Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
15 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Hükümetler arasõ anlaşmasõ imzalanan projede, Azeri ve Türkmen gazõ için orta vadede olumlu sinyaller gelmiyor
BAHADIR SELİM DİLEK
ANKARA - AB üyesi ülkelerin Rus
doğalgazõna olan bağõmlõlõğõnõ en aza
indirmek için gündeme getirilen ve hü-
kümetler arasõ anlaşmasõ önceki gün
Ankara’da imzalanan Nabucco pro-
jesinin umudu Irak oldu. Projenin
içinde doğrudan yer almamasõna ve
birçok zorluğu da taşõmasõna karşõn
Azerbaycan ve Türkmenistan’õn çe-
kinceli tutumu, Irak’õ “en akılcı
kaynak ülke” durumuna getirdi.
Ankara’da imzalanan anlaşma son-
rasõ, Rusya ile Batõlõ ülkeler ve Tür-
kiye arasõndaki Nabucco satrancõ ye-
ni bir aşamaya geldi. Potansiyel kay-
nak olarak Azerbaycan, Türkmenistan,
İran ve Irak gösteriliyor. Son dönem-
de, bir başka kaynak ülke olarak da
Rusya gösterilmişti. AB, bağõmlõlõğõn
azaltõlmasõnõ istediğinden Rusya’nõn
projeye katõlmasõna, ABD yönetimi de
gerek nükleer dosyasõndan gerekse Ba-
tõ karşõtõ bölgesel ve küresel politika-
larõ nedeniyle İran’õn Nabucco’da yer
almasõna karşõ çõkõyor.
Azerbaycan ve
Türkmenistan sıkıntılı
Geriye, Azerbaycan, Türkmenis-
tan ve Irak kalõyor. Bakû yönetiminin
son dönemde Moskova ile yakõn iliş-
kiye girmesi ve geçen ay doğalgaz an-
laşmasõ yapmasõ; Türkmenistan’õn da
doğalgaz ihracõ için Hazar geçişli bo-
ru hattõ projesinde sõkõntõ yaşamasõ so-
ru işaretlerine neden olmuştu. İki ül-
kenin elinde Nabucco’yu dolduracak
doğalgaz bulunmuyor. Azerbaycan’õn
yõllõk ürettiği 14.7 milyar metreküp
ürettiği doğalgazõn tamamõ, Nabuc-
co’nun yarõsõnõ bile dolduramõyor.
Türkmenistan ise daha önce Rusya
ile doğalgaz ve petrol ağõrlõklõ dört
enerji anlaşmasõna imza attõ. Son an-
laşmalarla, Türkmenistan’õn ürettiği
bütün doğalgazõn, Rusya’ya verilme-
si söz konusu oldu. Çünkü bu hatla bir-
likte, 2012’de 20 milyar metreküplük
kapasiteye ulaşõlmasõ hedeflendi.
Bütün bu tablo, Nabucco’da Irak’õ
umut kapõsõ yaptõ. Bağdat yönetiminin,
mevcut durumda iç tüketimin karşõ-
lanmasõnõn öncelikli olduğunu ve bu
aşamada Nabucco’ya verecek doğal-
gaza sahip olmadõklarõnõ açõklamõş ol-
masõna karşõn, Türkiye ile Irak ara-
sõnda altõ ay önce yapõlan doğalgaz
mutabakatõ ve TPAO, BOTAŞ ve
İngiliz Royal Dutch Shell ile yapõlan
“Irak’ta doğalgaz aranmasına iliş-
kin anlaşma” Nabucco’da umutlarõn
yeşermesine neden oldu.
TPAO 2 milyar dolarlık
tesis kuruyor
Musul havzasõnda incelemeler ya-
pan Türkiye Petrolleri Anonim Or-
taklõğõ’nõn (TPAO) doğalgaz yatõrõmõ
yapacağõ bölgenin de belli olmasõ, Na-
bucco’da Irak seçeneğini daha fazla
öne çõkardõ. Buna göre TPAO, tesisi-
ni Irak’õn kuzeyinde Musul, Kerkük,
Telafer bölgesinin ortasõnda yer alan
Akgaz doğalgaz havzasõnda kuracak.
Buradan çõkacak doğalgaz Irak’õn iç
tüketiminde kullanõlacağõ gibi Na-
bucco için de kaynak oluşturacak.
Projenin inşasõ için gerekli altyapõ-
yõ, TPAO ve BOTAŞ sağlayacak.
Yapõlan yatõrõmõn ise 2 milyar dolar
düzeyinde olmasõ bekleniyor. Proje
kapsamõnda ilk olarak saha geliştirme
(sondaj) ve üretim daha sonra da gaz
işleme (rafineri) ve boru hattõ yapõ-
mõnõn gerçekleştirileceği kaydediliyor.
Olasõ bir hattõn gerçekleştirilmesi du-
rumunda bunun Irak’ta kalan kõsmõ da
Türkiye tarafõndan yapõlacak. Irak’ta-
ki doğalgaz rezervlerinin Nabucco’yu
doldurmasõnõn yanõ sõra iç tüketimde
de kullanõlabilecek miktarda olduğu
belirtiliyor.
Bağdat yönetimi, mevcut durumda iç tüketimin karşõlanmasõnõn öncelikli olduğunu ve bu aşamada
Nabucco’ya verecek doğalgaza sahip olmadõklarõnõ açõklamõştõ. Buna karşõn Türkiye ile Irak arasõnda
altõ ay önce yapõlan doğalgaz mutabakatõ ve TPAO, BOTAŞ ve İngiliz Royal Dutch Shell ile yapõlan
“Irak’ta doğalgaz aranmasõna ilişkin anlaşma” Nabucco’da umutlarõn yeşermesine neden oldu.
Nabucco için umut Irak’ta
BOTAŞ’TAN İTİRAF
MURAT KIŞLALI
ANKARA - BOTAŞ Genel Müdü-
rü Saltuk Düzyol’un, üç ay önce OD-
TÜ’de yaptõğõ “Nabucco Projesi”
sunumunda, “Nabucco Projesi’nin
hayata geçirilebilmesinin önündeki
ana engel, gaz arzı sıkıntısıdır: Ya-
ni politik sorunlardır... Mevcut ya-
sal ve düzenleyici altyapı BOTAŞ’ın
elini kolunu bağlamaktadır. Hali-
hazırda bir transit mevzuat mevcut
değildir” değerlendirmesinde bulun-
duğu ortaya çõktõ. Düzyol “Genel Du-
rum” başlõğõ altõnda yaptõğõ değer-
lendirmede “Ülkemiz arz güvenliği-
nin sağlanması öncelikli hedefimiz-
dir” diyerek proje kapsamõnda taşõ-
nacak gazdan “İç pazara yüzde 15
net-back fiyatla (ucuz) gaz satışı” ya-
põlmasõnõ istedi. Ancak, önceki gün im-
zalanan anlaşmada Türkiye’nin bu is-
teği de yer almadõ.
BOTAŞ Genel Müdürü Düzyol, 28
Mart 2009 tarihinde ODTÜ Mezunlar
Derneği için yaptõğõ sunumda, “Na-
bucco vb. Transit Boru Hattı Pro-
jelerinin Önündeki Engeller”i de şu
ifadelerle sõraladõ:
Yakõn vadede yeterli miktarda arz
kaynağõnõn teminindeki güçlükler.
Boru ve boru hattõ ekipmanlarõ-
nõn teslim sürelerinin uzunluğu.
Üretim ve transit taşõmacõlõğa iliş-
kin hukuki altyapõnõn hazõr olmayõşõ.
AB’nin ortak bir enerji politika-
sõnõn bulunmayõşõ.
AB üyesi ülkeler arasõnda enerji
alanõnda yaşanan çõkar çatõşmalarõ.
AB ve AB üyesi olmayan ülke-
lerin transit rejimleri arasõndaki fark-
lõlõklar.
Küresel mali krizin ve krizin ya-
rattõğõ belirsizliklerin iş ve yatõrõm or-
tamõ üzerindeki olumsuz etkileri.
Aynõ zamanda büyük tüketici
konumunda bulunan transit ülkelerin
enerji arz güvenliği ihtiyaçlarõnõn ön-
celikli olarak korunmasõ.
Transit boru hatlarõ projelerine po-
tansiyel arz kaynağõ olabilecek ülkeler
üzerindeki politik baskõlar ve bu bas-
kõlarõn üretici ülkelerin yatõrõm karar-
larõnõ almalarõnõ güçleştirmesi.
‘Arzda
sıkıntı büyük,
bu proje
hayata geçmez’
Ekonomi Servisi - Ev
bakõm ürünleri, temizlik
kâğõtlarõ ve hijyenik ürün-
ler sektöründe faaliyet gös-
teren Hayat Kimya, Molfix
ve Molped markalarõyla
Rusya pazarõna girdi.
Hayat Kimya Genel Ko-
ordinatörü Orhan İdil, hij-
yenik ürünler pazarõnda
Rusya’da 2009 yõlõnda pa-
zarõn yüzde 5’ine, 2010’da
yüzde 8’ine, 2011’de ise
yüzde 10’una sahip olma-
yõ hedeflediklerini bildirdi.
Rusya’dan 140 distribü-
tör ve bayinin bir araya
geldiği toplantõda konuşan
İdil, Hayat Holding’in, Tür-
kiye ve diğer ülkelerdeki
yatõrõmlarõ, 1.5 milyar do-
lara varan cirosu ve 7 bin
çalõşanõyla Türkiye’nin bel-
li başlõ sanayi gruplarõ ara-
sõnda olduğunu söyledi.
İdil, Rusya’da hijyenik ped
pazarõnõn yüzde 50 büyüme
potansiyeli taşõdõğõnõ, be-
bek bezi pazarõnda yüzde
25-30’luk bir büyüme po-
tansiyeli gördükleri için
bu alana yatõrõm yaptõkla-
rõnõ söyledi.
Holdingin Türkiye’nin
yanõ sõra Bulgaristan, Ro-
manya, Bosna Hersek ve
Cezayir’de tesisleri bulun-
duğunu hatõrlatan İdil,
İran’da da yaklaşõk 100
milyon dolarlõk yeni yatõ-
rõm yapõldõğõnõ kaydetti.
İdil, hõzlõ tüketim alanõ-
na 20 yõl önce Bingo de-
terjanlarõ ile giren Hayat
Kimya’nõn, 1998’de Mol-
fix markasõ ile çocuk bezi,
Molped markasõ ile de hij-
yenik ped pazarõna girdi-
ğini hatõrlatarak 2006 yõ-
lõnda Papia, Familia ve Te-
no markalarõ ile temizlik
kâğõdõ üretimine başladõk-
larõnõ söyledi.
İdil, kõsa sürede ortalama
yüzde 20 pazar paylarõna
ulaştõklarõnõ ifade etti.
Suriye Petrol Bakanõ El Allao:
Gaz tedarik
etmeye hazırız
Ekonomi Servisi - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız, Suri-
ye Petrol ve Mineral Kaynaklar Baka-
nõ Süfyan el Allao ile makamõnda yap-
tõğõ basõna kapalõ görüşmenin ardõndan
konuk bakan ile birlikte gazetecilere
açõklama yaptõ. İkili görüşmede 3 temel
konunun ele alõndõğõnõ ifade eden Bakan
Yõldõz, bunlarõ, Suriye’ye elektrik satõ-
şõ, doğalgaz satõşõ ve Suriye üzerinden
Irak’a verilen su miktarõ olarak sõrala-
dõ.
Konuk Bakan El Allao da Nabucco
projesinin önemine değindiği konuş-
masõnda, 5-6 yõl sonra üretimleri tüke-
timlerini karşõladõğõnda Nabucco’ya
gaz tedarik etmeye hazõr olduklarõnõ söy-
ledi. Türkiye ile ilişkilerinden çok mem-
nun olduğunu ifade eden El Allao,
2010 yõlõndan önce Arap gaz boru hat-
tõnõ tamamlayacaklarõnõ, bu tamamlan-
dõğõnda da Mõsõr doğalgazõnõn Lübnan
üzerinden Türkiye boru hatlarõna ilave
edileceğini kaydetti.
Konuk bakan, ülkesinde doğal gaz po-
tansiyelinin olduğunu, bunu çõkardõklarõ
zaman artan gazõ komşu ülkelere sata-
caklarõnõ söyledi. Bakan El Allao ül-
kesinin 7 milyar metreküp doğal gaz ih-
tiyacõ olan bir ülke olduğunu, bunun 6
milyar metreküpünü kendilerinin kar-
şõladõğõnõ, 1 milyar metreküpünün de
Mõsõr’dan tedarik edildiğini söyledi. El
Allao, gelecek yõl üretimlerini 2 milyar
metreküp arttõracaklarõnõ anlattõ.
ANKARA (REUTERS) -
Avrupa Birliği’nin Enerjiden
Sorumlu Komisyon üyesi An-
dris Piebalgs, Türkiye hükü-
metinin Nabucco projesi için at-
tõğõ imzanõn, katõlõm müzakere-
lerinde enerji faslõnõn açõlmasõ
için AB üyeleri üzerine daha
çok baskõ oluşturacağõnõ söyledi.
Türkiye’nin AB üyelik müza-
kereleri, Rum gemi ve uçaklarõ-
na liman ve havaalanlarõnõ aç-
mamasõ nedeniyle zaten yavaş
ilerlerken, bazõ AB üyelerinin
Türkiye’nin birliğe tam üyeliği-
ne karşõ çõkmasõ da süreci daha
da zor işler hale getiriyor. Pie-
balgs, Türkiye’nin enerji faslõnõn
açõlacağõ garantisi almadan Na-
bucco’yu imzalayarak hata yap-
tõğõ görüşlerinin hatõrlatõlmasõ
üzerine, “Bence hükümet doğ-
ru şeyi yaptı. Çünkü bu an-
laşma bizim Türkiye ile bu
konuda anlaşabildiğimizi gös-
teriyor ve AB Konseyi üzerine
baskı oluşturuyor” dedi.
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
Papa 16. Benediktus
Uyarıyor:
‘Caritas in Veritate’
G-8 zirvesi geride kaldı. Zirveden çıkan ana sonuç
artık çok yakından bildiğimiz tek bir beylik cümleyle
özetlenebilir nitelikteydi: Küresel ekonomi toparlanma
evresine girmiş olsa da hâlâ önemli riskler taşımaktadır.
G-8 zirvesinin toplandığı günlerde IMF de 2009’un
geri kalan yarısına ve 2010’a ilişkin öngörülerini ye-
nilemekteydi. IMF, küresel durgunluğun yavaş da ol-
sa geride kalmakta olduğunu vurgularken 2009’da
dünya ekonomisindeki gerilemenin yüzde 1.4 civarında
olacağını; 2010’da da yüzde 2.5 düzeyinde bir pozi-
tif büyüme beklendiğini duyuruyordu. IMF’nin 2010
yılına ait nisan ayında yapmış olduğu büyüme tahmini
yüzde 1.9 idi. Dolayısıyla, IMF’nin revize rakamları az
da olsa umut saçmaktaydı.
Bütün bu tahmin oyunlarına karşın IMF pozitif bü-
yümeye geçişin yavaş ve sancılı olacağının altını çiz-
meye devam etmekteydi. Küresel finans sisteminin ya-
şamış olduğu tahribatın onarılmasının daha uzun sü-
re alacağı ve dünya ekonomisinin 2. Dünya Sava-
şı’ndan bu yana yaşamış olduğu en şiddetli daralmanın
aşılmasının kolay olmayacağı gerçekleri özenle vur-
gulanmaktaydı.
IMF’den gelen bu uyarılara koşut olarak, geçen haf-
ta Avrupa Birliği’ne üye 16 ülkenin ekonomisine iliş-
kin yayımlanan istatistikler, Avrupa’nın 2009’un ilk
çeyreğinde yaşadığı daralmanın, bir önceki çey-
rek döneme görece yüzde 2.4 ile rekor düzeyde
olduğunu belirtiyordu. Yatırımların yüzde 4.1, ihra-
catın yüzde 8.8 oranında gerilediği Avrupa’da kriz ko-
şullarının uzayacağı açıklanmaktaydı.
G-8 zirvesinin başladığı günlerde kapitalizmin kri-
zinden duyulan kaygıların dile getirildiği ilginç bir mek-
tup Vatikan’dan geldi. Papa 16. Benediktus, Hazre-
ti İsa’nın “caritas in veritate-gerçek merhamet” (ya da
daha öz bir ifadeyle, “hakikatte hayır vardır”) öğreti-
sinden yola çıkarak, Birleşmiş Milletler’e ve diğer ulus-
lararası kuruluşların “piyasaları daha yakından de-
netlemeleri gerektiği” uyarısını yapıyor ve “dünyamı-
zın doğruluktan şaşmayacak gerçek bir siyasi otoriteye”
ihtiyacı olduğunu vurguluyordu.
Kapitalizmin finansallaşma sürecindeki çarpıklık-
larının ve spekülatif balonların uyardığı sahte değer-
ler sisteminin, Vatikan’ı da “gerçek merhamete dö-
nülmesi” gerektiği konusunda harekete geçirdiği an-
laşılıyor.
Bu arada konuyu daha yakından tanımak isteyen
okuyucularım için, eğer Google arama motorunda yu-
karıdaki Latinceyi araştırırsanız, kilisenin ortaçağdan
bu yana bu konularda ne kadar kafa yormuş olduğunu
da yakından tespit edebilirsiniz. Kısacası, “kapitalizm,
kurtuluşu yeniden kilisede arıyor” diye yorumlamak da
mümkün…
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Sadece bu yıla özgü değil. ÖSS so-
nuçlarının açıklandığı her yıl benzer bir
yaygara kopuyor. “Bu eğitim sistemi ile
devam etmez” deniliyor, sıfır çeken öğ-
rencilerin sayısı açıklanıyor. Geçen yıl
hiçbir soruyu yanıtlayamayan aday sa-
yısı 25 bindi. Bu yıl ise 30 bine çıktı. Düz
liselerin içler acısı hali anlatılıyor. İlk
gün gazetelerin ilk sayfalarında yer
alan bu haberler ikinci gün küçülerek
iç sayfalara geçiyor, üçüncü gün sa-
dece birkaç yayın organı tartışmayı de-
vam ettiriyor. Sonra 362 gün sürecek
olan suskunluk yeniden başlıyor...
Bu yüzden kendimizi kandırmaya-
lım, belirgin bir paradigma değişimi
yapmadığımız takdirde bir sonraki yıl,
ondan sonraki yıl ve daha da sonra
hep aynı minval üzerinde birkaç gün
tartışılıp susulacağı gerçeğini kabul
edelim.
ÖSS’deki Türkiye ortalamaları, eği-
tim sisteminin de, sınav sisteminin de,
dershane sisteminin de tümüyle çök-
tüğünü yıllardan beri açıkça ortaya ko-
yuyor.
Bütçeden eğitime ayrılan paralara,
ailelerin, özel okullar için yaptıkları har-
camalar, özel ders paraları ve dersha-
nelere ödenenler eklendiğinde, Türki-
ye’nin, OECD ülkeleri arasında milli
gelirine göre eğitime en fazla para akı-
tan ülke olduğu ortaya çıkıyor. Ama ne
yazık ki eğitim kalitesi bakımından
dünya sıralamasında 70’inci, mate-
matik ve fen bilgileri sıralamasında
60’ıncıyız.
Peki, niçin ve nasıl bu hale geldiği-
mizi neden bir türlü sorgulamıyoruz?
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve
eski Talim Terbiye Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Ziya Selçuk, Sabancı Üni-
versitesi tarafından nisan ayında dü-
zenlenen “Gelişen ve Değişen Türki-
ye’nin Eğitim ve Kültür Sancıları” adlı
sempozyumdaki sunumunda aşağı-
daki soruları ortaya atmıştı:
- Eğitim Türkiye’nin en büyük soru-
nu mu? Yoksa eğitim Türkiye’nin en
büyük çözümü mü? Ya da her ikisi de
mi? Veya hiçbiri mi?
- Dünyanın en büyük 17 ekonomisi
içinde olup insani gelişmişlik endek-
sinde 92. sırada olmak nasıl açıklana-
bilir?
- Finlandiya, Güney Kore, Yunanis-
tan, İspanya, Portekiz 1960’larda Tür-
kiye’den geri iken neden hepsi öne
geçti?
- Bu ülkede 70 yıldan beri yabancı
dil eğitimi verilmesine karşın, öğrenci-
ler o yabancı dili öğrenemiyor ve ko-
nuşamadan nasıl mezun oluyor? Ve
herkes bu durumu nasıl normal karşı-
lıyor?
- 41 OECD ülkesi arasında imkân-
ları en iyi okulu ile en kötü okulu ara-
sındaki farkın en yüksek olduğu ülke
neden Türkiye?..
Prof. Selçuk çarpıcı bir Türkiye tab-
losu çizmişti:
“Dünyanın en dikkati dağınık ve hi-
peraktif ülkesi Türkiye. Tıpkı hiperaktif
çocuklar gibi: Dikkati dağınık, zama-
nından önce tepki veriyor, sabırsız, ko-
nudan konuya atlıyor, başladığı işi bi-
tirmekte ve uzun vadeli plan yapmak-
ta zorlanıyor... Zihinler 4 farklı coğraf-
yaya yönelmiş durumda. Kimileri Av-
rupa’ya (Batılılaşmak), kimileri Anado-
lu’ya (Anadolululaşmak), bazıları Orta
Asya’ya (Türkleşmek) ve bazıları da
Medine’ye (İslamlaşmak) dönük bir ya-
şam biçimini benimsemiş durumda.
Herkes kendi kampını oluşturmuş,
kendi davasının adamı olmuş. Tek or-
tak payda modernite; o da yıllar için-
de farklılıklar gösterdi. 1980 sonrası
politikaları ile bütünüyle aşındı ve yoz-
laştı. Bu kamplaşma ve yozlaşma ne-
deniyle ülkenin vizyonunda parçalan-
mışlık var. Nasıl bir devlet istiyoruz?
Nasıl bir eğitim istiyoruz? Bu soruların
yanıtı herkese göre farklı.
Bu da doğrudan eğitim politikaları-
na yansıyor. Aslında teknik, metot, eği-
tim kuramı konusunda bir sıkıntı yok,
asıl sorun siyaset felsefesi ve eğitim
felsefesinde. Bu da eğitimi ciddi bir
darboğaza sokuyor...”
Bölünmüşlüğü, kamplaşmayı ve
yozlaşmayı daha da körükleyen AKP
iktidarının politikaları ile özlediğimiz bir
eğitim sistemine kavuşmamız ne ka-
dar mümkün? Bu sorunun yanıtını da
siz verin.
Çözüm ancak partiler üstü ulusal bir
eğitim politikası ile aşılabilir. Unutma-
yalım ki Türkiye’nin genç nüfusu bu-
gün “tehdit olma ile fırsat olma” ara-
sındaki ince çizgide...
Neden Eğitim Öncelikli Politika Olamıyor?
Ekonomi Servisi - İstanbul Sanayi Odasõ, Türkiye’de
inovasyon altyapõsõnõn gelişimine ve inovasyon bi-
lincinin yaygõnlaşmasõna katkõda bulunmak ve teş-
vik amacõyla ödül verecek.
İSO İnovasyon Ödülleri, 8. Sanayi Kongresi’nde dü-
zenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Oda, bu sa-
yede, yönetsel ve operasyonel süreçlerinin mer-
kezine inovasyonu koyarak çalõşmayõ benimsemiş
sanayi kuruluşlarõnõn teşvik edilmesini hedefliyor.
“İSO İnovasyon Ödülleri” kapsamõnda, sanayi fir-
malarõ bünyesinde oluşturulan inovasyon ortamõ
“Liderlik”, “Stratejik Planlama”, “Bilgi”, “İn-
san Kaynağı”, “Süreç Yönetimi” ve “İş So-
nuçları” başlõklarõ altõnda değerlendirilecek.
Ödül almaya hak kazanan firmalara, tesislerinin
girişine asmak üzere bayrak, ödül beratõ ve heyk-
elciği takdim edilecek, ayrõca firmalar, İSO İno-
vasyon Ödülleri logosunu firma tanõtõmlarõnda üc-
retsiz olarak kullanabilecek.
Ödül başvurusunda bulunan bütün sanayi kuruluşlarõ,
inovasyon yetkinlikleri ve geliştirmeye açõk alan-
larõ konusunda bilgi edinme imkânõna da sahip ola-
cak. Ön başvuru için son tarih 3 Ağustos 2009 ola-
rak belirlendi.
Pasaport ve ehliyete
yüzde 50 zam
Ekonomi Servisi - Maliye Bakanlõğõ pasaport, nü-
fus cüzdanõ, sürücü belgesi gibi değerli kâğõt-
larõn ücret tarifesini yeniden belirledi. 15 Tem-
muz’dan itibaren geçerli olacak yeni tarifeye gö-
re pasaport çõkarma ücreti 45 liralõk zamla 90
liradan 135 liraya, sürücü belgesi ise 40 liradan
60 liraya çõkarõldõ. Her iki belgeye yapõlan zam
oranõ da yüzde 50 oldu. Aynõ tebliğle birlikte
nüfus cüzdanõ bedeli 4.5 liraya, evlilik cüzda-
nõ bedeli 45 liraya, motorlu araç trafik belge-
si ise 69 liraya çõkarõldõ.
Molfix ve Molped
ile Rusya’ya giren
Hayat Kimya 2011’e
kadar yüzde 10
pazar payõ
hedefliyor.
İSO İnovasyon
Ödülleri Verecek
Türkiye’nin imzası, AB üzerinde baskı yaratır
İRAN: BENSİZ EKONOMİK OLMAZ
İran’õn üst düzey bir enerji yetkilisi, Hazar ve Ortadoğu
doğalgazõnõ Avrupa’ya taşõyacak Nabucco’nun, İran gazõnõ
taşõmadõğõ sürece ekonomik olmayacağõnõ belirtti. Resalat
gazetesine göre, Ulusal İran Petrol Şirketi Başkan Yardõmcõsõ
Hocatullah Ganimifard “Nabucco’nun inşasõ ancak uzun
vadede, İran’õn da aralarõnda olduğu gaz üreticisi önemli
ülkeleri kapsarsa ekonomik açõdan mantõklõ olur” dedi.
Akbank’a Stevie
Awards’ta iki ödül
Ekonomi Servisi - Akbank, iletişim ve pazarlama
ödülü International Stevie Awards’ta iki ödül ka-
zandõ. Yapõlan yazõlõ açõklamada, International Ste-
vie Awards’da Akbank 18. Caz Festivali reklam
filmi ve FISH ile iki ödül kazanan bankanõn, 5 dal-
da da finalist olduğu kaydedildi.
Banka, “En İyi TV ve Sinema Reklam Kampan-
yası” dalõnda “Şehrin caz hali...” temalõ reklam
filmi ile, “En iyi Ürün Hizmet/Finansal Hiz-
metler” dalõnda ise FISH ile ödüle layõk görüldü.
Verilen bilgiye göre, bu sene altõncõ kez dağõtõlan Ste-
vie Awards’õn ödül töreni 14 Eylül’de New
York’ta yapõlacak.
Hayat Kimya Rusya pazarına iddialı girdi
B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK