõklanmasõnõn ardõn-
dan üniversite adaylarõ aldõklarõ puana ve
istedikleri alanlara göre en doğru tercih lis-
tesini oluşturma heyecanõ içindeler. Uzman-
lar, adaylarõn, hiç istemedikleri, yerleştiril-
seler de okuyamayacaklarõ bir yükseköğre-
tim programõnõ tercih listelerine asla yaz-
mamalarõ gerektiğini vurguluyorlar.
Tüm Özel Öğretim Kurumlarõ Derneği
(TÖDER) uzmanlarõ, tercih listesi hazõrla-
yacak adaylara şu uyarõlarda bulundular:
2009-ÖSS tercihlerinde en önemli nok-
talar:
1- 2009-ÖSS’de yapõlan baraj puanlarõ
düşürme tadilatõ ve kontenjan artõşlarõ ter-
cihlerde temel belirleyici etken olacaktõr.
Ortak alan geçişleri daha fazla olmuş ve
adaylarõn her puan türünde puanlarõ hesap-
landõğõ için ÖSYM bu yõl 2009-ÖSS kon-
tenjanlar kõlavuzuna geçen yõl bölümlere
son giren aday sayõsõnõ koyarak adaylara
yol göstermeyi amaçlamõştõr.
2- 2009-ÖSS’ye 2008-ÖSS’den daha az
aday başvurmuş ve sõnava girmiştir. Ancak
baraj puanlarõn düşürülmesi dolayõsõyla ter-
cih yapacak aday sayõsõ daha fazla olacaktõr.
3- 2009-ÖSS tercihlerinde adaylar tercih-
lerini kendi başarõ sõralarõ ile kõlavuzdaki
0.8 ek puanlõ yerleştirme sõralarõnõ karşõlaş-
tõrarak yapmalõdõrlar.
4- Adaylarõn ÖSS–1. bölüm puanlarõ
(SAY–1, EA–1, SÖZ–1) Puanlarõ daha yük-
sek olabilir. Dolayõsõyla adaylar bu puanla-
rõnõ kullanmak isteyebilirler. Ancak unutul-
mamalõdõr ki bu bölümde hem kontenjan
azdõr. Hem de aday sayõsõ daha fazladõr.
6- Adaylar kendi alanlarõna göre hangi
yükseköğretim programõnõ seçebileceklerini
iyi bilmelidirler. Adaylar karnelerinde he-
saplanan yerleştirme puanlarõndan hangileri-
ni tercihte kullanabileceklerini bilmelidirler.
7- Adaylara altõ adet ham puan (SAY–1,
SAY–2, EA–1, EA–2, SÖZ–1, SÖZ–2) gir-
mişse Dil ve buna bağlõ olarak yerleştirme
işleminde kullanabilecekleri AOBP katkõlõ
Y-ÖSS puanlarõ hesaplanmõştõr. Sõnav so-
nuç karnelerinde bu puanlar ve bu puanlarõn
sõralamalarõ ve yüzdelik dilimleri yer ala-
caktõr. Aday bu karneleri mutlaka bir uzma-
na yorumlatmalõdõrlar.
8- Meslek liseleri öğrencileri birinci bö-
lüm puanlarõnõn ek puanlõ olarak hesaplan-
mõş puanlarõnõ yerleştirmede kullanacaklar-
dõr.
9- Sõnavsõz geçişe başvuran adaylar
ÖSS’ye girmişlerse hem ÖSS puanlarõnõ
hem de sõnavsõz geçiş hakkõnõ beraber kul-
lanabilirler.
10. Vakõf üniversitelerinin yerleştirme ba-
şarõ sõralarõ ölçü olarak kullanõlamaz. Vakõf
üniversitesi tercih edecek adaylarõn mutlaka
üniversiteyi görmeleri gerekmektedir.
2009 ÖSYS sonuç belgesinde yer
alacak ÖSS puanlarõ 145.000’õn altõnda
olan adaylarõn tercih hakkõ bulunmadõ-
ğõndan bu adaylar tercih formlarõnõ dol-
durmayacaklardõr. Ancak; bu puanlardan
145.000 – 164.999 arasõnda puan alan
adaylar yalnõz açõköğretim programlarõ,
önlisans programlarõnõ (meslek liseleri
öncelikli olmak üzere) tercih edebilirler.
SAY-1, EA-1 ve SÖZ-1 puanlarõndan en
az 165.000 ve daha fazla puan alan
adaylar ise açõköğretim programlarõnõn
yanõnda, tablolarda belirtilen lisans prog-
ramlarõnõ (yüksekokullara) ve meslek li-
selerine hak tanõnmõş lisans programla-
rõnõ tercih yapabileceklerdir. SAY-2,
EA-2, SÖZ-2 ve DİL puanõnda 165.000
ve daha fazla puan alan adaylar ise lisans
programlarõnõ tercih etme hakkõna sa-
hiptirler.
Adaylar tercih yapma haklarõ bu-
lunan tablolardan toplam 24’ü geçmemek
üzere istedikleri sayõda tercih yapabile-
ceklerdir.
Tercih alanlarõnõn tamamõnõn dol-
durulmasõ zorunlu değildir. Örneğin,
bir aday tercih formunda yalnõzca dört
programõ göstermek istiyorsa ve bun-
lardan herhangi birine giremediği tak-
dirde başka bir yerde okumak istemi-
yorsa, sadece bu dört programõn kodla-
rõnõ, tercih formundaki birinci sõra nu-
maralõ yerden başlayarak tercih sõrasõna
göre yazmalõ ve kodlamalõdõr.
Tablo-3B’de ve Tablo-4’te (2009-
ÖSYS Yükseköğretim Programlarõ ve
Kontenjanlarõ Kõlavuzu) 2008-ÖSYS
sonuçlarõna göre, yükseköğretim prog-
ramlarõnõn ilgili başarõ sõralamasõnda o
bölüme en son ilgili puan türünde kaçõncõ
öğrencinin yerleştiği yer alacaktõr. Bu sõ-
ralamalar ilgili yükseköğretim prog-
ramlarõnõn ne kadar çok istendiğini gös-
terir. Tercihlerinizi yaparken bu sõrala-
malarla kendi sõralamanõzõ göz önünde
tutmanõz yararõnõza olabilir.
Taban puanlar, her yõl ÖSS’nin Tür-
kiye soru çözüm ortalamalarõ ve standart
sapmalarõ değiştiği için kesinlikle 2009-
ÖSS’yi yansõtmamakta, sadece fikir ver-
me amacõnõ taşõmaktadõr.
Aday tercih listesini oluştururken ilk
3-5 tercihini kendi sõralamasõndan daha
küçük sõralamaya sahip yükseköğretim
programlarõ arasõndan yapabilir.
Aday ilk 3-5 tercihi dõşõndaki ter-
cihlerini ise kendi sõralamasõnõ göz önün-
de bulundurarak dengeli bir dağõlõm
içerisinde yapmalõdõr.
Meslek lisesinde okuyan ya da me-
zun olan öğrencilerin de kendi alanlarõ ile
ilgili lisans tercihlerinde ek puan olarak
hesaplanmõş puanõ göz önünde bulun-
durmalarõ doğru olacaktõr.
Adaylarõn tercihlerini yaparken göz
önünde tutmalarõ gereken en önemli
noktalardan biri kendi alanõnda uygun bir
programõ tercih ettiğinde ağõrlõklõ orta-
öğretim başarõ puanõnõn 0.8 kendi alanõ
dõşõndaki bir programõ tercih ettiğinde 0.3
katsayõsõyla çarpõlacağõdõr.
Adaylar, tercih listelerine yazdõklarõ
yükseköğretim programlarõnõn, 2009–
ÖSYS Yükseköğretim Programlarõ ve
Kontenjanlarõ Kõlavuzu’ndaki özel ko-
şullar ve açõklamalar bölümündeki bil-
gilerine dikkat etmelidirler. Çünkü du-
rumlarõ, belirtilen koşullara uymayan
adaylar yükseköğretim programõna yer-
leştirilecek puanõ alsa bile tercihi geçer-
siz sayõlacağõndan ÖSYM tarafõndan
yerleştirilemez.
Adaylar tek puan türünden tercih ya-
pabileceği gibi farklõ puan türlerinden de
karõşõk tercih yapabilirler.
Tercih listesinin tümünün doldu-
rulmasõ zorunlu değildir. Adaylar, hiç is-
temedikleri, yerleştirilseler de okuya-
mayacaklarõ bir yükseköğretim progra-
mõnõ tercih listelerine asla yazmamalõ-
dõrlar. Çünkü merkezi sistemle bir yük-
seköğretim programõna yerleştirilen
(AÖF hariç) adaylar ertesi yõl yeniden sõ-
nava girdiklerinde AOBP çarpõm katsa-
yõsõ düşeceğinden önemli bir puan kay-
bõ olacaktõr. Bu da adayõn istediği yük-
seköğretim programõnõ kazanmasõnõ güç-
leştirir.
ÖSYM yerleştirmede adaylarõn ter-
cihlerinin sõralamasõnõ değil, her adayõn
bireysel başarõsõnõ göz önüne almaktadõr.
Aynõ yükseköğretim programõnõ tercih
eden iki adaydan Y–ÖSS sõrasõ yüksek
olanõ, tercih sõralanmasõndaki yerine ba-
kõlmaksõzõn öncelikle yerleştirilir. Bun-
dan dolayõ bir yükseköğretim programõnõ
son sõralardaki tercihlerde göstermenin
yerleşme şansõnõ azaltacağõ veya üst sõ-
ralardaki tercihlerde göstermenin yer-
leşme şansõnõ arttõracağõ düşüncesi doğ-
ru değildir.
Aday için, ne olursa olsun bir yük-
seköğretim programõna kaydolmak
önemliyse, sonlardaki birkaç tercihini
kendi sõralamasõnõn çok altõnda başarõya
sahip programlardan yazabilir.
TERCİH LİSTESİNİ HAZIRLARKEN
? Adaylarõn tercih
listelerini son olarak
şu açõlardan bir kez
daha kontrol
etmelerinde fayda
var.
1- Hangi
tablolardan tercih
yapabileceğinizi
göz önünde
tuttunuz mu?
2- Listenizdeki
programlarõn giriş
için aradõklarõ bütün
özel koşullarõ
taşõyor musunuz?
3- Listenizdeki
programlarla
mezuniyet alanınız
aynı mı? Farklı ise
tercih sıraları
doğru mu?
4- Listenizdeki
programlarõn sõrasõ
gerçekten istek
sõranõza uygun mu?
5- Listenizdeki
programların
kodlarını kontrol
ettiniz mi?
Son
kontroller
nasõl
yapõlmalõ?
ÖSS’yi
kazanamadı
intiharetti
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana’nõn Ceyhan ilçesinde
üçüncü kez girdiği ÖSS’de hedefine ulaşamayan genç intihar
etti.
Alõnan bilgiye göre A.Y. (20), Cumhuriyet Mahallesi’ndeki
evinde dün sabah yalnõz iken Adana Trafik Şube
Müdürlüğü’nde görev yapan babasõnõn evde bõraktõğõ beylik
tabancasõyla kafasõna bir el ateş etti. Silah sesini duyan
komşularõnõn haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis,
eve girdiğinde A.Y’yi ağõr yaralõ halde buldu.
A.Y. ambulansla Ceyhan Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlõrken
yolda yaşamõnõ yitirdi. Gencin cesedi otopsi yapõlmak üzere
Adana Adli Tõp Kurumu’na gönderilirken olayla ilgili
soruşturma başlatõldõğõ belirtildi. A.Y’nin bu yõl üçüncü kez
ÖSS’ye girdiği ve düşük puan alõnca bunalõma girdiği
öğrenildi.
3. DENEMESİNDE DE
HEDEFE ULAŞAMADI
Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili medyanõn yaptõğõ yayõn ağõr biçimde eleştiriliyor
Aile olumsuz etkileniyor
İstanbul Haber Servisi - Eti-
ler’de bir çöp konteynerinde cesedi
bulunan Münevver Karabulut
(18) cinayeti ile ilgili olarak son 4
ayda yazõlõ ve görsel basõnda sõklõk-
la yer alan haberlerin, Karabulut ai-
lesi ve toplumumuzun üzerinde
olumsuz etkilerinin olacağõ belirtil-
di. Uzmanlar, Karabulut cinayetinin
magazinel hale getirildiğine dikkat
çekerek “Yapılan haberlerde ci-
nayetin işlendiği testere, katil
zanlısı olarak aranan C.G. ile
Münevver’in samimi fotoğrafları,
internet yazışmaları gibi mater-
yallerin sık sık medyada yer al-
ması şiddeti kanıksayan ve birbi-
rine güvenmeyen nesillerin oluş-
masına neden oluyor” görüşünde
birleştiler.
Münevver Karabulut’un babasõ
Süreyya Karabulut, cinayetin ar-
dõndan kullanõldõğõ belirtilen teste-
re, bavul gibi araçlarõn basõnda yer
almasõnõn ailesini yaraladõğõnõ be-
lirterek “Son olarak Adli Tıp Ku-
rumu’nun verdiği rapor ile
spermlerin başka bir cesetten bu-
laştığının açıklanması bizi daha
da çok yaraladı. Yaramıza sürek-
li tuz basılıyor” dedi.
Baba Karabulut, zor bir süreçten
geçtiklerini, acõlarõnõn büyük oldu-
ğunu vurgulayarak “Basın kamuo-
yuna haber verirken, haberleri-
nin içini gerçekten doldurmalıdır.
Sorun magazinleştirilmemelidir,
bilgi kirliliği var, bu bize daha da
çok rahatsızlık verir” açõklamasõ-
nõ yaptõ.
Adli Tõp Kurumu hakkõnda bu
hafta içinde dava açacağõnõ anõmsa-
tan baba Karabulut, şunlarõ anlattõ:
“Evladımın katili belli ve halen
yakalanamadı. Size soruyorum,
otopsi sırasında evladımın iç ça-
maşırına nasıl sperm bulaştı, bu
nasıl oluyor? Halk bana ‘Senin
kõzõnõn iç çamaşõrõnda sperm var-
mõş, ne işi var o çocuğun evinde’
diye soruyor. Tüm bu yaşanan-
larla ilgili Adli Tıp Kurumu’ndan
davacı olacağım. Ben evladımı
kaybetmişim, acım büyük.”
Türkiye Psikiyatri Derneği Baş-
kanõ Dr. Şeref Özer, cinayetin ar-
dõndan olayõn tekrar tekrar yazõlõ
ve görsel basõnda yer almasõnõn ka-
bul edilemez olduğunu belirtti.
Özer, “Birincisi olay çok fazla öne
çıkarılıyor. Bu da cinayeti işleyen
kişilere benzeyenlere olumsuz yol
gösterici olabiliyor. İkincisi ise
film, dizi gibi senaryo haline geti-
rilen olay magazinleştiriliyor, in-
sanların bu gibi olaylara duyar-
sızlaşmasına ve şiddeti kanıksa-
masına neden olmalarına yol açı-
yor” dedi.
Özer, katil zanlõsõnõn halen yaka-
lanamamasõnõn da toplumda resmi
kurumlara olan güveni sarstõğõna,
“yapanın yanına kâr kalıyor” zih-
niyetinin yerleştiğine vurgu yaptõ.
İstanbul Üniversitesi Adli Psiki-
yatri Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr.
Tamer Şuer, bu tür haberlerin veri-
lişi sõrasõnda basõna büyük rol düş-
tüğünü vurguladõ. Şuer, “Olayın bu
kadar basının gündeminde yer al-
ması enteresan. Bu gibi olayların
sıklıkla gösterilmesi, kişilerin
geçmişleri, anıları farklı olduğu
için her birey üzerinde farklı etki
bırakır” dedi.
Cinayet magazinleştirildi
Erzurum Atatürk Üniversitesi İle-
tişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Hüseyin Köse şu görüşleri dile
getirdi:
“Fotoğraflarda medya tarafın-
dan mükemmel bir hayat sunulu-
yor, asıl olan tüyler ürpertici yö-
nü yok sayılıyor. Yeterli kamuo-
yu oluşturulmuyor, mağdur olan
arka planda tutuluyor. Bu da ka-
mu vicdanını tetiklemiyor. Katil
sempatik, yaşam dolu, kıza asla
zarar vermeyecek bir tipte sunu-
luyor. Olay, zengin çocuk, fakir
kız üzerine kurulmuş. Cinayete
alt kesimden zayıf tepkiler geli-
yor, ekonomik durum olayı ört-
bas ettirmeye yetiyor. Aynı şey
türbanlı bir kızın başına gelmiş
olsaydı sivil toplum örgütleri aya-
ğa kalkmaz mıydı? Kızın yaşam
tarzının veriliş şeklinden dolayı
kıza acıyamıyoruz. Olay canlan-
dırılmadı bile. Eylem ve failin su-
numu arasında uçurum söz konu-
su.”
Reyting kaygısı
İstanbul Üniversitesi İletişim Fa-
kültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ar-
zu Kihtir, Karabulut cinayetinin
sansasyonel hale getirilmek istendi-
ğini vurgulayarak, “Olay çözülme-
den bu kadar çok şey bu kadar
etraflıca söylenmemeli, bunun al-
tında reyting kaygısı olabilir” di-
ye konuştu.
Sosyolog Sevi Yüzbaşıoğlu Ha-
cıhanefioğlu ise Karabulut cinayeti
ile toplumun şiddeti kanõksar hale
geldiğini “artık kimsenin bu tür
olayları garipsemediğini” ifade et-
ti.
Acı tazeleniyor
Sosyoloji Derneği Başkanõ Prof. Dr.
Birsen Gökçe de şunlarõ söyledi:
“Olayın basına bu şekilde yansı-
ması öncelikle kurbanın ailesine
saygısızlıktır. Bizim kültürümüzde
acıyı hafiflettirmek vardır. Ailenin
acısı taze tutulmakta ve her haber-
de acı tazelenmektedir. Özellikle
olayın adli tıpla ilgili boyutunda ya-
zılı ve görsel basında yapılan haber-
ler, hem aileyi hem toplumu etkile-
mektedir. Haberlerin çarpıcı ayrın-
tılarla verilmesi toplumda dehşet
yaratmakta, gençler de bundan
olumsuz etkilenmektedir. Ataerkil
yapıya bağlı olarak ‘erkek evlat her
şeyi yapar, eder’ yaklaşımının ön
plana çıktığı gözlenmektedir.”
İstanbul Haber Servisi - Çocuklar için
Adalet Çağrõcõlarõ, Terörle Mücadele
Kanunu (TMK) nedeniyle Türkiye ge-
nelinde 2 yõldõr cezaevinde bulunan yaş-
larõ 12-18 arasõnda değişen yaklaşõk 3 bin
çocuğun yetişkin statüsünde yargõlan-
masõnõ eleştirdiler. TMK mağduru ço-
cuklara terör suçlusu gözüyle değil “su-
ça sürüklenen çocuk” gözüyle bakõl-
masõnõ isteyen çağrõcõlar “Münevver
Karabulut cinayeti ve Deniz Seki’nin
tutukluğu her gün gazetelerde yer
alırken TMK mağduru çocuklar ko-
nusunda medya neden suskun kalı-
yor?” dediler.
Çocuklar için Adalet Çağrõcõlarõ, dün
Taksim Hill Otel’de TMK mağduru ço-
cuklarõn sorunlarõna dikkat çekmek için
basõn toplantõsõ düzenledi.
Hazõrlanan ortak açõklamayõ sanatçõ
Derya Alabora ve Nedim Saban oku-
du. Açõklamada, TMK mağduru çocuk-
larõn tutukevlerine konulduğunda peda-
gojik destek alamadõklarõna ve öğre-
nimlerini bõrakmak zorunda kaldõklarõ-
na dikkat çekildi.
Çocuklarõn yetişkinlerle aynõ koğuş-
larda tutulduklarõ, aileleriyle görüşme-
lerinin engellendiği belirtilen açõklama-
da, TMK mağdurlarõnõn çocuk gibi de-
ğil yetişkin gibi sorgulanmalarõ, yõllarca
süren duruşmalara hep kelepçeli getiri-
lip götürülmeleri eleştirildi.
Açõklamaya şöyle devam edildi:
“Türkiye’de ortada olan TMK mağ-
duru çocuklar sorununun genel ve her
ırkı, dini, milliyeti, sınıfı, ideolojiyi kap-
sayan bir çocuk sorunu olduğu gözden
kaçırılıyor. Türkiye toplumu bugün
Kürt çocuklarının başına gelen bu
sorunun farkına varmadıkça ve dev-
let de gereken yasal düzenlemelere git-
medikçe, yarın her inançtan, etnik
kökenden, sınıftan, ideolojiden ana-ba-
baların çocuklarının başına da bu ge-
lebilir. Sorunun çözümü şu basit ger-
çeğin herkes tarafından kabul edil-
mesinden geçmektedir:
‘Çocuk nerede yaşõyor ve kimin ço-
cuğu olursa olsun çocuktur; Doğu’da da
çocuktur, Batõ’da da çocuktur. Bu yüz-
den de çocuk gibi yaşamak, çocuk gibi
muamele görmek hakkõdõr.’ Suçlu çocuk
değil, suça sürüklenen çocuk vardır.”
Yetişkin gibi yargılanıyorlar
3 BİN ÇOCUK TMK NEDENİYLE MAĞDUR DURUMDA
Taksim Hill
Otel’de TMK
mağduru ço-
cukların so-
runlarına dik-
kat çekmek
için yapılan
basın toplantı-
sında hazırla-
nan ortak
açıklamayı sa-
natçı Derya
Alabora ve
Nedim Saban
okudu.
Uzmanlar, Münevver Karabulut cinayetinin magazinel
hale getirildiğine dikkat çekerek, cinayetin ardõndan
kullanõldõğõ belirtilen testere, bavul gibi araçlarõn basõnda
yer almasõnõn kurbanõn ailesini yaraladõğõnõ ifade ettiler.