18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 15 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Hükümetler arasõ anlaşmasõ imzalanan projede, Azeri ve Türkmen gazõ için orta vadede olumlu sinyaller gelmiyor BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - AB üyesi ülkelerin Rus doğalgazõna olan bağõmlõlõğõnõ en aza indirmek için gündeme getirilen ve hü- kümetler arasõ anlaşmasõ önceki gün Ankara’da imzalanan Nabucco pro- jesinin umudu Irak oldu. Projenin içinde doğrudan yer almamasõna ve birçok zorluğu da taşõmasõna karşõn Azerbaycan ve Türkmenistan’õn çe- kinceli tutumu, Irak’õ “en akılcı kaynak ülke” durumuna getirdi. Ankara’da imzalanan anlaşma son- rasõ, Rusya ile Batõlõ ülkeler ve Tür- kiye arasõndaki Nabucco satrancõ ye- ni bir aşamaya geldi. Potansiyel kay- nak olarak Azerbaycan, Türkmenistan, İran ve Irak gösteriliyor. Son dönem- de, bir başka kaynak ülke olarak da Rusya gösterilmişti. AB, bağõmlõlõğõn azaltõlmasõnõ istediğinden Rusya’nõn projeye katõlmasõna, ABD yönetimi de gerek nükleer dosyasõndan gerekse Ba- tõ karşõtõ bölgesel ve küresel politika- larõ nedeniyle İran’õn Nabucco’da yer almasõna karşõ çõkõyor. Azerbaycan ve Türkmenistan sıkıntılı Geriye, Azerbaycan, Türkmenis- tan ve Irak kalõyor. Bakû yönetiminin son dönemde Moskova ile yakõn iliş- kiye girmesi ve geçen ay doğalgaz an- laşmasõ yapmasõ; Türkmenistan’õn da doğalgaz ihracõ için Hazar geçişli bo- ru hattõ projesinde sõkõntõ yaşamasõ so- ru işaretlerine neden olmuştu. İki ül- kenin elinde Nabucco’yu dolduracak doğalgaz bulunmuyor. Azerbaycan’õn yõllõk ürettiği 14.7 milyar metreküp ürettiği doğalgazõn tamamõ, Nabuc- co’nun yarõsõnõ bile dolduramõyor. Türkmenistan ise daha önce Rusya ile doğalgaz ve petrol ağõrlõklõ dört enerji anlaşmasõna imza attõ. Son an- laşmalarla, Türkmenistan’õn ürettiği bütün doğalgazõn, Rusya’ya verilme- si söz konusu oldu. Çünkü bu hatla bir- likte, 2012’de 20 milyar metreküplük kapasiteye ulaşõlmasõ hedeflendi. Bütün bu tablo, Nabucco’da Irak’õ umut kapõsõ yaptõ. Bağdat yönetiminin, mevcut durumda iç tüketimin karşõ- lanmasõnõn öncelikli olduğunu ve bu aşamada Nabucco’ya verecek doğal- gaza sahip olmadõklarõnõ açõklamõş ol- masõna karşõn, Türkiye ile Irak ara- sõnda altõ ay önce yapõlan doğalgaz mutabakatõ ve TPAO, BOTAŞ ve İngiliz Royal Dutch Shell ile yapõlan “Irak’ta doğalgaz aranmasına iliş- kin anlaşma” Nabucco’da umutlarõn yeşermesine neden oldu. TPAO 2 milyar dolarlık tesis kuruyor Musul havzasõnda incelemeler ya- pan Türkiye Petrolleri Anonim Or- taklõğõ’nõn (TPAO) doğalgaz yatõrõmõ yapacağõ bölgenin de belli olmasõ, Na- bucco’da Irak seçeneğini daha fazla öne çõkardõ. Buna göre TPAO, tesisi- ni Irak’õn kuzeyinde Musul, Kerkük, Telafer bölgesinin ortasõnda yer alan Akgaz doğalgaz havzasõnda kuracak. Buradan çõkacak doğalgaz Irak’õn iç tüketiminde kullanõlacağõ gibi Na- bucco için de kaynak oluşturacak. Projenin inşasõ için gerekli altyapõ- yõ, TPAO ve BOTAŞ sağlayacak. Yapõlan yatõrõmõn ise 2 milyar dolar düzeyinde olmasõ bekleniyor. Proje kapsamõnda ilk olarak saha geliştirme (sondaj) ve üretim daha sonra da gaz işleme (rafineri) ve boru hattõ yapõ- mõnõn gerçekleştirileceği kaydediliyor. Olasõ bir hattõn gerçekleştirilmesi du- rumunda bunun Irak’ta kalan kõsmõ da Türkiye tarafõndan yapõlacak. Irak’ta- ki doğalgaz rezervlerinin Nabucco’yu doldurmasõnõn yanõ sõra iç tüketimde de kullanõlabilecek miktarda olduğu belirtiliyor. Bağdat yönetimi, mevcut durumda iç tüketimin karşõlanmasõnõn öncelikli olduğunu ve bu aşamada Nabucco’ya verecek doğalgaza sahip olmadõklarõnõ açõklamõştõ. Buna karşõn Türkiye ile Irak arasõnda altõ ay önce yapõlan doğalgaz mutabakatõ ve TPAO, BOTAŞ ve İngiliz Royal Dutch Shell ile yapõlan “Irak’ta doğalgaz aranmasõna ilişkin anlaşma” Nabucco’da umutlarõn yeşermesine neden oldu. Nabucco için umut Irak’ta BOTAŞ’TAN İTİRAF MURAT KIŞLALI ANKARA - BOTAŞ Genel Müdü- rü Saltuk Düzyol’un, üç ay önce OD- TÜ’de yaptõğõ “Nabucco Projesi” sunumunda, “Nabucco Projesi’nin hayata geçirilebilmesinin önündeki ana engel, gaz arzı sıkıntısıdır: Ya- ni politik sorunlardır... Mevcut ya- sal ve düzenleyici altyapı BOTAŞ’ın elini kolunu bağlamaktadır. Hali- hazırda bir transit mevzuat mevcut değildir” değerlendirmesinde bulun- duğu ortaya çõktõ. Düzyol “Genel Du- rum” başlõğõ altõnda yaptõğõ değer- lendirmede “Ülkemiz arz güvenliği- nin sağlanması öncelikli hedefimiz- dir” diyerek proje kapsamõnda taşõ- nacak gazdan “İç pazara yüzde 15 net-back fiyatla (ucuz) gaz satışı” ya- põlmasõnõ istedi. Ancak, önceki gün im- zalanan anlaşmada Türkiye’nin bu is- teği de yer almadõ. BOTAŞ Genel Müdürü Düzyol, 28 Mart 2009 tarihinde ODTÜ Mezunlar Derneği için yaptõğõ sunumda, “Na- bucco vb. Transit Boru Hattı Pro- jelerinin Önündeki Engeller”i de şu ifadelerle sõraladõ: Yakõn vadede yeterli miktarda arz kaynağõnõn teminindeki güçlükler. Boru ve boru hattõ ekipmanlarõ- nõn teslim sürelerinin uzunluğu. Üretim ve transit taşõmacõlõğa iliş- kin hukuki altyapõnõn hazõr olmayõşõ. AB’nin ortak bir enerji politika- sõnõn bulunmayõşõ. AB üyesi ülkeler arasõnda enerji alanõnda yaşanan çõkar çatõşmalarõ. AB ve AB üyesi olmayan ülke- lerin transit rejimleri arasõndaki fark- lõlõklar. Küresel mali krizin ve krizin ya- rattõğõ belirsizliklerin iş ve yatõrõm or- tamõ üzerindeki olumsuz etkileri. Aynõ zamanda büyük tüketici konumunda bulunan transit ülkelerin enerji arz güvenliği ihtiyaçlarõnõn ön- celikli olarak korunmasõ. Transit boru hatlarõ projelerine po- tansiyel arz kaynağõ olabilecek ülkeler üzerindeki politik baskõlar ve bu bas- kõlarõn üretici ülkelerin yatõrõm karar- larõnõ almalarõnõ güçleştirmesi. ‘Arzda sıkıntı büyük, bu proje hayata geçmez’ Ekonomi Servisi - Ev bakõm ürünleri, temizlik kâğõtlarõ ve hijyenik ürün- ler sektöründe faaliyet gös- teren Hayat Kimya, Molfix ve Molped markalarõyla Rusya pazarõna girdi. Hayat Kimya Genel Ko- ordinatörü Orhan İdil, hij- yenik ürünler pazarõnda Rusya’da 2009 yõlõnda pa- zarõn yüzde 5’ine, 2010’da yüzde 8’ine, 2011’de ise yüzde 10’una sahip olma- yõ hedeflediklerini bildirdi. Rusya’dan 140 distribü- tör ve bayinin bir araya geldiği toplantõda konuşan İdil, Hayat Holding’in, Tür- kiye ve diğer ülkelerdeki yatõrõmlarõ, 1.5 milyar do- lara varan cirosu ve 7 bin çalõşanõyla Türkiye’nin bel- li başlõ sanayi gruplarõ ara- sõnda olduğunu söyledi. İdil, Rusya’da hijyenik ped pazarõnõn yüzde 50 büyüme potansiyeli taşõdõğõnõ, be- bek bezi pazarõnda yüzde 25-30’luk bir büyüme po- tansiyeli gördükleri için bu alana yatõrõm yaptõkla- rõnõ söyledi. Holdingin Türkiye’nin yanõ sõra Bulgaristan, Ro- manya, Bosna Hersek ve Cezayir’de tesisleri bulun- duğunu hatõrlatan İdil, İran’da da yaklaşõk 100 milyon dolarlõk yeni yatõ- rõm yapõldõğõnõ kaydetti. İdil, hõzlõ tüketim alanõ- na 20 yõl önce Bingo de- terjanlarõ ile giren Hayat Kimya’nõn, 1998’de Mol- fix markasõ ile çocuk bezi, Molped markasõ ile de hij- yenik ped pazarõna girdi- ğini hatõrlatarak 2006 yõ- lõnda Papia, Familia ve Te- no markalarõ ile temizlik kâğõdõ üretimine başladõk- larõnõ söyledi. İdil, kõsa sürede ortalama yüzde 20 pazar paylarõna ulaştõklarõnõ ifade etti. Suriye Petrol Bakanõ El Allao: Gaz tedarik etmeye hazırız Ekonomi Servisi - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız, Suri- ye Petrol ve Mineral Kaynaklar Baka- nõ Süfyan el Allao ile makamõnda yap- tõğõ basõna kapalõ görüşmenin ardõndan konuk bakan ile birlikte gazetecilere açõklama yaptõ. İkili görüşmede 3 temel konunun ele alõndõğõnõ ifade eden Bakan Yõldõz, bunlarõ, Suriye’ye elektrik satõ- şõ, doğalgaz satõşõ ve Suriye üzerinden Irak’a verilen su miktarõ olarak sõrala- dõ. Konuk Bakan El Allao da Nabucco projesinin önemine değindiği konuş- masõnda, 5-6 yõl sonra üretimleri tüke- timlerini karşõladõğõnda Nabucco’ya gaz tedarik etmeye hazõr olduklarõnõ söy- ledi. Türkiye ile ilişkilerinden çok mem- nun olduğunu ifade eden El Allao, 2010 yõlõndan önce Arap gaz boru hat- tõnõ tamamlayacaklarõnõ, bu tamamlan- dõğõnda da Mõsõr doğalgazõnõn Lübnan üzerinden Türkiye boru hatlarõna ilave edileceğini kaydetti. Konuk bakan, ülkesinde doğal gaz po- tansiyelinin olduğunu, bunu çõkardõklarõ zaman artan gazõ komşu ülkelere sata- caklarõnõ söyledi. Bakan El Allao ül- kesinin 7 milyar metreküp doğal gaz ih- tiyacõ olan bir ülke olduğunu, bunun 6 milyar metreküpünü kendilerinin kar- şõladõğõnõ, 1 milyar metreküpünün de Mõsõr’dan tedarik edildiğini söyledi. El Allao, gelecek yõl üretimlerini 2 milyar metreküp arttõracaklarõnõ anlattõ. ANKARA (REUTERS) - Avrupa Birliği’nin Enerjiden Sorumlu Komisyon üyesi An- dris Piebalgs, Türkiye hükü- metinin Nabucco projesi için at- tõğõ imzanõn, katõlõm müzakere- lerinde enerji faslõnõn açõlmasõ için AB üyeleri üzerine daha çok baskõ oluşturacağõnõ söyledi. Türkiye’nin AB üyelik müza- kereleri, Rum gemi ve uçaklarõ- na liman ve havaalanlarõnõ aç- mamasõ nedeniyle zaten yavaş ilerlerken, bazõ AB üyelerinin Türkiye’nin birliğe tam üyeliği- ne karşõ çõkmasõ da süreci daha da zor işler hale getiriyor. Pie- balgs, Türkiye’nin enerji faslõnõn açõlacağõ garantisi almadan Na- bucco’yu imzalayarak hata yap- tõğõ görüşlerinin hatõrlatõlmasõ üzerine, “Bence hükümet doğ- ru şeyi yaptı. Çünkü bu an- laşma bizim Türkiye ile bu konuda anlaşabildiğimizi gös- teriyor ve AB Konseyi üzerine baskı oluşturuyor” dedi. EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Papa 16. Benediktus Uyarıyor: ‘Caritas in Veritate’ G-8 zirvesi geride kaldı. Zirveden çıkan ana sonuç artık çok yakından bildiğimiz tek bir beylik cümleyle özetlenebilir nitelikteydi: Küresel ekonomi toparlanma evresine girmiş olsa da hâlâ önemli riskler taşımaktadır. G-8 zirvesinin toplandığı günlerde IMF de 2009’un geri kalan yarısına ve 2010’a ilişkin öngörülerini ye- nilemekteydi. IMF, küresel durgunluğun yavaş da ol- sa geride kalmakta olduğunu vurgularken 2009’da dünya ekonomisindeki gerilemenin yüzde 1.4 civarında olacağını; 2010’da da yüzde 2.5 düzeyinde bir pozi- tif büyüme beklendiğini duyuruyordu. IMF’nin 2010 yılına ait nisan ayında yapmış olduğu büyüme tahmini yüzde 1.9 idi. Dolayısıyla, IMF’nin revize rakamları az da olsa umut saçmaktaydı. Bütün bu tahmin oyunlarına karşın IMF pozitif bü- yümeye geçişin yavaş ve sancılı olacağının altını çiz- meye devam etmekteydi. Küresel finans sisteminin ya- şamış olduğu tahribatın onarılmasının daha uzun sü- re alacağı ve dünya ekonomisinin 2. Dünya Sava- şı’ndan bu yana yaşamış olduğu en şiddetli daralmanın aşılmasının kolay olmayacağı gerçekleri özenle vur- gulanmaktaydı. IMF’den gelen bu uyarılara koşut olarak, geçen haf- ta Avrupa Birliği’ne üye 16 ülkenin ekonomisine iliş- kin yayımlanan istatistikler, Avrupa’nın 2009’un ilk çeyreğinde yaşadığı daralmanın, bir önceki çey- rek döneme görece yüzde 2.4 ile rekor düzeyde olduğunu belirtiyordu. Yatırımların yüzde 4.1, ihra- catın yüzde 8.8 oranında gerilediği Avrupa’da kriz ko- şullarının uzayacağı açıklanmaktaydı. G-8 zirvesinin başladığı günlerde kapitalizmin kri- zinden duyulan kaygıların dile getirildiği ilginç bir mek- tup Vatikan’dan geldi. Papa 16. Benediktus, Hazre- ti İsa’nın “caritas in veritate-gerçek merhamet” (ya da daha öz bir ifadeyle, “hakikatte hayır vardır”) öğreti- sinden yola çıkarak, Birleşmiş Milletler’e ve diğer ulus- lararası kuruluşların “piyasaları daha yakından de- netlemeleri gerektiği” uyarısını yapıyor ve “dünyamı- zın doğruluktan şaşmayacak gerçek bir siyasi otoriteye” ihtiyacı olduğunu vurguluyordu. Kapitalizmin finansallaşma sürecindeki çarpıklık- larının ve spekülatif balonların uyardığı sahte değer- ler sisteminin, Vatikan’ı da “gerçek merhamete dö- nülmesi” gerektiği konusunda harekete geçirdiği an- laşılıyor. Bu arada konuyu daha yakından tanımak isteyen okuyucularım için, eğer Google arama motorunda yu- karıdaki Latinceyi araştırırsanız, kilisenin ortaçağdan bu yana bu konularda ne kadar kafa yormuş olduğunu da yakından tespit edebilirsiniz. Kısacası, “kapitalizm, kurtuluşu yeniden kilisede arıyor” diye yorumlamak da mümkün… [email protected] Sadece bu yıla özgü değil. ÖSS so- nuçlarının açıklandığı her yıl benzer bir yaygara kopuyor. “Bu eğitim sistemi ile devam etmez” deniliyor, sıfır çeken öğ- rencilerin sayısı açıklanıyor. Geçen yıl hiçbir soruyu yanıtlayamayan aday sa- yısı 25 bindi. Bu yıl ise 30 bine çıktı. Düz liselerin içler acısı hali anlatılıyor. İlk gün gazetelerin ilk sayfalarında yer alan bu haberler ikinci gün küçülerek iç sayfalara geçiyor, üçüncü gün sa- dece birkaç yayın organı tartışmayı de- vam ettiriyor. Sonra 362 gün sürecek olan suskunluk yeniden başlıyor... Bu yüzden kendimizi kandırmaya- lım, belirgin bir paradigma değişimi yapmadığımız takdirde bir sonraki yıl, ondan sonraki yıl ve daha da sonra hep aynı minval üzerinde birkaç gün tartışılıp susulacağı gerçeğini kabul edelim. ÖSS’deki Türkiye ortalamaları, eği- tim sisteminin de, sınav sisteminin de, dershane sisteminin de tümüyle çök- tüğünü yıllardan beri açıkça ortaya ko- yuyor. Bütçeden eğitime ayrılan paralara, ailelerin, özel okullar için yaptıkları har- camalar, özel ders paraları ve dersha- nelere ödenenler eklendiğinde, Türki- ye’nin, OECD ülkeleri arasında milli gelirine göre eğitime en fazla para akı- tan ülke olduğu ortaya çıkıyor. Ama ne yazık ki eğitim kalitesi bakımından dünya sıralamasında 70’inci, mate- matik ve fen bilgileri sıralamasında 60’ıncıyız. Peki, niçin ve nasıl bu hale geldiği- mizi neden bir türlü sorgulamıyoruz? Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, Sabancı Üni- versitesi tarafından nisan ayında dü- zenlenen “Gelişen ve Değişen Türki- ye’nin Eğitim ve Kültür Sancıları” adlı sempozyumdaki sunumunda aşağı- daki soruları ortaya atmıştı: - Eğitim Türkiye’nin en büyük soru- nu mu? Yoksa eğitim Türkiye’nin en büyük çözümü mü? Ya da her ikisi de mi? Veya hiçbiri mi? - Dünyanın en büyük 17 ekonomisi içinde olup insani gelişmişlik endek- sinde 92. sırada olmak nasıl açıklana- bilir? - Finlandiya, Güney Kore, Yunanis- tan, İspanya, Portekiz 1960’larda Tür- kiye’den geri iken neden hepsi öne geçti? - Bu ülkede 70 yıldan beri yabancı dil eğitimi verilmesine karşın, öğrenci- ler o yabancı dili öğrenemiyor ve ko- nuşamadan nasıl mezun oluyor? Ve herkes bu durumu nasıl normal karşı- lıyor? - 41 OECD ülkesi arasında imkân- ları en iyi okulu ile en kötü okulu ara- sındaki farkın en yüksek olduğu ülke neden Türkiye?.. Prof. Selçuk çarpıcı bir Türkiye tab- losu çizmişti: “Dünyanın en dikkati dağınık ve hi- peraktif ülkesi Türkiye. Tıpkı hiperaktif çocuklar gibi: Dikkati dağınık, zama- nından önce tepki veriyor, sabırsız, ko- nudan konuya atlıyor, başladığı işi bi- tirmekte ve uzun vadeli plan yapmak- ta zorlanıyor... Zihinler 4 farklı coğraf- yaya yönelmiş durumda. Kimileri Av- rupa’ya (Batılılaşmak), kimileri Anado- lu’ya (Anadolululaşmak), bazıları Orta Asya’ya (Türkleşmek) ve bazıları da Medine’ye (İslamlaşmak) dönük bir ya- şam biçimini benimsemiş durumda. Herkes kendi kampını oluşturmuş, kendi davasının adamı olmuş. Tek or- tak payda modernite; o da yıllar için- de farklılıklar gösterdi. 1980 sonrası politikaları ile bütünüyle aşındı ve yoz- laştı. Bu kamplaşma ve yozlaşma ne- deniyle ülkenin vizyonunda parçalan- mışlık var. Nasıl bir devlet istiyoruz? Nasıl bir eğitim istiyoruz? Bu soruların yanıtı herkese göre farklı. Bu da doğrudan eğitim politikaları- na yansıyor. Aslında teknik, metot, eği- tim kuramı konusunda bir sıkıntı yok, asıl sorun siyaset felsefesi ve eğitim felsefesinde. Bu da eğitimi ciddi bir darboğaza sokuyor...” Bölünmüşlüğü, kamplaşmayı ve yozlaşmayı daha da körükleyen AKP iktidarının politikaları ile özlediğimiz bir eğitim sistemine kavuşmamız ne ka- dar mümkün? Bu sorunun yanıtını da siz verin. Çözüm ancak partiler üstü ulusal bir eğitim politikası ile aşılabilir. Unutma- yalım ki Türkiye’nin genç nüfusu bu- gün “tehdit olma ile fırsat olma” ara- sındaki ince çizgide... Neden Eğitim Öncelikli Politika Olamıyor? Ekonomi Servisi - İstanbul Sanayi Odasõ, Türkiye’de inovasyon altyapõsõnõn gelişimine ve inovasyon bi- lincinin yaygõnlaşmasõna katkõda bulunmak ve teş- vik amacõyla ödül verecek. İSO İnovasyon Ödülleri, 8. Sanayi Kongresi’nde dü- zenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Oda, bu sa- yede, yönetsel ve operasyonel süreçlerinin mer- kezine inovasyonu koyarak çalõşmayõ benimsemiş sanayi kuruluşlarõnõn teşvik edilmesini hedefliyor. “İSO İnovasyon Ödülleri” kapsamõnda, sanayi fir- malarõ bünyesinde oluşturulan inovasyon ortamõ “Liderlik”, “Stratejik Planlama”, “Bilgi”, “İn- san Kaynağı”, “Süreç Yönetimi” ve “İş So- nuçları” başlõklarõ altõnda değerlendirilecek. Ödül almaya hak kazanan firmalara, tesislerinin girişine asmak üzere bayrak, ödül beratõ ve heyk- elciği takdim edilecek, ayrõca firmalar, İSO İno- vasyon Ödülleri logosunu firma tanõtõmlarõnda üc- retsiz olarak kullanabilecek. Ödül başvurusunda bulunan bütün sanayi kuruluşlarõ, inovasyon yetkinlikleri ve geliştirmeye açõk alan- larõ konusunda bilgi edinme imkânõna da sahip ola- cak. Ön başvuru için son tarih 3 Ağustos 2009 ola- rak belirlendi. Pasaport ve ehliyete yüzde 50 zam Ekonomi Servisi - Maliye Bakanlõğõ pasaport, nü- fus cüzdanõ, sürücü belgesi gibi değerli kâğõt- larõn ücret tarifesini yeniden belirledi. 15 Tem- muz’dan itibaren geçerli olacak yeni tarifeye gö- re pasaport çõkarma ücreti 45 liralõk zamla 90 liradan 135 liraya, sürücü belgesi ise 40 liradan 60 liraya çõkarõldõ. Her iki belgeye yapõlan zam oranõ da yüzde 50 oldu. Aynõ tebliğle birlikte nüfus cüzdanõ bedeli 4.5 liraya, evlilik cüzda- nõ bedeli 45 liraya, motorlu araç trafik belge- si ise 69 liraya çõkarõldõ. Molfix ve Molped ile Rusya’ya giren Hayat Kimya 2011’e kadar yüzde 10 pazar payõ hedefliyor. İSO İnovasyon Ödülleri Verecek Türkiye’nin imzası, AB üzerinde baskı yaratır İRAN: BENSİZ EKONOMİK OLMAZ İran’õn üst düzey bir enerji yetkilisi, Hazar ve Ortadoğu doğalgazõnõ Avrupa’ya taşõyacak Nabucco’nun, İran gazõnõ taşõmadõğõ sürece ekonomik olmayacağõnõ belirtti. Resalat gazetesine göre, Ulusal İran Petrol Şirketi Başkan Yardõmcõsõ Hocatullah Ganimifard “Nabucco’nun inşasõ ancak uzun vadede, İran’õn da aralarõnda olduğu gaz üreticisi önemli ülkeleri kapsarsa ekonomik açõdan mantõklõ olur” dedi. Akbank’a Stevie Awards’ta iki ödül Ekonomi Servisi - Akbank, iletişim ve pazarlama ödülü International Stevie Awards’ta iki ödül ka- zandõ. Yapõlan yazõlõ açõklamada, International Ste- vie Awards’da Akbank 18. Caz Festivali reklam filmi ve FISH ile iki ödül kazanan bankanõn, 5 dal- da da finalist olduğu kaydedildi. Banka, “En İyi TV ve Sinema Reklam Kampan- yası” dalõnda “Şehrin caz hali...” temalõ reklam filmi ile, “En iyi Ürün Hizmet/Finansal Hiz- metler” dalõnda ise FISH ile ödüle layõk görüldü. Verilen bilgiye göre, bu sene altõncõ kez dağõtõlan Ste- vie Awards’õn ödül töreni 14 Eylül’de New York’ta yapõlacak. Hayat Kimya Rusya pazarına iddialı girdi B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle