25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 10 TEMMUZ 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Milenyumun İşçi Pazarları... Bakarsınız, Çankaya bu yazı yayımlanıncaya ka- dar, tıpkı askerleri tedirgin eden Ceza Muhake- meleri Usul Kanunu’nda yapılmış yasa değişik- liğindeki yöntemi izler ve “İşçi Kiralama Büroları”nı da çalışma yaşamımıza sokar. Ya da üç işçi konfederasyonunun başkanlarına verdiği üstü kapalı umutları gerçekleştirerek, 26 Ha- ziran gecesi, TBMM Genel Kurulu’ndaki saatin tam 03.06’yı gösterdiği zaman diliminde, parlamentonun tutanaklarında belirtildiği gibi, 194 kabul, 22 ret oyu ile yasalaşmış olan mahut teklifi, bir daha görüşül- mesi için geri gönderdiğini açıklatır. İş Kanunu’na bir madde eklenerek oluşturulan ya- sa teklifi, görünüşte birisi grup başkanvekili olmak üzere, 2 AKP milletvekilinin imzasını taşıyor. Yine görünüşte hükümet tarafından hazırlanmış değil. Yasalaşması için genel kurula indirilinceye ka- dar da, sistemli ve sessiz bir strateji izlendiği son anda ortaya çıkıyor. Niçin böyle bir yöntemin ürünü olduğunu da, DSP İzmir Milletvekili Harun Öztürk’ün kısa ko- nuşmasının satır aralarında bulmak mümkün. Öztürk, Özel İstihdam Büroları ile ilgili değişik- lik isteği şayet bir hükümet tasarısı olarak ele alın- mış olsaydı, o zaman Çalışma Bakanlığı’nın iç- tüzük uyarınca sendikaların da görüşünü almak ge- rekeceğini tutanaklara geçirtiyor. Değişiklik iste- ğinin işverenlerden gelmiş olduğunu söylüyor. Sosyal hukuk devleti mi dediniz? Tıpkı o meşhur 26 Haziran gecesi yarısında Türk Silahlı Kuvvetleri’ni birebir ilgilendiren Ceza Usul Yasası’ndaki değişiklik için Milli Savunma Bakanlığı’nın, sistemli olarak devre dışı bırakılmış olması gibi adeta kapkaç bir oldubitti taktiği ile iş- çilerimiz, aynı gecenin daha da ilerlemiş saatlerinde çağdışı köle kiralama pazarlarına benzer bir dü- zenleme ile baş başa bırakılıyor. Böylesine önemli bir değişikliği maharetle ger- çekleştiren iktidar partisinin “..sosyaaal bir hukuk devletine olan bağlılık” söylevlerini Sayın Başba- kan sık sık yineliyor. O “sosyal”liğin AKP tarafın- dan ne menem bir kavram olarak algılandığının en son örneği olan ve altında Kayseri milletvekili Mus- tafa Elitaş ile Yalova milletvekili İlhan Evcim’in “mahcup imza”larının bulunduğu teklifin içeriğini Profesör Dr. Şükrü Kızılot, önceki günkü Hürri- yet’te, Profesör Dr. Savaş Taşkent’de gazete- mizin dünkü sayısında enine boyuna irdeledikle- ri için, ben daha çok, o ünlü 26 Haziran baskın ge- cesini tutanaklardan ve politik yönleri ile değer- lendirmek istiyorum. “Laik, sosyaaal hukuk devleti ilkelerine bağlı” Sa- yın Başbakan, ünlü baskının farkına neden son- ra vardığı anlaşılan muhalefet partilerini ve özel- likle CHP’yi “aklınız neredeydi” salvoları ile ade- ta tiye alarak ezmek istiyor. Askeri kişilerin sivil mahkemelerde yargılanma- sı yolunu açan tasarının yasalaşması sırasında hiç tepki vermeyen muhalefet partileri, sözde “işsiz- liğin önlenmesi ve istihdam düzeyinin arttırılması” gerekçesi ile aynı baskın gecesi ele alınmış olan teklif karşısında âdet yerini bulsun kabilinden yasak savarcasına eleştiri görevini yerine getirmekle yetinmişler. Dört grup var amma... Parlamentoda temsil edilen birisi iktidar, üçü mu- halefette yer alan dört gruptan sadece CHP söz- cüleri Ankara milletvekili Tekin Bingöl ile Adana milletvekili Ali Rıza Öztürk kürsüye gelmişler. Da- ha çok, modern işsizler kahvehanelerine benzet- tikleri o bürolarda, iş arayanların başka bürolara da devredilebilmesinin sakıncaları anlatılmış. Kı- dem tazminatının tehlikeye girebileceği olasılığından söz edilmiş. Çoğunluklarına güvenen iktidar grubunun baskınları karşısında, doğal obstüriksiyon hak- ları kullanılmamış; yoklama istenilmemiş. De- ğişiklik önergeleri ile bıktırıp usandırma yolla- rı aranmamış. Anlaşılan o tatil moduna geçilmesi hep beraber beklenilmiş. Özetle, sosyal demokrat bir parti- ye yaraşmayan bir gece çalışması olmuş. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Hastanelerdeki yatõrõm eksikliği ve hasta yoğunluğu nedeniyle randevu listeleri 6 aya kadar uzuyor Sõra beklemek bezdiriyorŞULE KÖKTÜRK İstanbul’daki kamu hastane- lerinde hasta yoğunluğu ameli- yat ve tetkik kuyruklarõnõ uza- tõyor. 6 aya kadar varan rande- vu listeleri hastalarõ isyan etti- riyor. Özellikle üniversite has- tanelerinde 6 aylõk bekleme lis- teleri bulunurken bu hastane- lerde hasta habis tümör taşõsa bi- le 3 ay beklemek zorunda kala- biliyor. Hastanelerde fizik tedavi ve rehabilitasyon yatak sayõsõ- nõn az olmasõ nedeniyle hasta- lara 1 yõl sonrasõna randevu ve- riliyor. Kamu hastanelerinin kapasi- telerinin yetersizliği, hasta yo- ğunluğunun yanõ sõra bu hasta- nelerde bekleme sürelerini uza- tan bir başka neden ise her has- ta için açõlan ayrõ ayrõ ihaleler. Ortopedi ameliyatlarõnda, her hasta için özel malzeme alõn- masõ gerekiyor. Ancak malze- menin alõnabilmesi için önce ameliyat olacak hastanõn hasta- neye yatõşõ yapõlõyor, ardõndan hasta için ihale açõlõyor. 10 gün- le 3 ay arasõnda değişen ihale sü- recinde hasta ameliyat olmayõ bekliyor. Bu sõrada hasta has- tanede yatõyor görünüyor. He- kim ise malzemeyi dõşarõya yaz- dõrõp alõnmasõnõ istemesi duru- munda yasal olarak suç işlemiş oluyor. İstanbul Tabip Odasõ Başka- nõ Prof. Dr. Özdemir Aktan, hastanelerdeki ameliyat kuy- ruklarõnõn, hastalarõn özel has- tanelere yönlendirilmesine ne- den olduğunu belirtti. Aktan, “İnsanlar çaresiz kal- dığı için bu yola gidiyor ama özel hastaneler arasında, Sos- yal Güvenlik Kurumu ile an- laşması olsa da hastalardan 8- 10 bin TL’den başlayan fi- yatlarla fark ücretleri alanlar bulunuyor. Hiçbiri yüzde 30’la yetinmiyor” dedi. Aktan, yõllardõr kamu hasta- nelerine yatõrõm yapõlmamasõnõn özel hastanelerin desteklenme- sinin bugünlerin nedeni oldu- ğunu vurguladõ. Türkiye Fiziksel Tõp ve Re- habilitasyon (FTR) Derneği Ge- nel Sekreteri Prof. Dr. Gülseren Akyüz de “İnanılmaz bir ta- leple karşı karşıyayız, rande- vular 6 ayı, 1 yılı bulabiliyor. Felçli hastalar yatış için ina- nılmaz derecede sabır gös- termek zorunda, birçoğu için geç bile kalınmakta” diye ko- nuştu. İSTANBUL’DAKİ BAZI HASTANELERDEN ÖRNEKLER Marmara Üniversitesi Hastanesi: Or- topedi ve beyin cerrahide bekleme süresi 3- 6 ay arasõnda değişiyor. Genel cerrahi has- talarõ ise ameliyat için 1-15 ay kadar bekli- yor. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fa- kültesi Hastanesi: Hastalar habis tümörler taşõsa bile ameliyat için birkaç ay bekliyor. Özellikle onkoloji, hematoloji, yoğun ba- kõm ve cerrahi yatak sayõlarõnõn az olmasõ nedeniyle hastalar bekleme listelerine ekle- niyor. Acil olmayan hastalar 6 ay bekliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi: Hastalar ku- lak burun boğaz ameliyatlarõ için dahi en az 3 ay beklemek zorunda kalõyor. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Has- tanesi: Hastane içinde özel görüntüleme merkezleri açõldõğõ için, görüntüleme iş- lemleri için hastalar eskiye oranla daha az bekliyor. Kamu hastanesinde bulunan hasta özel bir kurumdan hizmet satõn aldõğõnõn farkõnda olmuyor. Ameliyat için hastalar 2- 3 ay bekleyebiliyor. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi: Cerrahi hastalarõ 10-15 gün gibi bir süre beklemek zorunda kalõ- yor. Siyami Ersek Kalp Damar ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastane- si: Başvuran hastalar, talyum testi için 3 ay, ekokardiyografi için 1 ay, anjiyo için 1 hafta, efor testi için 1-2 gün bekliyor. Test- ler yapõldõktan sonra teşhise göre hasta 1 hafta-15 gün içinde ameliyata alõnõyor. An- cak hastanede acil hastalar için ayrõlmõş ameliyathane ve test odalarõ bulunduğun- dan acil hastalar için hemen işlemlere baş- lanõyor ve hasta hemen ameliyata alõnõyor. Kalbinizi koruyun İstanbul Haber Servisi - “Kalbinizi koruyun. İçinde sevdikleriniz var” kampanyasõ kapsamõnda Kadõköy Evlendirme Dairesi’nde düzenlenen etkinlikte yurttaşlarõn ücretsiz 10 yõllõk kalp ve damar hastalõklarõ risk ölçümü yapõldõ. Etkinlikte ayrõca, halka bir ömür sağlõklõ bir kalp için risklerden korunmanõn yollarõ anlatõldõ. Kampanya kapsamõnda bugüne kadar 3 binden fazla kişinin ücretsiz kalp-damar hastalõğõ risk ölçümü yapõldõ. Kampanya önümüzdeki aylarda ise İzmir’de 5 belediye ile devam edecek. Programlar kapsamõnda 3 büyük ilde 8 bin kişiye birebir eğitimlerle ulaşõlmasõ hedefleniyor. Kemik iliği nakilleri İstanbul Haber Servisi - Akut lösemi, lenf bezi kanseri ve talesemi (kalõtsal kan hastalõğõ) gibi hastalõklarõn tedavisinde kullanõlan kemik iliği nakli için ülkemizde her yõl yaklaşõk 3 bine yakõn kişinin başvuruda bulunduğu, bunlarõn yalnõzca bine yakõnõna nakil yapõldõğõ belirtildi. Kemik iliği merkezlerinin ve donör (verici) sayõsõnõn yetersizliği gibi nedenlerden dolayõ aylarca sõra beklemek zorunda kalan hastalarõn büyük sõkõntõlar yaşadõğõ hatta yaşamlarõnõ bile yitirdikleri vurgulandõ. Türkiye’de halen 32 kemik iliği nakli merkezinde 167’si erişkin, 39’u çocuk olmak üzere toplam 206 yatak bulunuyor. Yõlda 3-4 bin nakil yapõlmasõ gerekirken geçen yõl bu sayõ 986’da kaldõ. Kemik iliği nakil merkezleri daha çok Ankara, İstanbul ve İzmir’de yoğunlaşõrken Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hiç nakil merkezi bulunmuyor. ‘Şişmanlık en büyük sorun’ İstanbul Haber Servisi - Harward Üniversitesi Genetik ve Kompleks Hastalõklar Bölümü Başkanõ Prof. Dr. Gökhan Hotamõşlõgil, obezite geni diye bir kavramõn yanlõş olduğunu, obezite genlerinin olduğunu belirterek “Bir tek geni çözerek obeziteyi çözemezsiniz” dedi. Hotamõşlõgil, şişmanlõğõn tõbbi açõdan en zor problemlerden biri olduğunu anõmsatarak şunlarõ kaydetti: “Bir insanõn bağõrsaklarõnõn bir yüzeye yayõlmasõ gerekir. Bir tenis sahasõnõn tabanõnõ kaplayõp yan sahaya da taşacak kadar geniştir. Bu kadar geniş bir yüzeyi kaplayacak bu organda, 3.5-4 milyon organizma yaşamaktadõr. Bağõrsaklarõn insan vücudundaki önemi çeşitli nedenlerle ameliyatla alõndõğõnda ortaya çõkmaktadõr. Önümüzdeki 10-15 yõl içinde çok önemli bir organ haline gelecek. Şişman bir farenin bağõrsak muhteviyatõnõn zayõf bir fareye aktarõldõğõ deney sonrasõnda zayõf farede obezite geliştiği görülmüştür.” SİBEL BAHÇETEPE Robotik cerrahi yönteminin son teknolojisi olarak bilinen Da Vinci robotuyla üroloji, kadõn doğum, genel cerrahi, kalp ameliyatlarõnõn yanõ sõ- ra değişmesi zor olan kalp kapağõ ta- miri ve 2 damar by-pass operasyon- larõ da başarõyla yapõlabiliyor. Uzmanlar, giderek kullanõmõ yay- gõnlaşan tekniğin normal ameliyat tekniklerine göre daha avantajlõ ol- duğunu belirterek ameliyat sonrasõn- da hastanõn daha az ağrõ çektiğini, ya- ra izinin çok olmadõğõnõ, hastanõn iyileşme süresinin ve hastanede yatõ- şõnõn kõsaldõğõnõ, ameliyatõn başarõ ora- nõnõn da yüksek olduğunu söylediler. Florence Nightingale Hastanesi Kalp–Damar Cerrahisi Bölüm Baş- kanõ Prof. Dr. Belhhan Akpınar, Da Vinci robotik sistemi ilk olarak 1998 yõlõnda Amerika Birleşik Dev- letleri’nde kullanõldõğõnõ anõmsata- rak, “2000’li yıllardan bu yana kalp cerrahisinde kullanım alanı yay- gınlaşarak kullanılmakta. Hasta- nemizde 5 yıldan bu yana beri kalp ameliyatları diğer cerrahi branş- larla beraber uygulanmakta ve 120 hasta bu yöntemle sağlığına ka- vuştu” dedi. Yöntemin son 10 yõlda başarõlõ bir şekilde gelişim gösterdiğini vurgula- yan Akpõnar, “Şu anda ABD’de ro- botla kapak tamiri programını yü- rüten birkaç merkez olmasına kar- şın Avrupa’da böyle bir merkez yok, ülkemizdeyse Florence Nigh- tingale Hastanesi Kalp-Damar Cer- rahisi Merkezi olarak biz kullanı- yoruz. Yurtdışından gelen ve teda- vi olan hastalarımız da bulunu- yor” diye konuştu. DaVinci’ylekalpkapağını değiştirmekdahakolay İstanbul Haber Servisi - Sosyo ekonomik dü- zeyi düşük bölgelerde çok sõk rastlanan amipli di- zanteri, özellikle yaz aylarõnda aşõrõ artõş gösteri- yor. Mikropla bulaşmõş su, sebze, meyve ve hay- vanlardan insana geçen bir hastalõk olan amipli di- zanteriden korunmak için bebekle ilgilenen kişinin mutlaka hijyene dikkat etmesi, bebeğe dokunma- dan ellerini yõkamasõ gerekiyor. Özel Göztepe Hastanesi Çocuk Sağlõğõ ve Hasta- lõklarõ Uzmanõ Dr. Afşin Ünver, amipli dizanteri- de yaz aylarõnda artõş görüldüğünü belirterek sosyo ekonomik düzeyi düşük bölgelerde hastalõğa çok daha sõk rastlandõğõnõ vurguladõ. Ünver, “Kirli sular, sebze ve meyve, toprakla bulaşabiliyor. Bu, kuş gribi gibi hayvanların ta- şıdığı bir mikrop ama insana geçtiğinde hasta- lık yapıyor. Bağırsağın iç yapısını bozuyor ve bu nedenle dışkıda kan ortaya çıkabiliyor. Ateş kusma ve ishal hastalığın en önemli belirtileri” dedi. 8-10 yaşlarõndaki çocuklarda, toprakla ve hay- vanlarla daha çok oynamalarõ nedeniyle sõk görül- düğünü, ancak daha küçük çocuklarda daha ağõr seyrettiğini ifade eden Ünver, laboratuvar testiyle teşhisin konmasõnõn ardõndan, hemen sõvõ ve anti- biyotik tedavisine başlanmasõ gerektiğini anlattõ. “Korunmak için hijyene dikkat etmek şart” diyen Ünver, anne babalarõn da çocuklarõna do- kunmadan önce ellerini mutlaka yõkamalarõ gerek- tiğini söyledi. Yaz aylarõnda artõş gösteren hastalõktan korunmanõn yolu hijyene önem vermekten geçiyor Amipli dizanteriye dikkat Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Bilimin önde gelen savunucusu Bi- lim Teknoloji dergisi Atatürk’ün, Benim Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır baş- lıklı sözlerini her sayısında yayımlıyor, boşuna değildir bu.. Cumhuriyetin ku- rucuları, Atatürk’ün önderliğinde, bir bi- lim toplumu kurmayı amaçladılar. Bi- lim, ülkemiz için ve her türlü sorunumuz için, eğitim için, ekonomi için, bağım- sızlık için, iç ve dış politika için ve el- bette sağlık için, en vazgeçilmez ge- reksinimimizdi. Ama ne yazık ki, bu yü- ce insanı izleyenler ve Türkiye’nin ka- derine hâkim olan politikacılar, 1945’ten bu yana onun mirasına sadık kalma- dılar, hatta ona ihanet ettiler. Her şey- den önce halkı bilimden, bilimsel dü- şünceden yoksun bıraktılar. Bu yok- sunluğun her alanda olduğu gibi sağ- lık alanına olan yansımaları da çok çar- pıcıdır. Basında ve TV’lerde uydurma sağ- lık ve tedavi haberleri bu yüzdendir. Olumsuz, her derde deva mantar gibi çeşitli otlar, nebatlar gibi, hem de profesörlerin ağzından sunulan zırva- lar bu nedenledir. Alternatif tedavi adı altında sunulan bilim dışı türlü çeşitli masallara halkımızın kolaylıkla kanması, hastanın içinden cin çıkarma, şeytan kovalama gibi sahtekârca tedavi ça- relerine başvurmaları, yine bu yüz- dendir. Liberaller bunların sözünü et- miyor. Onlar iyi yaşıyorlar... Tüm bu aldatmaca ve kandırmaca- lar ve bunlara karşı koyamayışımız bilimden, bilinçlenmeden uzak olu- şumuzdandır. Her türlü sahtekârlığın, hilekârlığın, vurgunun, soysuzluğun yurdumuzun arenalarında bu kadar ko- laylıkla at koşturması bu yüzdendir. Halka, insanlığa karşı işlenen suçların kader diye Allah’a fatura edilmesi, bu ahlaksızlığı, alçaklığı ve sömürüyü sür- dürebilmek içindir. Darbeler de, Erge- nekon da, demokrasiye ulaşamayışı- mız da, emperyalizme karşı durama- yışımız da hep cehaletimizden, yok- sulluğumuzdan, bilimden uzak oluşu- muzdan ve bunlardan yararlanan bir sömürücü takımın yurdun kaderine egemen olmasındandır Sağlık harcamaları süratle artıyor. Şimdiden 20 milyar doları bulmuştur. Neden acaba diye sorar mısınız; bu ar- tış halka daha iyi sağlık hizmeti veril- diği için midir? Yatırımlar koruyucu de- ğil, tedavi edici hekimlik için yapılıyor. Tam gün, tıpkı 30 yıl önce olduğu gi- bi AKP yönetiminde olumsuz sonuç- lar verecektir. Sosyal Güvenlik Kuru- mu denetimcileri sayısız sahte rapor, sahte sağlık raporu, emeklilik karnesi, usulsüz doğum faturası (10 kat fazla) usulsüz ödemeler saptıyorlar. Bunla- rın çoğu, liberal ekonominin ürünleri olan özel sağlık kurumlarından özel hastanelerden geliyor.. İlaç firmaları ile doktor, hastane alımları ve araştırma- cı ilişkileri titizlikle denetlenecek olsa kim bilir daha neler ortaya çıkacaktır. Tüm bu yolsuzluklardan yararlanan, avantadan kazanan politikacı destek- li, zengin yaşayan bir kesim var. Halk ise sömürülüyor, profan bir deyimle ka- zıklanıyor ama bunu anlayıp karşıla- yacak, tepki gösterecek gücü ve bilinci yok. Bu sonucu hazırlayanlar tarih önünde suçludurlar. Onları niteleyecek sözcükleri bulmakta çok güçlük çeki- yorum. İşte size yüzde 99’u Müslüman Türk toplumunun içler acısı hali. Ne acı- dır ki, Türkiye’nin soldan dönme bir en- tel takımı darbe ve demokrasi diye tut- turup hukuksuzluğu savunup tüm bunları görmezden geliyor.. [email protected] Bilim, Toplum, Sağlık 164 ÖĞRETİM ÜYESİ VAR Acõbadem eğitime başlõyor İstanbul Haber Servisi - Acõbadem Üniversite- si Rektörü Prof. Dr. Necmettin Pamir, 2009-2010 eğitim ve öğretim yõlõnda 164 öğretim üyesiyle faaliyete geçecek olan Acõbadem Üniversitesi’nin Acõbadem Sağlõk Grubu’nun sektördeki birikimini akademik ortama taşõyacağõnõ söyledi. Pamir, “Üniversitemizin mezunlarına sağlayacağı en önemli avantaj grup bünyesinde istihdam im- kânı edinmeleri olacak” diye konuştu. Acõbadem Sağlõk ve Eğitim Vakfõ’nca kurulan Acõbadem Üniversitesi tanõtõm toplantõsõ Maslak Acõbadem Hastanesi’nde dün gerçekleştirildi. Et- kinlikte konuşan Acõbadem Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanõ Mehmet Ali Aydınlar, “Üniver- sitemizde deneyimli eleman yetiştirerek, sektö- re işgücü kazandırmayı hedefliyoruz. Öğrenci- lerimizin yüzde 39.5’ine burs sağlayacağız. Burs önceliği olanlar arasında ise 1991’de Acı- badem’in ilk hastanesi olan Acıbadem Kadı- köy’de doğan 190 öğrencimiz bulunuyor” dedi. TİRYAKİLER DÜŞÜNCELİ Sigara yasağõ genişliyor İstanbul Haber Servisi - Restoran, bar ve kafeleri de içine alacak şekilde genişletilen ve tüm kapalõ alanlarda sigara içme yasağõnõ öngören uygulama 10 gün sonra uygulamaya giriyor. Tiryakiler ve işletme sahipleri kara kara düşünmeye başlarken; sigara içmeyen yurttaşlar, yasağõn genişletilmesinden son derece memnun olduklarõnõ söylediler. Quirk Global Strategies şirketinin, 27-30 Haziran tarihlerinde, 16 ilde 600 kişi ile yapõlan ankete göre ise sigara içmeyenlerin yüzde 98’i, içenlerin ise yüzde 69’u sigara yasağõna destek verdiğini bildirdi. Hekimler ise başta akciğer kanseri olmak üzere çok sayõda hastalõktan sorumlu olan sigaranõn dünyada tek başõna en önemli ölüm nedenlerinin başõnda geldiğini vurguladõ. 19 Mayõs 2008’de 4207 sayõlõ “Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun” ile alõşveriş merkezleri ve işyerlerini kapsayan yasa, 19 Temmuz’da genişletilerek tüm restoran, kahvehane, kafe, birahane, bar gibi eğlence mekânlarõnõ kapsayacak. Uygulamanõn yürürlüğe konmasõ ile birlikte yasak kapsamõndaki alanlarda tütün ve tütün mamulleri kullanõlmasõ durumunda 69 TL, buna uymayan işletmelerden 560 TL’den 5 bin 600 TL’ye varan para cezalarõ uygulanacak. 18 yaşõn altõndakilere sigara satan kişilere de 1 yõla varan oranlarda hapis cezalarõ verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle