Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
21 MAYIS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Avrupa Demokrasilerinde
‘Kirli Eller’
Gül, “kayıp trilyon davasıyla” ilgili “sahtecilik” kuş-
kuları karşısında cumhurbaşkanlığında oturmayı sür-
dürebilir mi? Sürdüremez mi?
Yargılanabilir mi? Yargılanmaz mı?
Bu; bunun gibi soruların yanıtları, ülkelerin hak et-
tikleri “demokrasilerinin boyu”, “ayarı” ile ölçülüyor.
Avrupa’dan örnek gösterilebilecek çok güncel “iki
skandal” var önümüzde.
Bunlardan ilki “demokrasinin beşiği” İngiltere’den…
İngiltere’de Avam Kamarası Başkanı Michael
Martin istifa etti önceki gün.
İstifa 22 Haziran’dan itibaren geçerli olacak. Par-
lamento o tarihte kendisine başkanını seçecek. Mar-
tin, yükselen “kamuoyu baskısı” karşısında her ha-
lükârda şimdiden apar topar istifasını ilan etmek zo-
runda kaldı.
‘Kamuoyu baskısı’ ve ‘meşruiyet’
Anahtar kavram burada “kamuoyu baskısı”...
Meclis başkanını İngiltere’de istifaya sürükleyen
olayların sinerjisi; bizdeki gibi dallanıp, budaklanan
bir “yargı sürecinden” değil, medyanın gücü ve İn-
gilizlerin “meşruiyet” kavramına atfettikleri önem, cid-
diyetten kaynaklanıyor.
Konunun yargıya dahi intikal etmesine fırsat/gerek
kalmıyor.
Yargı aşamasına gelmeden önce daha “kamuoyu
denetimi” ile birlikte bir “meşruiyet” sorunsalı ortaya
çıkıyor.
Avam Kamarası Başkanı’nın “meşruiyet sorunu” ile
karşı karşıya kalmasının nedeni; “kişisel harcamala-
rı” “masraf kalemlerinden” gösteren parlamenterler…
Skandal “partiler üstü”.
Ekmek elden, su gölden “milletvekili giderlerini” şi-
şiren İşçi Partisi parlamenterleri de, muhalefetteki mu-
hafazakârlar da skandaldan muaf değil.
“Mortgage”tan tutun, ev “restorasyonu” ya da ma-
likânelerinin park büyüklüğündeki bahçe bakımından;
“yüzme havuzu” inşaatından, “bebek arabası” fatu-
rasına, ev hayvanları “mamasına” dek… ne ararsa-
nız var giderler listesinde.
Olay on beş gün önce “Daily Telegraph” gazete-
sine yansıyor.
Michael Martin iki hafta gibi jet bir sürede -hem ken-
di masraflarını şişirdiği, hem skandalı örtbas etme-
ye çalıştığı için- meclis başkanının sahip olması ge-
reken “meşruiyetini yitiriyor”. Ve istifa mekanizması-
na başvurmaya zorlanıyor.
İngiliz protokolünde, Kraliçe ve Başbakan’ın hemen
ardından, “üçüncü sırada” gelen bir isim Martin.
Martin’den önce bu koltuk en son 1695’te -rüşvet
nedeniyle- Sir John Trevor tarafından yitirilmiş…
Devlet ricalinde bu konumdaki birinin böyle bir “yol-
suzluk skandalına” karışması yani, üç yüzyıldır İngil-
tere’de “ilk kez” yaşanıyor.
Bu da Berlusconi standardı…
İngiliz demokrasisinin ölçüleri bunlar.
Bir de Akdeniz’de Çizme ölçülerine bakalım…
Birleşik Krallık “Avam Kamarası Başkanı’nın” isti-
fasıyla sarsılırken İtalya da önceki gün, Berlusconi’nin
yolsuzluk skandalları zincirinin son halkalarıyla çal-
kalanıyordu.
Çizme’deki olay İngiltere’deki gibi yeniyetme bir
skandal değil. Geçmişi taa ’90’lı yılların “Temiz Elle-
rine” uzanıyor.
Medya imparatorluğunu, dönemin güçlü siya-
setçisi Craxi’nin kanatları altında kuran ve bu ay-
rıcalığın karşılığını da Craxi’ye “yasadışı finansman”
sağlayarak ödeyen Berlusconi’nin bilinen tüm
günahları -“siyasi partilere yasadışı finansman”,
“vergi kaçakçılığı”, “yargıya rüşvet”- var bu eski öy-
künün içinde…
Skandalın yeni boyutu; Berlusconi’den “sus payı”
olarak “rüşvet” alan bir yargı mensubunun; daha çok
yeni -önceki gün- 4.5 yıl hüküm giymesi.
Ortada çok garip bir durum var...
Berlusconi’den “rüşvet aldığı tespit” edilen yargı
mensubu mahkûm ediliyor.
“Rüşvet verdiği tespit olan” Berlusconi, başba-
kanlıkta oturuyor…
Berlusconi; meclis çoğunluğu sayesinde ele ge-
çirdiği -devletin en üst dört makamına getirilen özel
“dokunulmazlık yasaları”- nedeniyle yargılanamıyor.
Elindeki imkânlar sayesinde göz göre göre kendi-
sine “dokunulmazlık zırhı” koyan Berlusconi’ye, ya-
salar erişemiyor.
Muhalefet; “Bu lekeyle orada oturamazsın. Madem
yasa sana erişemiyor, o zaman oradan in. İstifa et!”
diye ağlaşıyor…
Ancak medya imkânları başbakanın elinde oldu-
ğundan; istifa kurumunu çalıştırmak için gereken “ka-
muoyu baskısı” oluşturulamıyor.
İtalya-İngiltere demokrasileri arasındaki fark işte bu;
başbakanın “meşruiyetinde” Çizme’de “sıfır”, en
ufak gedik açılamaması…
Berlusconi bu haliyle seçim üzerine seçim kaza-
nıyor.
Kamuoyu yoklamaları “Şövalyeyi”; etrafındaki her
türlü skandal halesine rağmen üç hafta sonraki Av-
rupa Parlamentosu seçimlerinin hâlâ en güçlü ada-
yı gösteriyor…
Gül’ün yargılanıp yargılanamayacağına; aleni “meş-
ruiyet kaybına” rağmen orada oturup oturamayaca-
ğına, yukardaki iki modelden hangisinin bize daha ya-
kın olduğuna bakarak, siz karar verin…
nilgun@cumhuriyet.com.tr
Prof. Sezgin’in Hessen eyaletinin verdiği Kültür Ödülü’nü reddetmesi skandalõ tetikledi
Hessen’de fanatizm ağõr bastõOSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya’nõn
Hessen eyaletinde verilmesi planlanan
ve üç büyük dini birbirine yakõnlaş-
tõrmayõ hedefleyen “Kültür Ödü-
lü”, dinleri birbirinden uzaklaştõran bir
nitelik kazanarak ertelendi. İslam bi-
limleri tarihi üzerine araştõrmalarõyla
tanõnan Prof. Dr. Fuat Sezgin’in
2009 yõlõ ödülünü reddetmesiyle pat-
lak veren olaylar zinciri, beklenmedik
sertlikte açõklamalara neden oldu.
5 Haziran’da verilmesi planlanan
Kültür Ödülü’nün, o tarihte verilme-
yeceği ve sonbaharda tören düzenle-
neceği açõklandõ. Hõristiyan Demokrat
Birlik ile liberal eğilimli Hür Demo-
krat Parti koalisyonuyla yönetilen
eyaletin belirlediği bu ödülün kimle-
re verileceği hâlâ kesinleşmiş değil.
Kültür Ödülü’nün, 2009 yõlõ için
Almanya’daki üç büyük dini temsil
eden ve ülkede tüm dinleri kucaklayan
bir diyalog için yaptõklarõ hizmetlerle
dikkat çeken dört isme verileceği açõk-
lanmõştõ. Bu isimler, 2008 yõlõnõn Ara-
lõk ayõnda, Katolik ve Protestan dün-
yasõnõ üst düzeyde temsil eden Karl
Lehmann ile Peter Steinacker’in ya-
nõ sõra Almanya Musevi Topluluğu
İkinci Başkanõ Salomon Korn ve
Prof. Dr. Sezgin olarak ilan edilmişti.
Ancak 84 yaşõndaki Sezgin, kamuo-
yuna duyurulmadan ödül komitesine
başvurarak, Gazze’deki son olaylarda
tavizsiz İsrail yanlõsõ tutumuyla dikkat
çeken Alman Musevi Topluluğu İkin-
ci Başkanõ Salomon Korn ile aynõ
ödülü alamayacağõnõ bildirmişti. Bunun
üzerine komite, ödülü, İranlõ bir anne
ve babanõn oğlu olarak Almanya’da do-
ğup büyüyen yazar Navid Kerma-
ni’ye verme kararõ aldõ. Bu kez de, Leh-
mann ile Steinacker, Kermani’nin bir
yapõtõnda “haç gibi Hıristiyanlığın
merkezi bir simgesine” saldõrdõğõnõ
ileri sürerek, “Kermani ile aynı ödü-
lü almayacaklarını” duyurmuştu. Bu-
nun üzerine ödülü geri çeken komite-
nin, bütün bu gelişmelerden Kermani’yi
haberdar etmediği de ortaya çõktõ.
Bu arada Protestan Kilisesi Konse-
yi Başkanõ Huber, Katolik Lehmann’õ
ve tepkisini eleştirerek bu yõl hiç ödül
verilmemesinin en akõllõca tutum ola-
cağõnõ savundu. Almanya Musevi Top-
luluğu’ndan yapõlan bir açõklamada ise
Prof. Dr. Sezgin eleştirilerek, “Neden
bir Yahudi ile bu ödülü almayı red-
deden Sezgin’e tepki gösterilmedi?”
denildi. Topluluk sözcüleri, ünlü bilim
adamõnõn antisiyonizm maskesi altõn-
da antisemitizm yaptõğõnõ bildirdi.
Suu Kyi’den
diplomatlara
teşekkür
Dış Haberler
Servisi - Myanmar’da
cunta yönetimi, yabancõ
gazeteci ve
diplomatlarõn,
muhalefet lideri Aung
San Suu Kyi’nin
yargõlandõğõ
mahkemeye gözlemci
olarak katõlmalarõna
izin verdi.
Enformasyon
Bakanlõğõ, uluslararasõ
tepkilerin ardõndan 5
yabancõ gazeteci ile 5
yerli gazetecinin dün
öğleden sonra yapõlan
oturuma katõlmalarõna
izin verdi. Suu Kyi de
dünkü duruşmada
yabancõ diplomatlara
destekleri için teşekkür
etti ve kendileriyle
“daha iyi günlerde”
tanõşmayõ umduğunu
söyledi.
Bağdat’ta intihar
saldırısı: 34 ölü
Dış Haberler
Servisi - Irak’taki
intihar saldõrõlarõna dün
bir yenisi daha
eklenirken saldõrõda 34
kişi öldü, 70’ten fazla
kişi de yaralandõ.
İntihar saldõrõsõ başkent
Bağdat’ta Şiilerin
çoğunlukta yaşadõğõ bir
mahallede bomba yüklü
araçla düzenlendi.
‘Kosova ön
koşul değil’
Dış Haberler
Servisi - Sõrbistan’õ
ziyaret eden ABD
Başkan Yardõmcõsõ Joe
Biden, Belgrad
yönetiminin AB üyeliği
için Kosova’nõn
bağõmsõzlõğõnõ tanõmak
zorunda olmadõğõnõ
söyledi.
ABD SİLAHLARI ABD
ASKERLERİNE KARŞI
Dış Haberler Servisi - Afganistan’da çatõşmalarda
ölen bazõ Taliban üyelerinin üzerinde bulunan
silahlarõn ABD silahlarõna benzemesi, ABD’nin
Afgan askerlerine verdiği silahlarõn örgütün eline
geçtiği olasõlõğõnõ yeniden gündeme getirdi.
Amerikan New York Times gazetesinin haberine
göre, son dönemde Pakistan sõnõrõnda öldürülen
Taliban üyelerinin üzerinde bulunan en az 17 silahõn
ve kovanlarõn, ABD’nin Afgan askerlerine dağõttõğõ
silahlara ve mühimmata benzerliği dikkat çekti.
ABD’li askeri yetkililer ve uzmanlar da, bu durumun
8 yõllõk savaşta Afgan askerleri arasõndaki
disiplinsizlik ve yolsuzluk olaylarõnõn, Taliban’õn
askeri mühimmat bulmasõna yardõm ettiği endişesini
güçlendirdiğini vurguladõlar.
Dış Haberler Servisi - İrlanda’da çocuklara cinsel
tacizde bulunan Katolik rahiplerle ilgili uzun süredir
beklenen rapor yayõmlandõ. Hükümet, Katolik
kilisesine bağlõ kurumlarda tacize maruz kalan
çocuklarla ilgili bir belgeselin televizyonda
yayõmlanmasõnõn ardõndan, soruşturma için bir
komisyon kurmuş ve tazminat sözü vermişti. Çocuk
Tacizi Araştõrma Komisyonu’nun çalõşmalarõna
başlamasõndan yaklaşõk 10 yõl sonra yayõmladõğõ 2
bin 500 sayfalõ, 5 ciltlik rapor, 1930’lu yõllardan
itaberen, binlerce çocuğun uğradõğõ tacizi anlatõyor.
Taciz kurbanlarõnõ temsil eden örgütlerden SOCA
adlõ kuruluşun koordinatörü John Kelly, söz konusu
kurumlarõn dağõlan Sovyetler Birliği’ndeki tutuklu
kamplarõ “Gulaglar”a benzediğini, çocuklara köle
gibi muamele edildiğini ve bazõ çocuklarõn köle
olarak çiftçilere kiralandõğõnõ söyledi.
Raporun, adaleti sağlamaktan uzak olduğunu
düşünen Kelly, “Devlet sorumluluktan kaçtığını
dünyanın bilmesini istemiyor” diye konuştu.
Devlet bugüne kadar 12 bin 500 taciz kurbanõna 1.36
milyar dolar tazminat öderken, kurbanlarõn çoğu
şikâyette bulunduklarõnõ ancak kendilerine
inanõlmadõğõnõ açõkladõlar.
İRLANDA-KATOLİK RAHİPLER
Pakistan’ın Svat Vadisi’nde Taliban’a
yönelik operasyonlarını sürdüren ordu,
birçok Taliban militanını
öldürdüklerini açıklarken çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan
yaklaşık 1.5 milyon insan aç kaldı. Bölgede gıda kıtlığı nedeniyle iki ateş arasında
kalan binlerce kişinin ekmek ve suyla beslendiği, birçok hastanenin de kapılarını
kapattığı belirtiliyor. Yolların kapatılması nedeniyle bölgede mahsur kalan binlerce
kişi, çadırlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. (Fotoğraf: AP)
ki ateş arasında
Katolik rahiplerin
taciz dosyasõ 5 cilt
Sezgin, Gazze’yi gerekçe göstererek, Almanya Musevi Topluluğu
İkinci Başkanõ ile birlikte aynõ ödülü almayõ reddetti. Bunun üzerine
ödül İran kökenli yazar Kermani’ye verildi ama bu kez de Hõristiyan
temsilciler, Kermani’nin “haç karşõtõ yazõlarõnõ” gerekçe göstererek
ödülü reddedeceklerini bildirdiler.
Aydınlanmamızın Öncülerinden
Sevgili Büyük Dostumuz
Sayın Prof. Dr.
TÜRKAN SAYLAN
İnsanlõğa model olan büyük gayretlerinin takipçisi
olmaktan ve seninle aynõ duygularõ paylaşmaktan
gurur duyuyoruz.
Bütün aydõnlõk insanlarõmõzõn seni ve yaydõğõn sevgiyi nasõl
izlediklerini hep beraber gördük.
Aramõzda yaşadõğõnõ ve ideallerinin hepimize önder
olmakta devam edeceğini bilmeni istiyoruz.
Işõklar ve aydõnlõklar içinden bizi aydõnlatmaya ve bize cesaret
vermeye devam et, sevgili büyük dostumuz.
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı, Çocuklarımız ve Aileleri
TÜRKAN SAYLAN’õ
ANLAMANIN VE
ANMANIN AKILCI YOLU
Onu hepimiz çok sevdik.
Bu sevgi sözde kalmayõp,
somut çalõşmalarla taçlandõğõnda daha bir
anlam kazanacaktõr.
Nasıl mı?
? Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği’nin
şubesi olmayan illerde şubelerini açmakla,
? Yakõnõmõzda bir şube varsa bu
şubeye başvurup çalõşmalarõna
destek olmakla,
? Cebimizdeki akrebi atõp
gücümüzün yettiği kadar öğrenci bursu vermekle,
? Varlõklõ ve Atatürkçü kişi, kuruluş ve şirketlerin
öğrenci yurtlarõ açarak, öğrencileri barõndõrmalarõyla;
Sevgili Türkan Hoca’nõn
özlem ve amaçlarõna katkõ koymuş olacağõmõz gibi,
aynõ zamanda, yurdumuzun Atatürk’ün koyduğu hedeflerde
ilerlemesine de en büyük yararõ sağlamõş olacağõz.
Haydi, görev hepimizi bekliyor.
Ceyhan Demir
İzmir Eski Vali Yardımcısı ve Belediye Başkanı
ÇORLU 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI
2008/780TALİMAT
Borçluya ait ve bir borçtan dolayõ hacizli bulunan ve aşağõda tapu kaydõ, imar durumu, kõymeti, satõş gün ve saati ve önemli
özellikleri ile satõş şartlarõ belirtilen taşõnmaz dosya borcundan dolayõ açõk artõrma suretiyle satõşa çõkarõlmõştõr.
TAPU KAYDI: Satõlmasõna karar verilen gayrimenkul, Tekirdağ İli, Çorlu İlçesi, Hõdõrağa Mahallesi, İstanbul Edirne Asfaltõ
Mevkii, 681 ada, 34 parselde kayõtlõ 5.670 m2 yüzölçümlü Kargir Un ve Ayçiçek Yağ Fabrikasõ ve Müştemilatõ nitelikli taşõn-
mazdõr.
İMAR DURUMU: 34 parsel sayõlõ taşõnmaza ait, 08.04.2008 onay tarihli 1.8.1.Etap 1/1000 ölçekli uygulama imar planõnda park
alanõ, jeolojik sakõncalõ alan ve taşkõn alan sõnõrlarõ içinde kalmaktadõr.
HALİHAZIR DURMU ve KIYMETİ : Satõşa konu 34 parsel sayõlõ taşõnmaz; Hõdõrağa mahallesi, İstasyon Caddesi, No:63 ad-
resinde 5670 m2 miktarlõ arsadõr. Taşõnmaz üzerinde Kargir Un ve Ayçiçek Yağ Fabrikasõ, makineleri ve müştemilatõ bulun-
maktadõr. Fabrika binalarõ; zemin + 4 normal kattan oluşan B.A. olarak inşa edilmiş toplam 1090 m2 kullanõm alanlõ fabrika bi-
nasõ, zemin+2 normal kattan oluşan B.A. tarzda inşa edilmiş 651 m2 toplam kullanõm alanlõ bina, bodrum + zemin kattan oluşan
B.A. olarak inşa edilmiş 114 m2 kullanõm alanlõ tamirhane, 178 m2 alanlõ kazan dairesi, 65m2 alanlõ havuz+banyo+wc, 28 m2
alanlõ tek katlõ güvenlik, 10 m2 alanlõ kantar binasõ, 140 m2 alanlõ tek katlõ 4 oda+hol+wc+mutfak ve kilerden oluşan idari bina,
95 m2 alanlõ tek katlõ yõğma depo, 266 m2 alanlõ B.A. olarak inşa edilmiş depo, 254 m2 alanlõ tek katlõ yõğma depo, 360 m2 alan-
lõ tek katlõ yõğma depo, 100 m2 alanlõ tek katlõ yõğma depo, 290 m2 alanlõ tek katlõ demir ve beton destekli inşa edilmiş depo, 69
m2 kullanõm alanlõ ana binaya bitişik olarak inşa edilmiş eklenti, 38 m2 alanlõ B.A. tarda inşa edilmiş trafo, 72 m2 alanlõ tek kat-
lõ yõğma eski idari bina, 700 m2 alanlõ bir kõsmõ iki kat B.A tarzda inşa edilmiş depo, 280 m2 alanlõ tek kat basit B.A. tarda inşa
edilmiş depo, 60 m2 alanlõ tek kat basit B.A. tarda inşa edilmiş depo, 252 m2 alanlõ iki katlõ B.A. tarzda inşa edilmiş depo ma-
hallerinden oluşmaktadõr.
Çorlu İcra Mahkemesinin 2008/428 E 2009/8 K. 27.01.2009 tarihli sayõlõ kararõ gereğince taşõnmazõn;
Üzerinde kurulu bulunan fabrika elektrik tesisatlarõ değerleri toplam değeri: 58.000,00 TL
Un fabrikasõ ve yağ fabrikasõ üretim makinalarõ ve müştemilatõ toplam değeri: 423.000,000 TL
Un fabrikasõ ve yağ fabrikasõ yapõlarõn (inşaatõnõn) toplama değeri: 869.599,70 TL
Arsa Değeri: 340.260,00TL
Olmak üzere 34 parsel sayõlõ taşõnmaza ve un ve yağ fabrikasõna TOPLAM: 1.690.859.70 TL
(Birmilyonaltõyüzdoksanbinsekizyüzellidokuz Türk Lirasõ, yetmiş Kuruş) değer takdir edilmiştir.
SATIŞ ŞARTLARI:
1.Birinci satõş 23.06.2009 Salõ günü, Saat: 14.30-14.40 arasõnda, Çorlu Adliye Binasõ 2.İcra Müdürlüğünde açõk artõrma sure-
tiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve varsa rüçhanlõ alacaklõlarõn alacaklarõ mecmuunu ve satõş mas-
raflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla, 2. satõşõ
03.07.2009 Cuma günü saat 14.30-14.40 arasõnda aynõ yerde yapõlacaktõr. Bu arttõrmada takdir edilen kõymetin %40’õnõ satõş mas-
raflarõnõ ve rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ geçmesi şartõyla en çok arttõrana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş
talebi düşecektir.
2.Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn
teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. Tella-
liye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflarõ, KDV, tahliye ve teslim giderleri öncelikle müşteri tarafõndan ödenir. Birikmiş em-
lak vergisi ve cezalarõ ile tellaliye ve tapu satõm harcõ satõş bedelinden müşteriye iade edilir.
3.İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (İİK. m. 126 gereğince ilgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir) bu gay-
rimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dahil olan iddialarõnõ, dayanağõ belgeler ile onbeş gün içinde dairemize
bildirmeleri lazõmdõr. Aksi taktirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr.
4.İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif et-
tikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacak-
lardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ve ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle temi-
nat bedelinden alõnacaktõr.
5.Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği taktirde isteyen alõcõya bir ör-
neği gönderilebilir.
6.Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin
2008/780 Tal. Sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 15 Mayõs 209 (Basõn: 27861)
İİ
Elazığ eşrafından merhum Rabia ve Şakir
Hedili’nin kızı, Ayşe ve İshak Atalay’ın gelini,
merhum M.Kemal Atalay’ın sevgili eşi,
Fenerbahçe Lisesi emekli öğretmeni,
yüreği engin insan sevgisiyle dopdolu
biricik anoşumuz
SEMİHA ATALAY’ı
kaybettik.
ONU HİÇ UNUTMAYACAĞIZ.
Işıklar içinde yatsın.
Cenazesi 21.05.2009 Perşembe günü ikindi na-
mazını takiben Erenköy Galip Paşa Camii’nden
kaldırılıp Küçükyalı Mezarlığı’na defnedilecektir.
Çelenk gönderilmemesi dileyenlerin
ÇYDD,TEV, Kanserle Savaşanlar Derneği’ne
bağışta bulunmaları rica olunur.
Evlatları: Ayşe Atalay
Rabia Atalay