Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Hüseyin
Cevahir anılıyor
Haber Merkezi -
Türkiye Halk Kurtuluş
Partisi-Cephesi (THKP-
C) önderlerinden Hüse-
yin Cevahir, öldürülüşü-
nün 38. yõldönümünde
Ankara’da anõlacak.
Dostlarõnõn “Kibar mili-
tan” olarak anõmsadõğõ
Cevahir için 68’liler Da-
yanõşma Derneği ve
Devrimci 78’liler Fede-
rasyonu, Ankara Üniver-
sitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi önünde saat
13.30’da basõn açõkla-
masõ yapacak.
Direnişin
90. yıldönümü
ÖDEMİŞ (Cum-
huriyet) - Kuvayõ Milli-
ye hareketinin başlangõç
yeri kabul edilen İz-
mir’in Ödemiş ilçesine
bağlõ İlkkurşun köyün-
de, işgale karşõ ilk sivil
direnişin 90. yõldönümü
törenle kutlandõ. İlkkur-
şun Anõtõ’nõn yer aldõğõ
Hacõ İlyas Tepesi’ndeki
törene, Ödemiş Kayma-
kamõ Abdurrahman Ko-
çoğlu, Garnizon Komu-
tanõ Personel Yarbay Fu-
at Alakoç, Belediye Baş-
kanõ Bekir Keskin, il ge-
nel meclisi ve belediye
meclis üyeleri, bürokrat-
lar, siyasi parti temsilci-
leri, İlkkurşun Efeleri
Derneği üyeleri ve yurt-
taşlar katõldõ.
AKP’de
toplu istifa
AKSARAY
(Cumhuriyet) - AKP
Aksaray 3. İl Kongre-
si’nde çõkan olaylar ne-
deniyle AKP Merkez İl-
çe Başkanõ Sinan Öz-
kan’õn istifasõnõn ardõn-
dan, merkez ilçe başkan-
lõğõnõn 42 yöneticisi de
istifa etti. AKP il kon-
gresinde merkez ilçe
başkan yardõmcõsõ Aydõn
Coşkun, il başkanlõğõna
aday oldu. Coşkun’un
adaylõğõ, kongredeki di-
van heyeti tarafõndan ka-
bul edilmediği için sa-
londa olaylar çõktõ. Kon-
gre ardõndan Merkez İl-
çe Başkanõ Sinan Özkan,
olaylarõ “hukuk faciasõ”
olarak nitelendirdi ve
görevinden istifa etti.
Tapu müdürü
tutuklandı
SAKARYA (AA) -
Sakarya’nõn Ferizli ilçe-
sinde Tapu Müdürlü-
ğü’nde tapu işlemlerinin
yapõlmasõ için kendisin-
den rüşvet alõndõğõnõ öne
süren bir kişinin ihbarõ
üzerine, polis operasyon
başlattõ. Üzerine gizli
kamera yerleştirilen ih-
barcõ, seri numaralarõ
tespit edilen 1000 lirayla
Ferizli Tapu Müdürlü-
ğü’ne gönderildi. Tapu
müdürü Z.Y. (50), yar-
dõmcõsõ M.G. (51) ve si-
cil katibi H.A.A. (29)
parayõ alõrken gizli ka-
merayla görüntülendi.
Kamera görüntülerini in-
celeyen polis zanlõlarõ
gözaltõna aldõ. 3 zanlõ
“örgütlü şekilde rüşvet
almak” ve “görevi kötü-
ye kullanmak” suçlarõn-
dan tutuklandõ.
Muhtarların
maaş isyanı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Tür-
kiye Muhtarlar Derne-
ği’nin genel kurulunda
başkanlõğa Ramazan
Özünal yeniden seçildi.
Özünal, muhtarlarõn 300
TL maaşla Bağ-Kur pi-
rimini ödeyemedikleri-
ni, bu yüzden de icralõk
olduklarõnõ vurgulaya-
rak “Muhtarlar yerlerde
sürünüyor” dedi.
Mayın patladı:
1 yaralı
HAKKÂRİ (AA) -
Hakkâri’nin Şemdinli il-
çesi Günyazõ köyü kõrsa-
lõndaki operasyonlar sõ-
rasõnda, teröristlerce ara-
ziye döşenen mayõn pat-
ladõ. Patlamada bir köy
korucusu ağõr yaralandõ.
‘Kaplumbağalar da Uçar’
Günlerdir siyaset “mayın”ı tartışıyor.
Suriye sınırındaki mayınları kim
temizleyecek? Temizleyen daha sonra
44 yıl orada nasıl organik tarım
yapacak? Kaç para kazanacak? Bu
paraları İsrail mi kazanacak, yoksa
başkaları mı? Bu tartışmada mayına
basarak yaşamını yitiren, bacağı, kolu
kopan insanların doğru dürüst adı bile
geçmiyor...
Mayın mağdurlarının, mayına
basanların, mayın tehdidiyle iç içe
yaşayanların yaşamından kesitler
sunan iki filmi bu vesileyle
anımsatmak istedik. “Kaplumbağalar
da Uçar” İranlı yönetmen Bahman
Ghobadi’nin filmi.
Saddam sonrası Irak’ta
çekilen bu film mayın
tarlalarında büyüyen
çocukların yaşamından
çarpıcı kesitler veriyor.
Mayınları çıkarıp silah
tüccarlarına satan,
çaresiz, yaralı, yetim,
kolsuz, bacaksız
çocukların öyküleri
izleyiciyi sarsıyor. Bir
diğer film; yine İranlı bir
yönetmen Mohsen
Makhmalbaf’ın
“Kandahar” filmi. Bu
filmde Taliban
döneminde Afganistan’da
yaşananlara, özellikle bu
ülkede “kadın olma”nın
zorlu mücadelesine ışık tutuluyor. Bu
filmin belki de en çarpıcı karelerinden
biri; gökyüzünden paraşütle atılan
protez bacakları kapışmak için koltuk
değnekleriyle koşuşturan insanların
yürek yakan görüntüsüydü. Mayına
bastığı için bacakları kopan karısına
protez bacak bulabilmek için büyük
güçlüklerle ulaştığı Kızılhaç’ın sağlık
merkezinde, elinde karısının
ayakkabılarıyla uygun protez arayan
bir erkeğin öyküsü de en süslü, en iri
laflarla dolu sevgi öykülerinden daha
fazlasını anlatmıyor mu?
Gelelim ülkemizdeki tabloya.
“Mayınsız Bir Türkiye Girişimi” ve sivil
toplum kuruluşlarının açıklamasına
göre, “Her yıl ortalama 180 kişi (2005
yılında 220; 2006 yılında 145 kişi)
mayın veya patlamamış askeri
malzeme nedeniyle ya yaşamını
yitiriyor ya da sakatlanıyor.
Kurbanların üçte biriniyse çocuklar
oluşturuyor.” Girişimin internet
sitesinde yer alan mayın
mağdurlarının çığlığını köşemize de
taşıyalım istedik:
İbrahim Yağma: 12-13 yaşında
koyun otlatırken, mayınlı araziye
yanlışlıkla girdim. Mayın patladıktan
sonra ayağımı kaybettim. O gün
bugün işsizim.
Ahmet Bitkin: Yoksulluk içinde
askerlik yaptım.
Döndükten sonra başlık
parası biriktirmek için
Suriye’ye geçerken
mayın patladı. Herhangi
bir işim olmadığı gibi
yeşil kartım da yok.
Aziz Boyacı: Ben
askerden geldikten
sonra, eşim açlıktan
evde ağlıyordu. Bu
nedenle 1960 yıllarında
bile bile sınıra, kaçağa
giderken mayına
bastım.
Halil Uslu: İşim
olmadığı için 1970
yılında Suriye’ye çay
getirmeye gitmiştim.
Mayın patladı ve ayağım
koptu. Ayağımı kendi imkânlarımla
protez yaptım.
Adem Gülşen: Çocuktum, koyunları
otlatırken yorulmuştum. Dinlenmek
için yere uzanmak istedim. Kolumu
yere koyduğum anda büyük bir
patlama oldu. Kolum koptu. 2002
yılında İş Bulma Kurumu’na müracaat
ettim. Her yıl da kaydımı yenilediğim
halde iş bulamadım.
Mayın tarlalarında askerler şehit
oluyor, siviller yaşamını yitiriyor,
kolunu, bacağını kaybediyor. Peki,
AKP iktidarı, mayından temizlenecek
arazilerde mayın mağdurlarını da
dikkate alan bir çözümü niye
düşünmüyor?
Toprakla temas özlemi...
TBMM İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu’nun Cezaevleri Alt
Komisyonu üyeleri geçen günlerde
Batman Cezaevi’nde incelemelerde
bulundular. Cezaevlerinde kalan
tutuklu ve hükümlülerin istemleri,
bulundukları bölgenin coğrafi ve
iklim koşullarına göre de değişiyor.
Nitekim, Batman Cezaevi’nden
gelen en yoğun isteklerden birisi,
yazın sıcaklık 50 dereceleri bulduğu
için, elbette “klima”ydı. Ama bir
başka istek vardı ki cezaevinde
insanın nelerden yoksun olduğunu
ve nelere “özlem” duyabileceğini bir
kez daha gözler önüne serdi.
Cezaevinde kalan tutuklu ve
hükümlüler görüştükleri komisyon
üyelerine “toprağı” özlediklerini
ilettiler. Çünkü odalar malum taş
duvar, havalandırma ise yine
tamamen yazın çok “sıcak”,
kışın çok “soğuk” beton. Duvarların
üstü tel örgüler, yani metal.
Komisyon, bu son derece “insani”
istemi, hemen temin edilmesi
gereken “öneri” olarak raporuna
koydu:
“Baştan aşağı beton ve metal
aksamdan oluşan ceza infaz
kurumlarında, kurum yönetimi
tarafından uygun görülen yerlerde,
kurum güvenliğini de tehlikeye
sokmadan, altı beton olmak şartıyla
‘zemini toprak’ alanlar ihdas
edilmesi, böylece hükümlü ve
tutukluların toprakla temaslarının
sağlanması yararlı olacaktır.”
AKP’nin yanıtlayamadığı
sorular...
CHP Konya Milletvekili Atilla
Kart, Meclis’in en çok “soru
soran” milletvekillerinden. Meclis
İçtüzüğü’nün milletvekiline verdiği
denetim yetkisi sınırlı olduğu için
Kart, en etkilisi sayılabilecek
“yazılı soru önergesi” yle
hükümetin “tartışmalı” icraatları
konusunda bilgi edinmeye
çalışıyor.
Ancak Kart’ın soruları hükümeti
“rahatsız eden” cinsten olmalı ki
22 ve 23. dönemlerde çok sayıda
soru önergesi yanıtsız kalmış.
Aslında Meclis İçtüzüğü’ne göre
hükümet soru önergelerine en
geç 15 gün içinde yanıt vermek
zorunda... Ancak bu sürede yanıt
vermezse, Meclis Başkanı’nın
uyarısı doğrultusunda hükümete
10 günlük ek süre tanınıyor. Peki
sorular yanıtlanmazsa ne oluyor?
Ne yazık ki bu konuda yaptırım
yok, soru önergesi Meclis’in
“gelen kâğıtlar” listesinde
yayımlanıyor, o kadar.
İşte Atilla Kart buna isyan ediyor.
AKP hükümeti işbaşına
geldiğinden beri çok sayıda soru
önergesinin yanıtsız kaldığını
belirten Kart, “22 ve 23. yasama
döneminde idari denetim
mekanizmalarını parti memuru
uygulaması içinde bağımlı hale
getiren, adli mekanizmaların
yapılanmasına müdahale eden
siyasi iktidar, yasama denetimini
de etkisiz hale getirmiştir” diyor.
AKP’nin 6 yılın sonunda “parti
devletini inşa ettiğinin görüldüğü”
saptamasına yer veren Kart, AKP
hükümetinin yanıt vermediği ve
2009 yılında “gelen kâğıtlarda”
yayımlanan soru önergelerinin
22’sini kamuoyuyla paylaşma
gereği duymuş.
Biz de Kart’ın hükümete
“rahatsızlık” veren sorularından
bazılarını sizlerle paşlaşalım
istedik:
? Konya-Ankara hızlı tren
projesine ilişkin önerge.
? Başbakan’ın yeğenine verilen
silah ruhsatıyla ilgili önerge.
? Sabah-ATV satışıyla bağlantılı
olarak oluşan Vakıfbank zararını
gidermek amacıyla adli emanet
paralarının faizsiz olarak
kullanılmasındaki yasadışılığı
sorgulayan önerge.
? Konya’da mülkiyeti SHÇEK’e ait
iken Meram Belediyesi’ne intikal
eden taşınmazlarla ilgili önerge.
? Kuran kurslarının denetimine
ilişkin önerge.
? İstanbul Büyükşehir Belediyesi
bünyesinde 2001 tarihi itibarıyla
475 trilyona ulaşan İGDAŞ-
Belbim- Akbil yolsuzluk
dosyalarıyla ilgili önerge.
? İGDAŞ’la ilgili yolsuzluk iddiaları
hakkındaki önerge.
? İnsansız hava uçakları alımına
ilişkin önerge.
? (Eski) Maliye Bakanı Kemal
Unakıtan’la ilgili İzmir-Foça’daki
taşınmazın satışındaki vergi
kaçakçılığı iddasını içeren
önerge.
? Yargı kararlarını uygulamayan
Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın
kişisel olarak ödemek zorunda
oldukları tazminatla ilgili önerge.
? AKP teşkilatıyla, kaymakamlığın
işbirliği içinde geliştirdiği bir
etkinlik hakkındaki önerge.
? Türk Telekom bünyesinde
Oger’i temsilen görev yapan
Başbakanlık Müsteşarı ve
Denizcilik Müsteşarlığı Müsteşar
Yardımcısı hakkındaki önerge.
? 29 Mart seçimleri öncesinde
AKP teşkilatlarıyla mülki idare
birimleri arasındaki işbirliğine
yönelik ilişkileri sorgulayan
önerge.
? Ankara Büyükşehir Belediyesi
ile Anayasa Mahkemesi
Başkanı’nın damadı arasındaki
trampa olayını sorgulayan önerge.
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
parlamentokulisi@gmail.com
EMİNE KAPLAN
ANKARA - AKP hükümetleri döne-
minde yasadõşõ ve hukuka aykõrõ dinleme-
de patlama yaşandõğõ ortaya çõktõ. Adalet Ba-
kanõ Sadullah Ergin, 2005 yõlõnda 4, 2006
yõlõnda 9, 2007 yõlõnda 49, 2008 yõlõnda 110
ve 2009 yõlõnõn ilk 3 ayõnda 49 olmak üze-
re 28’i kamu görevlisi toplam 221 kişi hak-
kõnda işlem yapõldõğõnõ açõkladõ. Bunlarõn so-
nucunda 53 kişi hakkõnda kovuşturmaya yer
olmadõğõna karar verilirken, 39 kişi hakkõnda
dava açõldõ.
Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’in CHP An-
talya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün soru
önergesine verdiği yanõt, Türk Ceza Yasa-
sõ ve Ceza Muhakemesi Yasasõ’nda yapõlan
değişikliklerin ardõndan 2005 yõlõndan iti-
baren bugüne kadar yasadõşõ ve hukuksuz
dinleme sayõsõnda artõş olduğunu ortaya koy-
du. Çöllü, “Yasadışı telefon dinlemeleri ne-
deniyle 2003-2009 döneminde ve yıllara
göre savcılıklara kaç suç duyurusu ya-
pılmıştır? Bu kapsamda, kaç kişi hak-
kında bir işlem yapılmışıtır? Bu kişiler
arasında kamu görevlileri de var mıdır?
Hükümetiniz iletişim güvenliğini yok
eden yasadışı telefon dinlemelerini sorun
olarak görmekte midir? Bu sorunun son
dönemde giderek artan bir şekilde orta-
ya çıkmasının nedenleri ile ilgili bir in-
celeme yaptırdınız mı? Yasal mevzuatta
mı, uygulamada mı bir aksaklık vardır?”
sorularõnõ yöneltti.
28 KİŞİ KAMU GÖREVLİSİ
Ergin’in tüm cumhuriyet başsavcõlõkla-
rõndan alõnan sayõsal verilerin õşõğõnda ver-
diği bilgilere göre 2005-2009 yõllarõ arasõnda
28’i kamu görevlisi toplam 221 kişi hak-
kõnda yasadõşõ ve hukuka aykõrõ telefon din-
AKP döneminde yasadõşõ dinleme iddiasõyla 221 kişi hakkõnda işlem yapõldõ
Telekulak patlamasõAdalet Bakanõ Sadullah Ergin’in verdiği bilgiye göre 2005 yõlõnda 4, 2006 yõ-
lõnda 9, 2007 yõlõnda 49, 2008 yõlõnda 110 ve 2009 yõlõnõn ilk 3 ayõnda 49 ol-
mak üzere, 28’i kamu görevlisi, 221 kişi hakkõnda yasadõşõ telefon dinlediği
iddiasõyla işlem yapõldõ. Bunlarõn sonucunda 53 kişi hakkõnda kovuşturmaya
yer olmadõğõna karar verilirken, 39 kişi hakkõnda dava açõldõ.
Erdoğan Gaziantep’te ekonomik krizi en az zararla atlatacaklarõnõ yineledi
Başbakan ‘teğet’te õsrarlõ
BEKİR ŞAHİN
GAZİANTEP - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, “Ben baştan ‘Kriz teğet geçecek’
dedim. Rahatsız oldu birileri. Ne diye-
cektim, ‘Yõkõlacağõz’ mı diyecektim. Evet
‘Teğet geçecek’ dedim ve teğet geçiyor”
dedi.
Gaziantep Kamil Ocak Kapalõ Spor Sa-
lonu’nda düzenlenen AKP Gaziantep İl
Kongresi’nde konuşan Erdoğan, kendileri-
ni bölmek, aralarõna nifak sokmak isteyen-
ler olduğunu ifade ederek bunlara fõrsat ve-
rilmemesini istedi. “Bu hareket içinde
yer alanlar asla ve asla akçeli işlere ka-
rışmazlar” diyen Erdoğan, “Karışıyorlarsa
bu milletin de bizim de ahımız onların
üzerindedir. Bu millete hizmet noktasında
tembellik göstereceklerin, ihmal sergile-
yeceklerin, vurdumduymazlık içinde ola-
cakların bu hareket içinde yeri olma-
mıştır, bundan sonra da olmayacaktır”
diye konuştu.
29 Mart yerel seçimlerinden de birinci par-
ti olarak çõktõklarõnõ, Türkiye’nin tama-
mõndan oy aldõklarõnõ belirten Erdoğan,
CHP’ye yüklendi. Erdoğan, “81 ilin ta-
mamında AKP yüzde 20’nin üzerinde oy
almış. Biz istiyoruz ki diğer partiler de 81
ilde siyaset yapabilsin. Sadece sahil şeri-
dinde kalmayın. Türkiye’nin tamamın-
da siyaset yapın. Ama onların böyle bir
derdi yok. Böyle bir sevdası yok. Böyle bir
acısı yok” dedi.
IMF ile görüşmelerin sürdüğünü, Türki-
ye’nin istekleri kabul edilirse anlaşmanõn im-
zalanabileceğini ifade eden Erdoğan, şun-
larõ söyledi: “Ben baştan ‘Kriz teğet ge-
çecek’ dedim. Rahatsız oldu birileri. Ne
diyecektim, ‘Yõkõlacağõz’ mı diyecektim.
Evet ‘Teğet geçecek’ dedim ve teğet ge-
çiyor. En az zararla atlatacağız biz bu kri-
zi. İnanarak söylüyorum bunu, bilerek
söylüyorum. Ama onların bu konuda
bilgisi yok. ‘IMF ile anlaşma olsun’ di-
yorlar. Kusura bakmayın ülkemin men-
faatlarına halel getiremem. IMF ile an-
laşma, karşılıklı taleplerimiz kabul gö-
rürse imzalanır. Oradan bizi vurmaya
kalkanlar, yanlış yere ok atarlar. Dikkat
etsinler, o ok döner, sonra onları vurur.”
lemesi yaptõğõ iddiasõyla
işlem yapõldõ. 2005 yõlõna
kadar cumhuriyet savcõ-
lõklarõna yasadõşõ telefon
dinlemeleriyle ilgili hiçbir
suç duyurusunun gelme-
mesi dikkat çekti.
2005 yõlõnda dört kişi
hakkõnda işlem yapõlõr-
ken, bu sayõ 2006 yõlõnda
dokuz, 2007 yõlõnda 49,
2008 yõlõnda 110 ve 2009
yõlõnõn ilk 3 ayõnda ise
49’a çõktõ. İşlem yapõlan
kamu görevlisi sayõsõ
2005 yõlõnda iki, 2006 yõ-
lõnda dört, 2007 yõlõnda
iki, 2008 yõlõnda 13, 2009
yõlõnõn ilk 3 ayõnda ise ye-
di olarak gerçekleşti. Bu-
güne kadar 123 kişi hak-
kõnda yasadõşõ telefon din-
lediği iddiasõyla soruş-
turma açõlõrken, 53 kişi
hakkõnda kovuşturmaya
yer olmadõğõ kararõ veril-
di. 39 kişi hakkõnda dava
açõlõrken, 4 kişi hakkõnda
açõlan davalar zamanaşõ-
mõ nedeniyle düştü. Bin
kişi hakkõnda gelen şi-
kâyet ise işleme konul-
madõ. Yapõlan soruşturma
ve açõlan davalar sonu-
cunda bugüne kadar yal-
nõzca bir kişi beraat eder-
ken, diğer davalar ise sü-
rüyor. Ergin, son dönem-
de yasadõşõ telefon dinle-
melerinin artõşõyla ilgili
soruya ise anayasa ve ya-
salarda haberleşmeyi dü-
zenleyen maddeleri an-
latmakla yetindi.
AHMET TÜRK VE OSMAN BAYDEMİR DTP EŞBAŞKANI EMİNE AYNA
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel
Başkanõ Ahmet Türk ve Diyarbakõr Büyükşehir Beledi-
ye Başkanõ Osman Baydemir Sümerpark Resepsiyon
Salonu’nda asõlõ harita üzerinde bulunan bazõ ilçe ve köy-
lerin yanõna kalemle Kürtçe adlarõnõ yazdõ.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği Baş-
kanlõğõ’nca (GABB) hazõrlanan “Doğu ve Güneydo-
ğu’ya Farklı Bakış Rehberi” Sümerpark Resepsiyon
Salonu’nda düzenlenen etkinlikle tanõtõldõ. Etkinliğe DTP
Genel Başkanõ Ahmet Türk, DTP’li milletvekilleri Aysel
Tuğluk, Bengi Yıldız, Büyükşehir Belediye Başkanõ Os-
man Baydemir ve GABB’a üye belediyelerin başkanlarõ
ile bazõ sivil toplum örgütü temsilcileri katõldõ.
Baydemir, hazõrlanan rehberin 15 kenti kapsadõğõnõ
belirtirken Baydemir’in gösterdiği haritadaki kentlerin
Türkçe ve Kürtçe adlarõnõn birlikte yer almasõ da dikkati
çekti. Baydemir ve DTP Genel Başkanõ Türk, daha sonra
bazõ ilçelerin altlarõna Kürtçe adlarõnõ yazdõ.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Eşbaşka-
nõ Emine Ayna, “Türkiye kavramı olmalı, Türk milleti
değil. Türkiye ulusu olmalı, Türk ulusu değil. Türkiye-
lilik kavramı olmalı, Türk değil. Bunlar değiştiği za-
man çözümün yolu açılır” dedi. Diyarbakõr Büyükşehir
Belediyesi’nin düzenlediği 9. Diyarbakõr Kültür Sanat Fes-
tivali’nin kapanõşõnda konuşan Ayna, “Birlikte ve bera-
berlik içerisinde yaşamanın önkoşulu karşılıklı eşitlik,
hakların ve özgürlüklerin tanınmasıdır. Biz hakların ve
özgürlüklerin siyasetini yapıyoruz. Bugün Türkiye’de
çok kimlik var ve çok kimlik yaşıyorsa, bu ülke bunu
anayasal güvenceye almak zorundadır. Bu kimlik siya-
seti değil. Bu ülkede kimlik siyaseti yapan DTP dışın-
daki tüm siyasi partilerdir. Kamuoyu çok ciddi tartışı-
yor Kürt sorununun çözümünü. Türkiye kavramı ol-
malı, Türk milleti değil. Türkiye ulusu olmalı, Türk
ulusu değil. Türkiyelilik kavramı olmalı, Türk değil.
Bunlar değiştiği zaman çözümün yolu açılır” dedi.
Haritada köylere
Kürtçe isim yazdılar
‘Türk değil, Türkiyelilik
kavramı olmalı’