22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 HAZİRAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Hüseyin Cevahir anılıyor Haber Merkezi - Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP- C) önderlerinden Hüse- yin Cevahir, öldürülüşü- nün 38. yõldönümünde Ankara’da anõlacak. Dostlarõnõn “Kibar mili- tan” olarak anõmsadõğõ Cevahir için 68’liler Da- yanõşma Derneği ve Devrimci 78’liler Fede- rasyonu, Ankara Üniver- sitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi önünde saat 13.30’da basõn açõkla- masõ yapacak. Direnişin 90. yıldönümü ÖDEMİŞ (Cum- huriyet) - Kuvayõ Milli- ye hareketinin başlangõç yeri kabul edilen İz- mir’in Ödemiş ilçesine bağlõ İlkkurşun köyün- de, işgale karşõ ilk sivil direnişin 90. yõldönümü törenle kutlandõ. İlkkur- şun Anõtõ’nõn yer aldõğõ Hacõ İlyas Tepesi’ndeki törene, Ödemiş Kayma- kamõ Abdurrahman Ko- çoğlu, Garnizon Komu- tanõ Personel Yarbay Fu- at Alakoç, Belediye Baş- kanõ Bekir Keskin, il ge- nel meclisi ve belediye meclis üyeleri, bürokrat- lar, siyasi parti temsilci- leri, İlkkurşun Efeleri Derneği üyeleri ve yurt- taşlar katõldõ. AKP’de toplu istifa AKSARAY (Cumhuriyet) - AKP Aksaray 3. İl Kongre- si’nde çõkan olaylar ne- deniyle AKP Merkez İl- çe Başkanõ Sinan Öz- kan’õn istifasõnõn ardõn- dan, merkez ilçe başkan- lõğõnõn 42 yöneticisi de istifa etti. AKP il kon- gresinde merkez ilçe başkan yardõmcõsõ Aydõn Coşkun, il başkanlõğõna aday oldu. Coşkun’un adaylõğõ, kongredeki di- van heyeti tarafõndan ka- bul edilmediği için sa- londa olaylar çõktõ. Kon- gre ardõndan Merkez İl- çe Başkanõ Sinan Özkan, olaylarõ “hukuk faciasõ” olarak nitelendirdi ve görevinden istifa etti. Tapu müdürü tutuklandı SAKARYA (AA) - Sakarya’nõn Ferizli ilçe- sinde Tapu Müdürlü- ğü’nde tapu işlemlerinin yapõlmasõ için kendisin- den rüşvet alõndõğõnõ öne süren bir kişinin ihbarõ üzerine, polis operasyon başlattõ. Üzerine gizli kamera yerleştirilen ih- barcõ, seri numaralarõ tespit edilen 1000 lirayla Ferizli Tapu Müdürlü- ğü’ne gönderildi. Tapu müdürü Z.Y. (50), yar- dõmcõsõ M.G. (51) ve si- cil katibi H.A.A. (29) parayõ alõrken gizli ka- merayla görüntülendi. Kamera görüntülerini in- celeyen polis zanlõlarõ gözaltõna aldõ. 3 zanlõ “örgütlü şekilde rüşvet almak” ve “görevi kötü- ye kullanmak” suçlarõn- dan tutuklandõ. Muhtarların maaş isyanı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Tür- kiye Muhtarlar Derne- ği’nin genel kurulunda başkanlõğa Ramazan Özünal yeniden seçildi. Özünal, muhtarlarõn 300 TL maaşla Bağ-Kur pi- rimini ödeyemedikleri- ni, bu yüzden de icralõk olduklarõnõ vurgulaya- rak “Muhtarlar yerlerde sürünüyor” dedi. Mayın patladı: 1 yaralı HAKKÂRİ (AA) - Hakkâri’nin Şemdinli il- çesi Günyazõ köyü kõrsa- lõndaki operasyonlar sõ- rasõnda, teröristlerce ara- ziye döşenen mayõn pat- ladõ. Patlamada bir köy korucusu ağõr yaralandõ. ‘Kaplumbağalar da Uçar’ Günlerdir siyaset “mayın”ı tartışıyor. Suriye sınırındaki mayınları kim temizleyecek? Temizleyen daha sonra 44 yıl orada nasıl organik tarım yapacak? Kaç para kazanacak? Bu paraları İsrail mi kazanacak, yoksa başkaları mı? Bu tartışmada mayına basarak yaşamını yitiren, bacağı, kolu kopan insanların doğru dürüst adı bile geçmiyor... Mayın mağdurlarının, mayına basanların, mayın tehdidiyle iç içe yaşayanların yaşamından kesitler sunan iki filmi bu vesileyle anımsatmak istedik. “Kaplumbağalar da Uçar” İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin filmi. Saddam sonrası Irak’ta çekilen bu film mayın tarlalarında büyüyen çocukların yaşamından çarpıcı kesitler veriyor. Mayınları çıkarıp silah tüccarlarına satan, çaresiz, yaralı, yetim, kolsuz, bacaksız çocukların öyküleri izleyiciyi sarsıyor. Bir diğer film; yine İranlı bir yönetmen Mohsen Makhmalbaf’ın “Kandahar” filmi. Bu filmde Taliban döneminde Afganistan’da yaşananlara, özellikle bu ülkede “kadın olma”nın zorlu mücadelesine ışık tutuluyor. Bu filmin belki de en çarpıcı karelerinden biri; gökyüzünden paraşütle atılan protez bacakları kapışmak için koltuk değnekleriyle koşuşturan insanların yürek yakan görüntüsüydü. Mayına bastığı için bacakları kopan karısına protez bacak bulabilmek için büyük güçlüklerle ulaştığı Kızılhaç’ın sağlık merkezinde, elinde karısının ayakkabılarıyla uygun protez arayan bir erkeğin öyküsü de en süslü, en iri laflarla dolu sevgi öykülerinden daha fazlasını anlatmıyor mu? Gelelim ülkemizdeki tabloya. “Mayınsız Bir Türkiye Girişimi” ve sivil toplum kuruluşlarının açıklamasına göre, “Her yıl ortalama 180 kişi (2005 yılında 220; 2006 yılında 145 kişi) mayın veya patlamamış askeri malzeme nedeniyle ya yaşamını yitiriyor ya da sakatlanıyor. Kurbanların üçte biriniyse çocuklar oluşturuyor.” Girişimin internet sitesinde yer alan mayın mağdurlarının çığlığını köşemize de taşıyalım istedik: İbrahim Yağma: 12-13 yaşında koyun otlatırken, mayınlı araziye yanlışlıkla girdim. Mayın patladıktan sonra ayağımı kaybettim. O gün bugün işsizim. Ahmet Bitkin: Yoksulluk içinde askerlik yaptım. Döndükten sonra başlık parası biriktirmek için Suriye’ye geçerken mayın patladı. Herhangi bir işim olmadığı gibi yeşil kartım da yok. Aziz Boyacı: Ben askerden geldikten sonra, eşim açlıktan evde ağlıyordu. Bu nedenle 1960 yıllarında bile bile sınıra, kaçağa giderken mayına bastım. Halil Uslu: İşim olmadığı için 1970 yılında Suriye’ye çay getirmeye gitmiştim. Mayın patladı ve ayağım koptu. Ayağımı kendi imkânlarımla protez yaptım. Adem Gülşen: Çocuktum, koyunları otlatırken yorulmuştum. Dinlenmek için yere uzanmak istedim. Kolumu yere koyduğum anda büyük bir patlama oldu. Kolum koptu. 2002 yılında İş Bulma Kurumu’na müracaat ettim. Her yıl da kaydımı yenilediğim halde iş bulamadım. Mayın tarlalarında askerler şehit oluyor, siviller yaşamını yitiriyor, kolunu, bacağını kaybediyor. Peki, AKP iktidarı, mayından temizlenecek arazilerde mayın mağdurlarını da dikkate alan bir çözümü niye düşünmüyor? Toprakla temas özlemi... TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun Cezaevleri Alt Komisyonu üyeleri geçen günlerde Batman Cezaevi’nde incelemelerde bulundular. Cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlülerin istemleri, bulundukları bölgenin coğrafi ve iklim koşullarına göre de değişiyor. Nitekim, Batman Cezaevi’nden gelen en yoğun isteklerden birisi, yazın sıcaklık 50 dereceleri bulduğu için, elbette “klima”ydı. Ama bir başka istek vardı ki cezaevinde insanın nelerden yoksun olduğunu ve nelere “özlem” duyabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlüler görüştükleri komisyon üyelerine “toprağı” özlediklerini ilettiler. Çünkü odalar malum taş duvar, havalandırma ise yine tamamen yazın çok “sıcak”, kışın çok “soğuk” beton. Duvarların üstü tel örgüler, yani metal. Komisyon, bu son derece “insani” istemi, hemen temin edilmesi gereken “öneri” olarak raporuna koydu: “Baştan aşağı beton ve metal aksamdan oluşan ceza infaz kurumlarında, kurum yönetimi tarafından uygun görülen yerlerde, kurum güvenliğini de tehlikeye sokmadan, altı beton olmak şartıyla ‘zemini toprak’ alanlar ihdas edilmesi, böylece hükümlü ve tutukluların toprakla temaslarının sağlanması yararlı olacaktır.” AKP’nin yanıtlayamadığı sorular... CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Meclis’in en çok “soru soran” milletvekillerinden. Meclis İçtüzüğü’nün milletvekiline verdiği denetim yetkisi sınırlı olduğu için Kart, en etkilisi sayılabilecek “yazılı soru önergesi” yle hükümetin “tartışmalı” icraatları konusunda bilgi edinmeye çalışıyor. Ancak Kart’ın soruları hükümeti “rahatsız eden” cinsten olmalı ki 22 ve 23. dönemlerde çok sayıda soru önergesi yanıtsız kalmış. Aslında Meclis İçtüzüğü’ne göre hükümet soru önergelerine en geç 15 gün içinde yanıt vermek zorunda... Ancak bu sürede yanıt vermezse, Meclis Başkanı’nın uyarısı doğrultusunda hükümete 10 günlük ek süre tanınıyor. Peki sorular yanıtlanmazsa ne oluyor? Ne yazık ki bu konuda yaptırım yok, soru önergesi Meclis’in “gelen kâğıtlar” listesinde yayımlanıyor, o kadar. İşte Atilla Kart buna isyan ediyor. AKP hükümeti işbaşına geldiğinden beri çok sayıda soru önergesinin yanıtsız kaldığını belirten Kart, “22 ve 23. yasama döneminde idari denetim mekanizmalarını parti memuru uygulaması içinde bağımlı hale getiren, adli mekanizmaların yapılanmasına müdahale eden siyasi iktidar, yasama denetimini de etkisiz hale getirmiştir” diyor. AKP’nin 6 yılın sonunda “parti devletini inşa ettiğinin görüldüğü” saptamasına yer veren Kart, AKP hükümetinin yanıt vermediği ve 2009 yılında “gelen kâğıtlarda” yayımlanan soru önergelerinin 22’sini kamuoyuyla paylaşma gereği duymuş. Biz de Kart’ın hükümete “rahatsızlık” veren sorularından bazılarını sizlerle paşlaşalım istedik: ? Konya-Ankara hızlı tren projesine ilişkin önerge. ? Başbakan’ın yeğenine verilen silah ruhsatıyla ilgili önerge. ? Sabah-ATV satışıyla bağlantılı olarak oluşan Vakıfbank zararını gidermek amacıyla adli emanet paralarının faizsiz olarak kullanılmasındaki yasadışılığı sorgulayan önerge. ? Konya’da mülkiyeti SHÇEK’e ait iken Meram Belediyesi’ne intikal eden taşınmazlarla ilgili önerge. ? Kuran kurslarının denetimine ilişkin önerge. ? İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 2001 tarihi itibarıyla 475 trilyona ulaşan İGDAŞ- Belbim- Akbil yolsuzluk dosyalarıyla ilgili önerge. ? İGDAŞ’la ilgili yolsuzluk iddiaları hakkındaki önerge. ? İnsansız hava uçakları alımına ilişkin önerge. ? (Eski) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’la ilgili İzmir-Foça’daki taşınmazın satışındaki vergi kaçakçılığı iddasını içeren önerge. ? Yargı kararlarını uygulamayan Başbakan ve İçişleri Bakanı’nın kişisel olarak ödemek zorunda oldukları tazminatla ilgili önerge. ? AKP teşkilatıyla, kaymakamlığın işbirliği içinde geliştirdiği bir etkinlik hakkındaki önerge. ? Türk Telekom bünyesinde Oger’i temsilen görev yapan Başbakanlık Müsteşarı ve Denizcilik Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı hakkındaki önerge. ? 29 Mart seçimleri öncesinde AKP teşkilatlarıyla mülki idare birimleri arasındaki işbirliğine yönelik ilişkileri sorgulayan önerge. ? Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın damadı arasındaki trampa olayını sorgulayan önerge. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP hükümetleri döne- minde yasadõşõ ve hukuka aykõrõ dinleme- de patlama yaşandõğõ ortaya çõktõ. Adalet Ba- kanõ Sadullah Ergin, 2005 yõlõnda 4, 2006 yõlõnda 9, 2007 yõlõnda 49, 2008 yõlõnda 110 ve 2009 yõlõnõn ilk 3 ayõnda 49 olmak üze- re 28’i kamu görevlisi toplam 221 kişi hak- kõnda işlem yapõldõğõnõ açõkladõ. Bunlarõn so- nucunda 53 kişi hakkõnda kovuşturmaya yer olmadõğõna karar verilirken, 39 kişi hakkõnda dava açõldõ. Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’in CHP An- talya Milletvekili Hüsnü Çöllü’nün soru önergesine verdiği yanõt, Türk Ceza Yasa- sõ ve Ceza Muhakemesi Yasasõ’nda yapõlan değişikliklerin ardõndan 2005 yõlõndan iti- baren bugüne kadar yasadõşõ ve hukuksuz dinleme sayõsõnda artõş olduğunu ortaya koy- du. Çöllü, “Yasadışı telefon dinlemeleri ne- deniyle 2003-2009 döneminde ve yıllara göre savcılıklara kaç suç duyurusu ya- pılmıştır? Bu kapsamda, kaç kişi hak- kında bir işlem yapılmışıtır? Bu kişiler arasında kamu görevlileri de var mıdır? Hükümetiniz iletişim güvenliğini yok eden yasadışı telefon dinlemelerini sorun olarak görmekte midir? Bu sorunun son dönemde giderek artan bir şekilde orta- ya çıkmasının nedenleri ile ilgili bir in- celeme yaptırdınız mı? Yasal mevzuatta mı, uygulamada mı bir aksaklık vardır?” sorularõnõ yöneltti. 28 KİŞİ KAMU GÖREVLİSİ Ergin’in tüm cumhuriyet başsavcõlõkla- rõndan alõnan sayõsal verilerin õşõğõnda ver- diği bilgilere göre 2005-2009 yõllarõ arasõnda 28’i kamu görevlisi toplam 221 kişi hak- kõnda yasadõşõ ve hukuka aykõrõ telefon din- AKP döneminde yasadõşõ dinleme iddiasõyla 221 kişi hakkõnda işlem yapõldõ Telekulak patlamasõAdalet Bakanõ Sadullah Ergin’in verdiği bilgiye göre 2005 yõlõnda 4, 2006 yõ- lõnda 9, 2007 yõlõnda 49, 2008 yõlõnda 110 ve 2009 yõlõnõn ilk 3 ayõnda 49 ol- mak üzere, 28’i kamu görevlisi, 221 kişi hakkõnda yasadõşõ telefon dinlediği iddiasõyla işlem yapõldõ. Bunlarõn sonucunda 53 kişi hakkõnda kovuşturmaya yer olmadõğõna karar verilirken, 39 kişi hakkõnda dava açõldõ. Erdoğan Gaziantep’te ekonomik krizi en az zararla atlatacaklarõnõ yineledi Başbakan ‘teğet’te õsrarlõ BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ben baştan ‘Kriz teğet geçecek’ dedim. Rahatsız oldu birileri. Ne diye- cektim, ‘Yõkõlacağõz’ mı diyecektim. Evet ‘Teğet geçecek’ dedim ve teğet geçiyor” dedi. Gaziantep Kamil Ocak Kapalõ Spor Sa- lonu’nda düzenlenen AKP Gaziantep İl Kongresi’nde konuşan Erdoğan, kendileri- ni bölmek, aralarõna nifak sokmak isteyen- ler olduğunu ifade ederek bunlara fõrsat ve- rilmemesini istedi. “Bu hareket içinde yer alanlar asla ve asla akçeli işlere ka- rışmazlar” diyen Erdoğan, “Karışıyorlarsa bu milletin de bizim de ahımız onların üzerindedir. Bu millete hizmet noktasında tembellik göstereceklerin, ihmal sergile- yeceklerin, vurdumduymazlık içinde ola- cakların bu hareket içinde yeri olma- mıştır, bundan sonra da olmayacaktır” diye konuştu. 29 Mart yerel seçimlerinden de birinci par- ti olarak çõktõklarõnõ, Türkiye’nin tama- mõndan oy aldõklarõnõ belirten Erdoğan, CHP’ye yüklendi. Erdoğan, “81 ilin ta- mamında AKP yüzde 20’nin üzerinde oy almış. Biz istiyoruz ki diğer partiler de 81 ilde siyaset yapabilsin. Sadece sahil şeri- dinde kalmayın. Türkiye’nin tamamın- da siyaset yapın. Ama onların böyle bir derdi yok. Böyle bir sevdası yok. Böyle bir acısı yok” dedi. IMF ile görüşmelerin sürdüğünü, Türki- ye’nin istekleri kabul edilirse anlaşmanõn im- zalanabileceğini ifade eden Erdoğan, şun- larõ söyledi: “Ben baştan ‘Kriz teğet ge- çecek’ dedim. Rahatsız oldu birileri. Ne diyecektim, ‘Yõkõlacağõz’ mı diyecektim. Evet ‘Teğet geçecek’ dedim ve teğet ge- çiyor. En az zararla atlatacağız biz bu kri- zi. İnanarak söylüyorum bunu, bilerek söylüyorum. Ama onların bu konuda bilgisi yok. ‘IMF ile anlaşma olsun’ di- yorlar. Kusura bakmayın ülkemin men- faatlarına halel getiremem. IMF ile an- laşma, karşılıklı taleplerimiz kabul gö- rürse imzalanır. Oradan bizi vurmaya kalkanlar, yanlış yere ok atarlar. Dikkat etsinler, o ok döner, sonra onları vurur.” lemesi yaptõğõ iddiasõyla işlem yapõldõ. 2005 yõlõna kadar cumhuriyet savcõ- lõklarõna yasadõşõ telefon dinlemeleriyle ilgili hiçbir suç duyurusunun gelme- mesi dikkat çekti. 2005 yõlõnda dört kişi hakkõnda işlem yapõlõr- ken, bu sayõ 2006 yõlõnda dokuz, 2007 yõlõnda 49, 2008 yõlõnda 110 ve 2009 yõlõnõn ilk 3 ayõnda ise 49’a çõktõ. İşlem yapõlan kamu görevlisi sayõsõ 2005 yõlõnda iki, 2006 yõ- lõnda dört, 2007 yõlõnda iki, 2008 yõlõnda 13, 2009 yõlõnõn ilk 3 ayõnda ise ye- di olarak gerçekleşti. Bu- güne kadar 123 kişi hak- kõnda yasadõşõ telefon din- lediği iddiasõyla soruş- turma açõlõrken, 53 kişi hakkõnda kovuşturmaya yer olmadõğõ kararõ veril- di. 39 kişi hakkõnda dava açõlõrken, 4 kişi hakkõnda açõlan davalar zamanaşõ- mõ nedeniyle düştü. Bin kişi hakkõnda gelen şi- kâyet ise işleme konul- madõ. Yapõlan soruşturma ve açõlan davalar sonu- cunda bugüne kadar yal- nõzca bir kişi beraat eder- ken, diğer davalar ise sü- rüyor. Ergin, son dönem- de yasadõşõ telefon dinle- melerinin artõşõyla ilgili soruya ise anayasa ve ya- salarda haberleşmeyi dü- zenleyen maddeleri an- latmakla yetindi. AHMET TÜRK VE OSMAN BAYDEMİR DTP EŞBAŞKANI EMİNE AYNA DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ve Diyarbakõr Büyükşehir Beledi- ye Başkanõ Osman Baydemir Sümerpark Resepsiyon Salonu’nda asõlõ harita üzerinde bulunan bazõ ilçe ve köy- lerin yanõna kalemle Kürtçe adlarõnõ yazdõ. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği Baş- kanlõğõ’nca (GABB) hazõrlanan “Doğu ve Güneydo- ğu’ya Farklı Bakış Rehberi” Sümerpark Resepsiyon Salonu’nda düzenlenen etkinlikle tanõtõldõ. Etkinliğe DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, DTP’li milletvekilleri Aysel Tuğluk, Bengi Yıldız, Büyükşehir Belediye Başkanõ Os- man Baydemir ve GABB’a üye belediyelerin başkanlarõ ile bazõ sivil toplum örgütü temsilcileri katõldõ. Baydemir, hazõrlanan rehberin 15 kenti kapsadõğõnõ belirtirken Baydemir’in gösterdiği haritadaki kentlerin Türkçe ve Kürtçe adlarõnõn birlikte yer almasõ da dikkati çekti. Baydemir ve DTP Genel Başkanõ Türk, daha sonra bazõ ilçelerin altlarõna Kürtçe adlarõnõ yazdõ. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Eşbaşka- nõ Emine Ayna, “Türkiye kavramı olmalı, Türk milleti değil. Türkiye ulusu olmalı, Türk ulusu değil. Türkiye- lilik kavramı olmalı, Türk değil. Bunlar değiştiği za- man çözümün yolu açılır” dedi. Diyarbakõr Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 9. Diyarbakõr Kültür Sanat Fes- tivali’nin kapanõşõnda konuşan Ayna, “Birlikte ve bera- berlik içerisinde yaşamanın önkoşulu karşılıklı eşitlik, hakların ve özgürlüklerin tanınmasıdır. Biz hakların ve özgürlüklerin siyasetini yapıyoruz. Bugün Türkiye’de çok kimlik var ve çok kimlik yaşıyorsa, bu ülke bunu anayasal güvenceye almak zorundadır. Bu kimlik siya- seti değil. Bu ülkede kimlik siyaseti yapan DTP dışın- daki tüm siyasi partilerdir. Kamuoyu çok ciddi tartışı- yor Kürt sorununun çözümünü. Türkiye kavramı ol- malı, Türk milleti değil. Türkiye ulusu olmalı, Türk ulusu değil. Türkiyelilik kavramı olmalı, Türk değil. Bunlar değiştiği zaman çözümün yolu açılır” dedi. Haritada köylere Kürtçe isim yazdılar ‘Türk değil, Türkiyelilik kavramı olmalı’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle