25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
B ana göre Türkiye’de, 2003-2004’te ne tür gerilimler yaşandõğõnõ tüm çõplaklõğõyla ortaya koymak isteni- yorsa ilk bakõlmasõ gereken haberlerden biri şudur: 23 Mayõs 2003 günü Cumhuriyet gaze- tesinde manşetten yayõmlanan “Genç Su- baylar Tedirgin” başlõklõ haber! Haber benim imzamõ taşõyordu. Askerin içinden aldõğõm birkaç bilgi kõrõntõsõnõ, duyumu toparlayõp haber yapmõş değil- dim. 20 Mayõs 2003 Salõ günü Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Hilmi Özkök, Başba- kanlõk binasõnda baş başa 1.5 saat görüş- tüler. Görüşme sonrasõnda hiç açõklama yapõlmadõ. Haber gazete ve televizyonlar için önemliydi ama, görüşmenin içinden hiçbir şey alõnamamõştõ. O gün biz de ala- madõk. 21 Mayõs Çarşamba günü çok önemli bilgilere ulaştõk ama, açõkçasõ tam olarak doğrulatmadan haberi yapmak iste- medim. Bir gün daha bekleyip haberi tüm ayrõntõlarõyla almaya çalõştõm. 22 Mayõs Perşembe günü haberi yaz- dõm. Genel yayõn yönetmenimiz İbrahim Yıldız’a haberin önemini anlattõm. ÖZKÖK-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ 23 Mayõs Cuma günü haber çõktõ. Gö- rüşmenin içeriğinin tam olarak anlaşõlabil- mesi için her konuyu tire tire aktardõm, çok az haber yazõmõ sözcükleri, bağlaçlarõ kullandõm. Haber şöyleydi: Orgeneral Öz- kök ile Erdoğan’õn geçen salõ günü Başba- kanlõk’ta 1.5 saat süren görüşmesinde, dõş güvenlik konularõnõn yanõ sõra TSK’nin rahatsõzlõklarõ da ayrõntõlõ olarak hüküme- te iletildi. Edinilen bilgiye göre, görüşme- nin ilk bölümünde Özkök, Türk Silahlõ Kuvvetleri’ne yönelik kimi “yakıştırma- lara” ilişkin görüşlerini açõkladõ. Özkök bu bölümde şu noktalarõn altõnõ çizdi: ? TSK’nin içinde görüş ayrõlõklarõ var- mõş gibi bir hava yayõlmaya çalõşõlõyor. Bu gerçek değil. ? Bu havayõ yaymak isteyen çevreleri tanõyoruz. Bunlarõn bir bölümü ezeli ola- rak TSK’yi hedef olarak seçen kesimler. ? Ancak kimi AKP’lilerin bu kesimlere cesaret veren tavõrlar içinde olduğunu gö- rüyoruz. ‘HÜKÜMETİN KİMİ UYGULAMALARI DEMOKRASİYİ YARALIYOR’ Özkök, TSK’nin her konuyu tartõştõğõnõ, sonuçta tek bir yaklaşõm ürettiğini vurgu- ladõktan sonra hükümetin son dönemdeki icraatõna ilişkin değerlendirmelerini aktar- dõ. Özkök, satõr başlarõyla şu noktalarõn altõnõ çizdi: Türkiye’de tam demokrasinin yerleşme- si için elimizden gelen çabayõ harcõyoruz. Ancak hükümetin kimi uygulamalarõnõn demokrasinin yerleşmesine hizmet eder nitelikte olmadõğõnõ görüyoruz. Örneğin, 19 Mayõs’õn kutlanmasõna iliş- kin yaklaşõm kabul edilemez. AB yasala- rõnõn içine konan kimi maddeler de tam demokrasinin yerleşmesine değil, yara al- masõna neden olabilir. ? Biz kesinlikle AB’ye karşõ değiliz. Türkiye’nin çağdaş dünyada yerini alma- sõnõ sonuna kadar savunuyoruz. AKP hü- kümeti de AB süreci için gerekli yasalar hazõrladõğõnõ duyuruyor. Bu yasalar ara- sõnda yer alan her apartmana bir ibadet yeri uygulamasõ hem demokrasimize, hem dinimize zarar verir. Bunlarõn denetimi mümkün olmadõğõ gibi kimler tarafõndan kullanõlacağõnõ siz de kestiremezsiniz. MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tun- cer Kılınç’õn AB yasalarõna ilişkin 3 maddelik değerlendirmesi bizim de pay- laştõğõmõz görüşlerdir. Seçimlerde dene- tim dõşõ gelecek heyetler konusunda kuş- kularõmõz var. Terörle mücadeleyi nasõl başardõk biliyorsunuz. Şimdi yeniden aynõ tehditle karşõ karşõya gelmek istemiyoruz. Kürtçe yayõnda da çok dikkatli olmak ge- rekiyor. Buna ilave olarak az önce sözünü ettiğim her apartmana ibadet yeri de AB sürecinin konusu değil. ‘UYGULAMALAR TABANIMIZDAKİ KAYGIYI ARTTIRIYOR’ Bu tür uygulamalarõnõz bizim tabanõmõz- daki kaygõyõ arttõrõyor. Komuta kademesi- ne sürekli tedirginlikler iletiliyor. Özellik- le genç subaylarõmõz durumu endişeyle iz- liyor. Sonuç olarak kaygõ sadece genç ke- simde değil genelimizdedir. Bir huzursuz- luk, tedirginlik, kaygõ yaşanmaktadõr. Erdoğan’õn Özkök’ün görüşlerini dinle- dikten sonra, “Bunları dikkate alacağız. Değerlendireceğiz. Paket büyük ölçüde son şeklini aldı. Fazla bir değişiklik ya- pamayız. Şuna inanıyorum ki; hatalar doğruları yaratacaktır. Zamanla her şey düzelecek” karşõlõğõnõ verdiği öğre- nildi. Erdoğan daha sonra Özkök’e, “AB sürecinde orduyla ilgili düzenlemeler de yapılacak. Bunlara destek vermenizi bekliyorum” dedi. Özkök de şu yanõtõ verdi: “Bu konuda kurumumuzun genel değerlendirmesini dikkate alırım.” Öz- kök, görüşmenin devamõnda, fezlekenin AB sürecini engellemesinin söz konusu olamayacağõnõ, ancak kurumun hassasi- yetlerinin özünde Türkiye’nin hassasiyet- leri olduğunu vurguladõ. Türkiye’de ABD askeri bulundurulma- sõna, üs ve limanlarõn kullanõlmasõna iliş- kin tezkerenin de gündeme geldiği görüş- mede Özkök, “Eğer Gül, ikinci tezkere- nin altından kalkamayacağını söylesey- di, biz üzerimize düşeni yapardık” gö- rüşünü iletti. Özkök ayrõca 30 Nisan’da yapõlan Milli Güvenlik Kurulu toplantõsõ konusunda AKP’ye yakõn yayõn organlarõnõn değer- lendirmelerini de konu etti. Erdoğan’a si- tem eden Özkök, “Onların gerçek olma- dığını siz de biliyorsunuz. Kınayabilir- diniz. Bu tür yayınlarla TSK yıpran- maz, aksine güçlenir. Sorumluluğunun arttığını hisseder. O yayınlarla ben de güç durumda kaldım” dedi.” HABER YALANLANMADI Bu tip haberlerde eğer baştan kesin bir dille yalanlama gelecekse saat 11.00’e en geç 11.30’a kadar gelir. Eğer bu saate ka- dar yalanlama gelmeyecekse 16.00 sularõ- nõ beklemek gerekir. Bunun anlamõ da ha- berin önemli ölçüde doğru olduğudur. Eğer 16.00 sõralarõnda yalanlama gel- mişse bunun anlamõ da şudur: Haber doğru ama, bir şekilde gerçekleri yansõt- madõğõnõ söyleme durumuyla karşõ karşõ- yayõz. Bu tür kimi örnekler yaşadõm. Birinde aldõğõm bilgiyi doğrulatmak için Dõşişle- ri’ni aradõğõmda şu yanõtõ aldõm: “Mustafa Bey, size gerçeği söylemek gerekirse haber doğru ama, yazarsanız yalanlarız.” Cuma günü haber yalanlanmadõ. O gün haber Başbakan’a soruldu, Erdoğan şu karşõlõğõ verdi: “Cumhuriyet nelerle uğ- raşıyor.” Anadolu Ajansõ’nõn (AA) da geçtiği bu kõsa haberi saklamõştõm. CMYB C M Y B 25 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Org. Hilmi Özkök, Başbakanlõk’ta 1.5 saat süren görüşmede Erdoğan’a TSK’nin rahatsõzlõklarõnõ ayrõntõlõ olarak iletti ‘Genç subaylar tedirgin’ gerilimi GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Kimse Tedirgin Değil! Tam Aziz Nesin ‘lik bir durum yaşıyoruz. 23 Mayıs Cuma günü Cumhuriyet’in manşetten duyurduğu, Erdoğan-Özkök zirvesinin içeriğine ilişkin habere, hükü- metten medyanın bir dilimine kadar uza- nan yelpaze şöyle yaklaştı: Bu haber yalanlanmalı! Doğru mu yanlış mı, bir gerginlik var mı yok mu, varsa ne yapmak gerekir, devlet kurumlarının nerelerinde uyumsuzluk var, bu durumun devamı ne olur gibi sorulara yanıt aramaya gerek yok. Haber yalanlansın yeter... Gerçek olsa bi- le önemli değil. Hani genel tekerlemeyi de- ğiştirmek gerekirse şunu söylemek olası: Bana gerçeklerin yalan olduğunu söyle, varsın sahte olsun! Başta Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan olmak üzere AKP üst yönetiminin tek kaygısı bu... Fıkra bu ya... Memleketin birindeki par- lamentoda üyelerden biri kürsüye çık- mış, seslenmiş: “Bu parlamentonun yarısı ülkede olup bi- tenlerden habersiz!” Herkes sinirlenmiş: “Sen nasıl böyle bir şey söylersin. Milli iradeyi temsil eden bizleri böyle suçlarsın. Derhal özür dile, derhal söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını söyle...” Bizimki yeniden kürsüye çıkmış: “Tamam arkadaşlar, özür dilerim... Bu parlamentonun yarısı olup bitenlerden haberli!” Başbakan’ın, Genelkurmay Başkanı’nı her şeyi yalanlamaya zorlayan sözlerinin bu fıkradan farkı var mı? Samimiyet sınavı! Gelelim konunun asıl özüne, medyanın özenle tartışmaya yanaşmadığı bölümü- ne... AKP hükümeti samimiyet sınavını vere- bildi mi? Hayır... Altı aylık icraata baktığımızda, topluma ve devlet kurumlarına söylenenle yapılmak istenenin sık sık ayrıştığını görüyoruz. Birkaç örneği paylaşalım... Daha iktidara gelir gelmez, Kamu İhale Yasası’nı uygulamayacaklarını ilan ettiler. Nedeni de basitti. Yasa uygulanırsa ihale istenen kişiye değil, kurallara uyan kişiye verilecekti. Girişim tepki çekince, biraz ge- ri durdular. Her konuda olduğu gibi: Adımı at, kimse ses çıkarmazsa devam et. Yerleş, sonra yeni adıma hazırlan. Asıl niyetin anlaşılırsa hemen geri adım at. Uya- ranlara da, “Ortalığı karıştırmayın, yoksa ekonomi bozulur. Siz hain misiniz” diye çı- kış! Bingöl depremini bile İhale Yasası’nı del- mek için kullandılar. Acil durumlarda bir günde bile ihale yapılabildiği duyurulunca çekildiler. Vergi barışını çıkarırken, CHP’yi de al- datarak son tarihi 10 gün geri çektiler. Bu- nun salt partiye yakın şirketler için uygu- lanacağı anlaşılınca, özür bile dilemeden, durumu sineye çektiler. AB’ye uyum yasaları önümüzdeki dö- nemde de çok tartışılacak. 6. paketin içi- ne yerleştirilen kimi maddeleri AB’nin is- temediği, bunları AKP’nin kendi tabanına selam vermek için yerleştirdiği ortada. Bu- na karşın hâlâ bu maddeleri savunurken, “Vallahi biz bir şey bilmiyoruz, AB’ye so- run. Onlar gerekli dediler, biz de pakete koyduk” karşılığını veriyorlar. 19 Mayıs ve benzeri ulusal günlere iliş- kin kendileri bir şey söylese, hemen asıl ni- yetlerinin anlaşılacağını bildikleri için genç- lere söyletiyorlar. Hemen onlara sarılıp, “Evet evet biz de böyle düşünüyoruz. Onları destekliyoruz” diyorlar. Başta ABD’yle olmak üzere AKP’nin dış dengelerle oyunu ayrı bir yazı konusu... İş Yasası’ndan sendikalar tedirgin... Nasıl değiştirileceği gizlenen YÖK çalış- malarından üniversiteler tedirgin... Yuka- rıda özetlediğimiz kimi uygulamalardan as- kerler tedirgin... Ama bunlar önemli değil, Başbakan’a göre “kimse tedirgin değil” di- ye bağırmak yeterli! Biz de söylemiş olalım, başlığa taşıya- lım, Başbakan rahatlasın! (26.5.2003, Cumhuriyet) ‘Dört yõldõzlõ tepki’ 2 4 Mayõs’ta Milliyet gazetesinin manşeti şuydu: “Dört yıldızlı tepki.’ Birinci sayfasõnda, “Kulislere göre, hükümetin bazı icraatlarının TSK’nin alt kademelerinde yarattığı huzur- suzluğu, üst düzey generaller, Genelkurmay Başkanı Özkök’e iletiyor” şeklinde özetlenen haber ana hatlarõyla şöyleydi: “Ankara kulisleri bir süredir AKP hükümetinin bazı icraatlarının TSK’de yarattığı hoşnutsuzluk haberleriyle çalkalanıyor. Hükü- metin özellikle laiklik ilkesini hedeflediği düşünülen girişimleri- nin TSK’nin tepkisini artırdığı ve bu tepkinin üst düzey bazı komutanlar tarafından Genelkur- may Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e iletildiği belirtiliyor. TBMM Başkanı Bülent Arõnç’ın eşi- nin türbanla protokolde yer alması, Yüksek As- keri Şûra (YAŞ) kararlarına muhalefet şerhi ko- nulması, Dışişleri Bakanlığı’nın Milli Görüş genel- gesi, 23 Nisan resepsiyon krizi ve son olarak 19 Mayıs kutlamaları tartışması nedeniyle TSK’nin alt kademesinden Özkök’e daha sert tepki göstermesi yönünde talepler geldiği öne sürülüyor. Alt kademelerden üst düzey ko- mutanlara yansıtılan bu tepkilerin değerlendirilmesi sonucu Öz- kök’ün zaman zaman Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) kimi zaman da ikili görüşmelerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete uyarı mesajları verdiği kaydediliyor.Alt kademe- den doğrudan tepki alan üst düzey komutanların, kamuoyuna yansıtılan Genelkurmay-Hükümet ilişkilerindeki üslubun yeter- siz olduğu yönünde değerlendirmeler yaptıkları belirtiliyor.An- kara kulislerinde Genelkurmay’ın TSK’deki duyarlılığı daha ke- sin biçimde yansıtması gerektiğini savunan komutanlar arasında şu isimler sayılıyor: Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, Ege Ordu Ko- mutanı Orgeneral Hurşit Tolon, MGK Genel Sekreteri Or- general Tuncer Kõlõnç. Dün Cumhuriyet gazetesinin manşetine yansıyan ve Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Hilmi Özkök’ün Başba- kan Tayyip Erdoğan’a ilettiği, “Genç subaylar tedirgin” uyarısının da bir süredir kulislere yansıyan bu tazyikin sonucu olduğu belirtiliyor. Avrupa Birliği’ne tam üyelik süreci nedeniyle atılan bazı adımların da Türkiye’nin üniter yapısını tehdit edebilecek gelişmelere cesaret verici nite- likte bulunduğuna ilişkin TSK değerlendirmelerinin aynı tepki mekanizmasıyla Özkök’e ve bu kanalla hükümete iletildiği öne sürülüyor. Cumhuriyet’in dünkü manşetinde, Org. Özkök’ün, Başbakan’la görüşmesinde AKP hükümetinin kimi icraatların- dan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği yer alıyordu. Genelkur- may haberi yalanlamadı.” Y A R I N : G E N E L K U R M A Y B A Ş K A N I O R G . Ö Z K Ö K : H E P İ M İ Z K A Y G I L I Y I Z 2 0 Mayıs 2003 Salı günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Başbakanlık binasında baş başa 1.5 saat görüştüler. Haberi 23 Mayıs Cuma günü Cumhuriyet’te “Genç subaylar tedirgin’ başlığıyla yayımlandı. Haber şöyleydi: “Orgeneral Özkök ile Erdoğan’ın geçen salı günü Başbakanlık’ta 1.5 saat süren görüşmesinde, dış güvenlik konularının yanı sıra TSK’nin rahatsızlıkları ayrıntılı olarak hükümete iletildi.” O rg. Özkök, Başbakan’a “Bu tür uygulamalarınız bizim tabanımızdaki kaygıyı arttırıyor. Komuta kademesine sürekli tedirginlikler iletiliyor. Özellikle genç subaylarımız durumu endişeyle izliyor. Sonuç olarak kaygı sadece genç kesimde değil genelimizdedir. Bir huzursuzluk, tedirginlik, kaygı yaşanmaktadır” demişti. Haber askerin içinden alınan birkaç bilgi kırıntısı, duyumu toparlanıp yapılmış değildi. Yayımlandığı gün yalanlanmadı. O gün haber Başbakan’a da soruldu. Başbakan “Cumhuriyet nelerle uğraşıyor” dedi. CUMHURİYET’İN HABERİ SES GETİRDİ 20 Mayıs 2003 Salı günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Başbakanlık binasında baş başa 1.5 saat görüştüler. Özkök’ün dile getirdiği kaygıları dinleyen Başbakan ‘Bunları dikkate alacağız. Değerlendireceğiz’ demekle yetindi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle