Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Siyasette Kalıcılık,
DSP, DYP, ANAP ve CHP
İki yeni siyasi durum yaşadık: DSP’ye yeni baş-
kan seçildi, Masum Türker’e başarılar dileriz. Ve
Hüsamettin Cindoruk “orta sağ”ı toparlamak için
kolları sıvadı, Anavatan’la birleşmeyi ilk hedef koy-
du. Kolay gelsin...
Ecevit CHP’den ayrılarak DSP’yi kurdu.
CHP’den hoşnut olmayan seçmenlerden de
önemli ölçüde oy alarak, iktidara ortak bile oldu.
1999 seçimlerinde tepe yaptı, yüzde 22 oy aldı,
iktidarda denendi, 2002 Kasım seçimlerinde oy
oranı 1.22’ye düşerek, Ecevit henüz sağken
büyük bir yenilgiye uğradı. 2007 seçimlerinde CHP
ile ittifak yapmasaydı, dostlarımız hoş görsün, bu-
gün belki adı bile unutulmuş olabilirdi!
Soru: Neden böyle oldu?
“Neden böyle oldu?” diye soracağımız bir siyasi
çizgi de, Demirel-Özal partileridir. Yani Adalet Par-
tisi ve Doğru Yol Partisi ile ANAP (Anavatan Partisi).
Seçimlerde bu partiler de eridi ufaldı, yerlerini
dinci AKP’ye teslim ettiler!
Neden böyle oldu sorusuna genel bir yanıt ve-
rilir: Askeri darbeler siyasi hayattaki sürekliliği ke-
sintiye uğrattı.
Bu ne kadar doğrudur? Şimdi 1983-2009 ara-
sı, kesintisiz yıllara bakalım:
Demirel’in Adalet Partisi, 1960 öncesi Demo-
krat Parti’nin devamı olarak kuruldu. 1980’de, bir
“siyasi, askeri deha (!)” (*) bütün partileri kapattı.
AP, Doğru Yol Partisi olarak devam etti!
1991, 95, 99, 2002 ve 07 seçim sonuçlarına ba-
kalım: (Yüzde ve düz olarak): 19, 27, 19, 12, 9 ve
5... Giderek azalan bir oran.. yok oluşa gidiş.
Parti, ’95 seçimlerinde yüzde 19 oy aldığında,
Demirel Cumhurbaşkanı olmuştu, Çiller başba-
kandı! Son seçimde Mehmet Ağar genel baş-
kandı ve partinin adını Demokrat Parti’ye dön-
üştürerek yeni bir imaj denedi, ama seçmen bu
siyasi takımı çoktan bitirmişti.
Gelelim ANAP’a. Askeri cuntanın desteğiyle
1983’te kuruldu. Özal’la iki dönem 83 ve 87’de
yüzde 45 ve 36 oyla iktidar oldu. Özal Cumhur-
başkanı oldu, Mesut Yılmaz’la katıldığı 91, 94, 99
ve 02 seçimlerinde azalan bir oranda, yüzde 24,
19, 13 ve 5 oy aldı ve tasfiye oldu!
Bu tabloya bakarsak, “askeri darbeler siyasal ya-
şamı kesintiye uğrattığı için partilerin sürekliliği de
olamıyor” biçimindeki tezlerin, “ana neden” ola-
rak anlamsızlığı ortaya çıkıyor!
83’ten bu yana 26 yıllık süre içinde, DSP dahil
bütün bu partiler askerlerce değil seçmenlerce
“yok edildi”!
Siyaset bilimi ve sosyolojisi açısından, iki ana
neden üzerinde durulabilir:
a) Bütün bu partiler, genellikle, kurucu -güçlü, ka-
rizmatik- liderleri partiden çekilince, yapılan bütün
seçimlerde oy kaybederek adım adım yok oldular.
(Buradan bir ara-sonuç çıkartılabilir: Lider parti-
leri, lider partisi olarak kaldıkları ve kurumsalla-
şamadıkları sürece, kökleşemez ve çökebilirler.)
b) Bu partileri Meclis dışına iten ana neden, as-
lında, iktidarda gösterdikleri başarısızlıklardır.
Örneğin, Süleyman Demirel ve Turgut Özal, Cum-
hurbaşkanlığı’na sıçramasalar ve partilerin başla-
rında kalsalardı, ilk seçimde düşüşleri sürecekti!
(Özal’da düşüş başlamıştı.) Bu görüşü Ecevit’in du-
rumu destekliyor: DSP’nin başındayken, 2002
seçimlerinde yüzde 1.2 oy aldı! Tarihin gördüğü en
hızlı seçmen tasfiyesi! (Bugün bir şans var mı?)
Denklemin dışında tek parti var: CHP... Cin-
doruk’un şansı ile birlikte, başka bir yazıya...
(*) Bir arkadaşım onu bugünkü Kürt ayrılıkçılığı-
nın mimarı ve “en büyük bölücü” olarak görüyor!
obursali@cumhuriyet.com.tr
Yargõya eleştiri, vekile fõrça
EMİNE KAPLAN
ANKARA - Başbakan Tay-
yip Erdoğan, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün yargõlanma-
sõ gerektiği kararõnõ veren Sin-
can 1. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nin “siyasi ve taraflı” oldu-
ğunu ileri sürerek aynõ mahke-
menin kendisiyle ilgili verdiği
karara dikkat çekti. Milletve-
killerine “Millet sizi Meclis’te
çalışmak için gönderdi, ba-
kanlıklarda iş takibi için de-
ğil. Meclis çalışmalarına de-
vam edin” diye azarlayan Er-
doğan, mayõnlõ arazilerin te-
mizlenmesine ilişkin yasa ta-
sarõsõna yönelik muhalefetin
eleştirilerine de tepki gösterdi.
Başbakan Erdoğan, dün par-
tisinin grup toplantõsõnõ AKP
Genel Merkezi’nde yaptõ. Top-
lantõda, Milli Savunma Bakanõ
Vecdi Gönül, Suriye sõnõrõndaki
mayõnlõ arazilerin temizlenme-
siyle ilgili yasa tasarõsõyla ilgi-
li bilgi verdi. Muhalefet parti-
lerinin iddialarõnõn doğru ol-
madõğõnõ ileri süren Gönül, Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ’nõn ta-
sarõya karşõ olmadõğõnõ açõkla-
dõ. İlk önce mayõnlarõn temiz-
lenmesi işini TSK’nin üstlen-
diğini, bunun için 25 milyon
TL’lik bir ödenek aktarõldõğõnõ
belirten Gönül, ancak süreç
içinde maliyetin artmasõ nede-
niyle TSK’nin temizleme işinin
ihaleyle bir firmaya yaptõrõl-
masõnõ istediğini söyledi.
14 firma katılacak
Başbakan Tayyip Erdoğan,
muhalefet partilerinin ihalenin
İsrail’e verileceği yönündeki
iddialarõna tepki göstererek
“Daha ihale yapılmadan ne-
reden biliyorlar. İhaleye 14
firma katılacak” dedi. Erdo-
ğan, tasarõdaki temizlenecek
arazilerin 44 yõllõğõna firma ta-
rafõndan tarõmda kullanõlmasõ-
na ilişkin maddede sürenin da-
ha da indirilebileceğini söyledi.
Erdoğan, mayõn temizlemeyle
ilgili yönetmeliği Danõştay’õn
iptal etmesini eleştirirken Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül ile il-
gili Sincan 1. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nin kararõna da değindi.
Erdoğan “Bazen yargıdan si-
yasi ve taraflı kararlar çıka-
biliyor. Bu mahkeme daha
önce de benimle ilgili siyasi
bir karar vermişti” dedi. Er-
doğan, bu tip kararlara karşõ par-
tinin birlik ve beraberlik içinde
olmasõnõ istedi. Erdoğan’õn sö-
zünü ettiği kararda, Sincan 1.
Ağõr Ceza Mahkemesi, Erdo-
ğan’õn “Sayın Öcalan” ifade-
si nedeniyle yargõlanmasõnõn
yolunu açmõştõ.
‘Meclis verimsiz’
Erdoğan, toplantõda TBMM
Genel Kurulu’ndaki çalõşma-
lardan memnun olmadõğõnõ be-
lirterek milletvekillerini fõrça-
ladõ. Toplantõnõn başõnda yapõ-
lan yoklamada bile 70 dola-
yõnda milletvekilinin gelmedi-
ğine dikkat çeken Erdoğan,
“Millet sizi TBMM’de çalış-
manız için buraya gönderdi,
bakanlıktan bakanlığa koşa-
rak iş takibi yapmanız için de-
ğil. Meclis çalışmaları olduk-
ça verimsiz, genel kurul ça-
lışmalarına katılmanızı isti-
yorum” dedi.
Ergün: Temcit pilavı
Toplantõ öncesinde gazeteci-
lerin Gül ile ilgili karara ilişkin
sorularõnõ yanõtlayan Sanayi ve
Ticaret Bakanõ Nihat Ergün,
“Türkiye’nin temcit pilavı
olan mevzuları oluyor maa-
lesef. Bu da ısıtılıp ısıtılıp
önümüze konuluyor. Yargıda
da bazen ‘eski defterleri çõka-
ralõm, karõştõralõm’ oluyor. Hu-
kukçuların alanına girmek
doğru olmaz ama genel görüş
bellidir. Cumhurbaşkanı va-
tana ihanet suçu dışında yar-
gılanamaz. Dolayısıyla bu
mevzu çok eskimiş bir mev-
zudur. Konu büyük çapta
kapanmıştır. Konunun esas
sorumluları cezalarını almış-
lar. Diğer kişilerin hepsi bu
konu ile ilgili beraat kararla-
rını almışlar. Bu konunun
ısıtılıp ısıtılıp önümüze ko-
nulmasının iyi niyetle bağda-
şır bir tarafı gözükmüyor.
Hukuki bir sonuç elde etmek
amacı olmadığı çok açık bir
konudur” dedi.
‘Kararı millet verir’
AKP Grup Başkanvekili Be-
kir Bozdağ, Erdoğan’õn bir
dönem sonra milletvekili ol-
mayacağõna ilişkin açõklama-
larõnõn anõmsatõlmasõ üzerine,
“Bunun kararını Türk mille-
ti verecektir. Millet, Tayyip
Bey’i bırakmadığı zaman hiç-
bir yere gidemez. Millet iste-
diği sürece bu hizmet kerva-
nı devam eder” diye konuştu.
POLİS AKADEMİSİ CEZA ADALET BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. VAHİT BIÇAK’TAN ERGENEKON DEĞERLENDİRMESİ
‘Delillerin geçerliliği sorgulanabilir’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Danõştay İdari Dava Dairele-
ri Kurulu’nun, dinlemelerle ilgili ka-
rarõnõ değerlendiren Polis Akademisi
Ceza Adaleti Bölüm Başkanõ Prof.
Dr. Vahit Bıçak, kararla Ergenekon
davasõnda avukatlõk sõfatõna sahip
kişilerin telefon kayõtlarõndan elde
edilen delillerin hukuken önemini
kaybedeceğini söyledi.
Danõştay İdari Dava Daireleri
Kurulu’nun, telefon dinleme yö-
netmeliğinin bazõ hükümlerinin yü-
rütmesinin durdurulmasõ isteminin
kõsmen kabulüne ilişkin karara Ada-
let Bakanlõğõ’nõn yaptõğõ itirazõ, ba-
kanlõğõn düzenleme yetkisi bulun-
madõğõ gerekçesiyle reddetmesinin
ardõndan Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda yapõlan telefon dinle-
melerinin hukuki geçerliliğinin olup
olmadõğõ da tartõşõlmaya başlandõ.
NTV’de bir programa katõlan Po-
lis Akademisi Ceza Adaleti Bölüm
Başkanõ Prof. Dr. Vahit Bõçak, Da-
nõştay’õn kararõnõn “güçler ayrılı-
ğı” ilkesiyle ilişkili olduğunu kay-
detti. Bõçak, “Demokrasi ve hukuk
devletinin özü yasama, yürütme
ve yargı erklerinin ayrı olması,
birbirlerini dengelemesi ve de-
netlemesidir. Türkiye’nin genel
problemlerinden bir tanesi bu
klasik ayrımın hâlâ yerleşmeme-
sidir. Yasama ve yürütme iç içe
geçmiştir.
Dolayısıyla dengeleyici ve de-
netleyici tek organ olarak yargı
kalmıştır” diye konuştu. Türki-
ye’de bile bile yasalara aykõrõ yö-
netmelikler yapõldõğõna dikkat çeken
Bõçak, yönetmeliklerin fonksiyo-
nunun yasalarõ açõk hale getirmek
olduğunu söyledi. Bõçak, “Yönet-
meliklerle, kanuna aykırı düzen-
leme yapılarak ‘İptal edilene kadar
1 veya 2 yõl istifade edebiliriz’ gi-
bi bir düşünce var” dedi.
‘Deliller hukuken
önemini kaybedecek’
Ergenekon iddianamelerinin din-
lemeler üzerine kurulu olduğunun
anõmsatõlmasõ üzerine Bõçak, Da-
nõştay’õn kararõnõn davanõn seyrini
etkileyebileceğini kaydetti.
Telefon dinlemelerinin Ergenekon
soruşturmasõnõn önemli delillerinden
birisi olduğunu dile getiren Bõçak,
kararla Ergenenekon davasõnõ önem-
li ölçüde etkileyecek olan dinlemeye
dair delillerin geçerliliğinin sorgu-
lanabileceğini belirtti. Bõçak, şunlarõ
dile getirdi:
“Delillerin mahkemedeki son
kararda kullanılabilmesi için hu-
kuka uygun elde edilmesi lazım.
Eğer deliller hukuka aykırı olarak
elde edilmiş ise bu durumda son
karar verilirken bunların mah-
kelemelerde kullanılabilmesi hu-
kuken mümkün değil. Burada
yürütmeyi durdurma kararında
önemli nokta şu: Avukatların ko-
nutları, işyerlerinde kullandık-
ları telefonları, dinlemenin kap-
samı dışına çıkarıyor.
Ergenekon soruşturmasında
avukatlık sıfatına sahip çeşitli ki-
şilerin telefon kayıtlarından elde
edilen deliller yeniden revize edil-
mek durumundadır. Bu şekilde
son karar çıkarsa, avukat büro-
ları ve konutlardaki telefonların
hiçbir şekilde dinlemeye konu
olamayacağı gibi bir sonuç çıka-
cak. Dolayısıyla bu telefonlar-
dan elde edilen beyan delilleri hu-
kuken önemini kaybedecek. Diğer
bir konu da tanıklıktan çekilme
hakkı olanlarla ilgili.
Yine Ceza Muhakemesi Kanu-
nu’nda uzunca bir liste vardır.
Birtakım kişiler akrabalık bağı ya
da özel konumları gereği tanık-
lıktan çekilme hakkına sahiptir-
ler. Bu karar doğrultusunda, bu
hakka sahip kişiler arasındaki
iletişim de dinlenmişse delil olma
özelliğini kaybedecektir.”
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP ikti-
darõyla birlikte toplumun pek çok kesiminde ya-
kõnmaya neden olan telefon dinleme konusunda
yüksek yargõ geçit vermiyor. Yargõtay’õn ülke ge-
nelini kapsayacak dinleme yetkisinin verilemeye-
ceği kararõnõ, Danõştay İdari Dava Daireleri Kuru-
lu’nun Adalet Bakanlõğõ’nõn telefon dinlemeyle il-
gili yönetmelik düzenleyemeyeceği kararõ izledi.
Yüksek yargõ telefon dinlemelerine hukuk ayarõ
yapmayõ sürdürüyor. Danõştay İdari Dava Dairele-
ri Kurulu, Adalet Bakanlõğõ’nõn idare olarak tele-
fon dinleme konusunda yönetmelik düzenlemeye-
ceğine ilişkin karara imza attõ. Adalet Bakanlõ-
ğõ’nõn düzenlediği dinleme yönetmeliğinin yetki
yönünden durdurulmasõ nedeniyle dosya yeniden
Danõştay 10. Dairesi’ne gidecek. Daire, kurulun
kararõ uyarõnca yönetmeliğin hükümlerini incele-
meksizin yetki yönünden durdurarak kararõnõ dü-
zeltecek. Daire daha sonra da yönetmeliğin iptal
istemini karara bağlayacak.
Yargõtay 9. Ceza Dairesi de dinlemeler konu-
sunda emsal niteliğinde karar vermişti. Türkiye
genelinde, MİT, jandarma ve Emniyet Genel Mü-
dürlüğü’ne Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi,
dinleme ve izleme yetkisi vermişti. Adalet Bakan-
lõğõ, yalnõzca jandarma için kararõn bozulmasõnõ
istemişti. Yargõtay, yurttaşlarõn tamamõnõn “şüp-
heli” gibi görülüp izlenmesinin hukuk devletinde
olamayacağõna hükmetmişti. Yargõtay’õn kararõ
yalnõzca jandarma yönünden geçerliydi. Bugüne
kadar adõm atmayan Adalet Bakanlõğõ’nõn girişim-
de bulunmasõ durumunda Yargõtay’õn kararõ emsal
niteliği taşõdõğõ için yurt genelinde izleme yetkisi
MİT ve emniyet açõsõndan da durdurulabilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Parti
tüzüğüne göre genel başkanlõğõ ve milletvekil-
liğinin 2015 yõlõnda sona ereceği mesajõ veren
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn Cumhurbaşka-
nõ Abdullah Gül’ün görev süresinin bitmesi-
nin ardõndan Çankaya Köşkü’ne aday olacağõ
dile getiriliyor. Gül’ün görev süresinin 7 yõl
olmasõ gerektiğini savunan AKP, cumhurbaş-
kanlõğõ seçiminin 2014’te yapõlmasõ durumun-
da genel başkanlõğõ 2015’te bitecek olan Erdo-
ğan’õn aday olmasõ hesabõnõ yapõyor.
Erdoğan’õn “Benim milletvekili olarak bir
dönem daha hakkım var. Sonra bırakmak
durumundayım. Daha ileri gitmem, gide-
mem. Aynı şekilde genel başkanlık da 5 dö-
nem. Arkadan gelenlerin önünü açmak zo-
rundayız” sözleri kulisleri hareketlendirdi.
Bütün ayarlamalar Erdoğan’a göre
AKP’de, Gül’ün görev süresi de Erdoğan’õn
Çankaya Köşkü’ne adaylõğõna göre belirlenmek
isteniyor. Cumhurbaşkanõnõn halk tarafõndan se-
çilmesi ve görev süresinin iki dönem halinde 5
yõl olmasõna ilişkin anayasa değişikliğinin ar-
dõndan Gül’ün görev süresinin 5 yõl mõ yoksa
eski anayasa hükümlerine göre seçildiği için 7
yõl mõ olacağõna ilişkin tartõşmalar sürüyor.
AKP’deki ağõrlõklõ görüş, Gül’ün görev süresi-
nin 7 yõl olduğu yönünde. Bu konunun netleşti-
rilmesi için anayasa paketine geçici madde ek-
lenmesi gerektiğini düşünen AKP yönetimi,
CHP ve MHP’nin Gül’ün görev süresinin 5 yõl
olmasõ gerektiği yönündeki görüşleri nedeniyle
bu konuda kararsõzlõğõnõ sürdürüyor.
Erdoğan Köşk’e, Gül AKP’nin başına
AKP’nin Gül’ün görev süresinin 7 yõl oldu-
ğuna ilişkin hesabõna göre cumhurbaşkanlõğõ
seçimi 2014’te yapõlacak. Erdoğan da 2012’de
yapõlacak AKP kongresinde son kez genel baş-
kanlõğa seçilmiş olacak ve görev süresi
2015’te sona erecek. AKP kulislerinde, Erdo-
ğan’õn 2014’te yapõlacak cumhurbaşkanlõğõ se-
çimine aday olabileceği, Gül’ün de AKP genel
başkanlõğõna geçeceği görüşü dile getiriliyor.
Gül’ün görev süresinin 5 yõl olarak belirlenme-
si ve seçimin 2012’de yapõlmasõ durumunda
Erdoğan’õn genel başkanlõğõ erken bõrakarak
Köşk’e aday olabileceğine işaret ediliyor.
AKP KULİSLERİ HAREKETLİ
Erdoğan’õn
Köşk hesabõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, “Kayıp
Trilyon” davasõnda Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nin hakkõndaki takipsizlik ka-
rarõnõ kaldõrmasõyla ilgili olarak, “Hukuki
prosedür neticelendiğinde, eğer bazıları-
nın iddia ettiği gibi bir durum ortaya çı-
karsa, bu konuda yargılanmaktan şah-
sım adına hiçbir şüphem, tereddütüm
yoktur” dedi. Gül, Cumhurbaşkanlõğõ ma-
kamõnõn zedelenmesinin Türkiye’nin itiba-
rõna olumsuz etki yapacağõnõ söyledi.
Gül, Slovenya Cumhurbaşkanõ Danilo
Türk ile Çankaya Köşkü’nde düzenlediği
ortak basõn toplantõsõnda hakkõndaki takip-
sizlik kararõnõn kaldõrõlmasõ ve kararõn za-
manlamasõnõ nasõl değerlendirdiğine ilişkin
olarak, “Zamanlamayla ilgili bir şey söyle-
yemem. Polemik olur” dedi. 10 yõl önce
Refah Partisi’nde 10’un üzerinde genel baş-
kan yardõmcõsõ olduğunu kaydeden Gül, ken-
disinin dõş politikadan sorumlu genel başkan
yardõmcõsõ olduğunu ve mali işlerde sorum-
luluğu olmadõğõnõ belirtti. Gül, partinin genel
sekreteri dahil, bütün genel başkan yardõmcõ-
sõ, genel muhasibinin olaydan aklandõğõnõ
ekledi. Bakanken, başbakan yardõmcõsõyken,
Dõşişleri Bakanõyken konu Meclis komis-
yonlarõna geldiğinde, kendisinin gidip “Do-
kunulmazlığımı kaldırın” teklifinde bulun-
duğunu vurgulayan Gül, “Milletvekili doku-
nulmazlığı hukuk davalarında geçerli de-
ğildir. Hukuk davası, o zaman benim için
de açıldı, mal varlığıma tedbir getirildi.
Hiçbir sorumluluğumuz olmadığı için bu
dava reddedildi” diye konuştu.
Gül: Tereddütüm yok
‘Kayõp Trilyon’ iddialarõyla Cumhurbaşkanlõğõ makamõnõn
zedelenmesinin Türkiye’nin itibarõnõ etkileyeceğini söyledi
Dinlemeye
yargı freni
YARGITAY VE DANIŞTAY
Genel başkanlõğõ ve milletvekilliği-
nin 2015 yõlõnda sona ereceği mesajõ
veren Erdoğan’õn Gül’ün görev süresi-
nin bitmesinin ardõndan Cumhurbaşkan-
lõğõ’na aday olacağõ dile getiriliyor.
Başbakan Erdoğan, Gül’ün yargõlanmasõ gerektiğine ilişkin kararõn ‘siyasi ve taraflõ’ olduğunu ileri sürdü.
Milletvekillerini de ‘Bakanlõklarda iş takibi yapmayõn. Meclis çalõşmalarõna devam edin’ diye azarladõ
Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Slovenya
Cumhurbaşkanı Danilo Türk ile Çankaya
Köşkü’nde düzenlediği ortak basın top-
lantısında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye me-
saj gönderdi. Gül, “Müzakere sürecinde Türkiye reformlar yaparken istikameti şaşırtmak, bu-
nu Avrupa değerlerine yakıştıramıyorum” dedi. Türk de, “Zamanla Türkiye’ye desteğin arta-
cağını” söyledi. Türk, “soyadına” ilişkin soru üzerine Slovenya’da çok sayıda Türk soyadlı kişi
bulunduğu karşılığını verdi. Gül, daha sonra Köşk’te Türk onuruna yemek verdi. (Fotoğraf: AA)
Sarkozy ve Merkel’e mesaj