Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
22 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Erdoğan
MYK’ye katılacak
İZMİR / İSTANBUL
(Cumhuriyet) - Devlet
Bakanõ Bülent Arõnç,
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn aşõrõ sõcaktan
kaynaklanan bitkinlik,
halsizlik ve buna bağlõ
tansiyon sorunu
yaşadõğõnõ belirterek,
İstanbul’da dinlenen
Erdoğan’õn bugün
Ankara’da partinin
Merkez Yürütme Kurulu
(MYK) toplantõsõna
katõlmasõnõ beklediklerini
söyledi. Erdoğan, dün
Üsküdar Kõsõklõ’daki
annesinin evinde
dinlendi.
Kınacıoğlu
hayatını kaybetti
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Ulaştõrma Bakanõ,
eski Erciyes Üniversitesi
Rektörü ve ve Gazi
Üniversitesi (GÜ) emekli
öğretim üyesi Prof. Dr.
Naci Kõnacõoğlu hayatõnõ
kaybetti. GÜ
Rektörlüğü’nden yapõlan
açõklamada,
Kõnacõoğlu’nun dün
yaşamõnõ yitirdiği
belirtildi. Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, eski
ulaştõrma bakanlarõndan
Prof. Dr. Naci
Kõnacõoğlu’nun ailesine
başsağlõğõ telgrafõ
gönderdi. Kõnacõoğlu için
bugün saat 11.00’de GÜ
Rektörlüğü’nde, saat
12.00’de de TBMM’de
tören düzenlenecek.
Kõnacõoğlu’nun cenazesi,
Kocatepe Camisi’nde
öğle namazõnõn ardõndan
kõlõnacak cenaze namazõ
sonrasõnda Cebeci Asri
Mezarlõğõ’nda toprağa
verilecek. 1929’da doğan
Kõnacõoğlu, Ankara
Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nden 1953’te
mezun oldu. 1988-1992
yõllarõ arasõnda Erciyes
Üniversitesi Rektörlüğü
yaptõ. 3 Kasõm 2002
milletvekilli genel
seçimleri öncesi tarafsõz
Ulaştõrma Bakanõ
olarak görev yaptõ.
Genelkurmay’dan
mayın açıklaması
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hakkâri’nin Çukurca
ilçesi dağlõk arazi
bölgesinde, güvenlik
kuvvetlerince yapõlan
arama sonucunda bölücü
terör örgütü PKK
mensuplarõnca
tuzaklanmõş 17 adet el
yapõmõ mayõn ele
geçirildi. Genelkurmay
Başkanlõğõ’nõn internet
sitesinde yer alan
duyuruda, güvenlik
güçlerinin mayõnlarõ
bulunduklarõ yerde imha
ettikleri bildirildi.
Duyuruda ayrõca,
Şõrnak’õn Uludere ilçesi
dağlõk arazi kesiminde,
bölücü terör örgütü PKK
mensuplarõna ait 1 adet
Kalaşnikof piyade tüfeği,
2 adet Lav mühimmatõ, 6
adet RPG-7 roketi ve
1054 adet Biksi makineli
tüfek fişeğinin de ele
geçirildiği kaydedildi.
‘Meclis’e Bilgi Verirsin Ha!’
TBMM’de BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaşamını
yitirdiği helikopter kazasını
araştırmak üzere kurulan
komisyon, çalışmalarını
sürdürüyor. Komisyon, 9 Haziran
günü pilot Fevzi Altunbulak’ı
dinledi. Altunbulak, Sivil Havacılık
Genel Müdürlüğü’nün, imza attığı
uluslararası anlaşmaların gereğini
yapmadığını söyledi:
“TSK bu anlaşmanın gereğini
yapıyor ama Sivil
Havacılık Genel
Müdürlüğü’nün böyle bir
birimi, personeli, araç
gereç ve teçhizatı dahi
yok. Havaalanlarında
sadece yangın söndürme
araçları var. Uluslararası
anlaşmalar gereği yasayı
çıkarmışız, ama yasanın
gereğini, emrini bundan
sorumlu birim yapmıyor.”
Altunbulak, 2007
yılında Isparta’da düşen ve düşüş
nedeni pilotaj hatası olarak
açıklanan uçağın 89 kez değişik
noktalardan arıza yaptığını, ancak
buna karşın pilottan uçuşa devam
etmesinin istendiğini de söyledi.
Pilotların uçuşlarda bir uçuş
defteri tutmak zorunda olduklarını
anlatan Altunbulak, şu savları dile
getirdi:
“Uçakların uçuşa devam etmesi
için özel şirketler, pilota kayıt dışı
bir ikinci defter tutturuyor.
Arızalar, şirket ile pilot arasında
olan bu kayıt dışı deftere işleniyor.
Uçuş elemanlarının güvencesi
yok. Şirket ‘uçacaksın’ diyor. İşini
kaybetme korkusu var. İş
güvencesi yok. Pilotlar bu tür
zorlamalarla karşı karşıya kalıyor.
Bu kazada da hava aletle uçmaya
uygun değil, görüşle uçacak.
Uçsa ayrı, uçmasa ayrı. Uçmasa,
şirket ‘neden orada kaldın’ diye
pilotu zorlayacak.”
Altunbulak, TBMM’de araştırma
komisyonunda katıldığı
toplantıdan bir gün sonra çalıştığı
havayolu şirketinden aranarak
işten çıkartıldı. Olanlara anlam
veremeyen Altunbulak,
komisyona yazdığı mektupla işten
çıkartılmasını Sivil
Havacılık Genel
Müdürü’nün istediğini
vurguladı: “Şirketin
havayolu işletmecisi
sertifikasını da benim
işten çıkartılmamdan
sonra imzalamıştır. Eğer
pilotlar üzerinde
uygulanan baskı sonucu
pilotlar havacılık
kurallarını çiğniyor ve
kazalara sebep oluyorsa,
bu baskıyı ortadan kaldırmak da
Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü’nün görevi ve
sorumluluğudur. En temel
vatandaşlık görevini yerine getiren
bir pilotun doğruları ve gerçekleri
söyledi diye işten atıldığı, hiçbir
havayolu şirketinin onu işe
alamadığı bu ortamda uçuş
emniyetinin ne derece
sağlanabileceğini takdirlerinize
sunuyorum.”
Komisyon, Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü’ne bir yazı yazılarak
Altunbulak’ın neden işten
çıkartıldığının sorulmasına karar
verdi. Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü’nün komisyona ne
yanıt vereceği merakla
bekleniyor...
En turistik yer nire?
Turizm mevsiminde olunmasını
da fırsat bilen MHP, bir süre önce
“Turizm Sektöründeki Sorunların
Araştırılarak Alınması Gereken
Önlemlerin Belirlenmesi” amacıyla
verdiği Meclis araştırması
önergesinin, TBMM Danışma
Kurulu’nda “öncelikle”
görüşülmesini istedi. Kurulda
uzlaşma sağlanamayınca, MHP’nin
grup önerisi geçen salı günü Genel
Kurul’da görüşüldü. Konu turizm
olunca, doğal olarak turizm
merkezi olan illerin milletvekilleri
kürsüye çıktı. Antalya milletvekilleri
kürsüye çıkıp, turizm sektörünün
sorunlarını anlattıktan sonra
milletvekillerini illerine davet etti.
AKP Afyon Milletvekili Zekeriya
Aslan, “kaymağı ve sucuğu” ile
ünlü olan, aynı zamanda turizm
merkezlerine ulaşımda “kavşak
noktası” olan ilinin “kaplıca
merkezi” olmasını da dikkate
alarak, “sağlık yatırımları”nın
arttırılmasını istedi. AKP İstanbul
Millevtekili Mehmet Domaç,
“Afyon’a çağır” diye seslenerek,
Aslan’a “tüyo” verdi. Kürsüdeki
Aslan, hemen pası aldı:
“Ben de sizi Afyonkarahisar’a,
Kocatepe’ye davet ediyorum
arkadaşlar. Kocatepe’ye, Kurtuluş
Savaşı’nın yapıldığı o kutsal
topraklara davet ediyorum.”
Aslan’ın arkasından kürsüye
çıkan DTP Diyarbakır Milletvekili ve
Grup Başkanvekili Selahattin
Demirtaş ise bir “serzenişte”
bulunarak söze başladı:
“Bugün halen okullarda bile,
ilkokulda, ortaokulda, lisede bile
turizmle ilgili bilgiler öğrencilere
aktarılırken Türkiye’nin turizm
merkezlerinin sahilden ibaret
olmadığı, olmayacağı anlatılır ama
ne hikmetse bu yalın gerçeklik bu
kadar biliniyor olmasına rağmen,
bu kadar gündemde tutuluyor
olmasına rağmen hükümetlerin
turizm politikası sahil kentlerini,
sahil kasabalarını bugüne kadar
aşmamıştır.”
Türkiye’de turistlerin ancak belki
binde birinin Orta, Doğu,
Güneydoğu Anadolu’yu görmüş
olabileceğini belirten Demirtaş,
TBMM’de bile hâlâ Hakkâri’yi,
Şırnak’ı görmemiş milletvekilleri
olduğunu anımsattı ve bir çağrı
yaptı:
“Turizm aynı zamanda bir kültür
alışverişidir, bir diyalog vesilesidir.
Ben buradan TBMM üyelerine bir
çağrıda bulunmak istiyorum: Bu yıl
tatillerini Van’da geçirsinler,
Hakkâri’nin yaylalarını ziyaret
etsinler, Diyarbakır’ın surlarını
görsünler, Batman’a, Hasankeyf’e
gelip tarihi, turistik merkezleri
ziyaret etsinler, Urfa’da inanç
turizmine katkıda bulunsunlar,
Adıyaman’da Nemrut Dağı’nı
ziyaret etsinler.”
Demirtaş’ın bu çağrısına ilk yanıt,
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay’dan geldi. Günay, “Kültür
Yolu” projesi çerçevesinde, hafta
sonunda Gaziantep ve Hakkâri ile
yaylalarındaki etkinliklere katıldı...
Ceylan derisinin üstüne
‘şıp’ dedi damladı!
TBMM Genel Kurulu salonu,
10 yıl önce Mustafa
Kalemli’nin TBMM Başkanlığı
döneminde sil baştan
değiştirildi. Salondaki oturma
düzeni değiştirilip, “yüksek
kürsü” yerine “daha demokratik
ve sivil” olduğu
gerekçesiyle daha
alçak konuşmacı
kürsüsü yapıldı. Bu
arada kahverengi
koltukların yerini
“ceylan derisi” koltuklar
aldı. Elektronik oylama
sistemi getirildi,
havalandırma düzeneği
de yenilendi. Salon
yenilendi
yenilenmesine ama
milletvekillerinin şikâyetleri
bitmedi, tersine arttı. Genel
kurul salonu için büyük bütçeler
harcanırken, binanın “çatısı”na
dokunulmadı. Meclis ana binası
içindeki diğer birimlerde zaman
zaman “dam akması” vakaları
yaşanıyordu. Ama geçen
günlerde Ankara’yı teslim alan
sağanak yağışa, genel kurul
salonunun çatısı dayanamadı.
Sağanak bastırınca, yağmur
damlaları ünlü ceylan derisi
koltukların üzerine “şıp
şıp” diye damlamaya
başladı. TBMM Başkanı
Köksal Toptan,
televizyon ekranlarından
eksik olmayan “damı
akan Meclis” haberleri
ve görüntülerinden
rahatsız oldu. Çatının
aktarılması ve
yenilenmesi işinin bu
yaz derhal yapılması
talimatını verdi. TBMM
Genel Sekreterliği, ihale kararı
aldı. TBMM Genel Kurulu’nun 1
Temmuz’da tatile girmesinin
ardından 1 Ekim’de açılmasına
kadar geçen üç aylık sürede çatı
aktarılacak...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
parlamentokulisi@gmail.com
Muhsin Yazıcıoğlu
Mustafa Kalemli
Eczacõlarõn fatura ödemelerini bekleterek 1 milyon TL’nin üzerinde para aldõ
Komisyoncu SGKANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sosyal Güvenlik Kuru-
mu’nun (SGK), eczacõlarõn fa-
tura ödemelerini bekleterek ban-
kalardan komisyon adõ altõnda 1
milyon TL’nin üzerinde para al-
dõğõ ortaya çõktõ.
CHP’li Ali Rıza Öztürk, ec-
zacõlarõn fatura ödemelerinin iki
gün bankalarda bekletildiği ve
bunun karşõlõğõnda Sosyal Gü-
venlik Kurumu’nun bankalardan
komisyon aldõğõ iddiasõnõ soru
önergesiyle TBMM gündemine
taşõrken önergeye Çalõşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer
Dinçer’in verdiği yanõt iddiala-
rõn doğruluğunu ortaya koydu.
CHP’li Öztürk; Dinçer’e, “Ec-
zacılara ödenmek üzere fatu-
ra bedeli olarak bankaya ya-
tırılan paralar, bankalarda iki
gün neden bekletilmektedir,
bunun yasal dayanağı nedir?
SGK kendisine ait olmayan ve
tümüyle eczacılara ait olan bu
paraların üzerinden banka-
lardan komisyon ya da pro-
mosyon almasının yasal daya-
nağı nedir? SGK gelir elde
etsin diye kamu gücünü kul-
lanarak eczacıların hakları-
nın gaspını hukuk devletinde
kabul etmek mümkün mü?
SGK bu şekilde bugüne kadar
bankalardan ne kadar komis-
yon aldı?” sorularõnõ yöneltti.
İddiaları doğruladı
Soru önergesini yanõtlayan
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanõ Dinçer ise iddialarõ doğ-
ruladõ ancak eczacõlarõn hak
kaybõnõn olmadõğõnõ savundu.
SGK Yasasõ’nõn 18’inci mad-
desinde, “tahsilat ve ödemele-
rin hızlı, güvenli ve düşük
maliyetle yapılması hususun-
da banka ve diğer finansal
kuruluşlarla protokol yap-
ma” hükmünün yer aldõğõnõ ifa-
de eden Dinçer, söz konusu hü-
küm gereğince 26 banka ile
prim tahsilatõ, 22 banka ile ge-
lir/aylõk ödemesi ve 18 banka ile
sağlõk ödemelerine ilişkin pro-
tokol imzalandõğõnõ kaydetti.
Dinçer, önceki dönemde söz
konusu işlemlere aracõlõk eden
banka ve şube sayõsõ arttõğõ
için verilen ve alõnan hizmet
ağõnõn genişletildiğini belirtir-
ken, SGK’ye ödeme yükümlü-
lüğü bulunan işverenler ile ge-
lir/aylõk alanlar ve sağlõk hiz-
meti sunucularõna, hizmete ko-
lay ulaşabilme imkânõ sağlan-
dõğõnõ söyledi.
Yargõlanmaya başlandõklarõnda çocuktular, bugün her biri birer ebeveyn
Adaleti arayan dava
İLHAN TAŞCI
ANKARA - 12 Eylül darbe-
sinin ardõndan açõlan Dev-Yol
davasõnda, kaybolan 275 klasör
belgeyle birlikte 27 yõldõr ada-
let aranõyor. Yargõtay 11. Ceza
Dairesi, üçüncü kez yapacağõ
temyiz duruşmasõnda, yerel
mahkeme kararõnõ onarsa, yarõm
asõrlõk ömürlerini geride bõrakan
sanõklara yeniden cezaevi yolu
görünecek. Sanõk avukatlarõn-
dan Şenal Sarıhan davaya baş-
landõğõnda dünyaya gelen oğ-
lunun bugün 29 yaşõnda oldu-
ğuna işaret etti.
12 Eylül sonrasõnda açõlan
ve bugüne değin bitmek bilme-
yen hukuksuzluk davasõ Dev
Yol’da, Yargõtay perşembe gü-
nü üçüncü kez “son sözünü”
söyleyecek. 723 sanõkla başla-
nan davada, 19 Temmuz
1989’da Sõkõyönetim Mahke-
mesi sanõklardan 7’sine idam,
39’una ömür boyu hapis ceza-
sõ verdi.
Davanõn Yargõtay’daki ilk
temyiz incelemesi 1995’te ya-
põldõ. Verilen cezayõ az bulan
Yargõtay, kararõ bozdu. Sõkõ-
yönetim mahkemelerinin ka-
panmasõ üzerine yargõlama,
1996’da Ankara 6. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde başladõ. Yak-
laşõk 6 yõl süren ikinci yargõla-
mada sanõklardan 22’si hak-
kõnda önce idam cezasõ verildi;
sanõklarõn iyi hallerini ve bazõ
sanõklarõn yaşõnõn küçük ol-
masõnõ dikkate alan mahkeme
cezada indirime gitti.
275 klasör kayıp
Dava Yargõtay’da görüşülür-
ken 740 klasörlük dosyanõn 275
klasörünün kaybolduğu ortaya
çõktõ. İkinci incelemede Yargõ-
tay, idam cezasõnõn kaldõrõlmõş
olmasõnõ dikkate alarak kararõ
ikinci kez bozdu.
2005’te Ağõr Ceza Mahke-
mesi’nde üçüncü kez başlayan
dava 3 Ekim 2006’da karara
bağlandõ. Mahkeme, idam ce-
zasõnõn kaldõrõlmõş olmasõnõ dik-
kate alarak 20 sanõk hakkõnda
ömür boyu hapis, 2 sanõk hak-
kõnda da 16 yõl 8 ay hapis ce-
zasõna karar verdi.
Sanõklardan Osman Nuri
Ramazanoğlu şubat ayõnda ge-
çirdiği kalp krizi sonucu yaşa-
mõnõ yitirirken adalet hâlâ yeri-
ni bulmamõştõ.
Sanõk avukatlarõndan Şenal
Sarıhan, 1980’de mesleğe baş-
ladõğõnõ belirterek “Bütün avu-
katlık deneyimim bu dava
üzerinden. Başladığımda bir-
kaç yıllık avukattım. Bu dava
süresince iki çocuk sahibi ol-
dum. Oğlum bugün 29 yaşın-
da, diğeri 24” dedi.
Avukat Şenal Sarõhan, dava-
nõn Türk hukuk sistemi açõsõn-
dan son derece önemli olduğu-
nu belirtirken süreci “karaba-
san” olarak nitelendirdi.
12 Eylül darbesinin
ardõndan açõlan Dev-Yol
davasõnda, kaybolan 275
klasör belgeyle birlikte
27 yõldõr adalet aranõyor.
Hâkim Ede davadan çekildi
Ergenekon davasında yargılanan Hurşit Tolon’un tahliye kararında imzası bulunan
Necat Ede, bazı gazete ve televizyonlardaki haberlerden rahatsızlık duyduğunu belirtti
İstanbul Haber Servisi - İstanbul 12. Ağõr
Ceza Mahkemesi hâkimi Necat Ede, “ku-
rumsal olarak baskı altına alındığını” be-
lirterek davadan çekildi. Ergenekon dava-
sõndan yargõlanan emekli Orgereneral Hur-
şit Tolon’un tahliye kararõnda imzasõ bulu-
nan Necat Ede, bazõ gazete, televizyon ve in-
ternet sitelerinde “Hurşit Tolon’u tahliye
eden hâkim, Prof. Haberal’ı da tahliye
edecek” haberlerinden rahatsõzlõk duyarak
davadan çekilme talebinde bulundu. 12.
Ağõr Ceza Mahkemesi, hâkim Ede’nin çe-
kilme talebini kabul etti.
Hürriyet gazetesinde dün yayõmlanan ha-
bere göre bazõ gazete, televizyon ve internet
sitelerinde “Prof. Haberal’la ilgili yapılan
tahliye talebinin, Tolun’u tahliye eden hâ-
kim Necat Ede tarafından değerlendiri-
leceği ve tahliye kararı çıkacağı”na ilişkin
iddialar yer aldõ. Haberlerde aynõ davada yar-
gõlanan ve sağlõk durumu nedeniyle tahliye
edilen emekli Orgeneral Şener Eruygur’un
eşi Mukaddes Eruygur’a ait olduğu öne sü-
rülen ses kasetlerindeki “12’nci ve 14’ün-
cü Ağır Ceza mahkemeleri bizden” şek-
lindeki sözlerine gönderme yapõldõ.
‘Objektif karar alınamaz’
Prof. Haberal’õn avukatlarõ 8 Haziran’da
nöbetçi olan 12’nci Ağõr Ceza Mahkeme-
si’ne tahliye talebinde bulunurken aynõ gün
basõnda çõkan haberleri ihbar kabul eden
Adalet Bakanlõğõ müfettişleri Ede hak-
kõnda soruşturma başlattõ. Bunun üzerine
Ede, 4 sayfalõk bir dilekçe yazarak Erge-
nekon davasõndan çekilmek istediğini be-
lirtti. Dilekçesinde, kurumsal olarak baskõ
altõna alõndõğõnõ savunan Ede, bu durumda
alõnacak kararlarõn objektif olmayacağõnõ
ifade etti. Ede, kamuoyuna mal olmuş bir
davada yargõlanan kişilerin de yargõnõn yan-
sõz ve adil olduğuna inanmasõ gerektiğini
belirtti. Ede, dilekçesinde, “AİHM’nin bir
kısım kararlarında geçtiği gibi, mahke-
me adil bir yargılama yapmış olsa bile,
yargılamanın toplum üzerine kimi ters
tepkilere neden olması durumunda da-
vadan çekilme koşulları oluşabilir. Ay-
nı terör örgütüyle ilgili baktığım başka
kararlara dair baskı unsuru oluştura-
bilecek somut olguda, gizli yürütülen bir
soruşturmaya ilişkin TCK’nin 285’inci
maddesine muhalefet etme suçunun un-
surları da oluşabilir” dedi.
Kaynak,irticaylamücadelebelgesinindõşgüçlerinoperasyonuolduğunusöyledi
‘Asıl sorun ordudan bilgi sızması’
MELTEM YILMAZ
Eski MİT mensubu Prof. Dr.
Mahir Kaynak, Genelkurmay
karargâhõnda hazõrlandõğõ öne
sürülen “İrticayla Mücadele
Eylem Planı”nõ dõş güçlerin
operasyonu olarak değerlendir-
di. Kaynak, “Burada asıl sorun
ordunun bilgilerinin dışarı-
ya sızıyor olmasıdır” dedi.
Ergenekon’un tutuklu sanõk-
larõndan Serdar Öztürk’ün ofi-
sinde ele geçirildiği iddia edilen
belge, MİT Kontrterör Daire-
si’nin eski başkanõ Mehmet Eymür’ün ar-
dõndan eski MİT mensubu Mahir Kaynak
tarafõndan da “dış güçlerin operasyonu”
şeklinde değerlendirildi. Belgenin Genel-
kurmay’da hazõrlanmõş olma ihtimaline
karşõ “Belgenin Genelkurmay’da hazır-
lanmış olduğunu varsaysak da, bu kez ak-
lımıza ‘Orduda hiçbir şey gizli kalamõyor
mu’ sorusu geliyor. Diyelim ki
orduda yapılanlar son derece
kötü olsun, fakat devlet içinde-
ki bir kurumun bilgilerinin dı-
şarıya sızması daha büyük bir
sorun değil mi” sorusunu yö-
nelten Kaynak, dõşarõya bilgi sõz-
masõnõn, orduda haberleşme gü-
venliğinin sağlanamadõğõnõn işa-
reti olduğunu, bunun da büyük so-
runlar yaratabileceğini söyledi.
Bu tür operasyonlar ve bilgi
sõzdõrmalar aracõlõğõyla, siyaset
kurumu ile asker arasõnda kõrõl-
ma yaratõlmasõnõn hedeflediğini
ifade eden Kaynak şöyle devam etti: “Dev-
let kurumları kalbura döndü. Örne-
ğin, kimi gazeteler bahsi geçen albayın
imzasının sahte, kimisi de gerçek oldu-
ğu konusunda kesin yargıya varmış bi-
le... Artık Türkiye’de bir safta olmaktan
başka çare kalmamış gibi görünüyor. Bu
çok vahim bir durum.”
CHP’li Öztürk, eczacõlarõn fatura ödemelerinin iki gün bankalarda
bekletildiği ve bunun karşõlõğõnda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bankalardan
komisyon aldõğõ iddiasõnõ TBMM gündemine taşõdõ.
27 yıllık davada Yargıtay perşembe günü son sözünü söyleyecek.
GÜL: TÜRKİYE’DE HİÇBİR
ŞEY GİZLİ KALMAZ
KARAMAN (AA) - Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, Taraf gazetesinde ya-
yımlanan belgeyle ilgili olarak, “Ko-
nuyla ilgili hukuki süreç işliyor. Bü-
tün bunlarla ilgili hukuki süreç işli-
yor. Türkiye şeffaf bir ülkedir. Bu
şeffaflık içinde bir yanlış varsa hu-
kuk yoluyla ortaya çıkar ve gereği
yapılır. Yanlışlar yoksa, o zaman
Türkiye’de kasıtlı yapanlar varsa, o
da yanlış olduğu için o da ortaya çı-
kar, onlarla ilgili de gereken yapılır.
Ama artık Türkiye’de hiçbir şey
gizli kalmaz” dedi. Karaman Bele-
diye Başkanlığı’nı ziyaret eden Gül,
konuyla ilgili soruya cevap verirken
hem askeri hem sivil adliye teşkilatı-
nın üzerine düşeni yaptığını söyledi.