Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Zarfa Değil Mazrufa Bak “AKP ve Fethullah’ı Bitirme Planı” gibi, zaten ismiyle tamamen uyduruk bir fotokopi kâğıt üze- rine neredeyse Türkiye’yi yıkım kenarına getirecek bir rezillik, ancak ülkemizde, AKP ve Fethullah ik- tidarı döneminde yaşanabilirdi! Genelkurmay, belge bizde hazırlanmadı, dedi; aslında “belgenin aslını” yanlış yerde aradı! Ara- nacak yer, bu işlerin tezgâhını kuran ve belge imal eden “Feto ve iktidar ittifakının” gizli hücreleri- dir! Yapılacak iş, eğer Türkiye’de ise bu imalat- hanelere baskındır! Sahte belge, aptalların da anlayabileceği ve en çok tepki çekecek bir dille yazılmıştı. Aması ma- ması olmayan, vay beee dedirtecek açık-saçık- seçik bir “propaganda” ve “kışkırtma” amaçlı dil. Bu kadar enayi ve aptal bir “belge” Genelkur- mayca üretilmişse, daha önce yazdığım gibi, Türkiye zaten bitmiş demektir! Basındaki “taraf- sız yazarlar”, belgenin, içeriği itibarıyla bir Genel- kurmay belgesi olup olamayacağı üzerine, o keskin “analiz yeteneklerini” konuşturmaktan ka- çınmasalardı, bir fotokopiyi bu kadar ciddiye al- masalardı, sorumlu basın gibi davransalardı, Tür- kiye bu yıkıcı zırvalığı bu kadar tartışmazdı! Onlar ne yazık ki “mazrufa değil, zarfa” bak- tılar! İktidar yandaşı/ortağı “basın” ise bu fotokopi- yi gerçek kabul etmekle görevliydi! Çünkü bu “bel- ge” onlara propaganda malzemesi olarak hazır- lanmıştı! Gazeteci kılığındaki “belge taşıyıcı” Fe- tocu kişi ve bu amaçla kurulmuş mahut gazete- nin yayını, iktidar ve cemaat gazetelerinin büyük yaygaracılığı, inanılmaz kepazeliğin ortak pay- daşlarıydı! Basın tarihimiz için tam bir yüz karası! Bununla da kalmadılar! Eski bir Maocu milyar- der patronun “medya yönetmeni”, “AKP ve Fe- tocuları yıkma planı”nın, uygulanmaya konduğu- na ilişkin görüşlerine ne demeli? Gazeteci TV sohbetlerinin vazgeçilmez baş konuklarından bu zat, zırvalığı gerçek olarak ka- bul ettiği gibi, içinde yazılanların da, AKP yanda- şı olmayan basın tarafından uygulanmaya konduğu görüşünde! AKP aleyhine her haber veya eleşti- ri, bu planın parçasıymış! Bunları okuduktan sonra, Türkiye’nin nasıl bir Ahmedinejad diktatörlüğü’nün pençesi altına alındığına veya benzerinin burada kurulmak is- tendiğine daha çok inandım! Ellerindeki medya, İran benzeri köktendinci polis devletinin ve uyduruk demokrasi rejimi kur- manın silahı! Medya, bunların elinde dürüst ha- berciliğin aracı değil! Bu gazetenin sahibi, “Erdoğan’a tapan” yeşil mil- yarder işadamı, yarın büyük patronu iktidardan dü- şünce, yerine koyacağı yeni büyük aşkını hazır- lamış mıdır? Bu görevli medya, üstüne üstlük, Albay’ın çe- şitli imzaları üzerine haber imal ettiler, bu haberi diğerlerinin ilk gün kullanmamış olması üzerine utanmaz suçlamalarda bulundular! Bu bile işin na- sıl raydan çıktığının da başka bir örneğidir! Estirdikleri terör, bütün medyayı esir almaya yö- neliktir. Tıpkı, uyduruk belgeleriyle, TSK’yi dağıtmayı he- def aldıkları gibi... Türkiye’de içten içe değil, açıkça büyük bir “iç savaş” sürmektedir! Bu, iktidar olanların, iktidarlarını mutlaklaştırma savaşıdır! Ben, sahtekârlıklar üzerinde sürdürülen bu sa- vaşın yaratacağı büyük tepkilerden endişe edi- yorum! — Not: Uludağ Üniversitesi’nin eski rektörü Mus- tafa Yurtkuran için yazdığım “Lanet Olsun!” başlıklı yazı üzerine, 1992-2000 dönemi rektörü Sayın Ayhan Kızıl aradı. Yazıyı birileri ona ulaş- tırmış. Ayhan Bey, kendi dönemini “ortaçağ” gi- bi gösterdiğimi söyledi! Yazıda şöyle dedim: “Uludağ Üniversitesi’ne çağ atlattı.” Kızıl’ın dönemi üzerine yazdığım hiçbir şey yok. “Yurtkuran çağ atlattıysa, bize ortaçağ dediniz...” gibi bir çıkarsama yapılabilir mi, okurlara bırakıyorum. Yine de öyle bir niyetim olmadığını, yazıdan da böyle bir sonuç çıkmayacağını belirtirim. Mustafa Yurtkuran can derdindeyken... [email protected] Akdeniz Üniversitesi’nde öğrencilere ateş ettiği için 5 yõl hapis cezasõ alan Ömer Ulusoy tahliye edildi Silahlõ saldõrgan serbestANTALYA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Akdeniz Üniversitesi Kam- pusu’nda 6 Nisan 2008’de çõkan olaylarda öğrencilere tabancayla ateş açarken görüntülenen tutuklu sanõk Ömer Ulusoy tahliye edildi. Akdeniz Üniversitesi’nde karşõt görüşlü öğrenci gruplarõ ve öğren- ci olmayan kişilerin karõştõğõ olay- larla ilgili Antalya 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen 14. du- ruşmasõnda tutuksuz 44 sanõkla 437 gündür cezaevinde olan Ulusoy’un yargõlanmasõna devam edildi. Mahkeme heyeti, “adam öl- dürmeye teşebbüs”, “korku ve panik yaratacak şekilde havaya ateş etmek”, “tehdit” ve “6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanu- nu’na muhalefet” suçlarõndan 3 yõldan 8 yõla kadar hapis istemiyle yargõlanan Ömer Ulusoy, tahliye talebini yineledi. Ulusoy, “Ben ol- masaydım ülke kaosa sürükle- necekti” dedi. ‘Linci engelledim’ Olaylardan pişman olduğunu söy- leyen Ulusoy, “Bir tehdit, öldürme ve yaralama kastım yoktur. Kar- şı gruptaki demirli, sopalı zincir- li grubun saldırması sonucu, lin- ci engellemek için ateş ettim. Ak- si takdirde ölüm ve daha çok ya- ralamayla sonuçlanabilecek du- rumlar olabilecekti ve ülke kaosa sürüklenecekti” diye konuştu. Konyaaltõ’nda eğlenenlerin, yü- zenlerin üzerine ateş açmadõğõnõ ifade eden Ulusoy, “Ellerinde taş, sopa zincir olanlar öğrenci midir, yoksa terörist midir? Saldırgan grup benim silahımın tesirli men- zilindeydi, isteseydim onları ya- ralar vururdum. Benim amacım iki grubun arasında çıkacak olay- ları engellemekti. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Avukatõ Ayhan Atasayar ise olaylarõn, Ömer Ulusoy’un gelme- siyle son bulduğunu savunarak şun- larõ söyledi: “Ömer, vatanını seven, davası olan bir kişidir. Silahını kullanması takdir edilecek bir durum değildir. Ama Nasrettin Hoca misali diğer tarafın hiç mi suçu yok? Müvekkilimin tahli- yesini talep ediyorum. Ömer ar- kadaşlarını linç edilmekten kur- tardı ve kendi gelip teslim oldu.” Mahkeme heyeti de Ömer Ulu- soy’u önce 5 yõl 9 ay hapis ve 720 lira para cezasõna çarptõrdõ, ardõn- dan cezaevinde kaldõğõ günleri göz önüne alarak, tahliye edilmesini ka- rarlaştõrdõ. Mahkeme sanõğõn, “Suç işlemeye tahrik” suçundan da be- raatine karar verdi. CHP’li milletvekili, Başbakan Erdoğan’õn, Akman’õ õsrarla sahiplenmesinin kuşkularõ arttõrdõğõnõ belirtti Kart, ilişkilerin boyutunu sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Millet- vekili Atilla Kart, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn yanõtlama- sõ istemiyle verdiği soru öner- gesinde, “Hakkında bu kadar yoğun, ciddi ve somut iddia- lar bulunan Zahid Akman’a her şeye rağmen ve adeta her şeyi göze alarak tarafınızdan sahip çıkılması, beraberinde ciddi kuşkuları getirmekte- dir. Özellikle Deniz Feneri, Kanal 7 yapılanması, İstan- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı dönemindeki ilişkile- rin başka boyutlarının da bu- lunduğu yolunda yaygın bir kanı doğmuş durumdadır” dedi. Kart, önergesinde Akman’õn bir haberin tekzibi için Alman- ya’ya girişine engel olmadõğõna dair orijinal olmayan ve bir pa- ragrafõ gizlenmiş belgeyi mah- kemeye sunduğunu ve talebinin de kabul edildiğini anõmsattõ. Kart şu görüşleri dile getirdi: “Hem kamuoyunu ve hem de mahkemeyi bilinçli ve ter- tipli olarak yanılttığı anlaşıl- maktadır. Başbakan olarak Zahid Akman ile yakın dost- luğunuz, arkadaşlığınız, tica- ri ve siyasi ilişkileriniz olabi- lir. Ancak, hukuk devletinde istisna kabul etmez gerçek şudur; bu ilişkilerin yasaya ve etiğe aykırı olan yönleri ve boyutları, anayasal zemin içinde mutlaka tartışılacak ve denetlenecektir. Hakkında ni- telikli dolandırıcılık, haksız mal iktisabı ve göreviyle bağ- daşmayan ticari ilişkilerde bulunmaktan dolayı ciddi ve belgeli iddia ve dosyalar bu- lunan Akman’ın istifasıyla, bu süreç geçiştirilemez ve ka- patılamaz. Akman hakkında artık mutlaka soruşturma sü- reci başlatılmalıdır.” Başbakan Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle soru önergesi veren CHP Milletvekili Atilla Kart, RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn hem kamuoyunu ve hem de mahkemeyi bilinçli ve tertipli olarak yanõlttõğõnõ vurguladõ. Ulusoy öğrencilerin üzerine ateş açmıştı. Gizli tanık psikiyatride Asker kaçağı olduğu için Gaziantep’te yargılanan Ergenekon davasının gizli tanığı Yıldırım, akli dengesinin yerinde olup olmadığının tespiti için hastaneye sevk edildi GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Danõştay saldõrõsõ nedeniyle müebbet hapse çarptõrõlan ve Ergenekon davasõnõn da 9 numaralõ gizli tanõğõ olan Osman Yıldırım akli dengesinin yerinde olup olmadõğõnõn tespiti için hastaneye sevk edildi. Osman Yõldõrõm’õn asker kaçacağõ olduğu ge- rekçesiyle Gaziantep 10. Asliye Ceza Mah- kemesi’nde yargõlandõğõ da ortaya çõktõ. Mah- keme, son duruşmada Yõldõrõm’õn “akli den- gesinin yerinde olup olmadığının belirlen- mesi” için Ankara 11. Asliye Ceza Mahke- mesi’ne yazõ yazdõ. Mahkeme de Yõldõrõm’õ Ankara Numune Hastanesi’ne sevk etti. Ön- ce Adli Tõp’ta kontrolden geçirilen Yõldõ- rõm’õn Numune Hastanesi’nin psikiyatri ser- visinde muayeneden geçirildiği belirtildi. Muayene sonuçlarõnõn Gaziantep’teki mah- kemeye gönderileceği ve buradaki yargõla- manõn da 29 Eylül’de devam edeceği öğrenildi. İfadeleri geçerliliğini yitirebilir Ergenekon davasõnõn kilit isimlerinden Yõl- dõrõm hakkõnda “akli dengesi yerinde değil- dir” şeklinde rapor verilmesi halinde dava sü- recinin tamamen değişeceği ifade edildi. Ga- zetemize ve Danõştay’a saldõrõ kararõnõ, Ata- şehir’de bir apartmanda Alparslan Arslan ve Veli Küçük’le birlikte yaptõklarõ bir toplantõ- da aldõklarõnõ söyleyen Yõldõrõm’õn bu açõkla- malarõ üzerine Yargõtay, Danõştay ve Ergene- kon dava dosyalarõnõn İstanbul’da birleştiril- mesine karar vermişti. Yõldõrõm’õn “akli den- gesinin yerinde olmadığına” ilişkin rapor ve- rilmesi halinde de tüm ifadelerinin geçerliliğini yitireceği belirtildi. Arslan da akli dengesinin yerinde olmadõğõ iddiasõyla Ankara Numune Hastanesi’nde muayeneden geçirilmiş ve sağ- lam raporu verilmişti. Prof. Yurtkuran’ın ameliyatının ardından eşi Prof. Dr. Merih Yurtkuran ile kızı Selay ve oğlu Alkım basın açıklaması yaptı. Merih Yurtkuran eşi için ilk 48 saatin kritik olduğunu söyledi. (Fotoğraf: AA) Yurtkuran’a by-pass İstanbul Haber Servisi - Es- ki Uludağ Üniversitesi Rektörü ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanvekili Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde dün by-pass ameliyatõ oldu. Kal- bindeki dört damar değiştiri- len Yurtkuran’õn ameliyatõnõn başarõlõ geçtiği, ilk 48 saatin kri- tik olduğu ve yoğun bakõm ser- visine alõndõğõ belirtildi. Yurt- kuran’õn avukatõ Mehmet İpek ise müvekkilinin sağlõk sorun- larõ nedeniyle tutuksuz yargõ- lanmasõ için tahliye talebinde bulundu. Haydarpaşa’daki Siyami Ersek Hastanesi’nde dün sabah saat 08.00 sõralarõnda ameliyata alõnan Yurtkuran’õn ameliyatõ, yaklaşõk 5 saat sürdü. Sabahõn erken sa- atlerinden itibaren hastaneye ge- len ADD Genel Merkez ve şube başkanlarõ ile üyeleri, Yurtku- ran’õn bir an önce sağlõğõna ka- vuşmasõ dileğinde bulundular. Ameliyatõn ardõndan Yurtku- ran’õn eşi Prof. Dr. Merih Yurt- kuran ile kõzõ Selay ile oğlu Al- kım’õn katõlõmõyla hastane bah- çesinde bir basõn açõklamasõ ya- põldõ. Prof. Dr. Yurtkuran, “Ame- liyat öncesinde iki ya da üç da- marının değişmesi gerektiği söylenmişti. Ancak ameliyat sırasında dört damarının de- ğiştirilmesine karar verilmiş. Ameliyat sonrası da ilk 48 sa- at kritik. Şu an da yoğun ba- kım servisinde tutuluyor” de- di. Eşinin şeker ve tansiyon has- tasõ da olduğunu anõmsatan Yurt- kuran, bu nedenle enfeksiyon riskinin bulunduğunu söyledi. Prof. Merih Yurtkuran, basõn mensuplarõnõn “Mustafa Yurt- kuran’ın tedavisinde aksa- maların olduğu belirtildi. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?” sorusuna “Zama- nında anjiyo ve by-pass oldu. Her şey yolunda” diye konuş- tu. Merih Yurtkuran refakatçi olarak eşinin yanõnda kalmasõ- na da izin verildiğini belirtti. Kalbindeki dört damar değiştirildi, yoğun bakõma alõndõ CHP MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mersin Milletve- kili Ali Rıza Öztürk, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in ya- nıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, “Sayın Yurtkuran, bu kadar ölümcül hasta- lıklarla boğuşurken 17 Nisan’dan beri ona yaşatılanlar cid- di bir insan hakkı ihlali değil midir? Tıbbi, ahlaki ve insani yönden uluslararası derecede bir skandal değil midir” diye sordu. CHP’li Çetin Soysal da hastalığın başlangıcından iti- baren Yurtkuran’a ne tür tedavilerin uygulandığını sordu. TIP EĞİTİMİ ANABİLİM DALI Danõştay, YÖK kararõnõ durdurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay 8. Dairesi, tõp fakülteleri bünyesindeki “tıp eğiti- mi anabilim dallarının” kapatõlmasõna ve Sağlõk Bilimleri Enstitüsü bünyesinde “tıp eğitimi anabilim dalı” açõlmasõna ilişkin YÖK Genel Kurulu kararõnõn, yürütmesini oy- birliğiyle durdurdu. Tõp fakültesi bünyelerinde yer alan “tıp eği- timi anabilim dallarının” kapatõlarak, Sağlõk Bilimleri Enstitüsü bünyesinde “tıp eğitimi anabilim dalı” açõlmasõ, tõp eğitimi ve bilişi- mi, anabilim dalõnõn birlikte kurulduğu tõp fa- kültelerinden biyoistatistik anabilim dalõ bulu- nanlarda “biyoistatistik ve tıp bilişimi anabi- lim dallarının” birleştirilmesine ilişkin 22 Aralõk 2008 tarihli YÖK Genel Kurulu kararõ- nõn iptali ile yürütülmesinin durdurulmasõ iste- miyle dava açõlmõştõ. Dava dilekçesinde, bu nedenle ortaya çõkan özlük hak kayõplarõnõn giderilmesi de istenmişti. Davayla ilgili ilk in- celemesini tamamlayan Danõştay 8. Dairesi, YÖK kararõnõn yürütmesini oybirliğiyle dur- durdu. Kararda, “Tıp eğitimi anabilim dalla- rının, tıp eğitimindeki sorunları saptayıp, bu sorunları gidermeye yönelik çalışmaları yürüterek, eğitim metotları ve programlar geliştireceği, çalışma takvimleri oluşturaca- ğı, yürütülen bu projelerle de tıp eğitimine katkı sunacağı tartışmasızdır” denildi. Ergenekon soruşturması 11 kentte 37 adrese baskın yapıldı KONYA/ANKARA (Cumhuriyet) - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Sav- cõlõğõ’nõn talimatõyla Konya merkezli olarak 11 kentte 37 kişinin evi arandõ. Evi aranan kişiler arasõnda Uluslarara- sõ Avrasya Eğitimcileri Federasyonu Başkanõ ve eski Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ Şuayip Özcan, İstanbul’da bir gazeteci, Isparta’da MİT’ten emek- li bir albay, Konya’da bir doktor, Bur- sa’da 2 İngiliz vatandaşõnõn da bulun- duğu öğrenildi. Konya’da 16 Nisan’da yapõlan ope- rasyonda aralarõnda MHP Selçuklu Be- lediye Başkan adayõ Mustafa Sırrı Demirel’in de bulunduğu 15 kişi göz- altõna alõndõ, bunlardan 6’sõ tutuklandõ. Bu kişilerin Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan zanlõlarla bağ- lantõlõ olarak faaliyet gösterdikleri iddia edildi. Konya merkezli olarak dün de aralarõnda İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Isparta’nõn da bulunduğu 11 kentte sabah saatlerinde 37 kişinin evinde arama yapõldõ. Adana Özel Yet- kili Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn talimatõyla gerçekleştirilen operasyonda evleri ara- nanlarõn 16 Nisan’da tutuklanan kişilerle bağlantõda olduklarõ belirtildi. Daha önceden tutuklanan isimlerin “Erge- nekon’un eylem planını oluşturduk- ları” öne sürüldü. Aramalarda ele geçirilen çok sayõda belge, CD ve bilgisayarlarõn sabit disk- lerine el konuldu. Konya emniyet eki- binin arama çalõşmalarõnõn ardõndan elde edilen malzemelerle birlikte Kon- ya’ya döndüğü belirtildi. Aramalarõn ar- dõndan kimsenin gözaltõna alõnmadõğõ- nõ ancak daha sonra gözaltõlarõn olabi- leceğini söylediler. Özcan’ın evi arandı Operasyon kapsamõnda, Uluslarara- sõ Avrasya Eğitimciler Federasyonu Başkanõ ve eski Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ Şuayip Özcan’õn Ankara Ba- tõkent’teki evinde dün arama yapõldõ. Öz- can, tatilde olduğunu bildirirken, davet edilirse Ankara’ya geleceğini söyledi. Özcan, “Aramaya gelen emniyetçi arkadaşlarla görüştüm, ‘bize verilen emir, bizim de herhangi bir bilgimiz yok’ dediler. Ne aradıklarını da söy- lememişler. Daha önce sendikal faa- liyetlerimizle ilgili CD’ler vardı, al- mışlar” dedi. Ankara’ya dönüp dön- meyeceği sorusu üzerine Özcan, “Şu anda konu kapandı. Davet edilir- sem gelirim. Beni hiç arayan soran ol- madı bu konuda” dedi. Arama sõra- sõnda evde kimsenin bulunup bulun- madõğõ sorusuna Özcan, “Kimse yok- tu. Çilingirle açmışlar. Daha sonra ço- cuklar haber almış, onlar gelmiş ara- ma yapılırken” karşõlõğõnõ verdi.