23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Cinnetin Nedeni? Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Bardakoğlu, Mardin’deki katliamda yaşamını yitiren genç din görevlisinin cenaze töreninde yaptığı konuşma- da “Bize ne oldu?” diye soruyor ve sorusunu ya- nıtlıyor. Sayın Bardakoğlu’na göre böyle bir olay sadece intikam duygusu ve töreyle açıklanamaz. İnsanların kalplerinden “şefkat ve rahmet” çe- kilmiş. Kalpler katılaşmış. “Dünya bir cinnet hali baskısı altındadır”... Bir din adamının bir vahşeti bu sözlerle betim- leyip açıklamaya çalışmasında ilk bakışta yadır- ganacak pek bir şey yok... Fakat kendisi de kendi açıklamasını yeterli bulmuyor olmalı ki, yine de sorusuna başka ya- nıtlar arıyor. Nitekim “Toplumun önde gelen insanlarının baş- larını ellerinin arasına alıp düşünmesinin zamanı geldi” diye sürdürüyor konuşmasını... Diyanet İşleri Başkanı da toplumun önde gelen insanlarından biri... Başını ellerinin arasına alıp düşündüğünde acaba nasıl bir sonuca varıyor? İnsanların kalpleri neden katılaşmış olabilir? Bu kalplerden sevgi, sevecenlik, acıma, ba- ğışlama duygularının çekilmesinin sebebi ne ola- bilir? Din adamı bu sorulara da kaynağını dinden alan yanıtlar verecektir. Oysa tetikleri çeken parmakların sahipleri sor- gulansa, birçoğunun dindar kişiler olduğunu gör- mek şaşırtıcı olmaz. Hatta onları bu konuda eleştirecek olsanız, si- zi de namuslarına dil uzatılmışçasına gözlerini kırp- maksızın öldürebileceklerdir. Cezaevlerinin “dini bütün” katillerle dolu oldu- ğundan kimsenin kuşkusu olmasın. Demek ki sorun bir başka yerde. Mardin’deki katliamın sorumluları tümüyle “biz” değilse de, bizim bir parçamız. Zaten “biz” genellemesi her zaman yanıltıcıdır. Oradaki “biz”in işlediği toplu cinayetin başlıca etkeni ise hiç kuşkusuz “töre”dir. Ve yanı sıra da cehalet ve yoksulluk. Ben ülkemiz koşullarında ayrılıkçı hareket ol- gusunun temelindeki başlıca etkenlerin de bun- lar olduğundan kuşku duymuyorum. Feodal düzenin yıkılmasını sağlayacak dönü- şümler gerçekleştirilmiş olsa, ne böyle bir katlia- mın tasarlanıp gerçekleştirileceği toplumsal ve kül- türel ortam olabilecek, ne de kıyıcılık bölücülüğün gelişmesine elverişli koşullar bulunacaktı. Kalplerin soğumuş olması, dünyanın bir cinnet hali baskısı altında olduğu genellemelerine katı- lırım... Tanı doğru olmakla birlikte din adamı bütün bun- ların nedenini ve çaresini eninde sonunda yine din- sel açıklamalarda arayacak, böylece de kısır- döngüsünden dışarı çıkmayacaktır. “Toplumun ileri gelenleri”nin ve hele -bizimki- ler de aralarında olmak üzere- günümüz dünya- sında siyasal iktidar sahiplerinin ve ekonominin diz- ginlerini ellerinde tutanların “dünyadaki cinnet”e bir çözüm getirmelerini beklemek boşunadır. Başlarını ellerinin arasına alıp ne kadar düşün- seler de bir sonuç çıkmaz. Çünkü olup bitenlerin sorumlusu bu iktidar sa- hiplerinin kendileridir. Mardin’de yaşanan dehşetin beş beteri feodal Afrika’da yaşanıyor. Kapitalizmin yarattığı dehşet, ahlak çöküntüsü, toplu cinnet ise, geride kalan birkaç yüzyılın mi- rası olarak günümüzde de varlığını sürdürüyor. Din adamı sorunun esasını görmeyip dinsel ve ahlaki yakınma ve öğütlerin sınırları içinde kaldıkça, bu söylemler sadece ve ancak egemenlerin suç ve günahlarını gözlerden saklayan bir örtü ol- maktan başka işe yaramayacaktır. ataol b@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 ‘Büyükanõt’õn kişisel görüşü’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay İletişim Daire Başka- nõ Tuğgeneral Metin Gürak, Mar- din’de yaşanan katliamdan yola çõka- rak koruculuk kurumunun hedef alõn- masõnõn yanlõş olduğunu söyledi. Gü- rak, eski Genelkurmay Başkanõ Emek- li Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn de- ğerlendirmeleri konusunda da, “TSK’den emekli olmuş personelin kamuoyuna yansıyan görüş ve dü- şünceleri tamamen o görüşleri ifa- de eden kişilerin görüşleri olup, o gö- rüşler üzerinde bizim bir değerlen- dirme yapmamız doğru değildir” dedi. Gürak, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un ABD’ye resmi ziyarette bulunmasõnõn plan- landõğõnõ da söyledi. Gürak, üç hafta aradan sonra Ge- nelkurmay Karargâhõ’nda haftalõk ba- sõn toplantõsõ yaptõ. Gürak, toplantõnõn başõnda ilk kez gerçekleştirilecek bir uygulama hakkõnda bilgi verdi. Buna göre Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un direktifiyle Atatürk ve İstiklal Sava- şõ boyunca Atatürk’ün yanõnda yer alan komutanlardan İsmet İnönü, Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir için özel anma törenleri düzenlenecek. Bu kapsamda 19 Mayõs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ’nda Genelkurmay Orbay Salonu’nda gerk- çekleştirilecek panelle Atatürk anõla- cak. Etkinlikler kapsamõnda doğu- munun 128. yõlõ nedeniyle Genelkur- may Karargâhõ girişinde yaptõrõlan özgün Atatürk heykelinin açõlõşõ da ya- põlacak. Özel anma programlarõ kapsamõn- da İsmet İnönü için 25 Aralõk, Fevzi Çakmak için 10 Nisan ve Kazõm Ka- rabekir için de 25 Ocak tarihlerinde an- ma törenleri düzenlenecek. ‘Koruculuk hedef alınmamalı’ Daha sonra sorularõ yanõtlayan Gü- rak, Mardin’deki katliamda korucu si- lahlarõnõn kullanõlmasõyla başlayan tartõşmalara ilişkin bir soruyu şöyle ya- nõtladõ: “Mardin’in Bilge köyünde mey- dana gelen olay tam bir vahşet olup, hiçbir insani değerle izah edil- mesi mümkün değildir. Konu yar- gıya intikal etmiştir. Yargının bu in- sanlık dışı uygulamanın faillerini bularak cezalandıracağına inanı- yoruz. Ancak buradaki olayla ko- ruculuk kurumu arasında bir bağ kurularak korucuların kurumsal olarak ve bir bütün olarak sorum- lu gösterilmeye çalışılmasını ön- yargılı ve yanlış bir uygulama ola- rak değerlendiriyoruz.” Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda aramalar yapõlan İstanbul Poy- razköy’deki araziye girilemediği yö- nündeki bir soru üzerine Gürak, “Ba- zı basın mensupları bu bölgeye ser- bestçe gidip 3.5 saat kalabilirken, bunu basın organlarından oku- muşsunuzdur, diğer bazı basın men- suplarının bunu tam denemeden bu bölgeye gidilemeyeceği sonucuna ulaşmaları gerçekten çok düşün- dürücüdür. Takdir kamuoyunun- dur” dedi. Eski Genelkurmay Başkanõ emek- li Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn ba- sõna yansõyan değerlendirmelerinin anõmsatõlmasõ üzerine Gürak, şu açõk- lamayõ yaptõ: “TSK’den emekli olmuş perso- nelin kamuyouna yansıyan görüş ve düşünceleri tamamen o görüşleri ifade eden kişilerin görüşleri olup, o görüşler üzerinde bizim bir de- ğerlendirme yapmamız doğru de- ğildir. TSK görev ve sorumluluk alanı kapsamında ve kendisine ve- rilen yasal sınırlar içerisinde çalış- malarını ve ilişkilerini yürütmekte ve olabilecek görüş ve önerilerini de ilgili makamlara iletmektedir.” Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un ABD’ye gideceği yönündeki haber- lerin anõmsatõlmasõ üzerine de Gürak, ziyaretle ilgili çalõşmalarõn sürdüğü- nü söyledi. Gürak, “Resmi bir ziya- ret söz konusudur. Şu anda tam ta- rih belli değil” diye konuştu. Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanõt’õn sözlerinin sadece kendisini bağlayacağõnõ söyledi. Gürak, Mardin’de yaşanan katliamõ değerlendirirken de koruculuk kurumunun hedef alõnmasõnõn yanlõş olduğunu belirtti. TARİHİ AÇIKLAMALAR YAPTI İstanbul Haber Ser- visi - Eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyü- kanıt, Genelkurmay Başkanõ’yken dinlendi- ğini açõkladõ. 27 Nisan muhtõrasõnõ kendisinin yazdõğõnõ açõklayan Bü- yükanõt, “Bildirinin isa- betli olduğu Anayasa Mahkemesi’nin kara- rından sonra ortaya çıktı” dedi. Eski Genelkurmay Başkanõ Büyükanõt, emekli olmasõnõn ar- dõndan ilk kez ropörtaj verdi. 32. Gün progra- mõnda konuşan Büyü- kanõt, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptõğõ “Dolmabahçe görüşmesi”nden, “Er- genekon davası”na dek Türkiye’nin gündeminde önemli yer tutan konu- lara ilişkin görüşlerini açõkladõ. Büyükanõt, Ge- nelkurmay Başkanõ ol- duğu dönemde dinlen- diğini belirterek, “Ben de dinlendim. Hiç şüp- he yok. Telefonunuz dinleniyor deyip tespit etmişler. Bana bunu bildirdiler. Kimin din- lediğini bilmiyorum. Şemdinli olayları sıra- sında Emniyet İstihba- rat Daire Başkanı Mec- lis’e gidip benim hak- kımda uyduruk bir şeyler söyledi. Sabri Uzun daha sonra gör- evinden alındı” dedi. ‘Ergenekon mağduruyum’ Şemdinli olaylarõyla ilgili sorularõ da yanõtla- yan Büyükanõt, “Şem- dinli ile benim ne ilgim var. Hakkımda kara- lama yapıldı. 2 saat içinde 15 bin e-mail, SMS gönderildi tele- fonlara. Bunları takip ediyorsunuz, bir bakı- yorsunuz ABD’ye ka- dar gidiyor. Sonra izi kayboluyor” diye ko- nuştu. Büyükanõt, “Er- genekon mağduruyum, manzara öyle” ifadesi- ni kullandõ. Büyükanõt, 27 Nisan 2007’de yayõmlanan Ge- nelkurmay bildirisini de kendisinin yazdõğõnõ be- lirterek “Cuma akşamı oturup yazdım. O bil- diri TSK’nin laiklik karşısında tavrını ko- yan bir bildiridir. La- ikliğin zedelendiği kuv- vetli bir şekilde ortaya çıkmıştı. Bildirinin Cumhurbaşkanlığı se- çimiyle ilgisi yok. Ana- yasa Mahkemesi’nin kararından sonra o bil- dirinin ne kadar isa- betli olduğu ortaya çık- tı” diye konuştu. ‘Dolmabahçe görüşmesi’ Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe’de iki bu- çuk saat süren görüşme- lerine ilişkin de bilgi ve- ren Büyükanõt, o konuş- mada “her şeyin” ko- nuşulduğunu belirtti. Ko- nuşulanlarõn dõşarõda açõklanmasõnõn uygun olmadõğõnõ söyleyen Bü- yükanõt, muhtõra konu- sunda Başbakan Erdo- ğan ile daha önce de görüştüğünü ve bildiri- nin sebebini Başbakan Erdoğan’a anlattõğõnõ kaydetti. Büyükanõt, la- iklik konusunun Dol- mabahçe’deki görüş- meyle bağlantõlõ olma- dõğõnõn altõnõ çizdi. Genelkurmay Başkanõ olduğu dönemde, “bir şeyleri fark ettiğini, an- cak ne yapan ne de ne- ler olduğu çözemedi- ğini” belirten Büyükanõt, emekli Orgeneral Şener Eruygur’un kendisini şaşõrttõğõnõ söyledi. Bü- yükanõt, Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanõ Özden Örnek ile ilgili günlüklere ilişkin de, “Çok yakın arkada- şım. Sordum kendisine. Bana ‘yazdõğõma sen de inanõrsan gittik’ dedi” diye konuştu. Büyükanõt, gazete- mizde yayõmlanan “Genç Subaylar ra- hatsız” haberinin de üre- tilmiş bir haber olduğu- nu savundu. Büyükanõt, “Enjekte edilmiş bir haber. Genelkurmay Başkanlığı üzerinde bir baskı kurmak için üre- tilmiş bir haber. Darbe demeyeyim ama bir baskı kurmak istiyor- lardı” dedi. ‘Konuşulan gizli kalmalıydı’ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, dün Habertürk gazetesinde ya- yõmlanan, Anayasa Mahkeme- si’nin önceki günkü özel oturu- munda eşi Ferda Paksüt konu- sunda söylediği savlanan “Gere- kirse Ferda’dan boşanırım” sözlerine ilişkin haberle ilgili açõklama yaptõ. “Özel oturumda şahsını ilgi- lendiren konular nedeniyle ba- zı gerçekleri hatırlatma zorun- luluğu gördüğünü” kaydeden Paksüt, bu toplantõdaki tüm gö- rüşmelerin gizli cereyan ettiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi Başkanlõğõ tarafõndan 15 kişi adõ- na ve bu heyetin onayõyla bir açõklama yapõldõğõnõ anõmsatan Paksüt, şunlarõ kaydetti: “Bunun dışında içerik hak- kında basınla konuşulmaması hususunda saygı ve güven te- melinde mutabık kalınmıştır. Gizli olması ve öyle kalması anlayışıyla yapılan görüşmele- rin içeriği hakkında konuşma- mayı onur görevi ve kuruma saygı anlayışı ile sürdürmekte- yim. Ferda Paksüt hakkında başlamış bir yargı süreci olup bunun görüleceği mahkeme bellidir. Yargılama, bağımsız yargı organı olan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkeme- si’nde yapılacaktır. Başka hiç- bir kişi ve kurum bu konuda yetkili değildir. O davanın kapsamına giren ve iddiana- mede yer alan konularda hiç- bir kişi ve makamın doğrulat- ma ve yalanlama hak ve görevi olamaz. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava- nın iddianamesi ve eklerinde yer almış olup kamuoyuna yansıtılan her tür husustan do- layı hakları ihlal edildiğini dü- şünenlerin başvuracakları yol ve yöntemler hukukumuzda bellidir. Türkiye bir hukuk devletidir ve hukuk herkese la- zımdır. Hepimiz hukuka gü- venmeliyiz.” ErgenekonsoruşturmasõkapsamõndaÇorluADD’deyapõlanaramakõnandõ Mitinge katılım çağrısı Yurt Haberleri Servisi - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Trakya Şubeleri Toplantõsõ, ADD Çorlu Şubesi’nde yapõldõ. Toplantõda Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda ADD Çorlu Şubesi’nde yapõlan arama kõnandõ ve 17 Mayõs’ta Ankara’da yapõlacak mitige katõlõm çağrõsõnda bulunuldu. Saygõ duruşu ve İstiklal Marşõ’nõn okunmasõyla başlayan toplantõda açõlõş konuşmasõnõ yapan ADD Çorlu Şube Başkanõ Yüksel Gür, Atatürkçüler bir bütün olduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk ilkelerinin sonsuza dek yaşayacağõnõ vurguladõ. ADD Tekirdağ Şube Başkanõ Fazlı Ertkin de Çorlu şubesine yapõlan baskõnõ kõnadõğõnõ ifade ederek, “Bu baskılar çağdaş Atatürkçüleri yıldıramayacak.. özellikle uygar bir bölge olan Trakya’da bu durumlar yaşanıyorsa Anadolu’da bu baskı çok daha fazla hissedilmektedir. Atatürkçüler olarak baskılardan yılmamalıyız; sorumluluklarımızın bilincinde olmamız, bugün için çok daha ön plana çıkmıştır” dedi. ADD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu da 17 Mayõs’ta Ankara’da geniş katõlõmlõ bir miting gerçekleştirileceğini ifade ederek, bu mitingin tarihi bir dönüm noktasõ olacağõnõ vurguladõ. Türkiye’de yaşanan en önemli sorunun hukuk ihlalleri olduğunu belirten Dedeoğlu, Türkiye’nin ABD ve AB’nin ön karakolu olmadõğõnõ, hükümetlerin çağdaşlõktan ödün vermelerine karşõn halkõn Atatürk ilke ve devrimlerinden ödün vermeyeceğini, bunu 17 Mayõs’ta bir kez daha haykõracaklarõnõ söyledi. ADD Çorlu Şubesi’nde yapılan Trakya Şubeleri toplantısında ‘Baskılardan yılmayacağız’ denildi. Bakanlardan‘dinleme’yorumu Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõrõm, Büyükanõt’õn görevdeyken dinlendiğini söylemesiyle ilgili olarak, ‘Böyle bir endişe yaşadõysa neden bunun gereğini yapmadõ’ diye sordu ANKARA/HATAY (Cumhuri- yet) - Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıl- dırım, telefonunun dinlenildiğini söyleyenlerin şikâyetçi olmadõğõnõ ileri sürerek, “Eski Genelkurmay Başkanı da (emekli Orgeneral Ya- şar Büyükanõt) böyle bir endişe ya- şıyorduysa bunun gereğini yap- malıydı” dedi. Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin’den ise, “Kurallar uygulanırken yetki aşımı ya da yanlış kullanım varsa bunu ya- panlar, bunun karşılığındaki ce- zayı görürler” açõklamasõ geldi. Bakan Yõldõrõm, CNN Türk tel- evizyonunda katõldõğõ canlõ yayõnda, yasal kurullar dõşõnda dinleme ya- põlmasõnõn suç olduğunu belirtti. Yasal olmayan dinlemede elde edi- len bilgilerin delil olarak kullanõla- mayacağõnõ söyleyen Yõldõrõm, “Bu- rada bir çelişki var, telefonunun dinlenildiğini söyleyenler şikâyet- çi olmuyor. Gidip savcıya şikâyet edecekler, ‘Benim telefonum din- leniliyor’ diyecekler. Hakkımızı aramıyoruz. Eski Genelkurmay Başkanı da (Yaşar Büyükanıt) böyle bir endişe yaşıyorduysa bu- nun gereğini yapmalıydı” dedi. Yõldõrõm, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden dinleme yapmak suç de- ğildi. Biz yasal düzenlemeyle suç haline getirdik. Dinleme işi ne AKP iktidarı ile başlamıştır ne de gelecekte bitecektir. Bu şey Tür- kiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri var. (...) Dinleme ne Başba- kan’ın ne de başkasının yetkisin- de. Aynı endişeyi herkes taşıyor. Başbakan da bakan da sade va- tandaş da taşıyor.” Hatay Valisi Nusret Miroğlu’nu makamõnda ziyaret eden Adalet Ba- kanõ Ergin, gazetecilerin Büyüka- nõt’õn dinlenmesi konusundaki sorusu üzerine şunlarõ söyledi: “Hukuk devletinde yürütülen işler tamamen yasalarla düzenle- miş kurallara göre yapılıyor. Ama elbette ki suç ve suçlularla müca- dele için gerekli olan yöntemler de usul yasalarımızda belirlenmiştir. Yargının denetiminde de bu usul yöntemleri uygulanıyor. Bundan da kimsenin şikâyet etmesine gerek yok. Kurallar uygulanırken yetki aşımı ya da yanlış kullanım varsa bunu yapanlar, bunun karşılığın- daki cezayı görürler. ” Eski Genelkurmay Başkanõ Yaşar Büyükanõt, katõldõğõ bir televizyon programõnda kendisini ‘Ergenekon mağduru’ olarak niteledi. Binali Yıldırım. Paksüt, yüksek mahkemenin özel oturumundan basõna yansõyanlarõ değerlendirdi Büyükanõt: E-muhtõrayõ ben yazdõm Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Gürak, koruculuk kurumunun hedef alõnmasõnõn yanlõş olduğunu söyledi BAKAN ÇELİK’İN İCRAATLARI Var olmayan kadroya atama MAHMUT LICALI ANKARA - Eski Milli Eğitim Bakanõ Hü- seyin Çelik’in görevi Nimet Çubukçu’ya devretmeden önce Devlet Memurlarõ Yasa- sõ’nõn 76. maddesine dayandõrarak gerçekleş- tirdiği atamalar hukuk tanõmõyor. 2006 yõlõnda İstiklal Marşõ törenlerine katõlmadõğõ ve öğ- rencilere bardak yõkattõğõ gerekçesiyle Konya Yenice İlköğretim Müdürlüğü görevinden alõ- nan ve Eğitim Bir-Sen Doğanhisar İlçe Başka- nõ olan Şakir Kapcı’nõn Doğanhisar Halk Eğitim Merkezi’ne böyle bir kadro bulunma- masõna karşõn “Müdür başyardımcısı” ola- rak atandõğõ ortaya çõktõ. Hakkõndaki disiplin kararlarõndan ötürü her- hangi bir üst göreve yükselmesi ve yönetici kadrosuna atanmasõ imkânsõz olan Şakir Kap- cõ adlõ kişi, Devlet Memurlarõ Yasasõ’nõn 76. maddesi kapsamõnda Milli Eğitim Bakanlõğõ Personel Genel Müdürlüğü tarafõndan 29 Ni- san 2009 tarihinde 41985 sayõlõ atama karar- namesiyle var olmayan bir kadroya atandõ. Eşi AKP İlçe Kadõn Kollarõ Başkanõ olan, Kapcõ, Halk Eğitim Merkezi’nde bulunma- yan “Müdür başyardımcılığı” görevine getirildi. Kapcõ’nõn bu göreve getirilemeye- ceğine ilişkin düzenlemede Çelik’in de im- zasõnõn yer almasõ Konya’da yapõlan usul- süzlüğü kanõtlõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle