Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Cinnetin Nedeni?
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Bardakoğlu,
Mardin’deki katliamda yaşamını yitiren genç din
görevlisinin cenaze töreninde yaptığı konuşma-
da “Bize ne oldu?” diye soruyor ve sorusunu ya-
nıtlıyor.
Sayın Bardakoğlu’na göre böyle bir olay sadece
intikam duygusu ve töreyle açıklanamaz.
İnsanların kalplerinden “şefkat ve rahmet” çe-
kilmiş.
Kalpler katılaşmış.
“Dünya bir cinnet hali baskısı altındadır”...
Bir din adamının bir vahşeti bu sözlerle betim-
leyip açıklamaya çalışmasında ilk bakışta yadır-
ganacak pek bir şey yok...
Fakat kendisi de kendi açıklamasını yeterli
bulmuyor olmalı ki, yine de sorusuna başka ya-
nıtlar arıyor.
Nitekim “Toplumun önde gelen insanlarının baş-
larını ellerinin arasına alıp düşünmesinin zamanı
geldi” diye sürdürüyor konuşmasını...
Diyanet İşleri Başkanı da toplumun önde gelen
insanlarından biri...
Başını ellerinin arasına alıp düşündüğünde
acaba nasıl bir sonuca varıyor?
İnsanların kalpleri neden katılaşmış olabilir?
Bu kalplerden sevgi, sevecenlik, acıma, ba-
ğışlama duygularının çekilmesinin sebebi ne ola-
bilir?
Din adamı bu sorulara da kaynağını dinden alan
yanıtlar verecektir.
Oysa tetikleri çeken parmakların sahipleri sor-
gulansa, birçoğunun dindar kişiler olduğunu gör-
mek şaşırtıcı olmaz.
Hatta onları bu konuda eleştirecek olsanız, si-
zi de namuslarına dil uzatılmışçasına gözlerini kırp-
maksızın öldürebileceklerdir.
Cezaevlerinin “dini bütün” katillerle dolu oldu-
ğundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Demek ki sorun bir başka yerde.
Mardin’deki katliamın sorumluları tümüyle “biz”
değilse de, bizim bir parçamız.
Zaten “biz” genellemesi her zaman yanıltıcıdır.
Oradaki “biz”in işlediği toplu cinayetin başlıca
etkeni ise hiç kuşkusuz “töre”dir.
Ve yanı sıra da cehalet ve yoksulluk.
Ben ülkemiz koşullarında ayrılıkçı hareket ol-
gusunun temelindeki başlıca etkenlerin de bun-
lar olduğundan kuşku duymuyorum.
Feodal düzenin yıkılmasını sağlayacak dönü-
şümler gerçekleştirilmiş olsa, ne böyle bir katlia-
mın tasarlanıp gerçekleştirileceği toplumsal ve kül-
türel ortam olabilecek, ne de kıyıcılık bölücülüğün
gelişmesine elverişli koşullar bulunacaktı.
Kalplerin soğumuş olması, dünyanın bir cinnet
hali baskısı altında olduğu genellemelerine katı-
lırım...
Tanı doğru olmakla birlikte din adamı bütün bun-
ların nedenini ve çaresini eninde sonunda yine din-
sel açıklamalarda arayacak, böylece de kısır-
döngüsünden dışarı çıkmayacaktır.
“Toplumun ileri gelenleri”nin ve hele -bizimki-
ler de aralarında olmak üzere- günümüz dünya-
sında siyasal iktidar sahiplerinin ve ekonominin diz-
ginlerini ellerinde tutanların “dünyadaki cinnet”e
bir çözüm getirmelerini beklemek boşunadır.
Başlarını ellerinin arasına alıp ne kadar düşün-
seler de bir sonuç çıkmaz.
Çünkü olup bitenlerin sorumlusu bu iktidar sa-
hiplerinin kendileridir.
Mardin’de yaşanan dehşetin beş beteri feodal
Afrika’da yaşanıyor.
Kapitalizmin yarattığı dehşet, ahlak çöküntüsü,
toplu cinnet ise, geride kalan birkaç yüzyılın mi-
rası olarak günümüzde de varlığını sürdürüyor.
Din adamı sorunun esasını görmeyip dinsel ve
ahlaki yakınma ve öğütlerin sınırları içinde kaldıkça,
bu söylemler sadece ve ancak egemenlerin suç
ve günahlarını gözlerden saklayan bir örtü ol-
maktan başka işe yaramayacaktır.
ataol b@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
‘Büyükanõt’õn kişisel görüşü’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genelkurmay İletişim Daire Başka-
nõ Tuğgeneral Metin Gürak, Mar-
din’de yaşanan katliamdan yola çõka-
rak koruculuk kurumunun hedef alõn-
masõnõn yanlõş olduğunu söyledi. Gü-
rak, eski Genelkurmay Başkanõ Emek-
li Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn de-
ğerlendirmeleri konusunda da,
“TSK’den emekli olmuş personelin
kamuoyuna yansıyan görüş ve dü-
şünceleri tamamen o görüşleri ifa-
de eden kişilerin görüşleri olup, o gö-
rüşler üzerinde bizim bir değerlen-
dirme yapmamız doğru değildir”
dedi. Gürak, Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Başbuğ’un ABD’ye
resmi ziyarette bulunmasõnõn plan-
landõğõnõ da söyledi.
Gürak, üç hafta aradan sonra Ge-
nelkurmay Karargâhõ’nda haftalõk ba-
sõn toplantõsõ yaptõ. Gürak, toplantõnõn
başõnda ilk kez gerçekleştirilecek bir
uygulama hakkõnda bilgi verdi. Buna
göre Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un
direktifiyle Atatürk ve İstiklal Sava-
şõ boyunca Atatürk’ün yanõnda yer
alan komutanlardan İsmet İnönü,
Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir
için özel anma törenleri düzenlenecek.
Bu kapsamda 19 Mayõs Atatürk’ü
Anma, Gençlik ve Spor Bayramõ’nda
Genelkurmay Orbay Salonu’nda gerk-
çekleştirilecek panelle Atatürk anõla-
cak. Etkinlikler kapsamõnda doğu-
munun 128. yõlõ nedeniyle Genelkur-
may Karargâhõ girişinde yaptõrõlan
özgün Atatürk heykelinin açõlõşõ da ya-
põlacak.
Özel anma programlarõ kapsamõn-
da İsmet İnönü için 25 Aralõk, Fevzi
Çakmak için 10 Nisan ve Kazõm Ka-
rabekir için de 25 Ocak tarihlerinde an-
ma törenleri düzenlenecek.
‘Koruculuk hedef alınmamalı’
Daha sonra sorularõ yanõtlayan Gü-
rak, Mardin’deki katliamda korucu si-
lahlarõnõn kullanõlmasõyla başlayan
tartõşmalara ilişkin bir soruyu şöyle ya-
nõtladõ:
“Mardin’in Bilge köyünde mey-
dana gelen olay tam bir vahşet
olup, hiçbir insani değerle izah edil-
mesi mümkün değildir. Konu yar-
gıya intikal etmiştir. Yargının bu in-
sanlık dışı uygulamanın faillerini
bularak cezalandıracağına inanı-
yoruz. Ancak buradaki olayla ko-
ruculuk kurumu arasında bir bağ
kurularak korucuların kurumsal
olarak ve bir bütün olarak sorum-
lu gösterilmeye çalışılmasını ön-
yargılı ve yanlış bir uygulama ola-
rak değerlendiriyoruz.”
Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda aramalar yapõlan İstanbul Poy-
razköy’deki araziye girilemediği yö-
nündeki bir soru üzerine Gürak, “Ba-
zı basın mensupları bu bölgeye ser-
bestçe gidip 3.5 saat kalabilirken,
bunu basın organlarından oku-
muşsunuzdur, diğer bazı basın men-
suplarının bunu tam denemeden bu
bölgeye gidilemeyeceği sonucuna
ulaşmaları gerçekten çok düşün-
dürücüdür. Takdir kamuoyunun-
dur” dedi.
Eski Genelkurmay Başkanõ emek-
li Orgeneral Yaşar Büyükanıt’õn ba-
sõna yansõyan değerlendirmelerinin
anõmsatõlmasõ üzerine Gürak, şu açõk-
lamayõ yaptõ:
“TSK’den emekli olmuş perso-
nelin kamuyouna yansıyan görüş ve
düşünceleri tamamen o görüşleri
ifade eden kişilerin görüşleri olup,
o görüşler üzerinde bizim bir de-
ğerlendirme yapmamız doğru de-
ğildir. TSK görev ve sorumluluk
alanı kapsamında ve kendisine ve-
rilen yasal sınırlar içerisinde çalış-
malarını ve ilişkilerini yürütmekte
ve olabilecek görüş ve önerilerini de
ilgili makamlara iletmektedir.”
Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un
ABD’ye gideceği yönündeki haber-
lerin anõmsatõlmasõ üzerine de Gürak,
ziyaretle ilgili çalõşmalarõn sürdüğü-
nü söyledi. Gürak, “Resmi bir ziya-
ret söz konusudur. Şu anda tam ta-
rih belli değil” diye konuştu.
Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gürak, eski Genelkurmay
Başkanõ Yaşar Büyükanõt’õn sözlerinin sadece kendisini bağlayacağõnõ söyledi.
Gürak, Mardin’de yaşanan katliamõ değerlendirirken de koruculuk kurumunun hedef
alõnmasõnõn yanlõş olduğunu belirtti.
TARİHİ AÇIKLAMALAR YAPTI
İstanbul Haber Ser-
visi - Eski Genelkurmay
Başkanõ Yaşar Büyü-
kanıt, Genelkurmay
Başkanõ’yken dinlendi-
ğini açõkladõ. 27 Nisan
muhtõrasõnõ kendisinin
yazdõğõnõ açõklayan Bü-
yükanõt, “Bildirinin isa-
betli olduğu Anayasa
Mahkemesi’nin kara-
rından sonra ortaya
çıktı” dedi.
Eski Genelkurmay
Başkanõ Büyükanõt,
emekli olmasõnõn ar-
dõndan ilk kez ropörtaj
verdi. 32. Gün progra-
mõnda konuşan Büyü-
kanõt, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile
yaptõğõ “Dolmabahçe
görüşmesi”nden, “Er-
genekon davası”na dek
Türkiye’nin gündeminde
önemli yer tutan konu-
lara ilişkin görüşlerini
açõkladõ. Büyükanõt, Ge-
nelkurmay Başkanõ ol-
duğu dönemde dinlen-
diğini belirterek, “Ben
de dinlendim. Hiç şüp-
he yok. Telefonunuz
dinleniyor deyip tespit
etmişler. Bana bunu
bildirdiler. Kimin din-
lediğini bilmiyorum.
Şemdinli olayları sıra-
sında Emniyet İstihba-
rat Daire Başkanı Mec-
lis’e gidip benim hak-
kımda uyduruk bir
şeyler söyledi. Sabri
Uzun daha sonra gör-
evinden alındı” dedi.
‘Ergenekon
mağduruyum’
Şemdinli olaylarõyla
ilgili sorularõ da yanõtla-
yan Büyükanõt, “Şem-
dinli ile benim ne ilgim
var. Hakkımda kara-
lama yapıldı. 2 saat
içinde 15 bin e-mail,
SMS gönderildi tele-
fonlara. Bunları takip
ediyorsunuz, bir bakı-
yorsunuz ABD’ye ka-
dar gidiyor. Sonra izi
kayboluyor” diye ko-
nuştu. Büyükanõt, “Er-
genekon mağduruyum,
manzara öyle” ifadesi-
ni kullandõ.
Büyükanõt, 27 Nisan
2007’de yayõmlanan Ge-
nelkurmay bildirisini de
kendisinin yazdõğõnõ be-
lirterek “Cuma akşamı
oturup yazdım. O bil-
diri TSK’nin laiklik
karşısında tavrını ko-
yan bir bildiridir. La-
ikliğin zedelendiği kuv-
vetli bir şekilde ortaya
çıkmıştı. Bildirinin
Cumhurbaşkanlığı se-
çimiyle ilgisi yok. Ana-
yasa Mahkemesi’nin
kararından sonra o bil-
dirinin ne kadar isa-
betli olduğu ortaya çık-
tı” diye konuştu.
‘Dolmabahçe
görüşmesi’
Başbakan Erdoğan’la
Dolmabahçe’de iki bu-
çuk saat süren görüşme-
lerine ilişkin de bilgi ve-
ren Büyükanõt, o konuş-
mada “her şeyin” ko-
nuşulduğunu belirtti. Ko-
nuşulanlarõn dõşarõda
açõklanmasõnõn uygun
olmadõğõnõ söyleyen Bü-
yükanõt, muhtõra konu-
sunda Başbakan Erdo-
ğan ile daha önce de
görüştüğünü ve bildiri-
nin sebebini Başbakan
Erdoğan’a anlattõğõnõ
kaydetti. Büyükanõt, la-
iklik konusunun Dol-
mabahçe’deki görüş-
meyle bağlantõlõ olma-
dõğõnõn altõnõ çizdi.
Genelkurmay Başkanõ
olduğu dönemde, “bir
şeyleri fark ettiğini, an-
cak ne yapan ne de ne-
ler olduğu çözemedi-
ğini” belirten Büyükanõt,
emekli Orgeneral Şener
Eruygur’un kendisini
şaşõrttõğõnõ söyledi. Bü-
yükanõt, Emekli Deniz
Kuvvetleri Komutanõ
Özden Örnek ile ilgili
günlüklere ilişkin de,
“Çok yakın arkada-
şım. Sordum kendisine.
Bana ‘yazdõğõma sen de
inanõrsan gittik’ dedi”
diye konuştu.
Büyükanõt, gazete-
mizde yayõmlanan
“Genç Subaylar ra-
hatsız” haberinin de üre-
tilmiş bir haber olduğu-
nu savundu. Büyükanõt,
“Enjekte edilmiş bir
haber. Genelkurmay
Başkanlığı üzerinde bir
baskı kurmak için üre-
tilmiş bir haber. Darbe
demeyeyim ama bir
baskı kurmak istiyor-
lardı” dedi.
‘Konuşulan gizli kalmalıydı’ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman Paksüt,
dün Habertürk gazetesinde ya-
yõmlanan, Anayasa Mahkeme-
si’nin önceki günkü özel oturu-
munda eşi Ferda Paksüt konu-
sunda söylediği savlanan “Gere-
kirse Ferda’dan boşanırım”
sözlerine ilişkin haberle ilgili
açõklama yaptõ.
“Özel oturumda şahsını ilgi-
lendiren konular nedeniyle ba-
zı gerçekleri hatırlatma zorun-
luluğu gördüğünü” kaydeden
Paksüt, bu toplantõdaki tüm gö-
rüşmelerin gizli cereyan ettiğini
söyledi. Anayasa Mahkemesi
Başkanlõğõ tarafõndan 15 kişi adõ-
na ve bu heyetin onayõyla bir
açõklama yapõldõğõnõ anõmsatan
Paksüt, şunlarõ kaydetti:
“Bunun dışında içerik hak-
kında basınla konuşulmaması
hususunda saygı ve güven te-
melinde mutabık kalınmıştır.
Gizli olması ve öyle kalması
anlayışıyla yapılan görüşmele-
rin içeriği hakkında konuşma-
mayı onur görevi ve kuruma
saygı anlayışı ile sürdürmekte-
yim. Ferda Paksüt hakkında
başlamış bir yargı süreci olup
bunun görüleceği mahkeme
bellidir. Yargılama, bağımsız
yargı organı olan İstanbul
13’üncü Ağır Ceza Mahkeme-
si’nde yapılacaktır. Başka hiç-
bir kişi ve kurum bu konuda
yetkili değildir. O davanın
kapsamına giren ve iddiana-
mede yer alan konularda hiç-
bir kişi ve makamın doğrulat-
ma ve yalanlama hak ve görevi
olamaz. İstanbul 13’üncü Ağır
Ceza Mahkemesi’ndeki dava-
nın iddianamesi ve eklerinde
yer almış olup kamuoyuna
yansıtılan her tür husustan do-
layı hakları ihlal edildiğini dü-
şünenlerin başvuracakları yol
ve yöntemler hukukumuzda
bellidir. Türkiye bir hukuk
devletidir ve hukuk herkese la-
zımdır. Hepimiz hukuka gü-
venmeliyiz.”
ErgenekonsoruşturmasõkapsamõndaÇorluADD’deyapõlanaramakõnandõ
Mitinge katılım çağrısı
Yurt Haberleri Servisi - Atatürkçü
Düşünce Derneği (ADD) Trakya Şubeleri
Toplantõsõ, ADD Çorlu Şubesi’nde yapõldõ.
Toplantõda Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda ADD Çorlu Şubesi’nde yapõlan
arama kõnandõ ve 17 Mayõs’ta Ankara’da
yapõlacak mitige katõlõm çağrõsõnda
bulunuldu.
Saygõ duruşu ve İstiklal Marşõ’nõn
okunmasõyla başlayan toplantõda açõlõş
konuşmasõnõ yapan ADD Çorlu Şube
Başkanõ Yüksel Gür, Atatürkçüler bir bütün
olduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti ve
Atatürk ilkelerinin sonsuza dek yaşayacağõnõ
vurguladõ. ADD Tekirdağ Şube Başkanõ
Fazlı Ertkin de Çorlu şubesine yapõlan
baskõnõ kõnadõğõnõ ifade ederek, “Bu
baskılar çağdaş Atatürkçüleri
yıldıramayacak.. özellikle uygar bir bölge
olan Trakya’da bu durumlar yaşanıyorsa
Anadolu’da bu baskı çok daha fazla
hissedilmektedir. Atatürkçüler olarak
baskılardan yılmamalıyız;
sorumluluklarımızın bilincinde olmamız,
bugün için çok daha ön plana çıkmıştır”
dedi.
ADD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve
Trakya Bölge Sorumlusu Hakan Dedeoğlu
da 17 Mayõs’ta Ankara’da geniş katõlõmlõ bir
miting gerçekleştirileceğini ifade ederek, bu
mitingin tarihi bir dönüm noktasõ olacağõnõ
vurguladõ.
Türkiye’de yaşanan en önemli sorunun
hukuk ihlalleri olduğunu belirten Dedeoğlu,
Türkiye’nin ABD ve AB’nin ön karakolu
olmadõğõnõ, hükümetlerin çağdaşlõktan ödün
vermelerine karşõn halkõn Atatürk ilke ve
devrimlerinden ödün vermeyeceğini, bunu
17 Mayõs’ta bir kez daha haykõracaklarõnõ
söyledi.
ADD Çorlu Şubesi’nde yapılan Trakya Şubeleri toplantısında ‘Baskılardan yılmayacağız’ denildi.
Bakanlardan‘dinleme’yorumu
Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõrõm, Büyükanõt’õn görevdeyken dinlendiğini söylemesiyle
ilgili olarak, ‘Böyle bir endişe yaşadõysa neden bunun gereğini yapmadõ’ diye sordu
ANKARA/HATAY (Cumhuri-
yet) - Ulaştõrma Bakanõ Binali Yıl-
dırım, telefonunun dinlenildiğini
söyleyenlerin şikâyetçi olmadõğõnõ
ileri sürerek, “Eski Genelkurmay
Başkanı da (emekli Orgeneral Ya-
şar Büyükanõt) böyle bir endişe ya-
şıyorduysa bunun gereğini yap-
malıydı” dedi. Adalet Bakanõ Sa-
dullah Ergin’den ise, “Kurallar
uygulanırken yetki aşımı ya da
yanlış kullanım varsa bunu ya-
panlar, bunun karşılığındaki ce-
zayı görürler” açõklamasõ geldi.
Bakan Yõldõrõm, CNN Türk tel-
evizyonunda katõldõğõ canlõ yayõnda,
yasal kurullar dõşõnda dinleme ya-
põlmasõnõn suç olduğunu belirtti.
Yasal olmayan dinlemede elde edi-
len bilgilerin delil olarak kullanõla-
mayacağõnõ söyleyen Yõldõrõm, “Bu-
rada bir çelişki var, telefonunun
dinlenildiğini söyleyenler şikâyet-
çi olmuyor. Gidip savcıya şikâyet
edecekler, ‘Benim telefonum din-
leniliyor’ diyecekler. Hakkımızı
aramıyoruz. Eski Genelkurmay
Başkanı da (Yaşar Büyükanıt)
böyle bir endişe yaşıyorduysa bu-
nun gereğini yapmalıydı” dedi.
Yõldõrõm, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eskiden dinleme yapmak suç de-
ğildi. Biz yasal düzenlemeyle suç
haline getirdik. Dinleme işi ne
AKP iktidarı ile başlamıştır ne de
gelecekte bitecektir. Bu şey Tür-
kiye Cumhuriyeti kurulduğundan
beri var. (...) Dinleme ne Başba-
kan’ın ne de başkasının yetkisin-
de. Aynı endişeyi herkes taşıyor.
Başbakan da bakan da sade va-
tandaş da taşıyor.”
Hatay Valisi Nusret Miroğlu’nu
makamõnda ziyaret eden Adalet Ba-
kanõ Ergin, gazetecilerin Büyüka-
nõt’õn dinlenmesi konusundaki sorusu
üzerine şunlarõ söyledi:
“Hukuk devletinde yürütülen
işler tamamen yasalarla düzenle-
miş kurallara göre yapılıyor. Ama
elbette ki suç ve suçlularla müca-
dele için gerekli olan yöntemler de
usul yasalarımızda belirlenmiştir.
Yargının denetiminde de bu usul
yöntemleri uygulanıyor. Bundan
da kimsenin şikâyet etmesine gerek
yok. Kurallar uygulanırken yetki
aşımı ya da yanlış kullanım varsa
bunu yapanlar, bunun karşılığın-
daki cezayı görürler. ”
Eski Genelkurmay
Başkanõ Yaşar
Büyükanõt, katõldõğõ bir
televizyon programõnda
kendisini ‘Ergenekon
mağduru’ olarak niteledi.
Binali Yıldırım.
Paksüt, yüksek mahkemenin özel oturumundan basõna yansõyanlarõ değerlendirdi
Büyükanõt:
E-muhtõrayõ
ben yazdõm
Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Gürak, koruculuk kurumunun hedef alõnmasõnõn yanlõş olduğunu söyledi
BAKAN ÇELİK’İN İCRAATLARI
Var olmayan
kadroya atama
MAHMUT LICALI
ANKARA - Eski Milli Eğitim Bakanõ Hü-
seyin Çelik’in görevi Nimet Çubukçu’ya
devretmeden önce Devlet Memurlarõ Yasa-
sõ’nõn 76. maddesine dayandõrarak gerçekleş-
tirdiği atamalar hukuk tanõmõyor. 2006 yõlõnda
İstiklal Marşõ törenlerine katõlmadõğõ ve öğ-
rencilere bardak yõkattõğõ gerekçesiyle Konya
Yenice İlköğretim Müdürlüğü görevinden alõ-
nan ve Eğitim Bir-Sen Doğanhisar İlçe Başka-
nõ olan Şakir Kapcı’nõn Doğanhisar Halk
Eğitim Merkezi’ne böyle bir kadro bulunma-
masõna karşõn “Müdür başyardımcısı” ola-
rak atandõğõ ortaya çõktõ.
Hakkõndaki disiplin kararlarõndan ötürü her-
hangi bir üst göreve yükselmesi ve yönetici
kadrosuna atanmasõ imkânsõz olan Şakir Kap-
cõ adlõ kişi, Devlet Memurlarõ Yasasõ’nõn 76.
maddesi kapsamõnda Milli Eğitim Bakanlõğõ
Personel Genel Müdürlüğü tarafõndan 29 Ni-
san 2009 tarihinde 41985 sayõlõ atama karar-
namesiyle var olmayan bir kadroya atandõ.
Eşi AKP İlçe Kadõn Kollarõ Başkanõ olan,
Kapcõ, Halk Eğitim Merkezi’nde bulunma-
yan “Müdür başyardımcılığı” görevine
getirildi. Kapcõ’nõn bu göreve getirilemeye-
ceğine ilişkin düzenlemede Çelik’in de im-
zasõnõn yer almasõ Konya’da yapõlan usul-
süzlüğü kanõtlõyor.