18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Darbelere Karşı Duruş [email protected] CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, herkesin dar- be karşıtlığı, gerçek demokratlık sınavından geç- mesinde önemli bir ölçüt, turnusol kâğıdı işlevi ya- pacak çağrıya imzasını attı; AKP iktidarı darbelere karşı duruş sergiliyorsa, 12 Eylül ile hesaplaşmadan işe başlayabileceğinin altını çizerek “Elini tutan mı var? Anayasanın geçici 15. maddesi var diyorsan, eğer ih- tiyacın varsa getirirsin değiştiririz” dedi. İçtenlikleri tartışmalı olsa da, 12 Eylül sonrası si- vil dönemin sol, sosyal demokrat partileri Türkiye’nin en ağır insan hakları ihlallerinin işlendiği, solun silindir gibi ezilip geçildiği ABD icazetli 12 Eylül ile hesap- laşma konusunda birçok girişimde bulundular. Sa- dece sol değil, demokrasinin olmazsa olmaz sivil top- lum örgütlenmeleri, sendikaları, siyasi partilerinin üze- rinden geçilen, 60 binin üstünde insanın cezaevin- den geçirildiği, binlerce ağır işkence, yüzlerce bir kıs- mı idam, bir kısmı işkencede, yargısız infazda öl- dürmenin yaşandığı 12 Eylül süreci Türkiye’nin bu- günlere gelişinin temel taşıdır. Böyle olduğu içindir de Fethullah cemaati de da- hil Türkiyedeki ılımlısı, radikali, İslamcı örgütlenme- ler, sağ siyasetler, 12 Eylül ile hesaplaşmadan ya- na değildirler. Darbe karşıtlığına oynayan AKP’nin Cumhurbaşkanı’nın Evren’i Köşk’te ağırlamasının da simgesel açıklaması budur. Varlıklarını 12 Eylül dü- zenine borçlu sağ siyasetler, ırkçı ve liberal akımlar 12 Mart, 12 Eylül darbelerinin doğal destekçileridirler. Yine bir darbenin ürünü olan ancak Türkiye’ye de- mokratik açılımları getiren 1961 Anayasası, 1963’te çıkan sendikal yasalar ve sosyal devlet açılımlarına ise özünden karşı çıkmışlardır. 1960 Albaylar Cuntası’nın insan hakları suçları ha- nesine, Yassıada yargılamaları, Menderes’lerin idamı yazılı ise “27 Mayıs Devrim” kimliği ile Türki- ye tarihinin en demokratik, sosyal devlet açılımı sü- recini yaşamıştır. Türkiye’nin gerçek Batı uygarlığı, çağdaşlığı yakalamasında hızlı adımlarının atıldığı 1960’lı yılların sol, sosyal açılımları, sadece ülke için- de değil, dışarda da Türkiye’nin devrim niteliğinde gelişimini öngörmeyen düzen yandaşlarını ürküt- müştür. Aydınlanmacı bilim insanlarımızın kalemle- rinden çıkmış anayasa ve yasalar zinciri, kirli çıkar ittifak güçlerince “lüks” ilan edilmiş, istenen çapta geriye götürüş, sağ iktidarlar eliyle başarılamayınca, gündeme 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri girmiştir. Türkiye’nin emperyalizmin kucağında, insan hak- ları, demokrasiden uzaklaştırılmasında, yoksunlaş- ma, yoksullaşma başta, her anlamda, her alanda ge- riye püskürtülmesinde en etkin, milyonların hakla- rını yitirmesinde ileriye dönük kalıcı rol oynamış, 12 Mart, 12 Eylül darbeleri ile hesaplaşmadan darbe kar- şıtı, demokrat olunamaz. 12 Mart, hele de 12 Eylül darbecileri, devrim kar- şıtlığı kimlikleri nedeniyle, 27 Mayıs’ı tüm sonuçla- rı ile reddetmişlerdir. 12 Eylül sonrasının sivil iktidarları ise aradan geçen bunca yıl içinde, ülkeyi geriye yu- varlayan 12 Mart, 12 Eylül ile ne simgesel ne de so- nuçları anlamında hesaplaşamamışlardır. Şimdi- lerde darbe karşıtlığı ve demokrasicilik oyununda baş- rollerde görülmeye çalışan aktörler; emperyalizmin emrindeki Soros çocukları, ılımlısı, radikali, İslamcı siyasetin yandaşları, Gülen cemaati başta tüm İslami cemaatler, AKP iktidarı yandaşları.. sadece ve sa- dece Türkiye’nin ılımlı İslam cumhuriyeti yapılması projesine karşı duranlara karşı ittifak cephesindeler; sivil darbe girişimlerinin önünde engel gördüklerini, “darbeci”likle damgalayarak siyaset yapmaktalar. Ülkemiz insanının tarihsel yaşanmışlıkların dene- yiminde çok haklı, bilinçaltına kazınmış “darbe kor- kusunu” silah olarak kullanmak geçerli bir yol.. bu arada elbette darbe koşulları ortadan kalkmış olsa da, kaygı duydukları siyasal iktidar gidişatına karşı, kolaycı yollardan çözüm eğilimleri içinde, askerin, re- jim, Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, laiklikten yana duruşundan beklentileri olanları, demokratik olma- yan örgütlenme çabalarını, sonuç olarak demokra- tik olmayan eğilimleri hafife alamaz, yok sayamayız. İnsan hakları, demokrasi, hukuk sınırları ile oy- nanmış, suç niteliği kazanmış bu türden tüm giri- şimlerin yargı konusu olması gereği, önemi bile tar- tışılamaz. Ancak demokratik hukuk düzeni içinde, Er- genekon davası ile geliştirilmiş önyargıları, insan hak- ları, hukuk ihlalleri boyutlarını savunmaya kalkışmak, ne demokratlığın ne de darbe karşıtlığının ölçütü ola- bilir. AKP iktidarını, cemaatlerin önünü açan yolları, eko- nomi, dış politika uygulamalarını Cumhuriyet, Ata- türk devrimleri, laiklik, ülkemiz geleceği için tehdit ola- rak görmek; bu gidişe karşı durma, demokratik, in- san, örgütlenme hakları başka, tehdit olarak algıla- nan iktidar ve icraatlara karşı darbeci yöntemlerle çö- züm üretme suçunu işlemek çok başkadır. Keşke Er- genekon davası gerçekten darbeci çözüm üretme eylemi suçunu işleyenlerin yargılanmaları davası içe- riğinde bir dava olabilse... Küçülme yüzde 6’ya dayanacak diyen Örgüt’e göre Türkiye’de işsizlik yüzde 16’yõ geçecek Hükümetin yüzde 3.6, IMF 5.1, Dünya Bankasõ’nõn yüzde 5.5’lik küçülme oranõnõ OECD yüzde 5.9’a çõkardõ. Ekonomi Servisi - Ekonomik Kalkõn- ma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Türki- ye’nin dõş koşullardaki düzelmeye ve pa- ra politikasõyla mali politikadaki gevşe- meye bağlõ olarak 2010 yõlõnda tekrar bü- yümeye geçmesinin beklendiğini açõkla- dõ. Türkiye’nin 2009’da yüzde 5.9 daralmasõnõn beklendiğini, 2010’da ise yüzde 2.6 bü- yümesinin t a h m i n edildiğini açõklayan OECD dün yayõmla- dõğõ ekonomik görünüm raporunda OECD ülkeleri geneli için 2009 yõlõ daralma tahmini yüzde 4.1, 2010 yõlõ büyüme tahmini yüzde 0.7 oldu. Küresel ve iç belirsizlikler göz önüne alõndõğõnda, ekonomi politikasõnõn gü- venilirliğinin, düzelme ve güvenin sağ- lanmasõnda önemli olduğu vurgulanan ra- porda, IMF ile yapõlacak yeni bir stand- by anlaşmasõnõn, yerli ve yabancõ yatõ- rõmcõlarõn güvenini sağlamaya yardõmcõ olacağõna işaret edildi. İşsizlik artacak OECD raporunda yer alan diğer temel verilerden işsizlik oranõnõn bu yõl yüzde 15.4 olacağõ ve gelecek yõl ise bu oranõn yüzde 16.4’e çõkacağõ belirtildi. Raporda tüketici fiyatlarõnda artõş tahmini 2009 için yüzde 6.3, 2010 içinse yüzde 5.9 oldu. OECD’ye göre, Türkiye’de cari açõğõn gayri safi yurtiçi hasõlaya (GSYH) oranõ- nõn 2009’da yüzde 2.1, 2010’da yüzde 2.6 olmasõ bekleniyor. Hükümetin tahmini yüzde 3.6 Dünya Bankasõ’nõn Türkiye için hafta başõnda açõkladõğõ büyüme tahminleri 2009’da yüzde 5.5 daralma, 2010’da yüz- de 1.5 ve 2011’de yüzde 3 büyüme ön- görüyordu. IMF’ye göre Türkiye ekono- misi 2009’da yüzde 5.1 küçülecek. Hü- kümetin yüzde 3.6 olan ve yüzde 4.6’nõn üzerine revize edilmesi beklenen küçülme rakamõ tahmini, ekonomistlere göre yõl so- nunda yüzde 4.8 civarõnda gerçekleşecek. Krizin yükünü ‘aile’ hafifletti Rapordaki Türkiye ile ilgili diğer tes- pitler şunlar:  Ağustos 2008 - Nisan 2009 arasõn- da dolar karşõsõnda TL’nin yüzde 35 de- ğer kaybetmesi, Türkiye’nin rekabet gü- cüne katkõda bulundu ancak bu, baskõ al- tõndaki uluslararasõ piyasalarõn etkisini kar- şõlamak için yeterli değildi.  Sermaye akõşlarõnda süregelen azal- maya karşõn dõş kaynaklarda önemli bir darboğaz ortaya çõkmadõ.  Türkiye’de aile ve diğer sosyal ağ- lar gelirin korunmasõnda merkezi bir rol oynuyorlar.  2009’un ilk aylarõnda uygulanan KDV indirimleri, özel tüketim ve yatõrõ- mõ hõzlandõrdõ, hõzlõ ancak büyük olasõlõkla geçici sonuçlarõ oldu.  Uluslararasõ koşullar kötüleşirse ya da Türkiye’nin makroekonomik çerçeve- sinin sürdürülebilirliğine güven zayõflar- sa iyileşme gecikebilir. İ Y İ L E Ş M E ‘ R E S M E N ’ 2 0 1 0 ’ D A Dünya ekonomisinin içinde bu- lunduğu 60 yõlõ aşkõn bir süredir gö- rülen en derin küresel resesyonda di- be yaklaşõldõğõna dikkat çeken OECD, hükümetlerin bankalarõn bi- lançolarõndaki belirsizliği gidereme- dikleri sürece düzelmenin zayõf ola- cağõnõ vurguladõ. Rapora göre, OECD bölgesinde gayri safi yurtiçi hasõla 2009 yõlõnda yüzde 4.1 daralacak. OECD bölgesinde gayri safi yurtiçi hasõla gelecek yõl ise yüzde 0.7 bü- yüyecek. OECD bölgesinde bu yõl yüzde 8.5 olacak işsizlik oranõ, 2010’da yüzde 9.8’e yükseleceği, bu yõl yüzde 0.6 olacak enflasyon, ge- lecek yõl yüzde 0.8’e çõkacak. ABD olumlu sinyaller verdi Hazõrladõğõ on raporda son iki yõldõr ilk kez ABD ekonomisinden iyileşme işaretleri alõndõğõnõn altõnõ çizen OECD, ABD’nin bu yõl yüzde 2.8 daralaca- ğõ, gelecek yõl ise yüzde 0.9 büyü- yeceği, dünyanõn ikinci büyük eko- nomisi Japonya’nõn bu yõl yüzde 6.8 küçüleceği ve 2010’da ise yüzde 0.7 büyüyeceğini öngördü. ABD’de bu yõl yüzde 9.3 olacak işsizlik oranõnõn gelecek yõl yüzde 10.1’e yükselece- ği, Japonya’da bu yõl yüzde 5.2 ve ge- lecek yõl ise yüzde 5.7 olacağõ belir- tildi. Avrupa’nın işi zor Rapora göre, bu yõl Avro Bölgesi yüzde 4.8, Almanya yüzde 6.1, Fransa yüzde 3, İtalya yüzde 5.5 ve İngiltere yüz- de 4.3 daralacak. İşsizlik oranõ bu yõl ve gelecek yõl olmak üzere Alman- ya’da yüzde 8.7 ve yüzde 11.6, Fran- sa’da yüzde 9.7 ve yüzde 11.2, İtal- ya’da yüzde 8.4 ve yüzde 10.2, İn- giltere’de yüzde 8.2 ve yüzde 9.7, Av- ro Bölgesi’nde ise yüzde 10 ve yüz- de 12 olacak. Araştõrma kapsamõn- daki ülkeler arasõnda 2009’da en sert küçülme yüzde 13.9 ile Eston- ya’da yaşanacak. Çin eski temposuna dönüyor Gelişmekte olan ülkelerden Brezilya’da gayri safi yurtiçi hasõlanõn 2009’da yüzde 0.8 ve Rusya’da yüzde 6.8 daralacağõ tah- min edildi. Çin’in bu yõlki büyüme tahmini yüzde 6.3’ten yüzde 7.7’ye çõkaran OECD’ye göre 2009’da Hin- distan da yüzde 5.5 ile büyümeye de- vam edecek. Sadece üç ülke (Çin, Hindistan ve Endonezya) bu yõlõ po- zitif büyüme rakamlarõyla atlatabi- lecek. 2010’daki küresel toparlanma Macaristan’õn yüzde 2.2 ve İrlan- da’nõn yüzde 1.5’lik küçülmeleri- nin önüne geçemeyecek. Ekonomi Servisi - Ürünleri hak- kõnda yöneltilen eleştirel kampan- yalarõ değerlendiren Danino Ürün Müdürü Burcu Bilaç, çocuk süt üre- timinin hiçbir aşamasõnda havayla te- mas edilmediğini belirterek “Kul- landığımız sistemle bakteri çoğal- masına engel olunuyor. Bu sayede Danino, hiçbir koruyucu madde kullanılmadan raf ömrü sonuna kadar tazeliğini koruyor” dedi. Danone’nin Kõrklareli’ndeki fabri- kasõnda düzenlenen toplantõda konu- şan Bilaç, şunlarõ söyledi: “Danino 5 kıtada ülkelerin ihti- yacına göre 1-7 yaş çocukların ke- mik gelişimi ve sağlıklı büyümesi- ne yardımcı olmasının yanı sıra ül- kemizde ve dünyada birçok sosyal projeye destek veriyor.” Ekonomi Servisi - Real, 6 milyon TL’lik yatõrõmla kurduğu Fulya ma- ğazasõyla Türkiye’deki mağaza sayõ- sõnõ 12’ye çõkardõ. Mağaza açõlõşõnda konuşan Re- al Hipermarketleri Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, Tür- kiye’de bu yõl 18 milyon Avro’luk yatõrõmla 1500 kişiye iş sağlaya- cağõnõ belirterek yõl sonuna kadar iki mağaza daha açacaklarõnõ söyle- di. Real Uluslararasõ Üst Yönetici- si Joel Saveuse 2008’de Türkiye’de satõşlarõnõ yüzde 11.6 arttõrarak 288 milyon Avro’luk ciro elde ettikleri- ni söyledi. 7 bin 150 metrekare sa- tõş alanõnda kurulan ve günde 17 sa- at açõk olacak olan mağazada akõl- lõ robot ve 32 şaraplõk şarap tadõm istasyonu gibi yenilikler yer alõyor. Real Türkiye’de 12 mağazaya ulaştõ Reel kesim güveni bir yõlõn zirvesinde Ekonomi Servisi - Reel kesimin güveni haziran ayõnda geçen aya göre 2.5 puan artarak 99.4’e yükselirken geçen yõlõn aynõ dönemine ise 1.1 pu- an artõş gösterdi. Endeksin üçer aylõk ha- reketli ortalamalarõ aynõ dönemde 10.5 puan artarak 93.8 oldu. Endeks böyle- ce son bir yõlõn en yüksek düzeyine çõk- tõ. Merkez Bankasõ’nõn açõkladõğõ İkti- sadi Yönelim Anketi sonuçlarõna göre mevcut toplam sipariş miktarõ geçen aya göre 5.4 puan artarak 57.8’e yükseldi. Mevcut mal stok miktarõ bir önceki aya göre 8.4 puan azalarak 103.9’a, gelecek üç ay üretim hacmi de yüzde 11.7 aza- lõşla 117.4’e geriledi. Gelecek üç ayda toplam istihdam 5 puan artarak 97.5 pu- an oldu. Son üç aydaki toplam sipariş miktarõ, genel gidişat eğilimi, mevcut toplam sipariş miktarõ, gelecek üç ay- daki toplam istihdam beklentisi, sabit sermaye yatõrõm harcamasõ ve gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarõ bek- lentileri endeksi artõş yönünde etkiledi. Çin’de kişi başına yılda ortalama 28 şişe olan Coca-Cola içecekleri tüketimi, Sincan bölgesinde 7’yi geçmiyor. Kent ile komünist parti el ele Coca-Cola Çin’de zirveye Yõlmaz: Krizden özel sektör ile çõkacağõz ANKARA (AA) - Devlet Bakanõ Cevdet Yılmaz, tüm dünyayõ etkisi altõna alan kriz ortamõnda kamunun geçici bazõ ön- lemler aldõğõnõ ama Türkiye’nin bu du- rumdan özel sektör dinamizmi ile çõka- cağõnõ söyledi. Ankara Sanayi Odasõ’nõn meclis toplantõsõnda konuşan Devlet Ba- kanõ Yõlmaz, “Nasıl büyümede ihracatta özel sektör dinamizmine güveniyorsak krizden çıkarken de özel sektörle çı- kacağız, istihdamı özel sektörde sağ- layacağız. Kamunun geçici olarak ala- cağı önlemler ile istihdam sağlana- caktır ama kalıcı adımlar ve istihdam özel sektörde sağlanacak” dedi. Yõlmaz, istihdam paketinin önemli ol- duğunu, işgücü piyasasõnõn daha güçlü ol- masõnõ amaçladõklarõnõ vurgulayarak, “Krizin etkilerini azaltmamız, sosyal maliyetlerini düşürmemiz, işgücünün kalitesini artırma gibi alanlarda geliş- me sağlamamız gerekiyor” diye ko- nuştu. En çok OECD daralttõ Ekonomi Servisi - Dünya eko- nomisi durgunlukla boğuşurken kapitalizmin sembolü haline gelen Coca Cola ile Çin’in Komünist Parti Sekreteri, Çin’de birlikte fabrika açtõ. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Urumqi kentindeki fabrikanõn açõlõşõna katõlan Coca - Cola CEO’su Muhtar Kent, kü- resel krize karşõ Çin’de uygulanan teşvik ekonomik paketinin çok başarõlõ olduğunu ifade ederek “Çin hükümeti uyguladığı teşvik paketiyle iç talebin nasıl can- landırılacağını iyi gösterdi. Dün- ya ekonomisinin bu yıl yüzde 3 daralması beklenirken Çin yüz- de 6 ile yüzde 8 arasında büyü- meye devam edecek” dedi. Kent, “Bu yılın ilk çeyreğinde Coca Cola olarak küresel ölçekte yüzde 2 büyürken Çin’de yüzde 11 büyüdük. Coca-Cola’nın son 5 yıldır hep çift haneli büyüme rakamlarını yakaladığı Çin, ABD ve Meksika’dan sonra üçüncü büyük pazarı ol- du” diye konuştu. 14.3 milyon dolara malolan yeni şişeleme fabri- kasõnõn 424 kişiye doğrudan, yerel tedarikçilerle bir- likte 4 bin kişiye dolaylõ olarak iş yaratmasõ bekle- niyor. 500 milyon şişe kapasitesi olan fabrika, böl- gedeki 44 milyon kişiye hizmet verecek. Sincan bölgesin 18 ay içinde yeni bir fabrika da- ha açacaklarõnõ söyleyen Kent, “2011’e kadar 2 mil- yar dolarlık yatırım yapacağız” dedi. Danino: Koruyucu madde kullanmõyoruz Çin krizde de yatõrõm çekiyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle