Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
10 TEMMUZ 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAĞLIK 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Milenyumun İşçi
Pazarları...
Bakarsınız, Çankaya bu yazı yayımlanıncaya ka-
dar, tıpkı askerleri tedirgin eden Ceza Muhake-
meleri Usul Kanunu’nda yapılmış yasa değişik-
liğindeki yöntemi izler ve “İşçi Kiralama Büroları”nı
da çalışma yaşamımıza sokar.
Ya da üç işçi konfederasyonunun başkanlarına
verdiği üstü kapalı umutları gerçekleştirerek, 26 Ha-
ziran gecesi, TBMM Genel Kurulu’ndaki saatin tam
03.06’yı gösterdiği zaman diliminde, parlamentonun
tutanaklarında belirtildiği gibi, 194 kabul, 22 ret oyu
ile yasalaşmış olan mahut teklifi, bir daha görüşül-
mesi için geri gönderdiğini açıklatır.
İş Kanunu’na bir madde eklenerek oluşturulan ya-
sa teklifi, görünüşte birisi grup başkanvekili olmak
üzere, 2 AKP milletvekilinin imzasını taşıyor. Yine
görünüşte hükümet tarafından hazırlanmış değil.
Yasalaşması için genel kurula indirilinceye ka-
dar da, sistemli ve sessiz bir strateji izlendiği son
anda ortaya çıkıyor.
Niçin böyle bir yöntemin ürünü olduğunu da,
DSP İzmir Milletvekili Harun Öztürk’ün kısa ko-
nuşmasının satır aralarında bulmak mümkün.
Öztürk, Özel İstihdam Büroları ile ilgili değişik-
lik isteği şayet bir hükümet tasarısı olarak ele alın-
mış olsaydı, o zaman Çalışma Bakanlığı’nın iç-
tüzük uyarınca sendikaların da görüşünü almak ge-
rekeceğini tutanaklara geçirtiyor. Değişiklik iste-
ğinin işverenlerden gelmiş olduğunu söylüyor.
Sosyal hukuk devleti mi dediniz?
Tıpkı o meşhur 26 Haziran gecesi yarısında Türk
Silahlı Kuvvetleri’ni birebir ilgilendiren Ceza
Usul Yasası’ndaki değişiklik için Milli Savunma
Bakanlığı’nın, sistemli olarak devre dışı bırakılmış
olması gibi adeta kapkaç bir oldubitti taktiği ile iş-
çilerimiz, aynı gecenin daha da ilerlemiş saatlerinde
çağdışı köle kiralama pazarlarına benzer bir dü-
zenleme ile baş başa bırakılıyor.
Böylesine önemli bir değişikliği maharetle ger-
çekleştiren iktidar partisinin “..sosyaaal bir hukuk
devletine olan bağlılık” söylevlerini Sayın Başba-
kan sık sık yineliyor. O “sosyal”liğin AKP tarafın-
dan ne menem bir kavram olarak algılandığının en
son örneği olan ve altında Kayseri milletvekili Mus-
tafa Elitaş ile Yalova milletvekili İlhan Evcim’in
“mahcup imza”larının bulunduğu teklifin içeriğini
Profesör Dr. Şükrü Kızılot, önceki günkü Hürri-
yet’te, Profesör Dr. Savaş Taşkent’de gazete-
mizin dünkü sayısında enine boyuna irdeledikle-
ri için, ben daha çok, o ünlü 26 Haziran baskın ge-
cesini tutanaklardan ve politik yönleri ile değer-
lendirmek istiyorum.
“Laik, sosyaaal hukuk devleti ilkelerine bağlı” Sa-
yın Başbakan, ünlü baskının farkına neden son-
ra vardığı anlaşılan muhalefet partilerini ve özel-
likle CHP’yi “aklınız neredeydi” salvoları ile ade-
ta tiye alarak ezmek istiyor.
Askeri kişilerin sivil mahkemelerde yargılanma-
sı yolunu açan tasarının yasalaşması sırasında hiç
tepki vermeyen muhalefet partileri, sözde “işsiz-
liğin önlenmesi ve istihdam düzeyinin arttırılması”
gerekçesi ile aynı baskın gecesi ele alınmış olan
teklif karşısında âdet yerini bulsun kabilinden
yasak savarcasına eleştiri görevini yerine getirmekle
yetinmişler.
Dört grup var amma...
Parlamentoda temsil edilen birisi iktidar, üçü mu-
halefette yer alan dört gruptan sadece CHP söz-
cüleri Ankara milletvekili Tekin Bingöl ile Adana
milletvekili Ali Rıza Öztürk kürsüye gelmişler. Da-
ha çok, modern işsizler kahvehanelerine benzet-
tikleri o bürolarda, iş arayanların başka bürolara
da devredilebilmesinin sakıncaları anlatılmış. Kı-
dem tazminatının tehlikeye girebileceği olasılığından
söz edilmiş.
Çoğunluklarına güvenen iktidar grubunun
baskınları karşısında, doğal obstüriksiyon hak-
ları kullanılmamış; yoklama istenilmemiş. De-
ğişiklik önergeleri ile bıktırıp usandırma yolla-
rı aranmamış.
Anlaşılan o tatil moduna geçilmesi hep beraber
beklenilmiş. Özetle, sosyal demokrat bir parti-
ye yaraşmayan bir gece çalışması olmuş.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Hastanelerdeki yatõrõm eksikliği ve hasta yoğunluğu nedeniyle randevu listeleri 6 aya kadar uzuyor
Sõra beklemek bezdiriyorŞULE KÖKTÜRK
İstanbul’daki kamu hastane-
lerinde hasta yoğunluğu ameli-
yat ve tetkik kuyruklarõnõ uza-
tõyor. 6 aya kadar varan rande-
vu listeleri hastalarõ isyan etti-
riyor. Özellikle üniversite has-
tanelerinde 6 aylõk bekleme lis-
teleri bulunurken bu hastane-
lerde hasta habis tümör taşõsa bi-
le 3 ay beklemek zorunda kala-
biliyor. Hastanelerde fizik tedavi
ve rehabilitasyon yatak sayõsõ-
nõn az olmasõ nedeniyle hasta-
lara 1 yõl sonrasõna randevu ve-
riliyor.
Kamu hastanelerinin kapasi-
telerinin yetersizliği, hasta yo-
ğunluğunun yanõ sõra bu hasta-
nelerde bekleme sürelerini uza-
tan bir başka neden ise her has-
ta için açõlan ayrõ ayrõ ihaleler.
Ortopedi ameliyatlarõnda, her
hasta için özel malzeme alõn-
masõ gerekiyor. Ancak malze-
menin alõnabilmesi için önce
ameliyat olacak hastanõn hasta-
neye yatõşõ yapõlõyor, ardõndan
hasta için ihale açõlõyor. 10 gün-
le 3 ay arasõnda değişen ihale sü-
recinde hasta ameliyat olmayõ
bekliyor. Bu sõrada hasta has-
tanede yatõyor görünüyor. He-
kim ise malzemeyi dõşarõya yaz-
dõrõp alõnmasõnõ istemesi duru-
munda yasal olarak suç işlemiş
oluyor.
İstanbul Tabip Odasõ Başka-
nõ Prof. Dr. Özdemir Aktan,
hastanelerdeki ameliyat kuy-
ruklarõnõn, hastalarõn özel has-
tanelere yönlendirilmesine ne-
den olduğunu belirtti.
Aktan, “İnsanlar çaresiz kal-
dığı için bu yola gidiyor ama
özel hastaneler arasında, Sos-
yal Güvenlik Kurumu ile an-
laşması olsa da hastalardan 8-
10 bin TL’den başlayan fi-
yatlarla fark ücretleri alanlar
bulunuyor. Hiçbiri yüzde
30’la yetinmiyor” dedi.
Aktan, yõllardõr kamu hasta-
nelerine yatõrõm yapõlmamasõnõn
özel hastanelerin desteklenme-
sinin bugünlerin nedeni oldu-
ğunu vurguladõ.
Türkiye Fiziksel Tõp ve Re-
habilitasyon (FTR) Derneği Ge-
nel Sekreteri Prof. Dr. Gülseren
Akyüz de “İnanılmaz bir ta-
leple karşı karşıyayız, rande-
vular 6 ayı, 1 yılı bulabiliyor.
Felçli hastalar yatış için ina-
nılmaz derecede sabır gös-
termek zorunda, birçoğu için
geç bile kalınmakta” diye ko-
nuştu.
İSTANBUL’DAKİ BAZI HASTANELERDEN ÖRNEKLER
Marmara Üniversitesi Hastanesi: Or-
topedi ve beyin cerrahide bekleme süresi 3-
6 ay arasõnda değişiyor. Genel cerrahi has-
talarõ ise ameliyat için 1-15 ay kadar bekli-
yor.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fa-
kültesi Hastanesi: Hastalar habis tümörler
taşõsa bile ameliyat için birkaç ay bekliyor.
Özellikle onkoloji, hematoloji, yoğun ba-
kõm ve cerrahi yatak sayõlarõnõn az olmasõ
nedeniyle hastalar bekleme listelerine ekle-
niyor. Acil olmayan hastalar 6 ay bekliyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi: Hastalar ku-
lak burun boğaz ameliyatlarõ için dahi en
az 3 ay beklemek zorunda kalõyor.
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Has-
tanesi: Hastane içinde özel görüntüleme
merkezleri açõldõğõ için, görüntüleme iş-
lemleri için hastalar eskiye oranla daha az
bekliyor. Kamu hastanesinde bulunan hasta
özel bir kurumdan hizmet satõn aldõğõnõn
farkõnda olmuyor. Ameliyat için hastalar 2-
3 ay bekleyebiliyor.
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araş-
tırma Hastanesi: Cerrahi hastalarõ 10-15
gün gibi bir süre beklemek zorunda kalõ-
yor.
Siyami Ersek Kalp Damar ve Göğüs
Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastane-
si: Başvuran hastalar, talyum testi için 3
ay, ekokardiyografi için 1 ay, anjiyo için 1
hafta, efor testi için 1-2 gün bekliyor. Test-
ler yapõldõktan sonra teşhise göre hasta 1
hafta-15 gün içinde ameliyata alõnõyor. An-
cak hastanede acil hastalar için ayrõlmõş
ameliyathane ve test odalarõ bulunduğun-
dan acil hastalar için hemen işlemlere baş-
lanõyor ve hasta hemen ameliyata alõnõyor.
Kalbinizi
koruyun
İstanbul Haber Servisi -
“Kalbinizi koruyun. İçinde
sevdikleriniz var” kampanyasõ
kapsamõnda Kadõköy
Evlendirme Dairesi’nde
düzenlenen etkinlikte
yurttaşlarõn ücretsiz 10 yõllõk
kalp ve damar hastalõklarõ risk
ölçümü yapõldõ. Etkinlikte
ayrõca, halka bir ömür sağlõklõ
bir kalp için risklerden
korunmanõn yollarõ anlatõldõ.
Kampanya kapsamõnda bugüne
kadar 3 binden fazla kişinin
ücretsiz kalp-damar hastalõğõ
risk ölçümü yapõldõ. Kampanya
önümüzdeki aylarda ise
İzmir’de 5 belediye ile devam
edecek. Programlar kapsamõnda
3 büyük ilde 8 bin kişiye birebir
eğitimlerle ulaşõlmasõ
hedefleniyor.
Kemik iliği
nakilleri
İstanbul Haber Servisi - Akut
lösemi, lenf bezi kanseri ve
talesemi (kalõtsal kan hastalõğõ)
gibi hastalõklarõn tedavisinde
kullanõlan kemik iliği nakli için
ülkemizde her yõl yaklaşõk 3
bine yakõn kişinin başvuruda
bulunduğu, bunlarõn yalnõzca
bine yakõnõna nakil yapõldõğõ
belirtildi. Kemik iliği
merkezlerinin ve donör (verici)
sayõsõnõn yetersizliği gibi
nedenlerden dolayõ aylarca sõra
beklemek zorunda kalan
hastalarõn büyük sõkõntõlar
yaşadõğõ hatta yaşamlarõnõ bile
yitirdikleri vurgulandõ.
Türkiye’de halen 32 kemik iliği
nakli merkezinde 167’si erişkin,
39’u çocuk olmak üzere toplam
206 yatak bulunuyor. Yõlda 3-4
bin nakil yapõlmasõ gerekirken
geçen yõl bu sayõ 986’da kaldõ.
Kemik iliği nakil merkezleri
daha çok Ankara, İstanbul ve
İzmir’de yoğunlaşõrken Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde hiç nakil merkezi
bulunmuyor.
‘Şişmanlık en
büyük sorun’
İstanbul Haber Servisi - Harward
Üniversitesi Genetik ve Kompleks
Hastalõklar Bölümü Başkanõ Prof.
Dr. Gökhan Hotamõşlõgil, obezite
geni diye bir kavramõn yanlõş
olduğunu, obezite genlerinin
olduğunu belirterek “Bir tek geni
çözerek obeziteyi çözemezsiniz”
dedi. Hotamõşlõgil, şişmanlõğõn
tõbbi açõdan en zor problemlerden
biri olduğunu anõmsatarak şunlarõ
kaydetti: “Bir insanõn
bağõrsaklarõnõn bir yüzeye
yayõlmasõ gerekir. Bir tenis
sahasõnõn tabanõnõ kaplayõp yan
sahaya da taşacak kadar geniştir.
Bu kadar geniş bir yüzeyi
kaplayacak bu organda, 3.5-4
milyon organizma yaşamaktadõr.
Bağõrsaklarõn insan vücudundaki
önemi çeşitli nedenlerle
ameliyatla alõndõğõnda ortaya
çõkmaktadõr. Önümüzdeki 10-15
yõl içinde çok önemli bir organ
haline gelecek. Şişman bir farenin
bağõrsak muhteviyatõnõn zayõf bir
fareye aktarõldõğõ deney
sonrasõnda zayõf farede obezite
geliştiği görülmüştür.”
SİBEL BAHÇETEPE
Robotik cerrahi yönteminin son
teknolojisi olarak bilinen Da Vinci
robotuyla üroloji, kadõn doğum, genel
cerrahi, kalp ameliyatlarõnõn yanõ sõ-
ra değişmesi zor olan kalp kapağõ ta-
miri ve 2 damar by-pass operasyon-
larõ da başarõyla yapõlabiliyor.
Uzmanlar, giderek kullanõmõ yay-
gõnlaşan tekniğin normal ameliyat
tekniklerine göre daha avantajlõ ol-
duğunu belirterek ameliyat sonrasõn-
da hastanõn daha az ağrõ çektiğini, ya-
ra izinin çok olmadõğõnõ, hastanõn
iyileşme süresinin ve hastanede yatõ-
şõnõn kõsaldõğõnõ, ameliyatõn başarõ ora-
nõnõn da yüksek olduğunu söylediler.
Florence Nightingale Hastanesi
Kalp–Damar Cerrahisi Bölüm Baş-
kanõ Prof. Dr. Belhhan Akpınar,
Da Vinci robotik sistemi ilk olarak
1998 yõlõnda Amerika Birleşik Dev-
letleri’nde kullanõldõğõnõ anõmsata-
rak, “2000’li yıllardan bu yana kalp
cerrahisinde kullanım alanı yay-
gınlaşarak kullanılmakta. Hasta-
nemizde 5 yıldan bu yana beri kalp
ameliyatları diğer cerrahi branş-
larla beraber uygulanmakta ve 120
hasta bu yöntemle sağlığına ka-
vuştu” dedi.
Yöntemin son 10 yõlda başarõlõ bir
şekilde gelişim gösterdiğini vurgula-
yan Akpõnar, “Şu anda ABD’de ro-
botla kapak tamiri programını yü-
rüten birkaç merkez olmasına kar-
şın Avrupa’da böyle bir merkez
yok, ülkemizdeyse Florence Nigh-
tingale Hastanesi Kalp-Damar Cer-
rahisi Merkezi olarak biz kullanı-
yoruz. Yurtdışından gelen ve teda-
vi olan hastalarımız da bulunu-
yor” diye konuştu.
DaVinci’ylekalpkapağını
değiştirmekdahakolay
İstanbul Haber Servisi - Sosyo ekonomik dü-
zeyi düşük bölgelerde çok sõk rastlanan amipli di-
zanteri, özellikle yaz aylarõnda aşõrõ artõş gösteri-
yor. Mikropla bulaşmõş su, sebze, meyve ve hay-
vanlardan insana geçen bir hastalõk olan amipli di-
zanteriden korunmak için bebekle ilgilenen kişinin
mutlaka hijyene dikkat etmesi, bebeğe dokunma-
dan ellerini yõkamasõ gerekiyor.
Özel Göztepe Hastanesi Çocuk Sağlõğõ ve Hasta-
lõklarõ Uzmanõ Dr. Afşin Ünver, amipli dizanteri-
de yaz aylarõnda artõş görüldüğünü belirterek sosyo
ekonomik düzeyi düşük bölgelerde hastalõğa çok
daha sõk rastlandõğõnõ vurguladõ.
Ünver, “Kirli sular, sebze ve meyve, toprakla
bulaşabiliyor. Bu, kuş gribi gibi hayvanların ta-
şıdığı bir mikrop ama insana geçtiğinde hasta-
lık yapıyor. Bağırsağın iç yapısını bozuyor ve
bu nedenle dışkıda kan ortaya çıkabiliyor. Ateş
kusma ve ishal hastalığın en önemli belirtileri”
dedi.
8-10 yaşlarõndaki çocuklarda, toprakla ve hay-
vanlarla daha çok oynamalarõ nedeniyle sõk görül-
düğünü, ancak daha küçük çocuklarda daha ağõr
seyrettiğini ifade eden Ünver, laboratuvar testiyle
teşhisin konmasõnõn ardõndan, hemen sõvõ ve anti-
biyotik tedavisine başlanmasõ gerektiğini anlattõ.
“Korunmak için hijyene dikkat etmek şart”
diyen Ünver, anne babalarõn da çocuklarõna do-
kunmadan önce ellerini mutlaka yõkamalarõ gerek-
tiğini söyledi.
Yaz aylarõnda artõş gösteren hastalõktan korunmanõn yolu hijyene önem vermekten geçiyor
Amipli dizanteriye dikkat
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Bilimin önde gelen savunucusu Bi-
lim Teknoloji dergisi Atatürk’ün, Benim
Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır baş-
lıklı sözlerini her sayısında yayımlıyor,
boşuna değildir bu.. Cumhuriyetin ku-
rucuları, Atatürk’ün önderliğinde, bir bi-
lim toplumu kurmayı amaçladılar. Bi-
lim, ülkemiz için ve her türlü sorunumuz
için, eğitim için, ekonomi için, bağım-
sızlık için, iç ve dış politika için ve el-
bette sağlık için, en vazgeçilmez ge-
reksinimimizdi. Ama ne yazık ki, bu yü-
ce insanı izleyenler ve Türkiye’nin ka-
derine hâkim olan politikacılar, 1945’ten
bu yana onun mirasına sadık kalma-
dılar, hatta ona ihanet ettiler. Her şey-
den önce halkı bilimden, bilimsel dü-
şünceden yoksun bıraktılar. Bu yok-
sunluğun her alanda olduğu gibi sağ-
lık alanına olan yansımaları da çok çar-
pıcıdır.
Basında ve TV’lerde uydurma sağ-
lık ve tedavi haberleri bu yüzdendir.
Olumsuz, her derde deva mantar gibi
çeşitli otlar, nebatlar gibi, hem de
profesörlerin ağzından sunulan zırva-
lar bu nedenledir. Alternatif tedavi adı
altında sunulan bilim dışı türlü çeşitli
masallara halkımızın kolaylıkla kanması,
hastanın içinden cin çıkarma, şeytan
kovalama gibi sahtekârca tedavi ça-
relerine başvurmaları, yine bu yüz-
dendir. Liberaller bunların sözünü et-
miyor. Onlar iyi yaşıyorlar...
Tüm bu aldatmaca ve kandırmaca-
lar ve bunlara karşı koyamayışımız
bilimden, bilinçlenmeden uzak olu-
şumuzdandır. Her türlü sahtekârlığın,
hilekârlığın, vurgunun, soysuzluğun
yurdumuzun arenalarında bu kadar ko-
laylıkla at koşturması bu yüzdendir.
Halka, insanlığa karşı işlenen suçların
kader diye Allah’a fatura edilmesi, bu
ahlaksızlığı, alçaklığı ve sömürüyü sür-
dürebilmek içindir. Darbeler de, Erge-
nekon da, demokrasiye ulaşamayışı-
mız da, emperyalizme karşı durama-
yışımız da hep cehaletimizden, yok-
sulluğumuzdan, bilimden uzak oluşu-
muzdan ve bunlardan yararlanan bir
sömürücü takımın yurdun kaderine
egemen olmasındandır
Sağlık harcamaları süratle artıyor.
Şimdiden 20 milyar doları bulmuştur.
Neden acaba diye sorar mısınız; bu ar-
tış halka daha iyi sağlık hizmeti veril-
diği için midir? Yatırımlar koruyucu de-
ğil, tedavi edici hekimlik için yapılıyor.
Tam gün, tıpkı 30 yıl önce olduğu gi-
bi AKP yönetiminde olumsuz sonuç-
lar verecektir. Sosyal Güvenlik Kuru-
mu denetimcileri sayısız sahte rapor,
sahte sağlık raporu, emeklilik karnesi,
usulsüz doğum faturası (10 kat fazla)
usulsüz ödemeler saptıyorlar. Bunla-
rın çoğu, liberal ekonominin ürünleri
olan özel sağlık kurumlarından özel
hastanelerden geliyor.. İlaç firmaları ile
doktor, hastane alımları ve araştırma-
cı ilişkileri titizlikle denetlenecek olsa
kim bilir daha neler ortaya çıkacaktır.
Tüm bu yolsuzluklardan yararlanan,
avantadan kazanan politikacı destek-
li, zengin yaşayan bir kesim var. Halk
ise sömürülüyor, profan bir deyimle ka-
zıklanıyor ama bunu anlayıp karşıla-
yacak, tepki gösterecek gücü ve bilinci
yok. Bu sonucu hazırlayanlar tarih
önünde suçludurlar. Onları niteleyecek
sözcükleri bulmakta çok güçlük çeki-
yorum. İşte size yüzde 99’u Müslüman
Türk toplumunun içler acısı hali. Ne acı-
dır ki, Türkiye’nin soldan dönme bir en-
tel takımı darbe ve demokrasi diye tut-
turup hukuksuzluğu savunup tüm
bunları görmezden geliyor..
coskunoz@superonline.com
Bilim, Toplum, Sağlık
164 ÖĞRETİM ÜYESİ VAR
Acõbadem
eğitime başlõyor
İstanbul Haber Servisi - Acõbadem Üniversite-
si Rektörü Prof. Dr. Necmettin Pamir, 2009-2010
eğitim ve öğretim yõlõnda 164 öğretim üyesiyle
faaliyete geçecek olan Acõbadem Üniversitesi’nin
Acõbadem Sağlõk Grubu’nun sektördeki birikimini
akademik ortama taşõyacağõnõ söyledi. Pamir,
“Üniversitemizin mezunlarına sağlayacağı en
önemli avantaj grup bünyesinde istihdam im-
kânı edinmeleri olacak” diye konuştu.
Acõbadem Sağlõk ve Eğitim Vakfõ’nca kurulan
Acõbadem Üniversitesi tanõtõm toplantõsõ Maslak
Acõbadem Hastanesi’nde dün gerçekleştirildi. Et-
kinlikte konuşan Acõbadem Üniversitesi Mütevelli
Heyeti Başkanõ Mehmet Ali Aydınlar, “Üniver-
sitemizde deneyimli eleman yetiştirerek, sektö-
re işgücü kazandırmayı hedefliyoruz. Öğrenci-
lerimizin yüzde 39.5’ine burs sağlayacağız.
Burs önceliği olanlar arasında ise 1991’de Acı-
badem’in ilk hastanesi olan Acıbadem Kadı-
köy’de doğan 190 öğrencimiz bulunuyor” dedi.
TİRYAKİLER DÜŞÜNCELİ
Sigara yasağõ
genişliyor
İstanbul Haber Servisi - Restoran, bar ve
kafeleri de içine alacak şekilde genişletilen ve
tüm kapalõ alanlarda sigara içme yasağõnõ
öngören uygulama 10 gün sonra uygulamaya
giriyor. Tiryakiler ve işletme sahipleri kara
kara düşünmeye başlarken; sigara içmeyen
yurttaşlar, yasağõn genişletilmesinden son
derece memnun olduklarõnõ söylediler. Quirk
Global Strategies şirketinin, 27-30 Haziran
tarihlerinde, 16 ilde 600 kişi ile yapõlan ankete
göre ise sigara içmeyenlerin yüzde 98’i,
içenlerin ise yüzde 69’u sigara yasağõna destek
verdiğini bildirdi. Hekimler ise başta akciğer
kanseri olmak üzere çok sayõda hastalõktan
sorumlu olan sigaranõn dünyada tek başõna en
önemli ölüm nedenlerinin başõnda geldiğini
vurguladõ.
19 Mayõs 2008’de 4207 sayõlõ “Tütün
Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve
Kontrolü Hakkında Kanun” ile alõşveriş
merkezleri ve işyerlerini kapsayan yasa, 19
Temmuz’da genişletilerek tüm restoran,
kahvehane, kafe, birahane, bar gibi eğlence
mekânlarõnõ kapsayacak. Uygulamanõn
yürürlüğe konmasõ ile birlikte yasak
kapsamõndaki alanlarda tütün ve tütün
mamulleri kullanõlmasõ durumunda 69 TL,
buna uymayan işletmelerden 560 TL’den 5 bin
600 TL’ye varan para cezalarõ uygulanacak. 18
yaşõn altõndakilere sigara satan kişilere de 1
yõla varan oranlarda hapis cezalarõ verilecek.