Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
22 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
‘Haberal’
Amasya Bildirgesi’nin
90. Yılı
? Yurdun bütünlüğü, ulusun bağımsızlığı tehlikededir.
? İstanbul’daki hükümet, üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini
yerine getirememektedir.
? Bu durum ulusumuzu yok olmuş gibi gösteriyor.
? Ulusun bağımsızlığını yine ulusun kesin kararı ve direnişi
kurtaracaktır.
Amasya Bildirgesi
22 Haziran 1919
? Yurdun bütünlüğü, ulusun çağdaş, laik geleceği tehlikededir.
? Ankara’daki hükümet, üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini
yerine getirememektedir.
? Bu durum ülkemizi bir “din devleti”, ayrıca ulusu, ülkeyi
parçalanmış, “bölünmüş” gibi gösteriyor.
? Ulusun bütünlüğünü, laikliğini, artan dışa bağımlılığını -Ak, pak
söylemi değil- yine ulusun kesin kararı ve eylemli “uyarı”sı
kurtaracaktır.
22 Haziran 2009
KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ
(KAD)
Yönetim Kurulu
Yazının başlığı aynı zamanda bir simge. Baş-
kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal ile birlikte çok kişiyi kapsıyor.
Başlık, Ergenekon adı altında yürütülen dava-
nın, yurtsever, cumhuriyetçi, laikliği, çağdaşlığı ve
ilerlemeyi savunan ve yaşamlarını bu uğurda har-
cayan -adlarının yazılması bu köşeye sığmaya-
cak kadar çok olan- tutukluları içeriyor.
Haberal, başardıklarıyla çok farklı bir kişilik ser-
giler; yalnız değişik alanlarda kendisiyle çalışan
on binlerin birlikte bilim, sanat, ürün ve hizmet üre-
timini değil, bu amaçla oluşturduğu çok önemli
kurumların birliğidir denilebilir.
Devletin temel görevleri olan eğitim ve sağlık
alanındaki yaptıklarıyla o; bu ülkenin, bu alan-
lardaki çok büyük açığını, çağdaşlaşmayla ka-
patmayı kendisine iş edinmiştir.
Onun, yapıcı ve yaratıcılığı sınır tanımaz. Cu-
ma günkü Cumhuriyet Bilim Teknoloji ekinde gö-
rüldüğü gibi, kendisini en yakın izleyenin nere-
deyse iki katı yayın sayısı, tıp alanında ulusal ve
uluslararası başarılarının kanıtıdır. Bilimsel üretim
becerisi uygulamayla tamamlanıyor. Görkemli bir
üniversite, Başkent; aynı adla TV ve radyo is-
tasyonları, tüm ülke düzeyine yayılan uygulama
ve araştırma hastaneleri; diyaliz merkezleri; ve fi-
zik ve psikolojik tedavi birimleri; ilk ve ortaöğre-
time; tarımdan turizme onca yatırım... Toplumsal
sorumluluk, konferanslar, bilgiyi halka ulaştıran
Bütün Dünya dergisi. Bunlar, “çalışmayı, yalnız ça-
lışmayı kutsallaştıran” bir kişiliğin, çok kısaca sa-
yılabilen başarılarıdır.
Kuşkusuz Haberal’ın nitelikli çalışma arka-
daşları var; onlar bağışlasın ama bu büyük so-
nuçlar, yalnızca onun öncülüğünde ve çalışkan-
lığı, eşgüdümlü çalıştırma ve örgütleme ile sağ-
ladığı başarı doruklarıdır.
Tıbbın buz gibi soğukluğu, donukluğu ve ka-
tılığı sanat ve kültürün hamuruyla yaratılan ku-
rumsal yapılarda yoğruluyor.
Klasik müzik orkestralaşır; Türk sanat ve Türk
halk müziği kimliğini geliştirir; tiyatro ve dans ye-
niden canlanır; halk oyunları ve türküleri bunlar-
la bütünleştirilerek yüceltilir. Müzik, Devlet Kon-
servatuvarı ile çağdaşlaşma amacını yarınlara ta-
şır.
Eğitim kurumlarında kullanılan dil Türkçedir. Bu-
nunla kanıtlanmak istenilen çok açıktır; “Türkçe
ile bilim yapılır.”
Tıp dışındaki fakülte, bölüm, enstitü ve birim-
leri de hızla güçlenen Başkent Üniversitesi, bi-
limselliğe, yaratıcılığa ve yenilikçiliğe önem vererek
gelişeceğine göre, Türkçenin bilim dili olarak her
alanda gelişmesi, gelecekte bir büyük ivme ka-
zanacaktır. Yabancı dillerin öğrenilmesini yadsı-
madan Türkçenin bilim dili olarak güçlenmesi, ül-
kenin gelişmesinin uzun dönemdeki temelidir.
Öbür eserler bir tarafa, yalnızca bu katkı başlı ba-
şına bir büyük başarılı atılımdır.
Düşünce çeşitliliğine olanak veren “yaratıcı ve
yenilikçi” bir öğrenim ortamı oluşturularak sor-
gulayan, araştıran, çözümleyen, bütünleştiren, ile-
tişim kurabilen ve çağdaş teknolojiyi kavramış ku-
şakların yetiştirilmesi işin özüdür.
Bu bilinçle, yerel, ulusal ve evrenselin, küre-
selleşen bir genel çerçevede bütünlüğünün hiç
gözardı edilmemesinin gerekliliği, gerçekten çok
büyük bir önem taşır.
Ancak, her gelişmenin temeli öncelikle bir
“değerler” bütünlüğüdür. Üniversitenin Strateji Pla-
nı’nda yer alan bir numaralı değer şudur:
Cumhuriyetimizin kuruluşundaki temel değer-
ler olarak akıl ve bilimin, üniversite kavramının te-
mel taşı olduğu düşüncesini paylaşıyoruz. Akıl ve
bilim bilgiye giden sorgulama sürecinin de baş-
langıcıdır. Eleştirel düşünmenin, yaratıcılığın ve ye-
nilikçiliğin itici gücü akıl ve bilimdir.
Sakın susturulmak ya da boğulmak istenen bu
değerler olmasın?
Aynı kaygıyı, çok sayıda öğretim üyesinin ge-
çen günlerde yayımlanan “Cumhuriyeti ve hukuk
devletini” savunan açıklaması vurguluyor:
Açıklama, bilim insanlarının… “evlerinin, çalış-
ma odalarının basılmasını, sağlıklarının tehlikeye
atılmasını, üniversitelerde bir suç yuvası gibi
aramalar yapılmasını... rektörlerin ve saygın bilim
insanlarının ‘terör suçlusu’ olarak tanıtılmasını ka-
bul etmiyoruz… diyor. Evet, yalnızca bugünler için
değil, asıl toplumsal geleceğimiz için, kabul et-
memeliyiz!
yakupkepenek06@hotmail.com
Tohumda ‘tekel’ uyarısı
HİCRAN ÖZDAMAR
İZMİR - Tarõm ve Köyişleri Baka-
nõ Mehdi Eker’in dünyanõn sayõlõ
tohum gen bankalarõndan birinin Tür-
kiye’de kurulacağõnõ açõklamasõ tepki
çekti. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Öz-
kaya, “Bakanın açıkladığıyla ülke-
mizdeki gen bankası sayısı üçe çı-
kacak. Bu genler elbette korunma-
lı ancak birtakım merkezlerde top-
lanmasıyla, tohumların korunması
söz konusu olamaz. Organik güb-
relerde, üreticilere ulaştırılarak üre-
tilmesi daha yararlı olur” dedi.
Ayda 52 TL gibi ‘komik bir ücret’ alan heyet üyelerine maaşlarõ bir yõldõr ödenmiyor
Tüketici de hakemi de sahipsiz
ALİ ÖZTÜRK
ANKARA - Tüketici şikâyet-
lerini değerlendirmek amacõyla
Sanayi ve Ticaret Bakanlõğõ bün-
yesinde kurulan, Tüketici Sorun-
larõ Hakem Heyetleri ödenek sõ-
kõntõsõ yaşõyor. İade etmek iste-
dikleri ürünleri hakem heyetleri-
ne götüren tüketiciler, ürünlerin fi-
yatõna bakõlmaksõzõn, 10 TL “pul
ücreti” ödemek zorunda kalõ-
yor. Ayda 52 TL gibi “komik bir
ücret” alan heyet üyelerine ise
maaşlarõnõn bir yõldõr ödenmedi-
ği belirtiliyor.
Tüketici haklarõnõ korumak
amacõyla kurulan Tüketici So-
runlarõ Hakem Heyetleri, 81 il ve
930’u aşkõn ilçede bulunuyor.
Tüketicilerle satõcõlar arasõndaki
uyuşmazlõklarõ değerlendiren ha-
kem heyetleri, 5 kişilik gruplardan
oluşuyor. Heyetler tüketicilere,
ürün bedelini isteme, ürünün ye-
nisini isteme, bedelde indirim ve
ürün tamir haklarõnõ sunuyor. Tü-
keticilerle ürünler arasõndaki uyuş-
mazlõğa ise hakem heyetleri bi-
lirkişisi karar veriyor. İl hakem he-
yetleri, Sanayi ve Ticaret İl Mü-
dürlükleri’nde, ilçe hakem he-
yetleri de kaymakamlõklarda bu-
lunuyor. Ancak, son yõllarda Tü-
ketici Sorunlarõ Hakem Heyetle-
ri ödenek sõkõntõsõ çekiyor. Sana-
yi ve Ticaret Bakanlõğõ’na bağlõ
hakem heyetlerinin kõrtasiye, bi-
lirkişi, pul bedeli ve yazõşma üc-
retleri, yönetmeliğe göre Bakan-
lõk ödeneğinden karşõlanmasõ ge-
rekirken, Bakanlõğõn dağõtõm sis-
temindeki aksaklõklardan dolayõ
ödenek yetersiz kalõyor. Kayma-
kamlõklar yetersiz ödenekten do-
layõ tüketicilerden 10 TL posta iş-
lemi ücreti alõyor.
Ankara’nõn Etimesgut ilçesi
Tüketici Sorunlarõ Hakem Heye-
ti Üyesi Yalçın Yılancı, Bakan-
lõğõn gönderdiği pullarõn kõsa sü-
re içinde bittiğini ve 6 ay bile yet-
mediğini belirterek, “Ödenek ol-
madığını söylüyorlar. Bu öde-
neğin kullanımına ilişkin istis-
mar yapıldığı düşüncesinde-
yim” dedi. Yõlancõ, ödeneğin dü-
zensiz bir şekilde kullanõldõğõna
dikkat çekerek, şöyle devam etti:
“Bakanlığın uygulamaların-
da yaklaşık 10 yıldır bir aksa-
ma var. Yeterli sayıda pul gön-
derilmiyor ve tüketiciler zarar
görüyor. 30 TL’lik bir çocuk
ayakkabısı için bile 10 TL pul
ücreti alıyoruz. Bakanlığın ih-
maliyle bu uygulamayı zorun-
lu olarak yapıyoruz. Heyet top-
lantıları, hakem heyetleri yö-
netmeliğine göre, ayda iki kez
yapılıyor ve her üye toplantı ba-
şına 26 TL alıyor. Bu komik üc-
ret, 4 ayda bir verilmesi gere-
kirken, biz bir yıldır maaşları-
mızı alamıyoruz.”
Tüketici Haklarõ Derneği Genel
Başkanõ Turhan Çakar ise, bi-
lirkişi ücretlerinin ödenmemesi-
nin birçok sõkõntõya neden oldu-
ğunu vurgulayarak, konuşmasõnõ
şöyle sürdürdü: “Hakem heyeti
yönetmeliğine göre, tüketici
başvurusu 3 ay içinde sonlan-
dırılmalıdır. Bilirkişi ücretleri
ödenmediğinden, hakem heye-
tinde de aksaklıklar yaşanıyor
ve tüketici zor durumda kalı-
yor. Ödenek sorunu, Bakan-
lıktan kaynaklanıyor. Ama bu
işin asıl sorumlusu hükümettir.
Tüketici haklarına yeterince
saygı gösterilmiyor.”
İade etmek istedikleri ürünleri hakem heyetlerine
götüren tüketiciler, ürünlerin fiyatõna bakõlmaksõzõn, 10
TL “pul ücreti” ödemek zorunda kalõyor. Bu arada
tüketici şikâyetlerini kabul eden ve ayda 52 TL gibi
‘komik bir ücret’ alan heyet üyelerine ise maaşlarõnõn
bir yõldõr ödenmediği belirtiliyor.
10yõlda29.5milyarTLteşviklesadece120bin993kişiyeişyaratõldõ
Ekonomi Servisi - İstanbul Serbest Muha-
sebeci Mali Müşavirler Odasõ’nõn (İSMM-
MO) “Teşvik ve İstihdam” raporuna göre 10
yõlda, 29.5 milyar liralõk teşvikle sadece 120 bin
993 kişiye istihdam yaratõldõ.
İSMMMO’nun, Hazine Müsteşarlõğõ ve
KOSGEB verilerinden yararlanarak hazõrladõ-
ğõ rapora göre son dönemde açõklanan 3 milyar
liralõk en kapsamlõ teşvik paketiyle 500 bin ki-
şiye istihdam yaratõlmasõnõn hedeflendiği anõm-
satõldõ. Raporda devletin ülke ekonomisinin ge-
lişmesi ve istihdam yaratmasõ için uyguladõğõ
teşvik politikasõ kapsamõnda 1999 yõlõndan
bu yana tarõm, madencilik, imalat, enerji ve hiz-
met gruplarõnda toplam 3 bin 781 yatõrõm teş-
vik belgesi verildiği vurgulandõ.
Küçük ve orta boy işletmelerin de dahil olduğu
sektörlere yatõrõm teşvik belgelerine karşõlõk 29
milyar 534 milyon 291 bin 630 lira nakit yatõ-
rõm desteği verildiğinin altõ çizilen açõklamada,
rapora göre teşvikle gelen istihdamda en başa-
rõlõ yõlõn 2003 olarak gözlendiği belirtildi.
İSMMMO Başkanõ Yahya Arıkan, verile-
re ilişkin yaptõğõ değerlendirmede, teşviklerin
bugüne kadar istihdam yaratmada yeterince ba-
şarõlõ olmadõğõnõ dile getirerek, belli sektörler-
le zaman zaman istihdama katkõ sağlansa da ka-
lõcõ çözümlere ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.
Arõkan, yeni teşvik paketiyle de arzu edilen iş-
gücünün yaratõlmasõnõn güç göründüğünü ifa-
de ederek, SSK ve prim yükünün kalkmasõnõn
geç kalõnmõş ancak yerinde bir karar olduğunu
bildirdi.
Yeni teşvik paketi kapsamõnda 3’üncü ve
4’üncü bölgelerde yatõrõm yapacak olan sana-
yici ve işletmecilerin bu bölgelerde nitelikli iş-
gücünü bulmakta zorluk çekeceğini, dolayõsõyla
çalõşanlarõn yüzde 30’unun büyük şehirlerden
bu bölgelere göç edecek gibi göründüğünü di-
le getiren Arõkan, bunun da piyasaya yeni is-
tihdam yaratõlmasõndan daha çok, istihdamõn
bölgelere kaymasõ olarak yansõyabileceğini
ifade etti. Yeni istihdam paketi kapsamõnda, 30
Nisan’dan itibaren istihdam yaratan sanayici-
nin SSK işveren payõnõ devletin ödemesini fev-
kalade olumlu bulduğunu belirten Arõkan, şun-
larõ söyledi: “Küçük bir destekle hayata
döndürülecek çok firma var. Bunu bir se-
ferberlik gibi görüp hep birlikte değerlen-
dirmeliyiz... Ekonomi politikasının bütün un-
surlarının ekonomide büyüme ivmesinin
yakalanmasını hedeflemesi önemlidir. Bu
çerçevede sosyal boyutu olan yeni bir eko-
nomik program yapılması, teşvik önlemle-
rinin de bu program çerçevesinde planlan-
ması çok daha yararlı olabilir.”
Mobilyada
keyifler
yerinde
Ekonomi Servisi
- Türkiye Mobilya
Sanayicileri Derneği
Başkanõ Nazif Tür-
koğlu, mobilyada son
zamanlarda yapõlan
yüzde 10’luk KDV
indirimi sonrasõnda
çarklarõn yeniden
dönmeye başladõğõnõ
ve sektörün, talebe
yetişemez hale gel-
diğini söyledi.
Türkoğlu, Kahra-
manmaraş’taki İstik-
bal Mobilya Mağa-
zasõ’nõn açõlõşõnda
yaptõğõ konuşmada
işten çõkartõlan 10 bin
kişinin geri çağrõldõ-
ğõnõ ifade etti.
Her ülkeye
farklı tasarım
İran ve Belçika pa-
zarlarõndaki atõlõmla-
rõyla ihracatõnõ yüzde
40 arttõran Bursa mer-
kezli Donat Mobil-
ya’nõn Genel Müdür
Yardõmcõsõ Abdul-
lah Boztepe de
“Yurtdışında başa-
rımızın sırrı, her ül-
keye farklı ürünler.
Küresel düşün, yerel
davran stratejisiy-
le, hangi ülkenin pa-
zarına gireceksek, o
ülkenin tüketicisi-
nin beklentisini, be-
ğenisini ve alım dü-
zeyini tespit edip o
doğrultuda tasarım
ve üretim aşamasına
geçiyoruz” dedi.
Kebabõ, uluslararasõ arenaya
taşõyan Köşebaşõ Restaurant,
Brezilya ve Bahreyn’nin
ardõndan Dubai’de yer açtõ.
Köşebaşõ, Ali Akkaş’õn ilginç
yaşamöyküsünün başarõ durağõ.
MURAT GÜLDEREN
ABD’nin popüler gezi dergisi Con-
de Nast Traveler’õn 14 bin üyesi tara-
fõndan “Dünyanın En İyi 50 Resto-
ranından Biri” seçilen ve Türkiye’ye
gelen eski ABD Başkanõ Bill Clinton,
SSCB Başkanõ Gorbaçov, aktör Jack
Nicholson gibi birçok ünlü isme Tar-
sus yöresinin lezzetlerini tattõran Kö-
şebaşõ Restaurant, yöresel tatlarõ yurt-
dõşõna yaymanõn heyecanõnõ yaşõyor.
Brezilya ve Bahreyn’deki restoranla-
rõnõn ardõndan, geçen günlerde de Du-
bai’de yeni bir restoranõ hizmete sokan
Köşebaşõ Restaurant ortaklarõndan Ali
Akkaş, Abudabi ve Katar’ da da an-
laşmalarõnõn hazõrlandõğõnõ belirtti.
5 yılda 20 restoran
Tüm körfez ülkelerinde 5 yõla ka-
dar 20 tane restoran açmayõ hedef-
lediklerinin altõnõ çizen Akkaş,
“Dünyanın her yerinde lezzetimizi
koruyoruz. Türkiye’den et götü-
remiyoruz ama, damak tadımıza
en uygun etleri almaya çalışıyo-
ruz. Alıştığımız tatları, Türki-
ye’den götürdüğümüz baharat-
larla koruyoruz” diyor. Yurtdõşõ
restoranlarõnõ franchise yöntemiyle
açtõklarõnõ belirten Akkaş, bugüne ka-
dar 15 milyon dolarlõk dõş yatõrõma im-
za attõklarõnõ vurguladõ. Akkaş, Körfez
ülkelerinin ardõndan Avrupa’ya da açõ-
lacaklarõnõ söyledi.
Köşebaşı, kebabı
A sınıfına taşıdı.
İstanbul’a gelen
turistler de
lezzetini merak
ediyor.
Köşebaşı’nda 2
çeşit konsept var.
Birincisi
Köşebaşı
Restoran, öteki
köşebaşı ekspres.
Ekspres, fastfood
gibi çok
beklemeden daha
hızlı hizmet
veriyor.
Köyüne 1.5 milyon TL’lik destek
Ali Akkaş, aslõnda diğer
işadamlarõna da örnek
olacak bir girişimin
öncüsü. Büyükşehirin
maratonunda köyünü
unutmayan Akkaş, bir
yandan dünyaya Türk
mutfağõnõ taşõmaya
hazõrlanõyor, öte
yandan Avrupa’daki
köy modelini kendi
köyüne uygulamak için
girişimlerde bulunuyor.
Akkaş, Sõvas Bolucan
köyüyle ilgili projelerini
şöyle anlatõyor:
“Köyümüzde önceleri
90 hane vardı ve bu
rakam göçlerle birlikte 9
haneye kadar düşmüştü. Biz
Çekül Vakfı ile görüşerek hem
kültürel hem de geri dönüşüm adı
altında çalışmalara başladık.
Köyün doğal dokusunu bozmadan
çevre düzeni yaptık, arıcılık ve
meyvecilikle ilgili faaliyetleri
canlandırdık. Turistlere özel
olarak 500- 600 kişilik
misafirhaneler yaptık, köyde evi
olmayan hemşerilerimiz için
devremülkler yaptık. 1.5 milyon
TL’yi aşan yatırım yaptık bu proje
için. Ayrıca, köyümüzde eski
dönemlere ait saban, traktörlerin
sergileneceği müze kurmayı
planlıyoruz. Hedef, Avrupa’daki
köy modelini ülkemize taşımak.”
Köşebaşõ Restaurant’õn mutfağõnõn
lezzetinin arkasõnda öykü tadõnda bir
başarõ yatõyor. 1970’li yõllarda
Sõvas’tan İstanbul’a beş parasõz
gelen Ali Akkaş, önce lokantalarda
bulaşõkçõlõk yapõyor, ardõndan
Maksim, Çakõl Gazinolarõ’nda
garson olarak çalõşõyor.
Çalõşmalarõnõn birikimini
ortaklarõyla paylaşarak Levent’teki
yerlerini açtõklarõnõ söyleyen Akkaş,
öykünün devamõnõ şu şekilde
özetliyor: “Kebap, hijyen
koşullarına dikkat edilerek
yapılmadığı için, bizim işe
başladığımız yıllarda meşhur
değildi. İnsanlar kebap yemekten
kaçıyordu. Biz de buradan yola
çıkarak, her şeyden önce gerek
gıdasal olarak gerekse mağaza
temizliğimiz açısından öne
çıkıp bu işin en iyisi olmaya
karar verdik.
Kebaba kõta atlatan Köşebaşõ
Körfez ve Avrupa’yõ hedefliyor
KDV İNDİRİMİ